0
Start Giriş Üye Ol üyeler ((( RAVDATe@m))) Arama
Toplam Kategori: 69 *** Toplam Konu: 30100 *** Toplam Mesaj: 148193
Forum Anasayfa » EDEBİYAT / MAKALE / ŞİİR » Yerimiz ve durumumuz./ Makale

önceki konu   sonraki konu
Bu konuda 3 mesaj mevcut
Sayfa (1): (1)
Ekleyen
Mesaj
endulus su an offline endulus  
Yerimiz ve durumumuz./ Makale

611 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 22.05.2003
En Son On: 08.01.2011 - 21:52
Cinsiyeti: Erkek 
Yerimiz ve durumumuz

Hz. Âdem’den, hatta ruhlar âleminden başlayıp Kıyamete, daha da öte, kabir, haşir, sırat Cennet veya Cehenneme kadar uzanan bir maratonun neresinde bulunduğumuzu hiç düşündük mü?

Gözümüzle göremesek bile, akıl, fikir ve inancımızla bu uzun şeridi bir uçtan diğer uca görmek hiç de zor değil. Ve bir an için düşündüğümüzde bu uzun koşuda dünya misafirhanesinin göz kırpması gibi kısa bir süreyi tuttuğunu görürüz.

Öyle ya, insanlığın binlerce senelik geçmişi yanında ellialtmış senelik dünya hayatımızın sözü mü olur? Hele gelmesi kaçınılmaz olan ebedî hayat yanında esamesi mi okunur?

Şu var ki, bu kısacık hayat ebedî saadet veya ebedî hasaret gibi önemli sonuçları netice verecek ehemmiyettedir.

Şu halde ömrün kısalığı veya uzunluğundan ziyade yaptıklarımızın, yapacaklarımızın mânâ ve önemine bakmak durumundayız.

Kâinatta bir toz zerresi kadar dahi yer işgal etmeyen bir varlığın ne kıymeti var ki böylesine bir sonla muhatap olmaktadır da diyemeyiz.

Ruhlar âleminden ebediyete uzanan bu zaman şeridinde olup bitenlere ve olacaklara baktığımızda insan denen bu canlının dünyanın, hatta âhiretin kurulmasına sebep olacak büyüklükte bir görevi üstlendiğini de anlamakta gecikmeyiz.

Melekleri dahi geçebilecek bir mahiyetteki bu şerefli yaratık, sahibini tanıdığı ve emirleri istikametinde bir ömür sürdüğü sürece mutluluklarla dolu bir hayata kavuşurken, isyan, inkâr ve şirretlikleri sebebiyle hayvanlardan da aşağı düşmekte, cennet olabilecek hayatını cehenneme çevirmektedir.

Bugüne kadar insanlığın yaşadığı hayat, bize her ikisinin de en güzel örneklerini sunmaktadır. Kâbil, Firavun, Nemrud, Şeddad, Ebû Cehil, Deccal ve Süfyanlarla süregelen karanlıklı hayat sahipleri aydınlıkları zulmetlere boğmaya çalışırlarken, İlâhî adaletin kamçısını sırtlarında hissetmekten de kurtulamamışlardır. Nuh, Lut, Âd ve Semud kavimlerinin uğradıkları felâketler onların bu dünyadaki ibretli ve peşin cezalarından başka birşey değildir. Karşılarındaki temiz kadro ise ne kadar sıkıntılar da çekseler, sonuçta zafere, saadete ermiş; kötülerin acı sonlarını ibretle seyretmişlerdir.

Bu, dünya denilen konak yeri, peşin ve başlangıç denebilecek ceza ve mükâfatlara sahne olurken, bunların daha geniş çapta kabir ve âhirette de devam edeceği anlaşılmaktadır.

Bu açıdan Rabbimiz ve elçisi Peygamberimiz, amellerimizin karşılıklarını anlatırlarken çizdikleri enteresan tablolar son derece ibret vericidir. Cennet ve Cehennemin yaratıcısı da, onları ve içerisinde olup bitenleri dünya gözüyle gören Resûlü de bunları bize bir bir açıklamışlardır. Yaptığımız hayır ve hizmetlerin karşılıkları Cennet köşkleri, nehirleri, meyveleri ve hurileri şeklinde karşımıza çıkarken, tövbe etmediğimiz takdirde günahlarımız da Cehennemin ürpertici yiyecek, içecek ve azapları şekline dönüşeceklerdir.

İnsanoğlu, geçmişini geleceğini düşünerek hareket etmezse, hayatın zikzakları karşısında bocalamak, perişan durumlara düşmekten kendini kurtaramadığı gibi çok önemli görevlerle bu konaklama yerinde bulunan ve ebedî bir hayatın yolcusu olan insanoğlu da eğer geçmişini, geleceğini, yani dünyasını âhiretiyle bir bütün halinde göremez, düşünemezse müthiş derecede bocalamak, sıkıntılara uğramak, hayatını yine kendi elleriyle zindana döndürmekten kurtulamaz.

Hesabını kitabını bilmeyen, geliri gideri ölçüsüzlükler içerisinde sürüp giden bir tüccarın iflas edeceğini, aksine ölçülü, dengeli hareket eden, lüksten, israftan kaçınan, kârını zararını iyi bilen bir tüccarın da sermaye edineceğini, rahata ereceğini anlamak güç olmadığı gibi dünyanın fânî mal, mülk, makam, mevki ve saltanatına gönül verip belli noktalara ulaşan insanlar da eğer bunları âhiretteki karşılıklarıyla birlikte görüp kendilerini ona göre ayarlamazlarsa, büyük kayıplara gireceklerini anlamak da zor olmasa gerek.

Ne diyelim, imtihan dünyası!


Saban Dögen
Ekleme Tarihi: 07.08.2003 - 00:48
Bu mesajı bildir   endulus üyenin diğer mesajları endulus`in Profili endulus Özel Mesaj Gönder zum Anfang der Seite
NiSaNuR su an offline NiSaNuR  

15 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 14.03.2003
En Son On: 21.05.2006 - 14:47
Cinsiyeti: ----- 
Allah razi olsun.
Ekleme Tarihi: 07.08.2003 - 14:17
Bu mesajı bildir   NiSaNuR üyenin diğer mesajları NiSaNuR`in Profili NiSaNuR Özel Mesaj Gönder zum Anfang der Seite
-=[ E_R ]=- su an offline -=[ E_R ]=-  

892 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 11.06.2003
En Son On: 07.07.2007 - 15:44
Cinsiyeti: ----- 
ALLAH RAZI OLSUN!
Ekleme Tarihi: 07.08.2003 - 15:44
Bu mesajı bildir   -=[ E_R ]=- üyenin diğer mesajları -=[ E_R ]=-`in Profili -=[ E_R ]=- Özel Mesaj Gönder zum Anfang der Seite
Pozisyon düzeni - imzaları göster
Sayfa (1): (1)
önceki konu   sonraki konu

Kategori Seç:  
Sitemizde şu an Yok üye ve 1202 Misafir mevcut. En son üyemiz: Didem_


Admin   Moderator   Vip   Üye ]

Hayırlı ömürler dileriz.    Bu üyelerimizin doğum günlerini tebrik eder, sıhhat ve afiyet dolu bir ömür dileriz:
zec (53), yesil07 (39), volkansav52 (40), bebecik1974 (50), mcamlica (38), serdar414 (47), musoylemez (56), KalpYapalim (32), gurbat (62), yasen (47), yilmaz (63), kenzularsh (40), srknsrt (51), puma (54), mazpolat (67), pskofb (38), akaasa (49), oguzy (74), arkadasim (51), Mecnun2000 (55), sarenge (44), SarCopTeS (43), halil40 (36), belan08 (47), halil_10 (37)
24 Saatin Aktif Konuları
0

Copyright © ((( RAVDA.net )))  *  İrtibat   *   RAVDA Reklam Servisi   *   Tüm hakları saklıdır, izinsiz alıntı yapılamaz.
Sitemizde yayınlanan imzalı yazıların içeriğinden yazarları, forum ve yorumlardan ekleyen şahıslar sorumlu olup, kesinlikle sitemiz sorumlu değildir.
© by ((( RAVDA.net )))

Sayfa 0.65871 saniyede açıldı