 |
|
Toplam Kategori: 69 *** Toplam Konu: 30100 *** Toplam Mesaj: 148193 |
|
|
|
|
|
Ekleyen |
|
|
Ol dedigi zaman oldu...Öl dedigi zaman ölecegiz.. |
|
|
821 Mesaj -
|
|
Kayıt Tarihi: 27.08.2006
|
En Son On: 15.08.2010 - 16:32
|
Cinsiyeti: Bayan
|
|
Zavallı bir çocuk gibi kalmıştı ortada...
Sanki güvenle tuttuğu el usulca kayıp gitmişti avucundan...
Bir anda bu büyük ve kalabalık meydanda sahipsiz hissetti kendisini...
Çocuk gibi ağlamalıydı hıçkıra hıçkıra...
Beyninin zarlarını yırtarcasına, sesi kısılırcasına, bütün hücreleriyle...
Kundaktaki bebeğin muhtaçlığı ve
masumiyetiyle,
Ağlamalıydı...
Ama..
Bebek değildi,
Çocuk değildi,
Ve ama daha muhtaç,
Ve ama daha masumdu.
....
Bu ızdıraba, ağlayamıyor oluşu eklendi bütün ağırlığıyla,
Yer altından kayıyordu sanki...
Zemin kayıyordu...
Nereye baksa ufuk bulanıklaşıyor,
Ufuk kayıyordu sanki,
Yönleri kayıyordu...
...
Dudaklarını ısırıyordu..
İki damla gözyaşını gözlerini kapayarak
hapsetti sımsıkı..
Eğdi başını,
''En fazlası ölüm!'' dedi içinden..
Tam da razı olmak üzereyken..
Bir titreme tuttu içten içe,
Ve alelacele tutundu hayata.. yaşamaya..
Açtı gözlerini..!
...
Bir bankta oturuyordu şimdi..
Kainat meydanının tam ortasında yerini arıyor; durduğu yeri seyrediyordu..!!
Şimdi ne olacak? sorusuyla çarpıştığı anda olmuştu herşey..
Ve Sonra ne olacak? sorusu..
Birer birer inmişti yüzüne tokat gibi..
Cevapsız kalmıştı...
...
Cevap verme mecburiyeti hissetmeden yaşamak ne kadar rahattı halbuki.
Anlamsız bir mutluluk içinde..
...
Cevapsız kalmıştı..
Ve Nereye kadar? sorusu dikildi karşısına..
Sanki,
Sanki kenar mahallelerin arka sokaklarında kıstırmış; konforunu başına geçirmişti..
birkaç serseri soru.
Şimdi ne olacak?
Sonra ne olacak?
Nereye kadar?
İlk iki soruya cevap verme zahmetine girişmemişti ki, üçüncüsü yetişti; ve cevabı zaten sorunun boynunda sallanıyordu bütün haşmetiyle..!!
Ölüme kadar..
O cevap,
Kendisinin veremediği ama sorunun boynunda asılı duran o cevap, nefesini kesen son darbeyi indirmiş ve ortada kalıvermişti..
O zaman ilk iki soru daha bir haşmetle
dikildi karşısına
Şimdi ne olacak?
Sonra ne olacak?
...
Gündüzleri kalabalıkların arasında günübirlik amaçların,
Geceleri sarhoş kahkahaların arasında uyuşuk,
Uykuyu hatırlamıyordu zaten..
Arada bir köşe başlarında sorular beliriyor ve bazısı ileri giderek omuz atıyordu..
Ne işe yarıyorsun?
Sen kimsin?
Adımlarını sıklaştırıyor veya yönünü değiştiriyor, yüzleşmemeye çalışıyordu...
Ta ki o ana kadar...
...
Önceleri umursamadı
Ama diline takılan şarkıların yerini ritmik bir soru almıştı; hüzünlü bir melodiyle mırıldanıp
duruyordu
Ölüm var gülüm Ölüm var gülüm
Ölüm var gülüm...
Sevgililerine derdi Gülüm diye...
Ve şimdi içinden bir ses onu sevgili gibi sahiplenmiş, Ölüm var gülüm diyordu..
Ölümü düşünmeye başladığından beri
yavaşlamıştı..
Ağırlaşmıştı..
Ölüm varsa ve bitecekse herşey...
Herşeyin anlamı neydi..
...
Bir bankta oturuyordu şimdi..
Kâinat meydanının tam ortasında yerini arıyor; durduğu yeri seyrediyordu..
Ölüm var gülüm
Ölüm var gülüm
Ölüm var gülüm
Beyaz bir güvercin süzüldü başının üstüne
doğru..
Döndü durdu etrafında bir zaman,
Ve bankın bir ucuna kondu usulca..
Başını çevirdi o tarafa..
Göz göze geldileR..
...
Nasip, bir talih kuşudur; sevin, dedi güvercin..
Ve hiç boş yok Sorular biletidir bu talihin..
Bak bu dağlar..
Bu gökyüzü..
Yağmur ve kar..İnsan ,İnsanlaR... Yaşayanlar, yaşamış olanlar ve daha doğmamış olanlar...
Her birinin parmak izi farklı olan bu
on milyarlarca insan..
Sonra ben,
Ben bir garip güvercinim...
Sonra şu çiçekler..
Gece gördüğün rüyalar..
Gündüz gördüğün rüyalar..
Ve görmediğin rüyalar...
Sonra acılar ve hüzün ve mutluluk..
Ne varsa gördüğün, bildiğin, hissettiğin,
Ve aradığın..
Herşey,
Anlamını aradığın herşey..
''O''
Yüce Yaratıcı.
Ol dedi.. Oldu..
OL dedi.. Oldu herşey..
Öl dediği zaman öleceksin..
...
Kanatlandı beyaz güvercin,
Kanatlarının altını gördü bir an, bembeyaz...
Göz göze geldiler süzülürken son bir kez..
Sanki,Artık üzülme diyordu gözlerinde ki
gizli tebessüm..
Ölüm sonsuz bir başlangıçtır..
...
Mırıldanmaya başladı yine
Ölüm var gülüm..
Ol dedi Yaradan, oldu herşey..
Öl dediği zaman öleceğim...
...
Şimdi ona derviş diyorlar..
Şimdi huzurlu bir sevinç içinde..
Aynı kalabalığın arasında..
Ve kenar mahallelerde bile cesur..
Sorularla dost..
...
Ona derviş diyorlar
|
Ekleme Tarihi: 19.09.2006 - 14:31 |
|
|
|
2765 Mesaj -
|
|
Kayıt Tarihi: 17.02.2006
|
En Son On: 04.12.2007 - 10:08
|
Cinsiyeti: Bayan
|
|
DoLunaY000 can paylaşım için sağolun
Allah(c.c) razı olsun...
Tevbe yolu açık ölene kadar
Azrail başına gelene kadar
Bu yolda gayret et bilene kadar
Aklından çıkarma, ÖLÜM VAR ÖLÜM !
En küçük bir canlıyı, bir karıncayı dahi mükemmel
bir şekilde besleyen ve istediğini veren Rabbimiz,
bize de bütün duygularımızla istettiği âhireti, elbette verecektir.
Zaten âhireti vermek istemeseydi, onu istemek duygusunu da
biz insanlara vermezdi. Bütün insanlığı tesiri altına alan
ve kuşatan bu gerçeğin, boş ve kuru bir iddia olmadığı açıktır.
Bu arzuyu insanın kalbine koyan kim ise, onu verecek
olan da ondan başkası olmayacaktır elbette.
Sevgi Selam ve DUA ile...
|
Ekleme Tarihi: 19.09.2006 - 14:58 |
|
|
|
821 Mesaj -
|
|
Kayıt Tarihi: 27.08.2006
|
En Son On: 15.08.2010 - 16:32
|
Cinsiyeti: Bayan
|
|
Sana anlatamam şimdi olup bitenleri.
Geceleri neden ağladığımı çocuklar gibi.
Söylesem şaşırırsın,
bu çocuğun annesini ne çok özlediğini.
Ne çok özlediğini, çocukluğun cennet bahçelerini.
Oyuncakları var bir de.
Oraya buraya dağılmış
Toplamak ister, geçmiş güzel günleri
Yaşadıklarından pişman değil, söylediklerinden.
Belki bazen üzmüş sevdiklerini
Hayalleri olmuş dağlardan çiçekli,
denizlerden mavi.
Bir pencere gibi açık tutmuş gözlerinde evreni.
Kalbi bilsen, acılardan, ağrılardan şikayetçi.
Sana bana benzer işte, öyle bir çocuk
Belki birazcık delice halleri.
Hayalleri çok, kalbinden taşmış sevinci
Yusuf Caglar
Bu mesaj 1 kez ve en son DoLuNaY tarafından 14.10.2006 - 00:57 tarihinde değiştirilmiştir.
|
Ekleme Tarihi: 14.10.2006 - 00:56 |
|
|
|
5108 Mesaj -
|
|
Kayıt Tarihi: 31.05.2005
|
En Son On: 21.01.2023 - 23:33
|
Cinsiyeti: -----
|
|
Sana anlatamam şimdi olup bitenleri.
Geceleri neden ağladığımı çocuklar gibi.
Söylesem şaşırırsın,
Selam ve dua ile...
Rıfat Ağa.
Bu mesaj 1 kez ve en son rifat56 tarafından 16.04.2007 - 09:22 tarihinde değiştirilmiştir.
|
Ekleme Tarihi: 22.03.2007 - 19:13 |
|
|
|
 |
|
Bu üyelerimizin doğum günlerini tebrik eder, sıhhat ve afiyet dolu bir ömür dileriz:
safa1 (51), ceycey (52), ahmetgüven (76), gül divanesi (47), kadir.orhan (63), ben_musab (43), zidane (73), samsunlueko (56), mahmutdurmaz (47), ayancikli (68), uskubi85 (40), türkoðlu (57), fatma (37), kemerliahmet (76), xxkanunsuz (35), straji (47), melike622 (37), i.k. (57), smyl (45), H-A-Z-A (38), m.aybey (68), Nurmina (58), HüseyinAli (53), cakirosman (51), karakus45 (47), özer (43), realiyte26 (52), mustafa.ersin (65), sabdurrahman (45), beyaz_gece (47), osman çakir (57), Saban Eryas (57), yasar karaca (51), diyar-i-nur (55), yüce-hünkar (50), muttaba_eroglu (34), fakioðlu (56), zihnidundar (63), orhan mahser (46), asikbaba (46), alemm_2 (44), hylaz (38), alim (50), hasan Kuyuldar (51), Salih DEL&Yacut.. (70), halil43 (44), nertem (57), fmcavdar (46), erty (44), hacinarin (45), fakir64 (61), murde (45), SAMAAA (40), uldes (62), Hayri_34 (55), EBUBEKÝR (44), SADIKT (69), sez-gin (20), Elif22 (44), þabanalti.. (37), girisim (65), yavas (53), m.m.eren (37), zehraa (47), gevezekedi (40), harun kosa (52), bungedik (60), wex_28 (51) |
|
|
|
 |
|
|