0
Start Giriş Üye Ol üyeler ((( RAVDATe@m))) Arama
Toplam Kategori: 69 *** Toplam Konu: 30100 *** Toplam Mesaj: 148193
Forum Anasayfa » SERBEST KÜRSÜ » BEN SULTAN MEHMED; AĞLAMAYI BIRAKIN VE AYAĞA KALKIN!

önceki konu   sonraki konu
Bu konuda 1 mesaj mevcut
Sayfa (1): (1)
Ekleyen
Mesaj
Ukab su an offline Ukab  
BEN SULTAN MEHMED; AĞLAMAYI BIRAKIN VE AYAĞA KALKIN!

575 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 20.01.2007
En Son On: 05.02.2010 - 15:42
Cinsiyeti: Erkek 
Osmanlı ordusu, geceyi yarınki son saldırıya hazırlık, ibadet ve dualarla geçirirken Bizans korku ve panik içindedir.
Kalabalık bir topluluk Ayasofya'da toplanmış, Bizans tarihinin son Ortodoks ayini yapıyordu. 'Bu son gece Ayasofya'da ki ayinde imparator, Meryem Ana'nın geleceğini haber verdi. Halk halâ, Türkler içeri girdiği zaman, meleklerin duvarları yarıp ortaya çıkacaklarını ve Türkleri kovacaklarının beklentisi içindeydi.'(1)
Ertesi gün melekler gelmedi ama peygamberin, ruhanilerin ve meleklerin övdüğü bir komutan ve onun askeri geldi.

* * *
29 Mayıs 1453 sabahı, Sabah namazını kılan Sultan Mehmet, askerlerine maneviyat yüklü bir hutbe irat eder. Sultanın hitabının ardından ordu bütün gücü ile saldırıya geçti. Başta Sultan Mehmet olmak üzere komutanlar, Akşemseddin, Molla Guranı muhasara hattı boyunca dolaşıyor, askeri gayrete getiriyor…
Özellikle Akşemseddin ve Molla Guranı dervişleri ile surların etrafında dolaşıyor, tekbirleri, salâvat–i şerifleri arşa yükseliyordu. Mehterin zafer nameleri Bizans semaları inletiyordu. Tarihte eşine az rastlanır bir manzara yaşanıyordu.
Öğlen saatlerine doğru, Topkapı'daki surların burcunda Osmanlı bayrağı göründü. Sultan Mehmet bayrağı surlarda gördüğü an, bulunduğu yerde tekbir getirerek secdeye kapanır…
Surlara ilk gediğin açıldığı yer Topkapı'dır, ardında diğer bölgelerde de gedikler açılmaya başlanır.

* * *
Dışarıda bunlar olurken, içerde yaşananları da Bizanslı tarihçi Prens Dukas'tan dinleyelim. Yılmaz Öztuna Bizanslı tarihçinin anlattıkları için derki; 'şimdi yazacaklarımı, düşmanımız olan bir tarihçi bizzat görüp, kendisi yazmasaydı, dikkate almazdım.' Bizde Öztunu'ya aynen katılıyor ve Prens Dukas'ı dinliyoruz:
'Bizans askerleri, alelade bir Türk askeri kadar bile harp fenninde bilgili değildi. Zira Türk askerleri bu maksatla ve fikir ile yetiştiriliyordu. Türk askerlerinin her biri Apollon'dan çok daha mahir okçu idi ve her biri, 10 düşmana karşı gelebiliyordu.'
Öğlen saatlerinde çarpışmalar surların üstünde yapılmaya başladı. Bizans Osmanlı askerlerini surların üzerinde görünce halk arasında panik başladı. İnsanlar kiliselere koştu, özelliklede Ayasofya'ya akın ediyorlardı.
Osmanlı askerleri şehre girdi. Cambazhane kapısı, Topkapı ve ardından da Eğrikapı, surları aşarak içeri giren askerler tarafından sonuna kadar açıldı. Osmanlı ordusu dört bir yandan akın akın şehre girmektedir.
Şehre girmekte olan askerlerine Sultan Mehmet Han'dan, Ortaçağı aşan, çağlar üstü şu talimat verir:
'Silah çekmeyen, mukavemet göstermeyen kişilere, kesinlikle dokunulmayacaktır.'

* * *
Bütün cephelerde Bizans'ın mukavemeti kırılmış, sadece Bahçekapı mevkiinde düşük yoğunluklu çarpışma devam ediyordu. Bahçekapı'daki çarpışma, Bizans'a yardıma gelen Giritli gönüllüler tarafından yapılıyordu.
Giritliler yiğitçe çarpışıyor, şehrin teslim olduğunu öğrenmelerine rağmen çarpışmayı bırakmıyorlardı. Bu hadiseden haberdar olan Sultan Mehmet, Giritlilerin kahramanca çarpışmalarını takdir eder. Giritlilere, çarpışmayı bıraktıkları takdirde, gemilere bindirip sağ salım memleketlerine gönderme garantisi verdi.

* * *
Sultan Mehmet gün ortasında şehre girdi. Halk Sultan Mehmet'e sevgi gösterilerinde bulundu. Sultan sevgi gösterileri arasında Ayasofya'ya meydanına doğru ilerlerken, askerlerde tekbir ve salâvatlarla ona eşlik ediyordu.
Sultan Mehmet Ayasofya meydanına geldiği zaman, on binlerce insanı bir araya toplanmış, korku ve endişe içinde bekler buldu.
Halkın arasında bulunan üst düzey devlet ve din adamları karşılarında 21 yaşında genç bir delikanlı görünce korkuları daha da artar. Nakledilir ki:
Meydanda toplananlar Sultan Mehmet'i görünce hep birlikte ağlayarak yerlere kapandılar. Sultan Mehmet yerlere kapanmış olan insanlara öyle bir seslenişi var ki, bilenler bir anda 900 yıl önce Mekke fethini hatırlarlar. Kâinatın efendisi Mekke'nin fethinde ortaya koyduğu üstün insanlık örneğinin benzerini 'ne güzel komutan' hitabına muhatap olan Fatih Sultan Mehmet Han şimdi Bizans'ın fethinde ortaya koyuyordu.
O Mekke ki, daha on yıl önce, kâi-natın Efendisine yapmadığı çirkinliği bırakmamış, canından bezdirerek Medine’ye hicret etmesine sebep olmuşlardı. Kendisine en aşağılık işleri reva gören bir kavmin beldesine giren Kâinatın Efendisi şöyle buyurmuştu.
'Kim Ebû Süfyân'ın evine girerse emniyettedir, kim kapısını kapar evinden dışarı çıkmazsa emniyettedir, kim silahını atarsa o da emniyettedir. Kim Kabe'ye girerse o da emniyettedir! '(2)
Aradan 900 sene geçmiş, 'ne güzel komutan' olarak haber verdiği 21 yaşındaki bir genç, yüzlerce yıldır nice komutanların fethedemediği bir şehir fethedilmiş, şehir halkı ayaklarına kapanmış ağlamaktadır. O genç komutanda peygamberine layık hareket yapar. Fatih Sultan, onlara eli ile susmalarını işaret etti. Sükûnet teessüs edince Patrik'e:
'Ayağa kalk! Ben, Sultan Mehmet, sana ve arkadaşlarına ve bütün halka söylüyorum ki, bugünden itibaren artık ne hayatınız ve ne de hürriyetiniz hususunda, benim gazabımdan korkmayınız,' dedi.'(3)
Sultan, Ayasofya'nın önüne gelince atından indi… Patrik ve bütün halk korku içinde bekliyordu. Sultan Mehmet konuşmasını Rumca yaptı. Fatih beş yabancı dil biliyordu. Ayasofya'yı gezdi, o sırada ikindi namazı vakti girmişti, Ayasofya'da ezan okunmasını emretti. Ayasofya'da namaz kılacağını bildirdi ve Ayasofya namaz için hazırlandı. Böylece
İkindi namazı ile birlikte Ayasofya camiye dönüştürülmüş oldu.

* * *
Fatih, İstanbul'un fethi ve sonrasındaki uygulamalarıyla dünyanın seyrini değiştirdi. Ortaya koyduğu icraatlarla değil ortaçağı, yeniçağı, uzay çağını geride bıraktı. Denilebilir ki; 'içinde bulunduğumuz bilgi çağında bile Fatih'in düşünce ve insanlık ufkuna ulaşılmamıştır.' Fatih'in icraatları ortaçağ gelenek ve adetlerini altüst etti. Fatih, Bizans halkına Batılı dindaşlarının vermediği özgürlükleri verdi.
Sultan Mehmet'in Bizans halkına tanıdığı özgürlüğü, 20. yüzyıl da hiçbir ülke kendi insanına tanımamıştı. İçinde bulunduğumuz 21. yüzyılda bile dünya devletleri, Sultan Mehmet'in düşünce ufkundan çok uzakta bulunmaktadır.
Sultan Mehmet, imparatorun ülkesini hakkıyla savunduğunu, kahramanca savaştığını, elinde imkân olduğu halde kaçmadığını öğrenince, ölüsüne gerekli saygının yapılmasını emreder. Son imparatorunun cesedini arattırır. İmparatorun cansız bedeni cesetlerin arasında bulunur. Fatih dini tören yaptırmış, gereken saygıyı göstermiştir.(4)



DİPNOTLAR:
1. Ortaylı, a.g.e. Sayfa; 65
2. Ebû Dâvud, Harâc 25, (3021, 3022)
3. Öztuna, a.g.e. cilt 2, sh. 449
4. Ortaylı, a.g.e. Sayfa; 66

Ekleme Tarihi: 29.05.2007 - 00:28
Bu mesajı bildir   Ukab üyenin diğer mesajları Ukab`in Profili Ukab Özel Mesaj Gönder zum Anfang der Seite
Pozisyon düzeni - imzaları göster
Sayfa (1): (1)
önceki konu   sonraki konu

Kategori Seç:  
Sitemizde şu an Yok üye ve 1210 Misafir mevcut. En son üyemiz: Didem_


Admin   Moderator   Vip   Üye ]

Hayırlı ömürler dileriz.    Bu üyelerimizin doğum günlerini tebrik eder, sıhhat ve afiyet dolu bir ömür dileriz:
zec (53), yesil07 (39), volkansav52 (40), bebecik1974 (50), mcamlica (38), serdar414 (47), musoylemez (56), KalpYapalim (32), gurbat (62), yasen (47), yilmaz (63), kenzularsh (40), srknsrt (51), puma (54), mazpolat (67), pskofb (38), akaasa (49), oguzy (74), arkadasim (51), Mecnun2000 (55), sarenge (44), SarCopTeS (43), halil40 (36), belan08 (47), halil_10 (37)
24 Saatin Aktif Konuları
0

Copyright © ((( RAVDA.net )))  *  İrtibat   *   RAVDA Reklam Servisi   *   Tüm hakları saklıdır, izinsiz alıntı yapılamaz.
Sitemizde yayınlanan imzalı yazıların içeriğinden yazarları, forum ve yorumlardan ekleyen şahıslar sorumlu olup, kesinlikle sitemiz sorumlu değildir.
© by ((( RAVDA.net )))

Sayfa 0.74259 saniyede açıldı