0
Start Giriş Üye Ol üyeler ((( RAVDATe@m))) Arama
Toplam Kategori: 69 *** Toplam Konu: 30100 *** Toplam Mesaj: 148193
Forum Anasayfa » D İ N / İ S L A M » İBRET TABLOLARI » DÜNYA SALTANATINDAN GERÇEK BÜYÜKLÜĞE:BELKIS KISSASI

önceki konu   sonraki konu
Bu konuda 2 mesaj mevcut
Sayfa (1): (1)
Ekleyen
Mesaj
ebrar83 su an offline ebrar83  
DÜNYA SALTANATINDAN GERÇEK BÜYÜKLÜĞE:BELKIS KISSASI

113 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 18.11.2005
En Son On: 28.12.2005 - 08:12
Cinsiyeti: Bayan 
Rahmet ve hidayet rehberi Kur'an-ı Kerim, peygamberlerin hayatlarından kıssalar nakleder. Bunlar sayesinde geçmiş peygamberler ve ümmetleri hakkında bilgi edinir, kendimizi o zamanların içinde hissederiz. Aslında bu kıssaların üzerimizdeki etkilerini sözlerle ifade etmek pek mümkün değildir. Okur, dinler ve nasibimizi alırız. İşte bu kıssalardan biri de Belkıs kıssasıdır.

Tarih, yaklaşık olarak M.Ö. 1000 ila 900 yılları arasıdır. Hz. Davud a.s.'ın oğlu Hz. Süleyman a.s., babasının vefatından sonra hükümdarlık vazifesini devralmış, aynı zamanda Allah Tealâ da onu peygamberlikle görevlendirmiştir.

Süleyman a.s.'a yeryüzünde hiç kimseye verilmeyen bir saltanat verilmiş ve yine sadece ona has mucizeler ikram edilmiştir. O kuşlarla konuşmuş, cinlerden, insanlardan ve hayvanlardan oluşan çok kalabalık, çok ilginç bir orduya komuta etmiştir.



‘Hüdhüd kuşu nerede?'



Hz. Süleyman a.s. ordusuyla Yemen'e, Sebe halkını Allah'a imana davet etmek üzere sefere çıkmıştı. Zira Sebe halkı ve başındakiler ateşe ve puta tapınmakta idiler.



Bu sefer esnasında Süleyman a.s. Hüdhüd adlı kuşu aramış, ancak görememişti. Hüdhüd yerin altındaki suyu görür ve mesafesini tesbit edip bildirirdi. Askerleri çok susayan Süleyman a.s. Hüdhüd'ü göremeyince celâllenmiş ve “geçerli bir mazeretle gelmezse, onun canını iyice yakacağım” demişti.



Bu sırada Hüdhüd, Sebe krallığında Belkıs'ın sarayındaydı. Belkıs, Sebe krallığının melikesiydi ve büyük bir ordu ile muhteşem bir hazineye hükmediyordu. Hüdhüd Sebe krallığında bir süre dolaşıp Süleyman a.s.'ın yanına döndü. Gecikmesinin sebebini söyleyip özür diledi ve Sebe krallığında gördüklerini anlattı:



- Sebelilere hükümdarlık eden, kendisine her şey verilmiş ve büyük bir tahtı olan Belkıs'la karşılaştım. Onun ve kavminin Allah'ı bırakıp güneşe secde ettiklerini gördüm. Şeytan, kendilerine yaptıklarını süslü göstermiş de onları doğru yoldan alıkoymuş, dedi. Süleyman a.s.:



- Doğru mu yoksa yalan mı söylüyorsun bunu göreceğiz, dedi ve bir mektup yazarak Hüdhüd'e bunu Belkıs'ın sarayına götürmesini emretti.



Hüdhüd emre uyarak mektubu saraya götürdü ve Belkıs'ın odasına bırakıp geri döndü.



Meçhul mektup



Belkıs, odasında bulduğu mektubu açtı ve okudu. Sonra kavminin ileri gelenlerini topladı. Onlara şöyle seslendi:



- Beyler, ulular! Bana çok önemli bir mektup bırakılmış. Mektup Süleyman'dandır. Mektubuna Rahman ve Rahim olan Allah'ın adıyla başlıyor. Bana karşı gelmeyin, teslim olun diyor. Beyler, ulular, bu işte bana bir fikir verin. Bilirsiniz, siz yanımda olmadan, size danışmadan hiçbir işi kestirip atmam.



Bunun üzerine ileri gelenler:



- Biz güçlü, kuvvetli kimseleriz, yaman savaşçılarız ama ferman senindir. Düşün, kararını ver, neyi emredersen onu yapalım, dediler. Belkıs:



- Ona bir hediye göndereyim. Eğer o bu hediyeyi kabul ederse dünya hükümdarlarından birisidir ve bu bizim ondan daha yüksek ve kuvvetli olduğumuz anlamına gelir. Şayet kabul etmezse, o Allah tarafından gönderilmiş bir peygamberdir, dedi ve elçilerin hediyeyle birlikte yola çıkmalarını emretti.



Elçiler Süleyman a.s.'ın karargâhına ulaşıp hediyelerini takdim ettiler. Süleyman a.s. elçilere:



- Siz bana maddi yardım yapmak mı istiyorsunuz? Allah'ın bana verdiği şey, size verdiğinden daha hayırlıdır. Hediyeniz ile siz sevinin, ben değil! Hükümdarınıza dönün ve ona söyleyin ki, asla karşı koyamayacağı ordularla gelir, onları hor ve hakir bir durumda yurtlarından sürer çıkarırım, dedi.



Hakiki krallık neymiş anlaşılsın



Elçiler geri dönüp Belkıs'ın yanına vardılar. Süleyman a.s.'ın dediklerini bir bir anlattılar. Bunun üzerine Belkıs kavminin ileri gelenlerini toplayarak Süleyman a.s.'ın karargâhına doğru yola koyuldu. Nihayet varmalarına az bir mesafe kala Süleyman a.s. çevresinde bulunanlara:



- Ey ileri gelenler, onlar gelmeden önce hanginiz Belkıs'ın tahtını bana getirebilir? diye sordu. Cinlerden biri:



- Sen yerinden kalkmadan önce getirebilirim, dedi.



Süleyman a.s., daha erken gelmesini istiyorum, deyince, kendisine Allah tarafından verilmiş bir ilmin sahibi olan Asaf b. Berhıya:



- Sen daha gözünü açıp kapamadan onu sana getirebilirim. Gökyüzüne bak, birazdan onun tahtını yanında göreceksin, dedi ve secdeye kapanıp İsm-i Azam duasını okudu.



Süleyman a.s. hemen o anda Belkıs'ın tahtını kendi tahtının yanında buldu.



- Bu Rabbim'in bir lütfudur. Şükür mü edeceğim yoksa nankörlük mü diye beni sınamaktadır, dedi. Ümmetinden birinin Rabbi'nin katında hemen duası makbul olunacak bir dereceye ulaştığını görmüş, hamdetmişti.



Süleyman a.s. maiyetindekilere dedi ki:



- Tahtı Belkıs'ın tanıyamayacağı bir hale getirin. Bakalım kendi tahtı olduğunu fark edebilecek mi?



Emredildiği üzere taht değiştirilip, üzerindeki mecusilik ve putperestlik sembolleri söküldü.



Belkıs ve Sebe krallığının ileri gelenleri Süleyman a.s.'ın huzuruna vardılar. Misafirler ağırlandı, sohbet edildi. Süleyman a.s. “Senin tahtın da böyle miydi?” diyerek Belkıs'ın tahtını gösterdi. Belkıs şaşırarak:



- Tıpkı o! Fakat ben onu surların içerinde bırakıp gelmiştim. Onu koruyan binlerce asker vardı. Buraya nasıl gelebildi? dedi.



Süleyman a.s. cinlere, Belkıs gelmeden önce, onu ağırlamak için bir saray inşa etmelerini de emretmişti. Sarayın avlusunun tabanını billurdan yaptırmış, altından sular akıtmış ve içine balıklar koydurtmuştu.



Süleyman a.s. köşke kadar eşlik ederek Belkıs'ı içeri buyur etti. Belkıs avluyu görünce derin bir su sandı ve kaftanının eteğini topladı. Süleyman a.s. zeminin billurdan yapılmış şeffaf bir döşeme olduğunu izah etti.



Bütün bu yaşadıkları Belkıs'ı derinden sarstı. Krallığı, sarayı, ihtişamlı hayatı gözünün önüne geldi ve anladı ki asıl ihtişam Allah'a ve O'nun sadık kullarına ait. Tevbe edip Allah'a yöneldi. Şöyle niyaz etti:



- Rabbim! Ben gerçekten kendime yazık etmişim. Süleyman'la beraber alemlerin rabbi olan Allah'a teslim oldum.



Öyledir; mal-mülkle övünmek, kendinde bir varlık vehmetmek, sadece kendine yazık etmektir. Hakiki güç ve zenginlik Alemlerin Rabbi'ne itaat ve inkıyattır. İnsanlar bunu anlasın diye peygamberler gönderildi. Ve ibret alalım diye onların yaşadıkları bize anlatıldı.






Hüseyin OKUR
Semerkand
Ekleme Tarihi: 08.12.2005 - 11:15
Bu mesajı bildir   ebrar83 üyenin diğer mesajları ebrar83`in Profili zum Anfang der Seite
**IKLIMANUR** su an offline **IKLIMANUR**  

397 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 08.04.2004
En Son On: 18.09.2006 - 15:25
Cinsiyeti: Bayan 
bu kissayi ben gecen gun okumusdum ve cok hosuma gitdi...ve altinda soyle bir yazi eklenmisdi benim okudugum kitabda belkisin suleyman as in gonderdigi mektubu yirtmayip okumasi ve davetine istirak etmesi onun ilerde musluman olacaginin bir delilidir cunku sulaymania verdig onem allahin hosuna gider ve allah onlara iman kapilarini aralar...ayni olay firavunun buyuculeri icinde gecerlidir firavunun buyuculeri de buyuyle musanin onune cikip yuzlesecekleri zaman onlarda musaya once senmi atmak istersin diye sormus lar ve sonrasinda musluman olmuslardi firavunun hicbir tehdidine aldirmayip allaha teslim olmuslardi...
evet gercekden dunya saltanati dunyada onemli olan ebedi olan ahiter saltanati rabbim ahiretimi zengin etsin ins..
paylasimin icin rabbim razi olsun kardes..
tek ve dogru olanin aski,rizasi icin ins
Ekleme Tarihi: 08.12.2005 - 11:46
Bu mesajı bildir   **IKLIMANUR** üyenin diğer mesajları **IKLIMANUR**`in Profili **IKLIMANUR** Özel Mesaj Gönder zum Anfang der Seite
Pozisyon düzeni - imzaları göster
Sayfa (1): (1)
önceki konu   sonraki konu

Kategori Seç:  
Sitemizde şu an Yok üye ve 1766 Misafir mevcut. En son üyemiz: Didem_


Admin   Moderator   Vip   Üye ]

Hayırlı ömürler dileriz.    Bu üyelerimizin doğum günlerini tebrik eder, sıhhat ve afiyet dolu bir ömür dileriz:
bedirde (44), guvendag (42), beyza-nur (52), Mustafa_Ogras (39), TANATAR (40), arasat (65), mustafaaa (39), DaYMoN_38 (40), ben kimim (65), suskun_amedli (41), yakubu (38), yagmuralp (46), tatoglu (45), saygýlý (48), beguum (46), semih1973 (51), BERDAN13 (50), merve70 (33), xxxakrepxxx (43), damlanur (39), emsal (37), nisa Nur (26), FEYZAferhan (46), aliihsan (43), fatih_kull (41), halisseker (40), r.yildiz (43), Taskin70 (41), NaMaz_iM (48), baran4735 (43), simurg_anka (59), feride_özen (47), igci (43), ihvancan (45), civan (46), hakan_20 (55), lnxwise (41), ~~Esinti~~ (39), kent (52), veyselgün (52), drakula514 (33), sahhaf (54), hüdayi_yolu (48), eyy_yolcu (48), ravza30 (51), epikon (44), dursun bektas (58), shacird (39), ohme (62), HakanKA (36), abdülbari (32), aliasik (60), datedock (37), Kar çiçeði (38), luicin79 (45), yusuf_ali (43), pcpcpc (43), meryem_ (38), meryem.im (38), abuzer (43), EBRUEBSUDE (43), burak_1 (50), öznur (45), esinti34_69 (51), h mükremin (52), dogutrade (60), esinti69 (51), nired (51), Ensar 66 (58), ABDULLAH FURKAN (), akýn (65), tungaeralp (53), bykilic (50), canisi (58), sedatsen (46), kocaahmet79 (45), esselam (42), kirrli (37), ismey (53), xxxemrexxx (51), seida (43), blueangel_ahmet (50), cesum (58), dhan (49), eschra (34), tamerr70 (51), resul asigi (38), yusuf163 (47), Misafiir (45), Zeynep..66 (39), hüseyin _k (34), vizyon (55)
24 Saatin Aktif Konuları
0

Copyright © ((( RAVDA.net )))  *  İrtibat   *   RAVDA Reklam Servisi   *   Tüm hakları saklıdır, izinsiz alıntı yapılamaz.
Sitemizde yayınlanan imzalı yazıların içeriğinden yazarları, forum ve yorumlardan ekleyen şahıslar sorumlu olup, kesinlikle sitemiz sorumlu değildir.
© by ((( RAVDA.net )))

Sayfa 0.72224 saniyede açıldı