0
Start Giriş Üye Ol üyeler ((( RAVDATe@m))) Arama
Toplam Kategori: 69 *** Toplam Konu: 30100 *** Toplam Mesaj: 148193
Forum Anasayfa » D İ N / İ S L A M » İBRET TABLOLARI » Şu Çuvalı Sırtla Sultanım

önceki konu   sonraki konu
Bu konuda 3 mesaj mevcut
Sayfa (1): (1)
Ekleyen
Mesaj
Muhtazaf su an offline Muhtazaf  
Şu Çuvalı Sırtla Sultanım

Moderator
4254 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 04.06.2007
En Son On: 30.07.2020 - 23:50
Cinsiyeti: Erkek 
Şu Çuvalı Sırtla Sultanım
Âleme nice sultanlar, nice gönlü aydın kişiler ve nice erler gelmiştir... Âlem ibretlerle doludur, fakat ibret almayı bilenler pek azdır... İbret alacağımız bir hadise şudur ki, Endülüs’ün dindar Halifesi Hakem, muhteşem bir saray inşa ettirmişti... Bu sarayın bahçesinde yeryüzünün bütün çiçeklerinden bulundurmak istiyordu. Gülistanda güller demetlemek ne hoştu... Sarayın bahçıvanları kendisinin haberi olmadan dul bir kadının tarlasını saray bahçesine katmışlardı bile... Zavallı ve çersiz kadın ne yapabilirdi ki. Bahçıvanlar:
- Ey Hâtun, diyorlardı, Sen şu parayı al ve sesini çıkartma. Sesini çıkarsan kim duyacak ki? Kadın kanadı kırık serçeler gibi çırpındı ise de bir fayda vermedi ve toprağı zorla elinden alındı. Toprağına mukâbil bir miktar para da verildi... Ama o razı değildi, gönlü durmadan yanıyor:
- Âh dertli başım diyordu, senin gibi çaresize kim çare olur ki?...
Bir gün biri, onun dertlerle bîkarar olduğunu görünce:
- Ey vâlide dedi, Sen Kurtuba Kadısı Beşir’e hâlini arz et... Halîfe İslam kanunlarının tatbikçisi kadınları dinler. Senin derdine Beşir çare bulur...
Yaşlı kadın hemen kıvrım kıvrım uzayan yolları eline doladı. Kadı’nın kapısına vardı... Ve huzura çıkıp başına gelenleri tek tek anlattı ve dedi:
- ¬¬¬¬Allah için benim çareme bak kadı efendi!...
Kadı Beşir zehir gibi bir zekaya mâlikti. Hemen yerinden kalktı:
- Ey Hâtun, dedi, sen bekle, ben şimdi senin işini hallederim.
Ve eline bir çuval alıp sarayın bahçesine koştu. Hâlife çiçekler arasında gezinmekteydi... Hemen oradaki yumuşak topraklardan çuvala doldurdu.
Kendisine hayretli nazarlarla bakan Hâlifeye seslendi:
- Ey Mü’minlerin Emiri! Şu çuvalı sırtıma kaldırır mısın?
Hâlife derhal koştu ve ağzına kadar toprak dolu çuvala el attı. Ne var ki, çuvalı kıpırdatmak bile mümkün değildi. Zorladı, zorladı ama nâfile...
- Ey kadı efendi, dedi, bu çuval kalkacak gibi değil. Benim gücüm buna el vermez. Ben bu yükü kaldıramam!..
Zaten kadı Beşir’in beklediği de bu idi... Yüzüne tatlı bir gülücük kondurarak dedi ki:
- Nasıl olur, ey Mü’minlerin Emiri! Kaldırmanız lâzım! Zirâ siz, sadece bu bir çuvalı değil şu gördüğünüz koca tarlayı hem de yedi kat olarak boynunuza geçirmiş vaziyette olacaksınız!
- O ne demek yâ Beşir!
- Anlatayım... Resûl-ü Ekrem salla’llâhu aleyhi ve sellem Efendimiz buyururlar ki:
- “Kim birinin bir karış toprağını gasp ederek alırsa o toprak yedi kat yerin dibine kadar, Kıyamet Günü’nde gasp edenin boynuna geçirilecek. Kaldırması için melekler ateşten kamçılarla kırbaçlayıp azap edeceklerdir.”
Bu sebeple siz de sadece şu bir çuval toprağı değil, belki sahibinin rızâsı olmadan bahçenize kattığınız şu koca tarlayı da yedi kat misliye halkalanmış olarak boynunuza takıp yukarı kaldıracaksınız. Buna gözünüz kesiyor da şu bir çuval toprağı mı kaldıracaksınız?
Halîfe, Kadı Beşir’in ne demek istediğini anlamıştı. Fakat onun bu işten haberi yoktu. Derhal dul kadının tarlası kendine iâde edildi.
Kul da, köle de, sultan da hesâp diyarına gidecek, herkes ektiğini biçecek. Bir yere iyilik ağacı dikmeyen saadet meyvesi toplayamaz...

Ekleme Tarihi: 04.12.2007 - 11:36
Bu mesajı bildir   Muhtazaf üyenin diğer mesajları Muhtazaf`in Profili Muhtazaf Özel Mesaj Gönder zum Anfang der Seite
ışınsu su an offline ışınsu  
DÜNYA

5 Mesaj

Kayıt Tarihi: 23.11.2007
En Son On: 07.01.2008 - 13:05
Cinsiyeti: ----- 
Emanete Sahip Çıkalım (#719)
41. İnsanların kendi işledikleri (kötülükler) sebebiyle karada ve denizde bozulma ortaya çıkmıştır. Dönmeleri için Allah, yaptıklarının bazı (kötü) sonuçlarını (dünyada) onlara tattıracaktır.
(30/Rum)

Yeryüzü, üzerinde taşıdığı sayısız nimetler ve güzelliklerle insana emanet edilmiştir. Bu emanete, ancak onun tabii dengesini koruyarak riâyet edilebilir. Halbuki insan eliyle yeryüzünün tabii dengesi bozulmaya başlamıştır. Teknolojik gelişmelerin ortaya çıkardığı çevre sorunları, sanayi atıkları ekolojik dengeyi bozmaktadır. Bunun sonucunda toprak, su ve hava kirlenmekte ve zehirlenmekte, nice hayvan ve bitki türleri yok olup gitmektedir. Hatta bu bozulmanın genetik bozulmaya bile yol açması söz konusudur. Buna bir de sosyal hayattaki bozulma eklenince insanın, Allah’ın koyduğu değerleri dikkate almamasının acı faturası ortaya çıkmaktadır. Âyette yeryüzünün bu şekilde bozulmasına sebeb olan insanın, bunun acı sonuçlarının bir kısmını dünyada tadacağına, asıl cezasının ise ahirette olacağına işaret edilmektedir. İnsanın yapıp ettikleri sonucu karada ve denizlerde ortaya çıkan bu bozulmaya asırlarca önce işaret edilmiş olması dikkat çekici değil midir?

Peki ya bizler yeryüzünü bozmamak, korumak amacıyla neler yapıyoruz. Gelin bir uygulama deneyelim. Bundan böyle gereksiz yere harcanan,israf edilen; ışıkları, muslukları, cihazları kapalı tutalım. Kullandıklarımız sonucunda oluşan atıklarımızı elimizden geldiğince geri dönüşüm kutularına veya çöp kutularına atalım. Çevreye ve kişiye zarar veren sigara,alkol,uyuşturucu gibi zararlı maddelerden yalnızca uzak durmakla kalmayıp; uzak tutalım. Ve yapacaklarımızla daha temiz bir dünya umalım...
Ekleme Tarihi: 04.12.2007 - 13:35
Bu mesajı bildir   ışınsu üyenin diğer mesajları ışınsu`in Profili ışınsu Özel Mesaj Gönder zum Anfang der Seite
safak_vakti su an offline safak_vakti  

169 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 14.11.2005
En Son On: 20.04.2011 - 17:29
Cinsiyeti: Bayan 
Allah Razı Olsun sizden .cok guzel ders cikarilacak bir hikayeyi bizle paylasmissiniz.yuce rabbim ders alipta hayatina geciren kullarindan eylesin bizleri.
Ekleme Tarihi: 04.12.2007 - 16:52
Bu mesajı bildir   safak_vakti üyenin diğer mesajları safak_vakti`in Profili safak_vakti Özel Mesaj Gönder zum Anfang der Seite
Pozisyon düzeni - imzaları göster
Sayfa (1): (1)
önceki konu   sonraki konu

Kategori Seç:  
Sitemizde şu an Yok üye ve 1785 Misafir mevcut. En son üyemiz: Didem_


Admin   Moderator   Vip   Üye ]

Hayırlı ömürler dileriz.    Bu üyelerimizin doğum günlerini tebrik eder, sıhhat ve afiyet dolu bir ömür dileriz:
bedirde (44), guvendag (42), beyza-nur (52), Mustafa_Ogras (39), TANATAR (40), arasat (65), mustafaaa (39), DaYMoN_38 (40), ben kimim (65), suskun_amedli (41), yakubu (38), yagmuralp (46), tatoglu (45), saygýlý (48), beguum (46), semih1973 (51), BERDAN13 (50), merve70 (33), xxxakrepxxx (43), damlanur (39), emsal (37), nisa Nur (26), FEYZAferhan (46), aliihsan (43), fatih_kull (41), halisseker (40), r.yildiz (43), Taskin70 (41), NaMaz_iM (48), baran4735 (43), simurg_anka (59), feride_özen (47), igci (43), ihvancan (45), civan (46), hakan_20 (55), lnxwise (41), ~~Esinti~~ (39), kent (52), veyselgün (52), drakula514 (33), sahhaf (54), hüdayi_yolu (48), eyy_yolcu (48), ravza30 (51), epikon (44), dursun bektas (58), shacird (39), ohme (62), HakanKA (36), abdülbari (32), aliasik (60), datedock (37), Kar çiçeði (38), luicin79 (45), yusuf_ali (43), pcpcpc (43), meryem_ (38), meryem.im (38), abuzer (43), EBRUEBSUDE (43), burak_1 (50), öznur (45), esinti34_69 (51), h mükremin (52), dogutrade (60), esinti69 (51), nired (51), Ensar 66 (58), ABDULLAH FURKAN (), akýn (65), tungaeralp (53), bykilic (50), canisi (58), sedatsen (46), kocaahmet79 (45), esselam (42), kirrli (37), ismey (53), xxxemrexxx (51), seida (43), blueangel_ahmet (50), cesum (58), dhan (49), eschra (34), tamerr70 (51), resul asigi (38), yusuf163 (47), Misafiir (45), Zeynep..66 (39), hüseyin _k (34), vizyon (55)
24 Saatin Aktif Konuları
0

Copyright © ((( RAVDA.net )))  *  İrtibat   *   RAVDA Reklam Servisi   *   Tüm hakları saklıdır, izinsiz alıntı yapılamaz.
Sitemizde yayınlanan imzalı yazıların içeriğinden yazarları, forum ve yorumlardan ekleyen şahıslar sorumlu olup, kesinlikle sitemiz sorumlu değildir.
© by ((( RAVDA.net )))

Sayfa 0.89643 saniyede açıldı