0
Start Giriş Üye Ol üyeler ((( RAVDATe@m))) Arama
Toplam Kategori: 69 *** Toplam Konu: 30100 *** Toplam Mesaj: 148193
Forum Anasayfa » DİĞER KONULAR » "17 AGU." MUTLAKA OKUYUN.   Cevap ekle

önceki konu   sonraki konu
Bu konuda 12 mesaj mevcut
Sayfa (1): (1)
Ekleyen
Mesaj
MeLiH su an offline MeLiH  
"17 AGU." MUTLAKA OKUYUN. Alıntı yaparak cevapla

Admin
280 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 18.09.2003
En Son On: 23.03.2020 - 16:17
Cinsiyeti: Erkek 

TARIH :17 AGUSTOS 1999
YER :GOLCUK
Saat gecenin ucuydu ve insanlar can havliyle kendilerini evlerinden disari atarken sanki bir kiyameti yasiyor gibiydiler.Belkide insanlarin cogu,olumun kendilerine ne denli yakin olabilecegini ilk defa bu denliyakindan gorduler. Donanma komutanliginin gorkemli devir teslim torenine mutakip,deprem hic beklenmedik bir zamanda, ansizin cikagelmisti. Iki firkateyni gece boyunca aydinlattigi orduevi yerle bir oldu.Milyarlarca liralik havai fiseklerin aydinlattigi Golcuk semalari bir kac saat sonra bilimadamlarinin 'deprem isimasi' dedikleri ancak hala ne oldugu tam olarak anlasilamayan bir 'sey'le aydinlandi. Birkac saat sonra, o unutulmaz ugultunun ardindan butun Turkiye derin uykusundan uyandi.

Binalar birbiri ardina devrilirken, olum binlerce insani ayni anda yakaliyordu. Devlet hazirliksiz yakalanmisti.Binlerce insan, teknik yetersizlikten oturu enkazlarin altinda gunlerce bir kurtarici beklerken olduler. Kisa sure sonra kamuoyu hummali bir tartismanin icinde buldu kendini. Binalarin depreme dayanikli yapilmayisi,fay hattinin uzerine yerlesim alanlarinin kurulmasi gibi argumanlar sikca duyulan seylerdi.Televizyon kanallari tartisma programlarini depreme ayiriyorlardi. Bu sirada deprem anini yasayan insanlar depremle ilgili enteresan seyler soylemeye basliyor; kamuoyu tam olarak anlam veremesede iddialari can kulagiyla dinliyordu.

Enkazdan kurtarilan bir bayan Ali Kirca'nin yonettigi Siyaset Meydaninda sunlari soyluyordu.'O gece ne oldugunu bilmiyorum ama bildigim bir sey varki bu depremden farkli bir seydi. ' Iddialara yenileri ekleniyordu. Depremden hemen once Golcuk'ten Avcilar'a kadar genis bir alanda gorulen 'ates topu' ile ilgili bilimsel bir aciklama yapilamiyordu. Bazi bilimadamlarinin gorulen ates topunun 'deprem isimasi' oldugunu soylemelerine ragmen, neden diger depremlerde de benzeri bir isima yasanmadigi sorusunun cevabi net olarak verilemiyordu. Oyle olsa bile, bu da sadece bir tezdi ve gecerliligi de en fazla diger tezler kadardi. Bu arada depremin neredeyse iki hafta once elime gecen bir dergide yer alan ifadeler oldukca ilgincti.

Depremin merkez ussunun Golcuk Donanma Komutanligi oldugunun resmen aciklanmis olmasi, dergide yer alan ifadeleri daha da sasirtici kiliyordu. Depremin merkez ussunun Turkiye Cumhuriyeti'nin bagımsizliginin sembolu olan bir askeri us olmasi kuskusus ilgincti. Furkan dergisinin Temmuz sayisinda, yer alan ifadeler aynen soyleydi: 'Mesela basina verilmeyen, ancak istihbarat kapsaminda edindigimiz bilgilere gore, Golcuk askeri tesislerinde oldukca garip olaylar meydana gelmektedir. Kapilar kendi kandine acilmakta, muhimmat depolari icinde, siyahi ziyaretciler gorulmekte, arabalar durduk yerde calismakta" Bu dergide yer alan ifadeler,depremden tam bir ay once yazilmisti. Golcukte neler oluyordu.' Kocaeli depremi dogal bir afetmiydi.' Yoksa suni yaratilmis olabilirmiydi.'

Bu konuda hemen deprem sonrasi bir takim teoriler ortaya atilmaya baslandi. Kimine gore Ruslar bomba patlatmisti ve buda depreme neden olmustu.Kimileride Yugoslavya'ya atilan bombalarin yerkabugunun dengesini bozmasi sebebiyle depremin gerceklestigi soyluyordu. Hatta bazilarina gore bu isi PKK bile yapmis olabilirdi. Nitekim CNN televizyonu Basbakan Bulent Ecevit ile yaptigi bir reportaj sirasinda boyle bir soruyu sormakta herhangi bir beis gormedi. Kimide bunun baska bir terorist orgutun isi oldugunu veya uzay arastirmalarinin bir parcasi oldugunu soyluyordu.

Ancak bu teoriler arasinda en akla yatkin olan Feture Times'da yayinlana arastirma dizisinde yer alan hikayeydi. Bu seneryoya gore, San Andreas fay hattinda meydana gelebilecek buyuk bir depremin Amerikan ekonomisine cok buyuk zarar verecegini bilen ABD, yer kabugundaki degisimleri izliyerek,daha deprem olusmadan tektonik katmanlar arasinda artan basinci degisik noktalardan patlatip bosaltarak, buyuk depremi kucuk depremler haline donusturmenin yolunu bulmustu. Yillar once Sirp asilli Amerikan bilimadami mucit Nicola Tesla tarafindan gelistirilen bu 'dusuk frekansli elektromanyetik isinimla yuksek enerji nakli' teknigini, hem Ruslar hemde Amerikalilar uzun zamandir bir silah olarak kullanmanin yolunu ariyorlardi. Bu yontemle cok uzaktan, hatta uzaydan genis alanlarda tahribat yapabileceklerdi. Ancak Pentegon yillardir cok guclu bir silah gelistirmek amaciyla uzerinde calistigi bu projeyi, bir yandan da barisci 'deprem indirgeme' Sistemine uygulamak suretiyle tepkileri azaltmayi vefonlama devamliligini saglamayi amacliyordu. Bu nedenle proje once Avusturalya'nin ciplak ve seyrek nufuslu kirsal bolgelerinde denendi ve gelistirildi. Daha sonra bunun deprem bolgelerinde denenmesine geldi sira.

Degisik zamanlarda Kafkaslar'da Okyonus tabaninda ve Guney Amerikadaki Ant daglarinda tektonik uyarilar verilmek suretiyle enduktif deprem yaratma konusunda buyuk adimlar atildi. Bu arastirmalar Amerika'da HAARP ve diger askeri tesislerin kumanda merkezlerinden yurutuluyordu. Bu arada Turkiye, Japonya ve benzeri deprem bolgelerinde sismik ag sebekeleri kurularak bu bolgelerin tektonik verileri saniyesi saniyesine devasa bilgisayarlarin kayitlarina gonderilmeye baslandi. Universiteler ile ortak projeler gelistirilerek yuzlerce bilim adamina Amerikada deprem konusunda arastirma yapma bursu verildi. Ancak projenin gizliligi esasti. Bu nedenle tum iliskiler paravan arastirma kurumlarinca yurutuldu. Ancak zaman zaman bilgi sizintisina da olanak verilerek halkin bu konuda genel fikri olmasi istendi. Kobe'de ve daha baska yerlerde meydana gelen depremlerin arkasindaki gariplikler halkasi bu sekilde bazi cikar gruplarini, tore ve mafya orgutlerinin isi gibi gosterilmek istendi.Bundada buyuk olcude basarili olundu. Ve gun geldi bu sistem Turkiye'de denenmek istendi.

Bolge zaten bu amacla yillardir sismik espiyonaj altindaydi. Nitekim gelismeleri dikkatle takip edenler depremden hemen sonra milli istihbarat teskilatinin girisimleriyle turk telekomun Turkiyenin sismik bilgilerini pentegona ileten nato ussunun iletisimini nasil kestigini hatirliyacaklardir.ABD'nin asil hedefi kuzey anadolu fay hattindaki deneyden elde edecegi bulgulari San Andreas fay hattinda uygulamaktir. Bu iside cok yuksek askeri gizlilik tasidigindan yurutme isi Israilli uzmanlara verilmistir.Gerekli makine ve donanim gizlice denizaltilarla Golcuk ustune getirilerek yeralti-denizalti korunaklarina kuruldu. Turk makamlari durumdan detay baz"a haberdar degildi. Bunu Israillilerle yurutulen askeri tatbikatin bir parcasi olarak dusunuyorlardi belki de.Israil'le Amerikalilar gece sartlarinda elektro sismik haberlesme tatbikati yapacaklardi. Deney basarili olacagindan sonunda kimse normal disi bir seyin oldugunu farketmeyecekti. Bu amacla Gece Sahini tatbikati'niin (Operation Night Hawk) saat 03:00'te baslamasi planlandi.

Gece saat tam 03:00'te dugmeye basilacak ve Gece Sahini devreye alinacakti. O an uzay filmini andirir devasa cihazlar calismaya basliyacak ve 1-2 dakika icinde de olusturduklari muazzam enerjiyle Marmara'nin altindaki tektonik tabakayi zayif yerlerinden kirip,aylardir olusan basinci disari atacaklardi. Boylece buyuk bir deprem onlenmis olacakti. Ama o gece sabaha karsi bir seyler yanlis gitti. Ve beklenen gerceklesmedi. Hersey bir anda olup bitmisti. Doga kendini yonetmeye kalkanlardan bir kez daha intikam almisti. 45 saniye suren deprem,beklenenin 10.000 kat ustunde bir gucle gelmisti. Heryeri bir anda yerle bir etmisti. Zayiflayan ve titreyen elektrikler az sonra geri geldiginde, gece saat 03:05'i gosteriyordu. Daha bir kac dakika oncesine kadar korunagin icinde sampanya patlatmayi bekleyenler, simdi korkudan buz gibi donmus, hareketsiz ayakta duruyorlardi. Kimsenin agzini bicak acmiyordu.

On binlerce insan, coluk cocuk, o an enkaz altinda can cekisiyor veya cansiz yatiyordu. Bu dusunce ile hepsi urperdi. Bu tarihin en buyuk felaketiydi; hemde insan eliyle yaratilan' Sessizligi Israilli komutanin buz gibi emri bozdu: 'Lets pack! We're moving out! Call operation Q! Right now! Immediately! Stop whinning! Move, move, move!' (Toplanin! Kaciyoruz! Q planina geciyoruz' Simdi.. Hemen! Hadi, hadi!!!) Iste o andan sonra cantalardan cikan 'Q plani calismaya basladi. Ilk once bolgedeki tum haberlesme ve elektrik enerjisi felc edildi.1 dakika icinde Israil baskani Barak ve Birlesik devletler Baskani Clinton ile irtibat kuruldu. O anda Israil'de Ben Gurion'un Lod askeri havaalanindan 4 adet savas ucagi esliginde 2 nakliye ucagi havalaniyordu. 2 dakika sonra da israil deniz kuvvetleri ve NATO Guney Deniz Saha Komutanligina bagli tum birlikler DEFCON-4 acil durumuna gecirildi. Amerikan 6'nci filosuna bagli gemiler de rotalarini Istanbul'a cevirmek icin Pentegon'dan emir aldilar. Bu arada ilginc bir sey daha olmustu. Depremle ilgili haberler birbiri ardina gelirken, bir haber once gorunup sonra kayboldu.

20 Agustos Cuma aksami televizyonlar bir Israil ucaginin Atakoy aciklarinda denize dustugunu duyurdu. Ancak bir sure sonra haber kesildi ve ucagin akibeti ile ilgili bir daha haber alinamadi. Olaydan bir gun sonra Deniz Kuvvetlerinden bir dostum beni aradi ve bu olayda bir takim soru isaretleri bulundugunu,bu konunun perde arkasini arastirmami rica etti. Kisa sure sonra ulastigim bilgiler, gercekten ilgincti. Ucak, dustukten kisa sure sonra teknesiyle o sirada Atakoy aciklarinda olan balikci Abdullah kaptan tarafindan kurtarilmisti. Abdullah Kaptan olayi su sekilde anlatmisti: 'Ucagin dustugunu gorunce derhal yardima gittik. Ucagin kanatlari yara almisti.Hemen ucagi bagladik ve Zeytinburnu limanina cektik. Tesekkur beklerken kufur yedik. Ne oldugunu bile anlamadik.' Bu konu o gece o bolgede gorev yapan Sahil Guvenlik 4. Botunun sorumluluk alanindaydi. Arastirmalar Sahil Guvenlik'in bu konuyla ilgilenmedigini ortaya cikardi. Olay yerine gelen televizyon ekipleri ise sasirtici bir sekilde cekim yapmaktan vazgecmislerdi. Daha sonra ucagi Zeytinburnu'na yanastiran balikci Abdullah Kaptan olayi Kumkapi'daki Gumruk muhafaza iletti. Kisa sure sonra tutanak tutuldu. Ancak Gumruk muhafaza da tutanak tuttuguna pisman oldu.

Ucagin sahibi Israil asilli biriydi. O gece ne oldu ise bir turlu anlasilmadi. Deprem icin 1900'lerin basindan beri Nicola Tesla adindaki Sirp asilli bilimadaminin bulusu olan 'elektromanyetik enduksiyon teknigi'(Tesla makinesi) kullanildi. Tesla makinesi'nin nasil calistigi hala bir sir,ama Amerikalilar'in uzun zamandir bu makine uzerinde calistiklari biliniyordu.

Tesla, ilk olarak ilkel bir duzenek ile 1908 yilinda Sibirya'da Tsunga bolgesinde bir deney yapmis ve burada meydana gelen patlama sonrasi olusan cevre tahribati korkunc boyutlardaydi. Hirosima'nin 40.000 katina yakin enerji aciga cikmisti.Patlamanin etkisi kilometrelerce kare alana yayilmisti. Ancak ortada en ufak bir krater veya metal kalintisi yoktu. Bu durumda bir goktasinin dusmus olmasi ihtimali ortadan kalkiyordu.Bilimadamlari Tsunga'da ne oldugunu hala tam olarak cozmus degillerdi. Ancak yillardir Avustralya'da karada, acik arazide ve Kaliforniya'da da suustu ve sualti askeri tesislerde bu deprem (Tesla) makinesinin denenmekte oldugu da sir degil.

Buradaki garip tabiat olaylari ve sik sik olan depremler ile bilgiler internetteki sitelerde bile yer almakta. Ancak baslangicta askeri amacli olarak gelistirilen bu acayip doga silahi daha sonra kaynak sorunuyla karsilasinca barisci amaclarla da kullanilacak sekilde adapte edildi. (Tipki atom bombasi ve TNT gibi.) Makinenin Kaliforniya'da San Andreas fay hattinda olacak muhtemel bir deprem oncesi kullanilmasi dusunuldu. Tesla makinesi sayesinde fay hattindaki enerji birikimi cok yuksek duzeylere cikmadan, gerilim daha kucukken, suni depremlerle desarj edilerek bosaltilacak ve boylece buyuk deprem onlenecekti.Ancak teorinin denenmesi ve deneylerle gelistirlmesi gerekliydi. Hata ve kusurlarin asgeriye indirilmesi sartti.

Bunun icinde San Andreas fay hattina benzeyen fay hattiyla, catal yapan fay gruplarina ihtiyac duyuluyordu.Bu fay grubu ise Turkiye'deki Kuzey Anadolu fay hattiydi. Geometrisi ve jeolojik yapisi ayni San Anderas karakterindeydi. Kuzey Anadolu fayi, tipa tip birbirine benziyordu. Bu fay uzerinde yapilacak bir on desarj deneyi Kaliforniya'daki gelecekte olacak depremler icin cok sey ogretebilecekti. Amerika bu amacla yillarca deney yapti; bu ve buna benzer deprem bolgelerinde.Pentegon acisindan da bulunmaz bir nimetti bu. Bu suretle hem projeye masum bir kilif bulunuyor,hemde finansman icin yeni kaynaklar saglaniyordu.Ancak yinede toplu imha silahi olma ozelligi ile bu makine askeri nitelikteydi ve onunla ilgili hersey 'Cok gizli' Damgasini tasiyordu.

Iste Amerikali'lar bu nedenle Izmit'teki fay hattindaki hareketleri ve enerji birikimini buyuk bir gizlilik icinde, herkesten habersiz ama cok yakindan takip ettiler. MTA'nin ve diger jeolojik olcum kurumlarinin verilerini inceleyerek ve uzaydan bolgeyi izleyerek burayi adeta abluka altina aldilar. Son gerilimi de boylece cok onceden haber aldilar.Ancak ABD'nin bolge ile ilgili bu hareketliligi ne kadar gizli olursa olsun bazi kaynaklara sizmasini engelleyemedi.Kanadali bir bilimadami her nasilsa bu gizli verilere ulasarak, bolgede bir deprem olacagini ve bunun icin bolgenin takip altina alindigini anladi. Ve bunu kendi amaclari dogrultusunda yaklasik 48 gun ve 240 km hata ile yayinladi. Ancak ne bu bilimadamina, ne de yayinina daha sonra nedense kimse dikkat etmedi.

Izlenen bu enerji birikimi bir sure sonra depreme neden olabilecek buyukluge erisecek ve belkide Istanbul'u da tehdit edecek hale gelebilirdi. Bu noktada, Amerikalilar acaba konuyu Turk makamlarina haber vermislermiydi.' Ama o gece Golcuk'te askeri tesiste ve Marmara denizinde bu Tesla makinesi kurulmus ve calismaya hazir hale getirilmisti bile. Turk makamlarina acaba bilgi verilmismiydi. Yoksa Turk makamlarina Istanbul'da olabilecek bir depremin basincini azaltacak bir askeri sistemi deneyeceklerini mi soylemislerdi.' Yoksa bunun rutin bir askeri durum oldugunu mu dusunuyorlardi.' Bu sorularin cevaplari hala bir sir.

Golcuk Donanma Komutanligi'nda gorevli asker, astsubay ve subaylar, Donanma karargahinda garip birseyler oldugunu farketmislerdi. Bu konuyla ilgili bilgiler de nasil olduysa yukarida ismini zikrettigimiz dergide yer almisti.Peki Israil askerlerinin bu projedeki yeri neydi.' Israilli askerler ve ust duzey subaylar o gece Golcuk'te ne ariyorlardi.' Bu devir teslim toreni her yil yapilan rutin bir ulusal torendi. Uluslararasi bir kimligi yoktu. Ama Israil subaylari ve ust duzey yetkilileri oradaydilar.! Bunun nedenini simdi cok daha iyi kavrayabiliyoruz. Onlar oradaki Tesla makinesini kurmak ve calistirmak ve onun gizliligini korumak ve her ihtimale karsi bir seyler ters giderse onu imha etmek icin oradaydilar.Bizimkilerin ise bir seyden haberi yoktu. Bize guvenende yoktu zaten. Is Israil'e ihale edilmisti. Ancak o gun nedense hic kimse Israillilere,bugune kadar hic katilmadiklari bu devir teslim torenine neden katildiklarini sormadi. Ya saskinliktan yada telastan, enkaz altinda kac Israil askerinin oldugu, kacinin yaralandiginida soran olmadi. O felakette kac Israil askerinin oldugunu ne Genelkurmay yayinladi ne de Israil boyle bir bilgi aciklamak nezaketinde bulundu. Herkeze verdikleri imaj ise oraya bize yardim icin geldikleri seklindeydi. Hemen bir hastane kurdular. Yaralarimizi sarmaya yardimci olmak icin daha sonra o bolgede bir yerlesim merkezi kuracaklarini acikladilar.

Neden.' Esas amaclari enkaz altindaki askerlerini ve onemli askeri malzemeyi cikararak goturmekti. Gerisi paravan operasyondu. Bizde 'Bak su Israil'e, helal olsun, hemen yardimimiza kostu.' diyerek sevindik. Deprem neden gunduz bir saat'te degilde cok ilginc bir sekilde gece tam 03:02'de oldu.' Sanki 03:00 saati depremin baslamasi icin ozel olarak secilen bir saat gibi. Boyle gec bir saatte olacaklari kimsenin gormesi olasi degil,gozlemci riski ise en az duzeyde. Tipki bir askeri operasyonda oldugu gibi sanki talimatlara saat tam 03:00 olarak giren baslangic saatinde yesil isik yakilmis ve Tesla cehennem makinesi yer altindaki siginakta ve deniz altinda calismaya baslamisti. En gec 1-2 dakika icinde de gucu en ust duzeye ulasmis olacakti. Aynen de oyle oldu.Makine gurultuyle enerji toplamaya baslamisti. Bu sirada, Avusturalya'da ve okyanus'ta bu tur suni depremler oncesinde gorulen elektrik bosalmasi,hava yarilmasindan olusan isiklar ve patlamalar olustu atmosferde. Ve arkasindanda makinenin bosalmasi ile birlikte yer yarildi ve olusturulan enerji dogaya aktarildi.

Ancak hesapta doganin oyunu yoktu. Olusan deprem hem beklenenden cok uzun sureli, hemde cok daha guclu cikti. Siddeti 7.4'e ulastiginda Amerika'da aletler 7.8'i gosteriyordu. Ve buyuk bir patlama ile hersey kontrolden cikti. Tesla deprem makinesi, depremin enerji gerilimine dayanamayip parcalandi ve ortaya cikan guc yeraltinda muazzam bir patlamaya neden oldu. Ve bu yeralti labaratuvarlarinin tam ustundeki, herseyden habersiz uyuyan yuzlerce askeri barindiran ve 8 siddetindeki depreme dahi dayanikli olmasi gereken askeri tesisler un-ufak olarak dagildi. Hesaplarda hata yapilmis, belkide fay hattinin tepkileri ve enerji dagilim degerleri yanlis hesaplanmisti. Her ne olduysa oldu ve doganin beklenmeyen bu tepkisi butun cevreyi yerle bir etti. Bir onlem olarak tum bolge ve hatta butun Istanbul 4 saat sureyle bir haberlesme ablukasi altina alindi.Elektrikler kesildi ve telefonlar iptal edildi.Kimsenin birbiriyle haberlesmesi istenmiyordu. Cumhurbaskani dahi sabahleyin 'benim telefonlarimda kesikti' seklinde garip bir aciklama yapacak ve bizde buna bir anlam veremeyecektik.

Demirel tam bir saskinlik icindeydi. Ne yapacaklarini bilemedikleri icin ne Cumhurbaskani,ne de Basbakan saatlerce birsey diyemedi, demec veremediler.'Uzgunuz' dahi diyemediler.Ancak sabah saat 09:00 sularinda televizyon ekranlarinin karsisina gecip halka ustun koru bir aciklama yapabildiler. Durum vahimdi. Hatta belkide Clinton dahi o anda konuya ilk kez vakif olan yardimcilarindan ve olaganustu Milli Guvenlik konseyinden gorus aliyor ve Turkiye'ye nasil yardim edilecegini hesapliyordu. Hemen gerekli sihhi yardim ekipleri organize ediliyor ve bolgedeki tum Amerikan askeri birlik ve filolarina Turkiye'ye dogru hareket emri veriliyordu. Amerika diyetini Turkiye'ye tam destek vererek odemeye calisiyordu adeta. Bu arada devreye Avrupa ulkelerinin liderleri de giriyor ve belkide onlardan da Turkiye icin sozler aliniyordu. yunanistan bile harekete gecirilerek Turkiye'ye karsi olan hasmane tutumuna son vermesi saglaniyordu. Tum Bati baskentleri hareket halindeydi, panik yoktu. Herşey kontrol ve koordinasyon altindaydi; bir tek Turkiye disinda. Bizde ise sanki bir emrivaki felakete karsi nasil tavir almalari gerektigine bir turlu karar verilemiyor; kararsizlik icinde bocalayarak buyuk bir gizlilik icerisinde ne oldugunu anlamaya calisiyorlardi.

Sabah saat 03:05 ile 06:30 arasinda Bati'da bu hareketlilik yasanirken bolgede de cok hizli ve cok gizli bir askeri hareketlilik hakimdi.Ancak herkes kendi derdine dusmus oldugundan bu olaganustu gizli operasyondan kimsenin haberi olmuyordu. Boylece bu isi planliyanlar, gecenin karanligindan da yararlanip denizaltindan parcalari yere vuran Tesla makinesinin kalintilarini toplayip, yeralti ve yerustundeki tum delilleri de yok ediyorlar ve hatta belkide insanlari canli canli gomerek tum izleri yok etmeye calisiyorlardi. Ve bolgeye son hizla gelen Rus arastirma gemisi dahi sabah saat 06:30'da bolgeye vardiginda, havanin aydinlanmasiyla birlikte etrafa delil olabilecek tek bir cisim bile kalmamisti.Deniz altinda olusan radyasyon anlasilmasin, dibe coken kalintilar arastirilmasin ve patlama sonucu meydana gelen denizalti krateri ve cukur ortaya cikarilmasin diye bu bolge derhal askeri karantinaya alinarak dalisa yasak bolge ilan ediliyordu. Ancak butun bu temizlikler yapildiktan sonra Ecevit ve daha sonra da Demirel'in bolgeye gitmelerine izin veriliyordu.Onlarin dahi ne bolgeye ucuslarina,ne de telefon irtibati kurmalarina izin vardi. Sanki koskoca Istanbul ve kocaeli bolgesi uzaydan gelen yaratiklar tarafindan abluka altina alinmiscasina tam bir haberlesme karanligina sokulmustu.

Tek bir telefon dahi calismiyor, elektrikler verilmiyordu. Ancak Ecevit ve Demirel, belki de olan biteni iclerine sindiremediklerinden olsa gerek, evleri kendilerine mezar olan binlerce insanimizin da acisiyla bir turlu rahat hareket edip halkla butunlesemiyorlardi. CNN haber spikerinin 'depremin ardinda PKK mi var"sorusuna, Ecevit ona 'siz ne sacmaliyorsunuz,deprem ile PKK'nin ne alakasi var" bile diyemiyordu. Sadece spikerle gozgoze gelmemeye dikkat ederek 'sanmiyorum' gibi o gunlerde bizi epeyce sasirtan bir ifade kullaniyordu. Peki Amerika ne yapti sonra.' Hemen tum imkanlarini Turkiye icin seferber etmedimi.' Clinton Amerikan halkindan Turkiye'ye yardim etmelerini istemedimi' Kasim'da Turkiye'ye gelecegini ilan edip,Ecevit'in de bu arada Amerika'ya kendini ziyarete gelecegini haber vermedimi.'

Ecevit belki de Amerika'ya bu felaketin ve binlerce sehidin diyetini konusmaya gidecekti. Nitekim gittide. Ardindan Clinton Turkiye'ye gelerek deprem bolgesini ziyaret etti. ABD'nin bu asiri ilgisi sadece muttefik olmasiyla aciklanamazdi. Bu arada, acaba hukumet icinden sizan bazi bilgiler, bazi bakanlarin yabancilara karsi saldirgan tavir takinmalarina neden olmus olamazmi.' Ilk anda cok yadirgadigimiz Saglik Bakani Osman Durmus'un 'yabancilara tek hasta bile vermem ve onlardan kan da almam' demesini simdi yadirgayabiliyormusunuz.' ABD'nin saygin gazetelerinden New York Post'un haberine bir de bu gozle bakin: 'Turk hukumeti, ABD'nin Deniz hastanelerini kullanmiyor.. Turkiye'deki siddetli depremde 27.200'den fazla kisi yaralandi.Ancak yetkililer tarafindan dun yapilan aciklamada, depremin meydana geldigi tarihten itibaren gecen iki haftalik sure icinde ABD tarafindan gonderilen Deniz Kuvvetleri'ne ait uc adet yuzer hastanede henuz tek bir hastanin bile tedavi edilmedigi bildirildi.

Turkiye'ye gonderilmis olan uluslararasi yardimin cogunun kullanilmamasi Ankara'daki hukumetin elestrilmesine neden oldu. Turkiye'de yayinlanan Radikal gazetesi bir yazısında 750 ton yardim malzemesiyle yuklu bir Israil gemisinin uc gun sureyle gumrukte tutuldugunu yazdi. ABD gemilerinin Izmit'e varisindan once Turkiye Saglik Bakani Osman Durmus'un bu gemilere ihtiyac olmadigina iliskin sozlerine genis bir sekilde yer verildi. Ancak ABD Buyukelciligi, aralarinda 600'den fazla yatak tasiyan Kearsarge adli geminin de bulundugu uc adet yuzer hastaneyle ilgili olarak bir uyusmazlik yasanmadigini bildirdi.'

Ne olenlerimiz geri gelir, ne de anilarimiz. Ancak Izmit'te, Golcuk'te,Yalova'da,Halıdere'de, Avcılar'da, Bolu'da,Duzce'de ve daha nice yerlesim merkezlerinde enkaz altinda yasamlarini yitiren binlerce Mehmet,Hatice, Ayse ve Ali'ye karsi bir vicdan borcumuzda mi olmayacak.' Onlar geride gozleri yasli onbinlerce sevenlerini,sicakliklarindan mahrum birakirken, sirf Kaliforniya'da Jony'ler, Susan'lar ve Alice'ler yasasin diye yasamdan calindiklarini dunya bilmesinmi...?



Emekli Bir Subay

Ekleme Tarihi: 21.09.2003 - 09:54
Bu mesajı bildir   MeLiH üyenin diğer mesajları MeLiH`in Profili MeLiH Özel Mesaj Gönder zum Anfang der Seite
master_iz su an offline master_iz  
Alıntı yaparak cevapla

135 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 04.04.2003
En Son On: 01.03.2010 - 21:03
Cinsiyeti: Erkek 
Allah Razı olsun
Daha önce Aydoğan Vatandaş'ın Armagedon kitabından okumuştum.Ama bu çok daha dehşet verici bir yazı.
Ekleme Tarihi: 21.09.2003 - 10:36
Bu mesajı bildir   master_iz üyenin diğer mesajları master_iz`in Profili master_iz Özel Mesaj Gönder zum Anfang der Seite
MeLiH su an offline MeLiH  
Alıntı yaparak cevapla

Admin
280 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 18.09.2003
En Son On: 23.03.2020 - 16:17
Cinsiyeti: Erkek 
Cümlemizden Allah razi olsun insallah.
Bende ilk okuduğumda soke olmustum, hala okudukca, aklima geldikce tüylerim diken diken oluyor.İnsan hayati daha doğrusu müslüman hayati Amerikan,İsrail ve Sirp vahsilerinin yaninda bu kadar değersiz oldukca ve bunlar helak edilmedikce böyle olaylar cok yasanir daha Allah esirgesin..Tekerrür etmemesi duasi ile..
Ekleme Tarihi: 21.09.2003 - 10:43
Bu mesajı bildir   MeLiH üyenin diğer mesajları MeLiH`in Profili MeLiH Özel Mesaj Gönder zum Anfang der Seite
bulbulunalan su an offline bulbulunalan  
Alıntı yaparak cevapla

487 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 19.05.2003
En Son On: 25.02.2005 - 19:14
Cinsiyeti: ----- 
Allah razi olsun
Ekleme Tarihi: 21.09.2003 - 13:10
Bu mesajı bildir   bulbulunalan üyenin diğer mesajları bulbulunalan`in Profili bulbulunalan Özel Mesaj Gönder zum Anfang der Seite
VeRDa su an offline VeRDa  
Alıntı yaparak cevapla

730 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 28.12.2002
En Son On: 15.06.2010 - 16:47
Cinsiyeti: ----- 
Yuce rabbim razi olsun...

Duzceli Mehmet...
Ekleme Tarihi: 21.09.2003 - 15:34
Bu mesajı bildir   VeRDa üyenin diğer mesajları VeRDa`in Profili VeRDa Özel Mesaj Gönder zum Anfang der Seite
Gast ESLEM_NUR  
Alıntı yaparak cevapla

Misafir

Kayıt Tarihi: 22.12.2024
En Son On: 15.06.2010 - 16:47
Cinsiyeti: ----- 
ALLAH razi olsun kardes uerimizde oynanan oyunlardan habersiz bir gaflet uykusundayiz sanki ALLAH yardimcimiz olsun demekten baska agzimdan tek kelime cikmiyor tuylerim diken diken nasil bir vahsetdir bu demekten kendimi alamiyorum...
Ekleme Tarihi: 22.09.2003 - 18:31
Bu mesajı bildir   zum Anfang der Seite
Pozisyon düzeni - imzaları göster
Sayfa (1): (1)
önceki konu   sonraki konu

  Cevap ekle Kategori Seç:  
Sitemizde şu an Yok üye ve 1295 Misafir mevcut. En son üyemiz: Didem_


Admin   Moderator   Vip   Üye ]

Hayırlı ömürler dileriz.    Bu üyelerimizin doğum günlerini tebrik eder, sıhhat ve afiyet dolu bir ömür dileriz:
hicran_50 (37), usri_yusraa (37), DÝYARBAKIR.. (33), ahmet_erdogan33.. (38), eryal (62), ((-AySeNuR-)) (29), Memet (43), berfo2004 (44), HÜKÜM (54), nerro_22 (34), engin03 (39), cenngiz (55), apo28 (41), KalbiGüzelKiz (41), ismail36 (38), hakikat_nuru (46), gencolhan (48), roket (39), yasarozdemir (44), harbi (55), yusuf_k9 (44), bhdr_84 (40), tugbali (37), orhan yurt (53), mehmet balaca (43), Mehmet Balaca (43), serkantokmak (49), rabiaaslan (39)
24 Saatin Aktif Konuları
0

Copyright © ((( RAVDA.net )))  *  İrtibat   *   RAVDA Reklam Servisi   *   Tüm hakları saklıdır, izinsiz alıntı yapılamaz.
Sitemizde yayınlanan imzalı yazıların içeriğinden yazarları, forum ve yorumlardan ekleyen şahıslar sorumlu olup, kesinlikle sitemiz sorumlu değildir.
© by ((( RAVDA.net )))

Sayfa 0.98035 saniyede açıldı