0
Start Giriş Üye Ol üyeler ((( RAVDATe@m))) Arama
Toplam Kategori: 69 *** Toplam Konu: 30100 *** Toplam Mesaj: 148193
Forum Anasayfa » D İ N / İ S L A M » DİĞER DİNİ KONULAR » Din-i İslama yakışır Mü-min Olmak

önceki konu   sonraki konu
Bu konuda 137 mesaj mevcut
Sayfa (2): (1) 2 Devam >
Ekleyen
Mesaj
Havz-i Kevser su an offline Havz-i Kevser  
Din-i İslama yakışır Mü-min Olmak

1543 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 08.02.2006
En Son On: 22.01.2007 - 18:46
Cinsiyeti: ----- 
Es Selamu Aleykum Ve Rahmetullah...

Dâvûd-i Tâî Hazretleri'nin hizmetine bakan mürîdi birgün ona:
"- Biraz et pişirdim; buyurmaz mısınız?" dedi ve üstâdının sükût etmesi üzerine eti getirdi.
Ancak Dâvûd-i Tâî -kuddise sirruh-, önüne konan ete bakarak:
"- Falanca yetimlerden ne haber var evlâdım?" diye sordu.
Mürîd, durumlarının yerinde olmadığını izhâr sadedinde içini çekip:
"- Bildiğiniz gibi efendim!" dedi.
O büyük Hak dostu:
"- O hâlde bu eti onlara götürüver!" dedi.
Hazırladığı ikrâmı üstâdının yemesini arzu eden samîmî mürîd:
"- Efendim, siz de uzun zamandır et yemediniz!.." diye ısrar edecek oldu.
Fakat Dâvûd-i Tâî Hazretleri kabul etmeyip şöyle buyurdu:
"- Evlâdım! Bu eti ben yersem dışarı çıkar, fakat o yetimler yerse, arş-ı a'lâya çıkar!.."



Güneş için ısıtmamak nasıl imkânsız ise, yüksek rûhlar için de insanlara acımamak, ızdırap ve çileler karşısında duygusuz kalmak, öyle imkânsızdır. Merhamet, bütün âleme yaygın ilâhî bir cevherdir. Hak dostlarının yüreği ise, merhametin bitmez tükenmez hazînesidir. Onların nazarında nefsi besleyen fânî rağbet ve alâkaları bir kenara bırakıp rûhu besleyen güzel davranışlarla amellerini ebedîleştirenlerin elde edeceği kazanç, hem ebedî hem de daha güzeldir. İnsanın bu dünyâda elde edeceği en kıymetli kârlar da sadece böyle amel-i sâlihlerdir. Diğer kazançlar ise, tek tek geri verilen geçici emanetlerdir.

Nitekim hadîs-i şerîfte buyurulur:
Rasûl-i Ekrem'in âilesi bir koyun kesmişlerdi. Birçok infaktan sonra Hazret-i Peygamber -sallâllâhu aleyhi ve sellem- ondan geriye ne kaldığını sordu. Hazret-i Âişe -radıyallâhu anhâ-:
"- Sadece bir kürek kemiği kaldı." dedi.
Bunun üzerine Hazret-i Peygamber -sallâllâhu aleyhi ve sellem-:
"- Desene (Yâ Âişe), bir kürek kemiği hariç hepsi bizim oldu!" buyurdular. (Tirmizî, Kıyâme, 33)
Ekleme Tarihi: 30.09.2006 - 21:43
Bu mesajı bildir   Havz-i Kevser üyenin diğer mesajları Havz-i Kevser`in Profili Havz-i Kevser Özel Mesaj Gönder zum Anfang der Seite
Havz-i Kevser su an offline Havz-i Kevser  

1543 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 08.02.2006
En Son On: 22.01.2007 - 18:46
Cinsiyeti: ----- 
Es Selamu Aleykum Ve Rahmetullah...

İstedik ki Din-i İslama yakışır bir mü-min olmak için yapmamız gerekenleri HAK RESULün (s.a.v) Hadis-i Şeriflerinden öğrenelim. Zira Kuran-ı Kerim den sonra en doğru kaynak odur...


Allah Rasulü Hazret-i Muhammed (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) Tırmizide (Fezail-i Kur'an 13) nakledilen Hadis-i Şerifinde buyurdular ki :

"Her kim Kur'an okur, ezberler, helalini helal, haramını haram bilirse, Allah onu Cennete koyar ve ailesinden cehennemlik on kişiye şefaatçi yapar"



Allah Rasulü Hazret-i Muhammed (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) Buhari (Ahkam 8) nakledilen Hadis-i Şerifinde buyurdular ki :

"Allah bir kula, halkı idare etme vazifesini verir de, o da onlara zulmetmiş olarak ölürse, Allah ona Cennetini haram kılar"


Allah Rasulü Hazret-i Muhammed (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) Müslim (Cihad 16) nakledilen Hadis-i Şerifinde buyurdular ki :

"Kıyamet gününde verdiği sözde durmayan herkes için bir bayrak bulunur. Vefasızlığı ve dönekliği ölçüsünde yükseltilir. Haberiniz olsun! Milletin başına geçen kimsenin döneklik ve vefasızlığından daha büyük döneklik ve vefasızlık yoktur"


Allah Rasulü Hazret-i Muhammed (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) Buharî, Ebu Davud, Tirmizî nakledilen Hadis-i Şerifinde buyurdular ki :

"Oruçlu eğer yalan sözü ve onunla ameli bırakmazsa, Allahü teâlânın, onun yemesini ve içmesini bırakmasına ihtiyacı yoktur"

Hz. Ebu Zerr radıyallahu anh anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ki:
"Bir kimse diğer bir kimseyi fıskla veya küfürle itham etmesin. Aksi taktirde, itham edilen arkadaşında bunlar yoksa, kelime kendine dönderilir."
Buhârî, Edeb 44.

Hz. Aişe radıyallahu anhâ anlatıyor: "Resülullah aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ki:
"Ölülere sövmeyin. Çünkü onlar (sağken hayırdan ve şerden) gönderdiklerine kavuştular."
Buhârî, Cenâiz 97, Rikâk 42; Ebu Dâvud, Edeb 50, (4899); Nesâî, Cenâiz 51, 52, (4, 52, 53).

Muğîre İbnu Ş'u'be radıyallahu anh anlatıyor: "Resülullah aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ki:
"Ölüler hakkında kötü konuşmayın, sonra dirileri üzersiniz."
Tirmizî, Birr 51, (1983).
Abdullah İbnu Ömer radıyallahu anhümâ anlatıyor: "Resülullah aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ki:
"Ölülerinizin iyiliklerini zikredin, kötülüklerini zikretmeyin."
Ebu Dâvud, Edeb 50, (4900); Tirmizî, Cenâiz 34, (1019).


Bu mesaj 1 kez ve en son Havz-i Kevser tarafından 03.10.2006 - 08:11 tarihinde değiştirilmiştir.
Ekleme Tarihi: 03.10.2006 - 08:10
Bu mesajı bildir   Havz-i Kevser üyenin diğer mesajları Havz-i Kevser`in Profili Havz-i Kevser Özel Mesaj Gönder zum Anfang der Seite
akarsu su an offline akarsu  

895 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 13.02.2006
En Son On: 22.04.2007 - 18:06
Cinsiyeti: Bayan 
Allah razi olsun
Selam ve dua ile...gül
Ekleme Tarihi: 03.10.2006 - 08:54
Bu mesajı bildir   akarsu üyenin diğer mesajları akarsu`in Profili akarsu Özel Mesaj Gönder zum Anfang der Seite
Havz-i Kevser su an offline Havz-i Kevser  

1543 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 08.02.2006
En Son On: 22.01.2007 - 18:46
Cinsiyeti: ----- 
Es Selamu Aleykum Ve Rahmetullah...

ALLAH c.c. cümlemizden razı olsun kardeşim...

Allah Rasulü Hazret-i Muhammed (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) Tirmizi'den (Zühd 65) nakledilen Hadis-i Şerifinde buyurdular ki:

"Her kim Allah'ın rızasını nazara almadan insanların gönlünü kazanmak için iş yaparsa, Allah da onu insanların eline bırakır. Böylece felakete sürüklenir."
Ekleme Tarihi: 03.10.2006 - 09:23
Bu mesajı bildir   Havz-i Kevser üyenin diğer mesajları Havz-i Kevser`in Profili Havz-i Kevser Özel Mesaj Gönder zum Anfang der Seite
herdem su an offline herdem  

365 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 08.07.2006
En Son On: 17.01.2008 - 22:27
Cinsiyeti: Bayan 
Ve Aleyküm Selam Verahmetullahi Veberakatühü

Eklemeleriniz o kadar öğretici ki, Rabbim razı olsun.

İnşaAllah devam edin.

Selam Ve Dua İle

Ekleme Tarihi: 03.10.2006 - 09:49
Bu mesajı bildir   herdem üyenin diğer mesajları herdem`in Profili herdem Özel Mesaj Gönder zum Anfang der Seite
Havz-i Kevser su an offline Havz-i Kevser  

1543 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 08.02.2006
En Son On: 22.01.2007 - 18:46
Cinsiyeti: ----- 
Es Selamu Aleykum Ve Rahmetullah...

Cenab-ı ALLAH nasip ettiği sürece İnşallah devam edicez kardeşim ALLAh c.c. sizden de razı olsun İnşallah. Lakin bizden önce bu güzel ve faideli bilgileri aktarmamızı sağlayan bu güzel forum gibi Dini Forumlar İslami Siteler (Ehl-i Sünnet itikadına göre doğru bilgi verenler) vardır övgüler onlaradır. Onlar için çok güzel bir söz vardır aktarayım.

"Allah'ın dinini, Allah'ın kullarının ayaklarına kadar götürmek, ne büyük zevktir"

Bu çok güzel bir hizmettir..

ALLAH-U TEALA ya Emanet Olunuz...
Ekleme Tarihi: 03.10.2006 - 09:59
Bu mesajı bildir   Havz-i Kevser üyenin diğer mesajları Havz-i Kevser`in Profili Havz-i Kevser Özel Mesaj Gönder zum Anfang der Seite
utaniyorum su an offline utaniyorum  
HAVZ-I KEVSER KARDEŞİM...ALLAH SENDEN RAZI OLSUN

1942 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 13.04.2003
En Son On: 27.01.2007 - 01:21
Cinsiyeti: Erkek 
büyüklük ve fazilet; kendi nefsini arkaya
atmak ve inanan kardeşlerini kendinden önce düşünmektir...
evliyaullah bunun bir çok örnegini bize yaşayarak göstermişlerdir..
ve bir ömür boyu hizmet aşkı içinde aç susuz yaşamışlardır..
tanıdığım bir büyüğüm belediye otobüsünde vaaz vermeye giderken vefat etmişti...
bizler onların duasını ve hoşnutluğunu kazanmamız yanında islami gayret ve azmini de kazanmaya çalışmalıyız..
RABBİM şefaatlerini nasip etsin...mekanları cennet komşuları RASÜLÜLLAH s.a.v. olsun...
havz-ı kevser kardeşim ehli sünnet inancımızın ravdadaki kevserisin inş...
daim dualarımdasın..renk katıyor manevi iklimlerde bizlerin ruhlarını şad ediyorsunuz..ALLAH SİZDEN RAZI OLSUN..
GÖNÜL ERLERİNE BİZDEN SELAM OLSUN...


Bu mesaj 1 kez ve en son utaniyorum tarafından 03.10.2006 - 12:03 tarihinde değiştirilmiştir.
Ekleme Tarihi: 03.10.2006 - 12:02
Bu mesajı bildir   utaniyorum üyenin diğer mesajları utaniyorum`in Profili utaniyorum Özel Mesaj Gönder zum Anfang der Seite
.:Yakup023:. su an offline .:Yakup023:.  

555 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 25.08.2006
En Son On: 27.01.2007 - 21:44
Cinsiyeti: Erkek 
Can abim seni özlüyenlerde var bilesin yani evini yuvanı unutma kardeşlerin seni özledi anlıyormusun geleceksin dimi senin Seven kardeşlerini yalnız bırakmazsın sennağlar burda güzel yazılarını paylaştıgın için ALLAH razı olsun
eger bir kişiye kızıp terketmek olurmu bütün seni sevenleri
Ekleme Tarihi: 03.10.2006 - 12:11
Bu mesajı bildir   .:Yakup023:. üyenin diğer mesajları .:Yakup023:.`in Profili .:Yakup023:. Özel Mesaj Gönder zum Anfang der Seite
Havz-i Kevser su an offline Havz-i Kevser  

1543 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 08.02.2006
En Son On: 22.01.2007 - 18:46
Cinsiyeti: ----- 
Es Selamu Aleykum Ve Rahmetullah...

ALLAH c.c. Ümmet-i Muhammed den Razı olsun İnşallah. Güzel kardeşlerim öyle güzel şeyler söylüyorsunuz ki. Lakin korkumuz odur ki bu güzel sözler nefsimizi sevindiriyor. Yaptığımız işin ALLAH c.c. rızası olmakdan çıkıp nefsin rızası olmasından korkarız. Elimizden geldiğince Cenab-ı HAK izin ve nasip ettiği sürece İnşallah devam edicez. Utanıyorum kardeşim sizinde uslübunuz tasavvufi terbiyenizi belli ediyor Hak TEALA Hz.leri sizden de razı olsun İnşallah.

Yalanyarim kardeşim evimizi unutmadık İnşallah vakit buldukça misafir dahi olsak giriyoruz. Lakin ALLAH c.c. biliyor ya ordan ayrılmamızın sebebi nefsimizin ve şeytanın verdiği kızgınlık değildir. Elhamdülillah o günlerimizi geride bıraktık. Sadece yönetici kardeşimizin daha rahat ve huzurlu bir ortamda çalışmasını istediğimiz için sessiz sedasız bırakmak niyetinde olduk. Bizi seven ve özleyen kardeşlerimizinde ALLAH c.c. razı olsun ALLAh c.c. için bizde seviyor ve özlüyoruz. Dünya fani HAK TEALA bakidir. Birgün olur İnşallah bizde geri döneriz ALLAH c.c. bilir.

En güzele Emanet Olunuz...

Ebu Hüreyre radıyallahu anh anlatıyor: "Resülullah aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ki:

"Allah'ın hataları silmeye ve dereceleri yükseltmeye vesile kıldığı şeyleri size söylemiyeyim mi?''
"Evet ey Allah'ın Resülü, söyleyin!'' dediler. Bunun üzerine saydı:
"Zahmetine rağmen abdesti tam almak. Mescide çok adım atmak. (Bir namazdan sonra diğer) Namazı beklemek. İşte bu ribâttır, işte bu ribâttır. İşte bu ribâttır."
Müslim, Tahâret 41, (251); Muvatta, Sefer 55, (1,161); Tirmizi, Tahâret 39, (52); Nesâi, Tahâret 106.



Hz. Enes radıyallahu anh anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ki: "Allah Teâla Hazretleri diyor ki:

"Ey Ademoğlu! Sen bana dua edip, (affımı) ümid ettikçe ben senden her ne sâdır olsa, aldırmam, ben seni affederim. Ey Ademoğlu! Senin günahın semanın bulutları kadar bile olsa, sonra bana dönüp istiğfar etsen, çok oluşuna bakmam, seni affederim. Ey ademoğlu! Bana arz dolusu hata ile gelsen, sonunda hiç bir şirk koşmaksızın bana kavuşursan, seni arz dolusu mağfiretimle karşılarım."
Tirmizi, Da'avat 106, (3534).



Ebu Sa'id el-Hudrî (radıyallahu anh) anlatıyor: Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm) şöyle buyurdu:

"Emin ve doğruluktan ayrılmayan ticaret ehli (ayette sırat-ı müstakim ashabı olarak zikredilen) peygamberler, sıddikler, şehidler ve sâlihlerle beraberdir."
Tirmizî, Büyû 4, (1209); İbnu Mâce, Ticârât 1, (2139).



Ebu Musa radıyallahu anh anlatıyor: "Resülullah aleyhissalâtu vesselâm aramızda ayağa kalkıp şu beş cümleyi söyledi:

Allah Teâla Hazretleri uyumaz, zaten O'na uyku da yakışmaz. Kıstı (tartıyı, rızkı) indirir ve kaldırır. Geceleyin yapılan amel, gündüzleyin yapılandan önce; gündüzleyin yapılan amel de geceleyin yapılan amelden önce Allah'a yükseltilir. O'nun hicâbı nurdur. Eğer o perdeyi açacak olsa, veçhinin sübuhâtı, basarının ihâta ettiği bütün mahlükatını yakardı."
Müslim, İmân 293 (179).


İbnu Ömer (radıyallâhu anhümâ) anlatıyor:

"Resülullah (aleyhissalâtu vesselam) buyurdular ki: "İnsanlar yalnızlıktaki (mahzuru) benim kadar bilselerdi, hiçbir atlı tek başına bir gececik olsun yol yapmazdı."
Buhârî, Cihâd 135; Tirmizî, Cihâd 4, (1673).


İmran İbnu Huseyn radıyallahu anhüma anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ki:

"İnsanların en hayırlıları benim asrımda yaşayanlardır. Sonra bunları takip edenlerdir, sonra da bunları takip edenlerdir.

İmran radıyallahu anh der ki:

"Kendi asrını zikrettikten sonra iki asır mı, üç asır mı zikretti bilemiyorum." bu sonuncuları takiben öyle insanlar gelir ki kendilerinden şahidlik istenmediği halde şahidlikte bulunurlar, onlar ihanet içindedirler, itimad olunmazlar. Nezirlerde (adak) bulunurlar, yerine getirmezler. Aralarında şişmanlık zuhûr eder." Bir rivayette şu ziyade var: "Yemin taleb edilmeden yemin ederler."
Buhari, Şehadat 9, Fezailu'l-Ashab 1, Rikak 7, Eyman 27; Müslim, Fezailu's-Sahabe, 214, (2535); Tirmizi, Fiten 45, (2222), Şehadat 4, (2303); Ebu Davud, Sünnet 10, (4657); Nesai, Eyman 29, (7, 17, 18).
Ekleme Tarihi: 04.10.2006 - 08:05
Bu mesajı bildir   Havz-i Kevser üyenin diğer mesajları Havz-i Kevser`in Profili Havz-i Kevser Özel Mesaj Gönder zum Anfang der Seite
Havz-i Kevser su an offline Havz-i Kevser  

1543 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 08.02.2006
En Son On: 22.01.2007 - 18:46
Cinsiyeti: ----- 
Es Selamu Aleykum Ve Rahmetullah...

Allah Rasulü Hazret-i Muhammed (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) Buhari(İman 34) Hadis-i Şerifinde buyurdular ki :

"Şu dört şey kimde bulunursa tam bir münafık olur. Bunlardan biri kendisinde bulunan kimse de, onu terk edinceye kadar bir münafıklık vasfını taşır. Bu vasıflar şunlardır: Konuştuğu zaman yalan söyler, söz verdiği zaman sözünde durmaz, anlaşma yaptığı zaman vazgeçer, düşmanlık yaptığı zaman da sınırı aşar ve daha çok kötülükte bulunur."


Ebu Hureyre radıyallahu anh anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ki:

"Beş vakit namaz, bir cuma namazı diğer cuma namazına, bir ramazan diğer ramazana hep kefârettirler. Büyük günah irtikab edilmedikçe aralarındaki günahları affettirirler."

Müslim, Taharet 14, (223); Tirmizi, Salat 160, (214).


Ebu Hureyre anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ki:

"Sabah namazını (cemaatle) kılan, Allah'ın garantisi altındadır. Sakın Allah, (ona verdiği garantisi sebebiyle) size bir ceza vermesin!"

Rezin şunu ilave etti: "Kim bu garantiyi talep ederse onu elde eder ve bir daha da kaçırmaz."

Tirmizi, Fiten 6, (2165).
Ekleme Tarihi: 05.10.2006 - 18:57
Bu mesajı bildir   Havz-i Kevser üyenin diğer mesajları Havz-i Kevser`in Profili Havz-i Kevser Özel Mesaj Gönder zum Anfang der Seite
Havz-i Kevser su an offline Havz-i Kevser  

1543 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 08.02.2006
En Son On: 22.01.2007 - 18:46
Cinsiyeti: ----- 
Es Selamu Aleykum Ve Rahmetullah...

Yine Sa'd İbnu Sa'd radıyallahu anh anlatıyor: "Ey Allah'ın Resûlü dedim, insanlar neden yaratıldı?"

"Sudan!" buyurdular.

"Ya cennet?" dedim, o neden inşa edildi?"

"Gümüş tuğladan ve altın tuğladan! Harcı da kokulu misk. Cennetin çakılları inci ve yakuttan, toprağı da zâferandır. Ona giren nimete mazhar olur, eziyet görmez, ebediyet kazanır, ölümle karşılaşmaz. Elbisesi eskimez, gençliği kaybolmaz."

Aleyhissalâtu vesselâm sözlerine şöyle devam buyurdular: "Üç kişi vardır duaları reddedilmez (mutlaka kabul edilir):

-Âdil imâm (devlet başkanı).

-İftarını yaptığı zaman oruçlu.

-Zulme uğrayanın duası.

Allah, (mazlumun) duasını bulutların fevkine çıkarır ve onlara sema kapıları açılır ve Allah Teâla Hazretleri:

"İzzetime yemin olsun! Vakti uzasa da, duanı mutlaka kabul edeceğim!" buyurur."

Tirmizi, Cennet 2, (2528).


Yine Ebu Hureyre radıyallahu anh anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ki:

"Cehennem ateşi bin yıl yakıldı. Öyle ki kıpkırmızı oldu. Sonra bin yıl daha yakıldı, öyle ki beyazlaştı. Sonra bin yıl daha yakıldı. Şimdi o siyah ve karanlıktır."

Tirmizi, Cehennem 8, (2594); Muvatta, Cehennem 2, (2, 994). Metin Tirmizi'ye aittir.


Hasan Basri rahimehullah anlatıyor: "Utbe İbnu Gazvân radıyallahu anh, Basra'da minberde (hutbe esnasında) dedi ki:

"Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm bize şöyle buyurmuşlardı: "Cehennemin kıyısından büyük bir taş bırakıldı. Bu taş yetmiş yıl aşağı doğru düştü de henüz dibe ulaşmadı."

(Utbe İbnu Gazvân, devamla) der ki: "Hz. Ömer radıyallahu anh: "Ateşi çok zikredip hatırlayın. Zira onun harareti pek şiddetlidir; derinliği çok fazladır, çengelleri demirdendir" buyurdu."

Tirmizi, Cehennem 2, (2578).


Fadâle İbnu Ubeyd (radıyalahu anh) anlatıyor: "Her ölenin ameline son verilir, ancak Allah yolunda ölen murâbıt müstesna. Çünkü onun ameli kıyamet gününe kadar artırılır. Ayrıca o, kabir azabına da uğratılmaz."

Tirmizî, Fedâilu'1-Cihad 2,(1621); Ebu Dâvud, Cihâd 16, (2500).


Hz. Enes (radıyalahu anh) anlatıyor: "Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm) buyurdular ki: "Öğleden evvel veya öğleden sonra bir kerecik Allah yolunda yola çıkış, dünya ve içindeki her şeyden daha hayırlıdır."

Buharî, Cihad 5, 6, 73, Rikak 2, 51; Müslim, İmâret 112- 115, (1880); Tirmizî, Fedâilu'l-Cihâd 17, (1648, 1649, 1651); Nesâî, Cihâd 11, 12,(6,15); İbnu Mâce, Cihad 2,(2755-2757).


Ebu Saîd el-Hudrî (radıyallahu anh) anlatıyor: "Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm) buyurdular ki: "İki haslet vardır ki bir mü'minde asla beraber bulunmazlar: Cimrilik ve kötü ahlâk."

Tirmizî, Bir 41, (1963).H.


Ka'b İbnu İyâz (radıyallahu anh) anlatıyor; "Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm)'ı şöyle derken işittim: "Her ümmet için bir fitne vardır, benim ümmetimin fitnesi de maldır."

Tirmizî, Zühd 26, (2337).
Ekleme Tarihi: 05.10.2006 - 21:30
Bu mesajı bildir   Havz-i Kevser üyenin diğer mesajları Havz-i Kevser`in Profili Havz-i Kevser Özel Mesaj Gönder zum Anfang der Seite
utaniyorum su an offline utaniyorum  

1942 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 13.04.2003
En Son On: 27.01.2007 - 01:21
Cinsiyeti: Erkek 
sadece konuya olan hürmetimden öne alıyorum..gül
Ekleme Tarihi: 06.10.2006 - 07:41
Bu mesajı bildir   utaniyorum üyenin diğer mesajları utaniyorum`in Profili utaniyorum Özel Mesaj Gönder zum Anfang der Seite
dilaratuba su an offline dilaratuba  

934 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 27.08.2006
En Son On: 13.04.2009 - 17:15
Cinsiyeti: Bayan 
Allah razı olsun.gül
Ekleme Tarihi: 06.10.2006 - 10:58
Bu mesajı bildir   dilaratuba üyenin diğer mesajları dilaratuba`in Profili dilaratuba Özel Mesaj Gönder zum Anfang der Seite
Havz-i Kevser su an offline Havz-i Kevser  

1543 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 08.02.2006
En Son On: 22.01.2007 - 18:46
Cinsiyeti: ----- 
Es Selamu Aleykum Ve Rahmetullah...

HAK TEALA Razı olsun ilginizden dolayı güzel kardeşlerim. Bu güzel sünnetleri İnşallah cümlemiz hayatımıza daim kılarız...


Allah Rasulü Hazret-i Muhammed (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) Tirmizi den ( S. Kıyame 30) nakledilen Hadis-i Şerifinde buyurdular ki :

"Kimin düşüncesi ahiret olursa, Allah ona gönül zenginliği verir, işlerini kolaylaştırır. İstemediği halde dünya nimetleri verilir. Kim ahireti unutup sadece dünyayı düşünürse, Allah da fakirliği onun gözleri önüne diker, işlerini darmadağın eder. Dünyada ise, ancak kendisine takdir edilen kadar verilir."



Büreyde radıyallahu anh anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ki:
"Kadı üçtür: Biri cennetlik, ikisi cehennemliktir. Cennetlik olan, hakkı bilip öyle hükmedendir. Hakkı bilip hükmünde (bile bile) adaletsiz davranan cehennemliktir. Halka câhilâne hükümde bulunan da cehennemliktir."
Ebu Dâvud, Akdiye 2, (3573).

Hâris İbnu Amr İbni Ahî'l-Mugîre İbni Şu'be, Muâz radıyallahu anh'tan naklen anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm Muaz'ı Yemen'e gönderdiği zaman kendisine sorar: "Sana bir dâva geldiği vakit nasıl hükmedeceksin?"
"Allah'ın kitabıyla hükmedeceğim" der Muâz.
"aglaMeseleyi Kitabullah'ta) bulamazsan?"
"Resûlullah'ın sünnetiyle hükmedeceğim."
"Ne Kitabullah'ta ve ne de Resûlullah'ın sünnetinde bulamazsan?"
"Kendi re'yimle ictihad edeceğim, (hüküm vermekten) geri durmayacağım."
Hz. Muaz der ki: "Bu cevabım üzerine Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm (memnun kaldı), göğsüme eliyle vurup:
"Allah'ın elçisinin elçisini, Allah'ın elçisini memnun edecek usûlde muvaffak kılan Allah'a hamdolsun!" buyurdular."
Ebu Dâvud, Akdiye 11, (3592, 3593); Tirmizi, Ahkâm 3, (1327, 1328).


Ebu Hureyre, İbnu Amr İbni'l-Âs radıyallahu anhüm anlatıyor:
"Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm, hükümde rüşvet alan ve rüşvet veren (ve aracılık eden) kimseyi lanetlemiştir."
Tirmizi, Ahkâm 9, (1336); Ebu Dâvud da bu hadisi sadece İbnu Ömer radıyallahu anh'tan tahric etmiştir (Akdiye 4, (3580).

Süfyan İbnu Abdillah radıyallahu anh anlatıyor: "Ey Allah'ın Resûlü dedim, uyacağım bir amel tavsiye et bana!" şu cevabı verdi:
"Rabbim Allah'tır de, sonra doğru ol!"
"Ey Allah'ın Resûlü dedim tekrar. Benim hakkımda en çok korktuğunuz şey nedir?" Eliyle dilini tutup sonra: "İşte şu!" buyurdu."
Tirmizi Zühd 61, (2412).

Ebu Hureyre radıyallahu anh anlatıyor: "Resülullah aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ki:
"Allah'a ve ahiret gününe inanan kimse ya hayır koşuşsun ya da sussun."
Tirmizi, Kıyamet 51, (2502).


Bu mesaj 1 kez ve en son Havz-i Kevser tarafından 07.10.2006 - 17:25 tarihinde değiştirilmiştir.
Ekleme Tarihi: 07.10.2006 - 09:00
Bu mesajı bildir   Havz-i Kevser üyenin diğer mesajları Havz-i Kevser`in Profili Havz-i Kevser Özel Mesaj Gönder zum Anfang der Seite
Havz-i Kevser su an offline Havz-i Kevser  

1543 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 08.02.2006
En Son On: 22.01.2007 - 18:46
Cinsiyeti: ----- 
Es Selamu Aleykum Ve Rahmetullah...

Allah Rasulü Hazret-i Muhammed (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) Fethü-r Rabbani, c.18 s.4 de geçen Hadis-i Şerifinde buyurdular ki :

"Oruç ve Kur'an Kıyamet Günü kula şefaat ederler. Oruç der: "Ya Rabbi! Ben onun yemesine ve zevklerine engel oldum, beni ona şefaatçi yap." Kur'an der: "Ben onun gece uykusuna engel oldum, beni ona şefaatçi yap." Cenab-ı Hak tarafından "Şefaatiniz kabul olunmuştur." buyurulur."



Hz. Ebu Hureyre radıyallahu anh anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalâtu vesselam buyurdular ki:
"Kul (bazan), Allah'ın rızasına uygun olan bir kelamı, ehemmiyet vermeksizin sarfeder de Allah onun sebebiyle cennetteki derecesini yükseltir. Yine kul (bazan) Allah'ın hoşnutsuzluğuna sebep olan bir kelimeyi ehemmiyet vermeksizin sarfeder de Allah, o sebeple onu cehennemde yetmiş yıllık aşağıya atar."
Buhâri, Rikak 23; Müslim, Zühd 49, (2988); Muvatta, 4, (2, 985); Tirmizi, Zühd 10, (2315).

İbnu Ömer (radıyallahu anh) anlatıyor: "Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm) omuzumdan tuttu ve: "Sen dünyada bir garib veya bir yolcu gibi ol" buyurdu.
İbnu Ömer (radıyallahu anh) hazretleri şöyle diyordu: "Akşama erdinmi, sabahı bekleme, sabaha erdinmi akşamı bekleme. Sağlıklı olduğun sırada hastalık halin için hazırlık yap. Hayatta iken de ölüm için hazırlık yap."
Buhârî, Rikak 2; Tirmizî, Zühd 25, (2334).

Hz. Ebu Zerr radıyallahu anh anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm seslendiler:
"Ey Ebu Zerr!
"Buyurun, Ey Allah'ın Resûlü, emrinizdeyim!" dedim.
"İnsanlara (kitle halinde) ölüm isabet edip, kabirlerin (ücretli) hizmetçiler tarafından kazılacağı zaman ne yapacaksın?" buyurdular.
"Benim için Allah ve Resûlü neyi ihtiyar buyurursa onu yaparım!" dedim.
"Sabrı tavsiye ederim!" buyurdular -veya sabredersin! dediler- ve sonra bana tekrar seslendiler:
"Ey Ebu Zerr!"
"Buyurun ey Allah'ın Resûlü, sizi dinliyorum!" dedim.
"Zeyt mıntıkasının taşları kanda boğulduğunu gördüğün zaman ne yapacaksın?"
"Allah ve Resûlü benim için neyi ihtiyar buyurursa onu!" dedim.
"Sana kendilerinden olduğun yakınlarını tavsiye ederim!" dedi. Ben sordum:
"Ey Allah'ın Resulü! (O zaman) kılıcımı alıp omuzuma koymayayım mı?"
"Böyle yaparsan (fitneci) kavme ortak olursun!" buyurdular.
"Bana ne emredersiniz!" dedim.
"Evine çekil!" buyurdular.
"Evime girilirse?" dedim.
"Eğer kılıcın parıltısının seni şaşırtacağından korkarsan, elbiseni yüzüne ört. Gelen hem senin günahınla, hem de kendi günahıyla dönsün!" buyurdular."
Ebu Davud, Fiten 2, (4261); İbnu Mace, Fiten 10, (3958).


Bu mesaj 1 kez ve en son Havz-i Kevser tarafından 07.10.2006 - 17:25 tarihinde değiştirilmiştir.
Ekleme Tarihi: 07.10.2006 - 17:24
Bu mesajı bildir   Havz-i Kevser üyenin diğer mesajları Havz-i Kevser`in Profili Havz-i Kevser Özel Mesaj Gönder zum Anfang der Seite
Havz-i Kevser su an offline Havz-i Kevser  

1543 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 08.02.2006
En Son On: 22.01.2007 - 18:46
Cinsiyeti: ----- 
Es Selamu Aleykum Ve Rahmetullah...

Müslim rahimehullah'ın bir rivayetinde (Huzeyfe radıyallahu anh) anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm'ı işittim. Demişti ki:

"Fitneler, tıpkı (kamışlardan örülen) hasır gibi, (insanların kalbine) çubus çubuk atılır. Hangi kalbe bir fitne nüfuz ederse onda siyah bir leke hasıl olur. Hangi kalp de onu reddederse onda beyaz bir benek hasıl olur. Böylece iki ayrı kalp ortaya çıkar: Biri cilalı taş gibi bembeyazdır; dünyalar durdukça buna hiçbir fitne zarar vermez.

Diğeri ise, alaca siyahtır. Tepetaklak duran testi gibidir; bu kalp, ne iyiyi iyi bilir, ne de kötüyü kötü. O, hevadan (beşeri değerlerden) kendisine ne yutturulmuşsa, onu (hak veya batıl) bilir."


Bu rivayette Huzeyfe radıyallahu anh der ki: "aglaEy Ömer!) Seninle o fitne arasında kapalı bir kapı vardır, kırılması yakındır!"

Hz. Ömer atıldı: "Ey babasız kalasıca! O kırılacak mı? Keşke açılsaydı. Böylece tekrar (kapatılarak eski normal hale) dönülürdü!"

Huzeyfe der ki: "Ben ona bu kapı ile öldürelcek veya ölecek bir şahsın kinaye edildiğini bildiren bir hadis söyledim. Mugalata (ve efsane anlatıp boş laf) etmedim."

Ravi der ki: "Sa'd İbnu Tarık'a (hadiste geçen) "esvedü mürbad" tabiri ne demektir" diye sordum.

"Siyah üzerinde şiddetli beyazlıktır" dedi. Ben tekrar "el-Kûzu mechıyy" nedir? dedim. "Tepetaklak (ters çevrilmiş) testi!" diye cevap verdi."

Müslim, İman 231, (144).


İbnu Mes'ud radıyallahu anh anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ki:

"Bu ümmette dört (büyük) fitne olacak. Sonuncusunda Kıyamet kopacak!"

Ebu Davud, Fiten 1, (4241).


Arfece radıyallahu anh anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ki:

"Şerler ve fesadlar olacak. Kim, birlik içinde olan bu ümmetin içinde tefrika çıkarmak isterse, kim olursa olsun kılıçla boynunu uçurun." -Bir rivayette: "...onu öldürün!" denmiştir-."

Müslim, İmaret 59, (1852); Ebu Davud, Sünnet 30, (4762); Nesai, Tahrim 6, (7, 93).


Hz. Aişe radıyallahu anha anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm (birgün):

"Lât ve Uzza'ya (tekrar) tapılmadıkça gece ile gündüz gitmeyecektir!" buyurdular. Ben atılıp: "Ey Allah'ın Resulü! Allah Teâla Hazretleri "O Allah'ki Resûlünü hidayet ve hak dinle göndermiştir, ta ki onu bütün dinlere galebe kılsın" (Saff 9) ayetini indirdiği zaman ben bunun tam olduğunu zannetmiştim!" dedim. Aleyhissalatu vesselam cevaben:

"Bu hususta Allah'ın dediği olacak. Sonra Allah hoş bir rüzgâr gönderecek.

Bunun tesiriyle kalbinde zerrre miktar imanı olanın ruhu kabzedilecek.

Kendisinde hiçbir hayır olmayan kimseler dünyada baki kalacaklar ve bunlar atalarının dinlerine dönecekler!" buyurdular."

Müslim, Fiten 52, (2907).


Hz. Huzeyfe radıyallahu anh anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm'a halk hayırdan sorardı. Ben ise, bana da ulaşabilir korkusuyla, hep şerden sorardım. (Yine bir gün)

"Ey Allah'ın Resûlü! Biz Cahiliye devrinde şer içerisinde idik. Allah bize bu hayrı verdi. Bu hayırdan sonra tekrar şer var mı?" diye sordum.

"Evet var!" buyurdular. Ben tekrar: "Pekiyi bu şerden sonra hayır var mı?" dedim.

"Evet, var! Fakat onda duman da var" buyurdular. Ben: "duman da ne?" dedim.

"Bir kavim var. Sünnetimden başka bir sünnet edinir; hidayetimden başka bir hidayet arar. Bazı işlerini iyi (ma'rûf) bulursun, bazı işlerini kötü (münker) bulursun" buyurdular. Ben tekrar:

"Bu hayırdan sonra başka bir şer kaldı mı?" diye sordum.

"Evet! buyurdular. Cehennem kapısına çağıran davetçiler var. Kim onlara icabet ederek o kapıya doğru giderse, onlar bunu ateşe atarlar" buyurdular. Ben: "Ey Allah'ın Resûlü! Ben (o güne) ulaşırsam, bana ne emredersiniz?" dedim.

"Müslümanların cemaatine ve imamlarına uy, onlardan ayrılma. (İmam sırtına (zulmen) vursa, malını (haksızlıkla) alsa da onu dinle ve itaat et!)" buyurdular.

"O zaman ne cemaat ne de imam yoksa?" dedim.

"O takdirde bütün fırkaları terket (kaç)! Öyle ki, bir ağacın köküne dişlerinle tutunmuş bile olsan, ölüm sana gelinceye kadar o vaziyette kal" buyurdular."


Buhari, Fiten 11, Menakıb 25; Müslim, İmaret 51, (1847); Ebu Davud, Fiten 1, (4244, 4245, 4246, 4247).


Bu mesaj 1 kez ve en son Havz-i Kevser tarafından 08.10.2006 - 10:18 tarihinde değiştirilmiştir.
Ekleme Tarihi: 08.10.2006 - 10:16
Bu mesajı bildir   Havz-i Kevser üyenin diğer mesajları Havz-i Kevser`in Profili Havz-i Kevser Özel Mesaj Gönder zum Anfang der Seite
dolunay123 su an offline dolunay123  
Themenicon    SELAMÜN ALEYKÜM

18 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 28.02.2006
En Son On: 22.06.2011 - 20:01
Cinsiyeti: Erkek 
ALLAH(C.C.)RAZI OLSUN....sevinçli
Ekleme Tarihi: 08.10.2006 - 11:25
Bu mesajı bildir   dolunay123 üyenin diğer mesajları dolunay123`in Profili dolunay123 Özel Mesaj Gönder zum Anfang der Seite
Havz-i Kevser su an offline Havz-i Kevser  

1543 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 08.02.2006
En Son On: 22.01.2007 - 18:46
Cinsiyeti: ----- 
Es Selamu ALeykum Ve Rahmetullah

ALLAH c.c. cümlemizden razı olsun İnşallah...

Allah Rasulü Hazret-i Muhammed (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) Müslim den nakledilen (İlim 4) Hadis-i Şerifinde buyurdular ki :
Kalpleriniz anlam ve hükümleri üzerinde birleştiği müddetçe Kur'an'ı okuyunuz. Ayrılığa düştüğünüz zaman da bırakıp kalkınız.

Yine Ebu Ümâme (radıyallahu anh) anlatıyor: "Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm) buyurdular ki:
"Kim haksız olduğu bir münakaşayı terkederse kendisine cennetin kenarında bir ev kurulur. Haklı olduğu bir münâkaşayı terkedene de cennetin ortasında bir ev kurulur."
Tirmizi, Birr 58, (1994); Ebu Dâvud, Edeb 8, (4800); İbnu Mâce, Mukaddime 7, (51); Nesâî, Edeb (6, 21).

Hz. Ebu Hüreyre (radıyallahu anh) anlatıyor: "Biz kader hususunda münâkaşa ederken Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm) çıkageldi. Öylesine kızdı ki, öfkenin hâsıl ettiği kızıllıktan, yüzünde sanki nar taneleri ortaya çıkmıştı. Bize şöyle çıkıştı:
"Bununla mı emredildiniz, yoksa ben size bunun için mi gönderildim. Bilin ki, sizden öncekileri, dinî meselelerdeki münâkaşalarını çokluğu ve peygamberleri hakkında düştükleri ihtilafları helâk etmiştir."
Bir rivayette şu ziyade mevcuttur: "Kader hususunda münakaşa etmemeniz için yemin verdim. "
Tirmizî, Kader 1, (2134); İbnu Mâce, Mukaddime 10, (85).

İbnu'l-Müseyyeb (rahimehullah) anlatıyor: "Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm) ashâbının (radıyallahu anhüm) arasında otururken, bir adam Hz. Ebu Bekir'e hakaretâmiz sözler sarfederek cefa verdi. Ancak Hz. Ebu Bekir (radıyallahu anh) adama karşı sükût etti. Adam ikinci sefer aynı şekilde hakaret ederek eziyet verdi. O yine sükût etti. Adam üçüncü sefer de eziyet verince Hz. Ebu Bekir (adama hak ettiği cevabı vererek) intikamını aldı. Bunun üzerine Hz. Peygamber (aleyhissalâtu vesselâm) hemen kalktı. Hz. Ebu Bekir:
"Ey Allah'ın Resûlü, yoksa bana darıldınız mı?" diye sordu.
"Hayır"dedi. "Ancak semadan bir melek inmiş, sana söylediklerini tekzib ediyordu. Sen intikamını alınca melek gitti, şeytan oturdu. Bir yere şeytan oturdu mu ben orada duramam. "
Ebu Dâvud, Edeb, 49 (4896, 4897).

İbnu Abbas (radıyallahu anhümâ) hazretleri şöyle buyurmuştur: "Kardeşinle münâkaşa etme, zîra münâkaşanın hikmeti anlaşılmaz, sıkıntısı eksik olmaz, tutamayacağın bir vaadde de bulunma."
Rezîn ilavesidir.

Ebu Ümâme (radıyallahu anh) anlatıyor: "Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm) buyurdular ki:
"Bir kavm, içinde bulunduğu hidayetten sonra sapıttı ise bu, mutlaka cedel sebebiyle olmuştur."
Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm) bunu söyledikten sonra, delil olarak) şu âyeti okudu: "Onlar: "Bizim tanrımız mı yoksa O mu daha iyidir?" dediler. Sana böyle söylemeleri, sırf tartışmaya girişmek içindir. Onlar şüphesiz münakaşacı bir millettir" (Zuhruf 58).
Tirmizî, Tefsir, Zuhruf, (3250); İbnu Mâce,Mukaddime 7.


Bu mesaj 1 kez ve en son Havz-i Kevser tarafından 09.10.2006 - 17:31 tarihinde değiştirilmiştir.
Ekleme Tarihi: 09.10.2006 - 17:30
Bu mesajı bildir   Havz-i Kevser üyenin diğer mesajları Havz-i Kevser`in Profili Havz-i Kevser Özel Mesaj Gönder zum Anfang der Seite
recepholding su an offline recepholding  

1613 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 09.07.2006
En Son On: 12.03.2007 - 11:46
Cinsiyeti: Erkek 
Alıntı
Orijınalı utaniyorum

sadece konuya olan hürmetimden öne alıyorum..gül


Ekleme Tarihi: 09.10.2006 - 19:25
Bu mesajı bildir   recepholding üyenin diğer mesajları recepholding`in Profili recepholding Özel Mesaj Gönder zum Anfang der Seite
Havz-i Kevser su an offline Havz-i Kevser  

1543 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 08.02.2006
En Son On: 22.01.2007 - 18:46
Cinsiyeti: ----- 
Es Selamu ALeykum Ve Rahmetullah

ALLAH c.c. Razı olsun kardeşlerim...

Hz. Ebu Hureyre radıyallahu anh anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalatu vesselâm buyurdular ki:
"Bir kimsenin "İnsanlar helak oldu!" dediğini duyarsanız, bilin ki o, kendisi, herkesten çok helak olandır."
Müslim, Birr 139, (2623); Muvatta, Kelam 2, (2, 989); Ebu Davud; Edeb 85, (4983).

İbnu Ömer radıyallahu anhümâ anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm huyurdular ki:
"Allah'ın zikri dışında kelamı çok yapmayın. Zira, Allah'ın zikri dışında çok kelam, kalbe kasvet (katılık) verir. Şunu bilin ki, insanların Allah'a en uzak olanı kalbi katı olanlardır."
Tirmizi, Zühd 62, (2413).

İbnu Abbas radıyallahu anhüma anlatıyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki:
"Sana günah olarak, husümeti devam ettirmen yeterlidir (çünkü bu, gıybete kapı açar)."
Tirmizi, Birr 58, (1995).

İbnu Mesûd radıyallahu anh anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ki:
"Kelamda ileri gidenler helak oldular. Kelamda ileri gidenler helâk oldular!.Kelamda ileri gidenler helak oldular!"
Müslim, İlm 7 (2670); Ebu Davud, Sünnet 6, (4609).

Hz. Ebu Hureyre radıyallahu anh anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ki:
"Kim, insanların kalbini çelmek için kelamın kullanılışını öğrenirse, Allah Kıyamet günü, ondan ne farz ne nafile hiçbir ibadetini kabul etmez!"
Ebu Dâvud, Edeb 94, (5006).

İbnu Mes'ud radıyallahu anh anlatıyor. "Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm (bir gün):
"Siz aranızda kimi pehlivan addedersiniz?" diye sordu. Ashab radıyallahu anhüm:
"Erkeklerin yenmeye muvaffak olamadığı kimseyi!" dediler. Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm:
"Hayır, dedi, gerçek pehlivan öfkelendiği zaman nefsine hakim olabilen kimsedir."
Müslim, Birr 106, (2608); Ebu Davud, Edeb 3, (4779).

Ebu Vail radıyallahu anh anlatıyor: "Urve İbnu Muhammed es-Sa'di'nin yanına girdik. Bir zat kendisine konuştu ve Urve'yi kızdırdı. Urve kalkıp abdest aldı ve:
"Babam, dedem Atiyye radıyallahu anh'tan anlattı ki, o, Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm'ın şöyle söylediğini nakletmiştir:
"Öfke şeytandandır, şeytan da ateşten yaratılmıştır, ateş ise su ile söndürülmektedir; öyleyse biriniz öfkelenince hemen kalkıp abdest alsın."
Ebu Davud, Edeb 4, (4784).

Allah Rasulü Hazret-i Muhammed (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) Müslim den nakledilen (İmare 37) Hadisi Şerifinde buyurdular ki :
"Başınızda Habeşli bir köle de bulunsa Allah'ın Kitabına göre idare ettiği müddetçe, onu dinleyip itaat ediniz"


Bu mesaj 1 kez ve en son Havz-i Kevser tarafından 10.10.2006 - 20:59 tarihinde değiştirilmiştir.
Ekleme Tarihi: 10.10.2006 - 20:58
Bu mesajı bildir   Havz-i Kevser üyenin diğer mesajları Havz-i Kevser`in Profili Havz-i Kevser Özel Mesaj Gönder zum Anfang der Seite
Havz-i Kevser su an offline Havz-i Kevser  

1543 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 08.02.2006
En Son On: 22.01.2007 - 18:46
Cinsiyeti: ----- 
Es Selamu ALeykum Ve Rahmetullah
Allah Rasulü Hazret-i Muhammed (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) Taberani de nakledilen (Tac 5.686) Hadisi Şerifinde buyurdular ki :

Bir kötülük gizli kaldığı zaman, yalnız yapana zarar verir. Ancak açıkça yapılıp ta önlenmezse zararı herkese olur.

Nu'man İbnu Beşîr (radıyallâhu anh) anlatıyor: "Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm): "Dua ibadetin kendisidir" buyurdular ve sonra şu âyeti okudular. (Meâlen): "Rabbiniz: ''Bana dua edin ki size icâbet edeyim. Bana ibadet etmeyi kibirlerine yediremeyenler alçalmış olarak cehenneme gireceklerdir" buyurdu." (Gâfır 60).
Tirmizî, Tefsir, Gâfir, (2973); Ebû Dâvud, Salât 358, (1479). Metin Tirmizî'ye aittir.
1723 - İbnu Ömer (radıyallâhu anhümâ) anlatıyor: "Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm) buyurdular ki: "Kime dua kapısı açılmış ise ona rahmet kaıları açılmış demektir. Allah'a taleb edilen (dünyevî şeylerden) Allah'ın en çok sevdiği afiyettir. Dua, inen ve henüz inmeyen her çeşit (musibet) için faydalıdır. Kazayı sadece dua geri çevirir. Öyle ise sizlere dua etmek gerekir. "
Tirmizî, Daavât 112, (3542).
1724 - Ubâde İbn's-Sâmit (radıyallâhu anh) anlatıyor: "Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm) buyurdular ki: "Yeryüzünde, mâsiyet veya sıla-i rahmi koparıcı olmamak kaydıyla Allah'tan bir talepte bulunan bir Müslüman yoktur ki Allah ona dilediğini vermek veya ondan onun mislince bir günahı affetmek suretiyle icabet etmesin. "
Tirmizî, Daavât 126, (3568).
1725 - Ebû'd-Derdâ (radıyallâhu anh) anlatıyor: "Resûl-i Ekrem (aleyhissalâtu vesselâm), (bir gün) sordu:
"En hayırlı olan ve derecenizi en ziyade artıran, melîkinizin yanında en temiz, sizin için gümüş ve altın paralar bağışlamaktan daha sevaplı, düşmanla karşılaşıp boyunlarını vurmanız veya boyunlarınızı vurmalarından sizin için daha hayırlı olan amelinizin hangisi olduğunu haber vereyim mi ?"
"Evet! Ey Allah'ın Resûlü!" dediler.
"Allah'ın zikridir!" buyurdu.
Tirmizî, Daavat 6, (3374); Muvatta, Kur'ân 24.
1726 - Hz. Enes (radıyallâhu anh) anlatıyor: "Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm) buyurdular ki:
"Allahu Teâlâ hazretleri şöyle seslenir: "Beni bir gün zikreden veya bir makamda benden korkan kimseyi ateşten çıkarın!"
Tirmizî, Cehennem 9, (2597).
1727 - Hz. Muâz (radıyallâhu anh) anlatıyor: "Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm) buyurdular ki:
"Akşamdan (abdestli olarak) temizlik üzere zikrederek uyuyan ve geceleyin de uyanıp Allah'tan dünya ve âhiret için hàyır taleb eden hiç kimse yoktur ki Allah dilediğini vermesin."
Ebû Dâvud, Edeb 105, (5042).
1728 - Hz. Câbir (radıyallâhu anh) anlatıyor: "Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm) buyurdular ki:
"Bir kimse evine veya yatağına gir'ince hemen bir melek ve bir şeytan alelacele gelirler. Melek:
"Hayırla aç!" der. Şeytan da:
"Şerle aç!" der.
Adam, şayet (o sırada) Allah'ı zikrederse melek Şeytanı kovar ve onu korumaya başlar. Adam uykusundan uyanınca, melek ve şeytan aynı şeyi yine söylerler. Adam, şayet: "Nefsimi, ölümden sonra bana geri iade eden ve uykusunda öldürmeyen Allah hamdolsun. İzniyle yedi semayı arzın üzerine düşmekten alıkoyan Allah'a hamdolsun"dese bu kimse yatağından düşüp ölse şehit olur, kalkıp namaz kılsa faziletler içinde namaz kılmış olur."
Rezîn ilâvesidir.
Ekleme Tarihi: 12.10.2006 - 08:08
Bu mesajı bildir   Havz-i Kevser üyenin diğer mesajları Havz-i Kevser`in Profili Havz-i Kevser Özel Mesaj Gönder zum Anfang der Seite
Havz-i Kevser su an offline Havz-i Kevser  

1543 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 08.02.2006
En Son On: 22.01.2007 - 18:46
Cinsiyeti: ----- 
Es Selamu Aleykum Ve Rahmetullah...

İbnu Ömer radıyallahu anhüma anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ki:

"Kıyamet günü, Allah, öncekileri ve sonrakileri birleştirip topladığı zaman her vefasız için, onu tanıtan bir bayrak dikilir ve: "Bu falan (oğlu falanın) vefasızlığıdır" denilir."

Buhari, Edeb, 99, Cizye 22, Hiyel 9, Fiten 21; Müslim, Cihad 10, (1735); Ebu Davud; Cihad 162, (2756); Tirmizi, Siyer 28, (1581).

Müslim'in el-Hudri'den nakline göre, Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm şöyle demiştir:

"Her zalimin arkasında bir bayrağı vardır, zulmü ölçüsünde bu bayrak yükseltilir. Haberiniz olsun, amme hizmetlerini üzerine alandan daha büyük vefasız yoktur."

Müslim, Cihad 15, (1738).

Allah Rasulü Hazret-i Muhammed (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) buyurdular ki :
Bir kimsenin başkasıyla birlikte kıldığı namaz, tek başına kıldığı namazdan daha parlak ve sevaplıdır. İki kişi ile birlikte kıldığı namaz da bir kişi ile birlikte kıldığı namazdan daha faziletlidir. Birlikte namaz kılanlar ne kadar çok olursa, o nispette Allah'ın rıza ve sevgisine yakın olurlar.

Nesai, İmame 45

Allah Rasulü Hazret-i Muhammed (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) buyurdular ki :
Her kim, Allah'ın farz kıldığı beş vakit namazı abdestlerine tam olarak, salavatlarına, rükularına tam tamına riayet ederek, vaktinde güzelce ve huşu içinde kılarsa; Allah'ın o kimseyi bağışlayacağına dair ahdi vardır. Eğer böyle yapmazsa, dilerse onu bağışlar, dilerse azap verir.

Ebu Davud, Salat 9
Ekleme Tarihi: 13.10.2006 - 16:55
Bu mesajı bildir   Havz-i Kevser üyenin diğer mesajları Havz-i Kevser`in Profili Havz-i Kevser Özel Mesaj Gönder zum Anfang der Seite
Havz-i Kevser su an offline Havz-i Kevser  

1543 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 08.02.2006
En Son On: 22.01.2007 - 18:46
Cinsiyeti: ----- 
Es Selamu ALeykum Ve Rahmetullah

Allah Rasulü Hazret-i Muhammed (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) Buhari den nakledilen Hadisi Şerifinde (Rikak 13) buyurdular ki :

Hiç şüphesiz ki, dünyada malı çok olanlar, Ahirette sevabı az olanlardır. Ancak Allah'ın kendisine mal verip te, o malı sağına, soluna, önüne, arkasına saçan ve onu hayır ve hasenatta sarf edenler müstesnadır.

İbnu Abbas radıyallahu anhüma anlatıyor: ""Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ki:
"Nimetleriyle sizi beslediği için Allah'ı sevin. Beni de Allah sevgisi için sevin. Ehl-i Beytimi de benim sevgim için sevin."
Tirmizi, Menakıb, (3792).

Sa'd İbnu Ebi Vakkâs radıyallahu anh anlatıyor: "Şu ayet indiği zaman, (mealen): "Sana bu ilim geldikten sonra, kim seninle bu hususta mücadele edecek olursa de ki: "Gelin, çocuklarımızı ve çocuklarınızı, kadınlarımızı ve kadınlarınızı, kendinizi ve kendimizi çağırıp toplanalım, sonra niyaz edelim ki, Allah'ın laneti yalancılar üzerine olsun!" (Âl-i İmran 61), "Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm Ali'yi , Fatıma'yı, Hasan ve Hüseyin radıyallahu anhüm ecmain'i çağırdı ve:
"Allah'ım, bunlar da benim ehlim (ailem)" buyurdu."
Tirmizi, Tefsir, Âl-i İmran, (3002).

Ümmü Seleme radıyallahu anha anlatıyor: "Ben "Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm'ın evinin kapısında iken şu ayet nazil oldu: "...Ey peygamber ailesi! Allah günahlarınızı giderip sizi tertemiz yapmak istiyor" (Ahzab 33). Evde "Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm, Ali, Fatıma, Hasan ve Hüseyin vardı. Onlara bir örtü bürüdü ve:
"Allahım, işte bunlar benim ehl-i beytimdir, bunlardan günahı gider ve bunları kirlerden tertemiz kıl!" buyurdu. Ben atılıp:
"Ey Allah'ın Resûlü! Ben ehl-i beytten deyil miyim?" dedim. Bana:
"Sen (yerinde dur, sen zaten) hayırdasın, sen Resûlullah'ın zevcesisin!" diye cevap verdi."
Tirmizi, Menakıb, (3870).

İbnu Ömer radıyallahu anh anlatıyor: "Ebu Bekr radıyallahu anh buyurdular ki: "Muhammed aleyhissalatu vesselam'ı Ehl-i Beytinde gözetin."
Buhari, Fezailu'l-Ashab 12, 22.
Ekleme Tarihi: 14.10.2006 - 20:25
Bu mesajı bildir   Havz-i Kevser üyenin diğer mesajları Havz-i Kevser`in Profili Havz-i Kevser Özel Mesaj Gönder zum Anfang der Seite
Havz-i Kevser su an offline Havz-i Kevser  

1543 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 08.02.2006
En Son On: 22.01.2007 - 18:46
Cinsiyeti: ----- 
Es Selamu ALeykum Ve Rahmetullah...

Allah Rasulü Hazret-i Muhammed (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) buyurdular ki :
"Allah'ın en çok sevdiği amel hangisidir" diye sorulduğunda "Vaktinde kılınan namaz" cevabını verdi. "Sonra hangisidir?" diye soruldu. "Anneye babaya iyi davranmak" buyurdu. "Daha sonra hangisidir?" diye soruldu. "Allah yolunda cihad" karşılığını verdi.
Müslim, İman 139

Hz. Ebu Hüreyre radıyallahu anh anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ki:

"Gıybetin ne olduğunu biliyor musunuz?"

"Allah ve Resûlü daha iyi bilir!" dediler. Bunun üzerine:

"Birinizin, kardeşini hoşlanmayacağı şeyle anmasıdır!" açıklamasını yaptı. Orada bulunan bir adam:

"Ya benim söylediğim anda varsa, (Bu da mı gıybettir?)" dedi. Aleyhissalatu vesselam:

"Eğer söylediğin onda varsa gıybetini yapmış oldun. Eğer söylediğin onda yoksa bir de bühtanda (iftirada) bulundun demektir."

Ebu Davud, Edeb 40, (4874); Tirmizi, Birr 23, (1935); Müslim, Birr 70, (2589).

Hz. Aişe radıyallahu anha anlatıyor: "Ey Allah'ın Resûlü, sana Safiyye'deki şu şu hal yeter!" demiştim. (Bundan memnun kalmadı ve: )

"Öyle bir kelime sarfettin ki, eğer o denize karıştırılsaydı (denizin suyuna galebe çalıp) ifsad edecekti" buyurdu. Hz. Aişe ilaveten der ki: "Ben Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm'a bir insanın (tahkir maksadıyla) taklidini yapmıştım. Bana hemen şunu söyledi:

"Ben bir başkasını (kusuru sebebiyle söz veya fiille) taklid etmem. Hatta (buna mukabil) bana, şu şu kadar (pek çok dünyalık) verilse bile!"

Ebu Davud, Edeb 40, (4875); Tirmizi, Sıfatu'l-Kıyame 52, (2503, 2504).

Hz. Enes radıyallahu anh anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ki:

"Mirac gecesinde, bakır tırnakları olan bir kavme uğradım. Bunlarla yüzlerini (ve göğüslerini) tırmalıyorlardı.

"Ey Cebrail! Bunlar da kim?" diye sordum.

"Bunlar, dedi, insanların etlerini yiyenler ve ırzlarını (şereflerini) payimal edenlerdir."

Ebu Davud, Edeb 40, (4878, 4879).

Müstevrid radıyallahu anh anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ki:

"Kim bir müslüman(ı gıybet ve şerefini payimal etmek) sebebiyle tek lokma dahi yese, Allah ona mutlaka onun mislini cehennemden tattıracaktır. Kime de müslüman bir kimse(ye yaptığı iftira, gıybet gibi bir) sebeple (mükafaat olarak) bir elbise giydirilirse, Allah Teâla Hazretleri mutlaka, onun bir mislini cehennemden ona giydirecektir. Kim de (malı, makamı olan büyüklerden) bir adam sebebiyle bir makam elde eder (orada salâh ve takva sahibi bilinerek para ve makama konmak için riyakarlıklara girer)se Allah Teâla Hazretleri Kıyamet günü onu mürâiler makamına oturtarak (rezil eder ve mürailere münasib azabla azablandırır.)"

Ebu Davud, Edeb 40, (4881).

Sa'id İbnu Zeyd radıyallahu anh anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ki:

"Ribânın en kötüsü, haksız yere müslümanın ırzını (manevi şahsiyetini) rencide etmektir."

Ebu Davud, Edeb 40, (4876).

Muaz İbnu Esed el-Cüheni radıyallahu anh anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ki:

"Kim bir mü'mini bir münafığa (gıybetçiye) karşı himaye ederse, Allah da onun için, Kıyamet günü, etini cehennem ateşinden koruyacak bir melek gönderir. Kim de müslümana kötülenmesini dileyerek bir iftira atarsa, Allah onu, Kıyamet günü, cehennem köprülerinden birinin üstünde, söylediğinin (günahından paklanıp) çıkıncaya kadar hapseder."

Ebu Davud, Edeb 41, (4883).

Hz. Cabir ve Hz. Ebu Hüreyre radıyallahu anhüma anlatıyor:

"Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ki:

"Ne fâsık ne de mücâhir (günahı açıktan işleyen) kimse için söylenen gıybet sayılmaz. Mücâhir olan hariç, bütün ümmetim affa mazhar olmuştur."

Rezin ilavesidir. Buhari'de ikinci kısım mevcuttur. Edeb, 60; Müslim, zühd 52, (2990).

Hz. Huzeyfe raadıyallahu anh anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ki: "Kattat (söz taşıyan) cennete girmeyecektir."

Müslim'in rivayetinde "nemmâm cennete girmeyecektir" şeklinde gelmiştir.

Buhari, Edeb 50, Müslim, İman 169, (105); Ebu Davud, Edeb 38, (4771); Tirmizi, Birr 79, (2027).

İbnu Mes'ud radıyallahu anh anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ki: "Bana kimse, ashabımın birinden (canımı sıkacak bir) şey getirmesin. Zira ben, sizin karşınıza, içimde hiç bir şey olmadığı halde çıkmak istiyorum."

Tirmizi, Menakıb (3893); Ebu Davud, Edeb 33, (4860).


Bu mesaj 1 kez ve en son Havz-i Kevser tarafından 15.10.2006 - 10:21 tarihinde değiştirilmiştir.
Ekleme Tarihi: 15.10.2006 - 10:21
Bu mesajı bildir   Havz-i Kevser üyenin diğer mesajları Havz-i Kevser`in Profili Havz-i Kevser Özel Mesaj Gönder zum Anfang der Seite
Havz-i Kevser su an offline Havz-i Kevser  

1543 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 08.02.2006
En Son On: 22.01.2007 - 18:46
Cinsiyeti: ----- 
Es Selamu ALeykum Ve Rahmetullah...

HARİCİLER

Zeyd İbnu Vehb el-Cüheni -ki bu zat, Hz. Ali radıyallahu anh Haricilerle savaşmak üzere yürüdüğü zaman beraberindeki orduda bulunuyordu- anlatıyor: "Hz. Ali dedi ki: "Ey insanlar ben Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm'ın şöyle söylediğini işittim:
"Ümmetimden bir grup çıkar. Kur'ân'ı öyle okurlar ki, sizin okuyuşunuz onlarınkinin yanında bir hiç kalır. Namazınız da namazlarına göre bir hiç kalır. Orucunuz da oruçları yanında bir hiç kalır. Kur'ân'ı okurlar, onu lehlerine zannederler. Halbuki o aleyhlerinedir. Namazları köprücük kemiklerinden öteye geçmez. Okun avı delip geçmesi gibi dinden hemen çıkarlar. Onlarla harb eden ordu(nun askerlerine) peygamberlerinin diliyle ne (kadar çok ücret)ler takdir edilmiş olduğunu bilselerdi (başkaca) amel yapmaktan vazgeçerlerdi. Onların alameti şudur: Aralarında pazusu olduğu halde kolu olmayan bir adam olacak. Pazusu üzerinde meme ucu bir çıkıntı bulunacak. Bunun üzerinde de beyaz kıllar bulunacak. Sizler Muâviye ve Şamlıların üzerine gidecek, buradakileri terkedeceksiniz. Onlar da sizin (yokluğunuzdan istifade ile) çoluk-çocuğunuza ve mallarınıza sizin namınıza halef olacaklar!."

(Hz. Ali ilave etti: ) "O vallahi! Ben, onların bu kavim olacağını kuvvetle ümit ediyorum. Çünkü onlar haram kan döktüler. Halkın meradaki hayvanlarını gasbettiler. Öyleyse, Allah adına bunlar üzerine yürüyün!"

Ravi der ki: "Haricilerin başında o gün, Abdullah İbnu Vehb er-Râsibi olduğu halde, onlarla karşılaşınca Hz. Ali radıyallahu anh askerlerine:
"Mızraklarınızı bırakın, kılıçlarınızı kınlarından çıkarın. Çünkü ben, onların Harura günü size yaptıkları gibi yine size sulh teklif edeceklerinden korkuyorum!" dedi. Bu emir üzerine döndüler, mızraklarını bertaraf ettiler ve kılıçlarını sıyırdılar. Askerler onlara mızraklarını sapladı. Öldürüp üst üste yığdı. O gün cengâverlerden sadece iki kişi isabet alıp şehit düştü. Ali radıyallahu anh:
"Aralarında o sakat herifi arayın!" emretti. Aradılar, fakat bulamadılar. Bizzat Ali kalkıp üst üste öldürülmüş insanların yanına geldi.
"Bunları geri çekin!" dedi. Sonra yere gelen cesetler arasında onu buldular. Onun bulunması üzerine Hz. Ali radıyallahu anh tekbir getirdi ve:
"Allah doğru söyledi. Resûlü de doğru tebliğ etti" dedi. Ubeyde es-Selmâni, Hz. Ali'ye doğrulup:
"Ey mü'minlerin emiri! Kendisinden başka ilah olmayan Allah aşkına söyle. Sen bu hadisi Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm'dan bizzat işittin mi?" diye sordu. Ali radıyallahu anh:
"Kendinden başka ilah olmayan Allah'a yemin ederim, evet!" dedi. Ubeyde Hz. Ali'ye üç sefer yemin verdi. O da ona üç sefer yemin etti."
Müslim, Zekat 156, (1066).

Müslim, (bu hadisi) Abdullah İbnu Rafi'den de aynı şekilde tahriç etmiştir. O rivayetin baş kısmında şu ziyade var: "Haruriyye, Ali İbnu Ebi Talib radıyallahu anh'a karşı hurûc ettikleri zaman: "Hüküm Allah'ındır" dediler. (Bu ibare Kur'an'dan bir iktibas olması hasebiyle) Hz. Ali de: "Kendisiyle bâtıl murad edilen hak bir söz" dedi."
Müslim, Zekat 157, (1066).

Süveyd İbnu Gafle radıyallahu anh anlatıyor: "Ali radıyallahu anh dedi ki: "Ben size Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm'dan bir hadis söyleyince, Allah'a yemin olsun Aleyhissalatu vesselam'ın söylemediği bir şeyi söylemektense gökten atılmayı tercih ederim. Ancak benimle sizin aranızda cereyan eden şeyler hakkında konuşunca, bilesiniz harp hiledir. Zira ben Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm'ın şöyle söylediğini işittim:
"Ahir zamanda yaşça küçük, akılca kıt birtakım gençler çıkacak. Yaratılmışın en hayırlısının sözünü söylerler, Kur'ân'ı okurlar. İmanları gırtlaklarından öteye geçmez. Okun avı delip geçtiği gibi dinden çıkarlar. Onlara nerede rastlarsanız onları gebertin. Zira, onları öldürene, Kıyamet günü, Allah'ın vereceği ücret var."
Buhari, Fezailu'l-Kur'ân 36, Menakıb 25, İstitâbe 6; Müslim, Zekat 154, (1066); Ebu Davud, Sünnet 31, (4767); Nesai, Tahrim 26, (7, 119).

Ebu Said ve Enes radıyallahu anhüma anlatıyorlar: "Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ki:
"Ümmetimde ihtilaf ve ayrılıklar meydana gelecek, (Onlardan) bir grup lafıyla güzel, ameliyle kötü olacak. Bunlar Kur'ân'ı okuyacaklar, ancak köprücük kemiklerinden aşağı geçmeyecek. Bunlar, dinden tıpkı okun avu delip geçmesi gibi çıkarlar. Onlar, ok kirişine dönmedikçe bir daha dine geri gelmezler. Bunlar mahlukatın en şeriridir. Onları öldürene ve onlar tarafından öldürülene ne mutlu! Onlar insanları Kitabullah'a çağırırlar, fakat kitaptan zerre kadar nasipleri yoktur."
Yanında bulunan Ashab:
"Ey Allah'ın Resûlü dediler. Onların alameti nedir?" diye sordular da:
"Tıraş olmak!" buyurdular."
Ebu Davud, Sünnet 31, (4765).Benzer bir rivayeti Ebu Saidi'l-Hudri'den Sahiheyn kaydetmiştir. Buhari, Fezailu'l-Kur'an 36, Menakıb 25, Edeb 95, İstitabe 6, 7; Müslim, Zekat 143-148, (1064); Muvatta, Kur'ân 10, (1, 204, 205); Nesai, Zekat 79, (5, 87), Tahrim 26, (7, 119).

Hz. Enes'ten gelen bir rivayette (Resûlullah şöyle) buyurmuştur: "Onların alameti tıraş ve saçın yolunmasıdır. Onları gördüğünüz zaman öldürün."

Hz. Câbir radıyallahu anh anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm'ın Huneyn dönüşünde bir adam yanına geldi. Bu sırada Hz. Bilâl'in eteğinde gümüş (para) vardı. Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm bundan avuç avuç alıp insanlara dağıtıyordu. Gelen adam:
"Ey Muhammed! Adil ol!" dedi. Aleyhissalatu vesselam (öfkeli olarak):
"Yazık sana! Ben de adil olmazsam kim adil olabilir? Eğer adil olmazsam zarara ve hüsrana düşerim!" buyurdular. Hz. Ömer atılıp:
"Ey Allah'ın Resûlü! Bana müsaade buyurun şu münafığın kellesini uçurayım!" dedi. Aleyhissalatu vesselam:
"Halkın "Muhammed arkadaşlarını öldürüyor" diye dedikodu yapmasından Allah'a sığınırım. Bu ve arkadaşları Kur'an okurlar (ama okudukları) hançerelerini aşağı geçmez. Dinden, okun avı delip geçtiği gibi çıkıp giderler!" buyurdular."
Buhari, Humus 16; Müslim, Zekât 142, (1063). Metin Müslim'inkidir.

HZ. OSMAN'IN ŞEHİD EDİLMESİ

Abdullah İbnu Selâm'ın kerdeşioğlu, amcası (Abdullah İbnu Selam) radıyallahu anh'tan naklediyor:
"Hz. Osman radıyallahu anh öldürülmek istendiği zaman yanına geldim. Osman bana:
"Sen niye geldin?" diye sordu.
"Sana yardım edeyim diye geldim" dedim.
"Öyleyse halka çık. Onları benden uzaklaştır. Zira sen bana hariçte olursan, yanımda olmaktan daha faydalı olursun!" dedi. Ben de çıkıp: "Ey insanlar! Bilirsiniz, benim adım cahiliye devrinde falandı. Ama Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm beni Abdullah diye tesmiye buyurdu. Benim hakkımda Kitabullah'ta birkısım ayetler nazil olmuştur. Şu ayet benim hakkımda nazil olanlardan biridir:
"De ki: Söyleyin bana, eğer bu Kur'ân Allah tarafından gönderildiği halde, onu inkar ettiyseniz ve İsrailoğullarından bir şahit de Tevrat'a dayanarak onun hak kitap olduğuna şahitlik edip iman ettiği halde siz iman etmeyi büyüklüğünüze yediremezseniz, zalim olmaz mısınız? Muhakkak ki, Allah zalimler güruhuna yol göstermez" (Ahkâf 10). Keza şu ayet de benim hakkımda nazil oldu: "İnkar edenler, "Sen Allah tarafından gönderilmiş bir peygamber değilsin" diyorlar. De ki: "Sizinle benim aramızda şahid olarak Allah ile O'nun kitapları hakkında bilgi sahibi olanlar yeter" (Ra'd 43). Allah'ın size karşı kınına konmuş bir kılıcı var. Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm'ın inmiş olduğu bu beldenizde melekler size mücavir oldular. Öyleyse bu adamı öldürmekten Allah'tan korkun! Allah'tan korkun! Allah'a yemin olsun eğer onu öldürürseniz, komşularınız olan melekleri buradan tardetmiş olacaksınız ve Allah'ın size karşı kında tuttuğu kılıcı kınından çıkartacaksınız ve artık o Kıyamete kadar kınına girmeyecek!"
Bu sözlerim üzerine:
"Şu yahudiyi öldürün! Osman'ı öldürün!" diye bağrıştılar.
Tirmizi, Tefsir, Ahkâf.


Arfece radıyallahu anh anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ki:
"Şerler ve fesadlar olacak. Kim, birlik içinde olan bu ümmetin işinde tefrika çıkarmak isterse, kim olursa olsun kılıçla boynunu uçurun." -Bir rivayette: "...onu öldürün!" denmiştir-."
Müslim, İmaret 59, (1852); Ebu Davud, Sünnet 30, (4762); Nesai, Tahrim 6, (7, 93).

Hz. Ebu Hureyre radıyallahu anh anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ki:
"Karanlık gecenin parçaları gibi olan fitnelerden önce, hayırlı ameller işlemede acele edin. O fitne geldi mi kişi mü'min olarak sabaha erer de kâfir olarak akşama girer. Mü'min olarak akşama erer de kâfir olarak sabaha ulaşır; dinini basit bir dünya menfaatine satar."
Müslim, İman 186, (118); Tirmizi, Fiten 30, (2196).

İbnu Mes'ud radıyallahu anh anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ki:
"Bu ümmette dört (büyük) fitne olacak. Sonuncusunda Kıyamet kopacak!"
Ebu Davud, Fiten 1, (4241).


Bu mesaj 1 kez ve en son Havz-i Kevser tarafından 16.10.2006 - 18:42 tarihinde değiştirilmiştir.
Ekleme Tarihi: 16.10.2006 - 18:41
Bu mesajı bildir   Havz-i Kevser üyenin diğer mesajları Havz-i Kevser`in Profili Havz-i Kevser Özel Mesaj Gönder zum Anfang der Seite
Havz-i Kevser su an offline Havz-i Kevser  

1543 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 08.02.2006
En Son On: 22.01.2007 - 18:46
Cinsiyeti: ----- 
Es Selamu ALeykum Ve Rahmetullah

Allah Rasulü Hazret-i Muhammed (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) buyurdular ki :
Alim, ilim ve amel Cennettedir. Eğer alim bildikleriyle amel etmezse ilim ve amel Cennette alim ise cehennemde olur.
Kenzü-l Ummal, 4.28
Ma'kıl İbnu Yesar anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ki:
"Herc (fitne) zamanında ibadet, tıpkı bana hicret gibidir."
Müslim, Fiten 130, (2948); Tirmizi, Fiten 31, (2202).

Hz. Sevban radıyallahu anh anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ki:
"Size çullanmak üzere, yabancı kavimlerin, tıpkı sofraya çağrışan yiyiciler gibi, birbirlerini çağıracakları zaman yakındır."
Orada bulunanlardan biri: "O gün sayıca azlığımızdan mı?" diye sordu.
"Hayır, buyurdular. Bilakis o gün siz çoksunuz. Lakin sizler bir selin getirip yığdığı çer-çöpler gibi hiçbir ağırlığı olmayan çer-çöpler durumunda olacaksınız. Allah, düşmanlarınızın kalbinden size karşı korku duygusunu çıkaracak ve sizin kalplerinize zaafı atacak!"
"Zaaf da nedir ey Allah'ın Resûlü?" denildi.
"Dünya sevgisi ve ölüm korkusu!" buyurdular."
Ebu Davud, Melahim 5, (4297).

Hz. Cabir radıyallahu anh anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm:
"Irak ehline bir ölçeklik yiyecek ve tek dirhemlik paranın gelmeyeceği zaman yakındır!" buyurmuşlardı.
"Nereden?" diye soruldu.
"Acem diyarından. Onlar bunu yasaklayacak" buyurdu ve devamla:
"Şam ehline de tek dinarlık paranın ve bir ölçeklik yiyeceğin gelmeyeceği zaman yakındır!" buyurdular. Yine:
"Bu nereden gelmeyecek?" diye soruldu.
"Rum cihetinden!" buyurdular. Sonra (Hz. Cabir) bir müddet sustu (ve ilave etti: "Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm dedi ki:
"Ümmetimin sonunda bir halife gelecek; malı sayı ile değil, avuç avuç dağıtacak!)"
Müslim, Fiten 67, (2913).

Hz. Cabir radıyallahu anh anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ki: "İblis'in arşı deniz üzerindedir. Oradan askerlerini gönderip insanları fitneye atar. Bunlardan, yanında mertebece en yüksek olanı en büyük fitneyi çıkarandır. Askerlerinden biri gelip: "Şunu şunu yaptım!" der. İblis: "Hiçbir şey yapmamışsın!" der. Sonra bir diğeri gelip: "Ben falanı(n peşini) hanımıyla arasını açıncaya kadar bırakmadım!" der. İblis onu kendisine yaklaştırıp: "sen ne iyisin!" der."
Müslim, Münafikûn 66-67, (2813).

Ebu'l-Bahteri anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm'ı dinleyen bir zatın bana anlattığına göre Resûlullah demiştir ki:
"İnsanlar, günahları çoğalmadıkça helak olmayacaklardır."
Ebu Davud, Melahim 17, (4347).

Seleme İbnu'l-Ekva' radıyallahu anh anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ki: "Kim bize kılıç kaldırırsa bizden değildir."
Müslim, İman 162, (99).
Ekleme Tarihi: 17.10.2006 - 10:11
Bu mesajı bildir   Havz-i Kevser üyenin diğer mesajları Havz-i Kevser`in Profili Havz-i Kevser Özel Mesaj Gönder zum Anfang der Seite
Havz-i Kevser su an offline Havz-i Kevser  

1543 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 08.02.2006
En Son On: 22.01.2007 - 18:46
Cinsiyeti: ----- 
Es Selamu Aleykum Ve Rahmetullah

Allah Rasulü Hazret-i Muhammed (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) buyurdular ki :
Her kimin üç kız çocuğu veya üç kız kardeşi yahut iki kızı veya kız kardeşi bulunur; onlara iyi muamele eder ve onların haklarını yerine getirme hususunda Allah'tan korkarsa o Cennetliktir.
Tirmizi, Birr 13

Nu'man İbnu Beşîr (radıyallâhu anh) anlatıyor: "Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm): "Dua ibadetin kendisidir" buyurdular ve sonra şu âyeti okudular. (Meâlen): "Rabbiniz: ''Bana dua edin ki size icâbet edeyim. Bana ibadet etmeyi kibirlerine yediremeyenler alçalmış olarak cehenneme gireceklerdir" buyurdu." (Gâfır 60).
Tirmizî, Tefsir, Gâfir, (2973); Ebû Dâvud, Salât 358, (1479). Metin Tirmizî'ye aittir.

İbnu Ömer (radıyallâhu anhümâ) anlatıyor: "Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm) buyurdular ki: "Kime dua kapısı açılmış ise ona rahmet kaıları açılmış demektir. Allah'a taleb edilen (dünyevî şeylerden) Allah'ın en çok sevdiği afiyettir. Dua, inen ve henüz inmeyen her çeşit (musibet) için faydalıdır. Kazayı sadece dua geri çevirir. Öyle ise sizlere dua etmek gerekir. "
Tirmizî, Daavât 112, (3542).

Ebû'd-Derdâ (radıyallâhu anh) anlatıyor: "Resûl-i Ekrem (aleyhissalâtu vesselâm), (bir gün) sordu:
"En hayırlı olan ve derecenizi en ziyade artıran, melîkinizin yanında en temiz, sizin için gümüş ve altın paralar bağışlamaktan daha sevaplı, düşmanla karşılaşıp boyunlarını vurmanız veya boyunlarınızı vurmalarından sizin için daha hayırlı olan amelinizin hangisi olduğunu haber vereyim mi ?"
"Evet! Ey Allah'ın Resûlü!" dediler.
"Allah'ın zikridir!" buyurdu.
Tirmizî, Daavat 6, (3374); Muvatta, Kur'ân 24.

Hz. Enes (radıyallâhu anh) anlatıyor: "Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm) buyurdular ki:
"Allahu Teâlâ hazretleri şöyle seslenir: "Beni bir gün zikreden veya bir makamda benden korkan kimseyi ateşten çıkarın!"
Tirmizî, Cehennem 9, (2597).

Hz. Muâz (radıyallâhu anh) anlatıyor: "Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm) buyurdular ki:
"Akşamdan (abdestli olarak) temizlik üzere zikrederek uyuyan ve geceleyin de uyanıp Allah'tan dünya ve âhiret için hàyır taleb eden hiç kimse yoktur ki Allah dilediğini vermesin."
Ebû Dâvud, Edeb 105, (5042).
Ekleme Tarihi: 18.10.2006 - 08:49
Bu mesajı bildir   Havz-i Kevser üyenin diğer mesajları Havz-i Kevser`in Profili Havz-i Kevser Özel Mesaj Gönder zum Anfang der Seite
Havz-i Kevser su an offline Havz-i Kevser  

1543 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 08.02.2006
En Son On: 22.01.2007 - 18:46
Cinsiyeti: ----- 
Es Selamu Aleykum Ve Rahmetullah

Muaz İbnu Esed el-Cüheni radıyallahu anh anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ki:

"Kim bir mü'mini bir münafığa (gıybetçiye) karşı himaye ederse, Allah da onun için, Kıyamet günü, etini cehennem ateşinden koruyacak bir melek gönderir. Kim de müslümana kötülenmesini dileyerek bir iftira atarsa, Allah onu, Kıyamet günü, cehennem köprülerinden birinin üstünde, söylediğinin (günahından paklanıp) çıkıncaya kadar hapseder."

Ebu Davud, Edeb 41, (4883).

Hz. Cabir ve Hz. Ebu Hüreyre radıyallahu anhüma anlatıyor:

"Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ki:

"Ne fâsık ne de mücâhir (günahı açıktan işleyen) kimse için söylenen gıybet sayılmaz. Mücâhir olan hariç, bütün ümmetim affa mazhar olmuştur."

Rezin ilavesidir. Buhari'de ikinci kısım mevcuttur. Edeb, 60; Müslim, zühd 52, (2990).

Hz. Huzeyfe raadıyallahu anh anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ki: "Kattat (söz taşıyan) cennete girmeyecektir."

Müslim'in rivayetinde "nemmâm cennete girmeyecektir" şeklinde gelmiştir.

Buhari, Edeb 50, Müslim, İman 169, (105); Ebu Davud, Edeb 38, (4771); Tirmizi, Birr 79, (2027).

İbnu Mes'ud radıyallahu anh anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ki: "Bana kimse, ashabımın birinden (canımı sıkacak bir) şey getirmesin. Zira ben, sizin karşınıza, içimde hiç bir şey olmadığı halde çıkmak istiyorum."

Tirmizi, Menakıb (3893); Ebu Davud, Edeb 33, (4860).

Hz. Aişe radıyallahu anh anlatıyor: "Resülullah aleyhissalatu vesselâm bana: "Ey Aişe! Ehemmiyetsiz görülen amellere karşı aman dikkatli ol! Çünkü onlar için de Allah (tarafın)dan (vazifelendirilmiş) araştırıcı bir melek vardır."

Sevbân radıyallahu anh anlatıyor: "Resülullah aleyhissalâtu vesselam buyurdular ki: "Ümmetimden birkısım insanları bilirim ki, Kıyamet günü Tihâme dağları emsalinde bembeyaz (tertemiz) hayırlarla gelirler. Aziz ve celil olan Allah Teâla hazretleri o sevapları saçılmış toz haline getirir (değersiz kılar, kabul etmez)."

Sevban dedi ki : "Ey Allah'ın Resülü! Onları bize tavsif et, durumlarını açıkla da, bilmeyerek biz de onlardan olmayalım!" Aleyhissalâtu vesselâm açıkladılar:

"Onlar sizin din kardeşlerinizdir. Sizin cinsinizden insanlardır. Sizin aIdığınız gibi onlar da gece (ibadetin)den nasiplerini alırlar. Ancak onlar, Allah'ın yasaklarıyla tenhâda başbaşa kalınca o yasakları ihlâl ederler, çiğnerler."


Selat ve Selam Güllerin Efendisi gül Hz.Resulullahın (s.a.v) üzerine olsun...
Ekleme Tarihi: 18.10.2006 - 18:34
Bu mesajı bildir   Havz-i Kevser üyenin diğer mesajları Havz-i Kevser`in Profili Havz-i Kevser Özel Mesaj Gönder zum Anfang der Seite
Havz-i Kevser su an offline Havz-i Kevser  

1543 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 08.02.2006
En Son On: 22.01.2007 - 18:46
Cinsiyeti: ----- 
Es Selamu Aleykum Ve Rahmetullah

Allah Rasulü Hazret-i Muhammed (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) buyurdular ki :
Kim Kadir gecesini, faziletine inanarak ve mükafatını da Cenab-ı Haktan bekleyerek, ihya ederse, o kimsenin geçmiş günahları bağışlanır.
Tecrid-i sarih c.1, s. 45.



Hz. Aişe radıyallahu anha anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ki:
"Allah, hiçbir günde, arafe günündeki kadar bir kulu ateşten çok azad etmez. Allah (mahlûkâta rahmetiyle) yaklaşır ve onlarla meleklere karşı iftihar eder ve:
"Bunlar ne istiyorlar?" der."
Müslim, Hacc 436, (1348); Nesai, Hacc 194, (5, 251, 252).

Talha İbnu Ubeydillah İbni Kerîz radıyallahu anh anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ki:
"Günlerin en efdali arafe günüdür. (Faziletçe) cum'a'ya muvafakat eder. O, cum'a günü dışında yapılan yetmiş haccdan efdaldir. Duaların en efdali de arafe günü yapılan duadır. Benim ve benden önceki peygamberlerin söylediği en efdal söz de: "Lâilahe illallah vahdehu lâ-şerikelehu. (Allah birdir, ondan başka ilah yoktur, O'nun ortağı da yoktur) sözüdür."
İmam Malik "Duaların en efdali.." ibaresinden sonraki kısmını Muvatta'da tahric etmiştir. Rezin ise rivayeti baştan sona kadar tam olarak tahric etmiştir.
Muvatta, Hacc 346, (1, 422).

Evs İbnu Evs radıyallahu anh anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ki:
"Cum'a, en hayırlı günlerinizden biridir. Hz. Adem aleyhisselam(ın toprağı) o gün yaratıldı, o gün kabzedildi. (Kıyamette Sûr'a) o gün üflenecek, sayha da o günde olacak. Öyleyse o gün bana salâvatı çok okuyun. Zira salâvatlarınız bana arzedilir!"
Orada bulunanlar:
"Salavatlarımız size nasıl arzedilir? Siz çürümüş olacaksınız!" dediler. Aleyhissalatu vesselam:
"Allah Teala Hazretleri, Arz'a peygamberlerin cesetlerini yemeyi haram kıldı! buyurdular."
Ebu Davud, Salat 207, (1047); Nesai, Cum'a 5, (3, 91, 92).

İbnu Ömer radıyallahu anhüma anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ki:
"Cum'a gecesi veya cum'a günü vefat eden hiçbir müslüman yoktur ki, Allah onu kabir fitnesinden korumamış olsun."
Tirmizi, Cenaiz, 72, (1074).

Hz. Ebu Hüreyre radıyallahu anh anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm cum'a gününden bahis açıp dedi ki:
"Onda bir saat vardır; müslüman bir kul namaz kılar olduğu halde, o saate erse, Allah'tan her ne istemişse onu Allah kendisine mutlaka verir." Bunu söylerken (Resulullah) eliyle o vaktin azlığını işaretliyordu."
Buhari, Cum'a 37, Talak 24, Da'avat 61; Müslim, Cum'a 13, (852); Muvatta, Cum'a 15, (1, 108); Nesai, Cum'a 45, (3, 115, 116).

Hz. Câbir radıyallahu anh anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ki: "Gecede bir saat vardır ki, müslüman bir kimsenin Allah'tan, dünya veya ahirete müteallik bir hayır talebi, o saate rastlarsa, Allah dilediğini ona mutlaka verir. Bu saat her gecede vardır."
Müslim, Müsafirin 166, (757).


Selat ve Selam İki Cihan Sultanın (s.a.v) Üzerine olsun...gül gül


Bu mesaj 1 kez ve en son Havz-i Kevser tarafından 19.10.2006 - 18:24 tarihinde değiştirilmiştir.
Ekleme Tarihi: 19.10.2006 - 18:22
Bu mesajı bildir   Havz-i Kevser üyenin diğer mesajları Havz-i Kevser`in Profili Havz-i Kevser Özel Mesaj Gönder zum Anfang der Seite
Havz-i Kevser su an offline Havz-i Kevser  

1543 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 08.02.2006
En Son On: 22.01.2007 - 18:46
Cinsiyeti: ----- 
Es Selamu Aleykum Ve Rahmetullah

Allah Rasulü Hazret-i Muhammed (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) buyurdular ki :
Şüphesiz bu Kur'an tesirli olarak nazil olmuştur. Öyle ise onu okuduğunuz zaman ağlayınız. Ağlamasanız da ağlamaklı okuyunuz. Kur'an okurken makamla okumaya çalışınız. Kim Kur'an'ı makamla ve güzel sesle okumaya çalışmazsa bizden değildir.
İbni Mace, İkame 176

Ebu Seleme İbnu Abdirrahman Hz. Aişe radıyallahu anha'dan anlattığına göre Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm şöyle buyurdu: "Kim (gasben başkasının) arazisine bir karış haksız tecavüz ederse yedi kat yerin dibine kadar boynuna dolandırılarak (cezalandırılır)."
Buhari, Bed'ü'l-Halk 2, Mezalim 13; Müslim, Müsakat 142, (1612)


Buhari'nin İbnu Ömer radıyallahu anhüma'dan kaydettiği diğer bir rivayette şöyle buyrulmuştur: "Kim, araziden haksız olarak bir karışlık yer alırsa, Kıyamet günü, onunla yedi kat yere batırılır."
Buhari, Mezalim 13, Bed'ü'l-Halk 2.


İbnu Mes'ud (radıyallâhu anh) anlatıyor: "Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm) buyurdular ki: "Şu iki kişi dışında hiç kimseye gıbta etmek caiz değildir: Biri, Allah in kendisine verdiği hikmetle hükmeden ve bunu başkasına da öğreten hikmet sahibi kimse. Diğeri de Allah'ın kendisine verdiği malı hak yolda sarfeden zengin kimse."
Buhârî, İlm 15, Zekât 5 Ahkâm 3, İ'tisam 13; Müslim, Salâtu'l-Müsâ irin 268, (816).

İbnu Ömer (radıyallâhu anhümâ) anlatıyor: "İki kişiye karşı hased caizdir: Birincisi o kimsedir ki, Allah kendisine Kur'ân-ı Kerim'i nasib etmiştir, o da onu, gece ve gündüz boyu ikame eder. İkincisi de o kimsedir ki, Allah Teâla ona mal vermiştir de o da gece ve gündüz (hak yolda) infak eder."
Buhârî, Fedâilu'l-Kur'ân 20, Tevlıid 45; Müslim, Mûsâfrin 266 (815); Tirmizî, Bir 24, (1937).

Hz. Ebu Hüreyre (radıyallâhu anh) anlatıyor: "Resûlulah (aleyhîssalâtu vesselâm) buyurdular ki: "Hasedden kaçının. Çünkü o, ateşin odunu -râvi dedi ki: Veya kuru otu- yiyip tükettiği gibi, bütün hayırları yer tüketir."
Ebu Dâvud, Edeb 52, (4903).

Hz. Zübeyr (radıyallâhu anh) anlatıyor: "Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm) buyurdular ki: "Size ümem-i kadime hastalığı sirayet etti: Bu, hased ve buğzdur. Bu kazıyıcıdır. Bilesiniz; kazıyıcı derken saçı kazır demiyorum. O dini kazıyıcıdır. Nefsimi kudret elinde tutan Zât-ı Zülcelâl'e yemin ederim, sizler iman etmedikçe cennete giremezsiniz. Birbirinizi sevmedikçe de iman etmiş olmazsınız. Birbirinizi sevmeye yardımcı olacak şeyi haber vereyim mi: Aranızda selâmı yaygınlaştırın."
Tiırmizî, Sıfatu'1-Kıyâme 57, (2512).

Hz. Enes radıyallahu anh anlatıyor: "Resülullah aleyhissalatu vesselâm buyurdular ki: "Hased (çekememezlik) hayırları yer bitirir, tıpkı ateşin odunu yeyip tükettiği gibi. Sadaka hataları söndürür, tıpkı suyun ateşi söndürmesi gibi. Namaz, mü'minin nürudur. Oruç ateşe karşı perdedir."

Selat ve Selam İnsanların en doğrusunun Hz.Muhammed Mustafa (s.a.v) Efendimizin üzerine olsun...gül gül



Bu mesaj 1 kez ve en son Havz-i Kevser tarafından 20.10.2006 - 18:25 tarihinde değiştirilmiştir.
Ekleme Tarihi: 20.10.2006 - 18:24
Bu mesajı bildir   Havz-i Kevser üyenin diğer mesajları Havz-i Kevser`in Profili Havz-i Kevser Özel Mesaj Gönder zum Anfang der Seite
Havz-i Kevser su an offline Havz-i Kevser  

1543 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 08.02.2006
En Son On: 22.01.2007 - 18:46
Cinsiyeti: ----- 
Es Selamu Aleykum Ve Rahmetullah

Allah Rasulü Hazret-i Muhammed (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) buyurdular ki :
Bayram sabahı Müslümanlar, namaz için camilerde toplanınca, Allahü Teâlâ, meleklere, İşini yapıp ikmal edenin karşılığı nedir? diye sorar. Melekler de, Ücretini almaktır derler. Allahü Teâlâ da, Siz şahit olun ki, Ramazandaki oruçların ve namazların karşılığı olarak kullarıma kendi rızamı ve mağfiretimi verdim. Ey kullarım, bugün benden isteyin, izzet ve celâlim hakkı için istediklerinizi veririm buyurur....
İmam Beyheki

Ebu Hureyre ve Ebu Said radıyallahu anhüma'nın anlattıklarına göre, Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm şöyle buyurmuştur:
"Mü'min kişiye bir ağrı, bir yorgunluk, bir hastalık bir üzüntü hatta bir ufak tasa isabet edecek olsa, Allah onun sebebiyle mü'minin günahından bir kısmını mağfiret buyurur."
Buhari, Marda 1; Müslim, Birr 52, (2573); Tirmizi, Cenaiz 1, (966).

Hz. Ebu Hureyre radıyallahu anh anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm bir hummalıyı ziyaret etmişti. Hastaya:
"Müjde! Zira Allah Teâla hazretleri diyor ki: "Humma benim ateşimdir, ben onu mü'min kuluma musallat ederim, ta ki, ateşten tadacağı nasibi(ni dünyada tadmış) olsun."
Rezin tahric etmiştir. (Ahmed İbnu Hanbel'in Müsned'inde mevcuttur: 2, 440).

Hz. Enes radıyallahu anh anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ki:
"Allah bir kuluna hayır murad ettimi onun cezasını tacil edip dünyada verir; bir kulu hakkında da kötülük murad ettimi onun günahlarını tutar, Kıyamet günü cezasını verir."
Tirmizi, Zühd 57, (2398).

- Hz. Enes radıyallahu anh anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ki:
"Mükâfaatın büyüklüğü belânın büyüklüğü ile (orantılıdır). Allah bir cemaati sevdi mi onları musebete müptela eder. Kim bundan razı olursa Allah da ondan razı olur, kim de razı olmazsa Allah da ondan razı olmaz."
Tirmizi, Zühd 57, (2398).

Hz. Cabir radıyallahu anh anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ki:
"Kıyamet günü, afiyet ehli kimseler, bela ehline sevapları verilince, dünyada iken derilerinin makaslarla kazınmış olmasını temenni edecekler."
Tirmizi, Zühd 59, (2404).

Ebu Hureyre radıyallahu anh anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ki:
"Mü'min erkek ve kadının nefsinde, çocuğunda, malında bela eksik olmaz. Tâ ki hatasız olarak Allah'a kavuşsun."
Muvatta, Cenaiz 40, (1, 236); Tirmizi, Zühd 57, (2401).

- Mus'ab İbnu Sa'd, babası radıyallahu anh'tan naklediyor: "Der ki:
"Ey Allah'ın Resûlü! dedim, insanlardan kimler en çok belaya uğrar?"
"Peygamberler, sonra büyüklükte onlara ve bunlara yakın olanlar. Kişi diyaneti nisbetinde belaya maruz kalır. Kim dininde şiddetli ve sağlam olursa onun belası da şiddetli olur. Şayet dininde zayıflık varsa, allah onu da diyaneti nisbetinde imtihan eder. Bela kulun peşini bırakmaz. Tâ o kul, hatasız olarak yeryüzünde yürüyünceye kadar."
Tirmizi, Zühd 57, (2400).

Selat ve Selam Alemlerin Nuru Hz.Muhammed (s.a.v) Efendimizin üzerine olsun...gül gül


Bu mesaj 2 kez ve en son Havz-i Kevser tarafından 21.10.2006 - 18:05 tarihinde değiştirilmiştir.
Ekleme Tarihi: 21.10.2006 - 18:03
Bu mesajı bildir   Havz-i Kevser üyenin diğer mesajları Havz-i Kevser`in Profili Havz-i Kevser Özel Mesaj Gönder zum Anfang der Seite
Havz-i Kevser su an offline Havz-i Kevser  

1543 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 08.02.2006
En Son On: 22.01.2007 - 18:46
Cinsiyeti: ----- 
Es Selamu Aleykum Ve Rahmetullah


Allah Rasulü Hazret-i Muhammed (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) buyurdular ki :
İçinizden birisinin şu veya bu ayeti unuttum demesi kadar kötü birşey yoktur. Çünkü o unutmamış, unutturulmuştur. Kur'an-ı Kerim'i tekrar okumak suretiyle hafızanızda tutunuz. Çünkü Kur'an, ezberleyenlerin hafızalarından develerin bağlarından boşanıp kaçtığından daha hızlı kaçar.
Buhari, Fezail-i Kur'an 21


Sehl İbnu Sa'd (radıyallâhu anh) anlatıyor: "Bir adam, Resülullah (aleyhissalatu vesselâm)'a uğradı. Efendimiz, yanında bulunan bir zâta: "Şu gelen kimse hakkında reyin nedir?" diye sordu. Adam: "O, halkın eşrafındandır, bu vallahi bir kıza tâlib olsa hemen evlendirilmeye; birisi lehine şefaate bulunsa, şefaatinin yerine getirilmesine lâyıktır" dedi.

Resülullah (aleyhissalâtu vesselâm) süküt buyurdular. Derken az sonra bir adam daha uğradı. Resülullah (aleyhissalâtu vesselâm) yanındakine: "Pekiyi bunun hakkında reyin nedir?" dedi. Adam: "Ey Allah'ın Resülü! Bu, müslümanların fakir takımındandır. Vallâhi, bu bir kıza tâlib olsa evlendirilmemeye, şefaatte bulunsa itibar edilmemeye, bir şey söylese dinlenilmemeye lâyıktır?" cevabını verdi. Bunun üzerine Hz. Peygamber (aleyhissalâtu vesselam):

"Bu, onun gibilerin bir arz dolusundan daha hayırlıdır?" buyurdu.

Buhâri, Rikâk 16, Nikâh 15, İbnu Mâce, Zühd 5, (4120).


Ebü Zerr (radıyallâhu anh) anlatıyor: "Resülullah (aleyhissalâtu vesselâm) efendimiz buyurdular ki: "Dünyada zâhidlik, helâl olanı haram etmek veya malı zivân etmekle olmaz. Gerçek zâhidlik, AIIah'ın elinde olana, kendi elinde olandan daha çok güvenmen ve bir müsibete düştüğün zaman getireceği sevabı sebebiyle, onun devamına rağbet göstermendir."

Tirmizi, Zühd 29, (2341); İbnu Mâce, Zühd 1, (4100).

Rezin şunu ilâve etti: "Zira Allah Teâlâ Hazretleri şöyle buyurmuştur: "Bu, kaybettiğinize üzülmemeniz ve Allah'ın size verdiği nimetlerle şımarmamanız içindir" (Hadid 23).


Hz. Aişe (radıyallâhu anhâ) anlatıyor: "Resülullah (aleyhissalâtu vesselâm) buyurdular ki: "aglaEy Âişe! Cernnette) benimle olman seni mesrur edecekse sana dünyadan bir yolcunun azığı kadarı kifâyet etmelidir. Sakın zenginlerle sohbet arkadaşlığı etme. Bir elbiseye yama vurmadan eskimiş addetme."

Tirmizi, Libâs 38, (1781).

Rezin şunu ilâve etmiştir: "Urve dedi ki: "Hz. Âişe (radıyallahu anhâ), bir elbiseyi eskitip yamamadıkça ve içini dışına ters çevirip (bir zamanlar da öyle giyerek iyice eskitmedikçe) yenilemezdi. Bir gün kendisine, Muaviye tarafından gönderilmiş olan seksenbin (dirhem) geldi. Bu paradan, akşama tek dirhem kalmadı (hepsini tasadduk etti). Câriyesi ona: "Bana ondan bir dirhemlik olsun et alsaydın ya!" dedi. Hz. Âişe: "aglaPara varken) hatırlatmış olsaydın, isteğini yapardım" dedi."


Ebü Hüreyre (radıyallâhu anh) anlatıyor: "Resülullah (aleyhissalâtu vessselâm) şöyle dua ederdi: "Allah'ım, Âl-i Muhammed'in rızkını belini doğrultacak kadar ver -Bir diğer rivâyette- "yetecek kadar ver" buyurmuştur."

Buhâri, Rikâk 17; Müslim, Zekât 126, (1055); Tirmizi, Zühd 38, (2362). 6

2046 - Hz. Enes (radıyallâhu anh) anlatıyor: "Resülullah (aleyhissalâtu vesselâm) şöyle dua etmişti: "AIIah'ım, beni miskin olarak, yaşat, miskin olarak ruhumu kabzet, kıyamet günü de miskinler zümresiyle birlikte haşret."

Hz. Aişe (radıyallâhu anhâ) atılarak sordu: "Niçin ey Allah'ın Resülü?"

"Çünkü, dedi, onlar cennete, zenginlerden kırk bahar önce girecekler. Ey Aişe! fàkirleri sev ve onları (rivâyet meclisine) yaklaştır, ta ki Kıyamet günü AIIah da sana yaklaşsın."

Tirmizi, Zühd (2353).


Selat ve Selam Hz.Peygamberin üzerine olsun...gül

Ekleme Tarihi: 22.10.2006 - 11:39
Bu mesajı bildir   Havz-i Kevser üyenin diğer mesajları Havz-i Kevser`in Profili Havz-i Kevser Özel Mesaj Gönder zum Anfang der Seite
utaniyorum su an offline utaniyorum  
RE:

1942 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 13.04.2003
En Son On: 27.01.2007 - 01:21
Cinsiyeti: Erkek 
Alıntı
Orijınalı Havz-i Kevser

Es Selamu Aleykum Ve Rahmetullah

Allah Rasulü Hazret-i Muhammed (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) buyurdular ki :
Bayram sabahı Müslümanlar, namaz için camilerde toplanınca, Allahü Teâlâ, meleklere, İşini yapıp ikmal edenin karşılığı nedir? diye sorar. Melekler de, Ücretini almaktır derler. Allahü Teâlâ da, Siz şahit olun ki, Ramazandaki oruçların ve namazların karşılığı olarak kullarıma kendi rızamı ve mağfiretimi verdim. Ey kullarım, bugün benden isteyin, izzet ve celâlim hakkı için istediklerinizi veririm buyurur....
İmam Beyheki

Selat ve Selam Alemlerin Nuru Hz.Muhammed (s.a.v) Efendimizin üzerine olsun...gül gül



bu müjdeye tüm islam alemi ve ravdalı kardeşlerimizde nail olur inş.
teşekkürler havz-i kevser kardeşim...
miz
Ekleme Tarihi: 22.10.2006 - 21:18
Bu mesajı bildir   utaniyorum üyenin diğer mesajları utaniyorum`in Profili utaniyorum Özel Mesaj Gönder zum Anfang der Seite
Havz-i Kevser su an offline Havz-i Kevser  

1543 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 08.02.2006
En Son On: 22.01.2007 - 18:46
Cinsiyeti: ----- 
Es Selamu Aleykum Ve Rahmetullah

Allah Rasulü Hazret-i Muhammed (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) buyurdular ki :
Salla'llâhu aleyhi ve sellem (iyd-i) fıtır günü bir kaç (dâne) hurma yemeden (bayram) namaz (ın)a çıkmazdı. Yine (Enes radiya'llâhu anh'den) diğer rivâyette bunları tek (adedli) olarak yerdi, diyor.
Enes b. Mâlik

Ebü Said (radıyallâhu anh) anlatıyor: "Muhâcirlerin fakirlerinden bir grupla birlikte oturmuştum. Bunlardan bir kısmı, bir kısmı (nın karaltısından istifâde) ile çıplaklıktan korunuyordu. Bir kâri de bize (Kur'ân) okuyordu. Derken Resülullah (aleyhissalâtu vesselâm) çıkageldi ve üzerimizde dikildi. Resülullah'ın yanımızda dikilmesi üzerine kâri okumayı bıraktı. Resülullah da selam verdi ve:

"Ne yapıyorsunuz?" diye sordu.

"Ey AIIah'ın ResüIü! dedik, o kârimizdir, bize (Kur'an) okuyor. Biz de AIIah Teâlâ'nın kitabını dinliyoruz."

Bunun üzerine Resülullah (aleyhissalâtu vesselâm):

"Ümmetim arasında, kendileriyle birlikte sabretmem emredilen kimseleri yaratan Allah'ıma hamdolsun!" dedi.

Sonra, kendisini bizimle eşitlemek üzere Resülullah, ortamıza oturdu.Ve eliyle işâret ederek: "Şöyle (halka yapın)" dedi. Cemaat hemen etrafında halka oldu, yüzleri ona döndü.


Ebü Said der ki: "Resülullah (aleyhissalâtu vesselâm)'ın onlar arasında benden başka birini daha tanıyor görmedim. (Herkes yeni baştan vaziyetini alınca) Resülullah şu müjdeyi verdi:

"Ey yoksul muhâcirler, size müjdeler olsun! Size Kıyamet günündeki tam nüru müjde ediyorum. Sizler cennete, insanların zenginlerinden yarım gün önce gireceksiniz. Bu yarım gün, (dünya günleriyle) beşyüz yıI eder."

Ebü Dâvud, İlim 13, (3666); Tirmizi, Zühd 37, (2352).

Üsâme İbnu Zeyd (radıyallâhu anhümâ) anlatıyor: "Resülullah (aleyhissalâtu vesselâm) buyurdular ki: "aglaMirâc sırasında) cennetin kapısında durup içeri baktım. Oraya girenlerin büyük çoğunIuğunun miskinler olduğunu gördüm. Dünyadaki imkân sâhiplerinin cehennemlikleri ateşe gitmeye emrolunmuşlardı, geri kalanlar da mahpus idiler. Cehennemin kapısında da durdum. Oraya girenlerin büyük çoğunluğu da kadınlardı."ağlar

Buhâri, Rikâk 51, Müslim, Zühd 93, (2736).


Abdullah İbnu Muğaffel (radıyallâhu anh) anlatıyor: "Bir adam gelerek "Ey Allah'ın Resülü! Ben seni seviyorum" dedi. Resülullah:

"Ne söylediğine dikkat et!" diye cevap verdi. Adam:

"Vallâhi ben seni seviyorum!" deyip, bunu üç kere tekrar etti. Resülullah (aleyhissalâtu vesselâm, bunun üzerine adama:

"Eğer beni seviyorsan, fakirlik için bir zırh hazırla. Çünkü beni sevene

fakirlik, hedefine koşan selden daha süratli gelir."

Tirmizi, Zühd 36, (2351).


Ebü Ümâme İbnu Sà'lebe el-Ensâri (radıyallâhu anh) anlatıyor: "Resülullah (aleyhissalâtu vesselâm)'ın yanında dünyayı zikretmişlerdi. Buyurdular ki:-

"Duymuyor musunuz, işitmiyor musunuz? Mütevâzi giyinmek Îmandandır, mütevâzi giyinmek imandandır!"
(Bu hadisi bizler ve bayanlar iyi okumalıdır kanımca özellikle bayanlar)

Ebü Dâvud, Tereccül 1, (4161); İbnu Mâce, Zühd 22, (4118).


Selat ve Selam Alemlerin Nuru Hz.Muhammed (s.a.v) Efendimizin üzerine olsun...
gül
Ekleme Tarihi: 23.10.2006 - 17:34
Bu mesajı bildir   Havz-i Kevser üyenin diğer mesajları Havz-i Kevser`in Profili Havz-i Kevser Özel Mesaj Gönder zum Anfang der Seite
zübeyr b avvam su an offline zübeyr b avvam  
din-i islama yakışır mü-min olmak

205 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 29.09.2006
En Son On: 26.03.2012 - 21:02
Cinsiyeti: Erkek 
havza-i kevser yüreğine sağlık
inşaallah birilerinin oturup düşünmesine vesile olrsun


buda benden olsun


DÜŞMÜŞÜZ MALIN MÜLKÜN PEŞİNE
HİÇ KİMSE SORMUYOR MENZİLİMİZ NERE
BİZ NERDEN GELDİK,GÖBEĞİMİZ BAĞLI KİMLERE
PEYGAMBER(SAV)KIZI FATIMA(R.anhüma)DEĞİLMİYDİ
HASRETLİK ÇEKEN BİR KURU EKMEĞE
Ekleme Tarihi: 23.10.2006 - 17:46
Bu mesajı bildir   zübeyr b avvam üyenin diğer mesajları zübeyr b avvam`in Profili zübeyr b avvam Özel Mesaj Gönder zum Anfang der Seite
Havz-i Kevser su an offline Havz-i Kevser  

1543 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 08.02.2006
En Son On: 22.01.2007 - 18:46
Cinsiyeti: ----- 
Es Selamu Aleykum Ve Rahmetullah

"DÜŞMÜŞÜZ MALIN MÜLKÜN PEŞİNE
HİÇ KİMSE SORMUYOR MENZİLİMİZ NERE
BİZ NERDEN GELDİK,GÖBEĞİMİZ BAĞLI KİMLERE
PEYGAMBER(SAV)KIZI FATIMA(R.anhüma)DEĞİLMİYDİ
HASRETLİK ÇEKEN BİR KURU EKMEĞE"


:(ağlar

Yüreğine eline sağlık kardeşim yani ne yorum yapabilirim ki. Biz gani gani yer ve içerken Hz.Peygamber (s.a.v) Dergahı (Ehl-i Beyti) ve Sahabesi bir hurmayı ganimet sayıp yüzüne bakmamışlar. VALLAHİ derler ya ne yüzle bakıcaz bende soruyorum ne yüzel bakıcaz. Bunca nimet içindeyiz acaba ben dahil hangimiz hakkıyla şükrediyor. Başımıza ufak bir musibet geliyor öyle feryat ediyoruz ki sanki Hz.Bilal (r.a.) kızgın kumlar üzerinde çektiği acıları biz çekmişiz. Yazıklar olsun öncelikle bana ve benim gibi Hakkıyla şükredemeyen ve Hz.Peygamber Dergahına göre yaşamayanlara...
Ekleme Tarihi: 23.10.2006 - 17:56
Bu mesajı bildir   Havz-i Kevser üyenin diğer mesajları Havz-i Kevser`in Profili Havz-i Kevser Özel Mesaj Gönder zum Anfang der Seite
.:Yakup023:. su an offline .:Yakup023:.  

555 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 25.08.2006
En Son On: 27.01.2007 - 21:44
Cinsiyeti: Erkek 

"DÜŞMÜŞÜZ MALIN MÜLKÜN PEŞİNE
HİÇ KİMSE SORMUYOR MENZİLİMİZ NERE
BİZ NERDEN GELDİK,GÖBEĞİMİZ BAĞLI KİMLERE
PEYGAMBER(SAV)KIZI FATIMA(R.anhüma)DEĞİLMİYDİ
HASRETLİK ÇEKEN BİR KURU EKMEĞE"

:(ağlarağlar
Ekleme Tarihi: 23.10.2006 - 18:56
Bu mesajı bildir   .:Yakup023:. üyenin diğer mesajları .:Yakup023:.`in Profili .:Yakup023:. Özel Mesaj Gönder zum Anfang der Seite
zübeyr b avvam su an offline zübeyr b avvam  
acı ama gerçek

205 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 29.09.2006
En Son On: 26.03.2012 - 21:02
Cinsiyeti: Erkek 
kardeşim hak veriyorum maalsef öyle

beytimi beğenmişseniz ne mutlu bana
Ekleme Tarihi: 23.10.2006 - 19:08
Bu mesajı bildir   zübeyr b avvam üyenin diğer mesajları zübeyr b avvam`in Profili zübeyr b avvam Özel Mesaj Gönder zum Anfang der Seite
Havz-i Kevser su an offline Havz-i Kevser  

1543 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 08.02.2006
En Son On: 22.01.2007 - 18:46
Cinsiyeti: ----- 
Es Selamu Aleykum Ve Rahmetullah

(YiTiK_SevDaM) ve mushab b umeyr HAK TEALA cümlenizden razı olsun İnşallah. Mushab kardeşim böyle güzel beytlerinizi bu bölümde daim bekliyoruz İnşallah...

ALLAH c.c. selamı gönül dostlarının üzerine olsun...gül
Ekleme Tarihi: 24.10.2006 - 10:40
Bu mesajı bildir   Havz-i Kevser üyenin diğer mesajları Havz-i Kevser`in Profili Havz-i Kevser Özel Mesaj Gönder zum Anfang der Seite
Havz-i Kevser su an offline Havz-i Kevser  

1543 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 08.02.2006
En Son On: 22.01.2007 - 18:46
Cinsiyeti: ----- 
Es Selamu Aleykum Ve Rahmetullah

Büreyde (radıyallâhu anh) anlatıyor: "Resülullah (aleyhissalâtu vesselâm)'ın yanına, parmağında demir yüzük bulunan bir adam uğramıştı. (Yüzüğü görünce): "Niye bazılarınızın üzerinde ateş ehlinin süsünü görüyorum!" buyurdu. Adam derhal onu çıkarıp attı. Sonra parmağında sarı renkli (pirinç) yüzük taşıyor olduğu halde geldi. Bu sefer.

"Niye sende putların kokusunu hissediyorum?" dedi Bilahare adam altın yüzük takmış olarak geldi`? Bu sefer de:

"Sende niye cennet ehlinin süsünü görüyorum?" dedi. Bunun üzerine adam:

"Öyleyse yüzüğüm neden olsun?" diye sordu.

"Gümüşten dedi, ancak ağırlığı bir miskale ulaşmasın."

Tirmizi, Libâs 43, (1786); Ebü Dâvud, Hatem 4, (4223); Nesâi, Zänet 47, (8,172).


İbnu Abbas (radıyallâhu anh) anlatıyor: "Resülullah (aleyhissalâtu vesselâm) bir adamın elinde altından bir yüzük gördü. Onu çıkarıp attı ve:

"Biriniz tutup ateşten bir parçayı alıp eline koyuyor!" buyurdu. Resülullah (aleyhissalâtu vesselam) gidince adama: "Yüzüğünü al (başka sürette) ondan faydalan" dediler. O:

"Hayır! Vallâhi ebediyen almayacağım, onu Resülullah (aleyhissalâtu vesselâm) attı" dedi."

Müslim, Libâs 52, (2090).


Hz. Ali (radıyallâhu anh) anlatıyor: "Resülullah (aleyhissalâtu vesselâm) yüzüğümü şu parmağa koymamı yasakladı -ve eliyle orta ve ondan sonra gelen (şehadet) parmağına işaret etti- buyurdu."

Müslim, Libâs 64, (2078); Tirmizi, Libâs 44, (1787); Nesâi, Zinet 53, (8, 177); Ebü Dâvud, Hâtem 4, (4225).


Yine Hz. Ali (radıyallâhu anh) anlatıyor: "Resülullah yüzüğünü sağ eline takardı."

Ebü Dâvud, Hâtim 5, (4226); Nesâi, Zinet 49, (8,175).


Ebü Hüreyre (radıyallâhu anh) anlatıyor: "Bir kadın Resülullah (aleyhissalâtu vesselâm)'a gelerek sordu:

"İki altın bilezik hakkında ne dersiniz, (takayım mı?)"

"Ateşten iki bileziktir, (takmayın!)" deyip cevap verdi. Kadın devamla:

"Pekalâ altın gerdanlığa (ne dersiniz?)" diye sordu. Resülullah (aleyhissalâtu vesselâm)'dan yine:

"Ateşten bir gerdanlık!" cevabını aldı. O, yine sordu:

"Bir çift altın küpeye ne dersiniz?"

"Ateşten bir çift küpe!"

Kadında bir çift altın bilezik vardı. Onları çıkarıp attı ve:

"aglaEy Allah'ın Resülü), kadın kocası için süslenmezse, onun yanında kıymeti düşer" dedi. Resülullah (aleyhissalâtu vesselâm):

"Sizden birine, gümüş küpeler takınmasından, bunları za'feran veya abir ile sarartmasından kimse engel olmaz!" cevabını verdi."

Nesâi, Zinet 39, (8,159).


Sevbân (radıyallâhu anh) anlatıyor: "Resülullah (aleyhissalâtu vesselâm)'ın yanına Fâtıma Bintu Hübeyre, elinde altından iri yüzükler (Feth) olduğu halde gelmişti. Hz. Peygamber (aleyhissalâtu vesselam), kadının ellerine vurmaya başladı. Fâtıma da hemen (oradan sıvışıp) Resülullah'ın kerimeleri Fâtımatu'z-Zehrâ (radıyallâhu anhâ)'nın

yanına girdi. Ona Resülullah (aleyhissalatu vesselâm)'ın kendisine olan davranışını anlattı. Bunun üzerine Hz. Fâtıma (radıyallâhu anhâ) boynundaki altın zinciri çıkarıp: "Bunu bana Hasan'ın babası Hz. Ali (radıyallâhu anhümâ) hediye etti" dedi. Zincir daha elinde iken Resülullah (aleyhissalâtu vesselâm) yanlarına girdi ve şunu söyledi:

"Ey Fatıma! Halkın: "Resülullah'ın kızının elinde ateşten bir zincir var!" demesi seni memnun eder mi?" dedi ve böyle diyerek oturmadan geri dönüp gitti. Bunun üzerine Fâtıma (radıyallâhu anhâ) zinciri çarşıya gönderip sattırdı, parasıyla bir köle satın aldı ve onu âzad etti.

Bu olanlar Resülullah (aleyhissalâtu vesselâm)'a anlatılınca: "Fâtımayı ateşten kurtaran Allah'a hamdolsun!" buyurdular."

Nesâi, Zinet 39, (8,158).


Huzeyfe'nin kız kardeşi (radıyallâhu anhâ) anlatıyor: "Resülullah (aleyhissalâtu vesselâm) buyurdular ki: "Ey kadınlar cemaati! Süs eşyanız gümüşten olmalıdır. Sizden hangi kadın altınla süslenir ve onu izhâr eder (yabancıya gösterirse), mutlaka onunla azaba maruz kalır."

Ebu Dâvud. Hâtem 8. (4237); Nesâi. ZÎnet 39, (8.156.157).


Ukbe İbnu Âmir (radıyallâhu anh) anlatıyor: "Resülullah (aleyhissalâtu vesselâm) ehline takı ve ipeği yasakladı ve: "Eğer sizler cennet takılarını ve cennetin ipeğini seviyorsanız, bunları dünyada takınıp giymeyin" buyurdu."

Nesâi, Zinet 39, (8,156).


Nesâi'nin İbnu Ömer'den yaptığı bir diğer rivâyette: "Resulullah, altın takınmayı, mukatta yani az bir parça olmak kaydıyla tecviz etti" denilmiştir.

Mukatta: Az bir şey demektir, kulağın üst kısmına takılan küçük halka, kadın yüzüğü gibi. İsraf, kibir ve zekât vermekten kaçınmak gibi durumları mekruh addetmiştir.


Bu hadisleri ibretliktir güzel kardeşlerim. Çarşıda pazarda bazen görüyoruz sizde görüyorsunuzdur. Ellerinde her tarafında yüzükler bayanlar sanki kuyumcu dükkanı gibi. Yazık ateşden gömlek giyiyorlar bilseler yaparlar mı acaba...

Selat ve Selam Hz.Peygamberin (s.a.v) üzerine olsun...
gül


Bu mesaj 1 kez ve en son Havz-i Kevser tarafından 24.10.2006 - 12:27 tarihinde değiştirilmiştir.
Ekleme Tarihi: 24.10.2006 - 12:23
Bu mesajı bildir   Havz-i Kevser üyenin diğer mesajları Havz-i Kevser`in Profili Havz-i Kevser Özel Mesaj Gönder zum Anfang der Seite
Havz-i Kevser su an offline Havz-i Kevser  

1543 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 08.02.2006
En Son On: 22.01.2007 - 18:46
Cinsiyeti: ----- 
Es Selamu Aleykum Ve Rahmetullah...

Allah Rasulü Hazret-i Muhammed (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) buyurdular ki :
Şuna dikkat edin! İdarecilerinizde hoşlanmadığınız bir husus gördüğünüz vakit, o meseleyi tasvip etmediğinizi gösterin. Ama hiçbir surette de itaatten vazgeçmeyin.
Tirmizi, Fiten 63

Hz. Ebü Hüreyre (radıyallâhu anh) anlatıyor: "Resülullah (aleyhissalâtu vesselâm) buyurdular ki: "Yahudiler ve hıristiyanlar (saçlarını) boyamazlar. Siz onlara muhâlefet edin."

Buhâri, Libas 67, Enbiya 50; Müslim, Libâs 80, (2103); Ebü Dâvud, Tereccül 18, (4203); Nesâi, Zinet 14, (8,137); Tirmizi, Libâs 20, (1752).

Bu hadis Tirmizi'de "aglaSaçınızdaki) aklıkların rengini değiştirin, yahudilere benzemeyin!" şeklinde gelmiştir.


Hz. İbnu Ömer (radıyallâhu anh)'den rivâyete göre, sakalını sufra denen sarı boya ile boyar ve derdi ki: "Ben, Resülullah (aleyhissalâtu vesselâm)'ı gördüm, sakalını bununla boyamıştı, en çok sevdiği boya da bu idi. Bununla elbisesini boyadığı da olurdu."

Ebü Dâvud, Libâs 18, (4064), Tereccül 19, (4210); Nesâi, Zinet 17, (8,140).

Buhari ve Müslim'de, Hz. Enes'ten gelen bir rivâyette şöyle denir: "Resülullah hiç saçını boyamadı. Çünkü ondaki beyazlar çok azdı. Başındaki akları saymak istesem sayabilirdim. Hz. Ebü Bekir ve Hz. Ömer (radıyallâhu anhümâ) (saçlarını) kına ve ketem ile boyarlardı."

Buhâri, Libâs 66, Menâkıb 23; Müslim, Fedâil 100-105, (2341); Ebü Dâvud, Tereccül 18, (4209); Nesâi, Zinet 17, (8,140, 141).


Ebü Katâde (radıyallâhu anh) anlatıyor: "Ey Allah'ın Resülü dedim, benim omuzlarıma kadar dökülen (gür) saçlarım var, tarayıp tanzîm edeyim mi?"

"Evet dedi, ona ikramda bulun."

Râvi der ki: "Ebü Katâde, "Evet, ona ikramda bulun!" sözü sebebiyle, günde iki sefer (bakım yapar ve) saçlarını yağlardı."

Muvatta, Şa'ar 6, (2, 949); Nesâî, Zînet 60, (9183).

Atâ İbnu Yesâr (rahimehullah) anlatıyor: "Resülullah (aleyhissalâtu vesselâm)'a saçı sakalı karmakarışık bir adam gelmişti. Efendimiz, ona (eliyle) işaret buyurarak, sanki saçını ıslâh etmesini emretmişti. Adam bunu yapıp sonra tekrar geri geldi. Aleyhissalâtu vesselâm:

"Şu hal, sizden birinizin tıpkı bir şeytan gibi başı(ndaki saçlar) karmakarışık vaziyette gelmesinden daha hayırlı değil mi?" buyurdular."

Muvatta, Şa'ar 7, (2, 949).


Nâfi' (rahimehullah) İbnu Ömer (radıyallâhu anh)'in şu sözünü nakleder: "Resülullah (aleyhissalâtu vesselam) kaza'ı (yani çocuğun başının bir kısmını traş etmek) yasakladı" deyince,

"Kaza' nedir?" diye sordular. Şöyle açıkladı:

"Kişi çocuğun başını traş eder, ancak şurada burada bazı yerleri kesmez, olduğu gibi bırakır."

Râvi, bunu söylerken alnına ve başının iki yanına işâret etti."

Buhârî, Libas 72; Müslim, Libâs 113 (2120); Ebü Dâvud, Tereccül 14, (4193, 4194); Nesâî, Zînet 5, (8,130); İbnu Mâce, Libâs 38, (3637).


Hz. Ali (radıyallâhu anh) anlatıyor: "Resülullah (aleyhissalâtu vesselâm) kadınların başlarını traş etmelerini yasakladı."

Nesâî, Zinet 4, (8,130); Tirmizî, Hacc 74, (914).

Humeyd İbnu Abdirrahman İbnu Avf tarafından rivâyet edilen ve Kütüb-i Sitte'nin herbirinde yer alan bir rivâyet de şöyle: "Hz. Muâviye (radıyallâhu anh) hacc yaptı. O zaman minbere çıkarak halka bir hutbe îrad etti. (Hutbe sırasında), koruma polisinin elinde bulunan bir tutam saçı alarak şunları söyledi:

"Ey Medîneliler! Âlimleriniz nerede? Ben Resülullah (aleyhissalâtu vesselâm)'ı işittim, bu çeşit şeyleri yasaklamış ve şöyle demişti:

"İsrailoğullarının kadınları ne zamanki bunu taktılar helak oldular."

Buhârî, Libâs 83, Enbiya 50; Müslim, Libâs 122, (2127); Muvatta, Şa'ar 2, Ebüı Dâvud, Tereccül 5, (4167); Tirmizî, Edeb 32, (2782); Nesâî, Zînet 21, (8,144-147), 68, 69, (8,186, 187); İbnu Mâce, Nikah (1987).

Amr İbnu Şu'ayb an ebîhi an ceddihî (radıyallâhu anh) anlatıyor: "Resülullah (aleyhissalâtu vesselâm) buyurdular ki: "Saçtaki akları yolmayın. Zîra bir kimse müslüman iken tek bir kıl bile ağarmış olsa, bu Kıyamet günü onun için mutlaka bir nur olur."

Ebü Dâvud, Tereccül 17, (4202); Tirmizî, Edeb 56, (2822); Nesâî, Zînet 13, (8, 136); İbnu Mâce, Edeb 25, (3721); Müslim, Fedâil 100, (2341). Hadisin metni Ebü Dâvud'dan alınmadır.)


İbnu Ömer (radıyallâhu anhümâ) anlatıyor: "Resülullah (aleyhissalatu vesselâm) buyurdular ki: "Bıyıkları kazıyın, sakalları serbest bırakın."

Buhârî, Libâs 64, 65; Müslim, Tahâret 53, (259); Muvatta, Şa'ar 1, (2, 947); Ebü Dâvud, Tereccül 16, (4199); Tirmizî, Edeb 18, (2764); Nesâî, Tahâret 15, (1,16).

Sahîheyn'in bir rivayetinde şöyle denmiştir: "Şu ameller fıtrattandır: Kasık traşı, tırnakların kesilmesi, bıyıkların kesilmesi."

Bir diğer rivâyette: "Müşriklere muhâlefet edin, sakallarınızı uzatın, bıyıklarınızı kesin" denir.

2109 - Zeyd İbnu Erkâm (radıyallâhu anh) anlatıyor: "Resülullah (aleyhissalâtu vesselâm) buyurdular ki: "Bıyığından kim almazsa bizden değildir."

Tirmizî, Edeb 16, (2762); Nesâî, Tahâret 13, (1,15).


gül gül gül gül


Bu mesaj 1 kez ve en son Havz-i Kevser tarafından 25.10.2006 - 11:06 tarihinde değiştirilmiştir.
Ekleme Tarihi: 25.10.2006 - 11:05
Bu mesajı bildir   Havz-i Kevser üyenin diğer mesajları Havz-i Kevser`in Profili Havz-i Kevser Özel Mesaj Gönder zum Anfang der Seite
Havz-i Kevser su an offline Havz-i Kevser  

1543 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 08.02.2006
En Son On: 22.01.2007 - 18:46
Cinsiyeti: ----- 
Es Selamu Aleykum Ve Rahmetullah

Hz. Âişe (radıyallâhu anhâ) anlatıyor: "Resülullah (aleyhissalâtu vesselâm) buyurdular ki: "On şey fıtrattandır: Bıyığın kesilmesi, sakalın uzatılması, misvak, istinşak (burna su çekmek), mazmaza (ağza su çekmek), tırnakları kesmek, parmak mafsallarını yıkama, koltuk altını yolmak, etek traşı olmak, intikâsu'l-mâ yani istinca yapmak."
Müslim, 56 (261); Ebü Dâvud, Tahâret 29, (53); Tirmizî, Edeb 14, (2758); Nesâî, Zînet 1, (8,126,127).

Hz. Ebü Hüreyre (radıyallâhu anh) anlatıyor: "Resülullah (aleyhissalâtu vesselâm) şöyle buyurdular:
"İğreti saç takana da, taktırana da, bedene dövme yapana da, yaptırana da AIIah lânet etsin!"
Buhârî, Libas 86, Tıbb 36; Müslim, Libas 119, (2124); Nesâî, Zinet 25, (8,148).

Hz. Âişe (radıyallâhu anhâ) anlatıyor: "Resülullah (aleyhissalâtu vesselâm) bir seferden dönmüştü. (O yokken) ben, yüklüğün önüne, üzerinde resimler bulunan bir bez çekmiştim. Resülullah perdeyi görünce, çekip attı, (öfkeden) yüzü de renklenmişti. "Ey Âişe! buyurdular, bil ki, Kıyamet günü insanların en çok azab görecek olanı Allah'ın yarattıklarını taklid edenlerdir."
Hz. Âişe rivayetine devamla dedi ki: "Biz o bezi kestik bir veya iki minder yaptık."
Buhâri, Libâs 91, 95; Müslim, Libâs 87, (2105); Muvatta, İsti'zân 8, (2, 966, 967); Nesâî, Zînet 112, 113, (8, 213); İbnu Mace, Libâs 45, (3653).

İbnu Abbâs (radıyallâhu anhümâ)'ın anlattığına göre: "Kendisine bir adam gelip: "Ben ressamım, şu resimleri yaptım. Bana bu hususta fetva ver!" dedi. İbnu Abbas adama: "Bana yaklaş!" emretti, adam yaklaşınca: "Bana daha da yaklaş!" dedi. Adam yaklaştı. İbnu Abbas elini başının üzerine koydu ve: "Ben Resülullah (aleyhissalâtu vesselâm)'ı dinledim. Şöyle diyordu: "Bütün tasvirciler ateştedir. Allah ressamın yaptığı her bir resim için bir nefis koyar ve bu ona cehennemde azab verir." İbnu Abbas devamla adama dedi ki: "İlla da resim yapacaksan ağaç yap, canı olmayan şeyin resmini yap."
Buhârî, Büyü 104; Müslim, Libâs 99, (2110); Nesâî, Zinet 112, (8, 212, 214).

Süheybü'I-Hayr radıyallahu anh anlatıyor: "Resülullah aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ki: "aglaAğaran saç ve sakallarınızı boyamada) kullandığınız en iyi boya şüphesiz şu siyahtır. (Çünkü siyah boya) kadınlarınızı size daha çok rağbet ettiricidir, düşmanınızın içinde de hakkınızda daha çok korku doğurucudur."

Hz. Ebü Hüreyre (radıyallâhu anh) anlatıyor: "Resulullah (aleyhissalâtu vesselâm) buyurdular ki: "Sehâvet sahibi Allah'a yakındır, insanlara yakındır, cennete yakındır, cehennemden uzaktır. Cimri ise AIlahtan uzaktır, insanlardan uzaktır, cennetten uzaktır, cehenneme yakındır. Câhil sehâvet sahibini AIIah, cimri ibadet düşkününden daha çok sever."
Tirmizî, Birr 40, (1962).

Yine Ebü Hüreyre hazretleri (radıyallâhu anh) anlatıyor: "Resülullah (aleyhissalâtu vesselâm) bir hadis-i kudsîde, Allah Teala hazretlerinin şöyle söylediğini haber verdi: "Sen infak et, ben de sana infak edeyim." Efendimiz devamla dedi ki: "Allah'ın eli (yedullah) doludur. Gece ve gündüz (boyu yapılan) arkası kesilmez infaklar onu azaltmaz. Arz ve semâvâtın yaratılaşından beri Allah'ın infak ettiklerini düşünün! Bunlar, O'nun elindekinden hiçbir şey eksiltmemiştir. O'nun Arş'ı suyun üzerindeydi. Elinde mîzan da var, alçaltır, yükseltir."
Buhârî, Tevhîd 22, 35, Tefsir, Hüd 2, Nafakât 1; Müslim, Zekât 37, (993); Tirmizî, Tefsîr, (3048).

Hz. Enes (radıyallâhu anh) anlatıyor: "Resülullah (aleyhissalâtu vesselâm) yarın için hiçbir şey biriktirmezdi."
Tirmizî, Zühd 38, (2363).

Selat ve Selam Hz.Peygamberin (s.a.v) üzerine olsun...gül

Ekleme Tarihi: 26.10.2006 - 18:02
Bu mesajı bildir   Havz-i Kevser üyenin diğer mesajları Havz-i Kevser`in Profili Havz-i Kevser Özel Mesaj Gönder zum Anfang der Seite
Havz-i Kevser su an offline Havz-i Kevser  

1543 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 08.02.2006
En Son On: 22.01.2007 - 18:46
Cinsiyeti: ----- 
Es Selamu Aleykum Ve Rahmetullah...

KİTABU'Z-ZİKR

1916 - Hz. Ebü Hüreyre (radıyallâhu anh) anlatıyor: "Resülullah (aleyhissalâtu vesselâm) buyurdular ki: "Allah'ın, yollarda dolaşıp zikredenleri araştıran melekleri vardır. AIIahu Teâlayı zikreden bir cemaate rastlarlarsa, birbirlerini "Aradığınıza gelin!" diye çağırırlar. (Hepsi gelip) onları kanatlarıyla kuşatarak dünya semasına kadar arayı doldururlar. Allah, -onları en iyi bilen olduğu halde- meleklere sorar:

"Kullarım ne diyorlar?"

"Seni tesbih ediyorlar, sana tekbir okuyorlar, sana tahmid okuyorlar.

Sana tazim (temcid) ediyorlar" derler. Rabb Teâla sormaya devam eder:

"Onlar beni gördüler mi?"

"Hayır!" derler.

"Ya görselerdi ne yaparlardı?"

"Eğer seni görselerdi ibâdette çok daha ileri giderler; çok daha fazla

ta'zim, çok daha fazla tesbihde bulunurlardı" derler. Allah tekrar sorar:

"Onlar ne istiyorlar?"

"Senden, derler, cennet istiyorlar."

"Cenneti gördüler mi?" der.

"Hayır ey Rabbimiz!" derler.

"Yagörselerdi ne yaparlardı?" der.

"Eğer görselerdi, derler, cennet için daha çok hırs gösterirler, onu daha ısrarla isterler, ona daha çok rağbet gösterirlerdi." AIlah Teâla sormaya devam eder:

"Neden istiâze ediyorlar?"

"Cehennemden istiâze ediyorlar" derler.

"Onu gördüler mi ?" der.

"Hàyır Rabbimiz, görmediler!" derler.

"Yagörselerdi ne yaparlardı?" der.

"Eğer cehennemi görselerdi ondan daha şiddetli kaçarlar, daha şiddetli korkarlardı" derler. Bunun üzerini Rabb Teâla şunu söyler:

"Sizi şâhid kılıyorum, onları affettim!"

Resülullah (aleyhissalâtu vesselâm) sözüne devamla şunu anlattı:

"Onlardan bir melek der ki: "Bunların arasında falanca günahkar kul dahi var. Bu onlardan değil. O başka bir maksadla uğramıştı, oturuverdi." Allah Teâla.. "Onu da affettim, onlar öyle bir cemaat ki onlarla oturanlar da onlar sayesinde bedbaht olmazlar" buyurur."

Buhâri, Daavât 66, Müslim, Zikr 25, (2689); Tirmizi, Daavât 140, (3595).

1917 - Yine Ebü Hüreyre (radıyallâhu anh) anlatıyor: "Resülullah (aleyhissalâtu vesselâm) buyurdular ki: "Kim bir yere oturur ve orada Allah'ı zikretmez (ve hiç zikretmeden kalkar) ise AIIah'tan ona bir noksanlık vardır. Kim bir yere yatar, orada AIIah'ı zikretmezse, ona AIIah'tan bir noksanlık vardır. Kim bir müddet yürür ve bu esnada Allah'ı zikretmese, Allah'tan ona bir noksanlık vardır."

Ebü Davud Edeb 31. (4856) 107,(5059); Tirmizi, Daavat 8, (3377); Hadisin metni Ebü Davud'a aittir. Sondaki ziyade İbnu Hibbân'ın Mevârid'inden alınmadır (2319).

1918 - Ebü Müslim eI-Eğarr (rahimehullah) diyor ki: "Ben şehâdet ederim ki Ebü Hüreyre ve Ebü Said (radıyallâhu anhümâ) Resülullah (aleyhissalâtu vesselam)'in şöyle söylediğine şehâdet ettiler: "Bir cemaat oturup Allah'ı zikrederse, mutlaka melekler etraflarını sarar, AIlah'ın rahmeti onları bürür, üstlerine sekine iner ve Allah onları yanında bulunan (büyük melek)lere anar."

Müslim, Zikr 39, (2700); Tirmizi, Daavât 7, (3375).

1919 - Hz. Ebü Musâ (radıyallâhu anh) anlatıyor: "Resülullah (aleyhissalâtu vesselâm) buyurdular ki: "İçerisinde Allah zikredilen evlerin misali ile içerisinde AIIah zikredilmeyen evlerin misâli, diri ile ölünün misali gibidir."

Buhâri, Daavât 66; Müslim, Salâtü'l-Müsâfırin 211, (779).

1920 - Hz. Ebü Hüreyre'nin rivâyetinde şöyle gelmiştir: "Resülullah (aleyhissalatu vesselâm) buyurdular ki: "Allah Teâla hazretleri diyor ki: "Kulum, hakkımda nasıl bir zan yürütürse ben öyleyimdir. O, beni zikredince ben onunla beraberim. O beni içinden geçirirse, ben de onu içimden geçiririm. O, beni bir cemaat içerisinde anarsa, ben de onu, onunkinden daha hayırlı bir cemaatte anarım. O, bana bir karış yaklaşırsa ben ona bir arşın yaklaşırım. O bana bir arşın yaklaşırsa, ben ona bir kulaç yaklaşırım. O bana yürüyerek gelirse ben ona koşarak giderim."

Buhâri, Tevhid 50; Müslim, Zikr 2, (2675); Tirmizi, Daavât 142, (3598).

1921 - Ebü Ümâme (radıyallâhu anh) anlatıyor: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam) buyurdular ki: "Kim yatağına temiz (abdestli) olarak girer ue uyku bastırıncaya kadar AIIah'ı zikrederse gecenin herhangi bir saatinde uyanıp da AIIah'tan dünya veya âhiret hayırlarından bir şey isterse AIIah Teâla, istediğini mutlaka ona verir."

Tirmizi, Daavât 100, (3525).

1922 - Hz. Muaz İbnu Cebel (radıyallahu anh) anlatıyor: "Kul, kendini Allah'ın azabından kurtarmada zikrullahtan daha müessir bir ameli işlememiştir."

Muvatta, Kur'ân 24, (1, 11); Tirmizi, Daavât 6, (3374); İbnu Mâce, Edeb 53, (3790).

Selat ve Selam Hz.Peygamberin (s.a.v) üzerine olsun...gül

Ekleme Tarihi: 27.10.2006 - 19:48
Bu mesajı bildir   Havz-i Kevser üyenin diğer mesajları Havz-i Kevser`in Profili Havz-i Kevser Özel Mesaj Gönder zum Anfang der Seite
Havz-i Kevser su an offline Havz-i Kevser  

1543 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 08.02.2006
En Son On: 22.01.2007 - 18:46
Cinsiyeti: ----- 
Es Selamu Aleykum Ve Rahmetullah...

Hz. Ebü Hüreyre ve Hz. Câbir (radıyallâhu anhümâ) anlatıyor: "Resülullah (aleyhissalâtu vesselâm) buyurdular ki: "Deve, sığır veya davar sâhibi olup da, bunlardaki Allah'ın hakkını eda etmeyen herkese Kıyamet günü, bu mallar, olduğundan daha çok ve mümkün olduğunca iri ve şişman olarak geleceklerdir. Adam, onlar için, düz ve geniş bir yere oturtulacak, hayvanlar bacakları ve tabanlarıyla onun üzerinden geçecekler. Geçiş sırasında boynuzlarıyla tosluyacaklar ve ayaklarıyla ezecekler. İçlerinde boynuzsuz veya boynuzu kırık biri bulunmayacak. Bu şekilde sonuncusu da onun üzerinden geçince, birincisi aynı geçişe tekrar başlayacak. Mahlükatın hesabı tamamlanıp hüküm verilinceye kadar bu hâI devam edecek.

Keza "kenz' (hazine) sâhip olup da ondaki (AIIah'ın) hakkını ödemeyen herkese, Kıyamet günü hazinesi, dazlak başlı bir yılan olarak gelecek, ağzını açıp peşine düşecektir. Yılan yaklaştıkça adam ondan kaçacak. Sonunda yılan ona:

"Gizlediğin hazineni aI! Ben ondan müstağniyim!" diye bağırır. Adam, neticede yılandan kaçma çaresinin olmadığını anlayınca, elini ağzına sokar. Yılan da onu, aygırın (alafı) kemirmesi gibi kemiriverecek."

Buhâri, Zekât 3, Tefsir, Âl-i İmrân 14, Berâet 6, Hiyel 3; Müslim, Zekât 26, (987); Muvatta, Cihâd 3, (2, 444); Ebü Dâvud, Zekât 32, (1658,1659,1660); Nesâi, Zekât 2, 6, (5,12-14).


Hz. Ebü Hüreyre (radıyallâhu anh) anlatıyor: "Resülullah (aleyhissalâtu vesselâm) vefat edince, ondan sonra Hz. Ebü Bekir (radıyallâhu anh) halife seçildi. Bunun üzerine bedevilerden bir kısmı "irtidât" etti. (Hz. Ebü Bekir halife olarak onlarla savaşmaya karar verince) Hz. Ömer, "Resülullah (aleyhissalâtu vesselâm): "İnsanlar lâilaheillallah deyinceye kadar onlarla savaşmaya emrolundum. Bunu söylediler mi, benden mallarını ve nefislerini korurlar. (İslâm'ın) hakkı hâriç artık hesapları da Allah'a kalmıştır!" demiş iken, sen nasıl insanlarla savaşırsın?" dedi. Hz. Ebü Bekir: "Allah'a yemin olsun, namazla zekâtın arasını ayıranlarla savaşacağım. Zira zekât, malın hakkıdır. Vallahi, Resülullah (aleyhissalâtu vesselâm)'a vermekte oldukları bir oğlağı vermekten vazgeçseler, onu almak için onlarla savaşacağım" dedi. Hz. Ömer sonradan demiştir ki: "Allah'a yemin ederim, anladım ki, Hz. Ebü Bekir'in bu görüşü, Allah'ın savaş meselesinde ona ilhamından başka bir şey değildi. İyice anladım ki, bu karar hakmış."

Buhâri, İ'tisâm 2, Zekâtı, İstitâbe 3; Müslim, İmân 32, (20); Muvatta, Zekât 30, (1, 269); Tirmizi, İmân 1, (2610); Ebü Dâvud, Zekât 1, (1556); Nesâi, Zekât 3, (5,14).


Amr İbnu Şuayb, an ebihi an ceddihi tarikinden anlatıyor: "Resülullah (aleyhissâlatu vesselâm)'a bir kadın, beraberinde bir kızı olduğu halde geldi. Kızın elinde, altından kalın iki bilezik vardı.

"Bunların zekâtını verdin mi?" diye (Resülullah aleyhissâlatu vesselâm) kadına sordu. Kadın:

"Hayır!" diye cevap verdi. Resülullah:

"Kıyamet günü Allah'ın, onları sana ateşten iki bilezik yapması seni memnun eder mi?" dedi. Bunun üzerine kadın, bilezikleri derhal çıkarıp Resülullah'ın önüne bıraktı ve:

"Bunlar Allah ve Resülüne aittir!" dedi."

Ebü Dâvud, Zekât 3, (1563); Nesâi Zekât 19, (5,38); Tirmizi Zekât 12, (637).

Selat ve Selam Hz.Peygamberin (s.a.v) üzerine olsun... gül


Bu mesaj 1 kez ve en son Havz-i Kevser tarafından 28.10.2006 - 17:56 tarihinde değiştirilmiştir.
Ekleme Tarihi: 28.10.2006 - 17:55
Bu mesajı bildir   Havz-i Kevser üyenin diğer mesajları Havz-i Kevser`in Profili Havz-i Kevser Özel Mesaj Gönder zum Anfang der Seite
Havz-i Kevser su an offline Havz-i Kevser  

1543 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 08.02.2006
En Son On: 22.01.2007 - 18:46
Cinsiyeti: ----- 
Es Selamu Aleykum Ve Rahmetullah...

"aglaResülullahsevinçli "Kocası gurbette olan (yabancı) kadınların yanına girmeyin. Zîra şeytan, herbirinizin içinde, vücudunuzda kanın dolaştığı gibi, (kendisini hissettirmeden) dolaşır" buyurdu. Biz atılıp sorduk: "Sende de dolaşır mı?" "Bende de (dolaşır), ancak Allah bana yardım etti de (şeytanım) müslüman oldu."

Tirmizî, Radâ 17, (1172).


Abdullah İbnu Amr İbni'l-Âs (radıyâllahu anhümâ) anlatıyor: "Resülullah (aleyhissalâtu vesselâm) buyurdular ki: "Hacc veya umre veya Allah yolunda cihad maksadları dışında gemiye binme. Zîra denizin altında ateş, ateşin altında da deniz vardır."

Ebü Dâvud, Cihâd 9, (2489).

Ebü Hüreyre (radıyallâhu anh) anlatıyor: "Resülullah (aleyhissalâtu vesselâm) buyurdular ki: "Münbit yerde sefer yaptığınız zaman, deveye arzdaki hissesini verin. Çorak yerde sefer yaptığınız zaman da orada yürümeyi hızlandırın, ilikleri kurumasın. Mola verdiğiniz zaman yoldan sakının çünkü orası geceleyin haşerâtın sığınağıdır."

Müslim, İmâret 178, (1926); Tirmizî, Edeb 75, (2862); Ebü Dâvud, Cihâd 63, (2529).

Ebü Salebe el-Huşenî (radıyallahu anh) anlatıyor: "Resülullah (aleyhissalâtu vesselâm) sefer sırasında konaklayınca yanında bulunan halk vadilere ve dağ geçitlerine dağılırdı. Bunun üzerine Resülullah (aleyhissalâtu vesselam): "Vadilere ve geçit1ere dağılmanız şeytan işidir" diye ikaz etti. Bundan sonra herhangi bir yere inilince birbirlerine yakın şekilde yerleşirlerdi. Öyle ki, "Üzerlerine bir yaygı atılsa hepsini örter" denirdi."

Ebü Dâvud, Cihad 97, (2628).


Huzeyfe radıyallahu anh anlatıyor: "Biz Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm'ın yanında yemeğe oturunca, Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm yemeye başlamadıkça, kesinlikle elimizi yemeğe vurmazdık. Bir seferinde yine O'nunla yemeğe oturmuştuk. Derksen bir cariye (küçük kız çocuğu) geldi, sanki arkasından bir iteni var gibi hemen elini yemeğe soktu. Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm elinden tuttu. Arkadan bir bedevi geldi, sanki onun da arkasından iten biri vardı, alelacele o da elini yemeğe soktu. Aleyhissalatu vesselam onun da elinden tuttu. Ve şunu söyledi:

"Şeytan, üzerine Allah'ın ismi zikredilmeyen yemeği kendine helâl addeder. Nitekim, sayesinde yemeğimizi kendine helal kılmak için bu cariyeyi getirdi. Ben de elinden tuttum. Bunun üzerine şu bedeviyi getirip onunla yemeği kendine helal kılmak istedi, ben onun da elinden tuttum. Nefsim elinde olan Zât-ı Zülcelâl'e yemin olsun şeytanın eli o ikisinin eliyle birlikte avucumdadır." "Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm, bunları söyledikten sonra besmele çekip yemeye başladı."

Müslim, Eşribe 102, (2017); Ebu Davud, Et'ime 16, (3766).


Hz. Aişe radıyallahu anha anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ki: "Sizden kim bir şey yerse "Bismillah (Allah'ın adıyla)" desin. Bidayette söylemeyi unutmuşsa, sonunda şöyle söylesin: "Bismillahi fi evvelihi ve âhirihi (başında da sonunda da Bismillah)."

Ebu Davud, Et'ime 16, (3767); Tirmizi, Et'ime 47, (1859).

Selat ve Selam Hz.Peygamberin (s.a.v) üzerine olsun... gül
Ekleme Tarihi: 29.10.2006 - 12:04
Bu mesajı bildir   Havz-i Kevser üyenin diğer mesajları Havz-i Kevser`in Profili Havz-i Kevser Özel Mesaj Gönder zum Anfang der Seite
-=MeLeK=- su an offline -=MeLeK=-  

1505 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 21.06.2004
En Son On: 27.01.2007 - 14:47
Cinsiyeti: Bayan 
Ve Aleykum Selam.

Cok begen Allah razi olsun
Bir kac tanesi okuyabildim Ama ..
Havz-i Kevser Kardesim
MasaAllah MasaAllah
gül gül


Ebû Hureyre ve kıyamadığı annesi

Ebû Hureyre (ra) şöyle anlatıyor: Müşrike olan annemi İslâma çağırıyordum. Bir gün yine böyle davetimi yenilediğimde Peygamber Efendimiz hakkında hoşlanmadığım şeyler söyledi. Allah Resûlünün yanına geldim, ağlıyordum.
Yâ Resûlallahdedim, annemi İslâma davet ediyordum; yanaşmıyordu. Bugün de davet ettim. Senin aleyhinde hoşlanmadığım şeyler söyledi. Allaha dua et, Ebû Hureyrenin annesine hidâyet versin. dedim. Allah Resulü de,

- Allahım! Ebû Hureyre’nin anasını hidâyete erdir, diye dua buyurdu.

Sevinerek dışarı çıktım. Eve varıp kapıya yaklaşınca, baktım kapı kapalı. Annem ayak seslerimi duymuştu. Ebû Hureyre, yerinde dur dedi. Biraz sonra annem elbisesini giymiş, başını da örtmüş olarak kapıyı açtı ve: Ebû Hureyre, şehâdet ediyorum ki Allahtan başka ibadete lâyık bir ilâh yoktur. Şehâdet ediyorum ki Muhammed, Allahın elçisidir. dedi.

Koşarak Peygamberimizin yanına vardım. Daha önce kederimden ağladığım gibi sevincimden ağlıyordum. Müjde, Yâ Rasûlallah, Allah duanı kabul etti; Ebû Hureyrenin annesini İslâma hidâyet buyurdu. dedim. Sonra, Yâ Rasûlallah, Allaha dua et de, beni ve annemi, erkek-kadın bütün müminlere sevdirsin. ricasında bulundum. O da: İlâhî! Bu kulcağızını ve anasını erkek-kadın her mümine sevdir diye dua buyurdu. İşte, bunun için adımı duyan erkek-kadın her mümin beni sever. (Kandehlevî, Hayatus-Sahabe, 1/175-176)
Sayı: 187
Bölüm: Kıssadan Hisse




Bu mesaj 1 kez ve en son busenur tarafından 29.10.2006 - 12:28 tarihinde değiştirilmiştir.
Ekleme Tarihi: 29.10.2006 - 12:25
Bu mesajı bildir   -=MeLeK=- üyenin diğer mesajları -=MeLeK=-`in Profili -=MeLeK=- Özel Mesaj Gönder zum Anfang der Seite
Havz-i Kevser su an offline Havz-i Kevser  

1543 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 08.02.2006
En Son On: 22.01.2007 - 18:46
Cinsiyeti: ----- 
Es Selamu Aleykum Ve Rahmetullah...

Busenur kardeşim ALLAH c.c. razı olsun bu güzel paylaşım için. Birkaç tanesini okumanız sizin içinde diğer kardeşlerimiz içinde hiç önemli değil yeter ki hiç olmazsa okuduğunuz sünnetlerden bir tanesini dahi olsa hayatımıza tatbik edelim. Gayretimiz bu ahir zamanda sünnetleri canlandırmak. HZ.Peygamber Ahir zamanda Ümmetim benim sünnetime sarılsın buyurmuş. Bizde bir nebze bir küçük damlacık dahi olsa vesile olmaya çalışıyoruz. ALLAH-U TEALA sizden ve tüm kardeşlerimizden razı olsun...
gül gül gül
Ekleme Tarihi: 29.10.2006 - 17:17
Bu mesajı bildir   Havz-i Kevser üyenin diğer mesajları Havz-i Kevser`in Profili Havz-i Kevser Özel Mesaj Gönder zum Anfang der Seite
Havz-i Kevser su an offline Havz-i Kevser  

1543 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 08.02.2006
En Son On: 22.01.2007 - 18:46
Cinsiyeti: ----- 
Es Selamu Aleykum Ve Rahmetullah...

İbnu Ömer radıyallahu anhüma anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ki: "Sizden kimse sakın sol eliyle yiyip içmesin. Çünkü şeytan soluyla yer içer."

Müslim, Eşribe 106, (2020); Muvatta, Sıfatu'n-Nebi 5, (2, 922, 923); Ebu Davud, Et'ime 20, (3776); Tirmizi, Et'ime 9, (1801).



Bu Hadise çok dikkat edip Sünnete göre hareket edelim İnşallah...

Seleme İbnu'l-Ekva' radıyallahu anh anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm'ın yanında bir adam sol eliyle yemek yemişti.

"Sağınla ye!" ferman buyurdu.. Adam: "Yiyemiyorum!" dedi. Bunun üzerine Aleyhissalatu vesselam:

"Yiyemez ol! Onu böyle demeye kibri sevketti!" buyurdular. Bundan sonra elini ağzına kaldıramadı."

Müslim, Eşribe 107, (2021).

Ömer İbnu Ebi Seleme radıyallahu anh anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm'ın terbiyesinde bir çocuktum. Yemekte elim, tabağın her tarafında dolaşıyordu. Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm bana ikazda bulundu:

"Evlat! Allah'ın ismini an, sağınla ye, önünden ye!" Bundan sonra hep böyle yedim."

Buhari, Et'ime 2, 3, Müslim, Eşribe 108, (2022); Muvatta, Sıfatu'n-Nebiyy 32, (2, 934); Ebu Davud, Et'ime 20, (3777); Tirmizi, Et'ime 47, (1858).

İbnu Abbas radıyallahu anhüma anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ki: "Bereket yemeğin ortasına iner. Öyleyse kenarlardan yiyin, ortadan yemeyin."

Tirmizi, Et'ime 12, (1806); Ebu Davud, Et'ime 18, (3772).

Hz. Aişe radıyallahu anha anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ki: "Eti bıçakla kesmeyin. Çünkü bu, yabancıların işidir. Siz dişlerinizle kemirerek yiyin. Çünkü bu, sıhhat ve afiyet için daha iyidir."

Ebu Davud, Et'ime 21, (3778).

Ebu Cuhayfe radıyallahu anh anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ki: "Ben dayanarak yemem."

Buhari, Et'ime 13; Tirmizi, Et'ime 28, (1831): Ebu Davud, Et'ime 17, (3769); İbnu Mace, Et'ime 6, (3262).

Selat ve Selam Hz.Peygamberin (s.a.v) üzerine olsun... gül

Ekleme Tarihi: 29.10.2006 - 19:47
Bu mesajı bildir   Havz-i Kevser üyenin diğer mesajları Havz-i Kevser`in Profili Havz-i Kevser Özel Mesaj Gönder zum Anfang der Seite
Havz-i Kevser su an offline Havz-i Kevser  

1543 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 08.02.2006
En Son On: 22.01.2007 - 18:46
Cinsiyeti: ----- 
Es Selamu Aleykum Ve Rahmetullah

Allah Rasulü Hazret-i Muhammed (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) buyurdular ki :
Allah bir idarecinin iyiliğini murad ettiği zaman, ona dürüst bir yardımcı verir. O, onun unuttuğu şeyleri hatırlatır ve hatırlattığı işlerde de yardım eder.
Ebu Davud, İmare 4

Hz. Enes radıyallahu anh anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ki: "Bir avuç çürük hurma ile de olsa akşam yemeği yeyin. Zira akşam yemeğinin terki ihtiyarlık sebebidir."
Tirmizi, Et'ime 46, (1857).

Ebu Hüreyre radıyallahu anh anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm hiçbir vakit herhangi bir yemeğe laf etmedi, iştah duyduğu bir yemekse yerdi, hoşuna gitmeyen bir yemekse terkederdi. (yemezdi)."
Buhari, Et'ime 21; Menakıb 23; Müslim, Eşribe 187, (2064); Ebu Davud, Et'ime 14, (3763); Tirmizi, Birr 84, (2032).

Yine Ebu Hüreyre radıyallahu anh anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ki: "Sizden birinizin (yemek) kabına sinek düşecek olursa, onu iyice batırın. Zira onun bir kanadında hastalık, diğerinde şifa vardır. O, içerisinde hastalık olan kanadıyla korunur."
Ebu Davud, Et'ime 49, (3844); Buhari, Tıbb 58, Bed'ü'l-Halk 14; İbnu Mace, Tıb 31, (3504, 3505); Nesai, Fera' 11 (7, 178).

Halid İbnu'l-Huveyris radıyallahu anh anlatıyor: "Bir adam bir tavşan avladı ve Abdullah İbnu Ömer radıyallahu anhüma'ya gelip: "Ne dersiniz (bunun eti yenir mi?) diye sordu. Abdullah: "Tavşan Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm'a da (böyle avlanıp) getirilmişti. Ben de o sırada yanında oturuyordum. Ondan ne yedi ne de onun yenmesini yasakladı, tavşanın hayız gördüğüne inanıyordu" dedi."

Ebu Davud, Et'ime 27, (3792).

Hz. Enes radıyallahu anh anlatıyor: "Yürüdük ve Merri'z-Zahran'dan bir tavşan kaldırdık. Arkadaşlarımız peşinden koştular ve (sonunda yakalamaktan) aciz kaldılar. Bu sefer ben koştum, yetiştim ve yakaladım. Onu (babalığım) Ebu Talha radıyallahu anh'a getirdim. O, tavşanı keskin bir taşla kesti. Budunu benimle Resûlullah'a gönderdi. Resûlullah onu yedi."

Enes'e: "Yedi mi, (gördün mü yediğini?)" diye sorulmuştu. Yani kabul etti" dedi."

Buhari, sayad 32, 10, Hibe 5; Müslim, Sayd 53, (1953); Ebu Davud, Et'ime 27, (3791); Tirmizi, Et'ime 2, (1790); Nesai, Sayd 25, (7, 196).

Nemletü'l-Ensari anlatıyor: "İbnu Ömer radıyallahu anhüma'ya kirpiden sorulmuştu. (Cevaben) şu ayeti okudu. (Mealen):

"aglaEy Muhammed) de ki: "Bana vahyolunandan leş, akıtılmış kan, domuz eti -ki pistir- ve günah işlenerek Allah'tan başkası adına kesilen hayvandan başkasını yemenin haram olduğuna dair bir emir bulamıyorum. Fakat darda kalan, başkasının payına el uzatmamak ve zaruret miktarını aşmamak üzere bunlardan da yiyebilir. Doğrusu Rabbim bağşlar ve merhamet eder" (En'am 146).

Ancak, yanında bulunan bir yaşlı dedi ki: "Ben Ebu Hüreyre radıyallahu anh'ı dinledim, demişti ki: "Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm'ın yanında kirpinin zikri geçmişti:

"O habislerden bir habistir (eti) yenmez" buyurdular."

Bunun üzerine İbnu Ömer radıyallahu anhüma: "Eğer bunu Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm söyledi ise, bu (kirpinin hükmü), biz bilmesek de O'nun dediği gibidir" dedi."

Ebu Davud, Et'ime 30, (3799).

Hz. Cabir radıyallahu anh anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ki: "Kim sarımsak veya soğan yerse bizden uzak dursun -veya mescidimizden uzak dursun- evinde otursun."

Bazan Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm'a içerisinde yeşil sebzeler bulunan tencere getirilirdi de onda koku bulur ve (ne olduğunu) sorardı. Kendisine sebze nev'inden ne olduğu haber verilince, tencereyi, beraberindeki arkadışlarından birini göstererek ona vermelerini söylerdi. Aleyhissalatu vesselam, onun yemekten çekindiğini görünce:

"Sen bana bakma, ye! Zira ben senin gibi değilim, senin konuşmadığın (meleklerle) konuşuyorum" derdi."

Buhari, Et'ime 49, salat 160, İ'tisam 24; Müslim, Mesacid 73, (564); Ebu Davud, Et'ime 41, (3822); Tirmizi, Et'ime 13, (1807); Nesai, Mesacid 16, (2, 43).

Ekleme Tarihi: 30.10.2006 - 17:55
Bu mesajı bildir   Havz-i Kevser üyenin diğer mesajları Havz-i Kevser`in Profili Havz-i Kevser Özel Mesaj Gönder zum Anfang der Seite
Havz-i Kevser su an offline Havz-i Kevser  

1543 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 08.02.2006
En Son On: 22.01.2007 - 18:46
Cinsiyeti: ----- 
Es Selamu Aleykum Ve Rahmetullah...

Allah Rasulü Hazret-i Muhammed (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) buyurdular ki :
En hayırlılarınız Kur'an'ı öğrenen ve onu öğretenlerinizdir.
Ebu Davud, Vitr 14

Ebu Sa'lebe el-Huşeni radıyallahu anh anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm vahşi hayvanlardan kesici diş (köpek dişi) taşıyanların hepsini yasakladı."

Müslim, Ebu Davud ve Nesai, İbnu Abbas'tan gelen bir rivayette şu ziyadeyi kaydederler: "Her bir pençe sahibi kuşu da..."

Buhari, Zebaih, 29; Müslim, sayd 12-16 (1932, 1933); Tirmizi, Et'ime 1, (1477, 1478, 1479); Ebu Davud, Et'ime 33, (3802, 3803, 3805); İbnu Mace, Sayd 13, (3232, 3234); Nesai, Sayd 30, 31, (7, 202, 204).


İbnu Abbas radıyallahu anhüma anlatıyor: "Cahiliye halkı, bir çok şeyi (helal addedip) yiyor, birçoğunu da pis addederek yemiyordu. Allah Teâla hazretleri Resûlünü gönderdi, kitabını indirdi, helalini helal, haramını da haram kıldı. Helal kıldığı helaldir, haram kıldığı da haramdır, sükut buyurduğu da aff (edilmiş)dir."

İbnu Abbas, sonra şu ayet-i kerimeyi okudu: "aglaEy Muhammad!) De ki:

"Bana vahyolunanda, leş, akıatılmış kan, domuz eti, -ki pistir- ve günah işlenerek Allah'tan başkası adına kesilen hayvandan başkasını yemenin haram olduğuna dair bir emir bulamıyorum. Fakat darda kalan, -başkasının payına el uzatmamak ve zaruret miktarını aşmamak üzere-bunlardan da yiyebilir. Doğrusu Rabbin bağışlar ve merhamet eder" (En'am 145)

Ebu Davud, Et'ime 31, (3800).


Hz. Ömer ve Ebu Esid radıyallahu anhüma anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ki: "Zeytinyağını yeyin ve onunla yağlanın. Zira o, mübarek bir ağaçtandır."

Tirmizi, Et'ime 43, (1852, 1853).


Enes İbnu Mâlik radıyallahu anh anlatıyor: "Resülullah aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ki: "Kim, evinin hayır ve bereketini Allah Teâla hazretlerinin artırmasını diliyorsa, yemeğe otururken ve yemekten kalkarken ellerini yıkasın."

İbnu Ömer radıyallahu anhüma anlatıyor: "Resülullah aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ki: "Sofra kuruldumu, hiç kimse sofra toplanıncaya kadar yemekten kalkmasın. Doysa bile, herkes bırakmadan, yemekten elini çekmesin, yemeye devam etsin. Zira kişi (erken çekilirse) arkadaşını mahçup eder, o da bırakır. Halbuki arkadaşının daha yemeye ihtiyacı vardır."

Ebu'd Derdâ radıyallahu anh anlatıyor: "Resülullah aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ki: "Dünya ve cennet ehlinin yemeklerinin efendisi ettir."

Hz. Ebu Hureyre radıyallahu anh anlatıyor: "Resülullah aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ki: "Allahım, açlıktan sana sığınırım. Çünkü o, en kötü yatak arkadaşıdır. Hıyanetten de sana sığınırım. Çünkü o, çok kötü iç duygusudur."


Selat ve Selam Hz.Peygamberin (s.a.v) üzerine olsun... gül
Ekleme Tarihi: 31.10.2006 - 18:45
Bu mesajı bildir   Havz-i Kevser üyenin diğer mesajları Havz-i Kevser`in Profili Havz-i Kevser Özel Mesaj Gönder zum Anfang der Seite
Havz-i Kevser su an offline Havz-i Kevser  

1543 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 08.02.2006
En Son On: 22.01.2007 - 18:46
Cinsiyeti: ----- 
Es Selamu Aleykum Ve Rahmetullah...

Allah Rasulü Hazret-i Muhammed (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) buyurdular ki : Hangi idareci yoksul ve düşkünlere kapısını kaparsa, Allah da ona fakirlik, ihtiyaç ve düşkünlüğüne karşı rahmet kapılarını kapar.
Tirmizi, Ahkam 6

İbnu Abbâs radıyallahu anhümâ anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ki:
"Kim, Allah'ın zikrettiğinin gayrısı için yıldızlar ilminden bir bab iktibas ederse sihirden bir şu'be iktibas etmiş olur. Müneccim kâhindir; kâhinde sihirbazdır, sihirbaz da kâfirdir."
Rezin tahric etmiştir.


Bir diğer rivayette şöyle gelmiştir:Kim yıldızlarla ilgili bir ilim iktibas etmişse sihirden bir şube iktibas etmiş demektir. (Yıldız ilmi) arttıkça (sihir ilmi de) artar."
Ebu Dâvud, Tıbb 22, (3905).


Amr İbnu Avf radıyallahu anh anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ki:
"Bu din Hicaz'a çekilecek. Tıpkı yılanın deliğine çekildiği gibi. (Allah'a kasem olsun)! Yaban keçisinin dağın tepesine sığınması gibi, din de Hicaz'a sığınacaktır. Bu din garip olarak başladı, tekrar garipliğe dönecektir. Gariplere ne mutlu. O garipler ki, benden sonra insanların sünnetimden bozdukları şeyi ıslah edecektir."
Tirmizi, İman 13, (2632).


Amr İbnu Avf radıyallahu anh anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ki:
"Bu din Hicaz'a çekilecek. Tıpkı yılanın deliğine çekildiği gibi. (Allah'a kasem olsun)! Yaban keçisinin dağın tepesine sığınması gibi, din de Hicaz'a sığınacaktır. Bu din garip olarak başladı, tekrar garipliğe dönecektir. Gariplere ne mutlu. O garipler ki, benden sonra insanların sünnetimden bozdukları şeyi ıslah edecektir."
Tirmizi, İman 13, (2632).

Hz. Cabir radıyallahu anh anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm'ı işittim, şöyle diyordu:
"Şeytan artık Arap yarımadasında namaz kılanların kendisine ibadet etmelerinden ümidi kesti. Ancak onları aldatacaktır."
Müslim, Münafikûn 65, (2812).

Hz. Ebu Hureyre radıyallahu anh anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ki:
"Seyhan, Ceyhan, Fırat ve Nil cennet nehirlerindendir."
Müslim, Cennet 26, (2839).

İbnu Ömer radıyallahu anhüma anlatıyor: "Resûlullah aleyhissaIâtu vesselâm, Hz. Ömer radıyallahu anh'ın, babasını zikrederek yemin ettiğini işitmişti:
"Allah Teâla hazretleri, sizleri babanızı zikrederek yemin etmekten nehyetti. Öyleyse kim yemin edecekse Allah'a yemin etsin veya sussun" buyurdu."
Buhârî, Eymân 4; Müslim, Eymân 1, (1646); Ebu Dâvud, Eymân 5, (3250); Tirmizi, Eymân 8, (1534); Nesâî, Eyman 5, (7, 4, 5).

Büreyde radıyallahu anh anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ki: "Kim emanetle yemin ederse bizden degildir!"
Ebu Dâvud, Eymân 6, (3253).

İbnu Mes'ud radıyallahu anh anlatıyor: "Resulullah aleyhissalâtu vesselâm: "Kim müslüman bir kimsenin malı hakkında yalan yere yemin ederse, (Kıyamet günü) Allah'la karşılaştığında O'nu kendisine karşı gadablanmış bulur!" buyurdular. Sonra Resulullah aleyhissalâtu vesselâm bu sözlerini tasdik eden ayetleri Allah Teâla'nın kitabından okudular: "aglaAhir zaman peygamberine iman hususunda) Allah'a verdikleri ahdi ve ettikleri yemini, az bir dünya malı karşılığında değiştirenlere gelince, onların ahirette hiçbir nasîbi yoktur. Kıyamet gününde Allah onlara ne bir hitapta bulunur, ne rahmetiyle nazar eder ve ne de onları temize çıkarır. Onların hakkı pek acı bir azabtır" (Âl-i İmrân 77).
Buhâri, Eymân 17; Müslim, İman 234, (138); Ebu Dâvud, Eyman 2, (3243); Tirmizî, Tefsîr, Âl-i İmrân, (2999).



Selat ve Selam Nebiler Nebisinin (s.a.v) üzerine olsun... gül
Ekleme Tarihi: 01.11.2006 - 18:59
Bu mesajı bildir   Havz-i Kevser üyenin diğer mesajları Havz-i Kevser`in Profili Havz-i Kevser Özel Mesaj Gönder zum Anfang der Seite
Havz-i Kevser su an offline Havz-i Kevser  

1543 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 08.02.2006
En Son On: 22.01.2007 - 18:46
Cinsiyeti: ----- 
Es Selamu Aleykum Ve Rahmetullah...

Son zamanlarda çıkarılmak istenen fitneler sebebiyle HAK Peygamberin (s.a.v) Fitne konusundaki Hadis-i Şerifleri tekrar aktarıyorum...

Vâkid İbnu Muhammed babasından, o da Abdullah İbnu Amr İbni'l-As radıyallahu anhüma'dan anlattığına göre demiştir ki:

"Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm, (bir gün) parmaklarını kenetledi ve dedi ki:

"Ey Abdullah İbnu Amr! Ahidleri bozulup şöyle karmakarışık hale gelen birkısım ayak takımı (hezele) kimselerle başbaşa kalırsan ne yaparsın?"

"Ne yapmamı tavsiye edersiniz, Ey Allah'ın Resûlü!" dedim. Buyurdular ki:

"Güzel bulduğun şeyi yaparsın, kötü bulduğun şeyi de terkedersin. Kendi yakınlarının (hallerini düzeltmeye) yönelirsin. O hezele takımı (ile de), onların cemaatı ile de (uğraşmayı) terkedersin."

Buhari, Salat 88, Fiten 13; Ebu Davud, Melahim 17, (4342); İbnu Mâce, Fiten 10, (3957).


Hz. Ebu Zerr radıyallahu anh anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm seslendiler:

"Ey Ebu Zerr!

"Buyurun, Ey Allah'ın Resûlü, emrinizdeyim!" dedim.

"İnsanlara (kitle halinde) ölüm isabet edip, kabirlerin (ücretli) hizmetçiler tarafından kazılacağı zaman ne yapacaksın?" buyurdular.

"Benim için Allah ve Resûlü neyi ihtiyar buyurursa onu yaparım!" dedim.

"Sabrı tavsiye ederim!" buyurdular -veya sabredersin! dediler- ve sonra bana tekrar seslendiler:

"Ey Ebu Zerr!"

"Buyurun ey Allah'ın Resûlü, sizi dinliyorum!" dedim.

"Zeyt mıntıkasının taşları kanda boğulduğunu gördüğün zaman ne yapacaksın?"

"Allah ve Resûlü benim için neyi ihtiyar buyurursa onu!" dedim.

"Sana kendilerinden olduğun yakınlarını tavsiye ederim!" dedi. Ben sordum:

"Ey Allah'ın Resulü! (O zaman) kılıcımı alıp omuzuma koymayayım mı?"

"Böyle yaparsan (fitneci) kavme ortak olursun!" buyurdular.

"Bana ne emredersiniz!" dedim.

"Evine çekil!" buyurdular.

"Evime girilirse?" dedim.

"Eğer kılıcın parıltısının seni şaşırtacağından korkarsan, elbiseni yüzüne ört. Gelen hem senin günahınla, hem de kendi günahıyla dönsün!" buyurdular."

Ebu Davud, Fiten 2, (4261); İbnu Mace, Fiten 10, (3958).


Hz. Ebu Musa radıyallahu anh anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ki:

"Kıyametten hemen önce karanlık gecenin parçaları gibi fitneler var. Kişi o fitnelerde mü'min olarak sabaha erer, akşama kâfir olur; mü'min olarak akşama erer, sabaha kafir çıkar. O fitnede oturan, ayakta durandan hayırlıdır. Yürüyen koşandan hayırlıdır. Öyleyse yaylarınızı kırın, kirişlerinizi parçalayın, kılıçlarınızı da taşa vurun. Sizden birinin evine girerlerse Hz. Adem'in iki oğlundan hayırlısı olsun (ölen olsun, öldüren değil.)"

Ebu Davud, Fiten 2, (4259, 4262); Tirmizi, Fiten 33, (2205).

Ebu Davud, "koşandan" kelimesinden sonra şu ziyadeyi kaydetmiştir: "Yanındakiler: "Bize ne emredersiniz (ey Allah'ın Resûlü!)? dediler. "Evinizin demirbaşları olun!" buyurdu."


Mikdad İbnu'l-Esved radıyallahu anh anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ki:

"Bahtiyar, fitneden kaçınan kimse ile, belâlarla karşılaşınca sabreden kimsedir. Ne mutlu ona!"

Ebu Davud, Fiten 2, (4263).


İbnu Abbas radıyallahu anhüma anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ki:

"Yaklaşan bir şerden yazık Araplara! Elini çeken ondan kurtulur."

Ebu Davud, Fiten 1, (4249).


Arfece radıyallahu anh anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ki:

"Şerler ve fesadlar olacak. Kim, birlik içinde olan bu ümmetin işinde tefrika çıkarmak isterse, kim olursa olsun kılıçla boynunu uçurun." -Bir rivayette: "...onu öldürün!" denmiştir-."

Müslim, İmaret 59, (1852); Ebu Davud, Sünnet 30, (4762); Nesai, Tahrim 6, (7, 93).



Hz. Muaviye radıyallahu anh anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm (bir gün) aramızda doğrulup buyurdular ki:

"Haberiniz olsun! Sizden önce Ehl-i kitap, yetmişiki millete (dine) bölündüler. Bu ümmet ise yetmişüç fırkaya bölünecek. Bunlardan yetmişikisi ateşte, sadece biri cennettedir. Bu da (Ehl-i Sünnet ve'l) cemaattir."

Ebu Davud, Sünnet 1, (4597).



Ebu Sa'id radıyallahu anh anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ki:

"Müslümanlar arasına tefrika girip (iki fırkaya ayrıldıkları) zaman dinden çıkan bir taife zuhur edecek. Onları, iki taifeden halka en yakın olanı öldürecektir."

Müslim, Zekat 150, (1065); Ebu Davud, Sünnet 13, (4667).

Süveyd İbnu Gafle radıyallahu anh anlatıyor: "Ali radıyallahu anh dedi ki: "Ben size Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm'dan bir hadis söyleyince, Allah'a yemin olsun Aleyhissalatu vesselam'ın söylemediği bir şeyi söylemektense gökten atılmayı tercih ederim. Ancak benimle sizin aranızda cereyan eden şeyler hakkında konuşunca, bilesiniz harp hiledir. Zira ben Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm'ın şöyle söylediğini işittim:

"Ahir zamanda yaşça küçük, akılca kıt birtakım gençler çıkacak. Yaratılmışın en hayırlısının sözünü söylerler, Kur'ân'ı okurlar. İmanları gırtlaklarından öteye geçmez. Okun avı delip geçtiği gibi dinden çıkarlar. Onlara nerede rastlarsanız onları gebertin. Zira, onları öldürene, Kıyamet günü, Allah'ın vereceği ücret var."

Buhari, Fezailu'l-Kur'ân 36, Menakıb 25, İstitâbe 6; Müslim, Zekat 154, (1066); Ebu Davud, Sünnet 31, (4767); Nesai, Tahrim 26, (7, 119).


İbnu Ömer radıyallahu anhümâ anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ki:

"İleride genç bir grup ortaya çıkacak. Bunlar Kur'ân'ı okuyacaklar, ancak, okudukları gırtlaklarından aşağıya geçmeyecek. Onlardan bir grup çıktıkça kökleri kazınacaktır."

İbnu Ömer der ki: "Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm'ın: "Onlardan bir grup çıktıkça kökleri kazınacaktır" ibaresini yirmi kereden fazla işittim."

(İbnu Ömer, Resûlullah'tan işittiği sözleri şöyle tamamladı: ) "Nihayet bu cemaatin sürdürdüğü hile ve aldatma esnasında Deccal çıkacaktır...


Selat ve Selam Nebiler Nebisinin (s.a.v) üzerine olsun... gül


Bu mesaj 2 kez ve en son Havz-i Kevser tarafından 02.11.2006 - 18:51 tarihinde değiştirilmiştir.
Ekleme Tarihi: 02.11.2006 - 18:49
Bu mesajı bildir   Havz-i Kevser üyenin diğer mesajları Havz-i Kevser`in Profili Havz-i Kevser Özel Mesaj Gönder zum Anfang der Seite
Havz-i Kevser su an offline Havz-i Kevser  

1543 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 08.02.2006
En Son On: 22.01.2007 - 18:46
Cinsiyeti: ----- 
Es Selamu Aleykum Ve Rahmetullah...

Safvân İbnu Süleym radıyallahu anh anlatıyor: "Ey Allah'ın Resûlü! dedik, mü'min korkak olur mu?"

"Evet!" buyurdular. "Pekiyi cimri olur mu?" dedik, yine:

"Evet!" buyurdular. Biz yine:

"Pekiyi yalancı olur mu?" diye sorduk. Bu sefer: "Hayır!" buyurdular."

Muvatta, Kelâm 19, (2, 990).

İmam Mâlik'e ulaştığına göre, İbnu Mes'ud radıyallahu anh şöyle demiştir: "Kul yalan söylemeye ve yalan söyleme niyetini taşımaya devam edince bir an gelir ki, kalbinde önce siyah bir nokta belirir. Sonra bu nokta büyür ve kalbinin tamamı simsiyah olur. Sonunda Allah nezdinde "yalancılar" arasına kaydedilir."

Muvatta, Kelam 18, (2, 990).

Behz İbnu Hakim an ebihi an ceddihi anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ki:

"Yazıklar olsun o kimseye ki, insanları güldürmek için konuşur ve yalan söylerler! Yazık ona, yazık ona!"

Ebu Davud, Edeb 88, (4990); Tirmizi, Zühd 10, (2316).

İbnu Mes'ud radıyallahu anh anlatıyor: "Şeytan insan suretinde temessül eder ve bir cemaate gelerek onlara yalan şeyler söyler. Bir müddet sonra cemaattekiler dağılırlar. Onlardan biri:

"Bir adam dinledim, yüzünü de tanırım ama ismini bilmiyorum. Şöyle şöyle söylemişti" diyerek (onun yalanını bilmeden tekrar eder)"

Müslim, Mukaddime 7. hadisin arkasında).

Esmâ Bintu Yezîd radıyallahu anha anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ki:

"Ey insanlar! Pervanenin ateşe atılması gibi sizi yalanın peşine düşmeye sevkeden şey nedir? Halbuki, üç yer hariç yalanın her çeşidi âdemoğluna haramdır: Bu üç yere gelince:

1. Erkeğin, rızasını sağlamak için hanımına yalanı,

2. Harpte söylenecek yalan. Çünkü harp bir hileden ibarettir.

3. İki müslümanın arasında sulhü sağlamak kasdıyla söylenen yalan."

Tirmizi, Birr 26, (1940).


Selat ve Selam Nebiler Nebisinin (s.a.v) üzerine olsun... gül
Ekleme Tarihi: 03.11.2006 - 17:50
Bu mesajı bildir   Havz-i Kevser üyenin diğer mesajları Havz-i Kevser`in Profili Havz-i Kevser Özel Mesaj Gönder zum Anfang der Seite
Havz-i Kevser su an offline Havz-i Kevser  

1543 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 08.02.2006
En Son On: 22.01.2007 - 18:46
Cinsiyeti: ----- 
Es Selamu Aleykum Ve Rahmetullah...

Hz. Ali radıyallahu anh anlatıyor: "Resülullah aleyhissalatu vesselâm buyurdular ki: "Benim hakkımda yalan söylemeyin. Zira benim üzerime yalan uyduran cehenneme girer."

Buhâri, İlm 38; Müslim, Mukaddime 1, (1); Tirmizi, İlm 8, (2662).

5177 - İbnu'z-Zübeyr radıyallahu anhüma anlatıyor: "Babama dedim ki: "Ben niye senin Resülullah'tan hadis rivayetini işitmiyorum. Halbuki falan ve falandan çokça işitiyorum?" Bana şu cevabı verdi:

"Evet ben, müslüman olduğum günden beri Aleyhissalâtu vesselâm'ı hiç terketmedim. Hep beraber olduk. Ancak O'nun şöyle söylediğini de işittim:

"Kim bile bile bana yalan nisbet ederse ateşteki yerini hazırlasın."

Buhâri, İlm 38; Ebü Dâvud, İlm 4, (3651).

Abdullah İbnu Amr radıyallahu anhüma anlatıyor: "Resülullah aleyhissalatu vesselam'a: "En efdal insan kimdir?" diye sorulmuştu. "Kalbi mahmüm (pak), dili doğru sözlü olan herkes" buyurdular. Ashab: "Doğru sözlülüğün ne demek olduğunu biliyoruz. Mahmümu'l-kalb ne demektir?" diye sordu.

"aglaMahmüm kalb), Allah'tan korkan tertemiz kalptir, içinde günah yoktur, zulüm yoktur, kin yoktur, hased yoktur" buyurdular."

Hz. Ebu Hureyre radıyallahu anh anlatıyor: "Resülullah aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ki: "Ey Ebu Hureyre, verâ sahibi ol (harama götürme şüphesi olan şeylerden de kaçın) ki insanların Allah'a en iyi kulluk edeni olasın! Kanaatkârlığı esas al ki insanların Allah'a en iyi şükredeni olasın. Nefsin için sevdiğini insanlar için de sev ki (kâmil) mü'min olasın. Sana komşu olanlara iyi komşuluk et ki (kâmil bir) müslüman olasın. Gülmeyi az yap, zira çok gülmek kalbi öldürür."

Ebu Zerr radıyallahu anh anlatıyor: "Resülullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: "Tedbir gibi akıl yoktur. Sakınmak gibi vera' yoktur. İyi huy gibi haseb (itibar vesilesi) yoktur."

Ebu Zerr radıyallahu anh anlatıyor: "Resülullah aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ki: "Ben bir kelime -Osman dedi ki: "Bir âyet"- biliyorum. Eğer insanların hepsi onu tutsaydılar hepsine kâfi gelirdi." Ashab: "Ey Allah'ın Resülü, bu hangi ayettir?" dediler, Aleyhissalâtu vesselâm: "Ve kim Allah'tan korkarsa, Allah o kimseye (darlıktan genişliğe) bir çıkış yolu ihsan eder" (Talak 2) ayetini okudu."


Selat ve Selam Nebiler Nebisinin (s.a.v) üzerine olsun... gül
Ekleme Tarihi: 04.11.2006 - 22:16
Bu mesajı bildir   Havz-i Kevser üyenin diğer mesajları Havz-i Kevser`in Profili Havz-i Kevser Özel Mesaj Gönder zum Anfang der Seite
Havz-i Kevser su an offline Havz-i Kevser  

1543 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 08.02.2006
En Son On: 22.01.2007 - 18:46
Cinsiyeti: ----- 
Es Selamu Aleykum Ve Rahmetullah...

Hz. Câbir radıyallahu anh anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ki:

"Biriniz sırtüstü uzanıp, sonra da ayak ayak üstüne atmasın."

Müslim, Libâs 74, (2099); Ebü Dâvud, Edeb 36, (4865); Tirmizî, Edeb 20, (2767, 2768).

Hz. Câbir radıyallahu anh anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ki:

"Biriniz sırtüstü uzanıp, sonra da ayak ayak üstüne atmasın."

Müslim, Libâs 74, (2099); Ebü Dâvud, Edeb 36, (4865); Tirmizî, Edeb 20, (2767, 2768).

Ümmü Seleme ailesinden biri rivayet etmiştir: "Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm'ın yatağı, insanın kabrine konduğu şekildeydi, mescid de baş tarafındaydı."

Ebu Davud, Edeb 106, (5044).

Büreyde radıyallahu anh anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm (halkın uğursuzluk çıkardığı) hiç bir şeyden uğursuzluk çıkarmazdı. Bir memur göndereceği zaman ismini sorardı, hoşuna giderse sevinirdi ve hatta bunun neşesi yüzünde görülürdü. İsimden hoşlanmazsa bu da yüzünden belli olurdu. Bir köye girecek olsa onun da ismini sorardı, hoşuna giderse sevinirdi, hoşlanmazsa, bu, yüzünden okunurdu."

Ebu Davud, Tıbb 24, (3920).

Hz. Enes radıyallahu anh anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm, bir ihtiyacı görmek üzere (yola) çıktığı zaman ya raşid (uğurlar olsun)! ya necih (hayırlı muvaffakiyetler) temennilerini işitmekten hoşlanırdı."

Tirmizi, Siyer 47, (1616).

İbnu Mes'ud radıyallahu anh anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ki:

"Uğursuzluk çıkarmak şirktir, uğursuzluk çıkarmak şirktir, uğursuzluk çıkarmak şirktir. (İhtiyarsız kalbine uğursuzluk vehmi gelip içinde bazı şeylere karşı nefret duyan) hâriç bizden kimsede bu yoktur. Lakin Allah onu tevekkülle giderir."

Ebu Davud, tıbb 24, (3910); Tirmizi, Siyer 47, (1614).


Selat ve Selam Nebiler Nebisinin (s.a.v) üzerine olsun...gül
Ekleme Tarihi: 05.11.2006 - 12:55
Bu mesajı bildir   Havz-i Kevser üyenin diğer mesajları Havz-i Kevser`in Profili Havz-i Kevser Özel Mesaj Gönder zum Anfang der Seite
Havz-i Kevser su an offline Havz-i Kevser  

1543 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 08.02.2006
En Son On: 22.01.2007 - 18:46
Cinsiyeti: ----- 
Es Selamu Aleykum Ve Rahmetullah...

Üsâme İbnu Şerik radıyallahu anh anlatıyor: "Bedevileri gördüm. Resülullah aleyhissalâtu vesselâm'a bize şu işi yapmada bir günah var mı, şöyle davranmada günah var mı?" diye soruyorlardı. Onlara şöyle cevap vermişti:

"Allah'ın kulları! Allah, (sizlerin sorduğu şeyleri işleyen kimseden) günahı kaldırmıştır. Ancak din kardeşinin ırzından (şeref ve haysiyetinden) bir şeyler kırpan kimse bu hükmün dışındadır. İşte haram olan budur."

Bedeviler bu defa: "Ey Allah'ın Resülü! Hastalandığımız zaman tedavi yollarını aramasak, bu günah mıdır?" diye sordular. Aleyhissalâtu vesselâm:

"Tedavi arayın ey Allah'ın kulları! Zira, Allah Teâla hazretleri koyduğu her hastalığa şifa da koymuştur, bundan sadece ihtiyarlık hariçtir, (onun tedavisi yok)" buyurdular.

Bedeviler yine sordular: "Ey Allah 'ın Resülu! Kula verilen (hasletler)in en hayırlısı hangisidir?" Aleyhissalâtu vesselâm: "Güzel huy!" buyurdular."

Ebu Hizame radıyallahu anh anlatıyor: "aglaBir gün) Resülullah aleyhissalâtu vesselâm'a: "Tedavi için kullandığınız ilaçlar şifa isteğiyle okunan dualar ve (düşmanlardan) korunmak için kullandığımız koruyucu şeyler hakkında ne dersiniz, bunlar Allah'ın kaderinden bir şeyi geri çevirip değiştirir mi ?" diye sormuşlardı. "Bu saydıklarınız da Allah'ın kaderindendir" diye cevap verdi."

Ebu'd Derda radıyallahu anh anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ki: "Allah Teâla Hazretleri hastalığı da ilacı da indirmiştir. Ve her hastalığa bir ilaç vermiştir. Öyleyse tedavi olun. Ancak haram olan şeyle tedavi olmayın."

Ebu Davud, Tıbb 11, 3874.

Ukbe İbnu Amir radıyallahu anh anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ki: "Hastalarınızı yeyip içmeye zorlamayın. Zira Allah Teâla hazretleri onlara yedirir içirir."

Tirmizi, Tıb 4, (2041); İbnu Mace, Tıbb 4, (3444).

Allah Rasulü Hazret-i Muhammed (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) buyurdular ki :
Kötü alimler Cehennemin köprüleridir.

Keşfü'l-Hafâ, 2.1743

Selat ve Selam Nebiler Nebisinin (s.a.v) üzerine olsun...gül
Ekleme Tarihi: 06.11.2006 - 18:12
Bu mesajı bildir   Havz-i Kevser üyenin diğer mesajları Havz-i Kevser`in Profili Havz-i Kevser Özel Mesaj Gönder zum Anfang der Seite
Havz-i Kevser su an offline Havz-i Kevser  

1543 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 08.02.2006
En Son On: 22.01.2007 - 18:46
Cinsiyeti: ----- 
Es Selamu Aleykum Ve Rahmetullah...

Allah Rasulü Hazret-i Muhammed (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) buyurdular ki :
İlim öğretmek her müslümana farzdır. Layık olmayanlara ilim öğreten, domuzların boynuna cevher, inci ve altın gerdanlık takan kimseye benzer.
İbni Mace, Mukaddime 7



Hz. Aişe (radıyallahu anhâ) anlatıyor: "Resulullah (aleyhissalâtu vesselâm)'la bir seferde beraber idik. Beydâ nam mevkiye veya Zâtu'l-Ceyş denen yere gelmiştik ki benim bir kolyem kop(up kaybol)du. Resulullah (aleyhissalâtu vesselâm) onu aramak için kaldı, O'nunla birlikte herkes orada kaldı. Bir su başında da değillerdi. Üstelik beraberlerinde su da yoktu.
Halk Hz. Ebu Bekr (radıyallahu anh)'e uğrayıp:
"Aişe'nin yaptığını gördüm mü! Hem Resulullah'ı, hem de herkesi burada oyaladı. Bir su başında değiller, beraberlerinde su da yok!" demişler. Resulullah başını dizlerimin üzerine koymuş uyurken Ebu Bekr (radıyallahu anh) çıkageldi.
"Sen Resulullah aleyhissalatu vesselam'ı da halkı da, burada hapsettin. Bir su başında değiller, beraberlerinde su da yok!" diyerek, babam beni azarladı ve Allah'ın dilediğince başka şeyler de söyledi. (Öfkesini daha da yenemeyip) eliyle böğrüme böğrüme dürterek (canımı yaktı). Resulullah'ın başı dizimin üzerinde olduğu için kımıldamamaya çalıştım.
Resulullah aleyhissalatu vesselam sabaha kadar, susuz olarak uyudu. Sabah olunca Allah Teâla Hazretleri, teyemmüm ayeti'ni inzal buyurdu: "...Su bulamazsanız temiz toprağa teyemmüm edin, yüzlerinizi ve ellerinizi onunla meshedin. Allah size sorluk yapmak murad etmez, bilakis sizi temizlemek, ve üzerinizdeki nimetini tamamlamak ister, ola ki şükredersiniz" (Maide 6).
Üseyd İbnu Hüdayr -ki (Akabe biatına katılan) nakiblerden biridir- dedi ki: "Ey Ebu Bekr ailesi! Bu, sizin ilk bereketiniz değildir."
(Hz. Aişe) sözüne devam ederek) dedi ki: "Bindiğim deveyi dürtüp kaldırdım. (Kaybolan) kolye altında çıktı."


Ebu Dâvud'un bir diğer rivayetinde şöyle denmiştir: "Ashab, Resulullah (aleyhissalâtu vesselâm) 'la birlikte sabah namazı için, toprakla meshlendiler. Bu maksadla avuçlarını toprağa vurup toprakla yüzlerine bir defa meshettiler. Sonra tekrar dönüp avuçlarını toprağa bir kere daha vurup, ellerinin tamamı ile ellerinin içlerinden koltuk altlarına, omuzlarına kadar meshettiler.''
Ebu Dâvud'un bir diğer rivâyetinde, İbnu'l-Leys: "Dirseklerinin yukarısına kadar...'' demiştir.
Ebu Dâvud, Tahâret 123, (318, 319, 320); Nesai, Tahâret 196, 197, 198, (1, 166-168).

Amr İbnu'l-As radıyallahu anh anlatıyor: "Resülullah aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ki: "Şüphesiz, her derede, âdemoğlunun kalbinden bir parça bulunur (yani kalp her şeye karşı bir ilgi duyar). Öyleyse kimin kalbi bütün parçalara ilgi duyarsa, Allah onun hangi vadide helak olacağına hiç aldırmaz. Kim de Allah'a tevekkül ederse, kalbinin her şeye (ilgi kurarak dağılmasını önlemek için) Allah ona yeter."


Zirrü'bnü Hubeyş anlatıyor: "Saffân İbnu Assâl el-Murâdî (radıyallahu anh) bize, Resülullah (aleyhissalâtu vesselâm)'ın şöyle söylediğ'ini rivayet etti:
"Mağrib cihetinde bir kapı vardır. Bu kapının genişliği -veya bunun genişliği binekli bir kimsenin yürüyüşüyle- kırk veya yetmiş senedir. Allah o kapıyı arz ve semaları yarattığı gün yarattı. İşte bu kapı, güneş batıdan doğuncaya kadar tevbe için açıktır. "
Tirmizî, Da'avât 102, (3529).


Selat ve Selam Nebiler Nebisinin (s.a.v) üzerine olsun...gül
Ekleme Tarihi: 07.11.2006 - 19:04
Bu mesajı bildir   Havz-i Kevser üyenin diğer mesajları Havz-i Kevser`in Profili Havz-i Kevser Özel Mesaj Gönder zum Anfang der Seite
Havz-i Kevser su an offline Havz-i Kevser  

1543 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 08.02.2006
En Son On: 22.01.2007 - 18:46
Cinsiyeti: ----- 
Es Selamu Aleykum Ve Rahmetullah


Allah Rasulü Hazret-i Muhammed (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) buyurdular ki :
Akrabaların gösterdiği yakınlığa karşılık veren kimse, tam anlamıyla akrabalık haklarını gözetiyor sayılmaz. Akrabalık haklarını tam anlamıyla gözeten kimse; yakınları akrabalık bağlarını ondan kestikleri halde, o onlardan alaka ve yardımını kesmeyen kimsedir.
Müslim, 1003


Ebü Hüreyre (radıyallahu anh) anlatıyor: "Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm) buyurdular ki: "Kim güneş batıdan doğmazdan evvel tevbe ederse Allah tevbesini kabul eder."
Müslim, Zikr 43, (2703).

İbnu Ömer (radıyallahu anhümâ) anlatıyor: "Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm) buyurdular ki: "Son nefesini vermedikçe Allah, kulun tevbesini kabul eder. "
Tirmizî, Da'avât 103, (3531); İbnu Mâce, Zühd 30, (4253).

Ebü Musa (radıyallahu anh) anlatıyor: Hz. Peygamber (aleyhissalâtu vesselâm) buyurdular ki: "Aziz ve Celil olan Allah, gündüz günah işleyenlerin tevbesini kabul etmek için geceleyin elini açar.
Gece günah işleyenlerin tevbesini kabul etmek için de gündüz elini açar, bu hal, güneş batıdan doğuncaya kadar devam edecektir. Burada "el", Allah'ın ihsan ve fazlından kinayedir.
Müslim, Tevbe 32, (2760).

Ebu Said (radıyallahu anh) anlatıyor: "Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm) buyurdular ki: "Sizden önce yaşayanlar arasında doksan dokuz kişiyi öldüren bir adam vardı. Bir ara yeryüzünün en bilgin kişisini sordu. Kendisine bir râhib tarifedildi. Ona kadar gidip, doksan dokuz kişi öldürdüğünü, kendisi için bir tevbe imkânının olup olmadığını sordu. Râhib: "Hayır yoktur!" dedi. Herif onu da öldürüp cinayetini yüze tamamladı.
Adamcağız, yeryüzünün en bilginini sormaya devam etti. Kendisine âlim bir kişi tarif edildi. Ona gelip, yüz kişi öldürdüğünü, kendisi için bir tevbe imkânı olup olmadığını sordu. Âlim: "Evet, vardır, seninle tevben arasına kim perde olabilir?" dedi. Ve ilâve etti:
" Ancak, falan memlekete gitmelisin. Zîra orada Allah'a ibadet eden kimseler var. Sen de onlarla Allah ibadet edeceksin ve bir daha kendi memleketine dönmeyeceksin. Zira orası kötü bir yer. "
Adam yola çıktı. Giderken yarı yola varır varmaz ölüm meleği gelip ruhunu kabzetti. Rahmet ve azab melekleri onun hakkında ihtilâfa düştüler. Rahmet melekleri: "Bu adam tevbekâr olarak geldi. Kalben Allah yönelmişti" dediler. Azab melekleri de: "Bu adam hiçbir hayır işlemedi" dediler.
Onlar böyle çekişirken insan suretinde bir başka melek, yanlarına geldi. Melekler onu aralarında hakem yaptılar. Hakem onlara: "Onun çıktığı yerle, gitmekte olduğu yer arasını ölçün, hangi tarafa daha yakınsa ona teslim edin" dedi. Ölçtüler, gördüler ki, gitmeyi arzu ettiği (iyiler diyarına) bir karış daha yakın. Onu hemen rahmet melekleri aldılar."
Bir rivayette şu ziyade var: "Bir miktar yol gidince, ölüm gelip çattı. Adamcağız yönünü sâlih köye doğru çevirdi. Böylece o köy ehlinden sayıldı."
Buharî, Enbiya 50; Müslim, Tevbe 46, (2766); İbnu Mâce, Diyât 2, (2621).

Bir diğer rivayette (aynı hikaye ile ilgili olarak) şöyle denmiştir: "Allah Teâla beriki köye adamdan uzaklaşmayı, öbür köye de yaklaşmayı vahyetti, sonra da: "Adamın geldiği ve gitmekte olduğu köylere uzaklıklarını ölçüp kıyaslayın" dedi."
Buharî, aynı bab.

Hz.Enes (radıyallahu anh) anlatıyor: Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm) buyurdular ki: "İnsanoğlunun herbiri hatakârdır. Ancak hatakârların en hayırlısı tevbekâr olanlarıdır."
Tirmizî, Kıyâmet 50, (2501); İbnu Mâce, Zühd 30, (4251).


Selat ve Selam Nebiler Nebisinin (s.a.v) üzerine olsun...gül


Bu mesaj 1 kez ve en son Havz-i Kevser tarafından 08.11.2006 - 20:21 tarihinde değiştirilmiştir.
Ekleme Tarihi: 08.11.2006 - 20:21
Bu mesajı bildir   Havz-i Kevser üyenin diğer mesajları Havz-i Kevser`in Profili Havz-i Kevser Özel Mesaj Gönder zum Anfang der Seite
Havz-i Kevser su an offline Havz-i Kevser  

1543 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 08.02.2006
En Son On: 22.01.2007 - 18:46
Cinsiyeti: ----- 
Es Selamu Aleykum Ve Rahmetullah

Allah Rasulü Hazret-i Muhammed (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) buyurdular ki :
Ne alimlere karşı övünmek, ne cahillerle münakaşa etmek ve ne de meclislerin seçkin köşelerinde yer almak için ilim tahsil etmeyiniz. Kim böyle yaparsa cehenneme müstehak olur. Cehenneme müstehak olur.

İbni Mace, Mukaddime 23




Selat ve Selam Nebiler Nebisinin (s.a.v) üzerine olsun...gül
Ekleme Tarihi: 09.11.2006 - 09:47
Bu mesajı bildir   Havz-i Kevser üyenin diğer mesajları Havz-i Kevser`in Profili Havz-i Kevser Özel Mesaj Gönder zum Anfang der Seite
Havz-i Kevser su an offline Havz-i Kevser  

1543 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 08.02.2006
En Son On: 22.01.2007 - 18:46
Cinsiyeti: ----- 
Es Selamu Aleykum Ve Rahmetullah


Hz. Ebü Hüreyre anlatıyor: "Resülullah (aleyhissalâtu vesselâm) buyurdular ki: "Ben sizi terkettikçe siz de beni bırakınız. Zîra, sizden öncekileri, suallerinin çokluğu ve peygamberleri üzerindeki ihtilafları helâk etmiştir. Öyle ise sizi birşeyden nehiy mi ettim (niçin, neden? diye sormaya kalkmadan) ondan kaçının. Bir şey emrettiğim zaman da onu elinizden geldiğince yapmaya çalışın, (soru sormayın)."
Buhârî, İ'tisâm 2; Müslim, Hacc 412, (1337); Tirmizî, İlm 17, (2681); Nesâî, Hacc 1, (5,110).


Yine Hz. Ebü Hüreyre anlatıyor: "Resülullah (aleyhissalâtu vesselâm) buyurdular ki: "İnsanların şerlileri, ulemaya (birşey öğrenmek için değil), onları yanıltmak için zararlı meselelerden soru soranlardır."
Rezîn'in ilavesidir. Kaynağı bulunamamıştır.


Ebü Sa'lebe eI-Huşenî (radıyallâhu anh)anlatıyor: "Resülullah (aleyhissalâtu vesselâm) buyurdular ki: "Allah bir kısım farzlar koymuştur, siz bunları daraltmayın. Bir kısım da sınırlar (yasaklar) koydu. Bunlara tecavüz etmeyin. Bazı şeyleri de haram kıldı, onlara yaklaşmayın. Bazı şeyleri de (farz, sınır, haram diye tavsifetmeden mutlak) bırakmıştır. Bunları, unutarak bırakmış değildir. Öyle ise onları (farz mı, haram mı.. vs. diye didikleyip) araştırmayın."
Rezîn ilavesidir. Bunu Dârakutnî, Sünen'inde Radâ bahsinde (4, 184) tahric eder. ed-Dürru'l Mensür'da Suyütî, başka rivayetler de kaydeder (4. 279).

Selat ve Selam Nebiler Nebisinin (s.a.v) üzerine olsun...gül


Bu mesaj 1 kez ve en son Havz-i Kevser tarafından 09.11.2006 - 14:50 tarihinde değiştirilmiştir.
Ekleme Tarihi: 09.11.2006 - 14:49
Bu mesajı bildir   Havz-i Kevser üyenin diğer mesajları Havz-i Kevser`in Profili Havz-i Kevser Özel Mesaj Gönder zum Anfang der Seite
Havz-i Kevser su an offline Havz-i Kevser  

1543 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 08.02.2006
En Son On: 22.01.2007 - 18:46
Cinsiyeti: ----- 
Es Selamu Aleykum Ve Rahmetullah

Allah Rasulü Hazret-i Muhammed (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) buyurdular ki :
En üstün sadaka, bir Müslüman'ın ilim öğrenmesi ve sonra da öğrendiği ilmi Müslüman kardeşlerine öğretmesidir.
İbni Mace, Mukaddime 3




Üsâme İbnu Zeyd (radıyalahu anhümâ) anlatıyor: "Resülullah (aleyhissalâtu vesselâm) buyurdular ki:
"Kim, kendisine yapılan bir iyliğe karşı, bunu yapana: "Cezâkellâhu hayran (Allah sana hayırlı mükâfaat versin!)" derse teşekkürü en mükemmel şekilde yapmış olur."
Tirmizî, Birr 86, (2036).

Hz.Câbir (radıyalahu anh) anlatıyor: "Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm): "Kim bir ihsana mazhar olursa, bulduğu takdirde karşılığını hemen versin, bulamazsa, verene senâda bulunsun. Zira onu övmekle, teşekkürünü yerine getirmiş olur. Ketmeden (karşılık vermeyen) nankörlük etmiş olur" dedi.
Tirmizî'nin rivayetinde şu ziyâde var: ". . . Kim de kendisine verilmeyenle süslenirse iki yalan elbisesi giyen gibi olur."
Tirmizî, Bir 86, (2035); Ebu Dâvud, Edeb 12, (4813, 4814).

Ebu Saîd (radıyalahu anh)'den gelen bir rivayette, Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm) şöyle buyurmuştur: "Halka teşekkürde bulunmayan Allah'a da şükretmez."
Tirmizî, Bir 35, 1955); Ebu Dâvud, Edeb 12, (4811).

Hz. Enes (radıyalahu anh) anlatıyor: "Muharcirler hicretle Medine'ye gelip (Ensar'ın yardımlarını gördükleri) vakit şöyle dediler:
" Ey Allah 'ın Rasûlü ! Biz, çok maldan böylesine cömertce veren, az maldan da yardımı böylesine güzel yapan aralarına inmiş bulunduğumuz şu Medinelilerden başka bir kavmi hiç görmedik! Bize bedel işlerimizi yaptılar, hayatımızı düzene koymada yardımcı oldular. Biz (hicret ve ibadetlerimizle kazandığımız) sevapların hepsini onlar alacak diye korkuyoruz !"
Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm) onlara şu cevabı verdi: " Hayır! Onlar sizin dua ve teşekkürlerinizden hâsıl olan sevabı alacaklar. "
Tirmizî, Kıyâmet 45, (2489); Ebu Davud, Edeb 12, (4812).


Selat ve Selam Nebiler Nebisinin (s.a.v) üzerine olsun...gül
Ekleme Tarihi: 10.11.2006 - 09:20
Bu mesajı bildir   Havz-i Kevser üyenin diğer mesajları Havz-i Kevser`in Profili Havz-i Kevser Özel Mesaj Gönder zum Anfang der Seite
Havz-i Kevser su an offline Havz-i Kevser  

1543 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 08.02.2006
En Son On: 22.01.2007 - 18:46
Cinsiyeti: ----- 
Es Selamu Aleykum Ve Rahmetullah

Allah Rasulü Hazret-i Muhammed (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) buyurdular ki :
Cennet bahçesine uğradığınız zaman orada oturunuz. Sahabiler: "Ya Resulullah, Cennet bahçesi nedir?" diye sordular. Resulullah (SAV) şöyle cevap verdi : "İlim meclisleridir."
Terğib, 1.112

Hz. Ebu Hüreyre radıyallahu anh anlatıyor: "Resulullah aleyhissalâtu vessalâm buyurdular ki: "Sakın zanna yer vermeyin. Zira zan, sözlerin en yalanıdır. Tecessüs etmeyin, haber koklamayın, rekâbet etmeyin, hasedleşmeyin, birbirinize buğzetmeyin, birbirinize sırt çevirmeyin, ey Allah'ın kulları, Allah'ın emrettiği şekilde kardeş olun.
Müslüman müslümanın kardeşidir. Ona (ihânet etmez), zulmetmez, onu mahrum bırakmaz, onu tahkir etmez.
Kişiye şer olarak, müslüman kardeşini tahkir etmesi yeterlidir. Her müsiümanın malı, kanı ve ırzı diğer müslümana haramdır.
Allah sizin suretlerinize ve kalıblarınıza bakmaz, fakat kalplerinize ve amellerinize bakar. Takva şuradadır -eliyle göğsünü işaret etti- :
Sakın ha! Birinizin satışı üzerine satış yapmayın. Ey Allah'ın kulları kardeş olun. Bir müslümanın kardeşine üç günden fazla küsmesi helâl olmaz.
Buhari, Nikah 45, Edeb 57, 58, Feraiz 2; Müslim, Birr 28-34, (2563 - 2564); Ebu Dâvud, Edeb 40, 56, (4882, 4917); Tirmizi, Birr 18, (1928).



Yine Ebu Hüreyre radıyallahu anh anlatıyor: "Resulullah aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ki:
"Müslümanın, müslüman üstündeki hakkı beştir: "Selamını almak, hasta ziyaretine gitmek, cenazesine katılmak, davetine icabet etmek, hapşırınca yerhamükallah demek."
Müslim'in bir rivayetinde şu ziyade vardır: "Eğer seni davet ederse icabet et, senden nasihat taleb ederse ona nasihat et."
Buhari, Cenaiz 2; Müslim, Selam 4, (2162); Ebu Davud, Edeb 98, (5030); Tirmizi, Edeb 1, (2738); Nesai, Cenaiz 52, (4, 52).

Ebu Zerr radıyallahu anh anlatıyor: "Resulullah (aleyhissalâtu vesselâm) buyurdular ki: "Ey Ebu Zerr! Mâruf'dan (iyilik) hiç bir şeyi hakir görme, hatta bir kardeşini güler bir yüzle karşılaman bile (basit bir şey değildir). Et satın aldığın veya bir tencere kaynattığın zaman suyunu artır, ondan komşuna bir avuç (kadarda olsa) ver.''
Tirmizi, Et'ime 30, (1834).

Selat ve Selam Nebiler Nebisinin (s.a.v) üzerine olsun...gül
Ekleme Tarihi: 11.11.2006 - 11:22
Bu mesajı bildir   Havz-i Kevser üyenin diğer mesajları Havz-i Kevser`in Profili Havz-i Kevser Özel Mesaj Gönder zum Anfang der Seite
dilaratuba su an offline dilaratuba  

934 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 27.08.2006
En Son On: 13.04.2009 - 17:15
Cinsiyeti: Bayan 
gül
Ekleme Tarihi: 11.11.2006 - 15:54
Bu mesajı bildir   dilaratuba üyenin diğer mesajları dilaratuba`in Profili dilaratuba Özel Mesaj Gönder zum Anfang der Seite
Havz-i Kevser su an offline Havz-i Kevser  

1543 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 08.02.2006
En Son On: 22.01.2007 - 18:46
Cinsiyeti: ----- 
Es Selamu Aleykum Ve Rahmetullah

HAK TEALA razı olsun dilaratuba kardeşim gül


Allah Rasulü Hazret-i Muhammed (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) buyurdular ki :
Kıyamet Günü insanlar arasında en şiddetli azaba uğrayacaklar, ilmi kendisine ve başkalarına fayda vermeyen alimlerdir.

Keşfü'l-Hafa, 1.376



Ebu Said el-Hudri radıyallahu anh anlatıyor: "Resulullah aleyhissalâtu vesselâm (bir gün):

"Sakın yollara oturmayın!" buyurmuştu.

"Ya Resulullah dediler, oturmadan edemeyiz, oralarda (oturup) konuşuyoruz. "

"Mutlaka oturacaksanız, bari yola hakkını verin!" buyurdu. Bunun üzerine:

"Ey Allah'ın Resülü, onun hakkı nedir?" diye sordular.

"Gözlerinizi kısmak, gelip geçeni) rahatsız etmemek, selama mukabele etmek, emr- bi'l-ma'ruf nehy-i ani'l-münker yapmaktır!" dedi."

Buhari, İstizân 2, Mezâlim 22 ; Müslim, Libas 114, (2121); Ebu Dâvud, Edeb 13, (4815).

İbnu Ömer (radıyallahu anhümâ) anlatıyor: "Resulullah aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ki: "Üç kişi beraberken, ikisi aralarında hususi kanuşmasınlar, bu, öbürünü üzer."

Buhari, İsti'zân 45; Müslim, Selâm 36, (2183); Muvatta, Kelam 13, (2, 988, 989); Ebu Davud, Edeb 29, (4852).

Bu mânada bir rivâyet İbnu Mes'ud (radıyallahu anh)'dan gelmiştir. Hadisi Buhari, Müslim, Ebu Dâvud ve Tirmizi kaydetmişlerdir.

Hz. Enes (radıyallahu anh) anlatıyor: "Ashab'a Resulullah (aleyhissalâtu vesselâm)'dan daha sevgili kimse yoktu. Buna rağmen Aleyhissalâtu vesselam'ı gördükleri zaman ayağa kalkmazlardı, çünkü O'nun bundan hoşlanmadığını biliyorlardı."

Tirmizi, Edeb 13, (2755).

Ebu Ümame (radıyallahu anh) anlatıyor: "Birgün Resulullah (aleyhissalâtu vesselâm) yanımıza geldi, elinde de bir âsa (değnek) vardı. Biz ayağa kalktık.

"Yabancıların birbirlerini büyüklemek için ayağa kalkmaları gibi ayağa kalkmayın!'' buyurdu.''

Ebu Dâvu, Edeb 165, (5230).

Ebu Miczel rahimehullah anlatıyor: "Hz. Muâviye radıyallahu anh, İbnu'z - Zübeyr ve İbnu Amir (radıyallahu anhüm) 'in yanlarına geldi. İbnu Âmir ayağa kalktı, İbnu'z- Zübeyr oturdu (kalkmadı). Hz. Muâviye radıyallahu anh, İbnu Amir'e:

"Otur, zira Resulullah (aleyhissalâtu vesselâm)'ın: "İnsanların kendisi için ayağa kalkmalarından hoşlanan kimse ateşteki yerini hazırlasın" buyurduğunu işittim'' dedi.''

Ebu Dâvud, Edeb 165, (5229); Tirmizi, Edeb 13, (2756).

İbnu Ömer (radıyallahu anhümâ) anlatıyor: "Resulullah (aleyhissalâtu vesselâm) buyurdular ki: "Sizden kimse, bir başkasını yerinden kaldırıp sonra da oraya oturmasın. Ancak (halkayı) genişletin, yer açın, Allah da size genişlik versin.''

Birisi yerinden kalkacak olsa, Abdullah İbnu Ömer (radıyallahu anhümâ), oraya oturmazdı."

Buhari, İsti'zân 31, Cum'a 20; Müslim, Selam 27, (2177); Tirmizi, Edeb 9, (2750, 2751); Ebu Dâvud, Edeb 18, (4828).

Selat ve Selam Nebiler Nebisinin (s.a.v) üzerine olsun...gül
Ekleme Tarihi: 12.11.2006 - 14:06
Bu mesajı bildir   Havz-i Kevser üyenin diğer mesajları Havz-i Kevser`in Profili Havz-i Kevser Özel Mesaj Gönder zum Anfang der Seite
Havz-i Kevser su an offline Havz-i Kevser  

1543 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 08.02.2006
En Son On: 22.01.2007 - 18:46
Cinsiyeti: ----- 
Es Selamu Aleykum Ve Rahmetullah...

Allah Rasulü Hazret-i Muhammed (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) buyurdular ki :
Peygamberimiz (SAV) bir şey söylediği zaman insanlar anlayıncaya kadar üç defa tekrar ederdi. Bir topluluğa rastladığı zaman da işitmedikleri takdirde üç defa selam verirdi.

Ebu Davud, İlm 6

Hz. Câbir (radıyallahu anh) anlatıyor: "Resulullah (aleyhissalâtu vesselâm) buyurdular ki: "Şu üçü hariç bütün meclisler emniyettedir: Haram kan dökülen meclis, haram ferc bulunan meclis, haksız mal taksimi yapılan meclis."

Ebu Davud, Edeb 37, (4869).

Ebu Hüreyre (radıyallahu anh) anlatıyor: "Resulullah (aleyhissalâtu vesselâm) buyurdular ki: "Nefsim yed-i kudretinde olan zâta yemin ederim ki, imân etmedikçe cennete giremezsiniz, birbirinizi sevmedikçe iman etmiş olmazsınız! Yaptığınız takdirde birbirinizi seveceğiniz şeyi haber vereyim mi? Aranızda selamı yaygınlaştırın!"

Müslim, İman 93, (54); Ebu Davud, Edeb 142, (5193); Tirmizi, İsti'zan 1, (2589).

Nu'man İbnu Beşir (radıyallahu anhüma) anlatıyor: "Resulullah aleyhissalâtu vesselam buyurdular ki: "Birbirlerini sevmede, birbirlerine merhamette, birbirlerine şefkatte mü'minlerin misali, bir bedenin misalidir. Ondan bir uzuv rahatsız olsa, diğer uzuvlar uykusuzluk ve hararette ona iştirak ederler."

Buhari, Edeb 27; Müslim, Birr 66, (2586).

Mikdam İbnu Madikerb (radıyallahu anh) anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ki: "Biriniz kardeşini (Allah için) seviyorsa ona sevdiğini söylesin."

Ebu Davud, Edeb 122, (5124); Tirmizi, Zühd 54, (2393).



Selat ve Selam Nebiler Nebisinin (s.a.v) üzerine olsun...gül
Ekleme Tarihi: 13.11.2006 - 08:53
Bu mesajı bildir   Havz-i Kevser üyenin diğer mesajları Havz-i Kevser`in Profili Havz-i Kevser Özel Mesaj Gönder zum Anfang der Seite
dilaratuba su an offline dilaratuba  

934 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 27.08.2006
En Son On: 13.04.2009 - 17:15
Cinsiyeti: Bayan 
ALLAH SENDEN RAZI OLSUN BİZE BİLMEDİĞİMİZ ŞEYLERİ ÖĞRETİYORSUN.

BU ARADA VE ALEYKÜM SELAM HAVZ İ KEVSER ABİ BAZEN UNUTUYORUZ GÜNAH OLABİLİR.
Ekleme Tarihi: 13.11.2006 - 10:23
Bu mesajı bildir   dilaratuba üyenin diğer mesajları dilaratuba`in Profili dilaratuba Özel Mesaj Gönder zum Anfang der Seite
Havz-i Kevser su an offline Havz-i Kevser  

1543 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 08.02.2006
En Son On: 22.01.2007 - 18:46
Cinsiyeti: ----- 
Es Selamu Aleykum Ve Rahmetullah...

HAK TEALA senden de razı olsun dilaratuba kardeşim gül İnşALLAH bizde öğreniyoruz. Öğrenmenin sonu yok

Ekleme Tarihi: 13.11.2006 - 11:52
Bu mesajı bildir   Havz-i Kevser üyenin diğer mesajları Havz-i Kevser`in Profili Havz-i Kevser Özel Mesaj Gönder zum Anfang der Seite
mucahide16 su an offline mucahide16  

67 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 04.11.2006
En Son On: 17.06.2007 - 02:42
Cinsiyeti: Bayan 
gül gül Allah Razı Olsun gül
Aleykümselam...
Havz-ı kevser abı gerçekten çok güzel.A birde onları tam olarak uygulayabilsek.biz güllük gülüstanlıktayken bizim halimiz ne olacak demekteyiz asil o lafzı ebedi hayattımız için söylememiz gerektiğini şimdi daha iyi anlıyorum.Allah (c.c.)Razı olsun bizleri düşündürmeye,nefis mücadelesi yapmaya,azalarımızı hep boş şeylerle meşgul olmaktan engelliyecek konular yazmaktasınız İnşallah devamını beklemekteyim,beklemekteyiz.

Allahın Selamı,Rahmeti,Bereketi ve Hidayeti tüm müminlerin üzerine olsun!...
Ekleme Tarihi: 13.11.2006 - 12:38
Bu mesajı bildir   mucahide16 üyenin diğer mesajları mucahide16`in Profili mucahide16 Özel Mesaj Gönder zum Anfang der Seite
Havz-i Kevser su an offline Havz-i Kevser  

1543 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 08.02.2006
En Son On: 22.01.2007 - 18:46
Cinsiyeti: ----- 
Es Selamu Aleykum Ve Rahmetullah...

ALLAH c.c. sizden razı olsun mucahide16 kardeşim gül Böyle ilgili kardeşlerimiz daim olsun İnşALLAH.


Zaten gayemiz nefsani yaşantımıza dikkat çekmek ve elden geldiğince bu tür bir yaşantıyı terk etmek. Zira Ahir zamandayız ve Nefs vedahi Şeytan bayram ediyor ben dahil çoğu kişi malesef onların istediği tarzda yaşantısını sürdürüyor. Mümkün olduğunca Sünnetlere yapışmak ve Din-i İslama yakışır bir Mü-min olma gayretini aşılamaya çalışıyoruz...
Ekleme Tarihi: 13.11.2006 - 13:15
Bu mesajı bildir   Havz-i Kevser üyenin diğer mesajları Havz-i Kevser`in Profili Havz-i Kevser Özel Mesaj Gönder zum Anfang der Seite
Havz-i Kevser su an offline Havz-i Kevser  

1543 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 08.02.2006
En Son On: 22.01.2007 - 18:46
Cinsiyeti: ----- 
Es Selamu Aleykum Ve Rahmetullah...

Allah Rasulü Hazret-i Muhammed (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) buyurdular ki :
Her kime bildiği bir mesele sorulur, o da bunu söylemeyip gizlerse, Allah ona Kıyamet Günü ateşten bir gem vurur.

Tirmizi, İlm 3



Rıb'i İbnu Hiraş, Beni Amir'e mensub bir adamdan naklediyor: "Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm bir evde bulunduğu sırada, yanına girmek için:

"Girebilir miyim?" diye izin istedi. Aleyhissalatu vesselam hizmetçisine:

"Çık, şu gelene isti'zân adabını öğret, bu maksadla ona: "Esselamün aleyküm, girebilir miyim?" demesini söyle!" buyurdu. Adam bunu işitmişti, (hizmetçiyi beklemeden):

"Esselâmü aleyküm, girebilir miyim?" dedi. Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm da adama izin verdi, o da girdi."

Ebu Davud, Edeb 137, (5177, 5178, 5179).

Hz. Ebu Hüreyre radıyallahu anh anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ki: "Biriniz bir meclise gelince selam versin. Kalkmak isteyince de selam versin. Birinci selam sonuncudan evla değildir (ikisi de aynı ölçüde ehemmiyetlidir.)"

Tirmizi, İsti'zan 15, (2707); Ebu Davud, Edeb 150, (5208).

Abdullah İbnu Amr İbni'l-As radıyallahu anhüma anlatıyor: "Resulullah'a: "İslam'ın hangi ameli daha hayırlı?" diye sorulmuştu.

"Yemek yedirmen, tanıdığın ve tanımadığnın herkese selam vermen" diye cevap verdi."

Ebu Davud, Edeb 142, (5194).

Hz. Enes radıyallahu anh'in anlattığına göre, kendisi bir grup çocuğa uğrar ve onlara selam verir. Yanındakilere de şu açıklamayı yapar. "RResûlullah aleyhissalâtu vesselâm böyle yapardı!"

Buhari, İsti'zan 14; Müslim, selam 14, (2168); Ebu Davud, Edeb 147, (5202); Tirmizi, İsti'zan 8, (2697).

Katâde rahimehullah anlatıyor: "Hz. Enes radıyallahu anh'a sordum: "Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm'ın Ashabı arasında müsafaha var mıydı?" Bana:

"Evet!" diye cevap verdi."

Buhari, İsti'zan 27; Tirmizi, İsti'zan 31, (2730).

MÜSAFAHA: Tokalaşmak demektir...



Selat ve Selam Nebiler Nebisinin (s.a.v) üzerine olsun...gül

Ekleme Tarihi: 14.11.2006 - 08:51
Bu mesajı bildir   Havz-i Kevser üyenin diğer mesajları Havz-i Kevser`in Profili Havz-i Kevser Özel Mesaj Gönder zum Anfang der Seite
Havz-i Kevser su an offline Havz-i Kevser  

1543 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 08.02.2006
En Son On: 22.01.2007 - 18:46
Cinsiyeti: ----- 
Es Selamu Aleykum Ve Rahmetullah...

Hz. Bera radıyallahu anh anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ki: "İki müslüman karşılaşıp musafahada bulununca, ayrılmalarından önce (küçük günahları) mutlaka affedilir."
Ebu Davud, edeb 153, (5211, 5212); Tirmizi, İsti'zan 31, (2729).

Ata el-Horasani anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ki: "Musafaha edin ki, kalblerdeki kin gitsin, hediyeleşin ki birbirinize sevgi doğsun ve aradaki düşmanlık bitsin."
Muvatta, Hüsnü'l-Hulk 16, (2, 908).

Hz. Enes radıyallahu anh anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm'ın yanında iki kişi hapşırdı. Efendimiz, bunlardan birine teşmitte bulundu (yani "yerhamukâllah!" dedi), diğerine teşmitte bulunmadı. Niye böyle davrandığı sorulunca:
"Şu, Allah Teâlâ'ya hamdetti, öbürü Allah Teâlâ'ya hamdetmedi!" cevabını verdi."
Buhari, Edeb 127; Müslim, Zühd 53, (2991); Ebu Davud, Edeb 102, (5039); Tirmizi, Edeb 4, (2743).
Yine Ebu Hüreyre radıyallahu anh anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ki: "Allah hapşırmayı sever, esnemeden hoşlanmaz. öyleyse sizden biri hapşırır ve Allah'a hamdederse, bunu işiten her müslüman üzerine, yerhamukallah demesi hak (bir vazife)dir. Ancak esnemeye gelince, işte bu, şeytandandır. Biriniz namazda esneyecek olursa, imkan nisbetinde kendini tutsun ve hah diye ses çıkarmasın. Zira bu şeytandandır, şeytan kendisine gülüyor demektir."
Buhari, Edeb 125, 128, Bed'ül-Halk 11; Müslim, Zühd 56, (2994); Ebu Davud, Edeb 97, (5028); Tirmizi, Salat 273, (370), Edeb 7, (2747, 2748).



Selat ve Selam Nebiler Nebisinin (s.a.v) üzerine olsun...gül
Ekleme Tarihi: 15.11.2006 - 11:41
Bu mesajı bildir   Havz-i Kevser üyenin diğer mesajları Havz-i Kevser`in Profili Havz-i Kevser Özel Mesaj Gönder zum Anfang der Seite
Havz-i Kevser su an offline Havz-i Kevser  

1543 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 08.02.2006
En Son On: 22.01.2007 - 18:46
Cinsiyeti: ----- 
Es Selamu Aleykum Ve Rahmetullah...

"Allah Rasulü Hazret-i Muhammed (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) buyurdular ki :
Kıyamet günü üç grup insan şefaat eder: peygamberler, sonra alimler, sonra da şehitler.

İbni Mace, Zühd 37"



Allah Rasulü Hazret-i Muhammed (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) buyurdular ki :
Allah'ın kitabını okumak ve ders yaparak onu mutaala maksadıyla Allah'ın evlerinden birinde veya başka bir yerde bir araya gelen cemaate, muhakkak ki, Allah gönül huzuru verir. Onları rahmet ve lütfuna boğar. Melekler onların etrafını sarar ve Allah onları -Mele-i 'Âlâda- yanında bulunanların huzurunda överek anar.

Tirmizi, İlm 2



Ebu'd-derda radıyallahu anh anlatıyor: "Resülullah aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ki: "Size oruç, namaz ve sadakanın derecesinden daha üstün olan şeyi haber vermeyeyim mi?"

"Evet (Ey Allah'ın Resulü, söyleyin!)" dediler.

"İnsanların arasını düzeltmektir. Çünkü insanların arasındaki bozukluk (dini) kazır."

Ebu Davud, Edeb 58, (4919); Tirmizi, Kıyamet 57, (2511).

Tirmizi'de şu ziyade gelmiştir: "Ben saçı kazır demiyorum, velakin dini kazır (diyorum)."

Ebu Hüreyre radıyallahu anh anlatıyor: "Resülullah aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ki: "Kişi dostunun dini üzeredir. Öyleyse her biriniz, kiminle dostluk kuracağına dikkat etsin."

Ebu Davud, edeb 19, (4833); Tirmizi, Zühd 45, (2379).

İbnu Mes'ud radıyallahu anh anlatıyor: "Resülullah aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ki: "Kadın avrettir, dışarı çıktı mı şeytan ona muttali olur."

Tirmizi, Rada 18, (1173).



Selat ve Selam Nebiler Nebisinin (s.a.v) üzerine olsun...gül
Ekleme Tarihi: 16.11.2006 - 18:16
Bu mesajı bildir   Havz-i Kevser üyenin diğer mesajları Havz-i Kevser`in Profili Havz-i Kevser Özel Mesaj Gönder zum Anfang der Seite
Havz-i Kevser su an offline Havz-i Kevser  

1543 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 08.02.2006
En Son On: 22.01.2007 - 18:46
Cinsiyeti: ----- 
Es Selamu Aleykum Ve Rahmetullah...

Allah Rasulü Hazret-i Muhammed (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) buyurdular ki :
Mü'min cennete kavuşuncaya kadar, kulağına gelen hayırlı söz ve hikmete doymaz.

Tirmizi, İlm 19



Hz. Ali radıyallahu anh anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ki: "Kim bir hastayı akşam vakti ziyaret ederse onunla mutlaka yetmişbin melek çıkar ve sabaha kadar onun için istiğfarda bulunur. Ona cennette bir bahçe hazırlanır. Kim de hastaya sabahleyin giderse, onunla birlikte yetmişbin melek çıkar, akşam oluncaya kadar ona istiğfarda bulunur. Ona cennette bir bahçe hazırlanır."

Ebu Davud, Cenaiz 7, (3098); Tirmizi, Cenaiz 2, (969); İbnu Mace, Cenaiz 2, (1442).

Hz. Sevban radıyallahu anh anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ki: "Hasta ziyaretinde bulunan kimse, ziyaretten dönünceye kadar cennet meyveleri arasındadır."

Müslim, Birr 40, (2568); Tirmizi, Cenaiz 2, (967).

Hz. Enes radıyallahu anh anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ki: "Kim abdest alır ve abdestini mükemmel kılar, sevab ümidiyle müslüman kardeşini hasta iken ziyaret ederse, ateşten, yetmiş yıllık yürüme mesafesi kadar uzaklaştırılır."

Ebu Davud, Cenaiz 7, (3097).

Hz. Ebu Hüreyre radıyallahu anh anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ki: "Kim Allah rızası için bir arkadaşını ziyaret eder veya bir hastaya geçmiş olsun ziyaretinde bulunursa, bir münadi ona şöyle nida eder: "Dünya ve ahirette hoş yaşayışa eresin. Bu gidişin de hoş oldu. Kendine cennette bir yer hazırladın."

Tirmizi, Birr 67, (2009).

Selat ve Selam Nebiler Nebisinin (s.a.v) üzerine olsun...gül

Ekleme Tarihi: 17.11.2006 - 16:34
Bu mesajı bildir   Havz-i Kevser üyenin diğer mesajları Havz-i Kevser`in Profili Havz-i Kevser Özel Mesaj Gönder zum Anfang der Seite
Havz-i Kevser su an offline Havz-i Kevser  

1543 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 08.02.2006
En Son On: 22.01.2007 - 18:46
Cinsiyeti: ----- 
Es Selamu Aleykum Ve Rahmetullah...

Allah Rasulü Hazret-i Muhammed (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) buyurdular ki :
Allah sizden üç hususta razı olur ve üç hususta da size gazap eder. Sizin kendisine ibadet edip ona hiçbir ortak koşmamanıza; toptan Kur'an-ı Kerim'e yapış­manıza ve Allah'ın başınıza geçirdiği kişilere itaat etmeni­ze razı olur. Dedikodu yapmanıza, malınızı gereksiz yerle­re harcamanıza ve çok soru sormanıza da gazab eder.

Müslim, Akdiye 3



Selat ve Selam Nebiler Nebisinin (s.a.v) üzerine olsun...gül
Ekleme Tarihi: 18.11.2006 - 13:30
Bu mesajı bildir   Havz-i Kevser üyenin diğer mesajları Havz-i Kevser`in Profili Havz-i Kevser Özel Mesaj Gönder zum Anfang der Seite
Havz-i Kevser su an offline Havz-i Kevser  

1543 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 08.02.2006
En Son On: 22.01.2007 - 18:46
Cinsiyeti: ----- 
Es Selamu Aleykum Ve Rahmetullah...

Hz. Ebü Hüreyre (radıyallâhu anh) anlatıyor: "Resülullah (aleyhissalâtu vesselâm) buyurdular ki: "Kim (sihir maksadıyla) bir düğüm vurur sonra da onu üflerse sihir yapmış olur. Kim sihir yaparsa şirke düşer. Kim birşey asarsa, o astığı şeye havale edilir."

Nesâî, Tahrim 19, (7,112).

Safiyye Bintu Ebî Ubeyd, Resülullah (aleyhissalâtu vesselâm)'ın zevce-i pâklerinden naklen anlatıyor: "Resülulah (aleyhissalâtu vesselam) buyurdular ki: "Kim bir arrâfa (kâhine) gelir, birşeyler sorar ve söylediklerine de (inanıp) onu tasdik ederse, kırk gün namazı kabul edilmez."

Müslim, Selâm 125, (2230).

Hz. Aişe (radıyallâhu anhâ) anlatıyor: "Hz. Peygamber (aleyhissâlâtu vesselâm)'e (yahudîler tarafından) sihir yapıldı. Öyle ki, Resülullah (âleyhissalâtu vesselâm) yapmadığı bir şeyi yaptım vehmine düşüyordu. Bir gün benim yanımda iken Allah'a dua etti, sonra tekrar dua etti. Ve dedi ki:

"Ey Aişe, hissettin mi, sorduğum husustâ Allah bânâ fetvâ verdi?"

"Hangi hususta Ey Allah'ın Resülü?" dedim.

"İki kişi bana gelip, biri başucumda, diğeri de ayak tarafımda oturdu. Biri diğerine:

"Bu zâtın rahâtsızlığı nedir?" dedi. Öbürü:

"Büyüdür!" dedi. Önceki tekrar sordu:

"Kim büyüledi?" Diğeri:

"Lebîd İbnu'l-Asâm adındaki Benî Züreykli bir yahudî" diye cevap verdi. Öbürü:

"Büyüyü neye yaptı?" dedi. Arkadâşı:

"Bir târâkla saç döküntüsüne ve bir de erkek hurmâ tomurcuğunun içine!" cevabını verdi. Diğeri:

"Pekalâ, şimdi nerede?" diye sordu. Arkâdaşı:

"Zervân kuyusunda!" cevâbını verdi."

Bunun üzerine Resülullah (âleyhissalâtu vesselâm) Ashâbından bir grupla birlikte (radıyallâhu anhüm) kuyuya gitti, ona baktı, kuyunun üzerinde bir hurma vardı. Sonra benim yanıma dönüp:

"Ey Aişe! AIIah'a yemin olsun, kuyunun suyu sanki kına ıslatılmış gibi (bulanık) ve (o kuyu iIe sulanan) hurmâ ağaçlarının başları da sanki şeytanların başIarı gibiydi!" dedi. Ben:

"Ey Allah'ın Resülü! Onu (kuyudan) çıkardın mı?" diye sordum.

"Hayır" dedi ve ilave etti:

"Bana gelince, Allah bana âfiyet Iütfetti ve şifa verdi. Ben ondan halka bir şer gelmesine sebep olmaktan korktum!"

Resülullah onun gömülmesini emretti ve yere gömüldü"

Buhârî, Tıbb 47, 49, 50, Cizye 14, Edeb 56; Müslim, Selâm 43, (2189).


Hocalara giderek fal baktıranlar sevmesi için ayrılması için muskalar yaptıranlar falcılara giderek ev almak için mevki almak için soranlar bu cihedle ALLAH c.c. dan ümidi kesenler iyi okuyunuz İnşALLAH çevremizde böyle kimseler varsa tebliğ edelim kardeşlerim

Selat ve Selam Nebiler Nebisinin (s.a.v) üzerine olsun...gül
Ekleme Tarihi: 19.11.2006 - 18:50
Bu mesajı bildir   Havz-i Kevser üyenin diğer mesajları Havz-i Kevser`in Profili Havz-i Kevser Özel Mesaj Gönder zum Anfang der Seite
Havz-i Kevser su an offline Havz-i Kevser  

1543 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 08.02.2006
En Son On: 22.01.2007 - 18:46
Cinsiyeti: ----- 
Es Selamu Aleykum Ve Rahmetullah...

Allah Rasulü Hazret-i Muhammed (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) buyurdular ki :
Sıkılık huyundan kaçının. Zira sizden önce gelip geçenler bu huy yüzünden helâk oldular. Şöyle ki: Bu huy onlara cimrilik emretti, onlar hemen cimrileşiverdiler, sıla-ı rahmi kesmelerini emretti, hemen sıla-ı rahmi kestiler, doğru yoldan çıkmayı (fücur) emretti, hemen doğru yoldan çıktılar.

Ebu Davud, Zekat 46

Allah Rasulü Hazret-i Muhammed (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) buyurdular ki :
Her kim abdeste başlarken Allah'ın adını anmaz ise onun abdesti yoktur.

Ebu Davud, 110


Selat ve Selam Nebiler Nebisinin (s.a.v) üzerine olsun...gül

Ekleme Tarihi: 20.11.2006 - 09:30
Bu mesajı bildir   Havz-i Kevser üyenin diğer mesajları Havz-i Kevser`in Profili Havz-i Kevser Özel Mesaj Gönder zum Anfang der Seite
Havz-i Kevser su an offline Havz-i Kevser  

1543 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 08.02.2006
En Son On: 22.01.2007 - 18:46
Cinsiyeti: ----- 
Es Selamu Aleykum Ve Rahmetullah...

Hz. Aişe (radıyallahu anhâ) anlatıyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: "Rahim Arş'a asılıdır, der ki: "Kim beni sıla ederse Allah da ona sıla etsin. Kim benden koparsa Allah da ondan kopsun."

Buhari, Edeb 13; Müslim" Birr 17, (2555).

Ebu Hüreyre (radıyallahu anh) anlatıyor: "Resullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: "Kim, rızkının Allah tarafından genişletilmesini, ecelinin uzatılmasını isterse sıla-i rahim yapsın.''

Tirmizi'deki rivayet şöyle: "Nesebinizden sıla-i rahm yapacaklarınızı öğrenin. Zira sıla-i rahim akrabalarda sevgi, malda bolluk, ömürde uzamadır."

Buhari, Edeb 12; Tirmizi, Birr 49, (1980).

Meymune radıyallahu anha anlatıyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselâm'dan izin almadan bir cariye azad ettim. Resulullah'ın benimle kalma günü gelip, beraber olduğumuz zaman:

"Ey Allah'ın Resülü, câriyemi azad ettim, farkettlnlz mi?'' dedim.

"aglaSahi mi söylüyorsun), bunu yaptın mı?'' dedi. Ben, "Evet!'' deyince:

"Keşke onu dayılarına verseydin, senin için daha hayırlı olacaktı!" buyurdular."

Buhari, Hibe 15; Müslim, Zekât 44, (999); Ebu Dâvud, Zekât 45 (1690).

Selmân İbnu Âmir (radıyallahu anh) anlatıyor: "Resulullah (aleyhissalâtu vesselâm) buyurdular ki: "Fakirlere yapılan tasadduk bir sadakadır, ama zî-rahm'a (yani akrabaya) yapılan ikidir: Biri sıla-i rahim, diğeri sadaka."

Nesai, Zekât 82, (5, 92); Tirmizi, Zekât 26, (658); İbnu Mâce, Zekât 28, (1844).

Selat ve Selam Nebiler Nebisinin (s.a.v) üzerine olsun...gül
Ekleme Tarihi: 21.11.2006 - 08:37
Bu mesajı bildir   Havz-i Kevser üyenin diğer mesajları Havz-i Kevser`in Profili Havz-i Kevser Özel Mesaj Gönder zum Anfang der Seite
yassokiz su an offline yassokiz  

206 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 11.10.2006
En Son On: 26.12.2007 - 15:32
Cinsiyeti: Bayan 
Allah Razı Olsun Havz-i Kevsergül can

Verdigin Hadisi Serifler gercekten de Ruhlarimiza esinti veriyor,yolumuzu aydinlatiyor.
Bu kadar güzel ve hayirli islerin devamini dilerim kardesim.
Hak Peygamberimizin sözleri bizlere yeniden hayat bagislasin,bizi onun yoluna baglasin,Allah(c.c.) yolunda.


Selat ve Selam NebilerNebisinin(s.a.v.)üzerine olsun...gül




Selam*Sevgi*ve Dua*ile...
Can Kardeslerimgül
Ekleme Tarihi: 21.11.2006 - 09:14
Bu mesajı bildir   yassokiz üyenin diğer mesajları yassokiz`in Profili yassokiz Özel Mesaj Gönder zum Anfang der Seite
Havz-i Kevser su an offline Havz-i Kevser  
RE:

1543 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 08.02.2006
En Son On: 22.01.2007 - 18:46
Cinsiyeti: ----- 
Alıntı
Orijınalı yassokiz

Allah Razı Olsun Havz-i Kevsergül can

Verdigin Hadisi Serifler gercekten de Ruhlarimiza esinti veriyor,yolumuzu aydinlatiyor.
Bu kadar güzel ve hayirli islerin devamini dilerim kardesim.
Hak Peygamberimizin sözleri bizlere yeniden hayat bagislasin,bizi onun yoluna baglasin,Allah(c.c.) yolunda.

Selat ve Selam NebilerNebisinin(s.a.v.)üzerine olsun...gül

Selam*Sevgi*ve Dua*ile...
Can Kardeslerimgül




Es Selamu ALeykum Ve Rahmetullah...

ALLAH c.c. Razı olsun yassokız kardeşim. Hayatımıza yön vermek için ALLAH resulünden daha iyi bir öğretmen olabilir mi? O güzel dualarına da candan Amin diyorum kardeşim gül

Ekleme Tarihi: 21.11.2006 - 09:37
Bu mesajı bildir   Havz-i Kevser üyenin diğer mesajları Havz-i Kevser`in Profili Havz-i Kevser Özel Mesaj Gönder zum Anfang der Seite
Havz-i Kevser su an offline Havz-i Kevser  

1543 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 08.02.2006
En Son On: 22.01.2007 - 18:46
Cinsiyeti: ----- 
Es Selamu ALeykum Ve Rahmetullah...

İbnu Mes'ud radıyallahu anh anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ki: "Sıdk insanı birr'e (Allah'ı razı edecek iyiliğe) götürür, birr de cennete götürür. Kişi, doğru söyler ve doğruyu arar da sonunda Allah'ın indinde sıddik (doğru sözlü) diye kaydedilir. Yalan da kişiyi haddi aşmaya götürür. Haddi aşmak da ateşe götürür. Kişi yalan söyler ve yalanı araştırır da sorunda Allah'ın indinde yalancı diye kaydedilir."

Buhari, Edeb 69; Müslim, Birr 102, 103, (2606, 2607); Muvatta, Kelam 16, (2, 989); Ebu Davud, Edeb 88, (4989); Tirmizi, Birr 46, (1972).

3223 - Ebi'l-Cevzai rahimehullah anlatıyor: "Hasan İbnu Ali (radıyallahu anhüma)'ye: "Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm'dan ne ezberledin?" diye sordum. Şu cevabı verdi:

"Aleyhissalatu vesselam'dan "Sana şüphe veren şeyi terket, emin olduğun şeye ulaşıncaya kadar git. Zira sıdk (doğruluk) kalbin itminanıdır, yalan şüphedir."

Tirmizi, Kıyamet 61, (2520); Nesai, Eşribe 50, (8, 327, 328).


Selat ve Selam Nebiler Nebisinin (s.a.v) üzerine olsun...gül
Ekleme Tarihi: 22.11.2006 - 22:16
Bu mesajı bildir   Havz-i Kevser üyenin diğer mesajları Havz-i Kevser`in Profili Havz-i Kevser Özel Mesaj Gönder zum Anfang der Seite
Havz-i Kevser su an offline Havz-i Kevser  

1543 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 08.02.2006
En Son On: 22.01.2007 - 18:46
Cinsiyeti: ----- 

Es Selamu Aleykum Ve Rahmetullah...

Ey bizim yüce Rabbimiz!
Bizi, yalnız sana boyun eğen müslüman kıl. Soyumuzdan da sana teslimiyet gösteren bir müslüman ümmet yetiştir.
Ve bize ibadetimizin yollarını göster. Tevbelerimizi kabul buyur.
Muhakkak ki tevbeleri en güzel şekilde kabul eden, çok merhametli olan ancak sensin.

Hz.İsmail (AS) ve Hz. İbrahim'in (AS) Duası - Bakara Suresi 128.Ayet

AMİN




Allah Rasulü Hazret-i Muhammed (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) buyurdular ki :
Sizden birisini ailesinin yanına dönmekten alıkoyan sadece beklediği namaz olursa, beklediği sürece namazda sayılır.

Buhari, 647


Bu Hadisleri evde köpek besleyen ve evinde suret resimleri olan kardeşlerimiz varsa birazcık üzülecekler. Zİra Hz.Resulullahın uygulamalarını görücez...

Ebü Talha el-Ensârî (radıyallâhu anh) anlatıyor: "Resülullah (aleyhissalâtu vesselam) buyurdular ki: "Melekler, içerisinde köpek ve timsaller bulunan eve girmezler.

Buhâri, Libâs 92, 88, Bedü'l-Halk 6, 14, Megâzî 11; Müslim, Libâs 102, (2606); Ebü Dâvud, Libâs 48, (4155); Tirmizî, Edeb 44, (2805); Nesâî, Zînet 112, (8, 212, 213); İbnu Mace, Libâs 44, (3649).

Sefine (radıyallâhu anh) anlatıyor: "Hz. Ali (radıyallâhu anh), Resülullah (aleyhissalatu vesselam)'ı hazırladığı bir yemeğe dâvet etti. Efendimiz gelip, içeri girmek üzere elini kapının kirişleri üzerine koyunca, evin bir köşesine gerilmiş bir kırâm görmüştü ki hemen geri döndü. (Resülullah'a geri dönüşünün) sebebi sorulunca: "Bir peygambere tezyin edilip süslenmiş bir eve girmek uygun olmaz" cevabını verdi."

Ebü Dâvud, Et'ime 8, (3755); İbnu Mâce, Et'ime 56, (3360).

Hz. Ebü Hüreyre (radıyallâhu anh anlatıyor: "Resülullah (aleyhissalâtu vesselâm) buyurdular ki: "Bana Cibrîl (aleyhisselâm) geldi ve: "Dün sana gelmiştim (ama yanına girmedim)." Girmeyişimin sebebi de üzerinde timsaller bulunan perde bezi idi. Orada bir de köpek vardı, kapının üzerinde de insan resimleri bulunuyordu. Timsallerin başlarının koparılmasını emret ki ağaç şekline dönsün. Örtüden ayak altına atılacak iki minder yapılmasını, köpeğin de dışarı çıkarılmasını söyle!" Bu söylenenler yapıldı."

Müslim, Libâs 102 (2112); Ebü Dâvud, Libâs 48, (4158); Tirmizî, Edeb 44, (2807); Nesâî, Zînet 113, (8, 216). Bu rivayet Ebü Dâvud ve Tirmizî'nin metnine mutabıktır.

Hz Ali (radıyallâhu anh) anlatıyor: "Resülullah (aleyhissalâtu vesselâm) buyurdular k‹: "İçerisinde resim, cünüb ve köpek bulunan eve (rahmet) melekleri girmez."

Ebü Dâvud, Tahâret 90, (227); Libâs 48, (4152); Nesâî, Tahâret 168, (1,141), Sayd 11, (7,185).

İbnu Abbas (radıyallâhu anhümâ) anlatıyor: "Resülullah (aleyhissalatu vesselâm) (Mekke'nin Fethi günü), Beytullah'ta tasvirler görünce, içeri girmedi. Önce onların imhasını emretti ve imha edildiler. İçeride Hz. İbrâhim ve Hz. İsmâil (aleyhimesselâm)'in ellerinde kumar okları bulunur vaziyetteki suretlerini görmüştü. Şöyle buyurdu: "Allah canlarını alsın. Vallahi onlar asla oklarla kısmet aramadılar."

Buhârî, Enbiya 8, Hacc 54, Megazî 48.


Selat ve Selam Nebiler Nebisinin (s.a.v) üzerine olsun...gül
Ekleme Tarihi: 23.11.2006 - 22:03
Bu mesajı bildir   Havz-i Kevser üyenin diğer mesajları Havz-i Kevser`in Profili Havz-i Kevser Özel Mesaj Gönder zum Anfang der Seite
Havz-i Kevser su an offline Havz-i Kevser  

1543 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 08.02.2006
En Son On: 22.01.2007 - 18:46
Cinsiyeti: ----- 
Es Selamu Aleykum Ve Rahmetullah...

Allah Resülü: Cennet bahçesine uğradığınızda kendinizi besleyiniz, buyurdu. Sahabiler: Ya Resulallah, Cennet bahçeleri nerededir? diye sordular. Peygamberimiz: Allahın anıldığı, zikir mescidleridir, buyurdu.(Tirmizi). İbn-i Abbasın rivayetinde:İlim meclisleridir, buyurdu.(Taberani). Ebu Hureyrenin rivayetinde: Mescidlerdir, buyurdu. Sahabiler: Beslenmek nedir? diye sordular. Resulüllah: Subhanallah, Elhamdülillah ve Allahu Ekber (demek)dir buyurdu.(Tirmizi).
[Hadis-i Şerif (Taberani).]

Allah Rasulü Hazret-i Muhammed (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) buyurdular ki :
Canım elinde olan zata yemin olsun ki, safların arasındaki boşluklarda şeytanı siyah bir koyun gibi dolaşırken görüyorum.

Ebu Davud, 667

Hz. Enes (radıyallahu anh) anlatıyor: "Resulullah (aleyhissalâtu vesselâm), (ölen) çocuğu için ağlamakta olan bir kadına rastlamıştı:

"Allah'tan kork ve sabret!" buyurdu: Kadın (ızdırabından kendisine hitab edenin kim olduğuna bile bakmadan):

"Benim başıma gelenden sana ne?'' dedi. Resulullah (aleyhissalâtu vesselâm) uzaklaşınca, kadına:

"Bu Resulullah idi!'' dendi. Bunun üzerine, kadın çocuğun ölümü kadar da söylediği sözden dolayı (utanıp) üzüldü. (Özür dilemek için) doğru aleyhissalâtu vesselâmın kapısına koştu: Ama kapıda bekleyen kapıcılar görmedi, doğrudan huzuruna çıktı ve:

"Ey Allah'ın Resulü, (o yakışıksız sözü) sizi tanımadan sarfettim (bağışlayın!)" dedi. Aleyhissalâtu vesselam:

"Makbul sabır, musibetle karşılaştığın ilk andakidir" buyurdu."

Buhari; Cenâiz 43; 7, 32, Ahkâm 11; Müslim, Cenâiz 14, (626); Ebu Dâvud, Cenâiz 27, (3124); Tirmizi, Cenâiz 13, (987); Nesâi; Cenâiz 22, (4, 22).

Ebu Sinân anlatıyor: "Oğlum Sinan'ı defnettiğimde kabrin kenarında Ebu Talha el-Havlani oturuyordu. Defin işinden çıkınca bana:

"Sana müjde vermeyeyim mi?'' dedi. Ben:

"Tabii, söyle!'' dedim.

"Ebu Musa el-Eş'ari (radıyallahu anh) bana anlattı'' diye söze başlayıp Resulullah'ın şu sözlerini nakletti:

"Bir kulun çocuğu ölürse, Allah meleklere şöyle söyler:

"Kulumun çocuğunu kabzettiniz mi?"

"Evet" derler.

"Yani kalbinin meyvesini elinden mi aldınız?'' Melekler yine:

"Evet" derler. Allah tekrar sorar:

"Kulum (bu esnâda) ne dedi?''

"Sana hamdetti ve istircâda bulundu'' derler. Bunun üzerine Allah Teâla hazretleri şöyle emreder:

"Öyleyse, kulum için cennette bir köşk inşa edin ve bunu Beytu'l-hamd (hamd evi) diye isimlendirin.''

Tirmizi; Cenâiz, 36; (1021).


Selat ve Selam Nebiler Nebisinin (s.a.v) üzerine olsun...gül


Bu mesaj 1 kez ve en son Havz-i Kevser tarafından 24.11.2006 - 19:18 tarihinde değiştirilmiştir.
Ekleme Tarihi: 24.11.2006 - 19:17
Bu mesajı bildir   Havz-i Kevser üyenin diğer mesajları Havz-i Kevser`in Profili Havz-i Kevser Özel Mesaj Gönder zum Anfang der Seite
Havz-i Kevser su an offline Havz-i Kevser  

1543 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 08.02.2006
En Son On: 22.01.2007 - 18:46
Cinsiyeti: ----- 
Es Selamu Aleykum Ve Rahmetullah...

Allah Rasulü Hazret-i Muhammed (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) buyurdular ki :
Sizden birisi namaz kıldığında hakikatte Rabbiyle konuşmaktadır. Öyleyse nasıl konuştuğuna dikkat etsin.

Hakim, Mustedrek 1/336

Ebu Hüreyre (radıyallahu anh) anlatıyor: "Resulullah (aleyhissalâtu vesselâm) buyurdular ki: "Allah Teâla hazretleri şöyle demiştir: "Ben kimin iki sevdiğini almışsam ve o da sevabını umarak sabretmişse, ona cennet dışında bir mükafaat vermeye razı olmam.''

Tirmizi, Zühd 58, (2403).

Derim ki: "Bu hadisi Buhari de tahric etti. Ondaki ibare şöyle: "Hz. Enes (radıyallahu anh) anlatıyor: "Resulullah (aleyhissalâtu vesselâm)'ın şöyle söylediğini işittim: "Allah Teâla hazretleri buyurdu ki: "Ben kulumu iki sevdiğiyle imtihan edersem o da sabır gösterir (ve sevap umarsa) onlara bedel cenneti veririm.'' (Buradaki "iki sevdiği'' ile gözlerini kastediyor.'' Doğruyu Allah bilir." )
Buhari, Marzâ 7.

Abdullah İbnu Amr İbni'I-Âs (radıyallahu anhümâ) anlatıyor: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam) buyurdular ki: "Mü'min kul, arz ahalisi içindeki has sevdiği (evladı) elinden alındığı zaman sabreder ve mükâfaat umarsa Allah o kulu için cennetten aşağı bir mükâfaata razı olmaz."

Nesai, Cenaiz 23, (4, 23).

Atâ İbnu Yesâr rahimehullah anlatıyor: Resulullah (sav) buyurdular ki: "Kul hastalandığı zaman Allah Teala hazretleri ona iki melek gönderir ve onlara: "Gidin bakın, kulum yardımcılarına ne diyor bir dinleyin!" der. Eğer o kul, melekler geldiği zaman Allah'a hamdediyor ve senalarda bulunuyor ise, onlar bunu, her şeyi en iyi bilmekte olan Allah'a yükseltirler. Allah Teala hazretleri, bunun üzerine şöyle buyurur: "Kulumun ruhunu kabzedersem, onu cennete koymam kulumun benim üzerimdeki hakkı olmuştur. Şayet şifa verirsem, onun etini daha hayırlı bir etle, kanını daha hayırlı bir kanla değiştirmem ve günahlarını da affetmem üzerimdeki hakkı olmuştur."

Muvatta, Ayn 5, (2, 940).


Selat ve Selam Nebiler Nebisinin (s.a.v) üzerine olsun...gül


Bu mesaj 2 kez ve en son Havz-i Kevser tarafından 26.11.2006 - 14:57 tarihinde değiştirilmiştir.
Ekleme Tarihi: 25.11.2006 - 21:41
Bu mesajı bildir   Havz-i Kevser üyenin diğer mesajları Havz-i Kevser`in Profili Havz-i Kevser Özel Mesaj Gönder zum Anfang der Seite
dilaratuba su an offline dilaratuba  
RE:

934 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 27.08.2006
En Son On: 13.04.2009 - 17:15
Cinsiyeti: Bayan 
Alıntı
Orijınalı Havz-i Kevser

Es Selamu Aleykum Ve Rahmetullah...

Allah Rasulü Hazret-i Muhammed (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) buyurdular ki :
Sizden birisi namaz kıldığında hakikatte Rabbiyle konuşmaktadır. Öyleyse nasıl konuştuğuna dikkat etsin.

Hakim, Mustedrek 1/336

Ebu Hüreyre (radıyallahu anh) anlatıyor: "Resulullah (aleyhissalâtu vesselâm) buyurdular ki: "Allah Teâla hazretleri şöyle demiştir: "Ben kimin iki sevdiğini almışsam ve o da sevabını umarak sabretmişse, ona cennet dışında bir mükafaat vermeye razı olmam.''

Tirmizi, Zühd 58, (2403).

Derim ki: "Bu hadisi Buhari de tahric etti. Ondaki ibare şöyle: "Hz. Enes (radıyallahu anh) anlatıyor: "Resulullah (aleyhissalâtu vesselâm)'ın şöyle söylediğini işittim: "Allah Teâla hazretleri buyurdu ki: "Ben kulumu iki sevdiğiyle imtihan edersem o da sabır gösterir (ve sevap umarsa) onlara bedel cenneti veririm.'' (Buradaki "iki sevdiği'' ile gözlerini kastediyor.'' Doğruyu Allah bilir." )
Buhari, Marzâ 7.

Abdullah İbnu Amr İbni'I-Âs (radıyallahu anhümâ) anlatıyor: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam) buyurdular ki: "Mü'min kul, arz ahalisi içindeki has sevdiği (evladı) elinden alındığı zaman sabreder ve mükâfaat umarsa Allah o kulu için cennetten aşağı bir mükâfaata razı olmaz."

Nesai, Cenaiz 23, (4, 23).

Atâ İbnu Yesâr rahimehullah anlatıyor: "Resulullah (aleyhissalâtu vesselâm) buyurdular ki: "Kul hastalandığı zaman Allah Teâlâ hazretleri ona iki melek gönderir ve onlara: "Gidin bakın, kulum yardımcılarına ne diyor bir dinleyin!" der. Eğer O kul, melekler geldiği zaman Allah'a hamdediyor ve senalarda bulunuyor ise, onlar bunu, her şeyi en iyi bilmekte olan Allah'a yükseltirler. Allah Teâla hazretleri, bunun üzerine şöyle buyurur: "Kulumun ruhunu kabzedersem; onu cennete koymam kulumun benim üzerimdeki hakkı olmuştur. Şâyet şifâ verirsem, onun etini daha hayırlı bir etle, kanını daha hayırlı bir kanla değiştirmem ve günahlarını da affetmem üzerimde hakkı otmuştur.''

uvatta, Ayn 5, (2, 940).


Selat ve Selam Nebiler Nebisinin (s.a.v) üzerine olsun...gül


ÇOK FAYDALI BİR KONU İLK DEFA OKUYORUM AMA EN SON PARAGRAFI ANLAMADIM KULUMUN RUHU İLE İLGİLİ PARAGRAF AÇIKLARSANIZ SEVİNİRİM.
Ekleme Tarihi: 26.11.2006 - 09:36
Bu mesajı bildir   dilaratuba üyenin diğer mesajları dilaratuba`in Profili dilaratuba Özel Mesaj Gönder zum Anfang der Seite
Havz-i Kevser su an offline Havz-i Kevser  

1543 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 08.02.2006
En Son On: 22.01.2007 - 18:46
Cinsiyeti: ----- 
Es Selamu Aleykum Ve Rahmetullah...

Dilaratuba kardeşim sizi tebrik etmek isterim bu Hadis şimdilik sizin dikkatinizi çekti. Ben manası üzerinde baya kafa yordum biraz anladım lakin daha geniş anlamak için sordum İnşALLAH 2-3 güne kadar size de cevabını yazıcam.

ALLAH c.c. Razı olsun gül

Ekleme Tarihi: 26.11.2006 - 15:05
Bu mesajı bildir   Havz-i Kevser üyenin diğer mesajları Havz-i Kevser`in Profili Havz-i Kevser Özel Mesaj Gönder zum Anfang der Seite
Havz-i Kevser su an offline Havz-i Kevser  

1543 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 08.02.2006
En Son On: 22.01.2007 - 18:46
Cinsiyeti: ----- 
Es Selamu Aleykum Ve Rahmetullah...

Hz. Enes (radıyallahu anh) anlatıyor: "Ebu Talha'nın bir oğlu hastalandı. Sonunda Ebu Talha evde yokken vefat etti. Çocuğun öldüğünü bilmiyordu. Hanımı, çocuğun öldüğünü görünce, (çocuğun defni için gerekli) hazırlığı yaptı, onu evin bir kenarına koydu. Ebu Talha (akşam olup)eve gelince: "Çocuk nasıl oldu?" diye sordu. Hanımı, "Sükûnete erdi, istirahate kavuşmuş olmasını umarım" (diye yuvarlak bir) cevapta bulundu. Ebu Talha hanımının doğru söylediğini zannetti.

Sonra hanımı, akşam yemeğini getirdi. Yatağını hazırladı. (Sonra kocası için süslendi. Ebu Talha temasta bulundu.) Sabah olunca Ebu Talha gusletti. Evden çıkacağı zaman hanımı çocuğun ölümünü haber verdi. Ebu Talha, Resulullah aleyhissalatu vesselam'la sabah namazı kıldı. Sonra kadının yaptığını bir bir anlattı. Resulullah aleyhissalatu vesselam:

"Allah gecenizi hakkınızda mübarek kılmış olsun" buyurdular. Sonra onlara (Allah Teâla Hazretleri) dokuz evlat verdi, hepsi de Kur'an'ı okudular."

Buhari, Cenaiz 42, Akika 1.

Ebu Musa (radıyallahu anh) anlatıyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: "İşittiği şeyin verdiği ezaya aziz ve celil olan Allah'tan daha sabırlı kimse yoktur. Çünkü O'na şirk koşulur, evladlar nisbet edilir. O, yine de onlara afiyet ve rızık vermeye devam eder."

Buhari, Edeb 71, Tevhid 3; Müslim, Sıfatu'l-Münafıkin 49, (2803).

Abdurrahman İbnu'l-Kasım anlatıyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: "Benim (yokluğumdan hasıl olan) musibet, müslümanları musibetlerinde teselli etmelidir."

Muvatta, Cenaiz 41, (1, 236).

Bir başka rivayette şöyle denmiştir: "Kim bir musibete uğrarsa, benim yokluğum sebebiyle maruz kaldığı musibetini hatırlasın. Çünkü bu, en büyük musibettir."

Yahya İbnu Vessab, Resulullah aleyhissalatu vesselam'ın Ashabından bir yaşlıdan naklediyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: "İnsanlara karışıp onların ezalarına katlanan müslüman, onlara karışmayıp, ezalarına katlanmayandan hayırlıdır."

Tirmizi, Kıyamet 56, (2509); İbnu Mace, Fiten 23, (4032).

Selat ve Selam Nebiler Nebisinin (s.a.v) üzerine olsun...gül

Ekleme Tarihi: 26.11.2006 - 16:20
Bu mesajı bildir   Havz-i Kevser üyenin diğer mesajları Havz-i Kevser`in Profili Havz-i Kevser Özel Mesaj Gönder zum Anfang der Seite
Havz-i Kevser su an offline Havz-i Kevser  

1543 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 08.02.2006
En Son On: 22.01.2007 - 18:46
Cinsiyeti: ----- 
Es Selamu Aleykum Ve Rahmetullah...

Allah Rasulü Hazret-i Muhammed (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) buyurdular ki :
Namazda uykusu kendisine galebe çalan varsın uyusun. Hatta uykusunu iyice alsın. Çünkü kişi uykulu olarak namaz kıldığında istiğfar mı ediyor, kendisine beddua mı ediyor bilemez.

Müslim, 786

Allah Rasulü Hazret-i Muhammed (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) buyurdular ki :
Sizden birisi namaza durduğu zaman şeytan ona gelir ve onu şaşırtıp yanlışlığa düşürmeye çabalar, hatta kişi ne kadar kıldığını bile unutuverir. Sizden birisi bu hale düşerse oturur halde iki secde yapsın.

Buhari, 1175


Selat ve Selam Nebiler Nebisinin (s.a.v) üzerine olsun...gül
Ekleme Tarihi: 27.11.2006 - 11:26
Bu mesajı bildir   Havz-i Kevser üyenin diğer mesajları Havz-i Kevser`in Profili Havz-i Kevser Özel Mesaj Gönder zum Anfang der Seite
Havz-i Kevser su an offline Havz-i Kevser  

1543 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 08.02.2006
En Son On: 22.01.2007 - 18:46
Cinsiyeti: ----- 
Es Selamu Aleykum Ve Rahmetullah...

Allah Rasulü Hazret-i Muhammed (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) buyurdular ki :
Sakın sizin biriniz silâhını (teşhîr edip de) din kardeşine işâret etmesin! Çünkü işâret eden kimse bilmez ki, belki şeytan eline hız verir de (din kardeşini vurur); bu sûretle Cehennem`den bir çukura yuvarlanır.

Buhari, 2116

Cerir (radıyallâhu anh) anlatıyor: "Resülullah (aleyhissalâtü vesselâm) buyurdular ki: "Bir kimse yumuşak davranmaktan mahrum ise hayrın tamamından mahrumdur."

Müslim, Birr 75, (2592).

Ebü Müsa (radıyallâhu anh) anlatıyor: "Resülullah (aleyhissalâtü vesselâm) herhangi bir işi için bir adam gönderse şu tembihte bulunurdu: "Sevindirin, nefret ettirmeyin, kolaylaştırın, zorlaştırmayın."

Ebü Dâvud, Edep 20, (4835); Müslim, Cihâd 6, (1737).




Selat ve Selam Nebiler Nebisinin (s.a.v) üzerine olsun...gül
Ekleme Tarihi: 28.11.2006 - 17:09
Bu mesajı bildir   Havz-i Kevser üyenin diğer mesajları Havz-i Kevser`in Profili Havz-i Kevser Özel Mesaj Gönder zum Anfang der Seite
.:Yakup023:. su an offline .:Yakup023:.  

555 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 25.08.2006
En Son On: 27.01.2007 - 21:44
Cinsiyeti: Erkek 

Es Selamu Aleykum Ve Rahmetullah...

Allah Rasulü Hazret-i Muhammed (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) buyurdular ki :
Namazda uykusu kendisine galebe çalan varsın uyusun. Hatta uykusunu iyice alsın. Çünkü kişi uykulu olarak namaz kıldığında istiğfar mı ediyor, kendisine beddua mı ediyor bilemez.

Müslim, 786

Allah Rasulü Hazret-i Muhammed (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) buyurdular ki :
Sizden birisi namaza durduğu zaman şeytan ona gelir ve onu şaşırtıp yanlışlığa düşürmeye çabalar, hatta kişi ne kadar kıldığını bile unutuverir. Sizden birisi bu hale düşerse oturur halde iki secde yapsın.

Buhari, 1175



Selat ve Selam Nebiler Nebisinin (s.a.v) üzerine olsun...gül

gül Cenab-ı Hak Razı eyledigi kulların arasında olasın abi
RABBİM yar ve yardımcın olsun dualarım her daim seninle

Es selamü aleyküm ve Rahmetullahi..
Ekleme Tarihi: 28.11.2006 - 17:54
Bu mesajı bildir   .:Yakup023:. üyenin diğer mesajları .:Yakup023:.`in Profili .:Yakup023:. Özel Mesaj Gönder zum Anfang der Seite
Havz-i Kevser su an offline Havz-i Kevser  

1543 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 08.02.2006
En Son On: 22.01.2007 - 18:46
Cinsiyeti: ----- 
Es Selamu Aleykum Ve Rahmetullah...

ALLAH c.c. şükür kavuştuk güzel kardeşlerim.gül


İnşALLAH ALLAH c.c. nasip ettiği sürece kaldığımız yerden devam edicez. Bizim açıldığından biraz geç haberimiz oldu bu sebeple geç geldik lakin bazı kardeşlerimiz gene aynı konuları açarak huylarından vaz geçmediklerini gösterdiler ya neyse diyelim İnşALLAH...


Essalâtu vesselâmu aleyke Yâ Rasûlallâh...

Allah Rasulü Hazret-i Muhammed (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) buyurdular ki :
Bir kimsenin "İnsanlar helak oldu!" dediğini duyarsanız, bilin ki o, kendisi, herkesten çok helak olandır.

Müslim, Birr 139




Allah Rasulü Hazret-i Muhammed (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) buyurdular ki :
Her kul öldüğü hal üzere diriltilir.

Müslim, Cennet 83

Allah Rasulü Hazret-i Muhammed (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) buyurdular ki :
Kardeşinin derdine sevinip gülme, sonra Allah ona merhamet eder de, seni onun sahip olduğu dertle müptela kılar.

Tirmizi, Kıyame

Allah Rasulü Hazret-i Muhammed (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) buyurdular ki :
İnsanlar sizlere ilimden sormaya devam ederken şunu demeye kadar gelirler: "Anladık, Allah herşeyin yaratıcısıdır, pekiyi Allah'ın yaratıcısı kimdir?" Bunu söyledikleri zaman siz: "Allah birdir, Allah sameddir (ne bir yaratıcıya ne de bir başka şeye muhtaç değildir), doğurmadı, doğurulmadı da. O'nun bir dengi de yoktur" deyin, sonra solunuza üç kere tükürüp istiâze ile şeytandan Allah'a sığının.

Ebu Davud, Sünnet 19

Selat ve Selam Nebiler Nebisinin (s.a.v) üzerine olsun...gül
Ekleme Tarihi: 04.12.2006 - 18:47
Bu mesajı bildir   Havz-i Kevser üyenin diğer mesajları Havz-i Kevser`in Profili Havz-i Kevser Özel Mesaj Gönder zum Anfang der Seite
Havz-i Kevser su an offline Havz-i Kevser  
Dilaratuba Kardeşime

1543 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 08.02.2006
En Son On: 22.01.2007 - 18:46
Cinsiyeti: ----- 
Es Selamu Aleykum Ve Rahmetullah...

Atâ İbnu Yesâr rahimehullah anlatıyor: "Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm) buyurdular ki: "Kul hastalandığı zaman Allah Teâlâ hazretler ona iki melek gönderir ve onlara: "Gidin bakın, kulum yardımcılarına ne diyor bir dinleyin!" der.
Eğer o kul, melekler geldiği zaman Allah'a hamdediyor ve senalarda bulunuyor ise, onlar bunu, her şeyi en iyi bilmekte olan Allah'a yükseltirler Allah Teâla hazretleri, bunun üzerine şöyle buyurur: "Kulumun ruhunu kabzedersem, onu cennete koymam kulumun benim üzerimdeki hakkı olmuştur. Şâyet şifâ verirsem, onun etini daha hayırlı bir etle, kanını daha hayırlı bir kanla değiştirmem ve günahlarını da affetmem üzerimde hakkı olmuştur." (Muvatta, ayrı 5, (2; 940).)


Bu hadis, mü'min kul hastalandığı zaman sabredip Allah'a şikâyetçi olmaz ve hamdederse kazanacağı sevabın büyüklüğünü haber vermektedir. Hadisin üslûbu, bu mükâfatı âdeta kesin bir vaad olarak ifade etmektedir.

Bu Hadis, hastalığından şikayet etmeyen, şükür ve hamdine devam eden bir hasataya verilecek büyük ve özel mükafattan ahber veriyor.

Böyle birisi eğer bu hastalıktan ölürse ruhunun arınacağı ve doğrudan cennete gireceği, eğer ölmezse bedeninin hastalıklardan temizleneceği bildiriliyor.


Güzel kardeşim sorduğunuz Hadisin Manasının ne olduğunu Hocamızdan aldık size aktarıyorum İnşALLAH...


Essalâtu vesselâmu aleyke Yâ Rasûlallâh...

Allah Rasulü Hazret-i Muhammed (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) buyurdular ki :
Yüce Allah, yaptığınız işi sağlam ve iyi yapmanızdan hoşnut olur.

Beyhakî, Şuabul-İmân, 4/334.




Bu mesaj 1 kez ve en son Havz-i Kevser tarafından 05.12.2006 - 15:58 tarihinde değiştirilmiştir.
Ekleme Tarihi: 05.12.2006 - 15:57
Bu mesajı bildir   Havz-i Kevser üyenin diğer mesajları Havz-i Kevser`in Profili Havz-i Kevser Özel Mesaj Gönder zum Anfang der Seite
dilaratuba su an offline dilaratuba  

934 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 27.08.2006
En Son On: 13.04.2009 - 17:15
Cinsiyeti: Bayan 
Teşekkür ederim Havz i Kevser kardeş sorumu ciddiye alıp cevapladığınız içim ALLAH razı olsun.
Ekleme Tarihi: 06.12.2006 - 12:45
Bu mesajı bildir   dilaratuba üyenin diğer mesajları dilaratuba`in Profili dilaratuba Özel Mesaj Gönder zum Anfang der Seite
Havz-i Kevser su an offline Havz-i Kevser  

1543 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 08.02.2006
En Son On: 22.01.2007 - 18:46
Cinsiyeti: ----- 
Es Selamu Aleykum Ve Rahmetullah...

Estağfirullah Dilaratuba kardeşim biz kimiz ki ciddiye almıycaz. ALLAH c.c. izniyle kardeşlerimizin her söylediği bizim dikkat nazarımızdadır. Biliyorsak hemen söyleriz bilmiyorsak bilene sorarız gene cevaplamaya çalışırız. gül


Essalâtu vesselâmu aleyke Yâ Rasûlallâh...

Allah Rasulü Hazret-i Muhammed (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) buyurdular ki :
Zulümden sakınınız, çünkü zulüm kıyâmet günü zalimleri karanlıklara sokacaktır

Müslim, Birr 56

Abdullah İbnu Amr İbni'l-Âs (radıyallâhu anhümâ) anlatıyor: "Resülullah (aleyhissalâtu vesselâm) buyurdular ki: "Allah, merhametli olanlara rahmetle muamele eder. Öyleyse, sizler yeryüzündekilere karşı merhametli olun ki, semâda bulunanlar da size rahmet etsinler. Rahim (akrabalık bağı) Rahmân'dan bir bağdır. Kim bunu korursa Allah onunla (rahmet bağı) kurar, kim de koparırsa, Allah da ondan (rahmet bağını) koparır."

Tirmizi, Birr 16, (1925); Ebü Dâvud, Edeb 66, (4941).

Hz. Cerir (radıyallâhu anh) anlatıyor: "Resülullah (aleyhissalatu vesselam) buyurdular ki: "Allah, insanlara merhamet etmeyene rahmette bulunmaz.

Buhâri, Tevhid 2, Edeb 27; Müslim, Fedail 66, (2319); Tirmizi, Birr 16, (1923).

Ebü Dâvud ve Tirmizi'de Ebü Hüreyre (radıyallâhu anh)'den gelen bir diğer rivâyette Resülullah (aleyhissalatü vesselâm) şöyle buyurmuştur: "Merhamet; ancak şaki'nin (ebedi hüsrâna uğrayanın) kalbinden çıkarılabilir."

Tirmizi, Birr 16, (1924); Ebü Dâvud, Edeb 66, (4942).

Selat ve Selam Nebiler Nebisinin (s.a.v) üzerine olsun...gül

Ekleme Tarihi: 06.12.2006 - 16:10
Bu mesajı bildir   Havz-i Kevser üyenin diğer mesajları Havz-i Kevser`in Profili Havz-i Kevser Özel Mesaj Gönder zum Anfang der Seite
Havz-i Kevser su an offline Havz-i Kevser  

1543 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 08.02.2006
En Son On: 22.01.2007 - 18:46
Cinsiyeti: ----- 
Es Selamu Aleykum Ve Rahmetullah...

Essalâtu vesselâmu aleyke Yâ Rasûlallâh...

Allah Rasulü Hazret-i Muhammed (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) buyurdular ki :
Mümin, geçimi güzel olan kişidir. Geçimsiz kişide hayır yoktur.

Ahmed b. Hanbel,11/400

Ebu Hüreyre (radıyallâhu anh) anlatıyor: "Resülullah (aIeyhissalâtü vesselâm) (bir gün), Hasan İbnu Ali (radıyallâhu anhümâ)'yı öpmüş idi. Bu sırada yanında bulunan Akra' İbnu Hâbis, (sanki bunu tuhaf karşıladı ve) "Benim on tane çocuğum var. Fakat onlardan hiçbirini öpmedim" dedi. Resülullah (aleyhissalâtü vesselâm) ona bakıp:

"Merhamet etmeyene merhamet edilmez" buyurdu."

Buhâri, Edeb 18, Müslim, Fedâil 65, (2318); Tirmizi, Birr 12, (1912); Ebü Dâvud, Edeb 156, (5218).

Hz. Ebü Hüreyre (radıyallâhu anh) anlatıyor: "Resülullah (aleyhissalâtü vesselâm) buyurdular ki: "Allah celle şânühü mahlukâtın olmasına hükmettiği zaman -Müslim'in rivâyetinde: "Allah mahlükâtı yarattığı zaman"- yanında bulunan, Arş'ın gerisindeki bir kitaba şunu yazdı: "Muhakkak ki rahmetim gazabıma galebe çalmıştır."

Buhâri, Tevhid 15, 22, 28, 55, Bedi'ül'-Halk 1; Müslim, Tevbe 14, (2751); Tirmizi, Daavat 109, (3537).)

Buhâri nin bir diğer rivâyetinde: "Rahmetim gazabıma galebe çaldı" denmiştir.

Buhâri ve Müslim'in bir rivâyetlerinde: "aglaRahmetim) gazabımı geçti" denmiştir.

Hz. Ebü Hüreyre (radıyallâhu anh) anlatıyor: "Resülullah (aleyhissalâtü vesselâm) buyurdular ki: "Bir adam yolda, yürürken susadı ve susuzluğu arttı. Derken bir kuyuya rastladı. İçine inip susuzluğunu giderdi. Çıkınca susuzluktan soluyup toprağı yemekte olan bir köpek gördü. Adam kendi kendine: "Bu köpek de benim gibi susamış" deyip tekrar kuyuya inip, mestini su ile doldurup ağzıyla tutarak dışarı çıktı ve köpeği suladı. Allah onun bu davranışından memnun kaldı ve günahlarını affetti."

Resülullah'ın yanındakilerden bazıları:

"Ey Allah'ın Resülü! Yani bize hayvanlar (a yaptığımız iyilikler) için de ücret mi var?" dediler. Aleyhissalâtu vesselâm:

"Evet! Her "yaş ciğer" (sahibi) için bir ücret vardır" buyurdu."

Buhâri, Şirb 9, Vudü 33, Mezâlim 23, Edeb 27; Müslim, Selâm 153, (2244); Muvatta, Sıfatu'n Nebi 23, (2, 929-930); Ebü Dâvud, Cihâd 47, (2550).

Selat ve Selam Nebiler Nebisinin (s.a.v) üzerine olsun...gül



Bu mesaj 1 kez ve en son Havz-i Kevser tarafından 07.12.2006 - 19:19 tarihinde değiştirilmiştir.
Ekleme Tarihi: 07.12.2006 - 19:15
Bu mesajı bildir   Havz-i Kevser üyenin diğer mesajları Havz-i Kevser`in Profili Havz-i Kevser Özel Mesaj Gönder zum Anfang der Seite
Havz-i Kevser su an offline Havz-i Kevser  

1543 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 08.02.2006
En Son On: 22.01.2007 - 18:46
Cinsiyeti: ----- 
Es Selamu Aleykum Ve Rahmetullah...

Essalâtu vesselâmu aleyke Yâ Rasûlallâh...

Allah Rasulü Hazret-i Muhammed (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) buyurdular ki :
Kim, sözleşme yaptığı kimseye zulmeder, hakkını kısar veya gücünün üzerinde bir şey emreder yahut rızası dışında bir şeyini alırsa kıyâmet günü onun aleyhine bizzat ben delil (ve davacı) olacağım.

Ebu Davud, Harac 33

Hz. Ebü Hüreyre (radıyallâhu anh) anlatıyor: "Resülullah (aleyhissalâtü vesselâm) buyurdular ki: "Peygamberlerden birini bir karınca ısırdı. O da (öfkelenerek) karıncanın yuvasının yakılmasını emretti ve yâkıldı. Allah Teâla Hazretleri ona şöyle vahyetti: "Seni bir karınca ısırmışken, sen tesbih eden bir ümmeti yaktın."

Buhâri, Cihâd 152, Bed'ü'l-Halk 14; Müslim, Selâm 148, (2241); Ebü Dâvud, Edeb 176, (5265); Nesâi, Sayd 38, (7, 210, 211).

İbnu Ömer (radıyallâhu anhümâ) anlatıyor: "Resülullah (aleyhissalâtü vesselâm) buyurdular ki: "Bir kadın, eve hapsettiği bir kedi yüzünden cehenneme gitti. Kediyi hapsederek yiyecek vermemiş, yeryüzünün haşerâtından yemeye de salmamıştı."

Buhâri, Bed'ü'l-Halk 17, Şirb 9, Enbiya 50; Müslim, Birr 151, (2242).

Selat ve Selam Nebiler Nebisinin (s.a.v) üzerine olsun...gül
Ekleme Tarihi: 08.12.2006 - 14:27
Bu mesajı bildir   Havz-i Kevser üyenin diğer mesajları Havz-i Kevser`in Profili Havz-i Kevser Özel Mesaj Gönder zum Anfang der Seite
hatip su an offline hatip  
RE: HAVZ-I KEVSER KARDEŞİM...ALLAH SENDEN RAZI OLSUN

249 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 15.05.2006
En Son On: 17.05.2020 - 15:18
Cinsiyeti: Erkek 
Alıntı
Orijınalı utaniyorum

büyüklük ve fazilet; kendi nefsini arkaya
atmak ve inanan kardeşlerini kendinden önce düşünmektir...
evliyaullah bunun bir çok örnegini bize yaşayarak göstermişlerdir..
ve bir ömür boyu hizmet aşkı içinde aç susuz yaşamışlardır..
tanıdığım bir büyüğüm belediye otobüsünde vaaz vermeye giderken vefat etmişti...
bizler onların duasını ve hoşnutluğunu kazanmamız yanında islami gayret ve azmini de kazanmaya çalışmalıyız..
RABBİM şefaatlerini nasip etsin...mekanları cennet komşuları RASÜLÜLLAH s.a.v. olsun...
havz-ı kevser kardeşim ehli sünnet inancımızın ravdadaki kevserisin inş...
daim dualarımdasın..renk katıyor manevi iklimlerde bizlerin ruhlarını şad ediyorsunuz..ALLAH SİZDEN RAZI OLSUN..
GÖNÜL ERLERİNE BİZDEN SELAM OLSUN...


Ekleme Tarihi: 08.12.2006 - 16:22
Bu mesajı bildir   hatip üyenin diğer mesajları hatip`in Profili hatip Özel Mesaj Gönder zum Anfang der Seite
Havz-i Kevser su an offline Havz-i Kevser  

1543 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 08.02.2006
En Son On: 22.01.2007 - 18:46
Cinsiyeti: ----- 
Es Selamu Aleykum Ve Rahmetullah...

Hatip kardeşim ALLAH c.c. Razı olsun bu aciz ve biçare insan için dualarınızı eksik etmeyin...gül

Ekleme Tarihi: 08.12.2006 - 16:27
Bu mesajı bildir   Havz-i Kevser üyenin diğer mesajları Havz-i Kevser`in Profili Havz-i Kevser Özel Mesaj Gönder zum Anfang der Seite
Havz-i Kevser su an offline Havz-i Kevser  

1543 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 08.02.2006
En Son On: 22.01.2007 - 18:46
Cinsiyeti: ----- 
Es Selamu Aleykum Ve Rahmetullah...

Essalâtu vesselâmu aleyke Yâ Rasûlallâh...

Allah Rasulü Hazret-i Muhammed (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) buyurdular ki :
Çevresindeki insanların şerrinden emin olmadığı kişi, cennete giremez.

Müslim, İman 19

İbnu Ömer radıyallahu anhüma anlatıyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselâm ile birlikte idim. Ensardan bir zat gelerek Aleyhissalâtu vesselâm'a selam verdi. Sonra da: "Ey Allah'ın Resülü! Mü'minlerin hangisi en faziletlidir?" diye sordu. Aleyhissalâtu vesselâm: "Huyca en iyisidir!" buyurdular. Adam: "Mü'minlerin hangisi en akıllıdır?" diye sordu. Aleyhissalâtu vesselâm: "Ölümü en çok hatırlayandır ve ölümden sonra en iyi hazırlığı yapandır. İşte bunlar en akıllı kimselerdir" buyurdular."

Hz. Câbir radıyallahu anh anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ki: "aglaMü'min) ölü, kabre girdimi, güneş batışındaki haliyle ona temsil edilir. Bunun üzerine ölü oturup ellerini gözlerine sürer ve: "Beni bırakınız namaz kılayım" der."

Hz. Enes (radıyalahu anh) anlatıyor: "Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm) şöyle buyurdular:

"Sizden hiç kimse, maruz kaldığı bir zarar sebebiyle ölümü temenni etmesin. Mutlaka bunu yapmak mecburiyetini hissederse, bari şöyle söylesin: "Rabbim, hakkımda hayat hayırlı ise yaşat, ölüm hayırlı ise Canımı al!"

Buharî, Merdâ 19, Da'avat 30; Müslim, Zikr 10, (2680); Tirmizî, Cenâiz 3, (971); Ebu Davud, Cenâiz 13, (3108, 3109); Nesâî, Cenâiz 1, (4, 3).



Selat ve Selam Nebiler Nebisinin (s.a.v) üzerine olsun...gül

Ekleme Tarihi: 09.12.2006 - 21:28
Bu mesajı bildir   Havz-i Kevser üyenin diğer mesajları Havz-i Kevser`in Profili Havz-i Kevser Özel Mesaj Gönder zum Anfang der Seite
Havz-i Kevser su an offline Havz-i Kevser  

1543 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 08.02.2006
En Son On: 22.01.2007 - 18:46
Cinsiyeti: ----- 

Es Selamu Aleykum Ve Rahmetullah...

Essalâtu vesselâmu aleyke Yâ Rasûlallâh...

Allah Rasulü Hazret-i Muhammed (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) buyurdular ki :
Kıyamet günü insanoğlu, ömrünü nerede harcadığından, yaptığı işleri ne niyetle yaptığından, nasıl kazanıp nereye harcadığından, vücudunu ve sıhhatini nerede ve nasıl değerlendirdiğinden sorguya çekilmedikçe yerinden ayrılmaz.

Tirmizi, Kıyame 1




Allah Rasulü Hazret-i Muhammed (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) buyurdular ki :
"Şüphesiz siz, sizden öncekilerin yoluna karış karış, arşın arşın tabi olacaksınız. Hatta onlar, bir keler deliğine bile girseler, onların arkasından gideceksiniz." Bunun üzerine sahabe "Ey Allah'ın Rasûlü! Onlar Yahudi ve Hıristiyanlar mıdır" diye sordular. Rasûlullah (s.a.v) "ya kim olacak! evet onlardır" buyurdular...

Buhari, Enbiya 50



Selat ve Selam Nebiler Nebisinin (s.a.v) üzerine olsun...gül


Bu mesaj 1 kez ve en son Havz-i Kevser tarafından 11.12.2006 - 15:02 tarihinde değiştirilmiştir.
Ekleme Tarihi: 11.12.2006 - 15:00
Bu mesajı bildir   Havz-i Kevser üyenin diğer mesajları Havz-i Kevser`in Profili Havz-i Kevser Özel Mesaj Gönder zum Anfang der Seite
Havz-i Kevser su an offline Havz-i Kevser  

1543 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 08.02.2006
En Son On: 22.01.2007 - 18:46
Cinsiyeti: ----- 
Es Selamu Aleykum Ve Rahmetullah...

Essalâtu vesselâmu aleyke Yâ Rasûlallâh...

Allah Rasulü Hazret-i Muhammed (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) buyurdular ki :
İnsan, elinin emeğinden daha hayırlı bir lokma yememiştir. Allah’ın elçisi Dâvût (a.s) da, kendi elinin emeğini yerdi.

Buhari, Büyu 15

Ebu Sa'îdi'l-Hudrî radıyallahu anh anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ki:

"Ölülerinize (ölmek üzere olanlara) Lailahe illallah demeyi telkin

edin."

Müslim, Cenâiz 1, 2, (916, 917); Tirmizî, Cenâiz 7, (976); Ebu Dâvud, Cenâiz 20, (3117); Nesâî, Cenâiz 4, (4, 5).

Ma'kıl İbnu Yesâr radıyallahu anh anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ki:

"Ölülerinize (ölmek üzere olanlara) Yâ-sin süresini okuyun."

Ebu Dâvud, Cenâiz 24, (3121); İbnu Mâce, Cenâiz 4, (1448).

Ebu Hureyre radıyallahu anh anlatıyor: "Resülullah aleyhissalâtu vesselâm: "İnsan öldüğü zaman gözleri nasıl belerip kalıyor, görmez misiniz?" buyurmuştu. Cemaat:

"Evet, görüyoruz!" dediler. Bunun üzerine:

"İşte bu, gözünün, nefsini (çıkan ruhunu) takip etmesindendir!" buyurdular."

Müslim, Cenâiz 9, (921).

Selat ve Selam Nebiler Nebisinin (s.a.v) üzerine olsun...gül

Ekleme Tarihi: 12.12.2006 - 12:09
Bu mesajı bildir   Havz-i Kevser üyenin diğer mesajları Havz-i Kevser`in Profili Havz-i Kevser Özel Mesaj Gönder zum Anfang der Seite
Pozisyon düzeni - imzaları göster
Sayfa (2): (1) 2 Devam >
önceki konu   sonraki konu

Kategori Seç:  
Sitemizde şu an Yok üye ve 1644 Misafir mevcut. En son üyemiz: Didem_


Admin   Moderator   Vip   Üye ]

Hayırlı ömürler dileriz.    Bu üyelerimizin doğum günlerini tebrik eder, sıhhat ve afiyet dolu bir ömür dileriz:
33mya (63), turkishdanger (36), LeeNa (56), avara (34), @KIN (43), Sedat KAYHAN (61), burcuburcu (49), emelim (52), yahia (49), huzur (52), nazarboncuð.. (44), fettah (42), asafusta (41), Selim54 (35), excelleron (53), SeHZaDeM (34), sofiumit (41), remzi82 (54), iskender_1 (44), Ibrahim_Kerim (43), ÝSU (31), sadozaydin (38)
24 Saatin Aktif Konuları
0

Copyright © ((( RAVDA.net )))  *  İrtibat   *   RAVDA Reklam Servisi   *   Tüm hakları saklıdır, izinsiz alıntı yapılamaz.
Sitemizde yayınlanan imzalı yazıların içeriğinden yazarları, forum ve yorumlardan ekleyen şahıslar sorumlu olup, kesinlikle sitemiz sorumlu değildir.
© by ((( RAVDA.net )))

Sayfa 2.76181 saniyede açıldı