Ekleyen |
|
|
EŞİNİZİ DÖVERMİSİNİZ??????..... |
|
|
1420 Mesaj -
|
|
Kayıt Tarihi: 21.04.2006
|
En Son On: 07.04.2013 - 10:54
|
Cinsiyeti: Bayan
|
|
İzmir Işıkkent’ten yazan ve çocukluktan beri hayatının özetini kaleme alan Mustafa Dertli, gerçekten soyadı gibi çok dertli...
“Bir ben miyim hayatta gülmeyen. 1946 Beyşehir doğumluyum. Ailemin beş çocuğundan biriyim. 1971’de geldik İzmir’e. Okul dönüşü çantalarımızı eve bıraktığımız gibi seyyar satıcılığa giderdik. Kimimiz sakız satar, kimimiz bel lastiği... Akşam olunca hesaplar paramızı babamızın önüne bırakırdık. Bir hamalın çocuklarıydık. Babamız sabahtan akşama kadar onun bunun yükünü taşır, kazandığıyla bize bakardı.
Zaman bir su gibi akıp gitti. Babam bizi çeşitli mesleklere vermişti. Alnımızın teriyle çalışarak birimiz tornacı olduk, birimiz mühürcü, birimiz kuyumcu, öbür kardeşim de ayakkabıcı.
Babam bizi küçük yaştan meslek sahibi yapmıştı ama belki vermesi gereken ön önemli şeyi verememişti. Çünkü biz babasız büyümüştük.
Birgün olup da bizi kucağına alarak “Yavrum” diye sevdiğini hatırlamıyorum. Seneler geçtiği halde babam o katı kuralları halen uyguluyor. Evlenip çoluk çocuğa karıştık halen çocuk gibi dövüyor bizi. Tabii bir kere olsun el kaldırmadık kendisine. Kaldırmayız da. Baba ne isterse o emirdir bizde.
Annem bizler evlenene kadar anne sevgisini tam olarak vermiştik, evlendikten sonra değişiverdi. El kızı geldi mi kavga döğüş eksik olmaz diye. Gerçekten öyle oldu. Ama soruyorum, evimize dört gelin geldi. Bunların dördü de kötüydü de bir annem mi yiydi? Ama hiçbirimiz ağzımızı açıp da bir söz söylemedik.
Hele ben... 10.05.1997 tarihine kadar anneme babama toz kondurmadım. Harçlıklarını verir, her akşam iş dönüşü hallerini hatırlarını sorardım. Aile içinde ufak tefek sürtüşme çıksa, onlar haksız da olsa, “Üç günlük dünyada kalpleri kırılmasın” diye hep eşimden tarafa hata bulurdum.
Zavallı eşim, annemin babamın yüzünden benden o kadar çok dayak yedi ki, anlatamam. Hatta bir keresinde dudağına 14 dikiş attılar. Yaptığımın ne kadar çirkin ve vicdansızca olduğunu anladım ama çok geç anladım.
Anne baba ne kadar önemliyse, hanımın da o derece önemli olduğunu anladığımda eşim artık yönünü öteki aleme çevirmişti bile. Oğlum trafik kazası geçirdi. Sevgili eşim kansere yakalandı. Bunların da üstüne işsiz kaldım. Evde iş yapacak gücüm kalmamıştı. Çamaşır, bulaşık, evin temizliği, ikibuçuk yaşındaki kızımın beklediği ilgi, hastanede yatmakta olan eşimin durumu, yedi yaşında okula giden oğlumun durumu... Ben tüm bunlarla uğraşırken, annem babam halen benimle uğraşıyordu. Torunlarına bakmak şöyle dursun, bana yardım etmek için kız kardeşimi dahi göndermiyorlardı.
Bir keresinde ikisinin kavgasına şahit oldum. Babam öfke küpüydü. Anneme sordum ses çıkartmadı. Babama sordum ses çıkartmadı. O esnada babam geri dönüp suratıma öyle bir tokat attı ki, ben bu tokadı askerde el oğlundan bile yemedim. Ağzımdan burnumdan kan boşanıverdi.
Eşimin üç dört günlük ömrü kalmıştı. Doktorlar umutsuz raporu vererek eşimi taburcu etmişlerdi. Zavallı eşim erimiş bitmiş, 30 kiloya düşmüştü. Onların yüzünden bir kere gün görmemişti. Bir de ben onu teselli edeceğim yerde dayak atmıştım.
Bu üzüntü ve pişmanlık içindeyken duydum ki annem bana kız arıyormuş. Ne için mi? Gelin ölecek de oğlunu evlendirecek. Şu mantığa bakar mısınız? Kendince çok iyi bir şey yaptığını zannediyor.
Öbür kardeşlerime yaptıklarını yazacak gücü kendimde bulamıyorum. Benim ana babamın bizlere yaptığını hiçbir ana baba evladına yapmasın. Hiçbir insan, anasına babasına sinirlenip de eşini dövmesin. Dövmek şöyle dursun ağır söz bile söylemesin.
17 Kasım 1988 yılında zavallı eşim vefat etti. Ben 35 yaşında dul, oğlum sekiz, kızım üç yaşında yetim kalmıştı. Üçümüz de ortada kalmıştık. Anne ve babama öyle kırgınım ki... Öylesine kalbim kırık. Gün oluyor iki yavrumu bile gözüm görmüyor. Ama sonra düşünüyorum, ben babasız büyüdüm, onlar büyümesin.
Ne diyeyim, eşim bizim evimizde direkmiş. Kıymetini bilemedik. Şimdi yaptıklarıma çok pişmanım. Vicdan azabı çekiyorum. Ama giden geri gelmiyor. Sanki o kurtuldu, biz ona yaptıklarımızın cezasını çekiyoruz..
(ALINTI)
|
Ekleme Tarihi: 16.08.2006 - 19:06 |
|
|
|
2683 Mesaj -
|
|
Kayıt Tarihi: 24.09.2003
|
En Son On: 20.01.2007 - 12:07
|
Cinsiyeti: Erkek
|
|
Dövmek ne kelime ; kemiklerini kırarım...

|
Ekleme Tarihi: 16.08.2006 - 19:11 |
|
|
|
639 Mesaj -
|
|
Kayıt Tarihi: 27.10.2005
|
En Son On: 26.02.2015 - 20:00
|
Cinsiyeti: Bayan
|
|
ne aci bir durum su damlasi ablam yaa
evet esler anne babalari yüzünden lütfen eslerine kötü davranmasinlar
anne babalarinin kalbinide kirmasinlar ama
eslerinide kirmasinlar
ALLAH kimseyi böyle bir duruma düsürmesin:(
|
Ekleme Tarihi: 16.08.2006 - 19:16 |
|
|
|
1113 Mesaj -
|
|
Kayıt Tarihi: 09.05.2004
|
En Son On: 10.01.2009 - 16:18
|
Cinsiyeti: Bayan
|
|
Alıntı Orijınalı fosaloglu
Dövmek ne kelime ; kemiklerini kırarım...
|
Allah korusun Can Abim, hayatda senden beklemem )
Hikaye cok üzücü Rabbim kimsenin basina vermesin...
|
Ekleme Tarihi: 16.08.2006 - 19:17 |
|
|
|
52 Mesaj -
|
|
Kayıt Tarihi: 02.06.2006
|
En Son On: 09.12.2006 - 21:38
|
Cinsiyeti: -----
|
|
KADIN,KADINLIGINI BiLECEK [yani HANIMLIGINI]
ERKEKTE,ERKEKLiGiNi.
HANIMINI DOVEN BiR ERKEK :COK ZAYIF KARAKTERLi VE ACiZDiR !!!!!!!!!!!.
|
Ekleme Tarihi: 16.08.2006 - 19:24 |
|
|
|
2683 Mesaj -
|
|
Kayıt Tarihi: 24.09.2003
|
En Son On: 20.01.2007 - 12:07
|
Cinsiyeti: Erkek
|
|
Sen daha ağbini tanımamışsın!
|
Ekleme Tarihi: 16.08.2006 - 19:24 |
|
|
|
227 Mesaj -
|
|
Kayıt Tarihi: 10.01.2006
|
En Son On: 06.05.2007 - 20:00
|
Cinsiyeti: Erkek
|
|
ben dövdümü iki hatftasi garantili en az bir ay yerinden kalkamaz...
18 senedir evliyim 3 cocugum var ...hanimima bir kez olsun tek bir tokat dahi atmamisimdir...ben ondan raziyim ALLAH (c.c) de razi olsun..tekrar bu dünyaya gelsem gine esimle evlenmek isterim..

|
Ekleme Tarihi: 16.08.2006 - 19:25 |
|
|
|
1113 Mesaj -
|
|
Kayıt Tarihi: 09.05.2004
|
En Son On: 10.01.2009 - 16:18
|
Cinsiyeti: Bayan
|
|
Fosaloglu abim, bak gör nur Abimi, örnek al )
sen daha iki günlüksün beeee )
Abim ben seni tanidigima inaniyorum.. )
Yapmazsin, yani insAllah 
|
Ekleme Tarihi: 16.08.2006 - 19:32 |
|
|
|
2683 Mesaj -
|
|
Kayıt Tarihi: 24.09.2003
|
En Son On: 20.01.2007 - 12:07
|
Cinsiyeti: Erkek
|
|
Eşler bir bütündür! Eşine zarar veren kendine de zarar vermiş olur.
(fosaloglu)
|
Ekleme Tarihi: 16.08.2006 - 19:42 |
|
|
|
1113 Mesaj -
|
|
Kayıt Tarihi: 09.05.2004
|
En Son On: 10.01.2009 - 16:18
|
Cinsiyeti: Bayan
|
|
|
Ekleme Tarihi: 16.08.2006 - 19:45 |
|
 |
MuR@T MuTLu |
|
|
|
Misafir
|
|
Kayıt Tarihi: 27.03.2025
|
En Son On: 10.01.2009 - 16:18
|
Cinsiyeti: -----
|
|
evlilere sormak lazım!
|
Ekleme Tarihi: 16.08.2006 - 20:04 |
|
|
|
534 Mesaj -
|
|
Kayıt Tarihi: 05.05.2006
|
En Son On: 27.01.2007 - 00:03
|
Cinsiyeti: Erkek
|
|
Onu, hiç bir sûrette aslâ dövmemelidir.
Dövmek değil, "Sert" bile, hiç söylememelidir.
Resûlullah buyurdu: (Eşini dövse bir zât,
Bilsin ki, dâvâcısı mahşerde benim bizzât.)
Onun huysuzluğuna sabırlı olmalıdır.
Bir günden daha fazla dargın durmamalıdır.
Ahlâkında, huyunda değişiklik görünce,
Kabâhati, kendinde aramalı ilk önce.
Görmezlikten gelmeli, bâzı kusûrlarını.
Gizlemeli herkesten, ayıp ve sırlarını.
ben böyle bilirim...dayak yerine bundan veririm. 
selam ve dua ile
|
Ekleme Tarihi: 16.08.2006 - 20:04 |
|
|
dayak kime atılır ki..... |
|
|
1942 Mesaj -
|
|
Kayıt Tarihi: 13.04.2003
|
En Son On: 27.01.2007 - 01:21
|
Cinsiyeti: Erkek
|
|
dayak kime atılır?
elinden yemek yediğinize mi?
size hayatını verene mi?
size gül gibi evlatlar verene mi?
size hergün yemekler yapana mı?
sizin kirli elbiselerinizi yıkayana mı?
her türlü eziyetinize katlanıp,
yokluğunuzda namusunuzu koruyana mı?
dayak kime atılır dostlar....!
|
Ekleme Tarihi: 16.08.2006 - 20:08 |
|
|
|
1113 Mesaj -
|
|
Kayıt Tarihi: 09.05.2004
|
En Son On: 10.01.2009 - 16:18
|
Cinsiyeti: Bayan
|
|
abim yaaa
|
Ekleme Tarihi: 16.08.2006 - 20:20 |
|
|
|
4 Mesaj
|
|
Kayıt Tarihi: 15.08.2006
|
En Son On: 17.08.2006 - 21:32
|
Cinsiyeti: -----
|
|
NE DÖVMESİ YAHU. KARŞINDAKİ DE BİR İNSAN.İNSANIN EŞİNİ DÖVMESİ BANA GÖRE PEK MANTIKLI GELMİYOR.OTURUP KONUŞULARAK HALLEDİLEBİLEN BİR MESELENİN KABA KUVVET YOLUYLA ÇÖZÜLECEĞİNİ SANMYORUM.HERŞEY KARŞILIKLI ANLAYIŞLA HALLEDİLEBİLECEĞİNİ DÜŞÜNÜYORUM..
|
Ekleme Tarihi: 16.08.2006 - 20:21 |
|
|
|
7 Mesaj
|
|
Kayıt Tarihi: 07.02.2005
|
En Son On: 25.10.2007 - 09:24
|
Cinsiyeti: Bayan
|
|
Alıntı Orijınalı Nazligul
Hikaye cok üzücü Rabbim kimsenin basina vermesin... [/B] [/I] |
Amin Can
Cevaplariniz harika  
Selam ve DUA ile..
|
Ekleme Tarihi: 16.08.2006 - 20:31 |
|
|
|
618 Mesaj -
|
|
Kayıt Tarihi: 24.12.2005
|
En Son On: 04.08.2007 - 12:15
|
Cinsiyeti: Erkek
|
|
Ibretlik bir olay,
Allah kimseyi bu sekilde cefaya maruz birakmasin.
Bizim oralarda insanlar hayvanlarina bile vurmakdan haya ederler.
Ki,
Insana vurmak,
hele hele, ayni yastiga baskoydugun gönüldasina..., Allah göstermesin.
|
Ekleme Tarihi: 16.08.2006 - 20:49 |
|
|
|
47 Mesaj -
|
|
Kayıt Tarihi: 22.06.2006
|
En Son On: 18.08.2006 - 13:02
|
Cinsiyeti: -----
|
|
Çok gurur kırıcı bir olay.Bende böyle çirkin olaylara canlı olarak şahit oldum,insan o zaman ne kadar çirkinleştiğini görse herhalde kendinden iğrenir.allah ıslah etsin
|
Ekleme Tarihi: 16.08.2006 - 21:34 |
|
|
RE: dayak kime atılır ki..... |
|
|
858 Mesaj -
|
|
Kayıt Tarihi: 13.11.2005
|
En Son On: 11.02.2007 - 17:54
|
Cinsiyeti: Erkek
|
|
Alıntı Orijınalı utaniyorum
dayak kime atılır?
elinden yemek yediğinize mi?
size hayatını verene mi?
size gül gibi evlatlar verene mi?
size hergün yemekler yapana mı?
sizin kirli elbiselerinizi yıkayana mı?
her türlü eziyetinize katlanıp,
yokluğunuzda namusunuzu koruyana mı?
dayak kime atılır dostlar....! |

|
Ekleme Tarihi: 16.08.2006 - 21:42 |
|
|
|
2687 Mesaj -
|
|
Kayıt Tarihi: 13.08.2005
|
En Son On: 16.01.2010 - 22:25
|
Cinsiyeti: -----
|
|
Bir kadını ağlatmak çok zor değildir aslında. Kadınlar her şeye ağlayabilir; bir filme, bir şarkıya, bir yazıya...
En az erkekler kadar yani!
Ama bir kadını yürekten ağlatmak zordur. Eğer bir kadın yürekten ağlıyorsa, ağlatan onun yüreğine ulaşmış demektir.
Ama o yüreğin değerini bilememiş olacak ki ağlatan, gözünü bile kırpmadan teker teker batırır iğnelerini yüreğe!
Işte o zaman koca bir yumruk gelir oturur boğazına kadının.
Yutkunamaz, nefes alamaz; çünkü o koca yumruk canını çok acıtır. Gözleri buğulanır kadının sonra.
Ağlamayacağım, der içinden. Ama engel olamaz işte.
Çünkü yüreğine ulaşmıştır birileri ve iğneler saplamaktadır.. Bu acıya ne kadar karşı koyabilir ki bir kadın.
İnce ince süzülür yaşlar gözünden; önce birkaç damla, sonra bir yağmur seli... Ve kadın ağlar; hem de çok!
Sanmayın ki gidene ağlar kadın! Gidenin giderken koparttığı yerdir onu ağlatan, orada bıraktığı yaradır.
O yaranın hiç kapanmayacağını, kapansa bile izinin kalacağını bilir kadın; o yüzden ağlar.
Ama bilir misiniz, ağlamak kadınları olgunlaştırır.
Her damla, daha çok kadın yapar kadınları.Her damla bir derstir çünkü.
Bazen kadınlar ağladığında çoğu insan, ağlama niye ağlıyorsun ki, değmez onun için derler.
Bilmediklerindendir böyle demeleri. Çünkü yürekleri acıyan kadınlar ağlamazlarsa, ölürler. İçlerindeki zehirdir onları öldüren!
Ağlayarak o zehirden kurtulur kadınlar, o irini temizlerler yaralarındaki!
Çünkü bilirler, o irin temizlenmezse iltihaba dönüşür yaraları.
Dönüşmemesi lazımdır oysa. O yüzden de bolca ağlarlar. Zaman geçer sonra.
Kadınlar kendilerine sarılmayı öğrenirler. Umarım öğrenirler, yoksa ruhlar sapkın yollara çarpar kendini.
Sapan ruhların doğru yolu bulması da yeni acılar demektir. Bunu bilir kadınlar, o yüzden eninde sonunda öğrenirler kendilerine sarılmayı...
Çok ağlayan kadınlar, bir çok şeyden vazgeçen kadınlardır aslında.
Her damla olgunlaştırır kadınları evet ama olgunlaştıkça o safça inandıkları aşk gerçeği onların gözünde küçülür..
Küçüldükçe değerini yitirir ve işte o zaman kendilerine sarılıp, yeni bir kadın yaratırlar kendilerinden.
Güçlü, yenilmez, mağrur ve aşka inanmayan...
İnsanlar soruyorlar çoğu zaman neden bu kadar çok bekar kadın var diye; hepsi kariyer derdinde olan.
Çünkü inançlarını yitirdi o kadınlar. Zamanında yüreklerine o kadar çok iğne saplandı ki, o kadar çok ağladılar ki!
Artık kendilerinden başka bir doğru olmadığına inanıyorlar, o yüzden kendilerine sarılıyorlar.
Çünkü biliyorlar ki sarıldıkları adamlar onları hak etmedi; hem de hiçbir zaman!
Hep bir çıkarları oldu sarıldıkları adamların.
E o zaman niye sarılsınlar ki!
Niye sarılalım ki!
Etrafınızda yürekten ağlayan bir kadın varsa bilin ki olgunlaşıyordur.
Bilin ki, gerçekleri kabul etmeye başlamıştır.
Bilin ki, artık aşkın olmadığına inanmıştır. Bilin ki, sarılacak tek bir doğrusu kalmıştır.
O da kim, ne diye sormayın artık.
Çok ağlayan kadınlar, eninde sonunda kendilerine sarılırlar çünkü!
Yılmaz Erdoğan
Bu mesaj 1 kez ve en son NurBahcesi tarafından 28.08.2006 - 13:54 tarihinde değiştirilmiştir.
|
Ekleme Tarihi: 28.08.2006 - 13:54 |
|
|
|
251 Mesaj -
|
|
Kayıt Tarihi: 22.04.2006
|
En Son On: 30.05.2009 - 22:53
|
Cinsiyeti: Erkek
|
|
Selamün aleyküm...
Sevgili nurbahçesi,yılmaz erdoğanın yazdığı kadınlar veya bayanlar benim buradaki bacılarım ablalarım değil.ben buradaki ravda gülü ablalarımı tenzih ederim.
Benim bacılarım ablalarım,ne kariyer peşinde ne para peşinde.Sadece onların gayesi yaşamı ALLAH ın rızasıdır.
ALLAH a emanet olunuz
|
Ekleme Tarihi: 28.08.2006 - 16:03 |
|
|
|
2687 Mesaj -
|
|
Kayıt Tarihi: 13.08.2005
|
En Son On: 16.01.2010 - 22:25
|
Cinsiyeti: -----
|
|
A:S
SADECE BIR MAKALE MUSAB KARDESIM
MANA CIKARMAK FARKLI
GÖRÜSÜ IFADE ETMEK FARKLI
KABUL ETMEK VEYA ETMEMK DE OBJEKTIF
KATILDIGIMI YAZMADIM
BIR HISSIYATI YANI HISSIYATIMI DEGIL
DILE GETIRDIM
RAVDAYA ÖZEL GIBI DEGERLENDIRMEK BASKA SEY
MANALAR DERINLISTIKCE KALIBINDAN CIKAR
ALLAHA EMANET OLUNUZ
|
Ekleme Tarihi: 28.08.2006 - 17:07 |
|