 |
|
Toplam Kategori: 69 *** Toplam Konu: 30100 *** Toplam Mesaj: 148193 |
|
|
|
|
|
Ekleyen |
|
|
mevzu sayilarak yanlislik yapilan fakat sahih olan hadisler |
|
|
197 Mesaj -
|
|
Kayıt Tarihi: 13.07.2006
|
En Son On: 17.10.2006 - 14:33
|
Cinsiyeti: -----
|
|
Tevratta (Resûlullah (s.a.s) hakkında) şu âyet vardır:
Ey Nebî, seni şâhid, (ümmet-i Muhammedin imanlarına, İslâmlarına şahâdet ve nezâret edici), (doğru yolu, doğru yolun encâmı cenneti) müjdeleyen (eğri yolun encâmından) sakındıran, şu ümmî cemâate bir zırh, bir kale olarak gönderdik.
Sen, Benim kulum ve Resûlümsün. Ben, seni mütevekkil, (her nebî tevekkül etmişse de, husûsiyle seni hakkıyla tevekkül eden) olarak isimlendirdim.
O, haşin, kaba, öfkeli, hiddetli, şiddetli ve sokaklarda gezerken bağıran bir insan değildir. Kötülüğü kötülükle savmaz.
Fakat affeder, bağışlar. Şu binbir puta tapan, eğri (büğrü yollara sapmış) kavmi lâ ilâhe illallah diyerek doğrultuncaya ve bununla görmeyen gözleri, duymayan kulakları ve kapalı kalpleri açıncaya kadar, Allah Onun ruhunu kabzetmeyecektir(Buhârî) Buhârî, Tefsir, (48) 3; Buyû 50; Darimî, Mukaddime; 2.
Müsteşrikler ve İslâm dünyasında onların çizgisini takip edenler, bu hadîsi tenkid, hatta onun mevzû olduğu iddiasında bulunmaktadırlar. Sebep ise basit, gayr-i ilmî ve gayr-i mantıkî hadîsin ravîsinin Abdullah İbn Amr İbn el-Âs olması ve İbn Abbas, Enes, Ebû Hureyre gibi onun da, rivayetlerinde Kâbul-Ahbâr kaynaklı hadîslerin olması.
Bu hadîsin Efendimizin sıfatlarına, tarihî vâkıalara ve Kurân-ı Kerimin Efendimizle (s.a.s) alâkalı ifadelerine zıt hiçbir yönü, hiçbir harfi yoktur. İkinci olarak, Tevrat ve İncilde hem de bunca tahrifden sonra, hâlâ Efendimiz hakkında dünya kadar işaret ve beşaretin var olduğunu söyleyebiliriz.
Bu mesaj 3 kez ve en son oncenamazkil tarafından 16.08.2006 - 13:53 tarihinde değiştirilmiştir.
|
Ekleme Tarihi: 16.08.2006 - 13:51 |
|
|
Miracda Hz. Mûsâ ile Mülâkat oldu mu |
|
|
2687 Mesaj -
|
|
Kayıt Tarihi: 13.08.2005
|
En Son On: 16.01.2010 - 22:25
|
Cinsiyeti: -----
|
|
Tekzibine çalışılan hadîslerden biri de, Mirâcda Resûlullah Efendimizin (s.a.s), ümmetine günde 50 vakit namaz farz olmuşken, Hz. Mûsânın, irşâd ve îkâzıyla, bunun beş vakte indirilmiş olmasıdır Bu hadîsi, Bûhârî ve Müslim gibi en sahih kaynaklar rivâyet etmektedir.
Evvela, bu bir mülâkattır, mürâcaat değildir. Kaldı ki, Peygamberimizin Hz. Mûsâya mürâcaatının da, yadırganacak bir yanı yoktur. Bir kere Efendimiz (s.a.s), yeni Mirâca çıkıyor; Hz. Mûsâ (a.s) ise, çoktan o âlemlerin tâvûsu olmuş bir nebî. İkinci olarak, Efendimiz (s.a.s) edeb timsâlidir; hem Allaha karşı tavrında hem de Hz. Mûsâya karşı tavrında. Ayrıca, O hep ümmeti hakkında yüsr (kolaylık) yolunu araştırmış ve ona vesileler aramıştır. Hz. Musâ ile mülâkatı da böyle bir vesile olarak değerlendirmiş olabilir. Sonra, bu bir müracaatsa, Onun Hz. Mûsâya müracâatının, İsrailoğulları veya Yahudi kavmi nazarında umumî havayı yumuşatıcı olması bakımından taşıdığı psiko-sosyolojik durum da çok önemlidir. Bundan başka Efendimiz (s.a.s), bütün peygamberleri tasdikle gelmiştir. Bu kabil muhtevasıyla böyle bir mülâkat, bu yüce mânâyı ifade bakımından çok önemlidir. Evet, Onun peygamberleri kabulü âdetâ dâsitânîydi. O kendisinin, önceki peygamberlerden üstün görülmesine ve önceki peygamberlerin -hâşâ- hafife alınmasına aslâ izin vermemişti. Hatta bir defasında bir sahâbi Hz. Mûsânın kadrine gadrettiğini görünce O, hemen müdahale edip: Beni Mûsâ b. İmrâna tercih etmeyin. Zira, ben onu Mahşer Gününde Arşın kavâimine tutunmuş olarak göreceğim buyurmuştur. Burada da hak çizgisi mahfûz, böyle bir kadir bilirlik, dolayısıyla da yumuşatma söz konusu olabilir.
Evet, sahih hadîsleri inkârla sünneti yıkmaya çalışanlar, zannediyorum, yıkamayacakları bu şeyi yıkma kuruntularıyla harap olup gidecekler; ama, sünnet ebedlere kadar dimdik ayakta kalacaktır...
|
Ekleme Tarihi: 09.09.2006 - 10:42 |
|
|
Uykudan Kalkınca Elleri Yıkamak hadisi |
|
|
2687 Mesaj -
|
|
Kayıt Tarihi: 13.08.2005
|
En Son On: 16.01.2010 - 22:25
|
Cinsiyeti: -----
|
|
İnsan, elinin gezip dolaştığı yerleri bilmez mi diye, Fecrul-İslâm, Duhal-İslâm, Zuhrul-İslâm kitaplarının sahibi Ahmed Emin, bu hadîsi alaya alır.. Ebû Reyye de onunla alay eder ve bunların üstadı müsteşrik Goldziher de. İnsan, geceleyin elinin nerelerde gezdiğini bilir mi gerçekten? Bence bu hadîs-i şerifde, yukarıdaki benzerleri gibi zamanları aşan bir beyan ve hıfzus-sıhha adına bir mucizedir; ve mühim hakikatleri ifade etmektedir.
İnsanın alerjisi olur, kaşıntısı olur ve geceleyin bilmeden bazı yerlerini kaşıyabilir. Yine bugün, tırnak altında milyonlarca mikrobun barındığı tıbbın bildiği gerçeklerdendir. Öyleyse, bedenini kaşıyan ve buradaki mikropları eline bulaştıran veya tırnak altlarına yerleşmesine sebep olan bir insan, sabah ellerini yıkamadan yemeğe oturur, elini yemek veya su kabına daldırırsa, şurasınaburasına bulaşan mikropların vücuduna girmesine sebep olmayacak mıdır?
Şimdi, ümmetin öteden beri telakkii bilkabulle karşıladığı ve ilmî tesbitlere de ters düşmeyen; ters düşmek bir yana, onlarla mütesânit olan böyle bir haber veya tembihi, bir kısım müsteşrikler veya onların İslâm dünyasındaki takipçileri müstağriplerin hoşlanmadıkları sahâbîler rivayet ediyor diye, ya da onların yaşadığı dönemde, ilmî seviye henüz o noktaya ulaşmadığı için hadîsi tekzibe kalkışmaları ancak kendilerini utandıracak bir davranıştır.
|
Ekleme Tarihi: 16.09.2006 - 17:59 |
|
|
|
 |
|
Bu üyelerimizin doğum günlerini tebrik eder, sıhhat ve afiyet dolu bir ömür dileriz:
kaykaan (58), safak-50 (61), nazlinazende (46), sena_55 (50), NEWYORKER (51), hazan44 (40), RaMaZaN050 (35), KONVEYÖR (48), arefenur (53), mehmet4467 (43), hasret44 (40), turancihan (49), sevgikusu (38), kul_bahri (59), ser_kan (48), ssessiss (37), Seyyidmehmet (48), Ata01 (53), sempatik_cd (44), ebubekir1989 (36), M.EFE (51), sam@ (43), ozgurozakinci (48), garibcahil (47), muhacir-i muham.. (41), Osman50 (71), kanka_konya (37), hkurt (61), haliime (46), mrasitalas (41), hayýrsev.. (59), zekitatari (68), y_turan (40), doctor (42), koylu (64) |
|
|
|
 |
|
|