|
|
Toplam Kategori: 69 *** Toplam Konu: 30100 *** Toplam Mesaj: 148193 |
|
|
|
|
|
Ekleyen |
|
|
|
2687 Mesaj -
|
|
Kayıt Tarihi: 13.08.2005
|
En Son On: 16.01.2010 - 22:25
|
Cinsiyeti: -----
|
|
Bilge Bir İnsan Olarak Nasreddin Hoca / Mustafa ÖZÇELİK
Çağlarında diğer önderler neyi yapmak istemişlerse Hoca da aynı gayenin insanı olarak tarihî sorumluluğunu yerine getirmiş birisidir. O da o çağın diğer büyük önderleri gibi, Osmanlı Medeniyetinin kuruluşunda farklı bir açıdan katkıda bulunmuş bir insandır. Çağlarında diğer önderler neyi yapmak istemişlerse Hoca da aynı gayenin insanı olarak tarihî sorumluluğunu yerine getirmiş birisidir.
Nasreddin Hoca; bilgin, bilge ve ârif kişiliğine rağmen; ömrünü medrese veya dergahta ders alıp vermekle geçirmemiş, her zaman hayatın ve olayların içinde olmuş, hocalık ve bilgelik görevini her kesim insan arasında sürdürmüştür..Hocayı bu yüzden camide, dergahta, kahvede, misafirlikte, devlet adamlarının yanında, tarlada, bahçede görmek sürekli mümkündür. Hoca, bulunduğu mevkiine rağmen halktan birisi gibi yaşar. Bir taraftan imamlık, müderrislik, kadılık gibi asli görevlerini yaparken halktan kopmaz. Onlar gibi dağa gider, odun keser. Pazarda alışveriş yapar. Ticaretle uğraşır. Çalışkandır. Kendi damını kendi onarır. Kendi tarlasını kendi sürer.
Halk ve yöneticilerin üzerinde çok önemli bir saygınlığı vardır. Her kesim insan tarafından çok sevilip sayılmakta ve her zaman her konuda kendisine danışılmaktadır. Bu anlamda o, yaşadığı toplum içerisinde hem öğretmen, hem eğitmen hem de danışman konumundadır.
Onun yaşadığı toplumda ve sonraki asırlarda bu kadar hüsn-i kabul görmesi bu bilgeliğini, bilginliğini,
eğiticiliğini tatlı dil ve güler yüzle üstelik zekice yapmasıdır. Bu tavrı da kişilik özelliği kadar yine inançlarıyla ilgilidir. Öncelikle bu tavrı, İslamî bir davranıştır. Çünkü; asık suratlılık, dinden onay alamaz. Öte yandan Hoca, pek çok ekonomik ve sosyal sıkıntının yaşandığı bir toplumun insanıdır. Böyle bir insanî yapıyı ancak, düşünmeyi gülmeyle birlikte ele alarak aydınlatmak, sıkıntılarını gidermek, olanlar üzerinde düşünmeye sevk etmek mümkün olabilirdi.
Hoca, daha çok bir öz eleştiri yapar. Bu, bir tür nefis muhasebesidir. Bu yüzden kendi kendisiyle dalga geçerek, nefsini eğitmek ister. Yahut, saflığa sığınarak söylenemeyecek, cesaret gerektiren bir gerçeği açıklar ama fıkranın sonunda yine zeka parıltısı nüktesini söyler.
Hocaya atfedilen kimi fıkralarda Hoca bir Bektaşî babası gibi gösterilir. Durum böyle olunca, Hoca, oruç tutmaz, abdestsiz namaz kılar bir adam tipi ortaya çıkar ki bu mümkün değildir. Hoca, samimi anlamda bir Müslümandır. İbadetlerini yerine getirir. Fakat; İslamı ahlak ve mana boyutundan uzak düşüren mutaassıplığa prim vermez.
Hoca, gerek insan olarak gerekse Müslüman bir gönül adamı olarak yahut yaptığı Hocalık, kadılık, esnaflık, çiftçilik gibi işlerde, insan ilişkilerinde aile ilişkilerinde tam anlamıyla Müslüman-Türk insanın genel karakterini yansıtır.
Sonuç olarak, Nasreddin Hoca, bu çağa da söyleyecek sözleri olan bir insandır. Onunla ilgili bakış açımızı, onu aslî kimliğiyle kavramak şeklinde değiştirebilirsek ondan öğreneceğimiz çok şey olduğunu göreceğiz. Bu bakımdan; doğruyla yanlışın iyice harmanlanarak bir kafa karışıklığının oluşturulmak istendiği bir dönemde Hoca ve benzeri inanç ve kanaat önderleri doğru olanı bulmada önümüzde büyük bir imkân olarak durmaktadırlar.
Bu mesaj 1 kez ve en son NurBahcesi tarafından 23.08.2006 - 21:33 tarihinde değiştirilmiştir.
|
Ekleme Tarihi: 23.08.2006 - 21:32 |
|
|
|
2765 Mesaj -
|
|
Kayıt Tarihi: 17.02.2006
|
En Son On: 04.12.2007 - 10:08
|
Cinsiyeti: Bayan
|
|
NurBahcesi can abem Nasreddin hocayı halen kavramayanlara
güzel bir hatırlatma Allah(c.c) razı olsun...
Akşehir'de ak sakallı ermiş
güller açar sözünde
dinlemek iyice dinlemek
pınardan su içer gibi
etrafında ışıl ışıl çocuklar
hocam derler sıcacık
yakın bildiklerinden zahir
derse gönülden koşarlar
anlatınca serin hikmet ağacı
bize dair ne varsa ballanır
çağları aşıp da gelmiş
tebessüm güzelce yansır...
"Nasreddin Hoca, her kesim halkın; köylünün kentlinin, varsılın yoksulun çelişkilerini, düşüncelerini, eleştirilerini dile getirir. Fıkralarda yerellik, sınıfsallık özelliği önemli bir ayrılık yaratmakla birlikte, Nasreddin Hoca'da bu görülmez. Başta komşu ülkeler olmak üzere, bütün dünyada tanınmasının, yaygınlaşmasının nedenini, onun bu evrensel yönünde aramak gerekir..."
Sevgi Selam ve DUA ile...
|
Ekleme Tarihi: 24.08.2006 - 09:13 |
|
|
|
5108 Mesaj -
|
|
Kayıt Tarihi: 31.05.2005
|
En Son On: 21.01.2023 - 23:33
|
Cinsiyeti: -----
|
|
Bir bayram günü nasreddin hoca komşusuna ziyarete gidince komşusu her misafire olduğu gibi hocaya da bal ikram ediyor. bir tepsi içinde gelen koca bir petek baldan her gelen misafir bir iki kaşık alır çekilirmiş. komşusu bakar ki hoca kaşığı daldırdıkça daldırıyor. peteğin yarısına gelmiş daha duracağa da benzemiyor. dayanamayıp:
-aman hoca fazla yeme yoksa için yanar. deyince hoca cevabı yapıştırır:
-kimin içinin yandığını allah bilir.
Gerçekten çok güzel bir paylaşım bulmuşsun....
NurBahcesi.
HiLaLaY....
|
Ekleme Tarihi: 24.08.2006 - 09:49 |
|
|
|
|
|
Bu üyelerimizin doğum günlerini tebrik eder, sıhhat ve afiyet dolu bir ömür dileriz:
agamilyýlm.. (62), Uraldan (76), unal2444 (63), Sasuli (42), fecir571 (41), detay7882 (47), ebubekirsertkay.. (43), Abdullah Azzam (42), asude_z (52), cerenimo (45), arcadias (47), TurKRappeR (39), mersa (39), mertgucluizmir (59), yalova79 (46), ömer77 (55), bengisu77 (48), hafýz-&y.. (41), fuat43 (51), pafuli (42), receptayyip (30), evlya (41), Qaswara (50), MeD@_ (42), mc03 (49), m.dað (42), yalgettekin (50), tahayavuz (43), bilibabausak (53), ilkerd (45), zeynepkorkmaz82 (43), mehmet5 (61), Basak (50) |
|
|
|
|
|
|