0
Start Giriş Üye Ol üyeler ((( RAVDATe@m))) Arama
Toplam Kategori: 69 *** Toplam Konu: 30100 *** Toplam Mesaj: 148193
Forum Anasayfa » D İ N / İ S L A M » DİĞER DİNİ KONULAR » Ebu Süfyan bin Haris el-Haşimi

önceki konu   sonraki konu
Bu konuda 4 mesaj mevcut
Ekleyen
Mesaj
Muhtazaf su an offline Muhtazaf  
Ebu Süfyan bin Haris el-Haşimi

Moderator
4254 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 04.06.2007
En Son On: 30.07.2020 - 23:50
Cinsiyeti: Erkek 
Ebu Süfyan bin Haris el-Haşimi

Allah Resulüyle akraba olmak, onunla arkadaşlık etmek, çocukluk ve gençlik yıllarını onunla yaşamak Resulullah'a kardeş olmak; müminlerin hayal dahi edemeyecekleri ne güzel nimetlerdir.

Efendimiz (sav)'ı rüyasında görmeyi büyük bir lütuf olarak düşünen, en güzel günlerini onun yaşadığı yerlerde geçirmek isteyen, onun mezarının başında gözyaşı döken bir Müslüman için yukarıda zikrettiğimiz nimetlerden sadece bir tanesine bile sahip olmak; saadetlerin en büyüğüdür.

Ebu Süfyan bin Haris bu nimetlerin tamamına sahip olmuş çok bahtiyar bir kimsedir. O, Efendimiz (sav)'ın en büyük amcası Haris'in oğluydu. [1] Peygamberimiz ile aynı yıl doğmuş, Efendimiz (sav) ile birlikte Hz. Halime onu da emzirmişti. O, Resulullah'ın sütkardeşiydi. [2] Çocukluğunu, gençliğini ve olgunluk yıllarını Efendimiz (sav) ile birlikte yaşamıştı. Kardeşi Muhammed (sav)'ı; arkadaşı, dostu ve can yoldaşı edinmişti.
İslam'ın amansız düşmanı

Peygamberimiz (sav), insanları İslam'a davet ettiğinde, ona ilk iman etmesi gereken ve ona en çok destek olması beklenen Ebu Süfyan bin Haris'di. Hani Hz. Musa'nın yanında Harun (as) nasılsa Muhammed (sav)'ın yanında o da öyle olmalı, firavunlara karşı onu yalnız bırakmamalıydı.

Ne var ki Ebu Süfyan vefalı bir kardeş olmayı değil, Yusuf (as)'ı kuyuya atıp ondan kurtulmaya çalışan hayırsız kardeşlerden biri olmayı tercih etti.

Yirmi yıl, evet tam yirmi yıl Peygamberimizle ve onun davasıyla mücadele etti. Kureyş'in kudretli şairi Kur'an'a, İslam'a, kardeşi Muhammed (sav)'a amansızca saldırıyor, okuduğu şiirlerle nebiye ve ashabına hakaretler yağdırıyordu. Her gece ama her gece bıkmadan usanmadan peygamberin semtine gidiyor, onu rahatsız edecek bir şeyler yapmadıkça gözüne uyku girmiyordu. [3]

Ebu Süfyan bu kin ve nefretinde yalnız değildi. Halasının oğlu Abdullah bin Ebu Ümeyye de en az onun kadar İslam'ın ve onun muazzez peygamberinin düşmanıydı. Bir akşamüstü bütün Mekkelilerin ortasında ayağa kalkmış ve Peygamberimize şunları söylemişti:

"Gökyüzüne bir merdiven kursan, o merdivenle gözümün önünde göğe yükselsen, sonra dört melekle geri gelsen ve o melekler senin peygamberliğine şahitlik etseler, ben yine de sana inanmayacağım." [4]

Allah Resulünün en yakın akrabaları nasıl ona bu kadar düşman olabilirlerdi? Onlar bir Ebu Bekir (ra) ya da bir Ali (ra) olmalıydılar. Amcaları Hamza (ra) Müslüman olduğunda, bundan etkilenmeleri, durup düşünmeleri gerekmez miydi? Ama onlar için ne Hamza (ra) ne de yeğenini her halükarda koruyan yaşlı Ebu Talib hiçbir şey ifade etmiyordu. Onların örneği, önderi ve fikir babası elleri kuruyasıca amcaları Ebu Leheb'den başkası değildi.
Meleklerle savaşan adam

Yıllar geçti, Ebu Süfyan'ın görmek istemediği insanlar Mekke'den Medine'ye hicret ettiler. Onların doğup büyüdükleri yerleri, evlerini, ailelerini ve Allah'ın evini terk etmek zorunda kalmaları Ebu Süfyan'ın yüreğindeki nefreti yok edemedi. Adı konmamış bir kan davası vardı onun için. Yeryüzündeki son Müslüman ölmeden o rahat edemezdi.

Bedir'de, Uhud'da, Hendek'te; Müslümanlara zarar verilmesi mümkün olan her yerde ve en önde Resulullah'a karşı savaştı. Kardeşi Ubeyde bin Haris (ra), Bedir'de Müslümanların safındaydı. Ubeyde, amcası Hamza (ra) ve amcaoğlu Ali (ra) ile birlikte, olması gereken yerde; Resulullah'ın yanındaydı. O, Bedr'in ilk şehidi, Haşimoğullarının cennete giden ilk yiğidiydi. [5]

Hz. Ubeyde'nin şehadeti Ebu Süfyan'ı hiç ilgilendirmedi. Amcası Ebu Leheb'in huzurunda Bedir yenilgisini anlatırken; kır atlı, ak benizli adamlardan bahsetti: "Onları Müslümanlar değil, bu adamlar mağlup etmişti." [6] Kır atlı ve ak benizlilerin melekler olduğunu pekâlâ biliyor, meleklerin desteklediği bir insanı yenemeyeceklerini bir türlü anlayamıyordu.
Amcasının cesedi parçalanıyor

Mekkeliler Bedir'de ölen liderlerinin, atalarının ve akrabalarının intikamını almak üzere Uhud'a geldiklerinde aralarında Ebu Süfyan bin Haris de vardı. O, kimin kanını kimden istiyor, kimleri hangi sebeple öldürmesi gerektiğini biliyor muydu?

Savaş bitip de insanlar Hz. Hamza'nın vücudunu parçalayıp, ciğerini çıkarttıklarında, parmaklarını, burnunu ve kulaklarını doğradıklarında Ebu Süfyan ne yapıyordu? Ne yapıyorsunuz, amcamın cesedini rahat bırakın, demesi gerekmiyor muydu? Sıradan bir kimsenin değil, öz amcasının cesedine reva görülen bu vahşi muameleye neden itiraz etmiyordu?

Hendek'in öte yanında Medine vardı. Medine'de onun kardeşi vardı. Kardeşini, kardeşinin çocuklarını, torunlarını yok etmek için koca bir dünyayı toplayıp getirmenin, o bedbaht ordunun bir parçası olmanın ne anlamı vardı?
Ebu Süfyan tükeniyor

Mekkelilerin ve onların işbirlikçilerinin yaptıkları tüm saldırılardan Müslümanlar zaferle çıkıyor, İslam her geçen gün yayılıyor, Kureyş'in gücü giderek azalıyordu. Artık sadece Mekke ve Medine'de değil, Arap yarımadasının dışında, Bizans saraylarında dahi Hz. Muhammed (sav) konuşuluyordu.

Ebu Süfyan olup bitenleri görüyor, korkuyor, ne yapacağını bilemiyordu. Yakın bir zamanda Mekke Müslümanların olacaktı. Belki de rüyalarında güçlü tanrısı Hübel'in yıkıldığını görüyor, dehşete kapılıyor, gözüne uyku girmiyordu. Bir şeyler yapmalıydı.

İslam Mekke'ye girmeden, o, Mekke'yi terk etmeli ve peygamberin gelemeyeceği bir yere gitmeliydi...

[Devam edecek]

Dipnotlar

*Kureyş'in meşhur lideri Ebû Süfyan bin Harb ile karıştırılmamalıdır.

[1] İbn Sa'd, Tabakat, IV,49

[2] Vakıdi, Meğazi, II, 806; İbn Sa'd, Tabakat, IV,50; ibn Kayyım, Zadu'l-Mead, I,71

[3] Vakıdi, Meğazi, II, 806; İbn Sa'd, Tabakat, IV,49

[4] İbn Hişam, es-Siretü'n-Nebeviyye, I, 319

[5] İbn Hişam, es-Siretü'n-Nebeviyye, II, 277; Vakıdi, Meğazi, I, 69

[6] İbn Hişam, es-Siretü'n-Nebeviyye, II,301; İbn Sa'd, Tabakat, 73
Ekleme Tarihi: 02.07.2009 - 02:09
Bu mesajı bildir   Muhtazaf üyenin diğer mesajları Muhtazaf`in Profili Muhtazaf Özel Mesaj Gönder zum Anfang der Seite
Forum Düzeni - imzaları göster
önceki konu   sonraki konu

Mesajlar Ekleyen Tarih
 Ebu Süfyan bin Haris el-Haşimi
Muhtazaf 02.07.2009 - 02:09
 Ebu Süfyan bin Haris el-Haşimi
Muhtazaf 02.07.2009 - 02:11
 Ebu Süfyan bin Haris el-Haşimi
ReYYaN 02.07.2009 - 18:11
 Ebu Süfyan bin Haris el-Haşimi
Muhtazaf 02.07.2009 - 23:31

Kategori Seç:  
Sitemizde şu an Yok üye ve 1276 Misafir mevcut. En son üyemiz: Didem_


Admin   Moderator   Vip   Üye ]

Hayırlı ömürler dileriz.    Bu üyelerimizin doğum günlerini tebrik eder, sıhhat ve afiyet dolu bir ömür dileriz:
hicran_50 (37), usri_yusraa (37), DÝYARBAKIR.. (33), ahmet_erdogan33.. (38), eryal (62), ((-AySeNuR-)) (29), Memet (43), berfo2004 (44), HÜKÜM (54), nerro_22 (34), engin03 (39), cenngiz (55), apo28 (41), KalbiGüzelKiz (41), ismail36 (38), hakikat_nuru (46), gencolhan (48), roket (39), yasarozdemir (44), harbi (55), yusuf_k9 (44), bhdr_84 (40), tugbali (37), orhan yurt (53), mehmet balaca (43), Mehmet Balaca (43), serkantokmak (49), rabiaaslan (39)
24 Saatin Aktif Konuları
0

Copyright © ((( RAVDA.net )))  *  İrtibat   *   RAVDA Reklam Servisi   *   Tüm hakları saklıdır, izinsiz alıntı yapılamaz.
Sitemizde yayınlanan imzalı yazıların içeriğinden yazarları, forum ve yorumlardan ekleyen şahıslar sorumlu olup, kesinlikle sitemiz sorumlu değildir.
© by ((( RAVDA.net )))

Sayfa 0.80560 saniyede açıldı