0
Start Giriş Üye Ol üyeler ((( RAVDATe@m))) Arama
Toplam Kategori: 69 *** Toplam Konu: 30100 *** Toplam Mesaj: 148193
Forum Anasayfa » EDEBİYAT / MAKALE / ŞİİR » MAKALELER » KANSER VE TEFEKKÜR

önceki konu   sonraki konu
Bu konuda 1 mesaj mevcut
Ekleyen
Mesaj
rahil su an offline rahil  
KANSER VE TEFEKKÜR

1191 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 10.05.2008
En Son On: 17.03.2011 - 17:14
Cinsiyeti: ----- 
onk. dr. Haluk Nurbaki' den gerçek bir hatıra:
Ben 40 yıllık bir kanser uzmanı olarak maddeyi aşan sayısız olayla karşılaştım ve bunları, o olaya şahit olanlarla birlikte belgeleyerek özel bir arşiv yaptım.Bunlardan 1976 yılında yaşanmış bir olayı size nakletmek istiyorum.
Kanser hastanesinde başhekimken Serap adında genç bir hanım hastam vardı.Bu hastam göğüs kanserine yakalanmış ve tedavi için yurt dışına gitmek istemesine rağmen, bazı formaliteler sebebiyle o imkanı bulamamıştı.
Serap'ı özel bir ilgiyle bizzat ben tedavi altına aldım.Ve kısa bir süre sonrada iyileştiğini gördüm.Ancak Serap'ın da bütün diğer kanserliler gibi ilk 5 yıllık süreyi çok dikkatli geçirmesi gerekiyordu.
Bir iş kadını olan Serap, 4 yıl kadar sonra bir ihale için İzmir'e gitmek istedi.Kış aylarında olduğumuz için uçakla gitmesi şartıyla kabul ettim.Maalesef bilet bulamamış ve benden habersiz bindiği otobüsün kaza geçirmesi üzerine 6 saat kadar mahsur kalmış. Dönüşünden kısa bir süre sonra kanser, kemik ve akciğerine yayıldı.Serap bacak kemiklerindeki metasstaz nedeni ile yürüyemez hale gelirken, hastalığın akciğerdeki tezahürü sebebiylede devamlı olarak oksijen cihazı kullanıyor ve söylediği her kelimeden sonra ağzını o cihaza yapıştırarak nefes almak zorunda kalıyordu.
Evine gittiğim gün, yine güçlükle konuşarak:
" Doktor bey, " dedi." ben size... dargınım." "niçin?" diye sordum."siz dindar bir insanmışsınız. Niçin bana da, ALLAH'ı, ölümü, ahireti anlatmıyorsunuz?"
Dini inançlarının çok zayıf olduğunu bildiğim için bu teklifi karşısında oldukça şaşırdım.Onu üzmemeye çalışarak:

"Doktora ulaşmak kolaydır" dedim."parayı bastırdın mı istediğine tedavi olursun.Ancak iman tedavisi için gönülden istek duymalısın..." Konuşmaya mecali olmadığından" ben o isteyi duyuyorum" manasında başını salladı.Artık ümitsiz bir tıbbi tedavinin yanı sıra, ebedi hayatın ve saadetin reçetesi olan iman derslerimiz başlamış ve dersler "hızlandırılmalı öğretime" dönüşmüştü. Anlattığım iman hakikatlerini bütün ruhuyla meczediyor ve arada bir soru soruyordu.Vefatına bir hafta kala:
"Doktor bey" dedi."ben ölürken ne söylemeliyim?" " senin durumun çok özel" dedim."Kelime-i Şehadet sana uzun gelir.O anı fark edince"Muhammed (s.a.s) sana yeter." O haliyle, yine tebessüm ederek başını salladı. Çok ızdırabı olduğu için Serap'a sürekli morfin yapıyor ve onu uyutmaya çalışıyorduk. Ben bir iş seyahati sebebiyle bir müddet ziyaretine gidemedim. Dönüşümde annesi telefon ederek: "Serap bir haftadır morfin yaptırmıyor." dedi."sabahlara kadar inliyor ve çok ızdırap çekiyor." Hemen eve gittim ve iğne yaptırmamasının sebebini sordum. Aldığım cevabı hala unutamıyor ve hatırladıkça ürperiyorum. "ya morfin tesiriyle ölüme uykuda yakalanır ve son nefeste Muhammed (s.a.s) diyemezsem!. " İşte Serap böyle bir hanımdı.
Bu arada benden istihareye yatmamı, eğer birkaç gün daha ömrü varsa, son günü uyanık kalacak şekilde morfin yaptırılmasını rica etti.Ben hiç adetim olmadığı halde cuma gününe rastlayan o gece istihareye yattım ve sanıyorum Serap'ın acizliği hürmetine, salı gününe kadar yaşayacağına dair işaret sezdim.Ertesi gün ona: "hiç korkma iğneyi yaptırabilirsin" dedim. Ve Serap bir veda niteli taşıyan bu görüşmemizde son sorusunu da sordu: "doktor bey... Azrail bana nasıl görünecek?"
"kızım, dedim.o sana Azrail olarak değil, bir prens olarak görünecektir."
Salı günü Serap'ın ağırlaştığı haberini alınca hemen eve gittim.Ancak vefatına yetişememiştim.Ailesi tam manasıyla perişandı. Sadece kendisine uzun müddet bakan dindar bir hanım akrabası ayaktaydı ve beni görünce yanıma gelerek:
"doktor bey, bu evde biraz önce mucize yaşandı!" dedi ve devam etti: Serap bir saat kadar önce oksijen cihazını attı ve yataktan kalkması imkansız denmesine rağmen kalkarak abdest aldı, iki rekat namaz kıldı. Bütün ev halkı hayretten donup kaldık. Ve Kelime-i Şehadet getirerek, vefat etmeden biraz öncede "doktor beye söyleyin, dedi. Azrail onun söylediğindende güzelmiş!."
Ekleme Tarihi: 11.09.2008 - 13:37
Bu mesajı bildir   rahil üyenin diğer mesajları rahil`in Profili rahil Özel Mesaj Gönder zum Anfang der Seite
Forum Düzeni - imzaları göster
önceki konu   sonraki konu

Mesajlar Ekleyen Tarih
 KANSER VE TEFEKKÜR
rahil 11.09.2008 - 13:37

Kategori Seç:  
Sitemizde şu an Yok üye ve 1308 Misafir mevcut. En son üyemiz: Didem_


Admin   Moderator   Vip   Üye ]

Hayırlı ömürler dileriz.    Bu üyelerimizin doğum günlerini tebrik eder, sıhhat ve afiyet dolu bir ömür dileriz:
hicran_50 (37), usri_yusraa (37), DÝYARBAKIR.. (33), ahmet_erdogan33.. (38), eryal (62), ((-AySeNuR-)) (29), Memet (43), berfo2004 (44), HÜKÜM (54), nerro_22 (34), engin03 (39), cenngiz (55), apo28 (41), KalbiGüzelKiz (41), ismail36 (38), hakikat_nuru (46), gencolhan (48), roket (39), yasarozdemir (44), harbi (55), yusuf_k9 (44), bhdr_84 (40), tugbali (37), orhan yurt (53), mehmet balaca (43), Mehmet Balaca (43), serkantokmak (49), rabiaaslan (39)
24 Saatin Aktif Konuları
0

Copyright © ((( RAVDA.net )))  *  İrtibat   *   RAVDA Reklam Servisi   *   Tüm hakları saklıdır, izinsiz alıntı yapılamaz.
Sitemizde yayınlanan imzalı yazıların içeriğinden yazarları, forum ve yorumlardan ekleyen şahıslar sorumlu olup, kesinlikle sitemiz sorumlu değildir.
© by ((( RAVDA.net )))

Sayfa 0.58886 saniyede açıldı