0
Start Giriş Üye Ol üyeler ((( RAVDATe@m))) Arama
Toplam Kategori: 69 *** Toplam Konu: 30100 *** Toplam Mesaj: 148193
Forum Anasayfa » EDEBİYAT / MAKALE / ŞİİR » MAKALELER » YÜRÜYEN KUR'AN'IN İZİNDE OLMAK

önceki konu   sonraki konu
Bu konuda 12 mesaj mevcut
Sayfa (1): (1)
Ekleyen
Mesaj
.~Sniper~. su an offline .~Sniper~.  
YÜRÜYEN KUR'AN'IN İZİNDE OLMAK

1230 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 29.01.2006
En Son On: 04.04.2007 - 22:42
Cinsiyeti: ----- 

İnsanoğlunu yoktan var eden ve yeryüzünün halifesi kılan yüce Rabbimiz, onu başıboş bırakmamış, kendi aralarından seçtiği elçiler vasıtasıyla sürekli insanlara hangi gayeye mahsuben yaratıldıklarını hatırlatmış, onlara kurtuluşun yolunu göstermiştir. Hz. Ademle başlayan nebiler ve rasuller silsilesi, yeryüzünde hakkın ve adaletin bayraktarlığını yapmış, zulme ve küfre karşı insan onurunun savunucuları olmuşlardır. Hz. Ademle başlayan bu kutlu silsilenin son halkası olan Hz. Muhammed, yeryüzüne indirilen son İlahi mesaj hükmündeki Kuran-ı Kerimi insanlığa duyurmuş ve bu hidayet rehberini en iyi şekilde hayatına aktararak Müslümanlar için kıyamete kadar sürecek bir örneklik ve önderlik bırakmıştır. O hayatıyla, Kuranın ete kemiğe bürünmüş halini teşkil etmiş, karşısına çıkarılan türlü engellere ve maruz kaldığı dayanılmaz baskılara karşılık dosdoğru olmaktan ödün vermemiş, yüklendiği ağır yükü sabır ve metanetle taşıyıp, bizlerin yolunu aydınlatmıştır. Gerçekten de Hz. Peygamber, Kuranın ete kemiğe bürünmüş hali olarak yaşamış, kendisini ve getirdiği mesajı tasdik eden insanlara bizatihi kendi hayatıyla Kuranın hayata nasıl aksettirilmesi gerektiğini tedris etmiştir. Bu yolda ölümsüz izler bırakmış, Kuran nasıl yaşanırı hayatıyla ortaya koymuştur. Hz. Peygamberin sünneti (pratik örnekliği), Kuran yürürse ne olur? sorusunun cevabıdır. O, hayatıyla bu soruyu çok güzel bir şekilde cevaplandırmıştır. Böylece O, Rabbimizin Sen elbette yüce bir ahlak üzeresin (Kalem 68/4) şeklinde nitelendirdiği örnek bir şahsiyete ve hayata sahip olmuştur. Bize düşen, Hz. Peygamberin getirdiği mesajı ve hayatını doğru olarak anlamak ve hayatımıza hakim kılmaktır.

Peygamberlerin misyonu tebliğle sınırlı değildir

Kuranın bu yöndeki mesajlarından açıkça anlıyoruz ki, Peygamberlerin misyonu yalnızca insanlara Allahın emirlerini bildirmekle sınırlı değildir. Onların asıl misyonu, yaşantılarıyla insanlara örnek, önder ve model olmalarıdır. Nasıl ki küfrün ve tuğyanın öncüleri kendilerine tabi olan insanları küfür ve isyana sevk ediyor, onlar için izinde olunan birer önderlik teşkil ediyorlarsa, peygamberler de hem davetleriyle hem de örnek yaşantılarıyla insanların önünde birer meşale olarak parlamakta, Allaha kul olmanın nasılını onlara pratik olarak vaz etmektedirler. Nitekim Hz. Peygamberin Yürüyen Kuran olarak nitelendirilmesi bu gerçeğin güzel bir ifadesidir. Hz. Aişeye, Hz. Peygamberin ahlakı sorulduğunda bu soruyu şöyle yanıtlamıştı: Siz Kur'an okumuyor musunuz? Onun ahlakı Kuran idi. (Müslim, Müsafirin, 139) Rabbimiz Kuran-ı Kerimde, peygamberlerde ve onların izini takip eden öncü şahsiyetlerde insanlar için güzel örnekler bulunduğunu bildirmektedir. Peygamberler örnek ve öncü şahsiyetlerdir. Peygamberleri takip etmeyen topluluklar hep küfre ve tuğyana yönelmiş, tağutların boş vaadlerine aldanıp ebedi hayatlarını ziyana uğratmışlardır. Peygamberlerin yolunu izleyen kişi ve toplumlar ise Allaha kullukla itminan bulmuş, hem dünyada hakka ve adalete dayalı bir hayata sahip sahip olmuş, hem de ebedi kurtuluşu hak etmişlerdir. Yüce Rabbimiz Kuran-ı Kerimde şöyle buyurmaktadır: İbrahim'de ve onunla beraber olanlarda, sizin için gerçekten güzel bir örnek vardır. Onlar kavimlerine demişlerdi ki: Biz sizden ve Allah'ı bırakıp taptıklarınızdan uzağız. Sizi tanımıyoruz. Siz bir tek Allah'a inanıncaya kadar, sizinle bizim aramızda sürekli bir düşmanlık ve öfke belirmiştir. Şu kadar var ki, İbrahim babasına: Andolsun senin için mağfiret dileyeceğim. Fakat Allah'tan sana gelecek herhangi bir şeyi önlemeye gücüm yetmez demişti. (O müminler şöyle dediler): Rabbimiz! Ancak sana dayandık, sana yöneldik. Dönüş de ancak sanadır. (Mümtehine 60/4) Peygamberler her konuda insanlara örneklik teşkil ederler. Mesela Hz. Peygamberin hayatı incelendiğinde görülür ki, O, örnek kişi, örnek aile reisi, örnek davetçi, örnek arkadaş, örnek yönetici, örnek imam olmuş, tüm yönleriyle ümmetine örneklik teşkil etmiştir. Şayet bugün Müslümanlar harap ve bitap bir durumdalarsa bunun temel sebebi Kitabı terk etmeleri ve Hz. Peygamberin izinde olmamalarından kaynaklanmaktadır. Hz. Peygamber ve Kuranda kıssaları anlatılan diğer peygamberleri hayatına model olarak seçen ve onların izlerini takip edenler azınlıkta kalmaktadır. Kitapsız ve peygambersiz bir hayatın insanı götüreceği yer dünyada küfür, günah ve isyan, ahirette ise ebedi ziyandır. Peygamberler, insanlar kendilerine tabi olsunlar ve hayatlarını onları örnek alarak şekillendirsinler diye görevlendirilmişlerdir. Onlar, yüce Allahın insanlar için belirlediği örnek ve model şahsiyetlerdir. Peygamberleri tasdik eden insanların onların izini takip etmesi şarttır. Peygamberler, kendilerine itaat edilmesi, Allahın emri olan hidayet önderleridir. Nitekim Rabbimiz, Kuran-ı Kerimde şöyle buyurmaktadır:
Allah'a itaat edin, peygambere itaat edin ve sakının. Eğer yüz çevirirseniz, bilin ki, elçimize düşen, ancak apaçık bir tebliğdir. (Maide 5/92) De ki: Allah'a itaat edin, Resûle itaat edin. Eğer yine yüz çevirirseniz, artık onun (peygamberin) sorumluluğu kendisine yüklenen, sizin sorumluluğunuz da size yüklenendir. Eğer ona itaat ederseniz, hidayet bulmuş olursunuz. Elçiye düşen, apaçık bir tebliğden başkası değildir. (Nur 24/54) Allah'a itaat edin ve Resûle itaat edin. Şayet yüz çevirecek olursanız, artık elçimiz üzerine düşen apaçık bir tebliğ (gerçeği size iletmek)dir. (Teğabun 64/12) Ey iman edenler, Allah'a itaat edin; elçiye itaat edin ve sizden olan emir sahiplerine de. Eğer bir şeyde anlaşmazlığa düşerseniz, artık onu Allah'a ve elçisine döndürün. Şayet Allah'a ve ahiret gününe iman ediyorsanız. Bu, hayırlı ve sonuç bakımından daha güzeldir. (Nisa 4/59)
Evet, peygamberler hayatı anlamlandıran, hayata vahyin kılavuzluğunda istikamet veren ve ruh katan müstesna şahsiyetlerdir. Onlar insanları kurtarmak için nice acı ve işkencelere katlanmışlardır. Çoğu zaman bütün bir toplumu karşılarına almış, yine de sabredip yollarından kesinlikle dönmemişlerdir. Onlar, tamamıyla maddeleştirilmiş hayatı yeniden madde-mana dengesine yerleştirmek için çaba göstermişlerdir. Onların şefkati, fedakarlığı, hakka bağlılığı, mücadele azimleri insanlar için örnek alınması farz olan vasıflardır.

Peygamber gibi olamaz mıyız?

Peygamberler, geleneksel din anlayışlarının iddia ettiği gibi ulaşılmaz, örnek alınamayacak şahsiyetler değildir. Peygamber gibi olmak lazım dendiğinde, Biz kim oluyoruz ki Onun gibi olalım, biz Onun tırnağı bile olamayız şeklindeki yaygın mantık Peygamberi övüyor gibi görünse de esasında Ona ve Onun getirdiği mesaja en büyük darbelerden biridir. Zira bu mantıkla insanlara örnek ve önder olsun diye seçilmiş olan Peygamber örnek alınamayacak insan üstü bir kişi olarak sunulmakta ve insanlar için örnek olma vasfını böylece yitirmiş olmaktadır. Oysa Rabbimiz elçi olarak insanlığa melekleri değil, kendi aralarından seçtiği insanları göndermiştir ki insanlar onları örnek alabilsin, onların izini takip edebilsin. Peygamberler asla kutsansınlar, haklarında menkıbeler anlatılsın, yere göğe sığdırılamasınlar, efsanelere konu olsunlar diye gönderilmedi. İnsanları batıldan hakka, karanlıktan aydınlığa taşısınlar, onlara güzel örneklik ve önderlik teşkil etsinler diye gönderildi. Kuran-ı Mübin, Hz. Peygamberin diğer insanlar gibi bir beşer olduğunu bildirmekte ve Onu bize örnek ve önder olarak tanıtmaktadır. Oysa bazı geleneksel anlayışlarda Peygamber insanüstü bir varlık gibi algılanmakta ve anlatılmakta, insanların örnek edinip izinden gidebileceği bir önder olarak değil de, bir masal kahramanı, bir efsane olarak vasfedilmektedir. Böyle olunca da Onun emin oluşu, örnek insan, örnek aile reisi, örnek imam, örnek komutan, örnek devlet başkanı oluşu gündemden kalkmakta, bunun yerine bir yığın uydurma menkıbe Peygamber hayatı diye anlatılmaktadır. Böylece, Kutsa ve rafa kaldır cehaleti, toplumların Hz. Peygamberi doğru anlamasının ve Onun izini takip etmesinin önünde güçlü bir engel olarak yükselmektedir. Kuran-ı Kerim de zaten bu şekilde hayattan uzaklaştırılmamış mıydı? Yüce Allah, Kuranı kolaylaştırılmış apaçık kitap olarak nitelerken (Bkz. 36/69-70; 54/17, 22, 32, 40; 5/15; 22/16; 26/2; 15/1; 27/1-2; 2/118) sözümona kutsamak ve yüceltmek adına Kuran, anlaşılması güç bir kitap olarak topluma lanse edilebilmiş, hürmet adı altında onu okumak Allahın öngörmediği şartlara bağlanarak zamanla hayat alanlarından uzaklaştırılmış ve yüksek raflara mahkum edilmiştir.

Onun izinde olmaya muhtaç ve mecburuz

İşte, Hz. Peygamber de aynı Kutsa ve rafa kaldır taktiğinin kurbanı olmuştur. Rabbimiz, Peygamberi, insanlar kendisi gibi olsunlar diye göndermiş iken, tarihsel süreçte, Biz kim oluyoruz ki Onun gibi olabilelim hurafesi üretilmiş, böylece kılıçla, okla engellenemeyen nebevi mesaj, bu yaklaşımla hayattan koparılıp, efsaneler arasında kaybedilmek istenmiştir. Şurası açık bir gerçektir ki, insanlar için ancak bir insan örneklik teşkil edebilir. Mesela bir meleğin insanlara model olması söz konusu bile olamaz. Bunun içindir ki Rabbimiz, peygamberleri insanlar arasından seçmiştir. Bu sebeple Hz. Peygamberi insanüstü gösteren tüm anlatımlar uydurma masallardan ibarettir ve Peygamberi övüyor gibi görünse de aslında Onun hatırasına, Onun davasına en büyük zararı vermektedir. Zaten Hz. Peygamber de kendisinin aşırı şekilde övülmesini yasaklamış, kendisi için Allahın kulu ve elçisi denilmesini istemiştir: Beni, Hıristiyanların Meryemoğlu İsayı aşırı bir şekilde övdükleri gibi övmeyin. Ben, ancak bir kulum ve (benim için) Allahın kulu ve elçisidir, deyin (Buhari, Enbiya, 48) Kuran-ı Kerimde Hz. Peygamberin bir beşer oluşu ve kendi akıbeti hakkında bile bilgi sahibi olmadığı şu şekilde haber verilmektedir: De ki: 'Ben elçilerden bir türedi değilim, bana ve size ne yapılacağını da bilemiyorum. Ben, yalnızca bana vahy edilmekte olana uyuyorum ve ben, apaçık bir uyarıcıdan başkası değilim.' (Ahkaf 46/9) De ki: 'Size Allah'ın hazineleri yanımdadır demiyorum, gaybı da bilmiyorum ve ben size bir meleğim de demiyorum. Ben, bana vahy edilenden başkasına uymam.' De ki: 'Kör olanla, gören bir olur mu? Yine de düşünmeyecek misiniz?' (Enam 6/50) De ki: 'Allah'ın dilemesi dışında kendim için yarardan ve zarardan (hiç bir şeye) malik değilim. Eğer gaybı bilebilseydim muhakkak hayırdan yaptıklarımı arttırırdım ve bana bir kötülük dokunmazdı. Ben, iman eden bir topluluk için, bir uyarıcı ve bir müjde vericiden başkası değilim. (Araf <http://www.kuranmeali.com/sureler.asp?meal=abulac&sureno=7> 7/188) Şunu da belirtmeliyiz ki, peygamberleri bu şekilde örnek alınamaz ve ulaşılmaz kişiler olarak algılamak ne kadar yanlışsa, aynı şekilde sadece vahyi getirip çağdaşlarına tebliğ etmiş ve böylece işlevini tamamlamış, başka işlevi olmayan bir postacı gibi algılamak da en az o kadar yanlıştır, çarpık bir anlayıştır. Bu anlamda, Biz kim oluyoruz ki Onun gibi olalım, biz Onun tırnağı bile olamayız yaklaşımını dillendirenler ile Peygamber Kuranı insanlara tebliğ etti, işlevi böylece sona ermiş oldu yaklaşımını ortaya koyanlar birbirinin tamamen zıddı şeyler söylüyor gibi görünseler de aslında aynı noktada buluşmaktadırlar. O da, insanlar için örnek ve önder kılınan Peygamberi, bilinçli ya da bilinçsiz olarak, devre dışı bırakma, onun örnekliğini tarihin bir kesitiyle sınırlama yanlışlığıdır. Hz. Peygamberin kendisini tasdik edenler için örneklik teşkil etme vasfı, böylece tarihin bir dönemine hapsedilmekte, Peygamber her iki yaklaşımda da bir postacı konumuna indirgenmektedir. Oysa Hz.Peygamber, peygamberlerin sonuncusu olarak, insanlar için kıyamete kadar sürecek Kurani örnekliği ve önderliği temsil etmektedir. Rabbimiz Kuran-ı Kerimde bu hususu şu şekilde beyan etmiştir: Andolsun, sizin için, Allah'ı ve ahiret gününü umanlar ve Allah'ı çokça zikredenler için Allah'ın Resûlünde güzel bir örnek vardır. (Ahzab 33/21) Öyle ki size, kendinizden, size ayetlerimizi okuyacak, sizi arındıracak, size Kitap ve hikmeti öğretecek ve bilmediklerinizi bildirecek bir elçi gönderdik (Bakara 2/151) Andolsun ki Allah, mü'minlere, kendilerinden onlara bir peygamber göndermekle lütufta bulunmuştur. (Ki O) Onlara ayetlerini okuyor, onları arındırıyor ve onlara Kitabı ve hikmeti öğretiyor. Ondan önce onlar apaçık bir sapıklık içindeydiler (Al-i İmran 3/164) O, ümmîler içinde, kendilerinden olan ve onlara ayetlerini okuyan, onları arındırıp-temizleyen ve onlara kitap ve hikmeti öğreten bir elçi gönderendir. Oysa onlar, bundan önce gerçekten açıkça bir sapıklık içinde idiler.; (Cuma 62/2) Evet, Hz. Peygamber ne insanüstü özelliklere sahip bir melektir, ne de efsanevi bir masal kahramanıdır. O, insanlar izini takip etsinler, hayatını kendilerine örnek edinsinler diye insanların arasından seçilmiş örnek bir şahsiyettir. O, görevi yalnızca dini tebliğ etmekten ibaret olup vefatıyla birlikte işlevi sona ermiş bulunan bir
postacı da değildir. O, dini tebliğ ettiği gibi, onun hükümlerini hem kendi hayatında, hem aile hayatında, hem de cemiyet hayatında hakim kılarak Allahın dininin apaçık şahitliğini yapmıştır. Onun örnekliği ve önderliği, dünya durdukça Müslümanların yolunu aydınlatmaya devam edecektir. Hz. Peygamberin mücadele azmi, hakka bağlılığı, merhameti, diğergamlığı, fedakarlığı, emin oluşu, kısacası mescidde imam olarak, evde aile reisi olarak, savaşta komutan olarak ortaya koyduğu örnek şahsiyet bizler için bağlayıcı bir örnekliği teşkil ve ifade etmektedir. Yoksa, bizzat Alemlerin Rabbinin övgüsüne mahzar olmuş bulunan Hz. Peygamberin bizlerin övgüsüne ihtiyacı olmadığı açıktır. Fakat bizler dünya ve ahiret saadeti için Onun izinde yürümeye o kadar muhtacız ki


-Şürkü Hüseyinoğlu-



Bu mesaj 1 kez ve en son .~Sniper~. tarafından 27.06.2006 - 20:45 tarihinde değiştirilmiştir.
Ekleme Tarihi: 27.06.2006 - 20:42
Bu mesajı bildir   .~Sniper~. üyenin diğer mesajları .~Sniper~.`in Profili .~Sniper~. Özel Mesaj Gönder zum Anfang der Seite
talha serdar su an offline talha serdar  

186 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 09.06.2006
En Son On: 22.09.2006 - 19:55
Cinsiyeti: Erkek 
SELAMINALEYKÜM SULTANIM ALLAH c.c HU MUHABBETİNİ
ARTIRSIN YİNE HATİPLİĞİN ÜZERİNDEAllah Razı Olsun SELAMETLEgül
Ekleme Tarihi: 27.06.2006 - 20:50
Bu mesajı bildir   talha serdar üyenin diğer mesajları talha serdar`in Profili talha serdar Özel Mesaj Gönder zum Anfang der Seite
.~Sniper~. su an offline .~Sniper~.  

1230 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 29.01.2006
En Son On: 04.04.2007 - 22:42
Cinsiyeti: ----- 
serdarım gül
Ekleme Tarihi: 27.06.2006 - 21:33
Bu mesajı bildir   .~Sniper~. üyenin diğer mesajları .~Sniper~.`in Profili .~Sniper~. Özel Mesaj Gönder zum Anfang der Seite
~MiNA~ su an offline ~MiNA~  

475 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 24.06.2006
En Son On: 02.04.2007 - 21:17
Cinsiyeti: ----- 
Sniper kardesim yazinin yarisini okudum devamini insallah yarin okuyacagim cok aydinlatici bir ekleme ALLAH senden razi olsun
kör olacaktim yav cok uzun yazmissin insan her gün bir parcasini yazardikahkaha
kizdinmi?Kararsiz
Ekleme Tarihi: 27.06.2006 - 23:14
Bu mesajı bildir   ~MiNA~ üyenin diğer mesajları ~MiNA~`in Profili ~MiNA~ Özel Mesaj Gönder zum Anfang der Seite
.~Sniper~. su an offline .~Sniper~.  

1230 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 29.01.2006
En Son On: 04.04.2007 - 22:42
Cinsiyeti: ----- 
sevinçlisevinçlisevinçli

mina kardesim güldürdün beni..

yazıdaki anlam bütünlüğü bozulmasin diye hepsini ayni anda ayni konuya eklemek zorundaydım kardeşim.


siz diğer yarısınıda müsait bir zamanınızda okursunuz..
bizde dua alırız inşaALLAH..

ve selamun aleykum

Ekleme Tarihi: 28.06.2006 - 19:15
Bu mesajı bildir   .~Sniper~. üyenin diğer mesajları .~Sniper~.`in Profili .~Sniper~. Özel Mesaj Gönder zum Anfang der Seite
NurBahcesi su an offline NurBahcesi  

2687 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 13.08.2005
En Son On: 16.01.2010 - 22:25
Cinsiyeti: ----- 
bastan sona okudum mubarekgül sitesinde de okumustum
Ekleme Tarihi: 28.06.2006 - 19:49
Bu mesajı bildir   NurBahcesi üyenin diğer mesajları NurBahcesi`in Profili NurBahcesi Özel Mesaj Gönder zum Anfang der Seite
~MiNA~ su an offline ~MiNA~  

475 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 24.06.2006
En Son On: 02.04.2007 - 21:17
Cinsiyeti: ----- 
Sniper kardesim bugün tamamini okudum ve cok begendimALLAH senden razi olsun cennetine istedigin kapidan girme nasib etsin iki cihandada huzurlu olasin sevinçli
Ekleme Tarihi: 28.06.2006 - 21:01
Bu mesajı bildir   ~MiNA~ üyenin diğer mesajları ~MiNA~`in Profili ~MiNA~ Özel Mesaj Gönder zum Anfang der Seite
.~Sniper~. su an offline .~Sniper~.  

1230 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 29.01.2006
En Son On: 04.04.2007 - 22:42
Cinsiyeti: ----- 
Allah razı olsun güzel kardeşim..

aminler olsun..
ecmain inşaALLAH...:(

mina gül
nurbahçesi abim gül

Ekleme Tarihi: 28.06.2006 - 21:14
Bu mesajı bildir   .~Sniper~. üyenin diğer mesajları .~Sniper~.`in Profili .~Sniper~. Özel Mesaj Gönder zum Anfang der Seite
.~Sniper~. su an offline .~Sniper~.  
Yeni Fetihlere Doğru

1230 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 29.01.2006
En Son On: 04.04.2007 - 22:42
Cinsiyeti: ----- 
İlk fetih Mekke'nin fethidir. ilk şanlı Fatih, bütün alemlerin önderi, örneği ve lideri Allah Resülü efendimiz hz. Muhammed (s.a.v.)dir.
Mekkeden bütün arabistan yarımadası,ardından yemen, suriye, iran , mısır, orta asya, kuzey afrika ve endülüs fethedilmiştir. İstanbul un fethiyle bir çağ kapanıp yeni bir çağ açılmıştır...
ve nihayet Allahın izniyle Roma nın fethi müjdesi gerçekleşecektir.
Abdullahb. Amr b. As (r.a.) anlatıyor: Biz Peygamerimizin (s.a.v) etrafında onun hadislerini yazarkenbir sahabi,
Allah Rasülüne:

Ya Resülallah! hangi şehir önce fethedilecek? konstantiniyye mi roma mı diye sordu. Allah Resülü (s.a.v) şu cevabı verdi:

hayır! önce heraklius un şehri (yani istanbul) fethedilecektir. dedi.

(Ahmed bin hanbel, müsned:2/176; Hakim, müstedrek: 4/422-508. hadis sahihtir.

Nebevi müjde gerçekleşip o güzel komutan ve o güzel ordu ile istanbul fethedildi. sıra romanın fethinde... bu müjdenin de bu sahih hadisi şerifinde aynı şekilde gerçekleşeceğine, romanın fethedileceğine gönülden inanıyoruz. Biz bu fethe layık olduğumuz, fetih ruhunu ve şuurunu taşıdığımız anda Rabbimiz bu fethi bize ihsan edecektir inşaALLAH.

yeni fetihler ; yeni bir ruh, yeni bir şuur, yeni bir şahlanışla gerçekleşir. islam düşmanlarını bizden daha güçlü , bizden daha üstün sandığımız takdirde mindere çıkmadan yenilgiyi kabullenmiş oluruz.
^^gevşemeyin. üzülmeyin. inanıyorsanız en üstün sizsiniz.^^ (al-i imran: 3/ 139 )
hitabının muhatapları olarak manen en üstün olduğumuzu bilecek ve maddeten de en üstün olmamız gerektiği şuuruna sahip olacağız ki bu müjde gerçekleşsin.

islam dünyasında yaşanan zülüm ve haksızlıklara seyirci kalan, Filistinde zalim siyonistlerin akıttığı kanın durdurulması için kılını bile kıpırdatmyanahatta vahşi amerkina zülmünü bir haçlı zaferi olarka niteleyen dolayısıyla zulme ortak olan vatikan ve roma fethedilecek. bütün dünya bu muazzam fethe şahid olacaktır, Allahın izniyle..

yaşadığımız karanlık geceler sona erecek . akan müslüman kanı duracak. masumların göz yaşları dinecek. islam medeniyeti adaleti rahmeti ve şefkatiyle kısacası bütün güzellikleriyle yeniden yeryüzüne hakim olacaktır .

bu innaç ve azmi taşıyan şuurlu nesil Allahın lütfuyla yeni fetihlere koşacaktır. inşaALLAH.

Ekleme Tarihi: 03.07.2006 - 20:32
Bu mesajı bildir   .~Sniper~. üyenin diğer mesajları .~Sniper~.`in Profili .~Sniper~. Özel Mesaj Gönder zum Anfang der Seite
..... su an offline .....  
Marîz bir asrın, hasta bir unsurun, alîl bir uzvun reçetesi; ittiba'-ı Kur'andır

172 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 06.06.2006
En Son On: 07.07.2006 - 20:58
Cinsiyeti: ----- 

Marîz bir asrın, hasta bir unsurun, alîl bir uzvun reçetesi; ittiba'-ı Kur'andır


Ekleme Tarihi: 04.07.2006 - 19:11
Bu mesajı bildir   ..... üyenin diğer mesajları .....`in Profili ..... Özel Mesaj Gönder zum Anfang der Seite
GÖZBEBEGIM su an offline GÖZBEBEGIM  

138 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 07.05.2006
En Son On: 23.10.2022 - 00:32
Cinsiyeti: Bayan 
allah razı olsun snıper kardeşim
çok güzel konuya değinmişin
okuyunca inan mücahidelik duygularım kabardı
şimdi bende yine bir konuya değineceğim
ama bu öncelikle bilek fethinden önce geliyor
okuyabilmeni umuyorum bakalım katılabilecekmisiniz bana birazdan iletmeye çalışacağım....
Ekleme Tarihi: 04.07.2006 - 22:32
Bu mesajı bildir   GÖZBEBEGIM üyenin diğer mesajları GÖZBEBEGIM`in Profili GÖZBEBEGIM Özel Mesaj Gönder zum Anfang der Seite
~KeMaL~ su an offline ~KeMaL~  

785 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 14.04.2006
En Son On: 15.12.2007 - 14:26
Cinsiyeti: ----- 
Allah Mekanını Cennet Cennette de Rasülüne Komsu Eylesin Benim Gülümü....

Cenab-ı Hakk Mahser de Sefaat Edilen degil Edenler Makamına Yukseltsin Kardesimi..

Cemali İlahi İle müserref olup Butun Nimetleri Unutmayı nasip eylesin..

Hz Kur'anın yolundan hiç ayrılmayan muminlerden Eylesin..

Gülümegül

Ekleme Tarihi: 05.07.2006 - 21:42
Bu mesajı bildir   ~KeMaL~ üyenin diğer mesajları ~KeMaL~`in Profili ~KeMaL~ Özel Mesaj Gönder zum Anfang der Seite
Pozisyon düzeni - imzaları göster
Sayfa (1): (1)
önceki konu   sonraki konu

Kategori Seç:  
Sitemizde şu an Yok üye ve 1306 Misafir mevcut. En son üyemiz: Didem_


Admin   Moderator   Vip   Üye ]

Hayırlı ömürler dileriz.    Bu üyelerimizin doğum günlerini tebrik eder, sıhhat ve afiyet dolu bir ömür dileriz:
hicran_50 (37), usri_yusraa (37), D&#221;YARBAKIR.. (33), ahmet_erdogan33.. (38), eryal (62), ((-AySeNuR-)) (29), Memet (43), berfo2004 (44), HÜKÜM (54), nerro_22 (34), engin03 (39), cenngiz (55), apo28 (41), KalbiGüzelKiz (41), ismail36 (38), hakikat_nuru (46), gencolhan (48), roket (39), yasarozdemir (44), harbi (55), yusuf_k9 (44), bhdr_84 (40), tugbali (37), orhan yurt (53), mehmet balaca (43), Mehmet Balaca (43), serkantokmak (49), rabiaaslan (39)
24 Saatin Aktif Konuları
0

Copyright © ((( RAVDA.net )))  *  İrtibat   *   RAVDA Reklam Servisi   *   Tüm hakları saklıdır, izinsiz alıntı yapılamaz.
Sitemizde yayınlanan imzalı yazıların içeriğinden yazarları, forum ve yorumlardan ekleyen şahıslar sorumlu olup, kesinlikle sitemiz sorumlu değildir.
© by ((( RAVDA.net )))

Sayfa 0.64519 saniyede açıldı