*´¯`·.¸.·´¯`·.((( RAVDA.net ))).·´¯`·.¸ | SeVGiYe aÇILaN KaPI

	Anasayfa Yap
	Favoriye Ekle
	İrtibat

Üye Girişi

Üye Ol

Toplam Kategori: 69 *** Toplam Konu: 30100 *** Toplam Mesaj: 148193

Forum Anasayfa » TARİH / SİYASET / EKONOMİ » TÜRKİYE VE DÜNYADA SİYASET » KULLANILACAK ADAM....

önceki konu sonraki konu

Bu konuda 1 mesaj mevcut

Sayfa (1): (1)

Ekleyen

Mesaj

	Z.OMER TURGUT

		KULLANILACAK ADAM....

94 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 14.01.2005

En Son On: 08.06.2014 - 15:10

Cinsiyeti: Erkek

Kullanılacak adam!

Bir ülke ne kadar aşağılanabilir?

Bir ülkenin başbakanlık koltuğunda oturan kişiye, en ağır hakaret; nasıl edilebilir?

Gerçi şimdi söz konusu edeceğimiz olayda; ne bir ülkeyi aşağılama, ne de bir kişiye hakaret kastı vardır.

Onun için soruyu; objektif olarak içinde bulunulan aşağılanma durumu; en çarpıcı bir şekilde nasıl ifade edilebilir diye sormak gerekir.

Bütün bu soruların cevabını Vaşingtonun Milliyetteki Temsilcisi Yasemin Çongar, 8 Nisan tarihli haberinde vermektedir.

Delikten aşağı süpürmek

AKPnin Dış İlişkilerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Şaban Dişli ile Erdoğanın baş danışmanı Cüneyt Zapsu, bugünlerde üzerinde kara bulutlar dolaşan ABD-AKP ilişkilerini tamir etmek için Vaşingtonda bulunuyorlar. Kısa adı AEI olan ve ABD yönetim çevrelerine yakın bir fikir kuruluşunda bir konuşma yapmışlar ve gelen soruları yanıtlamışlar.

Danışman Zapsunun bir soru üzerine vermiş olduğu cevabı hep birlikte okuyalım:

Bu adam (Başbakan Erdoğan) dürüst bir adam, kendi inançlarında samimi. Bu adamdan yararlanmayı bilmelisiniz. Çünkü çok geniş bir itibarı var, hem inançlı olması, hem de Batı tipi bir demokrasiyi benimsemesi nedeniyle. Devirmeye çalışmak yerine, delikten aşağı süpürmek yerine onu kullanın.

Delikten aşağı süpürmek!

Yararlanın!

Onu kullanın!

Düşünebiliyor musunuz, bütün bu sözleri, Türkiye Cumhuriyeti ülkesinin bir vatandaşı yabancılara hitaben, kendi Başbakanı için kullanıyor!

Delikten aşağı ne süpürülür? Alaturka tuvaletleri kullanan herkes bu sorunun cevabını bilir.

Peki nasıl olur da bir insan, kendi ülkesinin yöneticileri için böyle yakıştırmalarda bulunabilir? Sizin aklınız bunu alabiliyor mu?

Bu bir kültürdür. Feodal toplumun değer yargılarını aşamamış köle, efendisinin kendisine karşı her türlü muamelede bulunmasını, efendinin hakkı olarak görür.

Bu kültüre göre efendinin hakareti bile iltifattır.

Ele aldığımız olayın bir yanı budur. Diğer yanı ise yukarıdaki sözleri sarf eden kişinin konumudur.

İnsanın durduğu yer

Şurası açıktır. Bütün bu sözleri eden kişiler Türk milletinin durduğu yerden değil, Amerikan devletinin durduğu yerden konuşmaktadırlar.

Onların, Türkiye Cumhuriyeti, Türk milleti diye bir kaygıları yoktur. Bütün kaygıları Amerikan devleti ile ilgilidir. Amerika Birleşik Devletlerinin çıkarlarının en iyi şekilde nasıl korunacağı gibi bir sorunun cevabını bulmakla meşguldürler.

AKPnin yaptığı iş

Zapsu ve Dişlinin söz konusu kuruluşta dinleyicilerin sorularına verdiği yanıtlar bazı gazetelerde büyük haber olarak yer aldı. Milliyet gazetesi manşetten verdi. Tayyip cephesinden, bu sözlere karşı, rahatsızlık ifade eden en ufak bir tepkinin gelmemesi, bu Partinin tüm yönetiminin Zapsu ile aynı şekilde düşündüğünün kanıtıdır.

Gerçi bütün bunlar bilinmeyen şeyler değil.

Türkiye halkının yüzde 90ı Amerikanın; Türkiyenin düşmanı olduğunu düşünüyor. Hemen her gün gelmeye başlayan şehit cenazelerinin, Amerikanın teröre verdiği destekten kaynaklandığı konusunda hiç kimsenin en ufak bir kuşkusu yok.

Bu gerçeği en son Elazığ Valisi Sayın Muammer Muşmal dile getirdi.

Önemli olan Türk milletinin neredeyse tamamının düşman olarak gördüğü bir kuvvete, gelin bizi istediğiniz gibi kullanın diyenlerin icra ettiği işin adıdır.

Gelecekte, Türkiye Cumhuriyeti Devleti adında bir ulus devlet kalacaksa, bu işi icra edenlerin vatana karşı en ağır suçu işlemekten yargı önüne çıkmaları kaçınılmazdır.

Bundan hiç kimsenin şüphesi olmasın.

ABD ne istiyor?

Gelinen noktada ABD-AKP ilişkileri üzerinde neden kara bulutlar dolaştığını tartışmak önem kazanmıştır.

Amerikanın Büyük Ortadoğu Projesi bugün gelmiş; Türkiye, İran, Suriye engeline çarpmıştır.

Irak Bataklığından sonra Suriye ve İranın üzerine yürümek, Türkiyeyi yanına almadıktan sonra Amerikanın cesaret edebileceği bir iş olmaktan çıkmıştır.

Laiklik konusundaki sabıkası nedeniyle AKP, Orduyu kontrol edememekte, dolaysıyla ABDnin işine yaramamaktadır.

ABDnin Orduyu da kontrol edecek, laik, Kemalist görünümlü bir iktidara ihtiyacı vardır. Son dönemlerde böyle bir iktidar arayışı içinde olduğunu gizlememekte, basınımızdaki bütün Amerikancı kalemler de bunu yazmaktadırlar.

AKPyi telaşa düşüren, Zapsuların her türlü onuru bir kenara bırakarak yalvarmalarına yol açan durum budur. Çünkü bilmektedirler ki kendilerini iktidara getiren Amerikan desteği ortadan kalktığı vakit, iktidarda kalmaları mümkün değildir.

AKP iktidarının sonu görünmüştür. Bu kesindir.

AKP iktidarının yerini, gerçekten ABDnin arzu ettiği bir yönetim mi alacak?

Yoksa Türkiye 60 yıllık sömürgeleşme sürecini tersine çevirecek yeni bir rotaya mı yönelecek?

Yukarıda anlattığımız tablo, bir yandan AKPnin çaresizliğini, ama öte yandan da ABDnin çıkmazını gösteriyor.

Hangi yola başvurursa vursun, ABD ve işbirlikçileri kaybedecek ve Türkiye yeniden Kemalist Devrim rotasına girecektir.

Ekleme Tarihi: 12.04.2006 - 18:00

Pozisyon düzeni - imzaları göster

Sayfa (1): (1)

önceki konu sonraki konu

Kategori Seç:

Sitemizde şu an Yok üye ve 1390 Misafir mevcut. En son üyemiz: Didem_

[ Admin Moderator Vip Üye ]

Bu üyelerimizin doğum günlerini tebrik eder, sıhhat ve afiyet dolu bir ömür dileriz:
ilhan29 (55), bozadeniz (43), islamboy84 (40), küçük &t.. (49), teknur (50), hlim (51), veleye (60), Abdullah_78 (46), sefa60 (45), Gaziantepli (34), sivasliunsal (48), mcu (44), asess (45), akif21 (61), mimar_sophie (44), mamusali (49), Bilal_YETER (41), edare (42), terrazi (43), FaTMaNuR (60)

24 Saatin Aktif Konuları

Copyright © ((( RAVDA.net ))) * İrtibat * RAVDA Reklam Servisi * Tüm hakları saklıdır, izinsiz alıntı yapılamaz.
Sitemizde yayınlanan imzalı yazıların içeriğinden yazarları, forum ve yorumlardan ekleyen şahıslar sorumlu olup, kesinlikle sitemiz sorumlu değildir.

Sayfa 0.58912 saniyede açıldı