0
Start Giriş Üye Ol üyeler ((( RAVDATe@m))) Arama
Toplam Kategori: 69 *** Toplam Konu: 30100 *** Toplam Mesaj: 148193
Forum Anasayfa » DİĞER KONULAR » Türbanı bırakın, terörün icabına bakın   Cevap ekle

önceki konu   sonraki konu
Bu konuda 1 mesaj mevcut
Sayfa (1): (1)
Ekleyen
Mesaj
asanyakan su an offline asanyakan  
Türbanı bırakın, terörün icabına bakın Alıntı yaparak cevapla

401 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 09.11.2003
En Son On: 16.05.2004 - 01:20
Cinsiyeti: ----- 
Türbanı bırakın, terörün icabına bakın


Başta üniversitelerimiz olmak üzere birçok resmî kuruluş, özellikle son yirmi yılını türbanla, yahut başörtüsüyle mücadele içinde geçirdi.
1997'de start alan "28 Şubat süreci"nde ise, bu mücadele had safhaya çıktı.
Batı Çalışma Grubu adına yapılan çalışmalarla, dindar veya muhafazakâr bilinen kesimde, âdeta damgalanmadık kişi, fişlenmedik kuruluş bırakılmadı.
Bu meyanda, medenî ve sosyal hakları elinden alınanların, mağdur edilenlerin, dahası mahkemeye celp edilenlerin, yahut hapishaneye sevk edilenlerin haddi hesabı bilinemiyor.
İş öyle bir raddeye çıktı ki, bir sanık hanım, başı örtülü olduğu için mahkemedeki duruşmaya dahi alınmadı, hakim tarafından kapı dışarı edildi. Üstelik, şu mübarek Ramazan-ı Şerif ayı içinde...
Oysa, hakimin vicdanı, mâsum insanların tek sığınak yeridir. Bir mâsum oraya da sığınamayacaksa, gidip nereye sığınacak?
Bu çarpıcı misâlin, başka alanlarda da sayısız örnekleri, benzerleri var.
Tamamiyle birer insan hakkı ihlâli olan bu üzücü vak'alar, saymakla bitmeyecek kadar çoktur.
Türbana ve türbanlılara karşı, yıllardır, çok büyük emek, zaman ve enerji sarf edildi.
En az yirmi yıldır, bu konu gündemden hemen hiç çıkmadı, hiç düşmedi.
Sırtını devlete yaslamış kimseler, kendi vatandaşına, hatta kendi dindaşına bunca eziyeti, bunca sıkıntıyı neden revâ görüyor, anlamak cidden kolay değil.
* * *
Devletimizin ilgili-ilgisiz birimleri, tıpkı Hürriyet'in 10 gün evvelki manşetinde yer alan "Türbana tam dolandık" ifadesindeki gibi, anlamsız büyük bir uğraş içinde mesai sarf ederken, perde altında gelişen yeni bir terör dalgası, ilgili bütün birimleri gafil avlayarak, Türkiye'yi can evinden vurmayı başardı.
Şimdi, aklı başındaki herkes soruyor: Terör odakları bunca mesafe kat etmişken, devletin güvenlik ve istihbarat birimleri nerede ve ne işle meşguller?
Bu birimler, vatandaşın can ve mal güvenliğini, her türlü tehlikeden koruması gerekmiyor mu?
Yoksa, zihinler ve dikkatler yıllardır başka tarafa odaklandığı için mi, bu yeni belânın farkına varılamadı, yahut gereken tedbir alınamadı?
İşte, bizimle birlikte bütün dünya gördü. Aradan bir hafta bile geçmeden, İstanbul ikinci bir terörist saldırıya maruz kaldı. Etraf ikinci kez savaş alanına döndü. Yine, onlarca insanımız ölürken, yüzlercesi de yaralandı.
Felâket manzarası apaçık ortada.
Fakat, bu felâkete sebebiyet verenler, hâlen de meçhuliyet perdesi altında. Saldırıların arka plânındaki organizatör güç, bir türlü bilinemiyor, bulunamıyor.
Halbuki, bütün bunların bilinmesi, bulunması ve tahribatının önüne geçilmesi için kurulmuş devletimizin ilgili birimleri var.
Tabiî, bu birimler vazifesini yapmıyor demiyoruz. Ama, ortada bir eksikliğin, yahut bir aksiliğin olduğu da inkâr edilmemeli.
Yoksa, bu terör belâsı, hiç engelsiz şekilde bunca tahribatı yapamazdı, yapamamalıydı.
* * *
Ümit ve temenni ediyoruz ki, insanların can ve mallarını hedef alarak, hayatı cehenneme çeviren terör musibetine karşı, resmî-gayr-ı resmî bütün birimler birlik ve kararlılık gösterisi içinde hareket etsinler.
Kezâ, temenni ediyoruz ki, hiçkimse devletin imkânlarıyla vatandaşını ezmeye, onun temel haklarını çiğnemeye kalkışmasın. Hatta, böyle bir meyil dahi göstermesin. Bu konuda bir diğerine kötü emsâl teşkil etmesin.
Bunca yıldır sürdürülen iç boğuşmaya bir son verilsin istiyoruz.
Meselâ, asayişi bozmadığı, güvenliği ihlâl etmediği sürece, bütün insanlarımız şahane bir şekilde hür ve serbest olsunlar. Din ve vicdan hürriyeti önündeki engeller, fikir ve söz hakkı önündeki barikatler, tümüyle kaldırılsın.
Aynı şekilde, genel ahlâka aykırı olmamak şartıyla, isteyen istediği şekilde giyinsin. Birinin giyim tarzı diğerinin gözüne batmasın. Zevkler ve renkler gibi, örf ve adetler gibi, inanç ve kanaatler de farklı farklı olabilir. Bu bakımdan, herkes birbirine hoşgörü içinde yaklaşsın.
Hasılı, devlet ve millet olarak, potansiyel güç ve enerjimizin birbirimizi engellemek için, birbirimizin hukukunu çiğnemek için değil, bilhassa siyasî belâları, sosyal musibetleri defetmek ve kurulan gizli tuzakları boşa çıkartmak için kullanılması, en büyük dileğimiz olmalı
Ekleme Tarihi: 28.11.2003 - 02:53
Bu mesajı bildir   asanyakan üyenin diğer mesajları asanyakan`in Profili asanyakan Özel Mesaj Gönder zum Anfang der Seite
Pozisyon düzeni - imzaları göster
Sayfa (1): (1)
önceki konu   sonraki konu

  Cevap ekle Kategori Seç:  
Sitemizde şu an Yok üye ve 1294 Misafir mevcut. En son üyemiz: Didem_


Admin   Moderator   Vip   Üye ]

Hayırlı ömürler dileriz.    Bu üyelerimizin doğum günlerini tebrik eder, sıhhat ve afiyet dolu bir ömür dileriz:
hicran_50 (37), usri_yusraa (37), DÝYARBAKIR.. (33), ahmet_erdogan33.. (38), eryal (62), ((-AySeNuR-)) (29), Memet (43), berfo2004 (44), HÜKÜM (54), nerro_22 (34), engin03 (39), cenngiz (55), apo28 (41), KalbiGüzelKiz (41), ismail36 (38), hakikat_nuru (46), gencolhan (48), roket (39), yasarozdemir (44), harbi (55), yusuf_k9 (44), bhdr_84 (40), tugbali (37), orhan yurt (53), mehmet balaca (43), Mehmet Balaca (43), serkantokmak (49), rabiaaslan (39)
24 Saatin Aktif Konuları
0

Copyright © ((( RAVDA.net )))  *  İrtibat   *   RAVDA Reklam Servisi   *   Tüm hakları saklıdır, izinsiz alıntı yapılamaz.
Sitemizde yayınlanan imzalı yazıların içeriğinden yazarları, forum ve yorumlardan ekleyen şahıslar sorumlu olup, kesinlikle sitemiz sorumlu değildir.
© by ((( RAVDA.net )))

Sayfa 0.64419 saniyede açıldı