|
|
Toplam Kategori: 69 *** Toplam Konu: 30100 *** Toplam Mesaj: 148193 |
|
|
|
|
|
Ekleyen |
|
|
|
28 Mesaj -
|
|
Kayıt Tarihi: 19.04.2007
|
En Son On: 10.06.2007 - 09:42
|
Cinsiyeti: -----
|
|
Müminlerden öç almalarının tek sebebi aziz övgüye lâyık Allah'a inanmalarıydı. (Buruc)
Ashab-ı Uhdud olayı, Büruc suresinde anlatıldığı gibi her yerde ve her kuşakta insanları Allah’a davet eden mü’minlerin üzerinde durup düşünmesi gereken önemli bir hakikattir. Kur’an mü’minler için yol işaretleri çizmekte ve gayb aleminde, örtüler altında Allah’â gizlediği, yol boyunca karşılaşmaları olası ihtimallere onların benliklerini hazırlamaktadır.Uhdud ashabı, Rab’lerine inanmış ve imanlarını herşeyden yüce tutmuş bir cemaatin öyküsüdür. Bu mü’minler, ‘hakk’a ve aziz, hamid olan Allah’a inanma özgürlüklerini insanların kendi onurları ile yaşama haklarını gaspeden; insanın Allah katındaki üstünlüğünü alaya alan, insanlara ettikleri dayanılmaz işkencelerle eğlenen, insanlar alevler içerisinde kıvrandığı sırada onların bu durumuna bakıp zevk alan sadist zalim, hain düşmanların baskıları ve işkenceleri ile karşılaştılar.Bu kalplerdeki iman, o işkence ve baskılar üzerine yükseldi, kalplerdeki iman yaşamaya karşı zafer kazandı. Tağuti diktatörlerin tehditlerine aldırmadı, dinlerinden dönmeye yanaşmadılar. İmanları uğruna ateşte yandı ve öldüler...Bu Ashab’ı Uhdud olayında mü’minlerin ruhu bütün korkulara, bütün tüm dünyevi acılara karşı; dünyanın ve dünya hayatının bütün albenilerine karşı; imtihana, işkencelere karşı, bütün çağlarda, topyekün insanlığın şeref duyacağı türden bir zafer kazanmışlardır.
İşte asıl zafer budur.
Allah'ım okuyabilmeyi, okuduklarımızı anlıyabilmeyi ve bunları sözle ve hal dilimizle başkalarına aktarabilmeyi nasip eyle. âmin
|
Ekleme Tarihi: 28.04.2007 - 10:19 |
|
|
|
28 Mesaj -
|
|
Kayıt Tarihi: 19.04.2007
|
En Son On: 10.06.2007 - 09:42
|
Cinsiyeti: -----
|
|
Bu, sınava üstün gelen insanın, hayata karşı zafer elde eden inancın, bedenin eğilimlerinden ve dünyanın cazibesinden tamamen soyutlanan özgürlüğün verdiği ürpertidir. Müminler her türlü tazîb ve tazyîkâta karşın hayatlarını kurtarma imkanına sahiptiler. Fakat inançta sebat ettikleri takdirde o ukbâ’ ya gelinceye kadar dünyada kendi canlarını dahi nice şeyleri yitirirlerdi.
Bunun yanında bütün bir insanlık da neler kaybederdi. Onlar bu büyük hakikati öldürmekle nice kayıplara uğrarlardı: inançsız hayatın değersizliği, tutsak yaşamanın anlamsızlığı, azgın güçlerin hem bedenlere egemen hem de ruhlara egemen olmalarının alçaklığını böylece ortaya çıkardı.
Bu ŞEREFŞÎAR bir davadır.
“…..Ey Rabbimiz! Unutur, ya da yanılırsak bizi sorumlu tutma! Ey Rabbimiz! Bize, bizden öncekilere yüklediğin gibi ağır yük yükleme. Ey Rabbimiz! Bize gücümüzün yetmediği şeyleri yükleme! Bizi affet, bizi bağışla, bize acı! Sen bizim Mevlâmızsın. Kâfirler topluluğuna karşı bize yardım et.” Bakara 286
|
Ekleme Tarihi: 29.04.2007 - 10:43 |
|
|
|
|
|
Bu üyelerimizin doğum günlerini tebrik eder, sıhhat ve afiyet dolu bir ömür dileriz:
ßü$rA (34), varaka38 (51), hakancabuk (45), sivasliii (37), emr (47), SARUHAN® (40), nihal38 (41), muyyen (45), süpermen (52), mektup (49), yusufum_21 (42), gulden1996 (29), albeyim (50), eraykeso (36), kukner Ab (55), orhanuysal (41), ne olsun (53), Dalyam (43), resatdogan23 (51), mehmethoca (55), bySimyaci (45) |
|
|
|
|
|
|