0
Start Giriş Üye Ol üyeler ((( RAVDATe@m))) Arama
Toplam Kategori: 69 *** Toplam Konu: 30100 *** Toplam Mesaj: 148193
Forum Anasayfa » EDEBİYAT / MAKALE / ŞİİR » Kabile aydınlarının kan davası

önceki konu   sonraki konu
Bu konuda 4 mesaj mevcut
Sayfa (1): (1)
Ekleyen
Mesaj
YaSinYuSuf su an offline YaSinYuSuf  
Kabile aydınlarının kan davası

440 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 28.08.2003
En Son On: 01.07.2007 - 15:11
Cinsiyeti: Erkek 
Kabile aydınlarının kan davası


Filistin’de yaşanan trajedi bizim insanlığımızın sınandığı bir turnusol kağıdı oldu. Mahzenlerde çürüyen cesetler, tank mermileriyle yerle bir edilen evler, doğuma giderken kocalarını kaybeden kadınlar, gözleri önünde babaları öldürülen çocuklar karşısındaki tutumumuz; dini, siyasi veya ulusal kimliğimizin ötesinde “insanlık telakkimiz”in ve dolayısıyla “insanlığımız”ın en belirgin göstergesidir.

Bir topluluğa, bir kültüre veya bir inanca sempati duymayabilirsiniz; ama yaşlı kadınların ve çocukların infaz edildiği bir katliam ortamında tarafsız kalamazsınız. İkinci intifadanın başlamasından bu yana 1.800 çocuk öldürüldü. 1982’de Sabra ve Şatilla kamplarında binlerce mültecinin –çoğu yaşlı, kadın ve çocuktu– infazından sorumlu Şaron’un yeni, amaçlı ve sistematik cinayetleri sürerken, katliama uğrayan Filistinli ve Arapların geçmişte “bize karşı tutumları”ndan söz edip “yoksa bizim ahımız mı tuttu?” diyenler, hiç kuşkusuz, Şaron’la suç ortaklığı içindedirler. Çünkü şimdi gündem bunlar değildir; gündemde olan süren katliamın bir an önce durdurulmasıdır. Siz eğer geçmişin bohçalarını orta yere seriyorsanız “psikolojik savaş stratejisi”ne bağlı olarak Şaron’un işini kolaylaştırmış olursunuz.

Ama bu orta yere serdiğiniz bohçanın içinden sizi de mahcup edecek şeyler çıkabilir ve bunların sayısı temiz olanlardan çok daha fazladır. Bunlara tek tek bakalım:

1. “Araplar bizi arkadan vurdu.” Bunun savunulur bir tarafı olmadığı açıktır. Ancak İttihat ve Terakkiciler, 600 yıllık bir imparatorluğu ölüme götürürken, Cemal Paşa’nın “Arapçayı yasaklamaya kalkıştığını”, Halep’te buna karşı çıkanlardan beş altı tanesinin her sabah muntazaman sokak ortasında sallandırıldığını da hatırlamak lazım. 900 yıllık Ezher’in tedrisat dilini, Arapçayı yasaklayıp Türkçe yapmaya kalkışmanın bir çılgınlık olduğunu ve bu çılgınlığın insanları çileden çıkardığını unutmayın.

2. “Araplar Kıbrıs davamıza sahip çıkmadı.” Evet doğru. Ama 1974 yılı 18 Temmuz günü Suriye’den Mısır’a camilerde “Müslüman Türklerin zafer kazanması ve şehitlerin ruhu için dualar okutulduğu”nu, Muammer Kaddafi’nin yardım talebine giden uçaklara bizzat kendisi mühimmat taşımak istediğini de unutmayın. Büyük Libyalı Şeyh Senusi’nin Mustafa Kemal’e destek olmak üzere Anadolu’yu bir baştan bir başa dolaşıp halkı Kurtuluş Savaşı’na hazırladığını da unutmayın. Daha önemlisi, BM’de İsrail’i tanıyan Türkiye kaçıncı sırada oy kullandı? KKTC’yi tanıyan tek bir Türk cumhuriyeti var mı? Ya aynı Türkiye, 1,5 milyon şehit veren Cezayir’in BM’de aleyhinde oy kullanırken hangi konularda mazlum Cezayir halkını suçlu gördü de Fransa lehine oy kullandı? Ve sonra niye resmen özür diledi?

3. “Lübnan kamplarında PKK militanları eğitildi.” Eğer bundan kastedilen hiç kimsenin siyasi otoritesi altında olmayan Bekaa Vadisi ise, burada bu kampların kiralarının hangi devletlerin örtülü ödeneklerinden karşılandığını da araştırmalıyız.

Güneydoğu meselesinin neredeyse tümünü Filistin’e ve Araplara fatura edenler, PKK ile Batı Avrupa ülkeleri, özellikle Almanya, İtalya ve Yunanistan’la olan ilişkilerini aynı cesaretle dillerine alamıyorlar. Abdullah Öcalan, Ramallah’ta değil, Roma yakınlarında bir ay misafir edildi ve herhangi bir Arap ülkesinin değil, Yunanistan’ın Kenya büyükelçiliğinden çıkarılarak teslim alındı. Şimdi Türkiye AB sürecinde bu ülkelerle ortak bir evde yer almaya çalışıyor da, Filistin cehennem hayatı yaşarken beyaz elitler “Araplar’ın bize ne kadar ihanet ettikleri”nden bahsediyorlar.

4. Hadi diyelim ki hepsi doğru. AB’nin kurucu ülkeleri Almanya, Fransa, İngiltere, İtalya vd. iki dünya savaşını yaşadılar, birbirlerinin şehirlerini harabeye çevirdiler. Bu savaşlarda yaklaşık 60 milyon insan hayatını kaybetti. Şimdi AB içinde tek devlete doğru gidiyorlar da, Türkiye ile Araplar arasındaki bu kan davası niçin bir türlü bitmiyor? Türkiye, Anadolu’yu işgal edenlerle entegrasyona gidiyor, yani dünün işgalcileriyle tek devlet olmaya çalışıyor. Peki bu “beyaz elitler”, neden bütün bir Filistin kan gölüne dönerken bize bu eski düşmanlığı hatırlatıyorlar?

Şaron, nefretin beslediği karanlık ruhun ortak simgesi. Bazılarının ruhunda Şaron’dan bir parça var.

06.04.2002

Yazarımızın E-Postası: a.bulac@zaman.com.tr
Ekleme Tarihi: 14.09.2003 - 04:01
Bu mesajı bildir   YaSinYuSuf üyenin diğer mesajları YaSinYuSuf`in Profili YaSinYuSuf Özel Mesaj Gönder zum Anfang der Seite
Pozisyon düzeni - imzaları göster
Sayfa (1): (1)
önceki konu   sonraki konu

Kategori Seç:  
Sitemizde şu an Yok üye ve 1300 Misafir mevcut. En son üyemiz: Didem_


Admin   Moderator   Vip   Üye ]

Hayırlı ömürler dileriz.    Bu üyelerimizin doğum günlerini tebrik eder, sıhhat ve afiyet dolu bir ömür dileriz:
SaYaCGIN (48), AnneminSariGülü.. (34), kotza1 (55), keremcik (52), fatih GUNES (49), muhsin p.o. (52), tuva (42), Dostluklar_Baki (39), meydan26 (50), mehlika akasya (45), panter32 (50), NÖBETCI (47), baranbari (49), friendsofmehdi (39), tatar_salih (36)
24 Saatin Aktif Konuları
0

Copyright © ((( RAVDA.net )))  *  İrtibat   *   RAVDA Reklam Servisi   *   Tüm hakları saklıdır, izinsiz alıntı yapılamaz.
Sitemizde yayınlanan imzalı yazıların içeriğinden yazarları, forum ve yorumlardan ekleyen şahıslar sorumlu olup, kesinlikle sitemiz sorumlu değildir.
© by ((( RAVDA.net )))

Sayfa 0.68173 saniyede açıldı