0
Start Giriş Üye Ol üyeler ((( RAVDATe@m))) Arama
Toplam Kategori: 69 *** Toplam Konu: 30100 *** Toplam Mesaj: 148193
Forum Anasayfa » BİLGİSAYAR / İNTERNET » ARADIKLARINIZ & DİĞERLERİ » ŞEHİD ABDULLAH AZZAMIN VASİYET

önceki konu   sonraki konu
Bu konuda 1 mesaj mevcut
Sayfa (1): (1)
Ekleyen
Mesaj
Davidoksen su an offline Davidoksen  
ŞEHİD ABDULLAH AZZAMIN VASİYET

11 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 22.07.2004
En Son On: 08.04.2006 - 18:24
Cinsiyeti: Erkek 
ŞEHİD ABDULLAH AZZAM'IN VASÝYYETÝ


Yüce Allah'ýn rahmetine muhtaç Allah'ýn kulu Abdullah Yusuf Azzam'ýn vasiyetidir.
Kahraman Komutan Celaleddin Hakkani'nin evinde ve 12 Þaban 1406 (20 Nisan 1986) Pazartesi günü ikindi vaktinde þu sözleri yazýyorum:
Hamd yalnýz Allah'ýndýr. O'na hamd eder, O'ndan yardým diler, maðfiretini isteriz. Nefislerimizin serlerinden Allah'a sýðýnýrýz. O, her kime hidayet verirse onu saptýracak yoktur. Her kimi saptýrýrsa, ona da hidayet verecek yoktur. Þehadet ederim ki, Allah'tan baþka hiçbir ilâh yoktur. O, bir ve tektir. O'nun ortaðý yoktur. Ve þehadet ederim ki, Muhammed Allah'ýn kulu ve Rasulü'dür.
Allah'ým! Senin kolay kýldýðýndan baþka kolay yoktur ve Sen dileyecek olursan zoru da kolaylaþtýrýrsýn.
Bugünden kolaylýk gününe kadar cihadýn nihaî þer'î hükümlerini ifade eden muhkem ayetleriyle Tevbe Sûresi bütün kalbimi acýlarla doldurmakta, ruhumu kederlerle parçalamaktadýr. Çünkü biz Tevbe Sûresi'ni okuduðumuzda, hepimizin Allah (cc) yolunda savaþa karþý kusurlu okluðumuzu görüyoruz.
Kendisinden önce nazil olmuþ, cihad ile ilgili yaklaþýk 120 veya 140 ayeti nesh eder. "Kýlýç ayeti" Allah yolunda savaþ ayetlerini oyuncak edinmek isteyen veya bu muhkem ayetleri te'vil ile veyahut da delâleti kesin, sübutu kesin zahirinden baþka, yorumlara çekmeye cesaret gösteren herkese kesin bir cevaptýr. Kýlýç ayeti ise: "Onlar sizinle topluca nasýl savaþýyorlarsa, siz de onlarla öylece savaþýnýz ve biliniz ki Allah takva sahipleriyle beraberdir" ayetleriyle: "Haram aylar çýktýktan sonra, müþrikleri nerede bulursanýz öldürünüz. Onlarý yakalayýnýz, onlarý muhasara altýna alýnýz. Her yol baþýný onlara karþý tutunuz. Þayet tevbe eder; namazý kýlar, zekâtý verirlerse o zaman onlarý serbest býrakýnýz. Þüphesiz ki Allah Gafurdur, Rahimdir." (Tevbe, 5)
Allah yolunda savaþa çýkmamak konusunda nefse gerekçeler bulmak, nefsin kendisini uyuþturacak bir takým gerekçeler bularak Allah yolunda savaþmayýp evinde oturmaya razý olmasý bir oyun, bir oyuncak edinmektir. Daha doðrusu Allah'ýn dini ile oynamak, onu oyuncak edinmek demektir. Bizler Kur'ân nassýyla bu gibi kimselerden de yüz çevirmekle emrolunmuþ bulunuyoruz: "Dinlerini oyun ve eðlence edinmiþ, dünya hayatýnýn kendilerini aldattýðý kimseleri bir kenara býrakýn..."
Cihad için gerekli nazýrlýklarý yapmaksýzýn, geleceðe dair umutlarý gerekçe göstermek, zirvelere ulaþmayý ve oralara yükselmeyi arzulayan küçük nefislerin yapacaðý iþlerdendir.
"Nefisler büyük olduðu taktirde. O taktirde cesetler o muradý gerçekleþtirmek için yorulur."
Mescid-i Haram'da hizmette bulunmak ve onu imar etmek dahi Allah yakýnda cihad etmekle kýyas edilemez. Müslim'in Sahih'inde: "Sizler hacýlara su vermeyi, Mescid-i Haram ý imar etmeyi Allah'a ve âhiret gününe iman edip Allah'ýn yolunda cihad eden kimselerin iþiyle bir mi saydýnýz? Allah katýnda bunlar eþit deðildir. Allah zalimler topluluðunu hakka iletmez. Ýman eden, hicret eden, mallarýyla, canlarýyla Allah yolunda cihad edenlerin dereceleri Allah katýnda en üstündür. Ýþte kurtulanlar onlardýr. Rableri onlara kendi tarafýndan bir rýza, bir rahmet, bir müjde verir. Onlara, içinde ebedi nimetler bulunan cennetleri müjdeler. Orada ebedî kalýrlar. Allah'ýn katýnda büyük bir ecir vardýr" (Tevbe, 19-22) ayetleri Müslim'in Sahih'inde belirtildiðine göre ashab-ý kiramýn imandan sonra hangi amelin daha faziletli olduðu konusunda ihtilaf etmesi üzerine nazil olmuþtur. Onlardan birisi Mescid-i Haram'ý imar edilmesi, diðeri hacýlara su verilmesi, üçüncüsü de Allah yolunda cihad edilmesidir, demesi üzerine inmiþtir.
Bu âyet-i kerimeler, Allah yolunda cihadýn Mescid-i Haram'ýn imar edilmesinden daha büyük bir iþ olduðu meselesinde açýk birer nastýr.
Özellikle nüzul sebebi, bu mesele hakkýnda ashab-ý kiramýn ihtilâf etmeleri olmuþtur.
Nüzul sebebinin sekline misal tahsis edilmesi veya te'vil edilmesi de caiz deðildir. Çünkü bu ayetlerin manalarý nass olarak kesindir. Hudey Ýbn Ýyaz'a þu beyitleri yazýp gönderen Abdullah Ýbn el-Mübarek'e Allah rahmet eylesin;
Ey Haremeyn'de ibadet eden kiþi, bizleri görsen keþke!
O zaman ibadetle oynadýðýný kendin görürsün.
Akýttýðý yaþlarla, ey yanaklarýný süsleyen kiþi!
Bizim boyunlarýmýzý kanlarýmýz süslüyor.
Fakih ve muhaddis Abdullah Ýbn Mübarek'in söylediklerini gördünüz. Müslümanlarýn kutsal ve saygý gösterilmesi gereken deðerlerinin ayaklar altýna alýndýðý, namuslarýn paymal edildiði, Allah'ýn dininin kökünden yeryüzünden silinmek islendiði bir zamanda böyle bir ibadeti o, Allah'ýn dinini oyuncak edinmek olarak görmektedir.
Evet, yeryüzünde müslümanlar boðazlanýrken buna ses çýkarmayýp sadece "la havle'' ve "innâ lillah" deyip uzaktan uzaða bizi bu gibi kimselerin problemlerine yaklaþtýrmaya bir adým dahi ilmeden bunlarý yapmamýz, gerçeklen Allah'ýn diniyle oynamaktýr. Bizi aldatan nefsimizin uzayýp giden duygularýnýn bizleri gýdýklamasýndan baþka bir þey deðildir.
Müslüman erkek nasýl yerinde durabilir? Nasýl rahat edebilir? Müslüman kadýnlar saldýrgan düþmanýn elinde olunca...
Ben Müslüman Topraklarýný Savunmak Farz-ý Aylýlardan da önemlidir adlý eserimde yazdýðým gibi, benden daha önce, Þeyhülislâm Ýbn Teymiye'nin kaydettiði þu görüþü paylaþýyorum:
Din ve dünyayý ifsad eden saldýrgan düþmaný bertaraf etmek kadar, imandan sonra kuvvetli hiçbir farz yoktur.
Yani ben Allahu alem bugün için, Allah yolunda savaþmayý terk eden kimse ile namazý, orucu ve zekâlý terk eden kimse arasýnda hiçbir fark görmüyorum.
Þu anda bütün yeryüzü halkýnýn hep birlikle, önce âlemlerin Rabbi huzurunda sonra da tarihin önünde büyük bir sorumlulukla karþý karsýya olduklarý görüþündeyim.
Ýster davet, isler teklif, ister eðitim ve isler baþka bir þey olsun, hiçbir þeyin cihadý terk etmenin sorumluluðundan kurtaramayacaðý görüþündeyim.
Ben bugün yeryüzünde her müslümanýn boynunda Allah yolunda savaþmak, yani cihadý terk etmek sorumluluðunu taþýdýðý kanaatindeyim. Her müslüman, silah taþýmamanýn günahýný yüklenmektedir.
Bu konuda kendini mazur gösterecek herhangi bir dayanaðý olmaksýzýn elinde tüfek bulunmadan Allah Teala'ya kavuþan herkesin Allah'la günahkâr olarak karþýlaþacaðýný görüyorum. Çünkü o, savaþý terk etmiþ bulunmaktadýr. Þu anda savaþmak ise farz-ý ayndýr. Yeryüzünde bulunan bütün müslümanlara farz-ý ayndýr. Allah'ýn mazur gördüðü kimseler müstesna. Farzý terk etmek ise günahtýr. Çünkü farz; iþleyenin sevap aldýðý, terk edenin ise hesaba çekildiði iþlerdir.
Ben þu kanaatteyim: Cihadý terk etmeleri sebebiyle Allah huzurunda baðýþlanabilecekler Allahu alem þunlardýr: Kör, topal, hasta, erkek, kadýn ve çocuklar arasýnda mustazaf olup cihad için bir çare bulamayan, yani savaþýn fiilen cereyan etliði yere gidemeyen ve buraya giden yollarý bilemeyen kimselerdir.
Savaþ ister Filistin'de, ister Afganistan'da, isterse kâfirlerin çiðnediði ve pislikleriyle kirlettiði herhangi bir bölgede olsun. Savaþmayý terk ettikleri için tüm müslümanlar günahkârdýr.
Ben bugün Allah yolunda savaþmak ve savaþa çýkmak için, hiçbir kimsenin izin yelkisi olmadýðý görüþündeyim. Babanýn çocuðuna izin vermesi, kocanýn hanýmýna izin vermesi, borçlunun alacaklýsýna izin vermesi, hocanýn öðrencisine izin vermesi, amirin memuruna izin vermesi gerekmez.
Bütün tarih dönemlerinde, ümmetin bütün âlimlerinin icmaý budur. Böyle bir durumda "çocuk babasýnýn izni olmadan, haným kocasýnýn izni olmadan savaþa çýkar." Bu konu ile ilgili olarak kim mugalata yapmaya çalýþýrsa haksýzlýk etmiþ, zulmetmiþ, Allah'tan kendisine gelmiþ bir hidayet olmaksýzýn hevasýna tabi olmuþ demektir.
Üstü kapalý hiç bir tarafý olmayan, sulandýrýlmasýna imkân bulunmayan ve hiç bir kimsenin bunu oyuncak edinmesine veya te'vil etmesine imkân býrakýlmayan gayet açýk ve net bir meseledir…
Müminlerin emirinden üç hususta cihad için izin istenmez:
1. Emir, cihadý çalýþmaz hale getirirse
2. Eðer izin istemek maksadýn gerçekleþtirilmesine fýrsat vermeyecekse
3. Onun daha önceden beri cihadý men ettiði biliniyor ise.
Kanaatime göre bugün müslümanlar Afganistan'da dökülen her kandan, paymal edilen her namustan mesuldürler. Allahu alem kusurlarý sebebiyle, dökülen bu kanlarda suç ortaðýdýrlar. Çünkü onlar bu müslümanlara kendilerini koruyacak silahý saðlayabilirlerdi.
Onlarý tedavi edecek doktorlarý gönderebilirler. Yemek yiyebilecekleri inatlarý satýn alabilirler. Hendek kazmalarýna imkân saðlayacak kazý aletlerini satýn almalarýný saðlayabilirler.
Dusuki Haþiyesinde (cilt II, s. 11-112) söyle denilmekledir: "Her kim fazla yiyeceðe sahip olur ve bununla birlikle aç kimseyi görür, ölünceye kadar da o yemeði ona vermeksizin býrakýrsa, eðer yemeði bulunan kiþi kendi zannýnca ölmeyeceði kanaatinde ise yakýn akrabalarý ile birlikte onun diyetini öder. Eðer kasten vermemiþ ise, bu konuda mezhepte iki rivayet vardýr. Birincisine göre kendi has malýndan onun diyetini öder,
Ýkinci rivayete göre ise katil olduðundan dolayý ona kýsas uygulanýr."
Þehevî arzular uðruna harcanan, heva ve lüks uðrunda dökülen mal ve servet sahiplerini nasýl bir hesap ve ceza beklemektedir?
Artýk ey müslümanlar! Sizin hayatýnýz cihaddýr. Hedefiniz cihaddýr. Var oluþunuz, akýbetiniz cihad ile alâkalýdýr. Ey davetçiler! Sizler silahlarýnýzý omuzlamadýkça, taðutlarýn mülkünü, kâfir ve zalimlerin mülkünü darmadaðýn etmedikçe, sizin hiçbir deðeriniz yoktur.
Cihadsýz, savaþsýz, kansýz, sakalsýz, Allah'ýn dininin muzaffer olacaðýný zanneden kimseler bu dinin tabiatýný idrak edemeyen kimselerdir.
Onlar vehme kapýlmýþlardýr.
Davetçilerin, heybeti ve davetin þevketi müslümanlarýn izzeti savaþsýz olamaz. Rasulullah (sav) þöyle buyuruyorlar:
"Allah düþmanlarýnýzýn kalplerinden sizin heybetinizi çekip alacak, Allah kalplerinize vehn býrakacaktýr. Vehn nedir, ey Allah'ýn Rasulü? diye soran ashaba: Dünya sevgisi ve ölüm tiksintisidir, diye buyurur. Baþka bir rivayette ise: "Savaþ tiksintisidir" diye cevap vermiþtir. "Sen Allah yolunda savaþ (kimse seninle savaþmazsa) yalnýzca sen savaþla mükellefsin. Müminleri de savaþa teþvik et, olur ki Allah kâfirlerin gücünü bertaraf eder. Allah daha güçlü, cezasý daha çekin olandýr."
Savaþ olmadýðý taktirde þirk her tarafý kuþatacak ve egemen olacaktýr. "Fitne yeryüzünden kalkýncaya ve din bütünüyle Allah'ýn oluncaya kadar, kâfirlerle savaþýn." Fitne ise þirktir.
Yeryüzünün felah bulmasýnýn biricik teminatý cihaddýr. "Eðer Allah, insanlarýn bir kýsmýný diðer bir kýsmý ile savmasaydý, yeryüzü fesad bulurdu." Ýslâm'ýn ibadetlerinin ve ibadet evlerinin kurulmasýnýn biricik teminatý, yine cihaddýr: "Allah insanlarýn bir kýsmýný diðer bir kýsmýyla bertaraf etmeyecek olsaydý; manastýrlar, kiliseler, havralar ve içinde Allah'ýn adýnýn çokça zikredildiði mescitler harap olur, giderdi."
Ey Ýslâm davetçileri! Ölüm tutkunu olunuz ki size hayat baðýþlansýn. Sakýn emeller sizleri aldatmasýn, aldatýcýlar Allah ile sizleri aldatmasýn. Okuduðunuz kitaplar, devam ettiðiniz nafileler, sakýn sizi aldatmasýn, büyük iþlerden yana sizleri rahatlatan basit iþlerle uðraþmaya kalkýþmayýn. "Siz silahsýz olanýn kendinizin olmasýný istersiniz...'' Cihad konusunda hiç kimseye itaat etmeyiniz. Cihada çaðýrmak konusunda, bir komutanýn iznine itibar etmeyiniz. Cihad sizin davetinizin direðidir. Dininizin kalesidir. Þeriatýnýzýn kalkanýdýr.
Ey Ýslâm âlimleri! Þu Rabbine dönen nesle komutan olmak için öne geçiniz. Bundan geri dönmeyiniz, dünyaya meyl etmeyiniz. Taðutlarýn sofralarýndan uzak durunuz. Çünkü bu sofralar kalpleri karartýr. Kalpleri öldürür. Sizleri bu hayýrlý nesilden uzak tutar. Onlarýn kalpleriyle aranýzda engel teþkil eder. Ey müslümanlar! Uykunuz çok uzun sürdü. Baðiler, azgýnlar sizin topraklarýnýzýn her tarafýna üþüþtüler. Þairin þu beyitleri ne anlamlýdýr:
Zillet içinde uzundur uyuduðumuz
Nerede arslanca haykýrýþlar
Azgýnlar çetesi kartal kesildi
Bizse, zincirlere vurulmuþ köleyiz
Kölenin zincire boyun bükmesidir, hor, hakir
Yoksa demirin ona vurulmasý deðildir.
Ne zaman bu zincirlere kýyam edeceðiz?
Ne zaman kýyam edeceðiz bu zincirlere?
Müslüman kadýnlar sakin rahat ve lüks düþkünü olmayýnýz. Çünkü rahat ve lüks cihadýn düþmanýdýr. Çünkü rahat ve lüks beþerin ruhunu telef eder. Temel ihtiyaçlarýnýzdan fazla þeylerden uzak durunuz. Zaruri þeylerle yetininiz. Çocuklarýnýzý aðýr þartlara, yiðitliðe, kahramanlýða ve cihada alýþtýrýnýz. Bu esaslar üzere eðitiniz. Evleriniz arslan inlerini andýrsýn. Taðutlar tarafýndan boðazlansýn diye, yeyip semiren tavuklarýn kümesi olmasýn. Çocuklarýn kalbine cihad sevgisini, cihad tohumlarýný ekiniz. Yiðitlerin meydanlarýnda at koþturmak, savaþ alanlarýnda at koþturmak arzularýný, aþkýný yerleþtiriniz.
Müslümanlarýn problemlerini yaþayýnýz. Haftada en az bir gün mücahidlerin, muhacirlerin hayatlarýna benzeyen bir gününüz olsun. O gün kuru bir ekmek ve buna bir kaç damlayý geçmeyen azýcýk çayý katýk yapýn.
Ey Ýslâm yavrularý! Bombalarýn naðmeleri, toplarýn gürültüleri, uçaklarýn uðultularý, tank sesleri, eðitiminizin naðmeleri olsun. Dünyanýn rahat ve huzuru içerisinde yaþayan, lüks hayat süren ve mideleri þiþkin kimselerin naðmeleri ve yataklarý sizin büyüyüp geliþeceðiniz yerler olmamalýdýr.
Ve sen ey müslüman haným! Sana anlatmak istediklerim çok, pek çoktur. Muhammed'in annesi! Allah sana, bana ve müslümanlara yaptýðý hizmetlerin karþýlýðýný en güzel þekilde versin. Uzun süre benim sýkýntýlarýma benimle birlikle katlandýn. Acý tatlý hayat þerbetini benimle birlikle yudumladýn. Bu mübarek yolculuða koyulmakla benim en büyük yardýmcým oldun. Cihad alanýndaki faaliyetlerime senin yardýmýn çük büyüktür. 1969 yýlýnda iki küçük kýzýmýz ve bir oðlumuzunun olduðu sýrada evin bütün yükünü omuzlarýna býraktým.
Ve sen mutfaðý ve buna benzer yan hizmetleri bulunmayan çamurdan tek bir oda içerisinde yaþadýn. Yük aðýrlaþtýðý, aile sayýmýz çoðaldýðý, çocuklar büyüdüðü, tanýdýklarýmýzýn artýp misafirlerimizin çoðaldýðý bir sýrada da evi omuzlarýna terk ettim. Ve sen önce Allah için, sonra benim için aza da çoða da katlandýn.
Bana yaptýðýn bu hizmetlerin karþýlýðýný benim yerime Allah sana en güzel þekilde versin. Allah ve sonra da senin evden uzun süren ayrýlýðýma katlanman olmasaydý, ben tek baþýma bu aðýr yükü taþýyamazdým. Senin dünya hayatýna raðbet etmediðini gördüm. Seni öyle tanýdým. Senin gözünde ve hayatýnda maddenin en ufak bir aðýrlýðý olmadý. Sýkýntý çektiðimiz zamanlarda el darlýðýndan þikâyet etmedin. Allah'ýn nisbeten bize dünyalýk verdiði zamanlarda da azmadýn. Kendini lükse kaptýrmadýn. Dünya senin kalbinde yer etmedi. Çoðu zaman dünya senin elinin altýndaydý.
Cihad hayatý en lezzetli hayattýr. Sýkýntýlara, darlýða sabýr ve tahammül, nimet ve lüks içerisinde kalmaktan daha güzeldir. Züht'ten ayrýlma. Allah seni sevecektir.
Ýnsanlarýn elinde bulunana raðbet etme, insanlar da seni sevecektir. Kur'ân ömrün zevki, hayatýn en güzel arkadaþýdýr. Namaz kýlmak ve nafile oruç tutmak, seher vakitlerinde istiðfar etmek kalbe bir incelik verir, ibadete lezzet katar. Hoþ, haným arkadaþlarýnla oturup kalkýp dünya imkânlarýndan çokça yararlanmayýp dünya ehlinden ve dünya gösteriþinden uzak durmak kalplere rahat ve huzur verir. Allah'tan dilerim ki, dünya hayatýnda bizi bir arada bulundurduðu gibi Firdevs'le de bizi bir araya getirsin.
Size gelince oðullarým, sizler ancak az bir süre benimle birlikte olabildiniz. Sizin terbiyenizle ancak çok az bir süre ilgilenebildim. Evet, sizinle ilgilenemedim. Ancak, ne yapabilirim ki, müslümanlarýn baþýna gelen bu musibetler, süt emziren anneye yavrusunu unutturdu. Ýslâm ümmetinin karþý karþýya kaldýðý dehþetli haller, küçücük çocuklarýn bile perçemlerini aðartacak durumdadýr. Allah'a yemin ederim tavuðun civcivleriyle yaþadýðý gibi kafesimin içerisinde sizinle yaþamaya tahammül edemedim.
Hizmet ve sýkýntý ateþi, müslümanlarýn kalplerini yakarken ben serinkanlýlýkla hayat süremezdim. Müslümanlarýn baþýna gelen haller herkesin kalbini veya azýcýk aklý bulunan herkesi ýzdýraptan paramparça ederken uzun süre sizinle kalamadým.
Türlü nimetler içerisinde sizin aranýzda önüme bir kap konulup bir baþka kabýn kaldýrýlýr vaziyette etlerin ve çeþitli tatlýlarýn doldurduðu tabaklara el uzatarak yaþayamadým. Bu insafa sýðmazdý. Allah'a yemin ederim, hayatým boyunca elbise, yiyecek veya mesken olsun, her þeyin lüksünden nefret ettim. Elimden geldiðince sizlere zahidlerin makamýna yükseltmeye ve refah içerisinde yaþayan kimselerin bataklýklarýndan daha yukarýya çýkarmaya gayret ettim.

Size selef akidesini, ehl-i sünnet ve'1-cemaat akidesini tavsiye ediyorum. Ona sanlýnýz, Sakýn aþýrýlýklara kaçmayýnýz. Kur'ân-ý Kerim'i okuyunuz, ezberleyiniz. Dilinizi muhafaza ediniz. Çok namaz kýlýnýz. Çok oruç tutunuz. Hoþ ve güzel þekilde arkadaþlýk ediniz. Fakat þunu biliniz ki, hareketin emirinin sizi cihaddan men edecek veyahut kahramanlýk alanlarýndan, binicilik meydanlarýndan sizleri uzaklaþtýran ve davet etmek noktasýnda koymayý, sizleri süslemeye, sizi cihaddan engellemeye yetkisi yoktur. Allah yolunda cihad etmek için hiç kimseden izin almayýnýz. Atýcýlýðý ve biniciliði öðreniniz, devam ediniz. Bununla birlikle atýcýlýk yapmanýz, binicilik yapmanýzdan daha sevimlidir.
Yavrularým! Annenize itaat etmenizi, kýz kardeþlerinize (Um Hasan ve Um Yahya'ya) saygý göstermenizi tavsiye ediyorum. Þer'î ve faydalý ilimlerle uðraþmanýzý tavsiye ediyorum. Büyük kardeþiniz Muhammed'e itaat ediniz. Ona saygý gösteriniz. Birbirinizi seviniz. Büyükanneniz ve büyükbabanýza iyi davranýnýz. Onlara çokça ikram ediniz. Ýki halanýz Faiz'in ve Muhammed'in annelerine de iyilik yapýnýz. Çünkü Allah'tan sonra onlarýn benim üzerimde çok haklarý vardýr. Akrabalarýnýza iyi davranýnýz, ailelerinize iyilik yapýnýz. Bizimle arkadaþlýðý olan kimselere arkadaþlýk haklarýný yerine getiriniz.
Cihad hiziplerine gelince; Sayyaf, Hikmetyar, Rabbani ve Halis'e çok önem veriniz. Çünkü bizler onlarýn bu cihad çizgisine devam etmelerini ve sapmaktan koruyacaklarýný ümid ediyoruz. Özellikle Celaleddin, Ahmet Þah Mesud, Mühendis Beþir, Sefiyullah Efzeri, Mevlevi Aslan, Feril ve Muhammed Alem, Sir Alem, Maðlen, Seyyid Muhammed Hanif, Embuke gibi dahildeki komutanlarý ela unutmayýnýz.
Allah'ým! Seni bütün eksikliklerinden tenzih ederim. Sana hamd ederim. Senden baþka hiçbir ilâh olmadýðýna þahitlik ederim. Senden maðfiret isler ve Sana tevbe ederim.
ağlarağlarağlarağlarağlarağlarağlarağlarağlarağlar
Ekleme Tarihi: 22.01.2005 - 20:13
Bu mesajı bildir   Davidoksen üyenin diğer mesajları Davidoksen`in Profili Davidoksen Özel Mesaj Gönder zum Anfang der Seite
Pozisyon düzeni - imzaları göster
Sayfa (1): (1)
önceki konu   sonraki konu

Kategori Seç:  
Sitemizde şu an Yok üye ve 1306 Misafir mevcut. En son üyemiz: Didem_


Admin   Moderator   Vip   Üye ]

Hayırlı ömürler dileriz.    Bu üyelerimizin doğum günlerini tebrik eder, sıhhat ve afiyet dolu bir ömür dileriz:
SIVASLIIBO38 (60), ayseak (35), cetinay (54), fe_eyne (45), silverbull (44), Elif Turan (41), fiber_optic (39), faruk58 (37), _reyyan (36), sofi27 (44), nahim (51), a.aydin (45), ekrem05 (51), HaRaMeYN (47), yanliz_kurt_58 (41), okangenc (37), gezginler (44), hudanur (57), vatan06 (43), Sübhan (52), Abdullah_42 (41), termelim (60), dehaoz (53), nuraybarutcu (43), Pasa85 (39), MaviCocuk (41), tahaseyda_msn (42), msc (44), vureyka (39), kocakaga6161 (42), erdalhatipler (39), imrannur (41), clue (50), eyyupbayram81 (46), germantatlim (38), davutakgun (41), afife (44), duranhoca (57), bekr (38), Mihrisah (47), RedCougar54 (47), cadikiz (35), selcuk53 (44), karabiber (54), muhammed_cabir (42), sehmus (47), EUROPEN907 (42), mehmet aslan (47), gülkrali (65)
24 Saatin Aktif Konuları
0

Copyright © ((( RAVDA.net )))  *  İrtibat   *   RAVDA Reklam Servisi   *   Tüm hakları saklıdır, izinsiz alıntı yapılamaz.
Sitemizde yayınlanan imzalı yazıların içeriğinden yazarları, forum ve yorumlardan ekleyen şahıslar sorumlu olup, kesinlikle sitemiz sorumlu değildir.
© by ((( RAVDA.net )))

Sayfa 0.58078 saniyede açıldı