0
Start Giriş Üye Ol üyeler ((( RAVDATe@m))) Arama
Toplam Kategori: 69 *** Toplam Konu: 30100 *** Toplam Mesaj: 148193
Forum Anasayfa » D İ N / İ S L A M » DİĞER DİNİ KONULAR » SEFKAT VE MERHAMET

önceki konu   sonraki konu
Bu konuda 8 mesaj mevcut
Sayfa (1): (1)
Ekleyen
Mesaj
Cihan-63 su an offline Cihan-63  
SEFKAT VE MERHAMET

582 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 17.03.2007
En Son On: 13.01.2011 - 15:59
Cinsiyeti: Erkek 

Allah'ın yarattığı canlılara karşı insanda varolan acıma, merhamet etme duygusudur. İnsandaki şefkat duygusunun kaynağı, Allah'ın Rahmân, Rahîm, Erhamurrâhimîn isimlerinde ifadesini bulan ilâhî rahmettir.
Yeryüzündeki bütün canlılar Allah'ın rahmet ve şefkatiyle varlıklarını devam ettirirler. “Allah rahmeti yüz parçaya ayırdı; doksandokuzunu kendi katında tuttu, birini dünyaya indirdi. Bütün canlılar bu bir parçadan istifade ederek hemcinslerine şefkat gösterirler. At, yavrusu memesini emerken başına değmesin diye ayağını kaldırır” (Buhâri) hadisi, bu duygunun sadece insanlara has olmayıp, hayvanlarda da bulunduğunu açıklamaktadır. Bütün canlıların hissettiği bu duyguyu, onların en üstünü, eşref-i mahlûkat olan insanın daha güzel bir şekilde hissetmesi gerekir. Zaten İslâm, yaratana hürmet-mahlûka, yaratılmışlara şefkat temellerine dayanan bir dindir. Çünkü mahlûkatın hepsi Allah'a aittir. İyi bir müslümanın müşfik, şefkatli olması gerekir


Ekleme Tarihi: 15.08.2007 - 13:32
Bu mesajı bildir   Cihan-63 üyenin diğer mesajları Cihan-63`in Profili Cihan-63 Özel Mesaj Gönder zum Anfang der Seite
Cihan-63 su an offline Cihan-63  
SEFKAT VE CESITLI IZHAR YOLLARI:

582 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 17.03.2007
En Son On: 13.01.2011 - 15:59
Cinsiyeti: Erkek 
Kucaklamak, Öpmek



Başta ebeveyn olmak üzere bütün büyüklerin küçüklere olan münasebetinde en mühim esas, onlara gösterilecek sevgi ve şefkattir. Büyüklerde takdir edilme ihtiyacı ne ise, küçüklerde de sevilme ve şefkat görme ihtiyacı aynı şeydir. Ancak bu ikincilerde sevgi, onların gelişmesinde gıda hükmüne geçtiği için şahsiyetlerinin teşekkül ve inkişafında ma-i hayat, ziya-ı şems durumundadır ve sosyalleşmesinde en önemli faktör olması sebebiyle çok daha mühimdir.



Çocuğun müteakip yıllarda göstereceği bir kısım ruhi bozukluklar, ailesinden yeteri kadar sevgi ve alaka görmemesi, kötü muamelelere maruz kalmasıyla izah edilmektedir.

Çocuk temiz havaya nasıl muhtaçsa aynı tarzda sevgiye de muhtaçtır. Aile içerisinde sevilme ve reddedilme gibi durumların çocuğun konuşma kapasitesine de müspet veyahut menfi yönde etki edeceği, yeterli sevgiye mazhar olmayan çocukların konuşma özürlerine maruz kalacağı da belirtilmiştir.



Keza homoseksüellik, sadizm, altını ıslatma, itaatsizlik, anne-babaya düşmanlık gibi her çeşit ruhî bozuklukların temelinde insan yavrusunun en önemli psikolojik ihtiyacı olan içten sevilmek noksanlığı gösterilmektedir. Çevrelerinden, hususen anne babalarından, yeteri kadar sevgi ve alâka göremeyen çocukların, kendisine itimat duygusunu geliştiremeyeceği, büyüklere karşı düşmanca hareket etmeye, haşin, kırıcı, kavgacı, yalancı, hırsız, okul kaçkını olmaya meyledeceği vs. kesinlikle anlaşılmıştır. Suçlu çocuklar için tesis edilen ıslah evlerinde de başarı için, her şeyden önce, sevgi ve şefkate başvurulması gerektiği belirtilmektedir.



Hz. Peygamber (a.s) diğer birçok sünnetlerinde olduğu gibi, burada da sebep zikretmeksizin, çocuklara şefkat hususunda ısrar etmiş, teşvik edici sebep olarak da Allah indindeki mükafatı zikretmiştir



“Rahmet (şefkat) sahiplerine Rahman rahmet eder, arz ehline rahmet edin (müşfik olun) ki sema ehli de size rahmet etsin.” Rabbim şöyle buyurdu: “Şurası muhakkak ki rahmetin gadabımı geçmiştir.” Halka merhametli olmayana Hakk tarafından rahmet edilmez. “Merhamet ancak şaki olanlardan alınmıştır” gibi müteaddid hadislerde rahmeti bütün canlı mahlûkatla olan münasebetlerde büyük bir esas olarak vaz eden Hz. Peygamber (s.a.v) çocuklara karşı gösterilecek şefkat ve merhamete ayrıca dikkat çeker ve, “Küçüklerimize şefkat etmeyen bizden değildir” der.



Hz. Peygamber (a.s), çocuklarına karşı müşfik ve onlara düşkün olan kadınları takdir etmek suretiyle kadınları şefkatli olmaya teşvik etmiştir.



Bir seferinde, iki çocuğundan birini sırtına almış, diğerini de elinden tutmuş huzuruna gelen bir kadına, diğer bir seferinde de Hz. Âişe’nin ikram ettiği üç hurmadan ikisini beraberindeki iki çocuğuna birer tane verip üçüncüsünü kendine ayırmıştı. Az sonra üçüncüyü de çocuklarına yarımşar veren kadına, çocuklarına karşı izhar ettiği şefkatten dolayı fevkalâde takdir ve dualarda bulunmuştur.
Ekleme Tarihi: 15.08.2007 - 13:33
Bu mesajı bildir   Cihan-63 üyenin diğer mesajları Cihan-63`in Profili Cihan-63 Özel Mesaj Gönder zum Anfang der Seite
Cihan-63 su an offline Cihan-63  
RESULULLAH'IN EV HALKINA KARSI SEFKATI

582 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 17.03.2007
En Son On: 13.01.2011 - 15:59
Cinsiyeti: Erkek 
Hz. Enes, Resûlullah’ı (a.s) ailesine karşı insanların en şefkatlisi olarak tavsif eder. Der ki “Aileasine karşı Hz. Peygamber’den (s.a.v) daha şefkatli hiç kimseyi görmedim. Oğlu İbrahim’in Medine’nin bir kenarında oturan sütannesi vardı. Sütannenin kocası bir demirci idi. Beraberinde biz de olduğumuz halde Hz. Peygamber (a.s) oraya (çocuğu sık sık görmeye) giderdi. Varınca demircinin dumanlandırılmış evine girer, çocuğu kucaklar öper, koklar, bir müddet sonra dönerdi.



Torunları Hasan’ı (veya Hüseynî) öperken Hz. Peygamber (a.s)’ i gören Akra İbn Habis bunu yadırgayarak: “Benim on çocuğum var hiçbirini de öpmedim” der. Hz. Peygamber (a.s) ona yönelerek şu cevabı verir: “Şefkatli olmayana merhamet edilmez.”



Saib İbn Yezid’in rivayetinde ise, “Halka merhamet ve şefkat göstermeyene Allah rahmet etmez,” demiştir. Keza İbn Mace’nin tahricinde “Çocuklarınızı öper misiniz? diye soran bedevilerin Resûlullah’tan (s.a.v) “evet” cevabı alınca: “Fakat biz, Allah’a and olsun öpmeyiz” demeleri üzerine de Hz. Peygamber (a.s): “Allah kalplerinizden merhameti çıkardı ise ben ne yapabilirim” demiştir.
Ekleme Tarihi: 15.08.2007 - 13:35
Bu mesajı bildir   Cihan-63 üyenin diğer mesajları Cihan-63`in Profili Cihan-63 Özel Mesaj Gönder zum Anfang der Seite
Cihan-63 su an offline Cihan-63  

582 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 17.03.2007
En Son On: 13.01.2011 - 15:59
Cinsiyeti: Erkek 
Kucaklamak ve Öpmek



Çocuklara karşı duyulan sevgiyi ifade etmenin en iyi yollarından biri onların kucaklanıp öpülmesidir. Bu sebeple Hz. Peygamber’in (s.a.v) reyhana teşbih edip kokusu cennetin kokusundandır dediği çocukları kucaklayıp öptüğüne dair misaller çoktur.



İbnu Ömer’in (r.a) rivayetinde Resûlullah’ın (s.a.v) dünyadaki iki reyhanım dediği Hasan (r.a) ve Hüseyin’i (r.a) Enes’in (r.a bildirdiğine göre sık sık çağırtıp onları koklar ve bağrına basardı.



Keza Hz. Peygamber (a.s)’in kızı Fatıma’yı öptüğü rivayetlerde belirtilmektedir. Fatıma’yı bazı rivayetlerde umumiyetle başının tepesinden öptüğü belirtilirse de Hz. Ebûbekir’in kızı Âişe’yi yanağından öptüğüne dair rivayetin varlığı kız çocuklarının sadece alın veya tepeden öpüleceğine dair bir teamülün olmadığını gösterir.



Öpmeyi: “Sevgi öpmesi, merhamet öpmesi, şefkat öpmesi, hürmet öpmesi, şehvet öpmesi diye beş kısma ayrılan İslâm âlimleri Allah rızasıyla olduğu takdirde hepsinin ibadet sayılacağını ifade etmiş, çocukların öpülmesini de “rahmet” olarak değerlendirecek bunu bilhassa şehvanî olan öpmelerden tamamen ayırmıştır.



Sevgide Aleniyet



Verdiğimiz misallerde görüldüğü gibi çocukları seven Hz. Peygamber (a.s) sevgisini fiileriyle izhar ettiği gibi bizzat sözleriyle de alenen ifade etmiştir. Pek çok rivayet Hz. Hasan ve Hüseyin’i kucaklayıp öptükten sonra: “Ya rabbi ben bunu (veya bu ikisini) seviyorum, sen de sev” dediğini teyid etmektedir.
Ekleme Tarihi: 15.08.2007 - 13:36
Bu mesajı bildir   Cihan-63 üyenin diğer mesajları Cihan-63`in Profili Cihan-63 Özel Mesaj Gönder zum Anfang der Seite
Cihan-63 su an offline Cihan-63  
RESULULLAH'IN HAYATINDAN BAZI SEFKAT SAHNELERI

582 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 17.03.2007
En Son On: 13.01.2011 - 15:59
Cinsiyeti: Erkek 
Peygamberimize Zehirli Etin Sunulması

Enes (r.a) anlatıyor:

-“Yahudi bir kadın Allah Resûlü’ne, yemesi için zehirli bir koyun gövdesi getirdi. Durum açıklığa kavuştuğunda Resûlullah kadına neden böyle yaptığını sorunca kadın:

—Seni öldürmek istemiştim!

Allah Rasulu.

—Allah seni buna muvaffak kılacak değildi.

Sahabeler:

—Kadını öldürelim!

—Hayır öldürmeyin.”



Sihir

Yine Yahudilerden bir adam Allah Resûlü’ne sihir yapmıştı. Cebrail durumu bildirince Resûlullah büyü malzemelerini çıkarttırıp düğümleri çözer ve bunun neticesinde üzerinde hafiflik hisseder. Bu hadise ne yahudiye duyurulmuş ne gelişmeleri kendisine açıklamıştı.

“Bedir savaşına katılanlar bağışlanmıştır.”
Ekleme Tarihi: 15.08.2007 - 13:39
Bu mesajı bildir   Cihan-63 üyenin diğer mesajları Cihan-63`in Profili Cihan-63 Özel Mesaj Gönder zum Anfang der Seite
Cihan-63 su an offline Cihan-63  
RESULULLAH'IN HAYATINDAN BAZI SEFKAT SAHNELERI

582 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 17.03.2007
En Son On: 13.01.2011 - 15:59
Cinsiyeti: Erkek 
Hıyanet

Ali (r.a) anlatıyor:

—Resûlullah (s.a.v) benimle birlikte Zübeyr ve Mikdadı göndererek:

—Hah bahçesine kadar gidin orada mahfesinde bir kadın göreceksiniz, yanında bir mektup olacak mektubu kendisinden alıp getirin” buyurdu.

Biz de yola çıktık. Hah bahçesine vardığımızda kadına:

—Mektubu çıkar dedik.

—Bende mektup falan yok dedi.

—Ya mektubu çıkarır ya da elbiselerini soyar biz alırız dedik.

Bu tehdidimiz üzerine kadın saç örgüleri arasına saklamış olduğu mektubu çıkarıp bize verdi. Mektubu alıp Allah Resûlü’ne getirdik. Mektubun Hatib b. Ebû Beltea tarafından Mekkeli bir grup putpereste yazılmış olduğunu, gördük. Kendilerine Allah Resûlü’nün planlarından birini bildiriyor idi. Resûlullah Hatib’e:

—Hatib bu ne iş? diye sordu.

—Ya Resûlullah! Hakkımda acele karar verme! Ben kavmime antlaşarak bağlı bir kişiyim, onlar arasında işim tehlikede. Çünkü maiyetindeki öteki muhacirlerin Mekke’de yakınlarını koruyacak akrabaları var. Ben böyle bir imkândan mahrumum, istedim ki bu açığımı bu yolla kapatayım da akrabalarımı koruyacak bir destek sağlayayım. Yoksa bunu kâfir olmak için veya İslâm’a girdikten sonra küfre dönmek, dinimden vazgeçmek için yapmış değilim dedi.

Allah Resûlü:

—Hatib size gerçeği söylüyor, dedi.

Ömer:

—Ya Resûlellah! Bırakın bu münafığın boynunu vurayım.

Rasulullah:

O, Bedir savaşında bulundu. Ne biliyorsun belki de Allah Bedir cengine katılanlara nazar buyurup:

-İstediğinizi yapın andolsun ki ben sizleri bağışladım, buyurmuştur dedi.





Resûlullah (s.a.v) diğer hadislerinde şöyle buyurmuşlardır:



“Merhamet ancak şaki’nin (ebedi hüsrana uğrayanın) kalbinden çıkarılır.”



“Allah mahlûkatı yarattığı zaman, yanında bulunan, Arş’ın gerisindeki bir kitaba yazdı; Muhakkak ki rahmetim gazabıma galebe çalmıştır.” (Buhârî)



“Bir adam yolda yürürken susadı ve susuzluğu arttı. Derken bir kuyuya rastladı. İçine inip susuzluğunu giderdi. Çıkınca susuzluktan soluyup toprağı yemekte olan bir köpek gördü. Adam kendi kendine “Bu köpek de benim gibi susamış” deyip tekrar kuyuya inip, mestini su ile doldurup ağzıyla tutarak dışarı çıktı ve köpeği suladı. Allah onun bu davranışından memnun kaldı ve günahlarını affetti.

—Ey Allah’ın Rasulu! Yani bize hayvanlara yaptığımız iyilikler için de ücret mi var? dediler.

Aleyhisselatü vesselam:

“Evet! Her ciğer sahibi için bir ücret, karşılık vardır. ” buyurdu. (Ebû Davud)



İslâm’ın merhamet ve şefkat anlayışı sadece insanlarla ilgili değil, bütün canlılara şamildir. Bir defa Hz. Âişe validemiz huysuz bir deveye binmiş, onu oraya buraya sürüklemeye başlamıştı. Bunun üzerine Resûlullah (s.a.v) Hz. Âişe’ye hitaben: “Yumuşaklıkla muamele etmekten ayrılma. Çünkü yumuşaklık her hangi bir şeyde bulunursa onu muhakkak güzelleştirir. Her hangi bir şeyden de yumuşaklık alınırsa onu kötüleştirir” (Ebû Davud) buyurarak hayvana bile yumuşaklıkla muamele etmesini emretmiştir.

Bir hadisi şeriflerinde bir kadına, kediyi aç, susuz bırakarak ölümüne sebep olmasından dolayı azap edildiğini belirterek şöyle buyurmuştur: “Bir kadın bir kedi yüzünden azap olunmuştur. Kadın kediyi açlıktan ölünceye kadar hapsetmişti. İşte o kedi yüzünden cehenneme girdi. Kadın kediyi hapsettiği zaman ne yiyeceğini verdi, ne su içirdi ve ne de yeryüzündeki haşerelerden yesin diye salıverdi.” (Ebû Davud)



Şefkat ve merhamet o derece önemlidir ki: Gerçek vicdan sahibi insanı ortaya çıkarmakta bire birdir. Küçüğe, büyüğe, canlılara, hayvanlara şefkat ve merhamet göstermek dinimizin emridir. Evet, bir insan köpeğe su vermekle günahlarının affolunmasına sebep oluyorken; neden bir insanın, diğer bir insana yaptığı merhametli davranışı onun günahlarının silinmesine neden olmasın!

Hayvanlara karşı merhamete Kanuni Süleyman ile Şeyhu’l İslâm Ebûssuud Efendinin manzum olarak ifade ettikleri şu soru ve cevabı da kaydetmek istiyoruz. Kanuni:

“Dırahtı sarmış olsa ger karınca

Zararı var mı karıncayı kırınca

Diye sorunca Ebûssuud Efendi buna:

“Yarın divanına Hakkın varınca

Süleyman’dan alır hakkın karınca.” diye cevap vermiştir.

Evet, İslâm’ın getirmiş olduğu merhamet anlayışı öyle şümullüdür ki bütün insanlara hatta bütün canlılara şamildir.

Bütün Peygamberler ümmetlerine ve bütün insanlara karşı çok şefkatli ve merhametlidirler. Çünkü onlar insanların irşadı, dünya ve ahirette mutlu olmaları için gönderilmişler, hayatlarına buna vakfetmişlerdir.
Ekleme Tarihi: 15.08.2007 - 13:41
Bu mesajı bildir   Cihan-63 üyenin diğer mesajları Cihan-63`in Profili Cihan-63 Özel Mesaj Gönder zum Anfang der Seite
Cihan-63 su an offline Cihan-63  
ANNE SEFKATI

582 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 17.03.2007
En Son On: 13.01.2011 - 15:59
Cinsiyeti: Erkek 
Neslin devam edebilmesi için bütün bu zorlukları çeken ana babalardır. Anne, yavrusunu dokuz ay karnında taşır, hamilelik süresince pek çok güçlükle karşılaşır, hayatî tehlikeleri de göze alarak çocuğunu doğurur. Hiç bir şeye gücü yetmeyen bebeğini büyütmek için, uykusundan, istirahatından, sıhhatinden feragat eder. Nitekim Cenâb-ı Allah şöyle buyurur:

“Biz, insana, ana-babasına iyilikte bulunmayı tavsiye ettik. Özellikle de anasını tasviye ederiz ki, o, kat kat zaafa düşerek ona hamile kalmış, emzirmesi de tam iki sene sürmüştür. Binaenaleyh; bana ve ana-babana şükret.” (Lokman, 31/14)

Allah'ın, ana-baba ve çocuklar arasında yarattığı sevgi ve saygıdan kaynaklanan işte bu hak-görev ilişkisi, insan neslinin sıhhatli ve sağlam bir şekilde devam edebilmesinin ve vazgeçilmez bir şartıdır

Efendimiz (s.a.v) buyurdular ki:

“Allah merhametli olanlara rahmetle muamele eder. Öyleyse, sizler yeryüzündekilere karşı merhametli olun ki, semada bulunanlar da size rahmet etsinler.”

“Allah’ın yüz rahmeti var. Bunlardan biriyle mahlûkat kendi aralarında birbirlerine merhamet gösterirler. Doksan dokuz rahmet de Kıyamet günü içindir.”
Ekleme Tarihi: 15.08.2007 - 13:42
Bu mesajı bildir   Cihan-63 üyenin diğer mesajları Cihan-63`in Profili Cihan-63 Özel Mesaj Gönder zum Anfang der Seite
Cihan-63 su an offline Cihan-63  
HERKESE SEFKAT

582 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 17.03.2007
En Son On: 13.01.2011 - 15:59
Cinsiyeti: Erkek 
Çocuklara, yaşlılara, hastalara, dul ve yetimlere, kimsesiz ve güçsüzlere, kölelere, hayvanlara… Büyük bir şefkat, sevgi ve merhamet besleyen Hz. Peygamber, bu konuda da bize en güzel örnekleri sunmuştur. Peygamberimiz bazen namazda uzun okumak ister, fakat duyduğu çocuk sesi sebebiyle, annesi cemaatte olabilir diye kısa keserdi. Sadece kendi çocukları ve torunlarını değil, gördüğü, rastladığı bütün çocukları sever, kucağına alır, okşar, öper, onlarla şakalaşırdı. Köle ve cariyelere müşfik davranır, başkalarının da böyle yapmasını isterdi. Hayvanlara taşıyamayacağı yükler yüklememelerini, onlara eziyet etmemelerini, yüzlerine vurmamalarını, onları boğazlarken, eziyet çektirmeden, en güzel bir şekilde kesmelerini tavsiye ederdi. Bu ulvî duygudan yoksun olanlara sadece acırdı. Hz. Peygamber'in (s.a.v) çocukları öptüğünü görünce şaşıran, on çocuğundan hiçbirini öpmediğini öğünerek söyleyen Akrâ' b. Habîs'e cevabı; “Allah kalbinden rahmeti söküp almışsa, ben sana ne yapabilirim" olmuştur. Rahmeti gazabına galip gelen, insana ana-babasından daha şefkatli davranan bir Allah'ın kullarına merhametsizlik, katı kalplilik, acımasızlık yakışmaz. Ona yakışan, Allah ve Resulü'nün bu güzel ahlâkıyla ahlâklanmak, Rabbi'nin kendisine yaptığı gibi, başkalarına karşı merhametli davranmaktır.
1Ebû Davud, Edep, 66.

2Tirmizî, Birr, 16.

3Müslim, Tevbe, 20.

4Buhârî, Edeb, 18.
Ekleme Tarihi: 15.08.2007 - 13:44
Bu mesajı bildir   Cihan-63 üyenin diğer mesajları Cihan-63`in Profili Cihan-63 Özel Mesaj Gönder zum Anfang der Seite
Pozisyon düzeni - imzaları göster
Sayfa (1): (1)
önceki konu   sonraki konu

Kategori Seç:  
Sitemizde şu an Yok üye ve 1447 Misafir mevcut. En son üyemiz: Didem_


Admin   Moderator   Vip   Üye ]

Hayırlı ömürler dileriz.    Bu üyelerimizin doğum günlerini tebrik eder, sıhhat ve afiyet dolu bir ömür dileriz:
FERAT (54), ridvanpasa (52), berika (56), sinem86 (39), ömer69 (55), 64akargöl (61), gulum61 (38), nura_yolculuk (44), chinchan25 (43), yagmurzamani (44), memiþ (62), kadir23 (43), serpilcik (38), gülzade (42), ferhatakar (51), aliriza1978 (47), FaniMehmet (35), Orhan0 (35), anayüregi (51), sirdasmistik (56), SanaLCan (41), eda (43), omrkra (42), mollabey (59), Müslihiddin (39), matis (43), hursitoney (52), dilsah (40), Yasemin86 (39), alextoni20 (35), erkan_ceyhan (47), 33onur (48), Fatih Sener (28), þadi (54), gülbay (59), reþha63 (42), yusuf_33 (41), ebru92 (33), hakaneker (52), benibo (35), HuZuRum (44), furkan54 (47), kardelen-cicegi (38), pejmurde (46), oska5858 (64)
24 Saatin Aktif Konuları
0

Copyright © ((( RAVDA.net )))  *  İrtibat   *   RAVDA Reklam Servisi   *   Tüm hakları saklıdır, izinsiz alıntı yapılamaz.
Sitemizde yayınlanan imzalı yazıların içeriğinden yazarları, forum ve yorumlardan ekleyen şahıslar sorumlu olup, kesinlikle sitemiz sorumlu değildir.
© by ((( RAVDA.net )))

Sayfa 0.57452 saniyede açıldı