0
Start Giriş Üye Ol üyeler ((( RAVDATe@m))) Arama
Toplam Kategori: 69 *** Toplam Konu: 30100 *** Toplam Mesaj: 148193
Forum Anasayfa » SERBEST KÜRSÜ » Sana Bir Mailim Var

önceki konu   sonraki konu
Bu konuda 3 mesaj mevcut
Sayfa (1): (1)
Ekleyen
Mesaj
Yusuflu su an offline Yusuflu  
Sana Bir Mailim Var

428 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 16.06.2005
En Son On: 25.11.2007 - 19:27
Cinsiyeti: ----- 
Sana Bir Mailim Var


O, YAŞANAN GELİŞMELERİN gerisinde kalmayanlardandı. Hatta, fazla ilerisine gidenlerden biri olduğu dahi söylenebilirdi. Hangi teknolojik yenilik olsa, onu herkesten önce öğrenip edinmeye çalışır; bunun kendisi için gerekli olup olmadığı, gerekliyse dahi ne kadar gerekli olduğu, nerede kullanıp nerede dur demesi gerektiği gibi konulara pek kafa yormazdı. En yeni aletler, en gelişmiş bilgisayar programları, en son keşifler.. o bu işlerin adamıydı. Arkadaşları teknik adam adını takmışlardı bu yüzden kendisine.


Yaşadığı ülkenin internet denilen yeni gelişmeyle ilk tanıştığı yıllarda, bu gelişmeyle ilk tanışanlardan biri oydu. İnternete kendisini öyle kaptırmıştı ki, işten gelir gelmez bilgisayarın başına oturur, çoluk çocuğun yüzüne bakmadan önce e-mail var mı diye bilgisayara bakar bir haldeydi. En başta hanımı rahatsız olmuştu bundan. Benim kumam bilgisayar diye dert yakınmaya başlamıştı arkadaşlarına. Kocam onun yüzüne bakmaktan bizi görmüyor. Gün geçtikçe, arkadaşlarından da kocalarına dair benzer şikayetler almaya başladı. Birkaç kez, kocasına, internete kendini biraz fazla mı kaptırdığını sorgulamasını rica edecek oldu. Ama olmadı. İnternet ile dünyaya nasıl bir açılım sağladığını, dünyanın bilmem neresindeki insana chat yaparken İslâmı nasıl da anlattı kocası. Bir kişinin bile imanını bu sayede kurtarmış olsak... Kocasının internet hülyalarıyla yaşadıkları evin gerçekleri arasında bir uçurum vardı. Kocası bunu anlayacak durumda gözükmüyordu. O yüzden, kadıncağız, Dünyaya açılım, eve karşı kapanım gibi sözleri yalnız kendi kendine mırıldanıp durdu; bu çelişkiyi açma imkânını asla bulamadı. Dünya kurtulurken evimiz gidiyor, bilmem neredeki hidayete gelirken çocuklar mahvoluyor deme imkânını da.


Bu durum, yalnızca onu değil, çocukları da rahatsız ediyordu. Evin ufaklığı babasının kucağına birazcık oturup oynamak istese, Hanım, alır mısın şunu? Şu an biriyle yazışıyorum sözü duyuluyordu her keresinde. Ufaklığın olan bitenlerden haberi yoktu da, ortancayla büyük oğlanın durumdan pek memnun oldukları söylenemezdi. Büyük oğlan, en sonunda dayanamadı, aylardır doğru düzgün yarım saat konuşamadığı babasıyla onun anlayacağı dilden konuşmaya karar verdi.


O akşam eve gelip bilgisayara koşup internet bağlantısını kurduğunda, babası ekranda büyük oğlunun ismini gördü. Sana mailim var diye bir e-mail yollamıştı oğlu. Baba, bu maili açma gereği bile duymadı. Açıktı herşey. Mahcup bir yüzle bilgisayarı kapadı, kararmış ekran karşısında birkaç dakika öyle oturdu, sonra yapması gereken doğru hareketi yaptı. O akşam da, sonrasında da. İnterneti yine kullandı; ama karısının ağzından yeni kuma tabirini bir daha duyan olmadı.



İsmail Örgen

Ekleme Tarihi: 19.09.2006 - 10:39
Bu mesajı bildir   Yusuflu üyenin diğer mesajları Yusuflu`in Profili Yusuflu Özel Mesaj Gönder zum Anfang der Seite
Yusuflu su an offline Yusuflu  

428 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 16.06.2005
En Son On: 25.11.2007 - 19:27
Cinsiyeti: ----- 
MESAJ



MEHMET BEY SABAHLARI erken vakit evden çıkar, çocuklarının geleceği için gün boyu çalışır, eve dönüşü ancak akşamın ilerleyen saatlerinde olurdu. Her akşam üzeri, geleceklerini çok düşünen babalarını beklerdi çocukları.


Mehmet Bey yalnızca çocuklarını düşünen biri de değildi. Başkalarını da düşünür, sık sık "Ne olacak bu dünyanın hali?" diye düşünürdü. Eh, dünyayı bu halinden kurtarmak için, ne olup bitiyor, öğrenmek gerekiyordu. O yüzden, eve geldiğinde Mehmet Beyin yaptığı ilk işlerden biri televizyonu açıp karşısına oturmaktı. Mehmet Bey elinde kumanda âleti haber kanalları arasında dolaşırken arada bir cep telefonu da çalar; ve bütün bu rakipleri yenebilirlerse, çocukları birazcık olsun babalarıyla konuşup oynarlardı.


O gün, Mehmet Beyin oğlu Enes için önemli bir gündü. Enes yaptığı resim için öğretmeninden kocaman bir aferin almıştı. Kocaman aferinlerin öyle her öğrenciye dağıtılan türünden değildi bu. Çok çok kocaman bir aferindi. "Çocuklar, biliyor musunuz, Enes büyük bir ressam olabilir" demişti sınıfa.


Enes eve bu iltifatın verdiği sevinçle geldi. Kapı açılır açılmaz, yaptığı resmi gösterdi annesine. Annesi de en az öğretmen kadar şaşırmış ve sevinmişti. Annesi Enesin resim kabiliyetini biliyordu ama, henüz bu güzellikte bir resim beklemiyordu kendisinden.


Kendisine iltifatlar yağdıran annesine:


"Babam da çok beğenir değil mi anne?" diye sordu Enes.


"Muhakkak beğenecektir" dedi Nilüfer Hanım. "Fabrikadaki desinatörler bile bu kadar güzel bir resmi zor yaparlar oğlum."


Ve, akşam olup beklenen zil sesi duyulduğunda, Enes açtı kapıyı heyecanla. Bir elinde resim vardı ve tam resmi babasına göstermek üzereyken, babasının cep telefonu çaldı.


"Noldu Ahmet? Teslimatta problem mi olmuş? Yılmaz Beyi aramadınız mı?"


Babası telefonla konuşurken salona doğru geçmiş ve artık refleks haline gelmiş bir hareketi bir kez daha yinelemişti. Elinde telefon salonda dolanırken, gayriihtiyari, uzaktan kumanda aletini öbür eline alıp zapping yapmaya başlamıştı. Enes ise, elinde resim, salon kapısının eşiğinde, babasının telefon görüşmesinin bitmesini bekliyordu. Babası telefonu kapatır kapatmaz, "Babaa, biliyor musun?" diyecek oldu. Ama bu kez televizyondaki habere kilitlenmişti babası. "Bi dakka oğlum. Bi dakka susar mısın?"


İstenen bir dakika bittiğinde, haber de bitti; ama bu kez cep telefonundan bir mesaj sinyali geldi. Mehmet Bey can dostunun gönderdiği mesajı okurken, kıs kıs gülüyor, bir yandan da mutfaktaki hanımına sesleniyordu:


"Hanıımm, duydun mu şu kerata Kemalin ne dediğini?"


Nilüfer Hanım kocasının birşeyler söylediğini duymuş, ama televizyonun sesinden ne dediğini tam anlamamıştı. Salona koşup "Ne demiştin canım?" diyecekti ki, gözü salondaki manzaraya takıldı kaldı. Televizyon ekranının karşısında elindeki cep telefonunda cevabi mesaj yazmakla meşgul bir baba; ve resmini hâlâ babasına gösterememiş mahzun yüzlü bir çocuk.


Nilüfer Hanım duyarlı biriydi. Bu akşam yaşadığı bu olayın saatlerdir babasının geleceği anı bekleyen Enes için nasıl bir yıkım oluşturabileceğini hissetti hemencecik. Kocası onu da farketmemişti zaten. Sessizce oturma odasına yöneldi Nilüfer Hanım. En yakın arkadaşlarından birini aradı aceleyle.


O esnada haberleri izlemeyi sürdüren babasından birkaç kez daha "Bi dakka oğlum" cevabı alan Enes ağlamaklı bir yüzle salondan ayrılmak üzereydi ki, Mehmet Beyin cep telefonundan yeni bir mesaj sinyali geldi:


"MHMT BEY, ÇCUGUNUZN SU AN SZDEN ILGI BEKLEDIGININ FARKNDA MSNZ?"


Mehmet Bey bu olayı hiç unutmayacaktı.



İsmail Örgen

Ekleme Tarihi: 19.09.2006 - 10:46
Bu mesajı bildir   Yusuflu üyenin diğer mesajları Yusuflu`in Profili Yusuflu Özel Mesaj Gönder zum Anfang der Seite
Son-GüL su an offline Son-GüL  

1125 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 17.05.2006
En Son On: 17.03.2011 - 16:54
Cinsiyeti: Bayan 
Teknolojiye de bi sınır koymak gerekiyor malesef...

Yoksa ilk önce ailemizden sonra da ALLAH korusun ibadetlerden ve

dolayısı ile RABBİMİZDEN uzaklaşırız...

ALLAH bizi bu gibi tehlikeli yeniliklerden de korusun inşaALLAH...


ALLAH razı olsun güzel ibretli hikayeler.

gül
Ekleme Tarihi: 19.09.2006 - 11:00
Bu mesajı bildir   Son-GüL üyenin diğer mesajları Son-GüL`in Profili Son-GüL Özel Mesaj Gönder zum Anfang der Seite
Pozisyon düzeni - imzaları göster
Sayfa (1): (1)
önceki konu   sonraki konu

Kategori Seç:  
Sitemizde şu an Yok üye ve 1506 Misafir mevcut. En son üyemiz: Didem_


Admin   Moderator   Vip   Üye ]

Hayırlı ömürler dileriz.    Bu üyelerimizin doğum günlerini tebrik eder, sıhhat ve afiyet dolu bir ömür dileriz:
apsikama (58), bosay (59), diclesu (), oguz5656 (37), Sevdigim (43), aseksioglu (41), hazangülü (38), Berk (43), sevgi mersin (52), UfukTuncer (46), dadas_25 (47), siynem (31), yayla_gülü (50), oktay (), gonulbahcesi (46), yeþilim (40), t_turan (41), USSAK 64 (65), ismail gülda&th.. (44), ezilmezhalil (50), m_aktaran (51), sudenaz (50), miftehul_kulb (47), sedanur (38), zeynepsu (47), caferyalcin2 (47), KÜRSAD (38), el-esed (46), kozlu67 (49), gezegen38 (46), zuley (41), sahra_a (41), kübranur (36), Mustafa TASKESE.. (46), bilvanis (70), aspirin28 (45), yorgunadam (57)
24 Saatin Aktif Konuları
0

Copyright © ((( RAVDA.net )))  *  İrtibat   *   RAVDA Reklam Servisi   *   Tüm hakları saklıdır, izinsiz alıntı yapılamaz.
Sitemizde yayınlanan imzalı yazıların içeriğinden yazarları, forum ve yorumlardan ekleyen şahıslar sorumlu olup, kesinlikle sitemiz sorumlu değildir.
© by ((( RAVDA.net )))

Sayfa 0.59361 saniyede açıldı