0
Start Giriş Üye Ol üyeler ((( RAVDATe@m))) Arama
Toplam Kategori: 69 *** Toplam Konu: 30100 *** Toplam Mesaj: 148193
Forum Anasayfa » D İ N / İ S L A M » HADİS / SÜNNET » Bu Hadisi Yorumlayabilir misiniz?

önceki konu   sonraki konu
Bu konuda 6 mesaj mevcut
Sayfa (1): (1)
Ekleyen
Mesaj
Son-GüL su an offline Son-GüL  
Themenicon    Bu Hadisi Yorumlayabilir misiniz?

1125 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 17.05.2006
En Son On: 17.03.2011 - 16:54
Cinsiyeti: Bayan 
Ebu Hüreyre rivayet ediyor:

Resulullah (sav) buyurdular ki: "Sizden biri kardeşiyle dövüşünce yüze vurmaktan sakınsın."

(Müslim'in rivayetinde şu ziyade var) : "...Zira Allah Adem'i kendi suretinde yaratmıştır.'


Ben bu hadisi pek anlayamadım.

Acaba 'kendi suretinden' demekle,ALLAH (c.c)'ın insanoğluna kendi nurundan üflediği mi kastediliyor?

Bu konuda beni aydınlatırsanız çok sevinirim,

Alanında ehil abilerimiz ve ablalarımdan yorumlar bekliyorum.



Bu mesaj 3 kez ve en son Songul tarafından 19.12.2006 - 14:09 tarihinde değiştirilmiştir.
Ekleme Tarihi: 27.11.2006 - 15:51
Bu mesajı bildir   Son-GüL üyenin diğer mesajları Son-GüL`in Profili Son-GüL Özel Mesaj Gönder zum Anfang der Seite
NurBahcesi su an offline NurBahcesi  

2687 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 13.08.2005
En Son On: 16.01.2010 - 22:25
Cinsiyeti: ----- 
Maddeden münezzeh olan Allah suretten de münezzehtir. Nitekim, Hadis-i Şerifte, Allah insanı kendi suretinde yarattı; denilmemiştir. Burada esas olan Allahın rahmetine dikkatleri çekmek ve İlâhî rahmetin en fazla insanda tecelli ettiğini ders vermektir. İnsan denince hemen bedeni hatırlamak da bizi yanıltıcı sonuçlara götürebilir. İnsanda esas olan ruhtur. Beden o ruhun yardımcısı, elbisesi hanesi gibidir. Öyle ise bu hadis-i şerifi okurken ruhumuza nazar edecek, akıldan, hayale, hafızadan his dünyasına kadar uzanan çok geniş rahmet tecellilerini okuyacak ve bizi bu şekilde yaratan Rahmanımıza şükredeceğiz.

Yokluk karanlığından kurtulan her varlık büyük bir rahmete kavuşmuş demektir. Bu mânâsıyla rahmet, canlı-cansız bütün mahlûkatta tecelli ediyor. Semanın yıldızlarından denizin balıklarına, ışınlardan meleklere, yarı canlı bir bitkiden insanoğluna kadar her varlıkta rahmet hâkim; hepsi az veya çok, cüzî veya küllî bir rahmete mazhar olmuşlardır.

Resulullah Efendimiz (asm.), insanın eriştiği bu en ileri rahmet tecellisini bir hâdis-i şeriflerinde şöyle ifade buyurur: Şüphe yok ki, Allah, insanı rahman suretinde yarattı Bu hâdis-i şerifin yanlış değerlendirilmemesi için bazı noktaların göz önüne alınması gerekmektedir. Hâdis-i şerifte, Allah ve Rahman isimleri ve bir de yaratma fiili geçiyor.

Cenâbı Hak, cisimden ve suretten münezzeh. Ama gel gör ki, insan bu hadisi okurken nefis ve şeytan onun hayalini ifsat eder ve sanki hâdis-i şerif, Allah, insanı kendi suretine benzer bir şekilde yarattı şeklindeymiş gibi yanlış bir anlayışa götürür. Hadiste geçen Rahman ismine bilhassa dikkat etmek ve bu hak kelâmı, Allahın rahmetinin bütün varlık âlemi içinde en fazla insanda tecelli ettiği şeklinde anlamak gerekir.

Suret, madde için ve maddî varlıklar içindir. İnsanın maddî olan bedeni ruhun hizmetçisidir. O halde insan denilince öncelikle ruh anlaşılmalıdır. İnsan ruhu, Cenabı Hakkın maddeden ve suretten münezzeh olduğunun en güzel bir göstergesidir. Hâl böyle iken, insan nasıl olur da bu hâdis-i şerifte geçen suret kelimesine gerçek dışı bir yorum getirebilir?

Hadiste geçen çok önemli bir kelime de yarattı ifadesi. İnsanın bedeni mahlûk olduğu gibi, ruhu da ve o ruhun bütün sıfatları da mahlûktur. Cenabı Hakkın sıfatlarına iman etme hususunda bize büyük bir rehber olmak üzere ruhumuzda ilim, irade, kudret gibi sıfatlar yaratılmıştır. Mahlûk olan bu sıfatlar ilâhî sıfatlara elbette hiçbir cihetle benzemezler. Sadece onlardan haber verirler.

Bu sıfatların hiçbiri için suret düşünülemeyeceği gibi, bunların tümü için de yine bir suret, bir şekil hayal etmek mümkün değildir. Bu hâdis-i şerif değerlendirilirken, kâtip yazıya, usta esere benzemediği halde, Hâlıkın mahlûkuna hiç mi hiç benzemeyeceği nazara alınmalıdır. Ancak böylece batıl hayallerden ve aldatıcı vehimlerden kurtulmak mümkün olur.

Risale-i Nur külliyatında bu noktada çok önemli ipuçları ve çok değerli irşat levhaları mevcut. Lemalarda , Bir kısım ehl-i aşk, insanın simâ-yı mânevisine bir suret-i rahman nazarıyla bakmışlar denilerek, nazarlar insanın ruh, kalp, akıl, hissiyat âlemine çevrilir ve mesele değerlendirilirken bedenin maddî suretinden uzak kalınmasına işaret edilir. Şualarda, kâinat ağacının meyvesi olan canlılar âleminde, Sıfat-ı sebaca mânevî bir simâ-i rahmanî ve temerküz-ü esmaî tezahür ettiği kaydedilir.

Bu ifadeden sadece insanın değil, diğer canlıların da, Allahın sıfatlarını göstermeleri ve ilâhî isimlere âyine olmaları cihetiyle bir simâ-i rahmanî taşıdıkları anlaşılıyor. Ancak, bu mânânın en ileri derecesi insanda görülüyor. Demek ki, insana ibretle bakıldığında Allahın bütün sıfatları ve isimleri onda okunabilir. Bütün bu tecellilerin insana, sadece ve sadece ilâhî bir rahmet olduğunu düşündüğümüzde, onda rahmaniyet hakikatini seyreder gibi oluruz. Her varlıkta ilâhî isim ve sıfatlar seyredilebilir ama bu noktada en açık, en berrak delâlet insanda görülür. İlâhî sıfatlara ve isimlere delil olma, onları gösterme, onlara âyna olma hususunda insandan daha ileri bir varlık yaratılmış değil.

Siyah denilince beyazı hatırlamamız gibi, suret kelimesi de bize sireti ve hakikati hatırlatır. Her suret, bir hakikatten haber verir. Bir kelimedeki harflerin şekilleri surettir. Bu suretler bir mânâya delâlet ederler. Meselâ ilim bir mânâdır, bir üstünlük ve fazilettir. İlim kelimesi ise bize bu mânâyı hatırlatan bir suretten ibaret. Yoksa bu kelimenin harflerinde ilim aramak elbette doğru değildir.

İnsanın mânevî siması da bize rahman mânâsını ders veren bir suret ve bir kelime gibi. Kalbimiz, aklımız, hafızamız, hayalimiz ve top yekûn his dünyamız hep rahmetten haber verir ve Rahmanı hatırlatırlar.

Bu tecelli, ruhumuzun hânesi olan cismimize de aksetmiş bulunuyor. Dilimizden dişimize, saçımızdan tırnağımıza, ciğerimizden böbreğimize kadar her neyimiz varsa, hepsi rahmanın birer hediyesi. Bunların her biri bir kelime, bir suret. Ve hepsinde o rahmanın lütuf ve keremi okunur. Sonuç : Suret-i rahman; Allahın rahmetinin en parlak aynası ve en güzel tecellisi diye özetlenebilir.



Bu mesaj 1 kez ve en son yoktan tarafından 27.11.2006 - 16:19 tarihinde değiştirilmiştir.
Ekleme Tarihi: 27.11.2006 - 16:14
Bu mesajı bildir   NurBahcesi üyenin diğer mesajları NurBahcesi`in Profili NurBahcesi Özel Mesaj Gönder zum Anfang der Seite
Son-GüL su an offline Son-GüL  

1125 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 17.05.2006
En Son On: 17.03.2011 - 16:54
Cinsiyeti: Bayan 
ALLAH (c.c) razı olsun abi,

Teşekkür ederim,bir kaç kere daha okursam daha iyi anlıcam inşaALLAH...


Kararsiz

gül

selam ve dua ile...


Bu mesaj 1 kez ve en son Songul tarafından 27.11.2006 - 16:26 tarihinde değiştirilmiştir.
Ekleme Tarihi: 27.11.2006 - 16:25
Bu mesajı bildir   Son-GüL üyenin diğer mesajları Son-GüL`in Profili Son-GüL Özel Mesaj Gönder zum Anfang der Seite
NurBahcesi su an offline NurBahcesi  

2687 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 13.08.2005
En Son On: 16.01.2010 - 22:25
Cinsiyeti: ----- 
EVET BU KELIMELERIN MANASINI BILMEYE IHTIYACIMIZ VAR MILLET OLARAK CÜNKÜ ASIL KELIMELER BUNLAR DAHA NAZIK DURUYOR
HOSUMA GIDIYOR
KAVRAMLAR

COK HOS ANLATILMIS BANA GÖRE

Ekleme Tarihi: 27.11.2006 - 16:28
Bu mesajı bildir   NurBahcesi üyenin diğer mesajları NurBahcesi`in Profili NurBahcesi Özel Mesaj Gönder zum Anfang der Seite
NurBahcesi su an offline NurBahcesi  
eger illa vurulacaksa---maddi bakis

2687 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 13.08.2005
En Son On: 16.01.2010 - 22:25
Cinsiyeti: ----- 
Nevevî der ki: "İnsan olsun hayvan olsun muhterem olan bütün canlıların yüzlerine vurmak yasaktır. Merkep, at, deve, katır, koyun vs. bu hususta birdir. Yasak insan hakkında daha şiddetlidir. Çünkü yüz, güzelliklerin toplandığı yerdir. Ayrıca yüz hassas bir uzuvdur, vurmadan iz kalabilir, bu onu çirkinleştirir veya duyu organlarından birine zarar verir.
Ekleme Tarihi: 27.11.2006 - 16:54
Bu mesajı bildir   NurBahcesi üyenin diğer mesajları NurBahcesi`in Profili NurBahcesi Özel Mesaj Gönder zum Anfang der Seite
Son-GüL su an offline Son-GüL  

1125 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 17.05.2006
En Son On: 17.03.2011 - 16:54
Cinsiyeti: Bayan 
Es selamu aleyküm ve Rahmetullah,

ALLAH (c.c) razı olsun abi,

Birkaç kez okudum daha iyi anladım,

İlgilenip yazdığınız için teşekkür ederim...


ALLAH dostu,baktığı ve işittiği her şeyde O'nun tecellisini görebilendir.



gül
Ekleme Tarihi: 19.12.2006 - 14:19
Bu mesajı bildir   Son-GüL üyenin diğer mesajları Son-GüL`in Profili Son-GüL Özel Mesaj Gönder zum Anfang der Seite
Pozisyon düzeni - imzaları göster
Sayfa (1): (1)
önceki konu   sonraki konu

Kategori Seç:  
Sitemizde şu an Yok üye ve 1547 Misafir mevcut. En son üyemiz: Didem_


Admin   Moderator   Vip   Üye ]

Hayırlı ömürler dileriz.    Bu üyelerimizin doğum günlerini tebrik eder, sıhhat ve afiyet dolu bir ömür dileriz:
FERAT (54), ridvanpasa (52), berika (56), sinem86 (39), ömer69 (55), 64akargöl (61), gulum61 (38), nura_yolculuk (44), chinchan25 (43), yagmurzamani (44), memiþ (62), kadir23 (43), serpilcik (38), gülzade (42), ferhatakar (51), aliriza1978 (47), FaniMehmet (35), Orhan0 (35), anayüregi (51), sirdasmistik (56), SanaLCan (41), eda (43), omrkra (42), mollabey (59), Müslihiddin (39), matis (43), hursitoney (52), dilsah (40), Yasemin86 (39), alextoni20 (35), erkan_ceyhan (47), 33onur (48), Fatih Sener (28), þadi (54), gülbay (59), reþha63 (42), yusuf_33 (41), ebru92 (33), hakaneker (52), benibo (35), HuZuRum (44), furkan54 (47), kardelen-cicegi (38), pejmurde (46), oska5858 (64)
24 Saatin Aktif Konuları
0

Copyright © ((( RAVDA.net )))  *  İrtibat   *   RAVDA Reklam Servisi   *   Tüm hakları saklıdır, izinsiz alıntı yapılamaz.
Sitemizde yayınlanan imzalı yazıların içeriğinden yazarları, forum ve yorumlardan ekleyen şahıslar sorumlu olup, kesinlikle sitemiz sorumlu değildir.
© by ((( RAVDA.net )))

Sayfa 0.64219 saniyede açıldı