0
Start Giriş Üye Ol üyeler ((( RAVDATe@m))) Arama
Toplam Kategori: 69 *** Toplam Konu: 30100 *** Toplam Mesaj: 148193
Forum Anasayfa » SERBEST KÜRSÜ » Sevgi Neydi?

önceki konu   sonraki konu
Bu konuda 3 mesaj mevcut
Sayfa (1): (1)
Ekleyen
Mesaj
KaLBeNuR su an offline KaLBeNuR  
Sevgi Neydi?

1686 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 20.07.2007
En Son On: 17.08.2009 - 12:01
Cinsiyeti: Bayan 
Hatırlayanımız var mı, sevgi neydi?

İlk sevgi sözcüğünü, ilk kıpırdanışını yüreğinin hatırlayanımız var mı?

İlk hüznümüzün adını sevgi koyabiliyor muyuz şimdi geriye dönüp baktığımızda? Derûnî coğrafyamızı kaplayan zifiri bulutların ve üzerimize örtülen maddeci felsefenin ağırlığına ne zaman başkaldırmıştı sevgilerimiz, hatırlayanınız var mı?

Ne zaman sevgilerimiz paralarımızdan önce tartılırdı; ya ne zaman pazar eyledik sevgilerimizi, biliyor musunuz? En son ne zaman bir sevgiyi söyleşmiştik bir sevgiliyle?

Her gün bir parçamızı daha tüketen teknoloji çağında sevgiye en son ne zaman yürekten bir merhaba demiştik, hatırlayanı*nız var mı? Hatırlıyor musunuz, sevgi neydi?

Üzüm henüz yaratılmamışken insanları sarhoş eden omuydu acep?!.. O muydu canından ve cihandan geçiren sahip-kıranları?. Bin yıllar ve binlerce yıllar boyunca pervaneyi ateşe düşüren, bülbülü sevdalandıran o muydu?

NEYDİ SEVGİ?!..

Sevgi bir bakış, bir gülüş müydü bazan; bir akış bir koşuş muydu?. Sevgi gönül kumaşında bir nakış mıydı?!..

Hatırlayan var mı sevgi neydi? Leylaların, Şirinlerin, Aslıların nâzı mıydı o; yoksa Mecnunların, Ferhatların, Keremlerin niyazı mı? Hangisinde belirmişti ilk kıvılcımı sevginin?

NEYDİ SEVGİ?!..

Açıkken gözbebeğimize yerleşen de, göz yumduğumuzda gönlümüze sızan da sevgi değil miydi bir vakitler? Bir dudağın kıpırdanışından yanağımıza akseden pembelikler, utanmalar sevgi değil miydi yoksa? En son ne zaman kızarmıştı yanağımız, hatırlayanınız var mı? Uykumuzu en son ne zaman terketmiştik sevgiyi düşünmek adına? En son sevgi şiirini hangi gecede okumuştuk?

SAHİ, NEYDİ SEVGİ?

Bir çuhayı ipek görebilmek miydi; toprağı amber niyetine koklamak mı? Sureti sîrete, arazı cevhere, bedeni ruha köle eylemek miydi sevgi? Sevgi bir iyilik miydi, şefkatli bir cümlecik mi? Neydi sevgi, dış mıydı, yoksa iç mi; zahir miydi, yahut bâtın mı; kalıp mıydı, ya ki can mı? Var olmak mı, varlıktan geçmek mi? Dünyaya gülmeye mi gelmiştik; ağlamaya mı; ölüyor muyuz, yoksa doğuyor mu? Sevgi neydi?!..

UNUTTUK, ACEB NEYDİ SEVGİ?

Bir yetimin başını okşarken di*mağımıza yerleşen tad mıydı o? Bir bebeğin süt kokulu tenindeki su çiçeği miydi? Sabah evden çıkarken özlemeye başladığımız bir ses miydi?

HATIRLAYANINIZ VAR MI,SEVGİ NEYDİ?

Sevgi bir sigara dumanında, bir tren düdüğünde, bir dalganın en son hışırtısında ve bir turnanın kanadında mı kalmıştı? Sevgi Medine'de, Semerkand'da, sevgi Bağdat'ta, Endülüs'te, ta caddelerde, sokaklarda, evlerde, kapıların tokmaklarında çın*lar durur muydu eskiden? Ya neden şimdi Ayasofya'da pito-resk, Divanyolu'nda kaldırım taşı, Ankara'da ittifak, Yeşil Kubbe'de Mevlanâ, Erciyes'te kar, Fırat'ta bir içim su olup girmiyor dünyamıza?! Neden nefesimiz daralıyor hummalı inatlarımız, kallavi benliklerimiz yüzünden? Neden gönül yuvalarımıza kuzgunlar pikeleniyor da nesillerimiz sersefil ve derbeder? Sevginin koynunda büyüttüğümüz nazeninlere nazı enîn ile mi unutturdular, semenderlerimiz ateşte niçin yanmaktalar?

SORALIM TA İÇİMİZE; NEYDİ SEVGİ?

Sevgi neydi sahi? Bir mektubun ilk satırı mıydı; bir telefon*daki ilk ses mi? İnsanı mutlu eden o ilk satır mıydı defalarca okunan; yoksa ilk satır arayışları mı tekrar be tekrarlanan? Telefondaki bir ses insanın bir ömrünü doldursa mı sevgiydi gerçekten; yoksa yeni sesler duymaya hiç yetmeyecek ömürlerin arayışları mı?

Sevgi bir acıydı herhalde, bir kederdi; kâh hüzünle, kâh mutlulukla hatırlanan. Belki de sabırdı sevgi, affetmekti, gelecek günler adına. Sevgi sınanmaktı adl-i İlahîde ve sınavı geçmekti ercesine. Sevgi bir teybeydi, nasûh kisvesinde; bir dirilişti nefsi öldürerek. Sevgi bir iyi ad bırakmaktı fena yurdunda.
Ömür geçer de ad kalır...

SEVGİ: İKİ HECE.

Sevgi, sevmek kelimesinden türetilen bütün öteki kelimelerin en güzeli.

Derin uykulara dalmadan önce ilk soru:

Sevgilerinizi en son ne zaman hatırlamıştınız ve sevgiyi hak edenleri en son ne zaman?




Bir soru daha:
Sevgileriniz yalan mıydı yoksa?!..

Ve son soru:

Çorak vadilere yönelmişse sevgilerimiz, çevremizi kandırmıyorsa sulara, içimizden akan Nil olsa ne?!..

İkinin ikincisi Sıddîk aşkına...


İskender Pala
Ekleme Tarihi: 19.10.2007 - 00:41
Bu mesajı bildir   KaLBeNuR üyenin diğer mesajları KaLBeNuR`in Profili KaLBeNuR Özel Mesaj Gönder zum Anfang der Seite
EK1453 su an offline EK1453  
KEŞKE SEVGİMİZ BÖYLE OLSA...

253 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 04.09.2007
En Son On: 30.11.2007 - 00:43
Cinsiyeti: Erkek 
SEVGİLE BAŞLAMIŞSINIZ ABLA BENDE YAZMAK İSTEDİM.ALLAH İÇİMİZDEN SEVGİSİNİ EKSİK ETMESİN...

Sevgi Nedir?

Sevgi,
Allah’ı sevmektir.

Sevgi,
Allah’ın bizi sevmesini dilemektir.

Sevgi,
Peygamberimize “Habibim” hitabıdır Allah-u Tealâ’nın.

Sevgi,
Ali İmran suresinde, “Eğer beni seviyorsanız Habibim’i sevin ve O’nu dinleyin ki, Ben de sizi seveyim ve affedeyim” ayetidir.

Sevgi,
Rabbimizin, “Habibim, sen olmasaydın kainatı yaratmazdım” ifadesidir.

Sevgi,
Cennetin kapısında “La İlahe İllallah Muhammed Rasulullah” yazmasıdır.

Sevgi,
Hazreti Adem’in, “Ya Rabbi, Muhammed kulun hürmetine beni affet” duasıdır.

Sevgi,
“Ben gideyim ki Zamanın Efendisi gelsin” müjdesidir, Hazreti İsa’nın.

Sevgi,
İnsanlığın İftihar Tablosu’nun doğduğunda bile “ümmeti, ümmeti” diye ağlaması, Kıyamette de “ümmetimi isterim Ya Rab” diye yalvarmasıdır.

Sevgi,
Bir kez memesini emdiği süt annesine bile, hayatının sonuna kadar hürmet göstermesidir Şefkat Peygamberi’nin.

Sevgi,
Allah Rasulünün, taşlanmasına rağmen Taiflilere beddua yerine bilmiyorlar “Allah’ım, bilselerdi yapmazlardı” sözüyle yetinmesidir.

Sevgi,
Taif’te Rasulullah’a taş isabet etmesin diye kendini siper yapmasıdır Hazreti Zeyd’in.

Sevgi,
Sabahlara kadar namaz kıldığından ayaklarının kabarması üzerine Hazreti Aişe’nin “Kendinizi çok yıpratıyor değil misiniz?” sorusudur.

Sevgi,
Efendimizin, “Biliyor musunuz ?…” diye başlayan her sorusuna Sahabelerin,
“Allah ve Rasulü daha iyi bilir” cevabındaki nezakettir.

Sevgi,
“İçeriye sohbet adabını bilmeyen bir bedevi gelse, aklına geleni sorsa da biz de öğrensek” diye düşünen Ashab Efendilerimizin mahcubiyetidir.

Sevgi,
Mekke’nin fethinde Müslüman olmasıyla buruk bir sevinç yaşayarak, “Babamın yerinde Ebu Talip’in olmasını ne çok arzu ederdim Ya Rasulullah” diyen Ebu Bekir anlayışıdır.

Sevgi,
“Ben küçükken Rasulullah’ın eli dokunmuştu” diye ölesiye kadar saçlarını kestirmemesidir Ebu Mahsure’nin.

Sevgi,
Efendimize bir şey olur diye mağaranın tüm deliklerini tıkadıktan sonra, tıkayacak bir şey bulamayınca son deliği de parmağıyla tıkayan Ebu Bekir’ in buna rağmen sabaha kadar uyuyamamasıdır.

Sevgi,
Sahabe Efendilerimizin her söze, “Anam babam sana feda olsun Ya Rasulallah” diye başlamalarıdır.

Sevgi,
Canların canı uğruna canından geçmeyi cana minnet sayan Hazreti Ali’nin, O’nun yatağına tereddütsüz yatmasıdır.

Sevgi,
Uhut’ta O’nun cübbesini ve miğferini giyen Mus’ab’ın ölüme koşar adım gitmesidir.

Sevgi,
Hazreti Hubeyb’e “Senin yerine Efendin’in idam edilmesini ister miydin?” diye sorulduğunda “Değil O’nun ölmesini, zülüflerinin dağılmasına bile gönlüm razı olamaz” cevabıdır.

Sevgi,
Hazreti Ömer’den yağmur duası istendiğinde hemen Hazreti Abbas’ın elinden tutup yukarı kaldırarak, “Ya Rabbi bu elini tuttuğum Rasulullah’ın amcasıdır, onun yüzü suyu hürmetine yağmur ver” duasıyla, daha eller inmeden yağmurun başlamasıdır.

Sevgi,
Kendisinden Miraç hakkındaki fikri sorulduğunda Hazreti Ebu Bekir’in, “Eğer O söylüyorsa mutlaka doğrudur” tasdiğidir.

Sevgi,
“Biliyorum ki sen bir taşsın, bir işe de yaramazsın, değimli ki O seni öptü” diyerek Hazreti Ömer’in Hacerül Esved’i öpmesidir.

Sevgi,
Şehit olduğunda Mus’ab’ın üzerindeki elbisenin ancak avret mahallini örtmesiyle, kendine sanki dünyanın tam kefenini bile çok görmesidir.

Sevgi,
Kendilerine mahsus bir mezarı bile çok gören Hazreti Hamza ve Abdullah bin Cahş’ın Uhud’un bağrında sırt sırta aynı mezarda yatmasıdır.

Sevgi,
“Zeliha’yı Yusuf’a aşık oldu diye ayıplayan kadınlar, benim Efendimin sadece parlak alnını görselerdi, bıçakları parmaklarının yerine sinelerine saplarlardı da, acı bile duymazlardı” ifadelerinde saklıdır Hazreti Aişe’nin.

Sevgi,
Efendimizi evinde misafir etmekle şereflenen Eyüp El Ensari’nin, ya sesten rahatsız olursa diye altı ay uyuyamamasıdır.

Sevgi,
Hassan bin Sabit’in bir şiirinde,
“Ben sözlerimle Hazreti Muhammed’i sena etmiyorum. Hazreti Muhammed’le sözlerimi methediyorum” yorumudur.

Sevgi,
İstanbul mutlaka fetholunacaktır, müjdesine nail olmak için Eyüp Sultan’ın, doksan yaşında İstanbul’a kadar ancak ata bağlanarak gelmesidir.

Sevgi,
Müjdelenen komutan olmak için, yedi yaşından beri dua, on üç yaşından beri plan yapması ve yirmi bir yaşında İstanbul’u alarak Fatih olmasıdır Sultan Mehmet’in.

Sevgi,
Ulubatlı’nın aldığı kılıç darbeleri, ok ve mızrak yaralarına rağmen surlara sancağı dikmesidir.

Sevgi,
Bir tüyü Kabe’nin kapısını süpürdüğü için, başındaki külaha sorguç diye takmasıdır Osmanlı Padişahı’nın.

Sevgi,
Efendimiz yürüyor diye önde Yavuz, arkada koca ordu Sina Çölünü yürüyerek geçmesidir.

Sevgi,
Kutsal Emanetlerin, Mısır’dan İstanbul’a kadar salâvatlarla ve el üstünde getirilmesidir.

Sevgi,
Topkapı Sarayına yerleştirilen Kutsal Emanetlerin bulunduğu özel mekanda, yirmi dört saat aralıksız Kur’an-ı Kerim okuması için kırk hafız görevlendirmesidir, Yavuz Selim’in.

Sevgi,
Demiryolunu Hicaz’a kadar götüren Abdülhamit’in, Efendimiz sesten belki rahatsız olur diye Medine’ ye üç kilometre kala raylara keçe döşetmesidir.

Sevgi,
Arif Nihat Asya’nın Hazreti Amine’ye, “Ey Ebva’da yatan ölü, bahçende açtı dünyanın en güzel gülü” hitabıdır.

Sevgi,
Sana sırılsıklam bir bakış ta ben olsaydım, dediği yağmur isimli şiiridir, Nurullah Genç’in.

Sevgi,
Necip Fazıl’ın, idealindeki gençliği, Alemleri manto gibi bürüyen Efendimizin eteğine tutunan ve O’ndan başka dayanak aramayan, diye tarif etmesidir.

Sevgi,
Mehmet Akif’in,
“Medyun O’na ferdi… Medyun O’na cemiyeti… Medyundur O masuma bütün bir beşeriyyet
Ya Rab, bizi mahşerde bu ikrar ile haşret” yakarışıdır.

Sevgi,
Medyun olduğumuz Efendimizi nefsimizden de çok sevebilmektir.

Sevgi,
“Ey kupkuru çölleri cennetlere çeviren gül, gel de o bayıltan renklerinle gönlüme dökül” derken, göz yaşların ceyhun olup akmasıdır.

Sevgi,
“Gezdiğim ülkelerde Ruh-u Revanı Muhammedi şehbal açmıyor. Herhalde buralarda çok gurbet yaşıyorsun Efendim” düşüncesiyle hüzünlü gurbet yaşamaktır.

Sevgi,
Bu duygu ve düşüncelerle adını dahi duymadığı coğrafyalara Allah ve Rasulünün adını duyurmak için yardan, anadan, arkadaştan geçmektir.

Sevgi,
Hasılı sevgi,
Allah ve Rasulü’nün bizatihi kendisidir!
Ekleme Tarihi: 19.10.2007 - 23:20
Bu mesajı bildir   EK1453 üyenin diğer mesajları EK1453`in Profili EK1453 Özel Mesaj Gönder zum Anfang der Seite
KaLBeNuR su an offline KaLBeNuR  

1686 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 20.07.2007
En Son On: 17.08.2009 - 12:01
Cinsiyeti: Bayan 
Amin ec mainAllah Razı Olsun Mükemmel
Ekleme Tarihi: 19.10.2007 - 23:38
Bu mesajı bildir   KaLBeNuR üyenin diğer mesajları KaLBeNuR`in Profili KaLBeNuR Özel Mesaj Gönder zum Anfang der Seite
Pozisyon düzeni - imzaları göster
Sayfa (1): (1)
önceki konu   sonraki konu

Kategori Seç:  
Sitemizde şu an Yok üye ve 1292 Misafir mevcut. En son üyemiz: Didem_


Admin   Moderator   Vip   Üye ]

Hayırlı ömürler dileriz.    Bu üyelerimizin doğum günlerini tebrik eder, sıhhat ve afiyet dolu bir ömür dileriz:
SaYaCGIN (48), AnneminSariGülü.. (34), kotza1 (55), keremcik (52), fatih GUNES (49), muhsin p.o. (52), tuva (42), Dostluklar_Baki (39), meydan26 (50), mehlika akasya (45), panter32 (50), NÖBETCI (47), baranbari (49), friendsofmehdi (39), tatar_salih (36)
24 Saatin Aktif Konuları
0

Copyright © ((( RAVDA.net )))  *  İrtibat   *   RAVDA Reklam Servisi   *   Tüm hakları saklıdır, izinsiz alıntı yapılamaz.
Sitemizde yayınlanan imzalı yazıların içeriğinden yazarları, forum ve yorumlardan ekleyen şahıslar sorumlu olup, kesinlikle sitemiz sorumlu değildir.
© by ((( RAVDA.net )))

Sayfa 1.02418 saniyede açıldı