0
Start Giriş Üye Ol üyeler ((( RAVDATe@m))) Arama
Toplam Kategori: 69 *** Toplam Konu: 30100 *** Toplam Mesaj: 148193
Forum Anasayfa » A I L E / E Ğ İ T İ M / S A Ğ L I K » SAĞLIK & SPOR » Bitkilerle Tedavi ve Papatya...

önceki konu   sonraki konu
Bu konuda 2 mesaj mevcut
Sayfa (1): (1)
Ekleyen
Mesaj
Ukab su an offline Ukab  
Bitkilerle Tedavi ve Papatya...

575 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 20.01.2007
En Son On: 05.02.2010 - 15:42
Cinsiyeti: Erkek 
PAPATYA

Bu yazımızdaki konumuz papatyalar… Kırlarda, bahçelerde hep göre geldiğimiz, yapraklarını sayarak kura çektiğimiz, sevimli papatyalar… Arapça "ukvuhan" da denilen bu sevimli dostlarımız meğer ne hazinelere sahipmiş!
Öncelikle kısa künyesine bir göz atalım:

İsmi: Papatya, koyungözü
Arapçası: Babune, babunec, ukvuhan
Latincesi: Matricaria chamomilla


Bahçelerde, yol kenarlarında, çayır, tarla ve kırlarda yetişen papatyamızın aslında kalabalık bir ailesi var. Fakat memleketimizde 50 kadar çeşidi yetişmekle beraber göze çarpan ve dikkat çeken farklılıkları sebebi ile 8–10 ana başlık altında hepsini guruplandırabiliyoruz.

Bileşikgiller familyasındaki bitkiler gibi Anthemis ve Matricaria cinsi papatya türleri, ortada sarı tüpsü çiçekleri ile bunların çevresinde beyaz ya da sarı renkli dilsi çiçeklerinden oluşan bileşik çiçekleri ve çok parçalı yaprakları ile tanınır.
Papatya; 20–75 cm yükseklikte çok dallı, yaprakları parçalı, tüysüz, çiçekleri küçükbaşlar halinde toplanmış bir yıllık otsu bitkidir. Tüm dünyada ılıman iklim kuşağında yetiştirilmekte olup, ülkemizde de en çok tanınan çiçeklerden biridir. Gerçi isminden ve resminden başka hakkında fazla bilgimiz de yok ama geçmişte dedelerimizin ve ninelerimizin en çok istifade ettikleri şifalı bitkilerden birisidir papatya.

Kimyevi terkibine baktığımızda; reçine, tanen, bisabolol'den tutun da; salisil asid, vitamin C, provitamin A ve uçucu yağlara varıncaya kadar birçok kimyasal bileşeni bünyesinde barındırdığını görürüz.

Eski Mısır, Yunan ve Roma ilaçlarında yer alan papatya, 19. yüzyıl boyunca Amerika'nın tanınmış doktorlarının reçetelerinde yer almış. Bizdeki kullanımı ise Amerika'nın tarihinden de eskilere dayanıyor. Nedense yeni yazılan eserlerde bitkilerin faideleri hakkında bile sanki Amerika ve Avrupa'dan icazet alma psikolojisi var. Tarihsel doğrularımızı bile onlara teyit ettirme hastalığımız devam ediyor. Hâlbuki bu ve benzeri tedavi yöntemleri, terkipler bizim tarihimizde yaklaşık 1000 yıllık geçmişe sahiptir. Bitkilerle tedavinin insanlık tarihi kadar eski olduğunu herkes bilir. Özellikle İslamiyet ile tanıştıktan sonra ecdadımız bu hususta çok önemli mesafeler kaydetmiş ve bütün dünyaya ışık tutmuşken, işte bu nedenledir ki; Avrupa ve Amerika'dan onay almaya çalışır gibi davranmak bizleri gülünç duruma düşürüyor. Elbette ki ilim Çin de bile olsa alacağız; bu Efendiler Efendisi'nin fermanıdır. Amerikalıların da, Avrupalıların da hatta özellikle Uzakdoğu ülkelerinin de bu husustaki tecrübelerinden faydalanacağız. Ama bunu kompleksli bir şekilde değil, kendi sağlam eserlerimizi temel ve dayanak edinerek yapmalıyız. Tüm dünyanın sahip olmak istediği ama olamadığı şanlı ve güzide bir geçmişe sahip olduğumuzu unutmamalıyız. Tıp hususunda günümüze kadar ulaşabilmiş bin yıllık yazma eserlerimiz dünyaya parmak ısırttıracak nitelik ve niceliktedir.

Papatyalar baharda çiçekler henüz tamamen açılmadan, özellikle güneşli günler tercih edilmek üzere sabahları toplanır, zaman kaybetmeden ince bir tabaka halinde serilerek gölgede kurutulur. Kurutma işlemi temiz bir bez sergi üzerinde yapılmalıdır. Sonrasında bu kurutulmuş papatyalardan toz halinde veya kaynatılmış su ile haşlanarak faydalanılır. Ancak Mayıs papatyasının etkinliğinin doruğa çıkartılabilmesi için kaynaması gerekir. Çünkü aktif olmayan pro–azulen C ancak yüksek ısılarda aktif azulene dönüşebilir.

Papatyanın spazm çözücü, gaz giderici, vücuttaki iltihabi reaksiyonu önleyici etkilerinin gastrit ve ülserli hastalarda önemli iyileşme ve rahatlama sağlandığı gözlenmiştir. Yüzyıllardır birçok hastalığın tedavisinde yardımcı olarak kullanılan papatyanın ülsere karşı etkisi günümüz ilim adamlarınca da kabul edilmiştir. Yalnız bu etkinin elde edilebilmesi için doğru bitkinin en uygun usulle ve 2–3 ay gibi bir süre kullanılması gerekmektedir. Şeker mide asidini arttırdığı için ya tamamen şekersiz içilmeli ya da çok az şeker kullanılmalıdır.

Mayıs papatyası diye bilinen türün en önemli etkilerinden birisi de, bakterilerin salgıladığı zehirleri etkisiz hale getirmesidir. Yapılan laboratuar çalışmalarına göre papatya uçucu yağındaki bileşikler, bakterilerin ürettiği zehirleri bağlayarak onları parçalamaktadır. Bu, papatya çayının buharı buruna çekilmek sureti ile sinüzit ve anjin gibi üst solunum yolu hastalıklarında genel durumun düzelmesine yardımcı olur.

SPAZM–İDRAR VE ADET SÖKTÜRÜR

Spazm çözücü etkisi sebebi ile papatya hanımların ağrılı adet şikâyetlerinde de faydalıdır. Hafif acımsı lezzeti ile iştah açıcı, hazmı kolaylaştırıcı, sindirim sistemi gazlarını gidericidir. Bunların yanı sıra içerdiği ağrı kesici bileşikler ve azulen ile ateş düşürücü, yatıştırıcı, spazm giderici, terletici, romatizmal ağrıları azaltıcı olarak da kullanılır. Azulen çok etkili hararet düşürücü ve iltihabi reaksiyonları azaltıcı özelliktedir. Spazm çözücü özelliği, bünyesindeki bisabolole bağlıdır. Papatyanın aynı zamanda idrar ve adet söktürücü özelliği de vardır. Papatya çayımızın içileceği en uygun vakitler ise, kahvaltı öncesi, kahvaltı–öğle yemeği arası, öğle–akşam yemeği arası ve yatmadan öncesidir.

İçerisinde bulunan tanenin antiseptik yani mikrop öldürücü etkisinden dolayı ağız ve boğazın mikrobik hastalıklarında gargara şeklinde, derideki basit yaralarda ve basurda pansuman yapmak sureti ile kullanılabildiği gibi, saç bakımında da önemli bir yere sahiptir.

Mide şişkinliklerinde kullanılan papatya yağı, çocukların karın ağrılarında da dıştan sürülerek kullanılabilir. Romatizmal ağrılar için tavsiye edilen terkipler içersinde papatya yağının hatırı sayılır yeri vardır. Kulak iltihabı ve uğultusu için de tavsiye edilmektedir.

Alman papatyası, kokulu papatya, yabani papatya (öküzgözü), izmir papatyası, beyaz papatya, köpek papatyası, boyacı papatyası ve mayıs papatyası (adi papatya, tıbbi papatya) belli başlı çeşitleridir.

BİTKİ İLE TEDAVİDEKİ SAKINCALAR

Bitkilerle tedavinin bilinçli kullanıldığı takdirde herhangi bir tehlikesi olmadığı doğrudur. Ancak kişinin bünyesi, hastalığının durumu–seviyesi, vücudundaki hassasiyetler ve diğer marazlarla beraber; kullanılacak bitkinin, suyun, macunun veya yağın hakkında da derinlemesine bilgi sahibi olmak ve varsa bünyelere göre yan etkilerini de göz önünde bulundurmak gerekmektedir.
Bazı bitkiler doz aşımında insanı zehirleyebilir, bitkilerden bir kısmının hamile hanımlar tarafından kullanımı da sakıncalıdır. Böbrek iltihabı veya karaciğer şikâyeti olan hastaların kullanmaları zararlı olabilen bitkiler de mevcuttur. Bu ve bunlara benzer birçok sebepten dolayı mütehassıs hekimlere danışmadan, hastalığımız ve sebepleri hakkında yetkili ağızlardan bilgi ve tavsiye almadan kendi kendimize müdahalede bulunmamalıyız. Hele hele takvim yaprakları, gazete köşeleri ve dergilerde okuduğumuz şu ön bilgi niteliğindeki yazılardan hareketle manavdan domates ve bakkaldan peynir alırcasına bir takım bitkiler alıp kendimizce uyarladığımız terkipler kullanmayalım.
Şifalı bitkilerle (Allah Celle Celaluhu dilerse) gerçekten hayat kurtarmak dahi mümkündür. Ancak bunun, işin ehli kişilerin yapacağı tavsiyeler doğrultusunda olması lazımdır. Yanınızda taşıdığınız basit bir çakı ile hayat kurtarabilirsiniz. Ama aynı çakı bilinçsiz kullanılırsa, can da alabilirsiniz. Lütfen sıhhatimiz üzerinden kumar oynamayalım.
Konumuzu şu ifadelerle toparlayıp noktalayalım:
"Papatyanın lezzeti acı ve biraz da yakıcıdır. Eski hekimler ilaç olarak papatyaya büyük kıymet verdiklerinden bugün hala bu bitkiden faydalanılmaktadır. Papatya haşlanarak suyu çay gibi içilirse, mideyi düzeltir. Bağırsaklardaki gazları izale eder. Vücudu terleterek zehirlerin dışarıya atılmasını sağlar. Sıcak papatya suyu ile yapılan gargaralar diş etlerine, boğaz ve bademciklerde meydana gelen iltihaplara gayet iyi gelir. Romatizmalı olanlar papatya suyu veya yağı ile ağrıyan yerlerine friksiyon yaparlarsa, rahatlaşırlar. Soğuk algınlıklarına karşı vücudu muhafazada ve soğuk algınlıklarında birebirdir. İshali önler, âdeti ve idrarı söker, sarılığa da faydalıdır. Hulasa doğru ve yerinde kullanıldığı takdirde faideleri sayamayacak kadar çoktur."
Unutmayın, Allah'tan başka şifa verici yoktur.


EsSelam Aleykum...

Ekleme Tarihi: 29.03.2007 - 08:02
Bu mesajı bildir   Ukab üyenin diğer mesajları Ukab`in Profili Ukab Özel Mesaj Gönder zum Anfang der Seite
~HiLaLaY~ su an offline ~HiLaLaY~  
Themenicon   

2765 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 17.02.2006
En Son On: 04.12.2007 - 10:08
Cinsiyeti: Bayan 
çok güzel bilgiler paylaşımınız için teşekkürler


Allah Razı Olsun


Rabbim herşeyin en güzelini, hayrlısını versin

sağlığımızdan, sıhhatımızdan ayırmasın inşaAllah...



ALLAH (C.C) emanet olunuz...


Sevgi Selam ve DUA ile...


Ekleme Tarihi: 29.03.2007 - 08:57
Bu mesajı bildir   ~HiLaLaY~ üyenin diğer mesajları ~HiLaLaY~`in Profili ~HiLaLaY~ Özel Mesaj Gönder zum Anfang der Seite
Pozisyon düzeni - imzaları göster
Sayfa (1): (1)
önceki konu   sonraki konu

Kategori Seç:  
Sitemizde şu an Yok üye ve 1381 Misafir mevcut. En son üyemiz: Didem_


Admin   Moderator   Vip   Üye ]

Hayırlı ömürler dileriz.    Bu üyelerimizin doğum günlerini tebrik eder, sıhhat ve afiyet dolu bir ömür dileriz:
VuSlaT_ZaMbaK (40), HAMAS (41), cilekesh (34), Umuda_Dogru (35), muhammed yakub (53), -selenay- (38), kiciman (53), -Dushi- (37), melike_ (44), 271277sedat (47), katade_58 (42), samimikul (52), sansarselim (39), omerbicak (47), rajaahmet (48), BETÜL SULTAN (44), Toprakkiz (38), perteviyat (54), azra aksu (51), esiir (47), eminem (44), cihann4 (41), merve987 (38), ceylan (43), byberk (39), mehmetaliakti (45), serkanberber20 (50), FTK (38), p.celik (39), keklik (38), nazan (38), GREY (54), ketcapm (39), faruk1987 (37), semanurnl (54)
24 Saatin Aktif Konuları
0

Copyright © ((( RAVDA.net )))  *  İrtibat   *   RAVDA Reklam Servisi   *   Tüm hakları saklıdır, izinsiz alıntı yapılamaz.
Sitemizde yayınlanan imzalı yazıların içeriğinden yazarları, forum ve yorumlardan ekleyen şahıslar sorumlu olup, kesinlikle sitemiz sorumlu değildir.
© by ((( RAVDA.net )))

Sayfa 0.61978 saniyede açıldı