0
Start Giriş Üye Ol üyeler ((( RAVDATe@m))) Arama
Toplam Kategori: 69 *** Toplam Konu: 30100 *** Toplam Mesaj: 148193
Forum Anasayfa » D İ N / İ S L A M » M E A L » KUR'ÂN BÜTÜN İLİMLER KAPSAR mı?

önceki konu   sonraki konu
Bu konuda 6 mesaj mevcut
Sayfa (1): (1)
Ekleyen
Mesaj
senataner su an offline senataner  
Themenicon    KUR'ÂN BÜTÜN İLİMLER KAPSAR mı?

1 Mesaj

Kayıt Tarihi: 07.02.2006
En Son On: 07.02.2006 - 18:43
Cinsiyeti: ----- 
KUR'ÂN BÜTÜN İLİMLER KAPSAR
Allahû Teâlâ Hz. Nahl Sûresi 89. âyet-i kerîmesinde Kur'ân-ı Kerim'in herşeyi açıkladığını ifade buyurmuştur.

16/ NAHL-89: Ve yevme neb'asü fiy külli ümmetin şehiyden aleyhim min enfüsihim ve ci'nâ bike şehiyden alâ hâülâ' , ve nezzelnâ aleykelkitâbe tibyânen likülli şey'in ve hüden ve rahmeten ve büşrâ lilmüslimiyn.
Ve o gün bütün ümmetlerde içlerinden birini onların üzerlerine şahit beas ederiz. Seni de kendi ümmetine şahit tutacağız. Sana bu kitabı herşeyi açıklayıp anlatan, doğru yolu gösteren rehber, rahmet ve müjde olarak indirdik.
6/ EN'AM-38: Mâ ferratnâ fiylkitâbi min şey'in .
Biz bu kitapta hiçbirşeyi eksik bırakmadık.

Allah'ın yarattığı herşey Kur'ân-ı Kerim'de ifadesini asıl olarak bulmuştur. Fakat Kur'ân'da bir netice olarak mevcut olup, detaylarının mutlaka idrak eden kişiler tarafından açıklanması lazımdır.

30/ RUM-58: Ve lekad darebnâ linnâsi fiy hâzelkur'âni min külli mesel, ve lein ci'tehüm biâyetin leyekuûlennelleziyne keferû in entüm illâ mübtılûn.
Andolsun ki, biz Kur'ân'da insanlar için her çeşit misalden açıkladık. Ve eğer sen onlara bir âyet getirsen, derler ki o kâfirler, "Sen ancak batılı söyleyensin."
25/ FURKAN- 33: Velâ ye'tûneke bimeselin illâ ci'nâke bilhakkı ve ahsene tefsiyrâ.
Sana getirdikleri hiçbir mesele yoktur ki, Biz onun cevabını Hak ile ve en güzel (ahsen) tefsir ile getirmiş olmayalım.
6/ EN'AM- 67: Likülli nebe' in müstekarrün ve sevfe ta'lemûn.
Kur'ân'da her haber takarrür etmiştir (haberin gerçekleşeceği belirli bir vakit kararlaştırılmıştır). Siz de bileceksiniz.

O halde bu Kur'ân her zaman ve her mekânda yaşanan Allah'ın ilmi kelâmıdır.
Ekleme Tarihi: 07.02.2006 - 18:27
Bu mesajı bildir   senataner üyenin diğer mesajları senataner`in Profili zum Anfang der Seite
NurBahcesi su an offline NurBahcesi  

2687 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 13.08.2005
En Son On: 16.01.2010 - 22:25
Cinsiyeti: ----- 
evet kuranda musbet ilm namina hersey vardir
deliller mevcuttur isaretlr vardir
hak dini kuran dili elmali hamdi yazir
Ekleme Tarihi: 07.02.2006 - 18:41
Bu mesajı bildir   NurBahcesi üyenin diğer mesajları NurBahcesi`in Profili NurBahcesi Özel Mesaj Gönder zum Anfang der Seite
aytaybru su an offline aytaybru  
Themenicon    KUR'ÂN'A TÂBİ OLUN

19 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 25.01.2006
En Son On: 10.06.2006 - 07:43
Cinsiyeti: ----- 
KUR'ÂN'A TÂBİ OLUN
ARAF-3: İttebi'û mâ ünzile ileyküm min Rabbiküm ve lâ tettebiû min dûnihî evliyâ, kalîylen mâ tezekkerûn.
Size Rabbiniz tarafından inzal olunan şeye tâbi olun ondan başka dostlara tâbi olmayın. Çok az tezekkür ediyorsunuz.

EN'AM-155 :Ve hâzâ kitâbün enzelnâhü mübârakün fettebiûhü vettekuû le'alleküm türhamûn.
Bu inzal eylediğimiz bir kitaptır. Mübarektir, öyleyse ona tâbi olun ve takva sahibi olun ki, merhamet olunasınız.

İnsanların Allah indindeki mazeretlerinin kalmaması için Kur'ân-ı Kerim'i Allah kendinden evvelki kitapları tasdik eden, herşeyi muhtevi, Allah'ın tüm ni'metini bize ulaştıran kitap olarak göndermiştir.

EN'AM-156,157 :En tekûlû innemâ ünzilelkitâbü alâ tâifeteyni min kablinâ, ve in künnâ an dirâsetihim leğâfiylin. Ev tekûlû lev ennâ ünzile aleynelkitâbü lekünnâ ehdâ minhüm, fekad câeküm beyyinetün min Rabbiküm ve hüden ve rahmetûn femen ezlemü mimmen kezzebe biâyâtillâhi ve sadefe anhâ seneczillezîne yasdifûne an âyâtinâ sûel-azâbi bimâ kânû yasdifûn.
Bizden evvel yalnız iki taifeye kitap inzal olundu. Dilimizce olmadığından tedrisatından gafil kaldık yahut bize kitap inzal olunsaydı herhalde onlardan daha ziyade hidâyete ererdik, dememeniz için inzal ettik. İşte size Rabbinizden beyyineler (deliller) hidâyet ve rahmet gelmiştir. Allah'ın ayetlerini yalan sayıp ondan çevrilenlerden daha zalim kim olabilir. Ayetlerimizden çevrilenleri, çevrildikleri için bir azap ile cezalandıracağız.
25/FURKAN-27: Ve yevme ye'adduzzalimu alâ yedeyhi yekulu ya leytenittehaztü mearrasuli sebiyla.
Zalimlerin herbiri iki elini ısırdığı o günde şöyle diyecekler: "Ne olurdu, O Resûl ile beraber sebiyli (Allah'a ulaştıran yolu) tutsaydım.
25/FURKAN-28: Yâ veyletâ leyteniy lem ettehız fülânen haliylâ.
Yazıklar olsun bana, ne olurdu filanı dost edinmeseydim.
25/FURKAN-29: Lekad edalleniy anizzikri ba'de iz câeniy, ve kâneşşeytânü lil'insâni hazûlâ.
Andolsun ki bana Kur'ân gelmişken o beni zikirden saptırdı. Şeytan insanı yalnız bırakır.
25/FURKAN-30: Ve kaâlerresûlü yâ rabbi inne kavmittehazû hâzelkur'âne mehcûrâ.
Peygamber dedi ki; "Yâ Rab kavmim Kur'ân-ı bırakıverdiler."
Ekleme Tarihi: 11.02.2006 - 19:24
Bu mesajı bildir   aytaybru üyenin diğer mesajları aytaybru`in Profili zum Anfang der Seite
pejocu su an offline pejocu  
..

84 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 28.02.2006
En Son On: 16.04.2006 - 23:17
Cinsiyeti: ----- 
çok hoş yazılar Allah razı olsun
Ekleme Tarihi: 28.02.2006 - 19:46
Bu mesajı bildir   pejocu üyenin diğer mesajları pejocu`in Profili zum Anfang der Seite
ayfehmi su an offline ayfehmi  

48 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 05.04.2007
En Son On: 23.07.2007 - 23:49
Cinsiyeti: ----- 
1-KÂİNATIN YARATILMASI

1-1-ADEM (Mekânsızlık, Yokluk)
Gerçeklerin neler olduğunu görmek için önce yaratılışa göz atmamız lâzım. Olayın başından başlarsak önce yalnız ALLAH vardı. Allah'dan başka hiçbir şey yoktu. Zamanımız ilminin "Uzay Zamanı" dediği Kur'ân-ı Kerim'de de ADEM diye geçen yokluk vardı. "Sadece Allah vardı. Allah'dan başka hiçbir şey yoktu." şeklinde ifade edilebilir. Allah'u Teâlâ yaratmayı diledi. Adına zamanımız fiziğinin "nötrino" dediği enerjiyi yarattı. Herşeyin aslını bu enerji oluşturur. Allah'ın yarattığı herşey bir gün aslına rücû edecektir. Yani enerjiye dönüşecektir. Sonra da yok olacaktır.

55/ RAHMAN- 26: Küllü men aleyhâ fân.
Bütün insanlar (herkes) fâni olacaktır.
55/ RAHMAN-27: Ve yebkaâ vechü rabbike zülcelâli vel' ikrâm.
Sadece zülcelali ve'l ikram olan Rabbinin zatı bâki kalacaktır.

Yeryüzünde her şey fanidir, yok olacaktır. Fakat Rabbimizin varlığı bâkidir. Yani ADEM'dedir, yokluktadır, diyoruz. O, hiçbir şey yaratmadan evvel de yokluktaydı. Herşeyi yarattı ve gene yokluktadır.


1-2- ENERJiNiN YARATILMASI
Enerji dediğimiz nötrino, 4 ayrı âleme ait 4 ayrı enerji küresi taşır. Zahiri âlem birinci âlemdir. Berzah âlemi onun karşıtını oluşturur. Gayb âlemi ikinci âlemdir. Gaybın, Berzâh âlemi bunun karşıtını oluşturur. Böylece insanların yaşamakta olduğu bu zâhirî âlemin ötesinde başka boyutta, cinlerin yaşamakta olduğu farklı bir âlem var ve ona da "Gayb Âlemi" diyoruz. Bizlerin nasıl nefsleri varsa, öldüğümüz zaman nefsler Berzâh âlemine gidiyorsa, cinler için de aynı şey söz konusudur. Onların da nefsleri öldükleri zaman Berzâh âlemine gidiyor, kendi Berzâh âlemlerine. Allah'u Teâlâ bu 4 âlemi, 4 enerji
küresinden oluşan ve adına nötrino dediğimiz enerji ile yaratmıştır. Olay sadece enerjinin maddeye dönüşmesidir.Bu enerji kâinattaki bütün zerrelere her an ulaşmaktadır ve tekrar kaynağına geri dönmektedir.

34/ SEBE-2: Ya'lemü mâ yelicü fiyl'ardı ve mâ yahrucu minhâ ve mâ yenzilü minessemâi ve mâ ya'rucu fiyhâ , ve hüverrahıymülgafûr.
O, yere gireni ve yerden çıkanı, gökten ineni ve göğe yükseleni bilir. O Rahîym ve Gafurdur.


1-3- HERŞEYİN ÇİFT YARATILMASI
Rabbimiz her şeyi çift çift yaratmış. Bu çift çift yaratılmanın, nötrino dediğimiz enerjinin aslında mevcut olduğu gibi, cennet ve cehennemler için de geçerli olduğunu görüyoruz. Bizim cennetimiz var. Bizim cehennemimiz var. Cinler'in de cenneti ve cehennemi var. Onun için Allah'u Teâlâ çift cennetlerden çift cehennemlerden bahsediyor. Cinler için ve insanlar için ayrı ayrı cehennemler ve cennetler yaratmış. O zaman nasıl oluyor da 7 tane âlem oluyor? Hem her şey çift yaratıldı diyoruz, hem de âlemlerin sayısı yedidir. Acaba nasıl oluyor da Allah her şeyi çift yarattığı halde 7 tane âlemden söz ediyoruz. Allah'u Teâlâ ;
Zahiri Âlem
Onun Karşıtı
Gayb Âlemi
Onun Karşıtı
Emr Âlemi
Onun karşıtı, zulmâni âlem olmak üzere, 6 ayrı âlem yaratmıştır.
Bir de yaratılmayan ADEM dediğimiz, YOKLUK dediğimiz, MEKÂNSIZLIK dediğimiz âlem var.
Hepsi beraber 7 âlem oluyor.

ZARİYAT-49 : Ve min külli şey'in halaknâ zevceyni le'alleküm tezekkerûn.
Biz her şeyden zıtlarıyla birlikte çift çift yarattık, olur ki, tezekkür edersiniz.
YASİN-36: Sübhanellezi halâkal ezvace küllehâ mimmâ tünbitül ardu ve min enfüsihim ve mimmâ lâ yâ'lemûn.
Yerin bitirdiklerinden, kendi nefslerinden ve bilemediklerinden bütün çiftleri yaratan, O Allah her şeyden münezzehtir.

Allah'u Zülcelâl Hz. Yâsin Sûresi'nin 36. âyeti kerîmesinde "ezvace" (çift çift veya çiftler) kullanmıştır. "Ezvace" zevç ve zevce kelimelerinin ikisini birden ihtiva etmektedir. Karı-koca bir çift teşkil ederler. Yani bir karı, bir kocadan oluşan bir çift. Fakat Zariyat 49'da Yüce Rabbimizin kullandığı kelime "zevceyni" dir. Yani hem zevç, hem zevce, hem de zevç'in de zevce'nin de eşitleri. Bunlardan zevç ve zevce zahiri âleme ait olduğu için onları görebiliriz. Ama bunların eşitleri olan, (zevcin ve zevcenin fizik cesetlerinin içinde bulunan) nefslerini göremeyiz. Çünkü bu âleme ait değildirler. Böylece 2 zahiri âleme ait 2 de karşıt âleme ait 4 varlıktan bahsedilmiş oluyor. Yani 2 çift.
İşte bir sağ spinli elektron ve bir sol spinli elektron zevç ve zevceyi, bir sağ spinli karşıt elektron ile bir sol spinli karşıt elektron da 2 elektronunun bu âleme ait olmayan karşıtlarını ifade etmektedir.
Biliyorsunuz ki eski kitaplarda oluşumun 4 faktörü şöyle sıralanmaktadır. Su, hava, toprak, ateş. Zamanımızda bunlara verilen isimler tabiatıyla, zamanımız fiziğinin inceliklerini gösteriyor. Toprak deyince katı cisimleri anlıyoruz. Su deyince sıvıları anlıyoruz. Hava deyince gazları anlıyoruz. Ateş deyince de enerjiyi anlıyoruz. Böylece 4 tane temel faktör zamanımızın gerçek ifadeleriyle yerli yerine oturuyor. O zaman da söylenenler doğruydu, şimdi de söylenenler doğrudur. Tabii bu 4 faktörü yaratan Allah'u Teâlâ Hz.'leridir. Bütün bunları aslında enerjiden oluşturuyor. İşte zamanımız fiziğinin bu enerjiye verdiği isim "nötrino"dur. Yaratılan zıt spinli iki nötrino ve iki karşıt nötrino zâhiri âlemin en küçük maddi birimleri olan 2 elektron ve 2 karşıt elektronu vücuda getirir. Yüce Rabbimiz zıt spinli 2 anti-nötrino ve 2 karşıt anti-nötrino'dan 2 çift, gayb âleminin en küçük maddi birimleri olan pozitron ve karşıt pozitronları oluşturur. Buradan anlaşıldığı gibi zıt spinli nötrino, karşıt nötrino ve anti-nötrino, karşıt anti-nötrinolar daima çift çift yaratıldığı için hep çift halde bulunurlar. Tek bir nötrinodan söz etmek mümkün değildir. Sol spinli bir nötrino ile sağ spinli nötrino bir çift oluştururlarken sağ spinli bir karşıt nötrino ile sol spinli bir karşıt nötrino da aynı zamanda başka bir çift oluştururlar. Diğer taraftan sağ spinli bir anti-nötrino ile sol spinli bir anti-nötrino bir çift oluştururlarken sağ spinli bir karşıt anti-nötrino ile sol spinli bir karşıt anti-nötrino başka bir çift oluştururlar.
Böylece EMR âleminde oluşan zıt spinli nötrino çifleri, çift çift olarak gelir ve giderler. Herşeyin çift yaratılması ve her âlemin kendi içinde zıddı ile kaim kılınması yani dengede olması sebebiyle nötrinoların teşekkül etmesi için mutlaka dört âleme ait enerji kürelerinin bir araya gelmesi gerekir. Bu çift yaratılma ve zıtların birlikte bulunması gibi iki özellik, aynı zamanda her âleme sağ ve sol spinli olmak üzere, iki çift nötrino ve karşıt nötrino ile anti-nötrino ve karşıt anti-nötrino'nun gelme sebebini de teşkil eder. Çünkü daha evvelde işaret ettiğimiz gibi nötrino ancak karşıt nötrino ile anti-nötrino da ancak karşıt anti-nötrino ile çiftleşerek beraberce bir aksiyonda bulunabilirler.
Ekleme Tarihi: 20.05.2007 - 10:13
Bu mesajı bildir   ayfehmi üyenin diğer mesajları ayfehmi`in Profili zum Anfang der Seite
ayfehmi su an offline ayfehmi  

48 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 05.04.2007
En Son On: 23.07.2007 - 23:49
Cinsiyeti: ----- 
NAZIM AKPINAR HOCANIN YAZISI

Rasuller ise hem dünya, hem ahiret yaşamı için görevli zevattır.Rasullerin görevi dünyadan ayrılmakla sona ermez zira onlar kendilerinde açığa çıkan Esma doğrultusunda kendi hakikatlerini tanıma çalışmalarını sonsuza dek sürdürürler.Çünkü Allah’ın isimlerinin sonu yoktur.İlahi manaların mertebeleri sonsuzluk arz eder.Risalet,içinde yaşanılan topluma kendi hakikatlerini ve öz değerlerini bildirme ve bunun gereğini yaşayabilmeleri için gerekli çalışmaları açıklama ve yol gösterme işlevidir.Bu işlev el’an devam etmekte olup kıyamete ve öte boyutlara kadar sürecektir.Kur’anda Rasulden bahsedilirken Allah’a erme ve gereğini yaşama vurgulanmaktadır.Rasullere iman iki nedenle önemlidir:

Birincisi, sonsuz yaşam boyutlarında karşılaşılacak tehlike ve yaşam şartlarının sıkıntılarından korunabilmek. İkincisi ise kişinin kendi özündeki hakikati bulabilmesi, Allah’ın varlığı ile kaim olduğunu fark edip yaşayabilmesi içindir.Rasuller, sistem aracılığıyla Allah’ın seslenişine vesile olan mahallerdir.Allah’ın Rasuller vasıtasıyla,her devirde yaşayan toplum ve bireylere uyarısı devamlıdır. Hakikatler, önceden bir resim ya da isim adı altında tüm insanlığa duyrulur.Bu uyarıları dikkate almayanlar ise sonuçlarına katlanmak durumundadırlar.Prensip olarak Her Nebi aynı zamanda Rasuldür fakat her Rasul Nebi değildir.

Risalet işlevinin sürekliliği noktasında Kur’an- ı Kerim’de beyan edilen ayet örneklerinin başında anlam itibariyle birbirini bütünleyen Al i İmran 81 ve Ahzap 7. ayetler gelmektedir. Bu iki ayette Allah’ın son Nebi Rasulullah Efendimiz başta olmak üzere diğer Nebilerden aldığı misak (söz, ant) anlatılır. Mealen şöyledir:

Al i İmran 81: “Hani Allah Nebilerden Size kitap ve hikmet verdikten sonra nezdimizdekileri tasdik eden bir Rasul geldiğinde O’na mutlaka inanıp yardım edeceksiniz diye misak (söz) almıştık ve tasdik ettiniz mi? Dediğimizde “Kabul ettik” cevabını vermişlerdi. Bunun üzerine Allah, o halde şahit olun. Ben de sizinle birlikte şahit olanlardanım buyurdu.”

Ahzap 7: “Hani biz Nebilerden söz almıştık; Senden,Nuh’tan, İbrahim’den, Musa’dan ve Meryem oğlu İsa’dan. Evet biz onlardan pek sağlam bir misak (söz) aldık.

İlgili ayet örneklerini incelediğimizde dikkât edersek görürüz ki Rasulullah olan son Nebi Efendimizden sonra bir Rasulün geleceği ve görev yapacağı vurgulanır.Ayette senden ifadesiyle Rasulullah Efendimize hitap edildiği gayet açıktır. O gelecek görevli Rasule yardım etmeleri noktasında da kendilerinden söz alınmıştır bizzat Allah tarafından.Bu ayetlerde işaret edilen Rasul, kanaatimce Mehdi ismiyle vasfolunan Rasuldür.Tasavvufta Hatemül Evliya olarak bilinir. Kıyamete kadar Velayet makamına haiz olan Rasullerin işlevlerinin sürekliliği ile alakalı diğer ayetleri ise şöyle sıralayabiliriz:

Mülk 8-9-10: “Her ne zaman cehenneme bir topluluk atılsa,onun bekçileri onlara ‘Size bu azap ile uyarıcı bir Rasul gelmemiş miydi?’ diye sorarlar.Onlar da şöyle cevap verirler. ‘Evet doğrusu bizi azap ile korkutan bir Rasul geldi, fakat biz O’nu yalanladık.Şayet kulak vermiş veya aklımızı kullanmış olsaydık şimdi alevli cehennem mahkumları arasında olmazdık’ derler.”

Zümer 71: ”O küfredenler bölükler halinde cehenneme sürülürler.Oraya geldikleri zaman kapıları açılır ve bekçileri onlara ‘Size içinizden Rabbinizin ayetlerini okuyan ve bu güne kavuşacağınızı ihtar eden Rasuller gelmedi mi?’ derler. ‘Evet geldi’ derler, ama azap sözü kafirlerin üzerine hak olmuştur
(hüküm sistemin gereği olarak kesin değişmezliktedir.)”

Bu iki ayette de özellikle Zümer 71’ de size içinizden Rasul geldi ifadesi oldukça dikkat çekicidir.Bu ayetlerde,cehennem bekçilerinin de vurguladığı gibi azaba muhatap olacak insanlar,Adem Nebiden son Nebi Efendimize kadar olan nesli değil,Kıyamete kadar olan insanlık neslini kapsamaktadır.Dolayısıyla buradaki hitabın muhatapları topyekün yaratılan tüm insanlık içindeki azap ehli olmaktadır.

İsra 15: ”Biz bir Rasul göndermedikçe kimseye azap edecek değiliz.”

Bu ayette de her dönem ve çağda yaşayan insanların kıyamete kadar Risalet Makamını haiz Rasuller tarafından uyarılacağı beyan buyrulmaktadır.Hulasa meseleyi toparlayacak olursak:

Nübüvvet işlevi gayet ağırdır ve büyük bir sorumluluktur.Akli kuvvelerin ve bilince dayalı istidatların gelişmesi ve olgunlaşması ile o ağır sorumluluğa tahammül edilebilmektedir.Nasıl ki Mardiye Nefis bilincindeki Velayeti Kübra sahipleri, Nübüvvet Velayetinin kemalatından hisse alıyorlarsa, Risalet işlevini yerine getirenler de Risalet Velayetinin kemalatından hisse alırlar.

Allah’ın Veli Rasulleri, nüzul sisteminin işleyiş mekanizması doğrultusunda inzal yollu olarak Safiye Bilinç Boyutundan aldıkları ledünni bilgileri, bizim bilinç boyutumuza transfer etmektedirler.Yaşayışları tam bir Öz yaşamdır. Aynı zamanda yaşamakta oldukları devrin Halifesi konumundadırlar.Kutuplar Kutbu olarak vasfolunurlar.Risalette,doğrudan doğruya Ahadiyete boyutsal geçiş söz konusudur.Muhammedi Hakikat bu zevatta büyük ölçüde açığa çıktığı için esasen her devirde en büyük kutup Rasulullah Efendimiz olmaktadır.(s.a.v)

Keza Efendiler Efendisi (HAZERATÜL HAZRET) olan Kainatın Fahri,ŞEMS İ RİSALET

olarak vasfolunur.Yani Risalet Güneşidir.Tüm Rasuller ve Veliler o güneşten ışık almaktadırlar.O, ŞEMSÜŞŞÜMUSTUR. (Güneşler Güneşidir). Bütün Alemlere rahmet olarak irsal olunan tek şahsiyettir.Bu noktada o Zat ile kimse boy ölçüşmeye kalmamalıdır ve ölçüşemez.

Velayet, Risaletin bir delilidir.Risaletin tebliğ ettiği iman hakikatlerini Velayet bir tür kalbi şuhud ile (Bilince dayalı bir algılama özelliği ile) ve ruhani bir zevk ile aynelyakiyn derecesinde görür ve onaylar.Velayetin Risalet bilgilerini tasdik etmesi,Risaletin hakkaniyetinin (bilgi kesinliğinin) mutlak gerçeklik noktasında bir ispatıdır.Bu zevat aracı olan postacılar ve elçiler şeklinde tasavvur edilmemelidir.Hakikatlerinden bilinçlerine nazil olmuş, kendi derunlarındaki isimlerin özelliklerinden kaynaklanan ilim,şuurlarında açığa çıkarak hakikate tercümanlık yaparlar.Rasul,açığa çıkarılmış yakine dayalı bilgi kaynağı anlamına gelmektedir.

kaynak: http://www.sufizmveinsan.com/konuk/nubuvvetverisalet.html

Nazım Akpınar
ahad103@hotmail.com
Samsun-27.09.2006
http://sufizmveinsan.com
Ekleme Tarihi: 18.07.2007 - 22:01
Bu mesajı bildir   ayfehmi üyenin diğer mesajları ayfehmi`in Profili zum Anfang der Seite
Pozisyon düzeni - imzaları göster
Sayfa (1): (1)
önceki konu   sonraki konu

Kategori Seç:  
Sitemizde şu an Yok üye ve 2038 Misafir mevcut. En son üyemiz: Didem_


Admin   Moderator   Vip   Üye ]

Hayırlı ömürler dileriz.    Bu üyelerimizin doğum günlerini tebrik eder, sıhhat ve afiyet dolu bir ömür dileriz:
daðlý (54), yasin_alacat (39), züleyha_01 (36), aksamyildizi (36), Aslan Gumus (41), mucahide16 (34), icelik78 (46), Erol1 (), mehmet1625 (45), havacinan5 (46), garib_83 (41), handan (44), sedb (60), ezgi (41), alemdaroglu (42), cifmifs38 (59), zeynepg (44), eydogruel (54), ersinsagsoyu (34), ystipi (34), lazo (40), FARKLI_M (45), Selcukk (38), nurefþan (41), umutarvas (48), eslah (46), suffering (41), nedzad85 (39), ömer yaþa.. (45), farksite (39), mhmtaydin (42), CAGLA (43), tamerfatihibrah.. (36), oyalama (19), Fatih_auburn (42), yunus_34 (45), burkay78 (46)
24 Saatin Aktif Konuları
0

Copyright © ((( RAVDA.net )))  *  İrtibat   *   RAVDA Reklam Servisi   *   Tüm hakları saklıdır, izinsiz alıntı yapılamaz.
Sitemizde yayınlanan imzalı yazıların içeriğinden yazarları, forum ve yorumlardan ekleyen şahıslar sorumlu olup, kesinlikle sitemiz sorumlu değildir.
© by ((( RAVDA.net )))

Sayfa 0.66292 saniyede açıldı