0
Start Giriş Üye Ol üyeler ((( RAVDATe@m))) Arama
Toplam Kategori: 69 *** Toplam Konu: 30100 *** Toplam Mesaj: 148193
Forum Anasayfa » DİĞER KONULAR » SIR KAPISI » Tasavvuf İslamın Neresinde

önceki konu   sonraki konu
Bu konuda 1 mesaj mevcut
Sayfa (1): (1)
Ekleyen
Mesaj
ord_prof su an offline ord_prof  
Themenicon    MÜRŞİDİNE ULAŞMAYAN DALÂLETTEDİR

93 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 20.02.2006
En Son On: 28.08.2006 - 10:06
Cinsiyeti: Erkek 
MÜRŞİDİNE ULAŞMAYAN DALÂLETTEDİR


KİŞİNİN MÜRŞİDİNİ İSTEMESİ, MÜRŞİDİNE ULAŞMASI ASILDIR. ULAŞMAZSA NE OLUR? KİŞİ DALALETTE KALIR. İŞTE 10 ÂYET-İ KERİMEDE ALLAHÛ TEALA BU BÜYÜK HAKİKATİ ANLATIYOR BİZLERE:


1-"FEİN LEM YESTECİYBÛ LEKE FA'LEM ENNEMÂ YETTEBİ'ÛNE EHVÂEHÜM, VE MEN EDALLÜ MİMMENİTTEBE'A HEVÂHÜ BİGAYRİ HÜDEN MİNALLAH, İNNALLAHE LÂ YEHDİYLKAVMEZZÂLİMİYN." KASAS-50 HABİBİM, EĞER SENİN DAVETİNE RİAYET ETMEZLERSE, BİL Kİ ONLAR HEVA VE HEVESLERİNE TÂBÎ OLMUŞLARDIR. KİM ALLAH'IN DAVETÇİSİNE TÂBÎ OLMAYIP DA, KENDİ HEVASINA TÂBÎ OLURSA ONDAN DAHA ÇOK DALÂLETTE OLAN KİM VARDIR?


2-"MEN YEHDİLLÂHÜ FEHÜVELMÜHTED..." CASİYE-23 ALLAH KİMİ KENDİ ZATINA ULAŞTIRIRSA, O KİŞİ HİDAYETE ERER.
"VE MEN YUDLİL FELEN TECİDE LEHÜ VELİYYEN MÜRŞİDÂ."

KİM DE DALÂLETTE KALIRSA, DALÂLETTE İSE O KİŞİ İÇİN BİR VELÎ MÜRŞİD BULUNMAZ.


3-"KAÂLEHBİTÂ MİNHÂ CEMİY'AN BA'DUKÜM LİBA'DIN ADÜVV, FEİMMÂ YE'TİYENNEKÜM MİNNİY HÜDEN FEMENİTTEBE'A HÜDÂYE FELÂ YADILLU VE LÂ YEŞKAÂ" TAHA-123
HADİ HEPİNİZ ORDAN AŞAĞI İNİN! BİRBİRİNİZE DÜŞMAN OLARAK. YAŞADIĞINIZ DEVİRDE SİZE BİZDEN HİDAYETÇİ GELDİĞİ ZAMAN; KİM HİDAYETÇİMİZE TÂBÎ OLURSA, ONLAR DALÂLETTE KALMAZLAR, (HİDAYETE ERERLER) VE ŞAKİ DE OLMAZLAR.


4-"EFERE'EYTE MENİTTEHAZE İLÂHE HÜ HEVÂHÜ VE EDALLEHULLAHÜ ALÂ İLMİN VE HATEME ALÂ SEM'IHİ VE KALBİHİ VE CE'ALE ALÂ BASARİHİ GIŞAVEH, FEMEN YEHDİYHİ MİN BA'DİLLÂH, EFELÂ TEZEKKERÛN." CASİYE-23

HABİBİM, O (NEFSLERİNİ KENDİLERİNE), HEVALARINI KENDİLERİNE İLÂH EDİNENLERİ, (NEFSLERİNE, HEVALARINA TÂBÎ OLANLARI) GÖRMÜYOR MUSUN? ALLAH ONLARI BİR İLİM ÜZERE DALÂLETTE BIRAKMIŞTIR VE KALPLERİNİ VE KALPLERİNDEKİ SEMİ (İŞİTME) HASSASINI MÜHÜRLEMİŞ VE BASARI (KALPTEKİ GÖRME HASSASI)NIN ÜZERİNE GIŞAVEH ADLI BİR PERDE KILMIŞTIR (ÇEKMİŞTİR). ONLARI ALLAH'TAN SONRA KİM HİDAYETE ERDİRİR? TEZEKKÜR ETMEZLER Mİ?


5-"HÜVELLEZİY BE'ASE FİYL'ÜMMİYYİYNE RESÛLEN MİNHÜM YETLÛ ALEYHİM ÂYÂTİHİ VE YÜZEKKİYHİM VE YÜ'ALLİMÜHÜ MÜLKİTÂBE VELHİKMETE VE İN KÂNÛ MİN KABLÜ LEFİY DALÂLİN MÜBİYN." CUMA-2
O DUR Kİ (ALLAH'TIR Kİ) ÜMMİLERİN İÇİNDE ONLARDAN RESÛLLER BA'S EDER, (HAYATTA GETİRİN). (AİT OLDUKLARI KAVMİN İÇİNDEKİ) İNSANLARA, (ONLARIN LİSANIYLA), ALLAH'IN ÂYETLERİNİ OKUSUNLAR DİYE, ONLARIN (NEFSLERİNİ) TEZKİYE ETSİNLER DİYE, ONLARA KİTAP ÖĞRETSİNLER DİYE, ONLARA HİKMET ÖĞRETSİNLER DİYE. BU MÜRŞİDLERE, BU RESÛLLERE TÂBÎ OLMADAN EVVEL ONLAR APAÇIK BİR DALÂLET İÇİNDEYDİLER.


6-"LEKAD MENNALLAHÜ ALELMÜ'MİNİYNE İZ BE'ASE FİYHİM RESÛLEN MİN ENFÜSİHİM YETLÛ ALEYHİM ÂYÂTİHİ VE YÜZEKKİYHİM VE YÜ'ALLİMÜHÜMÜLKİTÂBE VELHİKMEH, VE İN KÂNÛ MİN KABLÜ LEFİY DALÂLİN MÜBİYN." AL-İ İMRAN-164
AND OLSUN Kİ MÜ'MİNLER ÜZERİNE BİR NİMET OLMAK ÜZERE KENDİ ZAMANLARINDA KENDİ İÇLERİNDE BİR RESUL BÂ'S EDERİZ, ONLARIN ARALARINDA ONLARA ALLAH'IN ÂYETLERİNİ TİLAVET EDER, ONLARI TEZKİYE EDER VE ONLARA KİTAP VE HİKMETİ ÖĞRETİR. ONDAN EVVEL (O MÜRŞİDE TÂBÎ OLMADAN EVVEL) ONLAR AÇIK BİR DALÂLET İÇİNDE İDİLER...


7-"VE MEN LÂ YÜCİB DÂ'IYALLAHİ FELEYSE BİMU'CİZİN FİYL'ARDI VE LEYSE LEHÜ MİN DÛNİHİ EVLİYÂ', ÜLÂİKE FİY DALÂLİN MÜBİYN" AHKÂF-32
O ALLAH'IN DAVETÇİLERİNE, ALLAH'A DAVET EDENLERE TÂBÎ OLMAYANLARA (SESLENİYORUM DİYOR ALLAHÛ TEALÂ.) ONLAR, ALLAH'I YERYÜZÜNDE ACİZ BIRAKACAKLARINI MI ZANNEDİYORLAR? OYSA Kİ, ONLARIN DA ALLAH'TAN BAŞKA DOSTLARI YOKTUR. ONLAR, (ALLAH'IN DAVETÇİSİNE TÂBÎ OLMADIKLARI İÇİN) APAÇIK BİR DALÂLET İÇİNDEDİRLER.


8-"VE LEKAD BE'ASNÂ FİY KÜLLİ ÜMMETİN RESÛLEN ENİ'BÜDULLAHE VECTENİBÛTTÂGUÛT, FEMİNHÜM MEN HEDALLAHÜ VE MİNHÜM MEN HAKKAT ALEYHİDDALÂLEH..." NAHL-36
BİZ BÜTÜN ÜMMETLER İÇİNDE RESÛLLER BA'S EDERİZ. BU RESÛLLER (O KAVİMLERDE YAŞAYAN İNSANLARI) ŞEYTANA KUL OLMAKTAN KURTARIP, ALLAH'A KUL EDERLER. ONLARIN BİR KISMI HİDAYETE ERDİLER. (O RESÛLLERE TÂBÎ OLDUKLARI İÇİN) BİR KISMININ DA ÜZERİNE DALÂLET HAK OLDU. (O RESÛLLERE, MÜRŞİDLERE TÂBÎ OLMADIKLARI İÇİN).


9- "....ZÂLİKE HÜDALLAHİ YEHDİY BİHİ MEN YEŞÂ..." ZÜMER-23
İŞTE BU ALLAH'IN HİDAYETİDİR Kİ, ALLAH BUNUNLA DİLEDİKLERİNİ HİDAYETE ERDİRİR.
"...VE MEN YUDLİLİLLÂHÜ FEMÂ LEHÜ MİN HÂD."

KİMİ DE DALÂLETTE BIRAKIRSA O KİŞİ İÇİN BİR HİDAYETÇİ YOKTUR.


10-"MEN YUDLİLİLLÂHÜ FELÂ HÂDİYE LEH, VE YEZERÜHÜM FİY TUĞYÂNİHİM YA'MEHÛN."

ARAF-186 ALLAH KİMİ DALÂLETTE BIRAKIRSA O KİŞİ İÇİN BİR HİDAYETÇİ YOKTUR. O KİŞİYİ ALLAH, İSYANI İÇİNDE ŞAŞKIN BİR HALDE BIRAKIR.
GÖRÜLÜYORKİ MÜRŞİDİNE ULAŞAMAYAN HERKES DALALETTEDİR. NEDEN DALALETTEDİR? ÇÜNKÜ RUHU VÜCUDUNDAN AYRILMAMIŞTIR, SIRAT-I MÜSTAKİYM’E ULAŞMAMIŞTIR. VE ULAŞMAMIŞSA ALLAH'A VASIL OLMAK ÜZERE BU KİŞİNİN RUHU YOLA ÇIKMAMIŞTIR. YANİ BU KİŞİ HİDAYETE ADIM ATMAMIŞTIR. BİR KİŞİNİN HİDAYETE ADIM ATMASI DEMEK, HİDAYET ALLAH'A ULAŞMAK, RUHUN ALLAH'A ULAŞMASI OLDUĞUNA GÖRE O KİŞİNİN ALLAH'A DOĞRU YOLA ÇIKMASI ANLAMINA GELİYOR. EĞER İNSANOĞLU ALLAH'A DOĞRU YOLA ÇIKMAMIŞSA RUHUNU SIRAT-I MÜSTAKİYM’E ULAŞTIRMAMIŞSA O ZAMAN BU KİŞİ İÇİN HİDAYETTE OLMAK SÖZ KONUSU DEĞİLDİR. SIRAT-I MÜSTAKİYM’İN ÜZERİNDE DE OLMAK SÖZ KONUSU DEĞİLDİR. ÖYLEYSE BU KİŞİ TEVHİD AKİDESİNİN GEREKTİRDİĞİ TEVHİDİN MUHTEVASI İÇİNDE DEĞİLDİR. FIRKALARDAN BİRİNE TÂBÎDİR. AMA SIRAT-I MÜSTAKİYM ÜZERİNDE DEĞİLDİR. ÖYLEYSE TEVHİD AKİDESİNİN SINIRLARININ DIŞINDA KALMIŞ VE FIRKALARA TÂBÎ OLMUŞTUR. BU KİŞİ İÇİN KURTULUŞ ÜMİDİ DE NORMAL ŞARTLARDA YOKTUR. MEĞER Kİ ALLAHÛ TEÂLA ONU AF ETMİŞ OLA. BİZ BÜTÜN İNSANLARI ALLAHÛ TEÂLA'NIN AFFETMESİNİ VE BÜTÜN İNSANLARI CENNETİNE ALMASINI ALLAHÛ TEÂLA'DAN DİLERİZ VE TEVHİDİN BÜTÜN İNSANLAR İÇİN TAHAKKUK ETMESİNİ ALLAHÛ TEÂLA'DAN DİLERİZ. ÖYLEYSE HEPİMİZ MUTLAKA, AMA MUTLAKA SIRAT-I MÜSTAKİYM’E ULAŞMAK MECBURİYETİNDE OLANLARIZ. SIRAT-I MÜSTAKİYM’E ULAŞMAKSA GÖRDÜNÜZ Kİ MÜRŞİDE ULAŞMADAN GERÇEKLEŞEMİYOR

MÜRŞİDE ULAŞAMAYAN KİŞİLER DALALETTEDİR" BUYURUYOR ALLAHÛ TEÂLA. DALALETTE OLURLARSA NE OLUR? SADECE İKİ GRUP ÂYET-İ KERİMEYLE DALALETTE OLANLARIN MUTLAKA CEHENNEME ULAŞACAKLARINI SÖYLEYELİM. İŞTE ARAF-179’DA ALLAHÛ TEÂLA BUYURUYOR:
"VE LEKAD ZERE'NA Lİ CEHENNEME KESİYREN MİNELCİNNİ VEL'İNSİ LEHÜM KULUBÜN LÂ YEFKAHUNE BİHA VE LEHUM A'YUNUN LÂ YUBSİRUNE BİHA VE LEHÜM AZANÜN LÂ YESMEUNE BİHA, ÜLÂİKE KEL'EN'AMİ BELHÜM EDALL, ÜLÂİKE HUMÜLGAAFİLÛN."

ARAF-179
BİZ CEHENNEMİ İNSANLARIN VE CİNLERİN ÇOĞU İÇİN YARATTIK. ONLARIN KALPLERİ VARDIR AMA ONUNLA FIKIH EDEMEZLER (İDRAK EDEMEZLER). (KALPLERİNDE) GÖZLERİ VARDIR AMA ONUNLA GÖREMEZLER. (KALPLERİNDE) KULAKLARI VARDIR. AMA ONUNLA İŞİTEMEZLER. ONLAR HAYVANLAR GİBİ, HATTA ONLARDAN DA DAHA ÇOK DALÂLETTEDİRLER. ONLAR GAFİLLERDİR.
ÖYLEYSE NE GÖRÜYORUZ? DALALETTE OLAN BU İNSANLARIN CEHENNEME GİDECEKLERİ KESİN. İŞTE NİSA SURESİNİN 167,168,169. ÂYET-İ KERİMELERİ:
"İNNELLEZİYNE KEFERU VE SADDU AN SEBİYLİLLÂHİ, KAD DALLU DALALEN BA'İYDA. INNELLEZİYNE KEFERU VE ZALEMU LEM YEKÛNİLLÂHÜ LİYAGFİRELEHÜM. VE LÂ LİYEHDİYEKÜM TARİYKAÂ, İLLÂ TARİYKA CEHENNEME. HALİDİYNE FİYHA EBEDA."

NİSA-167,168,169
ONLAR Kİ KÜFÜR ÜZEREDİRLER, ONLAR İNSANLARI ALLAH'IN YOLUNDAN, (SIRAT-I MÜSTAKİYM’DEN) SAPTIRANLARDIR. ONLAR UZAK BİR DALALET İÇİNDEDİR. MUHAKKAKKİ ONLAR KÜFÜR ÜZEREDİRLER VE ZALİMDİRLER. ALLAH ONLARA ASLA MAĞFİRET ETMEZ, (GÜNAHLARINI SEVABA ÇEVİRMEZ). ALLAH ONLARI SIRAT-I MÜSTAKİYM’E ULAŞTIRMAZ. ALLAH ONLARI SADECE CEHENNEM YOLUNA ULAŞTIRIR. ORADA EBEDİ KALACAKLARDIR.
İŞTE GÖRÜYORSUNUZ DALALETTE OLAN İNSANLAR CEHENNEM YOLUNA ULAŞACAKLAR. CEHENNEME GİDECEK OLAN İNSANLAR. BU İNSANLAR ALLAH'IN YOLUNDAN BAŞKALARINI SAPTIRANLAR. KENDİLERİ ALLAH'IN YOLUNDA OLSALARDI NE YAPACAKLARDI? BAŞKA İNSANLARI DA ALLAH'IN YOLUNA DAVET EDECEKLERDİ. KENDİLERİ ALLAH'IN YOLUNDA DEĞİLLER, SIRAT-I MÜSTAKİYM ÜZERİNDE DEĞİLLER, BAŞKALARINI DA ALLAH'IN YOLUNDAN UZAKLAŞTIRMAYA ÇALIŞIYORLAR.

O İSTİKAMETTEKİ BİR GAYRETİN SAHİPLERİ. İŞTE BUNLAR BU İNSANLAR NE YAZIK Kİ ALLAHÛ TEALA’NIN İNDİNDE HEDEFLERİNE ULAŞMALARI MÜMKÜN GÖRÜLMEYEN İNSANLAR, DALALETTE OLAN İNSANLAR, SIRAT-I MÜSTAKİYM’E ULAŞAMAMIŞ OLAN İNSANLAR, SIRAT-I MÜSTAKİYM’İN DIŞINDA KALAN, SIRAT-I CEHİM ÜZERİNDE BULUNAN İNSANLAR. SIRAT-I MÜSTAKİYM’E ULAŞMAK ASILDIR. İŞTE BUNLAR ALLAH' TEALA'NIN YOLUNDAN SAPTIRANLARDIR. DALALETTE OLANLARDIR. DALALETTE OLANLARINSA SIRAT-I MÜSTAKİYM’E ULAŞMASININ MÜMKÜN OLMADIĞINI SÖYLÜYOR ALLAHÛ TEALA. SIRAT-I MÜSTAKİYM’İN ÜZERİNDE BULUNMAYANLAR İSE TEVHİDİN DIŞINDA KALANLARDIR, BİRLİĞİ BU İSTİKAMETTE NE YAZIK Kİ BOZANLARDIR






KUR'ÂN BÜTÜN ZAMANLARİN VE BÜTÜN MEKÂNLARİN YEGÂNE KİTABİDİR. KUR'ÂN'İN HER ÂYET-İ KERİMESİ, EVRENSELDİR VE KUR'ÂN'İN HER ÂYET-İ KERİMESİ, ALLAH'İN KELÂMİDİR. VE KUR'ÂN, ALLAH'İN ADEM A.S.'İN EVLATLARİNA, NUH A.S.'İN KAVMİNE, HZ. IBRAHİM, HZ MUSA, HZ. ISA VE HZ. MUHAMMED (S.A.V)'İN KAVMİNE VERDİGİ ALLAH’İN HUZUR VE SAADET MESAJLARİDİR. KİSACASİ KUR'ÂN-İ KERİM BÜTÜN ZAMAN VE MEKÂN PARÇALARİNDA ALLAH'İN, NEBÎLERİNE İNDİRDİGİ SÖZLERİ İFADE EDİYOR. O NEBÎLER Kİ, ALLAHÛ TEALÂ HER ZERRELERİNE TECELLİ EDİYOR VE TASARRUFTA OLAN BU NEBÎLER ZAMAN PARÇALARİ İÇERSİNDE ESREF-İ MAHLÛKAT OLARAK YARATİLAN İNSANA AHRET VE DÜNYA SAADETİNİ YASATTİRMAK İÇİN, ALLAHÛ TEALÂ'NİN KATİNDAN KENDİLERİNE İNDİRDİGİ ÂYETLERİ HEP KAVİMLERİNE TEBLİG ETMİSLER. BİLELİM Kİ, İNSANİ DÜNYA VE AHRET SAADETİNE ULASTİRAN İKİ TEMEL SEBEP VARDİR: BİRİNCİ SEBEP ALLAH'İN KATİNDAN İNEN ÂYETLER, İKİNCİ SEBEP DE ALLAH’A ULASTİRAN BU ÂYETLERİ, BİZ İNSANLARA ÖGRETEN, YASATTİRAN ALLAH'İN MÜRSİDLERİDİR.
YÜCE RABBİMİZİN ADEM A.S.'DAN SON PEYGAMBER HZ. MUHAMMED MUSTAFA (S.A.V) EFENDİMİZE GELENE KADAR, İNDİRDİGİ SAHİFELERİ VE KUTSAL KİTAPLARİ EZELÎ VE EBEDÎ DÜSMAN OLAN İBLİS TAHRİF ETMİS. EZELÎ VE EBEDÎ DÜSMAN OLAN İBLİS ALLAHÛ TEALÂ'NİN BİZ İNSANLAR İÇİN DİLEDİGİ AHRET VE DÜNYA SAADETİNİN TAM ZİDDİ İSTİKAMETİNDE HEPİMİZİN AHRET HAYATİNDA DA CEHENNEME GİTMESİNİ VE DÜNYA HAYATİNDA CEHENNEMİ YASAMAMİZİ İSTİYOR. BU SEBEPLE, İBLİSİN BİZ İNSANLAR İÇİN TALEBİYLE, ALLAH'İN BİZ İNSANLAR İÇİN TALEBİ TABAN TABANA ZİT. ALLAHÛ TEALÂ, NASİL BÜTÜN ZAMAN VE MEKÂN PARÇALARİNDA MEVCUT OLAN İNSANLARİ AHRET VE DÜNYA SAADETİNE ULASTİRMAK ÜZERE ÂYETLERİNİ VE O ÂYETLERİ AÇİKLAYAN MÜRSİDLERİ İNSANLARA GÖNDERMİSSE, İBLİS DE BÜTÜN GAYRETİYLE ALLAH'İN KATİNDAN İNEN BU ÂYETLERİ TAHRİF ETMEK, MESAJLARİ ORTADAN KALDİRMAK VE BUNUN SONUCU OLARAK, TABİİYETİ ORTADAN KALDİRARAK, AHRET HAYATİNDA İNSANLAR CEHENNEME GİRSİNLER VE DÜNYADA DA CEHENNEMİ YASASİNLAR DİYE HEP BİR FAALİYETİN İÇERİSİNDE OLMUS. SECDE OLAYİNA ASİ OLDUKTAN SONRA DA ALLAHÛ TEALÂ KENDİSİNE İZİN VERMİS.
BU SEBEPLE SAHİFELERİ VE KUTSAL KİTAPLARİ İBLİS TAHRİF ETMİS. AMA KUR'ÂN-İ KERİM'E GELDİGİNDE ALLAHÛ TEALÂ, KUR'ÂN-İ KERİM'İ KORUDUGUNU İFADE EDİYOR. HİCR SURESİNİN 9 ÂYET-İ KERİMESİNDE:
"INNÂ NAHNÜ NEZZELNEZZİKRE VE İNNÂ LEHÜ LEHAFİZÛN."

BU ZİKRİ BİZ İNDİRDİK, ONU BİZ KORUYACAGİZ.
EVET SU ANDA İKİ CİHAN SERVERİ PEYGAMBER EFENDİMİZDEN, ÜMMET-İ MUHAMMEDE BİRAKİLAN YEGÂNE MİRAS KUR'ÂN-İ KERİM. VE BU KUR'ÂN-İ KERİM'İN HER HARFİ ALLAH TARAFİNDAN KORUNUYOR. ADEM A.S.'LA BASLAYAN BU TEBLİG OLAYİ, ZİRVE NOKTAYA HZ. MUHAMMED MUSTAFA (S.A.V) EFENDİMİZLE ULASİYOR. BU SEBEPLE ALLAHÛ TEALÂ, RESULÜNE SÖYLE ÂYET İNDİRİYOR MAİDE 3'DE:
"ELYEVME EKMELTÜ LEKÜM DİYNEKÜM VE ETMEMTÜ ALEYKÜM Nİ'METİY VE RADİYTÜ LEKÜMÜL'İSLÂME DİYNÂ."

DİNİNİZİ TAMAMLADİM. NİMETİM OLAN KUR'ÂN-İ KERİM'İ DE TAMAMLADİM VE SİZİN İÇİN ISLÂM’İ SEÇTİM.

EVET, NASİL ALLAH'TAN BASKA İLAH YOKSA, O TEK İLAH OLAN ALLAHÛ TEALÂ'NİN BİZ İNSANLAR İÇİN VAZETTİGİ ISLÂM DİNİNDEN BASKA BİR DİN DE YOK. ALLAHÛ TEALÂ, BU DİNİ ADEM A.S.'LA BASLATTİRMİS VE BU DİN, KEMÂL NOKTASİNA İKİ CİHAN SERVERİ PEYGAMBER EFENDİMİZLE ULASİYOR. GEÇEN ZAMAN DİLİMLERİ İÇERSİNDE, ALLAHÛ TEALÂ'NİN İNSANLAR İÇİN VAZETTİGİ AHRET VE DÜNYAYA DÖNÜK MESAJLARİN HEPSİ KUR'ÂN-İ KERİM'LE EVRENSEL NOKTAYA, EZELÎ VE EBEDÎ OLAN SABİT KANUNLARA DÖNÜSÜR. BU SEBEPLE KUR'ÂN-İ KERİM, BİR ZAMANİN VEYA BİR MEKÂNİN KİTABİ DEGİL, AKSİNE İNSANLİK TARİHİ BOYUNCA, İNSANİ HEP AHRET VE DÜNYA SAADETİNE ULASTİRAN ALLAHÛ TEALÂ'NİN DEGİSMEZ MESAJLARİNİ İÇERİYOR. IBLİS KUR'ÂN-İ KERİM'DEN EVVEL İNEN TEVRAT'İ, ZEBUR'U, INCİL'İ HEP TAHRİF ETMİS. BU KİTAPLARİN TAHRİF EDİLDİGİNE DAİR KUR'ÂN-İ KERİM'DE BİRÇOK ÂYET VAR. BU KİTAPLARDA MAHLÛKATA SAHİP OLAN BİR TAKİM SİFATLARİN ALLAH'A İZAFE EDİLDİGİNİ VE BU SEBEPLE İNSANLARİN SİRKE DÜSTÜGÜNÜ GÖRÜYORUZ. ISTE SİRKE DÜSEN BU İNSANLARİN HİÇBİR ZAMAN AHRET VE DÜNYA SAADETİNE ULASMAYACAGİNİ ALLAHÛ TEALÂ MAİDE 72'DE AÇİKLİYOR:
"INNEHÜ MEN YÜSRİK BİLLÂHİ FEKAD HARREMALLAHÜ ALEYHİLCENNETE VE ME'VÂHÜNNÂR"

KİM ALLAH'A SİRK KOSARSA ALLAH BUYURUYOR Kİ, BİZ ONA CENNETİMİZİ HARAM KİLMİSİZDİR.

YETMEZ. HZ. ISA A.S.'A İNDİRİLEN INCİL’İN TAHRİF EDİLEREK OLUSTURULAN BİNLERCESİ, IZNİK'TE TOPLANAN KONSEY TARAFİNDAN YAKİLİYOR. GERİYE DÖRT TANE INCİL BİRAKİLİYOR. DÖRT INCİL'İN DÖRDÜNDE DE TESLİS AKİDESİ VAR. BABA ALLAH, OGUL ALLAH, VE RUHU'L KUDÜS YANİ "ÜÇ ALLAH'A İNANİN" DİYE İBARE VAR. GÖRDÜGÜNÜZ GİBİ BURADA DA MAHLÛKATİN SAHİP OLDUGU BİR TAKİM SİFATLARİ İNSANLAR, HEP ALLAH'A İZAFE ETMİSLER. ALLAHÛ TEALÂ MAHLÛKATİN SAHİP OLDUGU BÜTÜN SİFATLARDAN MÜNEZEHTİR. VE YÜCE RABBİMİZ, EZELÎ VE EBEDÎ DÜSMAN OLAN İBLİSİN BİR DAHA ALLAH'İN ÂYETLERİNİ TAHRİF ETMEMESİ İÇİN KUR'ÂN'İ İNDİRİYOR VE KUR'ÂN-İ KERİM'İ DE KORUYACAGİNİ KESİNLİKLE VA’DEDİYOR.
EVET SU ANDA ÖNÜMÜZDEKİ KUR'ÂN-İ KERİM, BÜTÜN İNSANLAR İÇİN SAADET DAVETİYESİDİR. KUR'ÂN-İ KERİM, BU DAVETE UYAN BÜTÜN İNSANLAR İÇİN BİR SAADET REÇETESİDİR. VE BU REÇETEYİ HER KİM HAYATİNA TATBİK EDERSE, BÜTÜN İNSANLAR İÇİN KESİNLİKLE BİR SAADET GARANTİSİDİR. 1400 YİLDAN BERİ HİÇBİR İNSAN, BU KUR'ÂN-İ KERİM'DE BİR HARFİN FAZLA OLDUGUNU SÖYLEYEMEZ VE KUR'ÂN-İ KERİM'DE BİR HARFİN EKSİK OLDUGUNU DA SÖYLEYEMEZ. KUR'ÂN-İ KERİM, İFADE ETTİGİM ÂYET-İ KERİMEDE AÇİKLANDİGİ GİBİ, ALLAHÛ TEALÂ'NİN TAMAMLANMİS BİR NİMETİDİR. VE ISLÂM'LA İLGİLİ HER TÜRLÜ EMİR VE NEHYİ, ALLAHÛ TEALÂ BU KUR'ÂN-İ KERİM'E KOYMUS. ALLAHÛ TEALÂ KUR'ÂN-İ KERİM'İ İLMİYLE MUHKEM KİLMİSTİR. ALLAH'İN İLMİ BÜTÜNÜYLE KUR'ÂN-İ KERİM İÇERSİNDE AÇİKLANMİSTİR.
INSANİ AHRET VE DÜNYA SAADETİNE ULASTİRACAK BU KİTABİ HZ. MUHAMMED MUSTAFA (S.A.V) EFENDİMİZ BİZE MİRAS BİRAKTİ. EZELÎ VE EBEDÎ DÜSMAN OLAN İBLİS, KUR'ÂN-İ KERİM'İ TAHRİF EDEMİYOR. ANCAK HEDEFİNE ULASABİLMEK İÇİN KUR'ÂN-İ KERİM'İN TATBİKATİNİ DEGİSTİRİYOR. IBLİSİN KUR'ÂN-İ KERİM TATBİKATİNİ DEGİSTİREBİLMESİ, ANCAK VE ANCAK KUR'ÂN-İ KERİM'İ İNSANLARİN TERK ETMESİNE BAGLİ. EVET BUGÜN YASAYAN İNSANLAR KUR'ÂN-İ KERİM'İ TERK ETMİS DURUMDALAR. NEDEN BÖYLE DİYORUZ? ÇÜNKÜ GERÇEKTEN ZİRVE NOKTAYA PEYGAMBER EFENDİMİZLE ULASAN ISLÂM DİNİNİN BÜTÜNÜNÜ KUR'ÂN-İ KERİM İHTİVA EDİYOR, AMA İNSANLAR KUR'ÂN-İ KERİM'İN BÜTÜNÜNE TÂBİ OLMAK YERİNE AKSİNE ISLÂM’İN BES SARTİNA TÂBİ OLUYORLAR. ALLAHÛ TEALÂ BİRÇOK ÂYET-İ KERİMEDE SU MESAJİ SÖYLÜYOR; ARAF 3'DE:
"ITTEBİ'Û MÂ ÜNZİLE İLEYKÜM MİN RABBİKÜM VE LÂ TETTEBİ'Û MİN DÛNİHÎ EVLİYA."

RABBİNİZDEN SİZE İNDİRİLENE TÂBİ OLUN. VE ONDAN BASKA DOSTLAR EDİNEREK ONLARİN SÖYLEDİKLERİNE ASLA TÂBİ OLMAYİN.

BUGÜN İNSANLAR KUR'ÂN-İ KERİM'İ TERK ETMİS DURUMDALAR. ALLAH'İN İNDİRDİGİ ÂYETLERE TÂBİ OLMAK YERİNE, TAM TERSİ İNSANLARİN AKLEN ÜRETTİKLERİ BİR TAKİM ZANLARA TÂBİ OLUYORLAR. KUR'ÂN-İ KERİM'DE YÜCE RABBİMİZ BUYURUYOR Kİ, İNSANLARİN AKİLLARİYLA ÜRETTİKLERİ, DİN ADİNA SÖYLEDİKLERİ BU ZANLAR HİÇBİR ZAMAN ALLAH'İN ÂYETLERİNİN YERİNE GEÇEMEZ. YUNUS SURESİNİN 36. ÂYET-İ KERİMESİNDE ALLAHÛ TEALÂ SÖYLE BUYURUYOR:
"INNEZZANNE LÂ YUGNİY MİNELHAKKİ SEY'Â."

ZAN ALLAH ASLA GERÇEGİN YERİNE İKAME EDİLEMEZ.
ISTE BUGÜN İNSANLAR ZANLARİNİN PESİNDE KOSUYORLAR. KUR'ÂN-İ KERİM'DE HAKİKATLER MEVCUTKEN, İNSANLAR KUR'ÂN-İ KERİM'İ BİR TARAFA ATARAK SADECE MEZARLARDA OKUNAN VE FAL BAKİLAN BİR KİTAP NİTELİGİNDE, EVLERİNDE KİLİFLARDA SAKLİ TUTUYORLAR. DEGİSTİRİLEN HAKİKATLER, ZANLARA DÖNÜSTÜRÜLEN ALLAH'İN HAKİKATLERİ:
BİRİNCİ ZAN; HER RESUL, KENDİSİNE KİTAP VERİLEN PEYGAMBERDİR.
IKİNCİ ZAN; HER NEBÎ, KENDİSİNE KİTAP VERİLMEYEN PEYGAMBERDİR.
ÜÇÜNCÜ ZAN, ALLAH'İN ZATİNA ULASTİRMAKLA VAZİFELİ MÜRSİD YOKTUR.
DÖRDÜNCÜ ZAN; KUL İLE ALLAH ARASİNA KİMSE GİREMEZ.
BESİNCİ ZAN; MÜRSİDE TÂBİ OLMADAN DA İNSANLAR CENNETE GİDEBİLİR.
ALTİNCİ ZAN; VAHİY PEYGAMBERLERLE KESİLMİSTİR.
YEDİNCİ ZAN; KİMSE ALLAHÛ TEALÂ'Yİ GÖREMEZ.
SEKİZİNCİ ZAN; HER KİM, "LÂ İLAHE İLLALLAH" DERSE, MUTLAKA CENNETE GİDER.
DOKUZUNCU ZAN; RUHUN DÜNYA HAYATİNDA ALLAH'A ULASMASİ YOKTUR.
ONUNCU ZAN; "IRCİİ" EMRİ, BİR ÖLÜM EMRİDİR.
ONBİRİNCİ ZAN; RUH VÜCUTTAN ÇİKİNCA KİSİ ÖLÜR.
ONİKİNCİ ZAN; SEKİL SARTİNA UYGUN OLAMAYARAK KİLİNAN NAMAZLAR KABUL EDİLMEZ.
ONÜÇÜNCÜ ZAN; TEVCİDLE OKUNMAYAN KUR'ÂN DA ASLA GEÇERLİ DEGİL.
ONDÖRDÜNCÜ ZAN; DİNDE ZORLAMA VARDİR.
ONBESİNCİ ZAN; FAZL VE RAHMETİN KALBE ULASMASİYLA BİR NEFS TEZKİYESİ ASLA GEÇERLİ DEGİL.
ONALTİNCİ ZAN; HİDAYET VE SİRAT-İ MÜSTAKİYM İKİSİ DE DOGRU YOLDUR. VE BUNA DAHİL BİRÇOK ZANLAR.
ONYEDİNCİ ZAN; ALLAH PEYGAMBERLERDEN BASKASİNA ÂYET İNDİRMEZ.
ONSEKİZİNCİ ZAN; CEHENNEMDE BİR SÜRE CEZALANDİRDİKTAN SONRA ALLAH’A İNANAN HERKES CENNETE GİRER.
ONDOKUZUNCU ZAN; DÜNYADA RAHATLİK YOKTUR.
ISTE BU SÖYLEDİGİM ZANLARİN, ASİLLARİ HAYAT KİTABİMİZ OLAN KUR'ÂN-İ KERİM'DE. VE NE YAZİK Kİ ISLÂM’İN BES SARTİNİN TATBİKATİ İÇERSİNDE, (GELENEKSEL ISLÂM TATBİKATİ İÇERSİNDE) İNSANLAR, BU SÖYLEDİGİM ZANLARA TÂBİDİRLER. BU ZANLARLA, HİÇ KİMSE KURTULUSA ULASAMAZ. BUGÜNE KADAR İNSANLARİN DİN ADİNA YAZDİKLARİ EL YAZMASİ KİTAPLAR, TABİRİ CAİZSE HERBİRİSİ BİR ÂYET-İ KERİMENİN ÜZERİNİ ÖRTMÜSTÜR VE KUR'ÂN-İ KERİM'İ TAMAMEN TATBİKATTAN ÇİKARTMİSLARDİR. O KUR'ÂN Kİ ALLAHÛ TEALÂ'NİN TAMAMLANMİS BİR NİMETİ. O KUR'ÂN Kİ ALLAHÛ TEALÂ, NAHL 89'DA:
"VE NEZELNÂ ALEYKEL KİTÂBE TİBYÂNEN Lİ KÜLLİ SEY’İN."

SANA HERSEYİ AÇİKLAMAK İÇİN BU KİTABİ İNDİRDİK.

O KUR'ÂN Kİ ALLAHÛ TEALÂ, ENAM 38'DE:
"MÂ FERRATNÂ FİYLKİTÂBİ MİN SEY'İN."

BU KİTAPTA DA HİÇBİR SEYİ EKSİK BİRAKMADİK.

ALLAHÛ TEALÂ'NİN, DÜNYA VE AHRET SAADETİNE ULASTİRMAK İSTEDİGİ BÜTÜN İNSANLAR İÇİN GEREKLİ OLAN MİSALLERİ ALLAH BU KUR'ÂN-İ KERİM'E KOYMUS.
"VE LEKAD DARABNÂ LİNNAÂSİ FİHAZEL KUR’ÂNİ MİN KÜLLİ MESEL" RUM-58
HER TÜRLÜ MİSALİ BİZ, BU KUR'ÂN-İ KERİM'DE SANA VERDİK EY RESULÜM.

VE FURKAN SURESİNİN 33. ÂYET-İ KERİMESİNDE:
"VELÂ YE'TÛNEKE BİMESELİN İLLÂ Cİ'NÂKE BİLHAKKİ VE AHSENE TEFSİYRÂ."

ONLARİN SANA GETİRDİKLERİ HİÇ BİR ÖRNEK YOKTUR Kİ, BİZ SANA ONA KARSİ EN GÜZEL AÇİKLAMAYİ GETİRMİS OLMAYALİM.

ISTE BU ÂYET-İ KERİMELERDE DİN ADİNA HERSEYİN KESİNLİKLE KUR'ÂN'DA MEVCUT OLDUGUNU ALLAH AÇİKLİYOR. AMA NE YAZİK Kİ UYGULAMADA KUR'ÂN BİR KENARA BİRAKİLMİS, ÖLÜLER ÜZERİNE OKUNAN BİR KİTAP VE FAL BAKİLAN BİR KİTAP NİTELİGİNDE. MEHMET AKİF ERSOY DA "HAYİR ÖYLE OLMAMASİ LÂZİM" DİYOR. BU KİTAP HAYAT KİTABİMİZDİR, BU KUR'ÂN'İ HEPİMİZİN YASAMASİ LÂZİM. GÜNÜMÜZ STANDARTLARİ İÇERSİNDE GERİ KALMİS ISLÂM ÜLKELERİNİN, DÜNYANİN DİGER GELİSMİS ÜLKELERİ ARASİNDA YER ALABİLMELERİ HATTA ONLARİ GEÇEBİLMELERİ ANCAK KUR’ÂN’İN BİR BÜTÜN OLARAK TATBİKİNE BAGLİ. "DOGRUDAN DOGRUYA, KUR'ÂN'DAN ALALİM İLHAMİ, ASRİN İDRAKİNE SÖYLEYELİM ISLÂM’İ" DİYOR MEHMET AKİF ERSOY. EMANİYYE DENİLEN EL YAZMASİ KİTAPLARDAN DEGİL, DOGRUDAN DOGRUYA KUR'ÂN'DAN İLHAMİ ALABİLMEK, ALLAHÛ TEALÂ'NİN BİZLER İÇİN TAYİN ETTİGİ MÜRSİDE TÂBİ OLMAYA BAGLİ. NE YAZİK Kİ, EMANİYYE DENİLEN EL YAZMASİ KİTAPLARİN SAHİPLERİ, BUNU DA TAHRİF ETMİSLER. "KUL İLE ALLAH ARASİNA KİMSE GİREMEZ" DEMİSLER. "MÜRSİDE TÂBİ OLMADAN DA İNSANLAR CENNETE GİDEBİLİR", DEMİSLER VE "RUHUMUZU, ALLAH'İN ZATİNA ULASTİRMAKLA VAZİFELİ MÜRSİD YOKTUR" DEMİSLER. VE BU ZANLARLA KUR'ÂN-İ KERİM GERÇEKLERİNİN ÜSTÜNÜ ÖRTEREK, BİZİ BU İSTİKAMETTE DE KUR'ÂN-İ KERİM'DEN KOPARMİSLAR. IBLİS DİYOR Kİ, İNSANLAR İBADET YAPSİNLAR. IBLİS DİYOR Kİ, İNSANLAR BU İBADETLERİN KENDİLERİNİ KURTULUSA ULASTİRACAGİNİ ZANNETSİNLER. VE İBLİS DİYOR Kİ, ASLA KİMSE KURTULUSA ULASMASİN. HEDEFİNE ULASABİLMESİ BİR TEK SARTA BAGLİ: KUR'ÂN-İ KERİM'İ UYGULAMADAN TAMAMEN ÇİKARTMASİNA BAGLİ. VE NİTEKİM BASARMİS. GERÇEKTEN BUGÜN ISLÂMÎ TATBİKATTA, KUR'ÂN'İ GÖREMİYORUZ.
KUR'ÂN-İ KERİM'İN ISLÂMİ TATBİKATTAN ÇİKARTİLDİGİNİ, KUR'ÂN'DA HABER VERİYOR. 14 ASİR EVVEL İNEN ÂYET-İ KERİMELERDE BU MESAJİ GÖRÜYORUZ. KUR'ÂN-İ KERİM'İN ZAMAN İÇERSİNDE İNSANLAR TARAFİNDAN TERK EDİLDİGİNE DAİR BAKİN FURKAN SURESİNİN 27, 28, 29 VE 30. ÂYET-İ KERİMELERİNDE ALLAHÛ TEALÂ, NE BUYURUYOR:
"VE YEVME YE'ADDUZZÂLİMÜ ALÂ YEDEYHİ YEKUÛLÜ YÂ LEYTENİTTEHAZTÜ MA'ARRESÛLİ SEBİYLÂ."

O GÜN HER ZALİM PİSMANLİKLA ELİNİ İSİRİP, NE OLURDU DER, ALLAH'İN RESULLERİYLE BERABER BİR KURTULUS YOLU TUTSAYDİM. (YANİ MÜRSİDİME TÂBİ OLSAYDİM.)

"YÂ VEYLETÂ LEYTENİY LEM ETTEHİZ FÜLÂNEN HALİYLÂ."

KESKE BEN FÜLÂNİ (YANİ SEYTANİ) DOST EDİNMESEYDİM.

O ALLAH'İN EVLİYASİ BEYAZİT BESTAMÎ HZ.LERİ: "MÜRSİDİ OLMAYANİN MÜRSİDİ SEYTANDİR" SÖZÜNÜ BOSUNA SÖYLEMEMİS. ÇÜNKÜ BU SÖZÜ TEYİD EDEN KUR'ÂN-İ KERİM ÂYET-İ KERİMESİ ARAF 27:
"INNÂ CE'ALNESSEYÂTİYNE EVLİYÂE LİLLEZİYNE LÂ YÜ'MİNÛN."

ÂYET-İ KERİMESİYLE GERÇEKTEN, İMAN ETMEYEN, MÜRSİDİNE TÂBİ OLMAYAN, KALBİNE İMAN YAZİLMAYAN HERKESİ ALLAHÛ TEALÂ SEYTANA DOST KİLAR,DİYOR.
FURKAN 29 ÂYET-İ KERİME:
"LEKAD EDALLENİY ANİZZİKRİ BA'DE İZ CÂENİY."

ANDOLSUN BANA ZİKİR GELMİSKEN BENİ KUR'ÂN'DAN SAPTİRDİ. BU ÂYET-İ KERİMEYLE DE, KUR'ÂN-İ KERİM'İN BİR İSMİNİN ZİKİR OLDUGU İFADE EDİLİYOR.
ANDOLSUN, BENİ ZİKİRDEN ALİKOYDU ZİKİR BANA GELMİSKEN "VE KÂNESSEYTÂNÜ LİL'İNSÂNİ HAZÛLÂ"VE SEYTANİN BÜTÜN GAYESİ İNSANİ YALNİZ BİRAKMAKTİR.
ALLAHÛ TEALÂ, KUR'ÂN, ÂYETLERİYLE NASİL AHRET VE DÜNYA SAADETİNE BİZLERİ ULASTİRMAK İSTİYORSA, TAM TERSİ İBLİSDE KUR’ÂN’İN YERİNE İKÂME ETTİGİ, HAYALE DAYANAN, SURET-İ HAKK'TAN GÖRÜNEN KUR'ÂN'İN DİSİNDA VE ISLÂM’İN DİSİNDA EL YAZMASİ KİTAPLARLA BİZİ CEHENNEMLİK YAPMAK İSTİYOR. EVET, İBLİS BÜTÜN GAYRETİYLE KUR'ÂN'DAN İNSANLARİ SAPTİRMAYA ÇALİSİYOR. IBLİS KUR'ÂN'İN YERİNE İNSANLARİN AKLÎ ÜRÜNÜ OLAN ZANLARİNİ İKAME ETMEK İSTİYOR. VE NİTEKİM BU MESAJ FURKAN-30 DA AÇİKLANİYOR.
"VE KAÂLERRESÛLÜ YÂ RABBİ İNNE KAVMİTTEHAZÛ HÂZELKUR'ÂNE MEHCÛRÂ."

ALLAH'İN RESULÜ, EY RABBİM SÜPHESİZ BENİM KAVMİM BU KUR'ÂN-İ KERİM'İ TERK ETTİ.

BURADA GENE BİR RESULDEN BAHSEDİYOR. DEDİGİM GİBİ ALLAHÛ TEALÂ MÜMİN SURESİNİN 44. ÂYET-İ KERİMESİNDE BÜTÜN İNSANLARİ AHRET VE DÜNYA SAADETİNE ULASTİRMAK ÜZERE, HER MEKÂN VE ZAMANA VERDİGİ, KESİNTİSİZ OLARAK VAZİFELİ KİLDİGİ RESULLERİNDEN BAHSEDİYOR. VE BU RESULLER, ALLAHÛ TEALÂ'YA "EY RABBİM, KAVMİM BU KUR'ÂN-İ KERİM'İ TERK ETTİ, BU KUR'ÂN-İ KERİM'İ SAHİPSİZ BİRAKTİ. BUGÜNKÜ TATBİKATTA KUR'ÂN-İ KERİM YOK. TAM TERSİ ISLÂM’İN BES SARTİ VAR. ISLÂM’İN BES SARTİ DA BÜTÜNÜYLE KUR'ÂN-İ KERİM'DEN SAPMİS BİR DURUMDA İNSANLARA ULASTİRİLİYOR. VE 31. ÂYET-İ KERİME:
"VE KEZÂLİKE CE'ALNÂ LİKÜLLİ NEBİYYİN ADÜVVEN MİNELMÜCRİMİYN, VE KEFÂ BİRABBİKE HÂDİYEN VE NASİYRÂ."

BÖYLECE BİZ, BÜTÜN NEBÎLERE MÜCRİMLERDEN (YANİ GÜNAHKARLARDAN) ONLARA DÜSMAN KİLDİK. AMA BÜTÜN BU MÜCRİMLERE KARSİ ALLAHÛ TEALÂ, KESİNLİKLE KAFİDİR. ALLAH NE GÜZEL VEKİLDİR.

"VE KAÂLELLEZİYNE KEFERÛ LEV LÂ NÜZZİLE ALEYHİLKUR'ÂNÜ, CÜMLETEN VÂHİDEH, KEZÂLİKE LİNÜSEBBİTE BİHÎ FUÂDEKE VE RETTELNÂHÜ TERTİYLÂ."

O MÜCRİMLER VE KAFİRLER: "BİR TEK SEFERDE TOPTAN KUR'ÂN SANA NİYE İNDİRİLMEDİ DERLER". SENİN KALBİNİ ONUNLA SABİT, KADEM KİLALİM DİYE.

BİLİYORSUNUZ BASLANGİÇ NOKTASİNDA NEFSİMİZİN MANEVÎ KALBİNİN İÇİNDE KARANLİKLAR VE 19 TANEDE AFET VAR. ALLAH'İN BU DÜNYA HAYATİNDA BİZDEN İSTEDİGİ, MÜRSİDİMİZE TÂBİ OLMAK SURETİYLE ALLAH'İN EMİR VE NEHİYLERİNE YERİNE GETİREREK, KALBİMİZDEKİ KARANLİKLARİ ALLAH'İN NURLARİYLA DEGİSTİRMEK, KALBİMİZDEKİ AFETLERİ RUHUN HASLETLERİYLE DEGİSTİRMEK, SONUNDA YÜZDE YÜZ NURUN SAHİBİ OLAN BİR KALBE SAHİP OLMAK, YÜZDE YÜZ AFETLERDEN BERÎ, RUHUN HASLETLERİYLE DONANMİS, FAZİLETLERİN SAHİBİ OLAN BİR KALBİN SAHİBİ OLABİLMEKTİR. ISTE BU HEDEFE BİR GÜNDE ULASAMİYORUZ. TEDRİCÎ BASAMAKLAR ZİNCİRİ İÇERSİNDE ALLAHÛ TEALÂ BUNU GERÇEKLESTİRİYOR. KUR'ÂN-İ KERİM MESAJİNİ İDRAK ETMEYEN O KAFİRLER: "SANA KUR'ÂN NİYE TOPTAN İNDİRİLMEDİ?" DİYORLAR. ALLAHÛ TEALÂ DA BUYURUYOR Kİ: "BİZ PEYDERPEY, TEDRİCÎ OLARAK SAHABENİN KALBİNİ EVVELA FİKİH HASSASİNDAN, DAHA SONRA EN ÜST NOKTADAKİ FUAT HASSASİNA DÖNÜSEBİLMESİ, KALBİNİ TAMAMEN SABİT KİLALİM DİYE, KUR'ÂN-İ KERİM'İ PEYDERPEY, ÂYET VE ÂYET İNDİRDİK. VE O KUR'ÂN-İ KERİM'İN ZAMAN İÇERSİNDE İNZALİYLE ISLÂM’İN BÜTÜN MESAJİNİ ULASTİRMAYİ DİLEDİK."

EVET GÖRÜYORUZ Kİ GERÇEKTEN SU ANDA TATBİKATTA OLAN KUR'ÂN-İ KERİM DEGİL, TAM TERSİ EMANİYYE DENİLEN EL YAZMASİ KİTAPLAR. BAKARA SURESİNİN 78, 79. ÂYET-İ KERİMESİNDE ALLAHÛ TEALÂ SÖYLE BUYURUYOR:
"VE MİNHÜM ÜMMİYYUNE LÂ YA'LEMUNELKİTABE İLLÂ EMANİYYE VE İN HÜM İLLÂ YEZUNNUN.. FEVEYLÜN LİLLEZİYNE YEKTUBUNELKİTABE BİEYDİYHİM SÜMME YEKULUNE HAZA MİN İNDİLLÂHİ LİYESTERU BİHİ SEMENEN KALİYLÂ FEVEYLÜN LEHÜM MİMMA KETEBET EYDİYHİM VE VEYLÜN LEHÜM MİMMA YEKSİBUN."

ONLARDAN BİR BÖLÜMÜ ÜMMİDİRLER, KİTABİ BİLMEZLER, ANCAK VE ANCAK EMANİYYEYİ (KURUNTULARİ) BİLİRLER VE ONLAR ZANNEDERLER.
ARTİK VAY HALLERİNE, KİTABİ KENDİ ELLERİYLE YAZİP SONRA AZ BİR PARA KARSİLİGİNDA SATMAK İÇİN BU ALLAH KATİNDANDİR DİYEREK ARTİK VAY ELLERİYLE YAZDİKLARİNDAN DOLAYİ ONLARA VAY KAZANMAKTA OLDUKLARİ.

EL YAZMASİ KİTAPLARDAKİ MESAJLARİN ALLAH'İN İNDİNDEN OLDUGUNU SÖYLÜYORLAR. AMA ALLAHÛ TEALÂ BUYURUYOR Kİ:"ONLAR ALLAH'İN KATİNDAN DEGİL. ONLAR SADECE ALLAH'A İFTİRA EDİYORLAR." VE EMANİYYE DENİLEN EL YAZMASİ KİTAPLARA TÂBİ OLAN KİSİLER, KURUNTUYLA:
"BİZLER CEZAMİZİ CEHENNEMDE ÇEKTİKTEN SONRA MUTLAKA, ALLAH'A İNANDİGİMİZ İÇİN, CENNETE GİDECEGİZ."

ALLAH DA, EMANİYYEYE TÂBİ OLAN BU İNSANLARİN GÖRÜSLERİNİ ÇÜRÜTÜYOR: "HAYİR! DİYOR, ONLAR SADECE KURUNTUYA TÂBİDİRLER. EGER SADİKLARDANSALAR DELİLLERİNİ GETİRSİNLER." ISLÂMÎ YOLDA, (ISLÂM’DA) ALLAH'İN ÂYETLERİNDEN DAHA SAGLAM BİR DELİL ASLA SÖZ KONUSU DEGİL. KUR'ÂN-İ KERİM'İN BÜTÜNÜNÜ ARASTİRDİK BÖYLE BİR KURUNTUYU AÇİKLAYACAK VEYA İSPAT EDECEK BİR ÂYET-İ KERİMEYE RASTLAMADİK.
O HALDE GÖRÜYORUZ Kİ, KUR'ÂN TERK EDİLDİGİ ZAMAN SADECE ZANLARİN DEGİL, BİR DE KURUNTUNUN PESİNDE GİDEN BİR SÜRÜ İNSANLAR VAROLMAKTA. YANİ KİSACASİ DİNDE ASLİ MEVCUT OLMAYAN BİDATLARA İNSANLAR TÂBİ OLUYOR. O BİDATLAR Kİ, İNSANLARİ TAMAMEN DİN DAİRESİNDEN ÇİKARTİYOR, İNSANLARİ KESİNLİKLE DİNİN DİSİNA İTİYOR. KUR'ÂN-İ KERİM'E GİREBİLMEK SARTA BAGLANMİS ALLAH TARAFİNDAN. MUTLAK SURETTE ALLAH'İN KATİNDAN, ALLAH'İN ÂYETLERİNİ BİZLERE OKUYAN, ALLAH'İN VELİ MÜRSİDLERİNE TÂBİ OLMAK GEREKLİ.
KUR'ÂN AKLİN ÜRÜNÜ OLMAMASİ HASEBİYLE, AKİL TARAFİNDAN MEALİ YAPİLABİLECEK BİR KİTAP DEGİL. BUGÜNE KADAR BU İSTİKAMETTE ÇOK SEYLER SÖYLENMİS, BUNLARDAN BİR TANESİ SÖYLE:
"IDRAKİ MEALİ BU KÜÇÜK AKLA GEREKMEZ ZİRA BU TERAZİ BU KADAR SİKLETİ ÇEKMEZ".

ISTE KUR'ÂN-İ KERİM, İSTE AKİL TERAZİSİ. EVET AKİL TERAZİSİ, KUR'ÂN-İ KERİM AGİRLİGİNİ ÇEKEMEZ, ANLAYAMAZ, ANLATAMAZ. NEDEN? ÇÜNKÜ BU KİTAP AKLİN ÜRÜNÜ OLAN BİR KİTAP DEGİL. AKLİN ÜRÜNÜ OLMAYAN BU VAHİY KİTABİ, ALLAH KELAMİ OLMASİ HASEBİYLE ZAMANDAN VE MEKÂNDAN MÜNEZZEH OLAN ALLAH'İN SÖZLERİNİ İHTİVA ETMEKTEDİR. BU KİTAPTAKİ HER ÂYET KESİNLİKLE EVRENSEL KANUNLAR GİBİ, HER ZAMAN VE MEKÂNDA GEÇERLİDİR.
O HALDE CEHALET AFETİNİN KURBANİ OLAN İNSANLARİN: "BU KUR'ÂN-İ KERİM ESKİ ÇÖL KANUNUDUR" DEMELERİ KESİNLİKLE DOGRU DEGİL. "ESKİDEN BUNLAR GEÇERLİYDİ, SİMDİ KESİNLİKLE DİNİN REVİZYONA İHTİYACİ VARDİR" DİYENLER DE YANİLİYORLAR. ÇÜNKÜ GERÇEKTEN KUR'ÂN-İ KERİM'İN HER HARFİ, KELİME İTİBARİYLA, ÂYET İTİBARİYLA VE SURE İTİBARİYLA BİR MUCİZE VE TAMAMEN EVRENSEL. ISTE BU EVRENSEL KİTABİN ÖZÜNE GİREBİLMEK, ANCAK VE ANCAK KONUSAN KUR'ÂN'A, MÜRSİDE TÂBİ OLMAYİ GEREKTİRİYOR. EVET MÜRSİD, KONUSAN BİR KUR'ÂN-İ KERİMDİR. BU MÜRSİD, MÜRSİDİNE TÂBİ OLUP 28 BASAMAKLİK DİZAYN İÇERSİNDE SALÂHA ULASMİSTİR VE YÜCE RABBİMİZ SALÂHA ULASAN, İHLAS SAHİBİ OLAN KULLARDAN KUR'ÂN-İ KERİM'İ ÖGRENMEMİZİ EMİR BUYURUYOR. ALT BASAMAKLARDAKİ KİSİLERİN NEFSE SAHİP OLMALARİ SEBEBİYLE, İBLİS NEFSE TESİR EDEREK KİSİYİ SAPTİRABİLİR. IBLİSE İZİN VEREN ALLAHÛ TEALÂ: "SEN MÜSAADE VERİLMİSLERDENSİN AMA SEN BENİM İHLAS SAHİBİ KULLARİMİ BASTAN ÇİKARAMAZSİN" DİYOR. O HALDE KUR'ÂN-İ KERİM NASİL ALLAH TARAFİNDAN KORUNUYORSA, ALLAH'İN VELİ MÜRSİDLERİ DE ALLAHÛ TEALÂ TARAFİNDAN KORUNUYOR. KORUNAN VELİ MÜRSİDLERİN LİSANİYLA ANCAK KUR'ÂN-İ KERİM ÖGRENEBİLMEK VE KUR'ÂN-İ KERİM'İ YASAYABİLMEK MÜMKÜN. AMA NE YAZİK Kİ İNSANLAR, BU BİLGİLERDEN HABERSİZ. IBLİS DE HEDEFİNE ULASABİLMEK İÇİN ÖZELLİKLE RESUL, MÜRSİD, TÖVBE, MÜMİN OLMAK, SİRAT-İ MÜSTAKİYM, İRFAN, BİRR, AMİLÜSSALİHAT, ABD, HİDAYET, TAKVA, TEZKİYE, ZÜHD, EHLİ ZİKİR, ULUL-ELBÂB, HİKMET, TESLİM, İHLAS, TASFİYE GİBİ KUR'ÂN-İ KERİM KAVRAMLARİNİ YUVARLATARAK, İNSANLARİ ASLA HİÇBİR HEDEFE ULASTİRMAYAN BİR TAKİM MUGLÂK LAFLARA DÖNÜSTÜRMÜS. BİZ KUR'ÂN-İ KERİM'İN BÜTÜNÜNÜ AÇİKLAYAN MÜRSİDE TÂBİ OLABİLİRSEK, SEYTANİN BİZİM ÜZERİMİZDE SULTANLİGİ ASLA SÖZ KONUSU DEGİL. ALLAHÛ TEALÂ NAHL SURESİNİN 99. VE 100. ÂYET-İ KERİMELERİNDE SÖYLE BUYURUYOR:
"FEİZA KARATEL KURANE FESTE’İZ BİLLÂHİ MİNESSEYTÂNİRRACİYM. INNEHU LEYSE LEHU SULTANANÜN ALELLEZİYNE ÂMENÛ VE ALA RAB’BİHİM YETEVEKKELÛN."

KUR'ÂN-İ KERİM'İ KİRAAT ETTİGİN ZAMAN, KOVULMUS OLAN SEYTANDAN ALLAH'A SİGİN. ONUN ÂMENÛ OLAN VE ALLAH’İ VEKİL TUTANLARİN ÜZERİNE SULTANLİGİ YOKTUR.

EVET KUR'ÂN-İ KERİM'İ KİRAAT ETTİGİN ZAMAN KOVULMUS OLAN SEYTANDAN ALLAH'A SİGİNMAK, EVVEL EMİRDE MÜRSİDE TÂBİ OLMAYİ İFADE EDİYOR. HZ. MUHAMMED MUSTAFA (S.A.V) EFENDİMİZE BAKİN BAKALİM. CEBRAİL A.S. (MÜRSİDİ) GELİYOR. VE MÜRSİDİ KENDİSİNE KUR'ÂN-İ KERİM'İ KİRAAT EDİYOR. ILK İNEN KUR'ÂN ÂYETLERİNİN ALÂK SURESİNİN İLK 5 ÂYET-İ KERİMESİ OLDUGUNU HEPİNİZ BİLİYORSUNUZ:
GERÇEKTEN MÜRSİDİNİN LİSANİYLA, ALLAH'İN RESULÜ KUR'ÂN-İ KERİM ÖGRENMEYE BASLİYOR. EGER O, BİZİM İÇİN EN GÜZEL ÖRNEKSE, O, KUR'ÂN-İ KERİM'İ MÜRSİDİNDEN ÖGRENMİSSE, BİZİM DE MUTLAKA ALLAHÛ TEALÂ'NİN BİZLER İÇİN TAYİN ETTİGİ MÜRSİDDEN AYNİ STANDARTLAR İÇİNDE ÖGRENMEMİZ LÂZİM.

KUR’ÂN-İ MÜRSİDDEN ÖGRENME KONUSUNDA İNSANLARİ YANİLTAN KUR'ÂN-İN TOPTAN KENDİ ELLERİNDE OLMASİ VE DİYORLAR Kİ, TOPTAN BİZ BU KİTABA TÂBİ OLACAGİZ. TOPTAN BU KİTAP ELİMİZDE OLMASİNA RAGMEN , KESİNLİKLE PEYDERPEY, TEDRİCİ OLARAK BU KUR'ÂN-İ KERİM'İ YASAYABİLİRİZ. ZİRA PEYGAMBER EFENDİMİZİN KALBİNE DE KUR’ÂN CEBRAİL A.S.'İN LİSANİYLA TEDRİCÎ OLARAK 23 SENE BOYUNCA İNDİRİLMİSTİR. O HALDE HER NE KADAR BİR BÜTÜN OLARAK KUR'ÂN-İ KERİM MEVCUTSA DA, HAYATA GEÇİRDİGİMİZ ZAMAN, BU KUR'ÂN-İ KERİM'İ YASAMAYA BASLADİGİMİZ ZAMAN, AYNEN SAHABENİN YASADİGİ 14 ASİR EVVELİNİN SARTLARİNA UYGUN OLARAK, PEYDERPEY TEDRİCÎ OLARAK EVVELÂ BU ÂYET-İ KERİMELERİ ÖGRENİYORUZ, SONRA İDRAK EDİYORUZ VE İDRAK ETTİGİMİZ ÂYETLERİ DE YASAMAYA BASLİYORUZ. O ZAMAN HEPİMİZİN BU STATÜYE, BU İSTİKAMETTEKİ ALLAHÛ TEALÂ'NİN ÖGRETİSİNE, (YOLUNA) KESİNLİKLE TÂBİ OLMASİ LÂZİM.
"BEN SİZİN RABBİNİZ DEGİL MİYİM?" EVET BÜTÜN İNSANLARİN AHRET VE DÜNYA SAADETİNE ULASMASİNİN BİRİNCİ TEMEL TEDBİRİ, ALLAH'İ RABB OLARAK YERYÜZÜNDE TASDİK ETMEK. ÇÜNKÜ O GÜN ALLAHÛ TEALÂ ARAYA KİMSEYİ KOYMADAN, DOGRUDAN DOGRUYA KENDİSİ BİZE HİTAP EDİYOR. AMA YERYÜZÜ HAYATİNA İNDİGİMİZ ZAMAN AYNİ HİTABİ BU SEFER KENDİ GÖNDERDİGİ RESULÜN LİSANİYLA BİZE YAPİYOR. O GÜN ALLAHÛ TEALÂ'YA HEPİMİZ "KALU BELA" DEMEMİZE RAGMEN, ALLAH'İN RESULÜ YERYÜZÜNE İNDİGİ ZAMAN, O RESULÜN LİSANİ ALLAH'İN LİSANİ OLMASİNA RAGMEN, BİR KİSMİ RABBİ TASDİK EDİYOR, BİR KİSMİ İSE GELEN RESULLERİ TEKZİP EDİYOR. ALLAHÛ TEALÂ ANKEBUT SURESİNİN 2. ÂYET-İ KERİMESİNDE:
"EHASİBENNÂSÜ EN YÜTREKÛ EN YEKUÛLÛ ÂMENNÂ VE HÜM LÂ YÜFTENÛN."

(KALU BELA GÜNÜ BİZ AMENU OLDUK, RABBİM SEN BİZİM RABBİMİZSİN) DEMEKLE BASİBOS BİRAKİLAMAZSİNİZ. SİZİ İMTİHAN EDECEGİZ.

YERYÜZÜNDE RESULLERİMİZİN LİSANİYLA SİZİ İMTİHAN EDECEGİZ, KAZİPLERİ DE, YALANCİLARİ DA VE SADİKLARİ DA MUTLAKA TESBİT EDECEGİZ.
EVET RESULÜN LİSANİYLA, RABBE ÇAGİRAN, O DAVETİ KABUL EDEN HERKES, SADAKATİNİ İSPAT EDİYOR. BU DAVETİ TEKZİP EDENLER İSE, ALLAH'İN HUZURUNDA YALANCİLARDAN OLUYOR. VE SADİKLARDAN OLAN KİSİ 14 BASAMAKLİK DİZAYN İÇERSİNDE, ALLAH'İN YARDİMİYLA İNSAALLAHÛ TEALÂ MÜRSİDİNE ULASİYOR. MÜRSİDİNE ULASTİKTAN SONRA ALLAHÛ TEALÂ'NİN KENDİSİ İÇİN ALMİS OLDUGU MİSAK, AHD VE YEMİN, (ÜÇ TEDBİRİ) YERİNE GETİRİYOR. EMMARE, LEVVAME, MÜLHİME, MUTMAİNNE, RAZİYE, MARZİYE, TEZKİYE KADEMELERİNİ (Kİ, BUNLARİN HEPSİNİN BÜTÜNÜ ÂYETLERLE HEP KUR'ÂN-İ KERİM'DE AÇİKLANMİS), O KİSİ YERİNE GETİRDİGİ TAKDİRDE AHRET SAADETİNE ULASİYOR. MÜRSİDSİZ HİÇ KİMSE BU YEMİNLERİ YERİNE GETİREBİLİR Mİ? KUR'ÂN-İ KERİM KESİNLİKLE HAYİR DİYOR. MÜRSİDE TÂBİ OLMAYAN BİR KİMSE (TEK BASİNA) NE MİSAKİNİ, NE AHDİNİ NEDE YEMİNİNİ, YERİNE GETİREBİLİR. AMA KUR'ÂN-İ KERİM TATBİKATTAN ÇİKARTİLDİGİ İÇİN, BUGÜNKÜ UYGULAMADA MİSAK, AHD VE YEMİNLERİMİZ YOK. DAİMÎ ZİKİR, TESLİM VE İRSAD STANDARTLARİ İÇERSİNDE MUTLAKA MÜRSİDİMİZE TÂBİ OLMAMİZ VE DE KEMÂL NOKTASİNA ALLAH'İN YARDİMİYLA ULASMAMİZ LÂZİM. BU DA TATBİKATTAN ÇİKARTİLMİS. NE DAİMÎ ZİKİR OLAYİ VAR, NE İRSAD OLAYİ VAR, NE TESLİM OLAYİ VAR. HER SEY BUDANMİS, BUDANMİS, BUDANMİS. KUR'ÂN = ISLÂM OLMASİNA RAGMEN, AKSİNE ÖYLE BİR ISLÂM ÖNÜMÜZE SÜRMÜSLER Kİ, BU ISLÂM’İN NE AYAGİ VAR, BU ISLÂM’İN NE ELLERİ VER, BU ISLÂM’İN NE GÖZLERİ VAR, NE KULAKLARİ VAR, NE BURNU VAR. YUVARLATİLMİS İÇİ BOS BİR TRUVA ATİ GİBİ. VE İNSANLARİN BÜYÜK BİR KİSMİ ISLÂM’İN DİSİNA İTİLMİS. HAMDEDER, SÜKREDERİZ Kİ, ALLAHÛ TEALÂ HER DÖNEMDE, ALLAH'İN GERÇEK MESAJLARİNİ YASAYAN, AZİNLİK DA OLSA ALLAH'İN SEVGİLİ KULLARİNİN VAR OLDUGUNU İFADE EDİYOR.


Bu mesaj 1 kez ve en son ord_prof tarafından 23.02.2006 - 10:01 tarihinde değiştirilmiştir.
Ekleme Tarihi: 20.02.2006 - 16:00
Bu mesajı bildir   ord_prof üyenin diğer mesajları ord_prof`in Profili ord_prof Özel Mesaj Gönder zum Anfang der Seite
Pozisyon düzeni - imzaları göster
Sayfa (1): (1)
önceki konu   sonraki konu

Kategori Seç:  
Sitemizde şu an Yok üye ve 1957 Misafir mevcut. En son üyemiz: Didem_


Admin   Moderator   Vip   Üye ]

Hayırlı ömürler dileriz.    Bu üyelerimizin doğum günlerini tebrik eder, sıhhat ve afiyet dolu bir ömür dileriz:
daðlý (54), yasin_alacat (39), züleyha_01 (36), aksamyildizi (36), Aslan Gumus (41), mucahide16 (34), icelik78 (46), Erol1 (), mehmet1625 (45), havacinan5 (46), garib_83 (41), handan (44), sedb (60), ezgi (41), alemdaroglu (42), cifmifs38 (59), zeynepg (44), eydogruel (54), ersinsagsoyu (34), ystipi (34), lazo (40), FARKLI_M (45), Selcukk (38), nurefþan (41), umutarvas (48), eslah (46), suffering (41), nedzad85 (39), ömer yaþa.. (45), farksite (39), mhmtaydin (42), CAGLA (43), tamerfatihibrah.. (36), oyalama (19), Fatih_auburn (42), yunus_34 (45), burkay78 (46)
24 Saatin Aktif Konuları
0

Copyright © ((( RAVDA.net )))  *  İrtibat   *   RAVDA Reklam Servisi   *   Tüm hakları saklıdır, izinsiz alıntı yapılamaz.
Sitemizde yayınlanan imzalı yazıların içeriğinden yazarları, forum ve yorumlardan ekleyen şahıslar sorumlu olup, kesinlikle sitemiz sorumlu değildir.
© by ((( RAVDA.net )))

Sayfa 0.82356 saniyede açıldı