0
Start Giriş Üye Ol üyeler ((( RAVDATe@m))) Arama
Toplam Kategori: 69 *** Toplam Konu: 30100 *** Toplam Mesaj: 148193
Forum Anasayfa » SERBEST KÜRSÜ » Sizde Seviyormusunuz?

önceki konu   sonraki konu
Bu konuda 4 mesaj mevcut
Sayfa (1): (1)
Ekleyen
Mesaj
erdal58 su an offline erdal58  
Sizde Seviyormusunuz?

134 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 25.08.2006
En Son On: 24.02.2007 - 20:48
Cinsiyeti: Erkek 
Günlük meşgalelerin dalgınlığında dostlarımızı, ailemizi, hatta kendimizi dahi unutabiliyoruz; hatta ve hatta kutsal değerlerimizi. Saatler, günler, haftalar geçiyor, hiç hatıra bile gelmiyor Allah ve Rasûlü. Para’nın dinden daha önemli görüldüğü talihsiz bir zaman diliminde, bâtıl bir mekan coğrafyasında ma’kul gibi gelebilir insana bu hal-i pürmelal ilk anda. Fakat bizi ve bütün evrenleri sevgisiyle mayalayarak yaratan Mevlâ’mızı unutmak, her zerre, her nesne ve her hadise Onu bildirirken Ondan habersiz yaşamak.. bu kadar gafleti, zerre kadar imanı, iz’anı ve insafı olan hiçbir kalp kabul edemez.
Malum, iman olmadan cennete girilmez, Allah sevilmeden de iman edilmiş olmaz. Allah’ı herşeyden daha çok seven kişi, imanın tadını tatmıştır diyor Peygamberimiz (sallallâhü aleyhi ve sellem). Hangi dilden veya dinden olursa olsun ve hangi ismi verirse versin, herkes: “Biz Allah’ı seviyoruz.” diyor. “Seviyorum!” Bir söz hepsi. Günümüz aşık edebiyatının en bayağılaştırılmış ifadesi, fakat hala en kutsal kelimesi. Oysa özden bağlılık, hatta küliyyen bağımlılık gerek. Zira seven sevdiğine bağlanır, daima onunla bağlantı halinde olmak ister. Neden insanlar internette chat odalarında yazışa yazışa, konuşa konuşa sabahlarlar, neden mail kutuları dolar dolar boşalır, niçin cep telefonları mesaj mesaj üstüne en çok aşıklar arasında gece-gündüz demeden kullanılır. Çünkü sevgi bu, daima on-line olmak ister, top-one kalmak ister. Allah aşıkı evliya kadınlardan Rabiatü’l-Adeviye’nin ifadesiyle: “Seven sevdiğini çok anar.” ve çok arar.

Allah sevgisinin ana kaynaklarından birisi, Onun ihsan ve ikramlarının daima farkında olabilmek ve onları şükür, hayranlık, takdir ve vefa gözleriyle görebilmektir. Bütün göz alıcı san’atların, gönül okşayan harikaların Sânii ve Bedîi, bütün sevgilerin kaynağı Hz. Habîb, bütün sevgililerin var edicisi ve sevdireni Hz. Vedûd, bütün güzellerin yaratıcısı ve güzelliklerin yaşatıcısı Hz. Cemîl, bütün sevgilerin bittiği ve sevgililerin gittiği yerde bitmeyen ve bizi terketmeyen Sevgililer Sevgilisi, Güzeller Güzeli Allah’ımız... Onu nasıl sevmeyiz, Ona nasıl hayran olmayız ki! Göğüs kafesimize bir insan kalbi yerleştirdiği için, o kalbe bir sevgi-aşk mayası çaldığı için, bize pekçok sevgili/sevimli dost, ahbab ve yaren lutfettiği için.. hiçbir beşerî bilgi, ilgi ve sevgiyle doymadığımız sınırda bizi ledünnî bilgi, lâhûtî ilgi ve ilahî sevgisiyle kuşatan ve itmi’nana ulaştıran o Biricik Rabbimizi unutmamız mümkün mü? Değil ama, insanoğlu bu, olumsuz anlamda da imkan hududunu zorlamayı çok iyi biliyor. Ruhumuzun en mutena tahtına Onu yegâne ve yektâ sevgili olarak yerleştirmemek ne akılla bağdaşır, ne vicdanla uyuşur, ne de kalple barışır.

En büyük ihsanlara mazhar olması hasebiyle, Allah’ı herşeyden ve herkesten çok sevmesi gereken insan, bu sevgisini hayatındaki isabetli tercihleriyle ispat etmelidir. Kalp kıblesi daima semavî hoşnutluğu göstermeli. İnsan, iliklerine kadar duyurak “Ey sevgili, en sevgili!” diyebilmeli Allah’a ve derken de, bu kavlî ilan-ı muhabbetini, hâliyle ve fiilleriyle ispat etmelidir; Onun emirlerine itaatle ve yasaklarından da kaçınmakla temellendirmelidir ki samimiyeti anlaşılabilsin, doğruluğu gözüksün ve tutarlılığı belirginleşsin... Hani “aslına bakma, faslına bak” derler. İşte buyurun “Çiçek ile Su’yun Aşkı”ndan Allah sevgisine dair bir demet ibret, bir buket hikmet toplayalım:

Günün birinde bir çiçekle su karşılaşır ve arkadaş olurlar. İlk önceleri güzel bir arkadaşlık olarak devam eder birliktelikleri, tabii zaman lâzımdır birbirlerini tanımak için. Çiçek o kadar mutlu olur ki, sevinçten içi içine sığmaz olur ve anlar ki, su'ya aşık olmuştur. Etrafa enfes kokular saçar, "Sırf senin hatırın için ey su!" diyerek. Zamanla su da çiçeğe karşı birşeyler hissetmeye başlar gönlünde. İlk defa aşık olmuştur, kendince. Haftalar-aylar birbirini kovalalar ve çiçek "Acaba su beni seviyor mu?" diye düşünmeye başlar. Çünkü su, gereğince ilgilenmemektedir çiçekle... Halbuki çiçek, alışkın değildir böylesine ilgisiz bir sevgiye. O daima hamaratça bakım ister, narince sulanmak ister, sevgiyle dokunulmak, iştiyakla okşanmak ve yercesine koklanmak ister.

Çiçek, suya "Seni seviyorum” der. Su, "Ben de seni seviyorum" karşılığını verir. Aradan zaman geçer, çiçek yine "Seni seviyorum" der. Su, yine "Ben de" der. Çiçek, sabırlıdır. Bekler, bekler, bekler. Gün gelir, çiçek hastalanır, yataklara düşer. Rengi solar, canlılığını kaybeder, koku saçamaz olur. Su da başında bekler çiçeğin, yardımcı olmak için sevdiceğine. Çiçeğin kurumuş dudaklarından "Seni seviyorum." sözleri dökülür sessizce. "Söyledim ya, ben de seni seviyorum." der su.

Bellidir ki artık çiçek ölecektir ve son kez zorlukla başını döndürerek, suya benzi atmış, mecalsiz bakışlarla mırıldanır: "Seni ben, gerçekten seviyorum." Çok hüzünlenir su bu durum karşısında ve son çare olarak bir doktor çağırır, nedir sorun diye... Doktor gelir, muayene eder çiçeği, sonra şöyle der: "Maalesef, durumu ümitsiz, artık elimizden birşey gelmez." Su merak eder, sevgilisinin ölümüne sebep olan hastalığı sorar. Doktor, acı acı bakar suyun yüzüne ve der ki: "Çiçeğin bir hastalığı yok dostum... Bu çiçek sadece susuz kalmış, ölümü onun için…" Ve anlamıştır artık su, sevgiliye sadece "Seni seviyorum" demek yetmemiştir.. ama iş işten geçmiştir. [Bir ara not: Bu çiçeklerin sevgisi de hep böyle sessiz oluyor, utangaç, nazlı, içine kapalı ve gizemli oluyor; söyleyemiyorlar. Susuz kaldım demiyorlar, susuzluklarının hal dillerinden anlaşılmasını bekliyorlar. Kimi insanlar da tıpkı çiçekler gibi, sevgileri içten içe, çöküşleri de içten içe oluyor. Keşke açıkça seslendirseler ama, halden anlamayanların da hiç mi suçu yok yani?]

Mezkur temsilin ana konumuzla bağlantıları ve çıkarımları üzerinden sözümüzü devam ettirelim: Cenab-ı Mevla’mızın sevgiye, hiçbirşeye ihtiyacı yoktur. Bizlerse her nefesimizde ve her hücremizle Allah’a ve onun yarattıklarına muhtacız. Allah’ın sevgisi olmaksızın katiyen mutlu olamayız, ister dünyada, isterse ukbada. Onun mukaddes meveddetini kazanmak için ise haramlardan uzak durup helallerle kanaat etmesini bilmeliz; bu, işin temeli, olmazsa olmazıdır.

Su’yun çiçeğe dediği gibi, Allah’a “Seni seviyorum” diyebilmek muhakkak değerlidir; fakat yeterli değildir. Hele aşk, edebiyat değil, itaat, ferağat ve istikamettir. Aşk, hürriyet değil, esarettir; sevgiliye sadakattir. İnsan, kendisini Allah’ı seviyor, hatta Ona aşık zannedebilir. Senin kendini nasıl gördüğünden daha çok, O’nun tarafından nasıl müşahede edildiğin, hakikatte nasıl olduğun önemlidir. Su, sevdiği çiçeğin “bütün” olarak kendisine ihtiyacı olduğunu “bilme”yince, bilip de ona bir âb-ı hayat olabilecekken olmayınca, zımnen ölümüne sebebiyet verebiliyor. İç ve dış dünyamız “bütün”üyle, herbir cüz’üyle ve hadisesiyle Allah’a olan sevgimize birer bilgi pınarı ve marifet bengisuyu olabilecek mahiyettedir. Bize düşen, sadece ve sadece, içmesini başarmaktır; müteakip işlemler, otonom bir sistemde yerini buluyor zaten.

Şu ölümlü dünyada bütün sevimliler ve sevgililer bizi bırakıp gitmezden önce, hani o çok sevdiğimizi söylediğimiz Allah’ımız tarafından sevilir hale gelebilmeliyiz ve sevgili bir kul olarak rahmetine yürüyebilmeliyiz; tâ ki Onun tarafından sevinçle ve güleryüzle karşılanabilelim... Bunun için de Allah’ı ya aklen, ya kalben ya da hissen hiç unutmamak, daima hatırda tutmak; her ânda Onu aramak ve her yerde Onu anmak.. Ona sevgimizi kuru bir sözden ibaret görmemek; belki ona vuslat yolunda sorumluluklarımızı yerine getirmek ve bazı meşakkatlere katlanmak lazımdır.

Bir tarafta gülünceye kadar ağlayanlar var, diğer tarafta ise ağlayıncaya kadar gülenler. Sevgi, güldürünceye kadar ağlatır; ağlatırsa, daha doğrusu uğruna ağlanırsa güldürür insanı sevgi. Madem kaderimizi –bir anlamda- gözyaşlarımız belirliyor. Kalbimizdeki Allah sevgisi de bir çiçektir, onu kuru sözlerimizle değil, gözyaşlarımızla sularsak yaşatabilir ve onun bire bin veren semeresini devşirebiliriz. Allah’ı için için yanarak, sızım sızım sızlayarak ve erim erim eriyerek sevmekle mümkün yani bu. Romantik duyguların ziyadesiyle münkeşif olması, kemaliyle zâhir kılınması. Kısacası ve açıkcası, gönlümüzdeki ilahî sevgi çiçeğinin çekirdeğini, ibadet toprağı üzerine dikip sürekli marifet suyu ile sulamalıyız ki rıza-i ilahi meyvelerini derebilelim.. ve neticede firdevs cennetlerinde sonsuz ve sınırsız saadetlere erebilelim...
Ekleme Tarihi: 13.12.2006 - 15:18
Bu mesajı bildir   erdal58 üyenin diğer mesajları erdal58`in Profili erdal58 Özel Mesaj Gönder zum Anfang der Seite
CiVELEK su an offline CiVELEK  

978 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 21.09.2006
En Son On: 22.03.2007 - 13:19
Cinsiyeti: Erkek 
[royalblue]Bir tarafta gülünceye kadar ağlayanlar var, diğer tarafta ise ağlayıncaya kadar gülenler. Sevgi, güldürünceye kadar ağlatır; ağlatırsa, daha doğrusu uğruna ağlanırsa güldürür insanı sevgi. Madem kaderimizi bir anlamda- gözyaşlarımız belirliyor. Kalbimizdeki Allah sevgisi de bir çiçektir, onu kuru sözlerimizle değil, gözyaşlarımızla sularsak yaşatabilir ve onun bire bin veren semeresini devşirebiliriz. Allah için için yanarak, sızım sızım sızlayarak ve erim erim eriyerek sevmekle mümkün....

Allah Razı Olsunkardeşim çok guzel bır paylaşım oldu([/royalblue gül
Ekleme Tarihi: 13.12.2006 - 15:31
Bu mesajı bildir   CiVELEK üyenin diğer mesajları CiVELEK`in Profili CiVELEK Özel Mesaj Gönder zum Anfang der Seite
erdal58 su an offline erdal58  

134 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 25.08.2006
En Son On: 24.02.2007 - 20:48
Cinsiyeti: Erkek 
Arkadaşlar bu yazıyı lütfen defalarca okuyun...
Ekleme Tarihi: 13.12.2006 - 16:30
Bu mesajı bildir   erdal58 üyenin diğer mesajları erdal58`in Profili erdal58 Özel Mesaj Gönder zum Anfang der Seite
ZeBaNi su an offline ZeBaNi  

1023 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 18.11.2002
En Son On: 08.04.2007 - 11:46
Cinsiyeti: Bayan 
"Bu çiçek sadece susuz kalmış, ölümü onun için" Ve anlamıştır artık su, sevgiliye sadece "Seni seviyorum" demek yetmemiştir.. "
:(ağlarağlarağlar

Esselamu Aleykum,
Anlatmak istenilen, cok guzel, kullanilan yol harika, verilen ornek ise dehset.. Tabi kendimce...

Allah'a seni seviyorum demek guzel ama yetersiz...
aklima oyleyse tek bir soru geliyor...

BUGUN ALLAH ICIN NE YAPTIN??????



Selam ve dua ile....
Ekleme Tarihi: 07.02.2007 - 19:38
Bu mesajı bildir   ZeBaNi üyenin diğer mesajları ZeBaNi`in Profili ZeBaNi Özel Mesaj Gönder zum Anfang der Seite
Pozisyon düzeni - imzaları göster
Sayfa (1): (1)
önceki konu   sonraki konu

Kategori Seç:  
Sitemizde şu an Yok üye ve 1735 Misafir mevcut. En son üyemiz: Didem_


Admin   Moderator   Vip   Üye ]

Hayırlı ömürler dileriz.    Bu üyelerimizin doğum günlerini tebrik eder, sıhhat ve afiyet dolu bir ömür dileriz:
CanGoL (39), adacaglar (50), medineli1453 (69), kitab (), cennetulbaki (46), kireli42 (57), eyyubkose (56), hasan6199 (65), anzerli_53 (54), gulom (36), ispartaguelue (38), hmbardiz (49), saglam50 (59), tekbira (47), pinar_suyu (59), LEGIA (51), derya-gülü (44), oaslan (46), candan_53 (54), yeerken (57), alperosman (56), milidere (58), yanlýz kur.. (40), canimsevgi (40), cancan_59 (51), osman kaya (53), Aciz-bir-kul (44), dr_wallcraft (52), cansucancan (31), uzman7 (40), gleser (59), posof arisi (55), Zaloglu 75 (50), benha (56), Gamze1985 (40), Estone (41), ensar16 (59), hakimebu (38), asabi kanarya (51), ~MEDiNE~ (37), ismail Sahin (60), celbekir (59), the_symbol (46), adnanonen (52), bxl_bxl (46), ltfogz (57), AKIN_021 (36), flower (51), sadakat55 (55), mhazar (55), gulenay (33), Futuhat (22), samenya (38), ensari (49), gulsah (39), gullere_vurgun0.. (41), zeynepyilmaz (39), Karamuratti (48), aiþe (39), sevgi bah&ccedi.. (44), kezi (51), aes (59), Idris89 (36), islamx26 (45), nasbil (), kervan571 (39), mesut.38dogan (67), NEDRETDAGLAR (48), numankaya (43), slm_444 (39), m.maral (39), hikmetkocak (51), gu_pse (48), baþ29 (54), KBBCÝ (45), BERTAN (52), Zavalli28 (52), ilhan_66 (50), batin (42), sendesev01 (41), memcan (56), hkocak (51), serpil5852 (41), mutu (50), jimwest (41), salebecan (40), Abdullah33 (55), mikailata (56), emin555 (59), candacansin (46), alparslanyazici (45), ismail2004 (59), cingaribi (53), karalim (50), jopen (46), The_Last_Ottoma.. (38), şah (53), AYakup (70), muratgunes (50), kutupyýl.. (44), haci musa (59), soriy (69), sewim (45), aylayasar (49), Yusuftalha (53), HU_KUSU_58 (41), mives (52), nedret.daglar (48), SuDamlasI (42), HASAN44 (65)
24 Saatin Aktif Konuları
0

Copyright © ((( RAVDA.net )))  *  İrtibat   *   RAVDA Reklam Servisi   *   Tüm hakları saklıdır, izinsiz alıntı yapılamaz.
Sitemizde yayınlanan imzalı yazıların içeriğinden yazarları, forum ve yorumlardan ekleyen şahıslar sorumlu olup, kesinlikle sitemiz sorumlu değildir.
© by ((( RAVDA.net )))

Sayfa 1.97481 saniyede açıldı