0
Start Giriş Üye Ol üyeler ((( RAVDATe@m))) Arama
Toplam Kategori: 69 *** Toplam Konu: 30100 *** Toplam Mesaj: 148193
Forum Anasayfa » D İ N / İ S L A M » M E A L » TEFSIR DERSI 3: Kureyş Suresi

önceki konu   sonraki konu
Bu konuda 1 mesaj mevcut
Sayfa (1): (1)
Ekleyen
Mesaj
fazilbey su an offline fazilbey  
TEFSIR DERSI 3: Kureyş Suresi

32 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 26.10.2005
En Son On: 11.11.2005 - 20:45
Cinsiyeti: Erkek 



Kureyş Suresi


Takdim


Mekke'de inmiştir, 4 âyettir.Bu mübarek sûre, Yüce Allah'ın Mekke halkına verdiği büyük nimet­lerden bahseder. Şöyle ki: Onların, ticaret için kışın Yemen'e, yazın Suri­ye'ye olmak üzere iki seferleri vardı. Yüce Allah Kureyş'e, birçok nimeti arasında iki büyük nimet ihsan etmişti: Bunlar emniyet ve istikrar ile zen­ginlik ve bolluk nimetleri idi: "Kendilerini açlıktan doyuran ve her türlü korkudan emin kılan bu evin Rabbine kulluk etsinler."

Surenin Meali Şerifi


1- Kureyşi alıştırdığı için,,

2- Onları kış ve yaz yolculuğuna alıştırdığı için, .

3- Bu evin)Kabe'nin) Rabbine kulluk etsin onlar.

4- O Rabb ki kendilerini açlıktan doyurmuş ve korkudan güvenliğe eriştirmiştir.

Sureyi Celilenin Tefsiri


Bismillâhirrahmânirrahîm

1, 2, 3, 4. Kureyş'e sevdirilmiş olmasından, yani kış ve yaz seyahatleri onlara sevimli kılınmasından ötürü, onlar, kendilerini açlıktan doyuran ve her çeşit korkudan emîn kılan bu evin Rabbine kulluk etsinler.mânâsı bulunduğu için, fiilinin başında ci gelmiştir. Yüce Allah san­ki şöyle buyuruyor: Diğer nimetlerinden dolayı O'na ibadet etmiyorlarsa da hiç olmazsa, onları bu iki yolculuğa alıştırdığı için ibadet etsinler. Bu yol­culuklar, Allah'ın onlara lütfettiği en açık nimetlerdendir. Çünkü onlar hiç çiftçilik ve hayvancılık yapılamayan bir beldede yaşıyorlardı. Bunun içindir ki Yüce Allah daha sonra şöyle buyurdu:
4. İşte bu İlah, öyle bir ilahtır ki, on­ları şiddetli açlıktan doyurmuş ve şiddetli korkudan emin kılmıştır. Ku-reyşliler huzur ve güven içinde yolculuk yapar, hiç kimse onlara saldırmaz-dı. Ne sefer halinde ne hazar halinde, hiç kimse onlara saldırıda bulunmaz­dı. Nitekim Yüce Allah meâlen, "Çevrelerinde insanlar kapılıp götürülür­ken bizim orayı güvenli ve mukaddes bir yer yaptığımızı görmediler mi?" buyurmuştur. Bu, dedeleri İbrahim (a.s.)'irı duası bereketiyle olmuştur. Zira o, meâlen, "Ey Rabbim! Bu şehri emin bir şehir yap" diye dua etmişti. Yi-ne o,"Onlara meyvelerden rızık ver" demişti. Şu halde Kureyş'in, sadece kendilerini açlıktan doyuran ve korkudan emin kılan bu İlâha ibadet etme­leri îcâb etmez mi?
(Safvetuttefasir/ M.Ali Es Sabuni)

Hz. İbrahim Kabe'nin binasını yapıp O'nu temizledikten sonra "Ey Rabbim, bu şehri güvenli bir yer kıl. Halkından Allah'a ve ahiret gününe inananları çeşitli ürünlerle rızıklandır." (Bakara 126) diye Rabbine yönelerek dua etmiş. Yüce Allah da dostu İbrahim'in duasını kabul etmişti. Kabe'yi güvenliğe eriştirmiş ve O'nu zorbaların baskısından ve diktatörlerin diktasından özgür kılmıştı. Oraya sığınanı güvenceye almış ve onun etrafındaki herkesi bütün korkulardan kurtarmıştır. Hatta insanlar sapıklığa düşüp Rabblerine ortaklar koştukları ve O'nunla birlikte putlara tapındıkları devirde bile... Yüce Allah'ın bu Beytül Haram için dilediği bir hikmet gereği bu gelenek devam etmişti.
Fil ordusu orayı yıkmak için geldiğinde, Fil suresinde açıklandığı gibi, yüce Allah bu yerin güvenliğini korumuş ve dokunulmazlığını muhafaza etmişti. Onun çevresinde yaşayanlar da Cenab-ı Allah'ın şu ayette belirttiği hal üzere gelmişlerdi: "Çevrelerindeki beldelerde oturan insanlar kaçırılırken can güvenliğinden yoksun bir hayat yaşarken onların kentini dokunulmaz ve güvenli bir belde yaptığımızı görmüyorlar mı?" (Ankebut 67)
Arap yarımadasında bu devir emniyet ve güvenin yok olduğu, baskın ve soygun saldırılarının yaygınlaştığı bir dönemdi. İşte bu anarşi ortamında Kabe'nin güvenliği ve saygınlığı, onun himayesinde bulunanlara bu muhteşem ticaret kervanında onlara güven ve emniyeti garanti ediyordu. Özellikle Kureyşe apaçık bir imtiyaz sağlıyordu. Önlerine emniyetli, geniş rızk kapılarını açıyordu. Güven, huzur ve barış içinde rızklarına ulaşıyorlardı.
İşte peygamberlikten sonra yüce Allah onlara hatırlatmaktadır. Fil suresinde onlara fil olayındaki nimetini ve yardımını hatırlattığı gibi burada da onların yaz ve kış mevsimlerinde çıkarmaya Alıştıkları ticaret kervanlarına ve nimetine dikkatleri çekmektedir. Bu iki ticaret kervanı ile kendilerine kazandırdığı bol rızk nimetine işaret etmektedir. Ülkeleri çorak ve verimsiz olmalarına rağmen onlar Allah'ın lütfu ve ihsanı ile bolluk ve bereket içinde yüzüyor, sağlık ve afiyet içinde bulunuyorlardı. Ayrıca onların korkudan güvenliğe eriştirilmeleri nimetine de parmak basılıyor. Allah'ın Evi'nin himayesinde bulunmaları nedeni ile kendi evlerinde ve yurtlarında güven içinde yaşamalarına ayrıca yüce Allah'ın Kabe'nin dokunulmazlığını ve saygınlığını koruması ve her türlü saldırıdan koruyuşu ile yolculuklarında ve seyahatlerinde güven içinde bulunmaları nimetine dikkat çekiliyor.
Onlara bunca nimetler hatırlatılıyor ki, içinde bulundukları tutumdan utansınlar. Himayesinde güven ve nimet içinde yaşadıkları, Allah'ın adıyla seyahate çıkarak himaye gördükleri ve sağ salim evlerine döndükleri bu Kabe'nin Rabbine ibadet edecekleri yerde onunla birlikte başka ilahlara tapmaktan utansınlar.
Bu, ruhlarda haya duygusunu harekete geçiren, kalblerde mahcubiyeti tırmandıran bir hatırlatmadır. Kureyş kabilesi Kabe'nin değerini ve onun dokunmazlığının hayatları üzerindeki etkisini bilmiyor değildi. Sıkıntı anında bu Kabe'nin Rabbinden başkasına sığınmazlardı. İşte Abdülmuttalib bu nedenle Ebrehe'nin karsısına bir ordu ve kuvvetle çıkmamıştır. Kabe'nin Rabbine dayanarak O'na karşı koymuştur. Çünkü O Rabbinin Kabe'yi koruyacağını bilmektedir! Abdülmuttalib bir put veya bir heykelle onun karşısına çıkmış ve sözde ilahların kendi evini koruyacağını söylememiş sadece şunu dile getirmiştir: "Ben develerin sahibiyim. Hiç şüphesiz Kabe'nin de bir sahibi vardır ve o Kabe'yi koruyacaktır." Ne var ki cahiliye sapıklığı hiçbir mantık tanımaz! Hiçbir gerçeğe ve makul hiçbir temele dayanmaz!
Bu sure, konusu ve atmosferi ile kendisinden önceki Fil suresinin bir devamı niteliğindedir. Bununla beraber besmele ile başlayan müstakil bir suredir.
(Fi Zilalil Kur’an/Seyyit Kutup)

Çıkarılacak Sonuçlar:


1-Mekke Halki Yazin kavurucu sicaklarda, daha serin olan Şam'a, kışın ise sicak bolgelere yanı Yemen tarafina ticaret seferleri duzenlerlerdi. Gittikleri her yerde Kabe'nin hurmetine insanlar tarafindan buyuk izzet ve ikarmlarla karsilanirlar, saygı gorup bas tacı edılirlerdı. Yani Kabe'nin sayesinde zengin olup O'nun ekmegini yerelerdi. Ancak yinede kendilerini izzet ve seref sahibi yapan Allahin gonderdigi elciye, karsi cikmis indirlen hukumleri kabul etmemislerdir. Buda onalrin ne buyuk kufri inadi cersinde olduklarini ortaya koymaktadir.
2- Allah(cc) neden Kabeyi, dunyada turizm cenneti diyebilinen yerlere ornegin Marsilya sahillerine,Kanarya adalarina yada uzak dogudaki Tusinami bolgeleri gibi herkesin gitmek icin can attigi yerlere konuslandirmayipta, Mekke gibi iklimi kurak topragi corak,kavurucu sicaklari olan,sahilleri olmayan, kabe olmasa hic kimsenin gitmeyi dahi aklindan bile gecirmek istemiyecegi sarp kayaliklar arasindaki bir vadiye koymayi karar kilmistir? Bunun sebebi hikmeti ne olabilr?

Allahu alem bunun sebebi sunlar olabilir:


a-Eger Kabe turistik yerlerden bir yerde olsaydi,samimi olanda olmayanda herkes gidebilrdi.

b-Kabe'nin oylesine hic bir turistik ozelligi bulunmayan bir cografyada bulunmasi, zevklerini, heveslerini bir tarafa birakip gercekten sadece Allah rizasi icin cileye, izdiraba, sabra talip olan samimi insanlarin denenmesidir. Allah(cc) Hac ibadetini yerine getirmek uzere yola cikan Mumin kulundan cileyi,izdirabi,zorlugu tadarak sabirla kendisine yaklasmasini murad ediyor. Yani oraya gitmek samimiyet ister suur ister ihlas ister Zira Efendimiz(sav) El Haccu Mesakkah Hac mesakkattir yani ciledir izdiraptir sabir ister buyurarak bunu teyid etmektedir.
c-Turistik yerlerin vermis oldugu rehavet,zevki sefa yaptigimiz ibadetin tadina lezzetine varmamizi engelleyip emeksiz yemek gibi bir sey olacakti. Sana ve emrine sonsuz sukurler olsun Allahim,Kahrinda hos, lutfunda hos.....

Boylece Allahin izniyle Kureys suresinin tefsiri ozet olarak bitmistir.
Rabbim hepimize okumayi ve ogrendiklerimizi yasamayi nasip eyelesin.

Selam ve dua ile
Allaha emanet olun




Ekleme Tarihi: 28.10.2005 - 19:03
Bu mesajı bildir   fazilbey üyenin diğer mesajları fazilbey`in Profili fazilbey Özel Mesaj Gönder zum Anfang der Seite
Pozisyon düzeni - imzaları göster
Sayfa (1): (1)
önceki konu   sonraki konu

Kategori Seç:  
Sitemizde şu an Yok üye ve 1405 Misafir mevcut. En son üyemiz: Didem_


Admin   Moderator   Vip   Üye ]

Hayırlı ömürler dileriz.    Bu üyelerimizin doğum günlerini tebrik eder, sıhhat ve afiyet dolu bir ömür dileriz:
ilhan29 (55), bozadeniz (43), islamboy84 (40), küçük &t.. (49), teknur (50), hlim (51), veleye (60), Abdullah_78 (46), sefa60 (45), Gaziantepli (34), sivasliunsal (48), mcu (44), asess (45), akif21 (61), mimar_sophie (44), mamusali (49), Bilal_YETER (41), edare (42), terrazi (43), FaTMaNuR (60)
24 Saatin Aktif Konuları
0

Copyright © ((( RAVDA.net )))  *  İrtibat   *   RAVDA Reklam Servisi   *   Tüm hakları saklıdır, izinsiz alıntı yapılamaz.
Sitemizde yayınlanan imzalı yazıların içeriğinden yazarları, forum ve yorumlardan ekleyen şahıslar sorumlu olup, kesinlikle sitemiz sorumlu değildir.
© by ((( RAVDA.net )))

Sayfa 0.63906 saniyede açıldı