0
Start Giriş Üye Ol üyeler ((( RAVDATe@m))) Arama
Toplam Kategori: 69 *** Toplam Konu: 30100 *** Toplam Mesaj: 148193
Forum Anasayfa » DİĞER KONULAR » İLANLAR & DUYURULAR » Ender saraçtan...Ayete'l - Kürsi Doğal Koruyucudur!

önceki konu   sonraki konu
Bu konuda 2 mesaj mevcut
Ekleyen
Mesaj
Beyza su an offline Beyza  
Ender saraçtan...Ayete'l - Kürsi Doğal Koruyucudur!

159 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 12.05.2005
En Son On: 10.03.2010 - 14:04
Cinsiyeti: Bayan 
Ayete'l - Kürsi Doğal Koruyucudur!



--------------------------------------------------------------------------------
Sağlıklı yaşam konusunda yazıları ve çalışmalarıyla tanınan Dr. Ender Saraç'ın 'Doğanın Şifalı Eli' adlı kitabı...

22/10/2006
--------------------------------------------------------------------------------





Dr. Ender Saraç, bir Ayurveda (doğal yaşama bilgisi) ve aynı zamanda bir aile hekimliği uzmanı... Biliyorum birçoğumuz onu, zayıflamak isteyenlerin birinci adresi gibi görüyor ama bence en büyük özelliği, doğal ve sağlıklı yaşam uzmanı olmasıdır. Sakin ve kendinden emin tavırları, onun mesleğiyle özdeşleşmiş gibi. Hem doğal hem de sağlıklı yaşıyor. Kendisiyle öyle güzel bir sohbet yaptık ki, okuyup, sağlıklı hayatla ilgili bazı küçük ipuçları alabilirsiniz...
--------------------------------------------------------------------------------

Sayın Ender Saraç, siz sık sık edilen duanın hastalıklara şifa olduğu söylüyorsunuz. Hakikaten dua, bir şifa kaynağı mıdır?

Yurt dışında bununla ilgili çok değişik çalışmalar yapılıyor. Özellikle kanser ve depresyonlu hastalar üzerinde çalışmalar var. Mesela düzenli dua eden ve inancı olan kişilerde hakikatten çok anlamlı farklılıklar görülüyor. Kalpten kendini vererek edilen bir dua, hakikatten işe yarıyor. Her şey bir yazılım programı gibi. Bilgisayara neyi yazar yüklerseniz, sonuçta o program gerçekleşiyor. İnsan olarak aklımız, gücümüz ve bilgimiz bir yere kadar gidebiliyor. Bizim dışımızda, daha çok üst boyutta ana kaynak var. Her şeyin bir kökeni olan bir ana kaynak. Bezen de o kaynaktan köprü açmak gerekiyor.


--------------------------------------------------------------------------------



Hastalarınıza o köprüyü kurmak adına neler öneriyorsunuz?

Ben birçok hastama, 'Artık senin iraden, gücün yetmiyorsa o zaman ana kaynaktan destek iste' derim. Yani oradan bir olumlu enerji transferi yapmak gerekir. İnançlı bir insan olur, 'Allah'ım bana yardım et. İradem yetmiyor' der. Cüz'i irade ve külli irade var. Cüz'i irade opsiyonel kullanılan bir şey. Ama külli irade mega bir olay. Yani sizin külli irade birçok şeye karar veriyor. Cüzi iradede kullanma opsiyonumuzun yetersiz kaldığı durumlarda veya opsiyonumuzun tanınmadığı durumlarda o zaman külli iradeden oraya vekil tayin edebiliriz. Oraya onu transfer edip oradan destek isteyebiliriz. Çünkü sağlıkta biraz moral, biraz şans, biraz iyi organizasyon da gerekiyor. Öyle bir arkadaş grubunuz oluyor ki, sabahlara kadar eğlenmeyi seven, bütün kebaplar yeme içme sofraları dolu ve o çevreden de çıkamıyorsunuz. Gücünüz yetmiyor. Sizin kendi kullanım ve manevra alanınız yetersiz kalıyor. Hayattaki en önemli şey bedensel ve ruhsal sağlığımız, tabii huzur da buna dahil. Ve bunu kaybettiğiniz zaman hiçbir işe yaramıyor. Defolu mal gibi oluyoruz. O yüzden de diyorum ki, dua edip, isteyin. Sizi yaratandan isteme hakkınız var. Çünkü beni yaratan beni seviyor ki, beni bu boyuta gönderdi. Önemsiyor ki, beni yarattı. O zaman benim isteme hakkım var. İstiyorum ve veriyor gerçekten. İstemenin tekniği var.


--------------------------------------------------------------------------------



Teknik dediğiniz nedir?

Yürekten istemek var. Yürekten, saf ve masum istediğiniz zaman daha insani oluyorsunuz, bir bebek gibi oluyorsunuz... Ayrıca birtakım teknikleri var. Çeşitli meditasyon teknikleri var. Zikir teknikleri var. Belli dua teknikleri var. Sonuçta yaratan bize birçok ipucu vermiş aslında. Bize gerekli şifalı bitkiyi de vermiş, gerekli zikir frekansını da vermiş, gerekli meditasyonu da vermiş. Bitki çayını da vermiş, beslenmeyi de vermiş, her şeyi vermiş. İş fark edebilmekte.


--------------------------------------------------------------------------------



Sureler bir enerji oluşumu mu sağlıyor?

Aktif ve pasif her insanın bir aurası, bir enerjisi kalkanı var. Bu enerji kalkanı bazen zayıflayabiliyor. Bazı durumlarda bizim koruyucu kalkanımızda ve enerji alanımızda zayıflamalar, incelmeler olabiliyor. Evrende her şey olumlu ve olumsuz dengesi üzerine kurulmuştur. Dolayısıyla hayatta hiç kimse sadece çok şanslı, çok olumlu, çok yakışıklı, çok zengin olamaz. Şimdi bazı dönemlerde koruyucu kalkanımızda, enerji akışında tıkanıklar veya aksaklıklar olabilir. Öyle dönemlerde insanın enerjisini daha olumlu yapabilecek, pasif ve aktif koruyucular var. Bunlardan bir kısmı bize zaten verilmiş. Örneğin, bir Ayete'l–Kürsi okumak gibi. Veya bir Felak ve Nas surelerini okumak gibi.


--------------------------------------------------------------------------------





Duygusal açlığımızı çözmemiz gerekiyor

Ruhumuzu nasıl terbiye edeceğiz?

Buna nefis terbiyesi de diyebiliriz. Çünkü burada otomatik olarak motor bozuluyor. Daha çok para kazanmam lazım. Daha iyi şu olsun, bu olsun. Bunlar, bilgisayar programımıza virüs bulaşmasıdır. Tatlı bir hırs gereklidir, çünkü itici bir güç oluşturur. Ben de para istiyorum, ben de mevki istiyorum, ama bunu istemenin altında yatan neden ülkede çok acı çeken insanlar var. Ben güçlü olmalıyım ki, o insanlara yardım edebileyim. Daha çok şifa, daha çok para verebileyim. Kuru iyilik bir şeye yaramıyor. Aptal iyi, pasif iyi olmaktansa, akıllı, uyanık, aktif iyi olmak lazım.


--------------------------------------------------------------------------------



Diyet yapmak sadece iştahı kesmek mi?.. Yoksa ruhen de bir açlık var, onu da kontrol altına almak gerekiyor mu?

Tabii ki. En önemlisi duygusal açlık. Gizli depresyonun çok ilginç dışa yansıması. Bugün birtakım insanlar sigarayla, birtakım insanlar kumarla, birtakım insanlar içkiyle, glisemik endeksi yüksek gıdalarla hayatlarını geçirmeye çalışıyor. Hiçbir dinde, sarhoş olun, sabahlara kadar içki için veya kumar çok hoş bir şeydir, her türlü şeyinizi kumara harcayın diye söylenmemiş. Doğru insan olun, kötü alışkanlıklardan uzak durun denilmiş. Yani bir insan kendi sağlığını düşünüyorsa un, beyaz şeker ve bedeni zehirleyen şeylerden de korunmak zorunda. Bir diyet yapmak gerekiyor. Ancak saf diyetle bu iş olmaz. Diyet, sağlıklı zayıflamanın bir bacağı; ikinci bacağı düzenli spor ve egzersiz ki orada da yapılan çok hatalar var. Aşırı spor yapmak veya hiç yapmamak gibi. Üçüncü bacağı bitkisel ilaçlar, bitki çayları, baharatlar, birtakım püf noktası sağlayan, zayıflamaya ve metabolizmaya yardımcı olan maddeler. Dördüncü bacağı ise ve en önemlisi zihin ve ruhun maddeye katılması.


--------------------------------------------------------------------------------



Hırslar yüzünden kirlenme yaşıyoruz

İç huzurumuzu nasıl sağlayacağız?

Özellikle büyük şehirde –özellikle de İstanbul'da– yaşayan insanlarda ciddi bir kirlenme var. Buna sende dahilsin, ben de. Otomatik olarak buradaki elektromanyetik kirlenme, hormonlu gıdalar, kimyasal ilaçların çok fazla kullanımı, gürültü, hava, deniz kirliliği, stres ve koşturmaca gibi birçok faktör, ruhsal ve bedensel bir kirlenme yapıyor. Bedensel kirlenmeden bahsetmenin yanında ruhsal kirlenme de yaşıyoruz. Çünkü daha çok para hırsımız var. İlk önce aşırı madde hırsını törpülemeyi, ruhsal ve bedensel bir huzur ve temizlenmeyi öğretmek lazım.


--------------------------------------------------------------------------------



Yani bir yemeğin bünyemize yararlı olup olmaması da mı enerji ile ilgili?

Siz yediklerinizi hak ederek, kazanarak aldıysanız, daha pozitif enerji oluyor. Hatta yiyeceklere salt gözle de bakılmıyor. Örneğin et önermiyoruz, 'kırmızı et sağlıklı değil' diyoruz ama mutluluk içerisinde, kendi helal yolla kazandığınız parayla paylaşarak kahkaha ile eğlenerek yenilen kırmızı et. Buna mukabil olumsuz yolla kazandığınız, hak etmediğiniz şekilde kazandığız ve buz gibi bir atmosferde yediği üç porsiyon brokoli ve brüksel lahanasından

daha iyi hücre ve enerji üretir.


--------------------------------------------------------------------------------



Şeytan ruhumuza virüs bulaştırıyor

Siz hiç kaçamak yapmıyor musunuz?

Ben de kaçamak yapıyorum. Arada çikolata yiyorum. Arada açma börek de yiyorum; ama bakın, 'arada' yiyorum. Biz temiz ve saf doğuyoruz. Yaradan da şeytanı görevlendirir bu negatif enerjiyi ircaa edebilmesi için. Şeytan da bizim mükemmel programımıza virüs bulaştırıyor... Sapık olma virüsü, aşırı para hırsı virüsü veya yalan söyleme virüsü. Eğer bizim sınavımız neyse o konuda virüs bulaştırır bize. Sistemimizi bazen çökertiyor. Veya siz anti-virüs programlarıyla bunlardan kurtulmaya çalışıyorsunuz. Kuran-ı Kerim gelmiş geçmiş en büyük ve son en mükemmel anti-virüs programıdır. Kullanılması bilinirse tabii ki... Bu anti-virüs programları insanoğluna çeşitli nesiller boyunca gönderilmiş zaten. Bunu insanın kullanıp kullanmaması insanın tercihi. Ama sonuçta insanoğluna hep yardım etmiş. Işık gelmiş. Burada ben şunu demek istiyorum: Hangi dine inandığınız önemli değil. İster Müslüman, ister Hıristiyan olun sonuçta manevi yönden de rahatlamak, kanalları temizlenmek ondan sonra zihin düzeyini yükseltmek ve bu anti-virüs programlarını uygulamak. Bunların insana çok büyük faydası oluyor. Burada niyet önemli.


--------------------------------------------------------------------------------



Yeni şafak
_________________
Ekleme Tarihi: 26.10.2006 - 00:23
Bu mesajı bildir   Beyza üyenin diğer mesajları Beyza`in Profili Beyza Özel Mesaj Gönder zum Anfang der Seite
Forum Düzeni - imzaları göster
önceki konu   sonraki konu

Mesajlar Ekleyen Tarih
 Ender saraçtan...Ayete'l - Kürsi Doğal Koruyucudur!
Beyza 26.10.2006 - 00:23
 Ender saraçtan...Ayete'l - Kürsi Doğal Koruyucudur!
nurluyol8 19.12.2006 - 20:06

Kategori Seç:  
Sitemizde şu an Yok üye ve 1644 Misafir mevcut. En son üyemiz: Didem_


Admin   Moderator   Vip   Üye ]

Hayırlı ömürler dileriz.    Bu üyelerimizin doğum günlerini tebrik eder, sıhhat ve afiyet dolu bir ömür dileriz:
sabrikucukseren (61), Simsek61 (41), dido (41), xserpilx (40), cezabel (52), ahmetcotur (49), ARES (60), alacali_sevim (59), mfilizfidan (41), CILGINPiLOT1 (46), sultan53 (48), ahunal31 (53), musavi (60), adem51 (50), omerpolat04 (35), Bayram-25 (51), ASK (38), medineyevaramad.. (35), Sinan_iht (38), banckal (39), sülü (39), islaminsesi (37), talhardty (52), mmy55 (42), allahbirdir (35), ismer (46), aykiz833 (41), batil (43), sedat1965 (59)
24 Saatin Aktif Konuları
0

Copyright © ((( RAVDA.net )))  *  İrtibat   *   RAVDA Reklam Servisi   *   Tüm hakları saklıdır, izinsiz alıntı yapılamaz.
Sitemizde yayınlanan imzalı yazıların içeriğinden yazarları, forum ve yorumlardan ekleyen şahıslar sorumlu olup, kesinlikle sitemiz sorumlu değildir.
© by ((( RAVDA.net )))

Sayfa 0.85960 saniyede açıldı