 |
|
Toplam Kategori: 69 *** Toplam Konu: 30100 *** Toplam Mesaj: 148193 |
|
|
|
|
|
Ekleyen |
|
|
AMAN GIYBETTEN SAKINALIM ÇÜNKÜ HELALİĞİ ÇOK ZOR..... |
|
|
934 Mesaj -
|
|
Kayıt Tarihi: 27.08.2006
|
En Son On: 13.04.2009 - 17:15
|
Cinsiyeti: Bayan
|
|
Bir komşu veya bir dostla konuşup ayrıldıktan sonra arkamızdan konuşmadığından emin olamıyorsak durum kötü demektir. Böyle dostlukta ne muhabbet gelişmesi olur, ne de itimat duyma hissi kalır. Çünkü arkasından konuşulduğunu düşünen insan, dostlarını hep tereddütle karşılar:
-Kim bilir neler söylüyorlar arkamdan?!. şüphesi içini kemirip durur.
Bu da komşuluk ve dostluk hissini parçalayan bir şüphecilik halini alır.
Bundan olacak ki Hazret-i Kur'an, kardeşinin arkasından konuşup gıybetini yapmayı, o kardeşinin etini yemeye benzeterek ayıplamış, söylediği doğru bile olsa gıybetçiliği kesinkes yasaklamıştır. Ancak, ihtiyaç halinde, doğru bilgiye gerek duyulması durumunda, bilinen gerçek ne ise o bilgiyi doğru vermekte mahzur söz konusu olmamıştır. Böyle bir tanıtıma gerek yokken aleyhtarlık yapıp birinin zaafını, kusurunu nazara vermek, ona olan ilgiyi, hüsnü zannı yok etmek ne kardeşliğe yakışır, ne de samimi bir dostluk ve komşuluğa.
İsterseniz dostluğu düşmanlığa çeviren gıybetin, kul hakkından da ağır sonucunu anlatan Süfyan bin Uyeyne'den bir yorum arz edeyim sizlere de, hep birlikte ibretle okuyup hayretle tefekkür edelim gıybetin kul hakkından da ağır sonucunu...
Bakalım, dört yaşında Kur'an-ı Kerim'i ezberleyen, elliden fazla yürüyerek hacca giden, İmam-ı Şafii gibi zatlara hocalık eden Kufe'nin büyük alimi Süfyan bin Uyeyne, gıybet olayının ağırlığını nasıl açıklıyor bizlere görelim. İkinci hicret asrının büyük alim ve mutasavvıfı diyor ki:
- İnsanın üzerindeki hakların en büyüğü şüphesiz ki kul hakkıdır. Kul hakkı şehitlerden bile affolmaz. Hak sahibiyle bizzat helalleşmedikçe... Bu sebeple üzerinde kul hakkı olan kimse bunu ödemek için hak sahibiyle buluşup mutlaka helalleşecektir. Şayet hak sahibi hayatta değilse mirasçılarına gidecek, hakkı mirasçıya ödeyecek, böylece kul hakkından kurtulması mümkün olacaktır...
Ancak gıybetini yaptığı tanıdığının hakkını böyle ödeyemeyecektir. İnsan gıybetini yaptığı kimsenin mirasçısına varıp da akrabanın aleyhine konuşup gıybetini yapmıştım, o da ölmüş, arkasından sana şu kadar para vereyim de bana hakkını helal et, diyemeyecektir.. Çünkü böyle bir salahiyet verilmemiştir mirasçıya!..
Gıybetini yaptığı kimseyle bizzat görüşerek helallik alacaktır. Bu da ancak mahşerde karşılaşıp, yaptığı gıybetine mukabil sevaplarını verecek, sevapları yetmezse gıybetini yaptığı kimsenin günahlarını yüklenecek, helalleşmek ancak böyle gerçekleşecektir!. Demek ki gıybet helalleşmesi, kul hakkından da zor bir helalleşme olacaktır.
Neden gıybet helalleşmesi kul hakkından da zor helalleşme olacaktır? Çünkü insanın haysiyeti, şerefi malından üstündür. Malını almak suretiyle hakkını aldığın kimsenin mirasçısına aldığın malı verir, kurtulursun. Ama aleyhinde konuşmak suretiyle itibarını düşürdüğün kimsenin haysiyetini, şerefini parayla satın alıp geri getiremezsin. Onun hesaplaşması şerefine gölge düşürdüğü kimseyle mahşerde yüz yüze gelmekle olacaktır... Sevaplarını verecek, yetmezse gıybetini yaptığı kimsenin günahlarını yükleneceksin, ancak böyle helalleşebileceksin...
Süfyan bin Uyeyne bu açık seçik yorumuyla demiş oluyor ki:
- Siz siz olun, gıybete dilinizi alıştırmayın, çevrenizle dostluğunuzu, kardeşliğinizi zedeleyecek, itimat ve hürmetinizi yok edecek gıybetçilikten yılandan akrepten kaçar gibi kaçın. Varsa alışkanlığınızla mücadele edin, itimat edilen dost, saygı duyulan komşu vasfınızı hep koruyun, emin dost ve komşu olma özelliğinizi hep muhafaza edin!.. Şayet, mahşerde sevaplarınızı gıybetini yaptığınız kimselere dağıtmak, yetmeyince de onların günahlarını yüklenmek zorunda kalmak istemiyorsanız tabii...
KAYNAK:Ahmet Şahin
Bu mesaj 1 kez ve en son RaVZaNuR tarafından 14.02.2007 - 13:29 tarihinde değiştirilmiştir.
|
Ekleme Tarihi: 14.02.2007 - 13:18 |
|
|
|
2765 Mesaj -
|
|
Kayıt Tarihi: 17.02.2006
|
En Son On: 04.12.2007 - 10:08
|
Cinsiyeti: Bayan
|
|
dilaratubam paylaşım için teşekkürler
Münafıklar, birbirinin arkasından gıybet yaparlar. Müminler
ise, birbirinin arkasından dua ederler. Gıybet kul hakkıdır.
Fiilen helalleşmesi lazım. Evladıyla helalleşse, yine
olmaz. Bizzat kendisiyle helalleşecek.
Peygamberimiz (s.a.v) buyuruyorlar ki,
"Allaha ve ahiret gününe iman eden, ya hayır söylesin veya
sussun. Allaha ve ahiret gününe iman eden, komşusu ile iyi
geçinsin. Allaha ve ahiret gününe iman eden, misafirine ikram
etsin. Allahü teala ahirette her şeyin hesabını soracak."
Sevgi Selam ve DUA ile...
|
Ekleme Tarihi: 14.02.2007 - 13:35 |
|
|
RE: AMAN GIYBETTEN SAKINALIM ÇÜNKÜ HELALİĞİ ÇOK ZOR..... |
|
|
322 Mesaj -
|
|
Kayıt Tarihi: 27.06.2006
|
En Son On: 28.10.2009 - 12:42
|
Cinsiyeti: Erkek
|
|
Kardeşim eline sağlık bu önemli bilgiyi bizmle paylaştığın için Rabbim hatalarımızı af etsin
|
Ekleme Tarihi: 14.02.2007 - 15:43 |
|
|
|
934 Mesaj -
|
|
Kayıt Tarihi: 27.08.2006
|
En Son On: 13.04.2009 - 17:15
|
Cinsiyeti: Bayan
|
|
Bir hadisi şerifte gıybet eden cehenneme ilk girecek gıybet edip tövbe eden ise cennete en son girecek.
Allah bizi bu günahı yapmaktan sakındırsın.
|
Ekleme Tarihi: 15.02.2007 - 12:03 |
|
|
|
7 Mesaj
|
|
Kayıt Tarihi: 07.02.2005
|
En Son On: 25.10.2007 - 09:24
|
Cinsiyeti: Bayan
|
|
Esselamu Aleyküm..
Dilaratuba Can
ALLAH razi olsun..
Peygamber Aleyhisselam ve sahabeleri bir gaza yolundaydılar. Sahabelerden bazıları acıkmıştı. İçlerinden Selman-ı Farisî'yi, kendisinden yiyecek birşeyler istemek üzere, Allah'ın Resulû'nun huzuruna gönderdiler. O, arkadaşlarının istekleri üzere, Peygamber Aleyhisselam'ın yanına doğru yola çıktı. Geride kalanlardan bazıları, onun arkasından konuşmaya başladılar:
Bu, ağzına kadar suyla dolu bir kuyunun başına varsa, o kuyunun suyunu kurutur da, eli boş döner!
Arkasından söylenenlerden habersiz olan Selman, Peygamber Aleyhisselam'ın yanına vardığında, arkadaşlarının isteklerini iletti. Peygamber Aleyhisselam ise, ona hiç beklemediği bir cevap verdi:
Git arkadaşlarına söyle, onlar yemeklerini yediler.
Bu cevaba çok şaşıran Selman, arkadaşlarının nasıl olup da kendisinin gidişinin ardından yiyecek bulduklarının merakı içinde, onların yanına döndü ve sordu:
Siz yiyecek bulmuş ve yemişsiniz!
Hayır! dediler. Biz ağzımıza koyacak bir lokma olsun, bulmuş değiliz!
Arkadaşlarının bu cevabı üzerine hayreti ve şaşkınlığı daha da artan Selman, işin aslını öğrenmek üzere tekrar Peygamber Aleyhisselamın huzuruna döndü ve işin aslını Ondan sordu.
Peygamber Aleyhisselam, kendisine şöyle cevap verdi:
Onlara söyle! Sen buraya gelirken arkandan konuşup, gıybetini edip, senin etini yediler. Bu onlara yeter! Daha ne yemek istiyorlar?
*Gıybet: Orada bulunmayan biri hakkında hoşuna gitmeyecek şeyler söyleyip ileri geri konuşma. Söylenenler o kişide varsa, konuşanlar gıybet etmiş olur. Yoksa, o zaman hem gıybet, hem iftira etmiş olur ki, iki kat günahtır.
Selam ve DUA ile..
|
Ekleme Tarihi: 16.02.2007 - 08:04 |
|
|
|
270 Mesaj -
|
|
Kayıt Tarihi: 15.06.2006
|
En Son On: 25.01.2013 - 23:38
|
Cinsiyeti: Erkek
|
|
Allah C.C. razı olsun dilaratuba kardeşim...çok önemli bilgiler aktarmışsın bize..inşallah uygulayanlardan oluruz..amin..
|
Ekleme Tarihi: 16.02.2007 - 08:15 |
|
|
|
978 Mesaj -
|
|
Kayıt Tarihi: 21.09.2006
|
En Son On: 22.03.2007 - 13:19
|
Cinsiyeti: Erkek
|
|
ALLAH(c.c) hepinizden razı olsun inşALLAH
Eğer söylediğin onda varsa gıybetini yapmış oldun; eğer yoksa bir de iftirada bulundun.”
Gıybetin en utanç verici biçimidir ki, İmam Gazalî buna ‘münafıkâne gıybet’ demiştir. Gıybeti yapan şöyle der: “Allah affetsin, o da bizim gibi bazen karıştırıyor,” “İnşaallah düzelir, daha iyi olur.” Bu gibi sözlerle görünürde hakkında konuştuğu kişiyi sevdiğini, iyiliğini dilediğini demeye çalışmakta; ama gizliden gizliye de o kişinin bozulmuş olduğunu, yanlışlar yaptığını ima etmektedir. Dinleyenin ikiyüzlülüğü de şu şekildedir: “Boşver gitsin, gıybet oluyor.” Bunlara benzer sözleri söylerken, aslında gıybeti gerçekten engellemek istemiyor; görünürde aksini savunsa da, içten içe o kişi hakkında gıybet yapılmasından hoşlanıyor.
ALLAH (c.c)cümlemizi muhafaza buyursun...
|
Ekleme Tarihi: 16.02.2007 - 08:25 |
|
|
RE: RE: AMAN GIYBETTEN SAKINALIM ÇÜNKÜ HELALİĞİ ÇOK ZOR..... |
|
|
274 Mesaj -
|
|
Kayıt Tarihi: 23.03.2006
|
En Son On: 29.07.2008 - 03:43
|
Cinsiyeti: Bayan
|
|
Alıntı Orijınalı mehmetduru
Kardeşim eline sağlık bu önemli bilgiyi bizmle paylaştığın için Rabbim hatalarımızı af etsin |
|
Ekleme Tarihi: 16.02.2007 - 10:16 |
|
|
|
 |
|
Bu üyelerimizin doğum günlerini tebrik eder, sıhhat ve afiyet dolu bir ömür dileriz:
joli (55), evvab (54), SoN_SaBaH (51), müberra (57), kado68 (37), cilem2 (52), ilhanyaþa.. (53), rukýyyem (42), said007 (42), NURÝ GEDÝK (75), Happy (45), temiz1 (44), ptahmos (52), nur_su (42), hattaboglu (60), mutlu_35 (46), doðukan (30), safak1 (56), Prof65 (47), hasaninci (48), gökçedam (49), arslan67 (52), Ibn Tufeyl (53), gülzeynep (45), kardelen:( (40), 63mehmet (51), nur99 (38), ankarali (42), katade (50), prettylady (39), seyfiavci (55), ferhatulu (49), Sahin_emre (39), selami1963 (62), ay_aman (44), kasim (46) |
|
|
|
 |
|
|