|
|
Toplam Kategori: 69 *** Toplam Konu: 30100 *** Toplam Mesaj: 148193 |
|
|
|
|
|
Ekleyen |
|
|
--- TAPTIGINIZ AYAGIMIN ALTINDA --- |
|
|
582 Mesaj -
|
|
Kayıt Tarihi: 17.03.2007
|
En Son On: 13.01.2011 - 15:59
|
Cinsiyeti: Erkek
|
|
TAPTIĞINIZ AYAĞIMIN ALTINDA
Zamanının büyüklerinden Muhyiddini Arabî [k.s] bir dağ başına çıkıp yüksek sesle bağırmaya başlar:
-Sizin taptıklarınız benîm ayağımın altındadır...
Bu söz üzerine zamanın uleması Muhyiddin Arabi‘nin [Allah benim ayağımın altındadır] dediğine hükmederek küfrüne; kail oldular ve idamına hükmettiler. Kabrini bile belli bir yere değil bir dağa yaptılar. Fakat Muhyiddin Arabî Hazretleri bir sözünde:
-İza dehaleşşini ilâşşın, zahara kabr-i Muhyiddin [Sin Şına girdiği zaman Muhyiddin‘in kabri ve muradı anlaşılır] demişti.
Aradan çok uzun yıllar geçti. Devir Osmanlı‘nın devri. Yavuz Sultan Selim Han Şam‘ı feth etti. Oradaki halk arasında bu hadiseyi duydu ve Muhyiddini Arabî [k.s]‘nin kabrini araştırmaya başladı. Öyle ki bu kabir herkese soruluyor ama bir türlü yerini bilen çıkmıyordu. En sonunda çobanın bire tanesi:
-Efendim dedi, ben kabrin nerede olduğunu bilmiyorum. Fakat şurada bir yer var ki, oradan ne koyunların birisi bir ot yer ne de oraya bir hayvan basar. Oranın otları kendi halinde büyür ve zamanı gelince de kurur gider, dedi.
Bunun üzerine Sultan Selim, oranın Muhyiddin Arabi‘nin kabri olduğuna karar verip kazdırdı. Baktılar ki, cesedleri olduğu gibi duruyor. Oraya çok güzel bir türbe yaptırdı. Sonra O‘nun niçin İdam edildiğini sordu. Oradakiler:
-Sizin taptığınız benim ayağımın altındadır, dediği için idam edildiğini söylediler.
Bu defa Sultan Selim Han, bu sözü nerede söylediğini araştırıp orayı da buldu. Orayı kazmalarını emretti: Kazdıklarında oradan bir küp altının çıktığını gördüler. Yavuz Sultan Selim şöyle söyledi:
- Hazreti Peygamberimiz, ‘Dininiz paranız, kıbleniz kadınlarınız‘ buyurmadı mı? İşte Muhyiddin-i Arabî de buna dayanarak, taptığınız ayağımın altında demekle, benim a yağımın altında altın var demek istemiş ama, o zaman bunu kimse anlayamamış ve Muhyiddin‘i haksız yere idam etmişler, buyurdu.
Böylece Muhiddin-i Arabi‘nin iki kerameti birden zuhur etmiş oluyordu; biri paranın yerini bildirmesi, biri de Yavuz Sultan Selim‘in gelip hadiseyi aydınlığa kavuşturması...
Muhyiddini Arabî H. 638 [M. 1240]‘da vefat etmiş ve Şam‘ın Kasyon dağına defnedilmiştir. [R.A.]
|
Ekleme Tarihi: 27.11.2007 - 13:55 |
|
|
|
|
|
Bu üyelerimizin doğum günlerini tebrik eder, sıhhat ve afiyet dolu bir ömür dileriz:
TAHIR-24 (42), ciliz02 (46), sarisin_barbi (33), dost2 (56), Desert_Rose (31), burakkara (34), fatma21 (39), seda87 (38), ayhan14 (52), MERMER.T (42), palermo (41), netcezgari (66), HIRA-NUR (42), esma_nur_ (42), tarihman (50), Umitli55 (45), _turab (39), arapibo (44), fagar (43), kagan45 (55), temkih (39), bdbd (56), T.MERMER (42), Tasdüzen Durmus (67), 1.MuRaT (53), dindar61 (35), G28Firtina (50), rýdvani (51), kelime (40), taha (59), hbv (39), SecurityTeam (38), weber (51), sevda123 (46) |
|
|
|
|
|
|