 |
|
Toplam Kategori: 69 *** Toplam Konu: 30100 *** Toplam Mesaj: 148193 |
|
|
|
|
|
Ekleyen |
|
 |
MELIH_ |
|
|
 |
|
Tevekkülün dinimizdeki yeri nedir? |
|
|
Misafir
|
|
Kayıt Tarihi: 12.04.2025
|
En Son On:
|
Cinsiyeti: -----
|
|
bu konu kakkinda bana bilgi verirseniz sevinirim.. simdiden ALLAH razi olsun cumlenizden!
|
Ekleme Tarihi: 23.03.2005 - 21:36 |
|
|
|
1227 Mesaj -
|
|
Kayıt Tarihi: 25.11.2003
|
En Son On: 16.03.2009 - 11:55
|
Cinsiyeti: Erkek
|
|
İslam'da tevekkülün sınırları nelerdir?
Tevekkül kelimesi, vekil tutmak demektir. Vekil tutacak kişi kendinden daha kuvvetli, daha şefkatli,
ilim irfanda daha üstün bir zata itimat edip onu vekil tutmak ister.
Müslüman Allah'ın kudretinin üstünde bir kudret, ilminin üstünde bir ilim,
merhamet ve şefkatinin fevkinde bir şefkat ve merhamet bulunmadığına itikat eder.
Diğer mahlukların da kendisi gibi aciz, fakir, kusurlu ve nakıs olduğunu idrak ile Allah'a itimat ve tevekkül eder;
Ona teslim olur.
Allah'a tevekkül eden bir Müslüman düşünür ki,
"Bana gelecek bütün hayırları ancak O ihsan edebilir
ve her türlü şer ve zararları ancak O def edebilir"
Bir Müslüman, çalışmadan kazanılamayacağını bilerek,
dünya işleri için gerekli bütün tedbirleri aldığı gibi,
ibadet etmeden ve Allah'ın emirlerini yapıp,
yasaklarından kaçınmadan da cennete gidilemeyeceğini bilerek
kulluk vazifesini yerine getirir ve sonunda Allah'a tevekkül eder.
Tevekkül, sebeplere teşebbüs ettikten ve gerekli bütün tedbirleri aldıktan sonra,
Cenab-ı Hakk'ın verdiği neticeye razı olmaktır.
Böyle bir insan huzurlu yaşar, maişet noktasında endişeye kapılarak ruhuna elem çektirmez,
Peygamberimizin şu hadis-i şerifi ona büyük bir ümit kaynağı olur:
"Eğer siz Allah'a hakkıyla tevekkül ederseniz,
kuşları rızıklandırdığı gibi sizi de rızıklandırır"
Tevekkül hiçbir zaman çalışmayı, sebeplere teşebbüs etmeyi men etmez.
Cenab-ı Hakk Kur'an-ı Kerim'de: "Doğrusu, insan için kendi çalışmasından (gayretinin neticesinden) başka bir şey yoktur" (Necm Sûresi, 39) buyurmuştur.
Bir adam Peygamberimize (a.s.m.) gelerek,
"Ben devemi salı vererek mi tevekkül edeyim, yoksa bağlayarak mı" demiştir. Efendimiz ise,
"Deveni bağla sonra tevekkül et" (Tirmizi, Kıyamet, 60) buyurmuş, böylece tevekkülün ölçüsünü en güzel şekilde ortaya koymuştur.
***************
Ayrıca asagıdaki linklere bir bakın insaAllah
Tevekkülle ilgili bir kac hikaye
tevekkül
referans
Tevekküle ilgili bir yazı
tevekkül üzerine
tevekkül
selam ve dua ile
Bu mesaj 1 kez ve en son yoktan tarafından 23.03.2005 - 22:00 tarihinde değiştirilmiştir.
|
Ekleme Tarihi: 23.03.2005 - 21:58 |
|
|
|
 |
|
Bu üyelerimizin doğum günlerini tebrik eder, sıhhat ve afiyet dolu bir ömür dileriz:
muhammedebrar (49), dilos (51), ebruu (35), tayfuntarik (51), hak_yol (37), gndg (50), acizname (29), Yolcu_58 (50), Amine1987 (38), neke79 (46), Pertev (63), Islamnuru (40), aliihsanozturk (50), bir yolcu (49), maho023 (55), kucuk_sofi (35), Hakk66 (59), hayrunnisa_seda.. (39), karaca adnan (59), muhammedeebrar (49), muz29 (59), haksar27 (45), ABDULHAKEM (56), Gencturk1 (60), Amine17 (38), zeynel karaca (43), sweet (42), Kral Memocan (39), MoI}epse (45), minem (37), matyav (55), denizli-horozu (36), ravza001 (50), alnoor (50), izmirli (55), irfanturk (45), zeynep_1204 (38), ozerib (49), rana vuslat (38), cihat_atakan (42), Sümeyra Demirda.. (36), Azize66 (38) |
|
|
|
 |
|
|