0
Start Giriş Üye Ol üyeler ((( RAVDATe@m))) Arama
Toplam Kategori: 69 *** Toplam Konu: 30100 *** Toplam Mesaj: 148193
Forum Anasayfa » D İ N / İ S L A M » BÜYÜK ŞAHSİYETLER » NİMETULLAH HOCADAN İNCİLER

önceki konu   sonraki konu
Bu konuda 2 mesaj mevcut
Sayfa (1): (1)
Ekleyen
Mesaj
MELIKSAH04** su an offline MELIKSAH04**  
Themenicon    NİMETULLAH HOCADAN İNCİLER

328 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 18.06.2007
En Son On: 06.08.2009 - 15:05
Cinsiyeti: ----- 

Hidayet, Yüce Allah'tandır. Bizler, ancak iman nimeti ve emanetini ulaştırma hususunda vesile olabiliriz, elbette bu da az bir gayret ve ecir değil. Resulullah Efendimiz sallallahu aleyhi ve selem bu hususta; “Senin vasıtanla bir kişinin hidayete ermesi, senin için güneş doğmuş ve batmış bütün varlıklardan daha hayırlıdır” buyurmuştur ve bu büyük bir müjdedir.
İslam’ı en güzel şekilde yaşama, davet ve tebliğ noktasında tüm müminler sorumludur. İman büyük bir nimet, büyük bir nur ve bize emanet. Düşünün şurda herşeyiyle mükemmel bir sofra donatılmış, bizler yiyoruz, içiyoruz fakat yanı başımızdaki insanlar aç ve susuz, bizden medet umuyorlar. Burada sofra, “İslam ve İman sofrası”dır, yiyip-içenler iman edip, salih amel işleyen, ibadet eden, huzur bulan müslümanlar (Allah, iman ettiği halde ibadet ve salih amel’de tembellik yapanları da bir an evvel uyanık kılsın), aç ve susuz olanlar ise müslümanların dışındaki insanlardır.
Kendilerine ulaşıp da İslam’a davet ettiğimiz (dünyanın her yerinde özellikle de Japonya'da) insanlar “Yahu siz neredeydiniz şimdiye kadar, niye bize daha önce gelmediniz, belki atamız olan annemiz-babamız da iman edecekti, Biz İslam'ı müslümanlardan öğrenmek istiyoruz, müslümanlara terörist diye önyargı ile bakanlardan değil, n’olur anlatın” diyorlar ve hemen kelime-i tevhid'i (La ilahe illallah Muhammedun Rasulullah-Allah'tan başka ilah yoktur (ancak Allah vardır), Hz. Muhammed Allah'ın kulu ve elçisidir) bizimle beraber tekrar ediyorlar. Rabbimiz’e hamd olsun.

Kelime-i Tevhid

Kelime-i Tevhid'i söyleyen insan, mü'min olur. Mümin söylerse şifa ve rahmet olur. Günahlar affolunur. Bol bol, tekrar edelim. Her mecliste en az bir kere zikredelim. Her söylediğimizde kalbimiz rahatlıyor. Allah'ı zikredince, melekler kuşatıyor. Kelime-i Tevhid de nur var, sır var... hidayeti kalpten kalbe ulaştıran elbette, Rabbimiz. Nasıl ki, Hz. İbrahim'in sesini duyurduysa.... Hz. Ömer ta Medine'den hutbede savaşta zor durumdaki İslam ordusunu nasıl yönettiyse bizim de samimiyetle zikrettiğimiz Kelime-i Tevhid'i tüm kainata duyursun, Yüce Mevla.
Peygamber Efendimiz (s.a.v), birine buyurmuş ki: “La ilahe illallah de!” O da cevaben: “Ben söylemeyi bırak, bu kelimeyi hiç sevmem demiş.” Efendimiz buna cevaben : “Lütfen sevmeyerek de olsa bir kere söyle”, deyince o şahıs da : “Tamam, sevmeyerek söylerim” diyerek La ilahe illallah diyor ve oracıkta müslüman oluyor. Peygamberimiz (sav), Yahudi komşusunun hasta çocuğunu ziyarete gidiyor. Kelime-i Tevhid’i söylemesini telkin ediyor. Çocuk babasının gözlerine bakıyor ve babası “oğlum buraya kadar gelmiş Muhammed'e (sav) itaat et” deyince, çocuk Kelime-i Tevhid-i zikrediyor ve müslüman oluyor. Peygamber Efendimiz'in çok sevinçli olduğunu gören sahabe “Ya Rasulalah, bu sevincinizin sebebi nedir?” diye sorunca Efendimiz (SAV); “Ümmetimden birisi daha cehennemden kurtuldu!” buyuruyor. Cennet'in bedeli, Lâ ilâhe İllallah.


İslam Ve Japonlar
İnsanların hidayeti için samimi olarak bir taraftan dua ederken, Japonya’da onlara “siz Japonlar çok çalışkan ve çok iyi insanlarsınız. Sizin ürettiğiniz cihazlar insanlığa büyük hizmet ve kolaylık sağlıyor, çok memnunuz. Sizin gayretinizi, çalışkanlığınızı tebrik etmeye, müslümanları temsilen size teşekkür etmeye geldim. Akıl ve kalp birlikte hareket ederse daha iyi olur. Midemiz gibi kalbimizin de gıdaya ihtiyacı var. Ben de size bir hediye getirdim. Size bir kelime öğreteceğim ve böylece tüm sıkıntılarınızdan kurtulmaya başlayacaksınız, bunu göreceksiniz: La ilahe illallah Muhammedun Rasulullah” yine Japonlara (tabii ki tercüman vasıtasıyla) “Siz HAY (evet kelimesinin Japonca’sı) diyerek Allah'ı (c.c) zikrediyorsunuz. (Hayy, Allah'ın isimlerinden) ve de selamlaşırken birbirlerinize rükû eder gibi saygıdan eğiliyorsunuz tabiri caizse namazın yarısını kılıyorsunuz geriye bir kelime-i şehadet ile secde kalıyor” diyorum, onlarda “Hay, Hay, biz onu da tamamlarız”, diyorlar ve müslüman oluyorlar.
Özellikle gençler ve çocuklar daha çok ilgi duyuyorlar. Mesela, Japonlara İslam'ı şöyle tebliğ ediyorum: “Nihoncin ides (Japonlar iyi insanlardır),Nihancin sukides (ben Japonları seviyorum), Şiyevasinu kotuba (bunu okursanız, bütün sıkıntılardan kurtulursunuz) do zo (buyrun).” Otobüste, trende, istasyonlarda, yollarda, tanıştığım her Japona 3 defa kelime-i tevhid söyletiyorum. Onlara diyorum ki (Arapça, İngilizce karışık olarak) ,”one, kul la ilahe illallah, all problem finish” ve Japonya İslam Kültür Merkezinin telefonunun yazdığı bir kağıt ile varsa İslam'ı anlatan Japonca bir kitap veriyorum.

Samimi olarak söylüyorum ki, Japonlar o kadar dürüst ve araştırmacı insanlar ki fıtratları ve halleri İslam'a çok yakın. Bu sebeble ilk defa karşılaşıp İslam'a davet ettiğimiz Japonlar, birkaç gün sonra telefonla veya bizzat gelerek bize ulaşıyorlar. Müslüman olduktan sonra “size İslam ismi (Ahmet, Ali, Yakup, Ayşe, Fatıma, Zeynep, vs.) hediye edeceğim (İslam nabay komyagit)” sözü çok hoşlarına gidiyor.

Bir gün bir İngiliz hanımla sokakta karşılaştık. Tebessümle selam verdikten sonra hemen “kul, la ilahe illallah, all problem finish” diyerek, İslamiyete davet ederek ona Ravza ismini, (insanları İslam'a davet etsin niyetiyle) hediye ettim. Japonya İslam Kültür Merkezi'nin telefonun da yer aldığı bir kitap verdim. Birkaç gün sonra o İngiliz hanım, Japonya İslam Kültür Merkezine geldi. Onu görünce o kadar duygulandım ki tepeden tırnağa tesettüre girmiş, yanında da yine kendi gibi tesettürlü bir Japon hanımefendi var. “O da kim?” dedim.
Ravza hanım: “O arkadaşım, benim gibi müslüman olacak” dedi. Japon hanımefendi ile beraber hepimiz aşkla ve tüm insanlığın İslam olması niyeti ile Kelime-i Şehadet getirdik. Ve Japon kızımıza da Amine ismini hediye ettik. Ravza hanım çok kıymetli bir insan, çok çalışkan, yedi lisan biliyor.

Meşhur bir Japon hanım sanatçının bir parkta konseri varmış, konser arasında Ravza, kuliste o şarkıcının yanına gitmiş ve “Ben seni dinliyorum, hayranınım, ben yeni bir söz ve yeni bir melodi öğrendim, söyleyince tüm dertlerinin kaybolduğunu hissediyorsun” deyip, o sanatçıyı imana davet etmiş ve kelime-i tevhid’i o sanatçıya öğretmiş. Az sonra sahneye dönen Japon sanatçı hayranlarına “yeni öğrendiğim bir melodiyi sizinle paylaşmak istiyorum” diyerek yüzlerce insana “La ilahe illallah Muhammedun Rasulullah” sözünü tanıtıp, defalarca söyletmiş. Ravza hanım, o sanatçıyla irtibatı koparmadı ve o sanatçı daha sonra İslam'ı yaşamaya çalışan bir müslüman oldu. O konsere katılanlardan birçok kişi İslam Kültür Merkezi'ne gelerek İslam'la şereflendi. Ravza'nın annesi ve babası da müslüman oldu. Şu an Pakistanlı bir kardeşimizle evli olan Ravza kızımız İslam'a davet için koşturuyor. Ve daha niceleri…

Japonlarla ilgili Bediuzzaman Hazretleri’nin “kesb-i medeniyyette Japonlara iktida bize lazımdır ki; onlar Avrupa'dan medeniyetin güzel kısımlarını almakla beraber, her kavmin mâye-i bekası olan milli adetlerini muhafaza ettiler” sözü pek manidardır. İslam'ın emrettiği ahde vefa, verdikleri sözü yerine getirme ve iş disiplini konusunda Japonlar çok hassastır. Allah (C.C) bilir ya Japonya-Kore müslüman olursa tüm dünya imana gelir. İnanın dünya fevç fevç İslam'a koşuyor. Öyle ki ezanı ve Kur'an'ı dinleyip, abdest alan müslümanı görüp iman eden Japonlar var.

İnşallah herkes Müslüman olacak, çünkü vakit geldi. Bütün kötülükler ve zulümler yaşandı. İslam'dan başka yollara sapanlar huzursuzluk içinde. İnsanlık arayış içinde. Huzur ve saadetin tek adresi İslam. Onun için tekrarlıyorum ki, tüm dünya Müslüman olacak. Rabbimiz, bizi bu yolda daim kılsın. (Amin)

Dünya’nın Gidişatı

Biz, Japonya'ya gittiğimizde İslam Kültür Merkezi'ndeki arkadaşlara “beni tv’lere çıkarın, gazetelere demeç verelim, Allah'ın dinini daha çok insana ulaştıralım (Japonya'da okuma oranı çok yüksek, en büyük gazeteleri 11 milyon satıyor)” dedim. Onlarda bana “Hocam, iyi diyorsun da bunun maddi olarak altından kalkamayız, çok büyük paralar isterler” dediler. Hatta ertesi gün de Ramazan’dı. Hocam, “yarın Ramazan’dır”, diye bir cümle sarfetsen sadece bu yayın için 40 bin dolar isterler.

Sonuç itibariyle 11 Eylül hadisesine kadar biz orada medyadan pek istifade edemeden hizmetimizi gerçekleştirdik. Üzüntü ile karşıladığımız, kesinlikle tasvip etmediğimiz 11 Eylül hadisesi gerçekleşince, bizim konuşmak için talepte bulunduğumuz medya patronları bize gelerek “Biz İslam'ı müslümanlardan öğrenmek istiyoruz. Müslümana terörist diye önyargıyla bakanlardan değil” dediler. Ve bizden gerçek İslam hakkında röportaj ve demeçler aldılar. Böylece Japonya'da İslam'a ilgi arttı.

Elbette ‘İslam'ın ve müslümanların terörle uzaktan yakından ilgisinin olamayacağını, İslam'ın barış ve huzur dini olduğunu , vazifemizin öldürmek değil canları ve ruhları diriltmek olduğunu’ anlattık. Arapça'da “hubbe dârretin nafia” diye bir söz vardır. “Bazı sıkıntılı şeyler faydaya döner.” İşte, 11 Eylül de öyle oldu. İnşallah Amerika da toptan Müslüman olacak ve huzur bulacak. Zira zulüm ile abad olunmaz.

Seyahat Anıları

50'den fazla ülkeyi ziyaret etmek nasip oldu. Örneğin, Almanya ziyaretimizde camilerimizin yanı sıra meyhanelere gittim. Oralardaki bizim Anadolu çocuklarına seslendim. Dedim ki, onlara “Siz 3 kere mücahitsiniz, çünkü 1.si Türk deyince Müslüman anlaşılıyor. 2.si memleketlerinizi bırakıp, helal rızık için gurbet ellere, buralara geldiniz. 3.sü dedeleriniz Çanakkale'de, şurada, burada din, iman, namus, haya, vatan için şehit düştüler. Sizler şehit torunlarısınız, onun için sizler farklısınız, n’olur bunu idrak edin. Tevbe edin. Allah'a dönün vs..” Onlar da “Hocam doğru söylüyorsunuz, (yorgun yüzleri canlanıyor, zira ‘günah, insanı yorar’)” deyip pişmanlık duydular. Hatta bazıları bizimle camilerimize geldiler. Dolayısıyla İslam'a hepimiz muhtacız, tüm insanlık muhtaç.

Tavsiyeler

- Devamlı Allah'ı zikredin
- Beş vakit namaza ilave olarak gece namazı (teheccüd) kılın.
- Din ve dünyanız için seyahat edin.
- İman çalışmalarını öne alın, ibadetlere titizlik gösterin.
- Kur'an'ın manaları iman yolunda çalıştıkça anlaşılıyor.
- Kesinlikle ümitsiz olmayacağız. Yüce Allah'ın rahmetine ve şefkatine sığınacağız.
- Selam'ı yayınız (Nimetullah Hoca yaya veya araçta seyir halindeyken her gördüğünü, muhatabı her ne halde olursa selam veriyor. Arabanın sağ kapısı adeta, “bab’üs selam”)
- İki büyük nimet olan sıhhat ve vaktin kıymetini iyi bilmeliyiz.

Nimetullah Yurt Hocaefendi

Ekleme Tarihi: 02.04.2008 - 02:12
Bu mesajı bildir   MELIKSAH04** üyenin diğer mesajları MELIKSAH04**`in Profili MELIKSAH04** Özel Mesaj Gönder zum Anfang der Seite
Maksat kelam olsun su an offline Maksat kelam olsun  

1463 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 23.03.2007
En Son On: 09.05.2011 - 10:25
Cinsiyeti: Erkek 
İlk önce hoca efendiden .....Bu açıklamalarından dolayı

Bu eklemeyi yapan kardeşimiz melikşah04
Te$ekkürler
Ekleme Tarihi: 02.04.2008 - 07:08
Bu mesajı bildir   Maksat kelam olsun üyenin diğer mesajları Maksat kelam olsun`in Profili Maksat kelam olsun Özel Mesaj Gönder zum Anfang der Seite
Pozisyon düzeni - imzaları göster
Sayfa (1): (1)
önceki konu   sonraki konu

Kategori Seç:  
Sitemizde şu an 1 üye ve 1310 Misafir mevcut. En son üyemiz: Didem_


Admin   Moderator   Vip   Üye ]

Hayırlı ömürler dileriz.    Bu üyelerimizin doğum günlerini tebrik eder, sıhhat ve afiyet dolu bir ömür dileriz:
hicran_50 (37), usri_yusraa (37), DÝYARBAKIR.. (33), ahmet_erdogan33.. (38), eryal (62), ((-AySeNuR-)) (29), Memet (43), berfo2004 (44), HÜKÜM (54), nerro_22 (34), engin03 (39), cenngiz (55), apo28 (41), KalbiGüzelKiz (41), ismail36 (38), hakikat_nuru (46), gencolhan (48), roket (39), yasarozdemir (44), harbi (55), yusuf_k9 (44), bhdr_84 (40), tugbali (37), orhan yurt (53), mehmet balaca (43), Mehmet Balaca (43), serkantokmak (49), rabiaaslan (39)
24 Saatin Aktif Konuları
0

Copyright © ((( RAVDA.net )))  *  İrtibat   *   RAVDA Reklam Servisi   *   Tüm hakları saklıdır, izinsiz alıntı yapılamaz.
Sitemizde yayınlanan imzalı yazıların içeriğinden yazarları, forum ve yorumlardan ekleyen şahıslar sorumlu olup, kesinlikle sitemiz sorumlu değildir.
© by ((( RAVDA.net )))

Sayfa 0.54301 saniyede açıldı