|
|
Toplam Kategori: 69 *** Toplam Konu: 30100 *** Toplam Mesaj: 148193 |
|
|
|
|
|
Ekleyen |
|
|
|
|
Sabahın Altısında Bir Kalp Kırıldı.. |
|
|
1293 Mesaj -
|
|
Kayıt Tarihi: 06.07.2005
|
En Son On: 14.11.2012 - 13:17
|
Cinsiyeti: Bayan
|
|
Mahalleli her sabah aynı saatte, aynı sese uyanır. O vakitlerin sessizliğinde korkunç bir gürültüdür bu. Bakkal Muzaffer Amca, tüm kuvvetiyle dükkânının kepenklerini kaldırmıştır. Gürleyerek kalkan kepenkler de mahalleliyi kaldırmıştır yatağından. Saati hiç şaşmaz bu işin; her sabah saat beş on beş…
Sabah ezanı okunalı henüz birkaç dakika olmuştur. O gürültü, isteyip de ezana uyanamayanlara sunulmuş bir nimettir. Kalkar, sabah namazlarını kılarlar. Namaza kalkmak gibi bir derdi olmayanlara ise işkenceden beterdir. Fakat o ses sevilse de sevilmese de, mahallede Muzaffer Amca çok sevilir.
Böyle insanlar ilgimi çekmiştir hep. İlk müşterisine, dükkânını açmasından neredeyse iki saat sonra satış yapacak bir insan ne diye dükkânını daha gün doğmadan açar ki? Ne zaman evine gider, ne zaman uyur, nasıl uyanıp dükkânına gelir, anlamak mümkün değildir.
Erken kalkabildiğim vakitlerde Muzaffer Amca‘yı gizliden gizliye çok izlemişimdir balkondan. Kepenkleri kaldırır, dükkânın ışıklarını yakar. Kısa bir temizlik, ardından piknik tüpünde demlenen çay…
Başkalarının güne yeni merhaba deyip, yarı uykulu kahvaltı sofralarına oturdukları bir vakitte, Muzaffer Amca ikinci demliğe başlamıştır bile. Hep kıskanmışımdır; çay tiryakisiyim diyeceksen, işte böyle olmalı…
Muzaffer Amca‘nın bahsi bizim evde sık geçer. Ne zaman uykudan konu açılsa mutlaka önce o anılır. Sonra babam başlar nasihat çekmeye:
- Eskinin adamları böyledir. Erken kalkarlar. Güneşi üzerlerine doğdurmazlar. Allah‘ın bereketi doğar üzerlerine. Eee! Ne demiş eskiler: Erken kalkan yol alırmış! Muzaffer Amcan senelerdir böyledir. Bu huyu yüzünden rahmetli deden de çok severdi onu…
Dedem de severmiş onu. Ben dedemi görmedim. Doğduğum sene rahmetli olmuş. Fakat görenlerden, bilenlerden onun hikâyelerini dinlemeyi hep sevdim. Defalarca Muzaffer Amca‘ya da anlattırdım. Tabii başka bir sürü eski hikayeleri de…
Birkaç ay evveldi. Ayazın Ankara‘dan henüz el etek çekmediği bir bahar sabahı… Saat altı civarı. Kahvaltıya sıcak ekmek almak için Muzaffer Amca‘ya indim. Aklımda ayaküstü üç beş dakika muhabbet etmek de var. Ekmeği aldım, havadan sudan konuştuk. Tam çıkacaktım ki, tanıdık bir mahalleli dükkâna girdi. Henüz selam vermişti ki, ardından başka biri. Bir yabancı. Hiç birimiz tanımıyoruz.
Orta yaşlı, saçı başı dağınık, yüzünde tedirginlik ve mahcubiyet bir arada. Elinde de boş bir simit tepsisi. Ne simitçiye benziyor, ne bakkala gelmiş bir müşteriye. Daha çok bir dilenci gibi. Merak ettim, kapının yanında beklemeye başladım. Adam, halinden beklenmeyecek ölçüde düzgün, anlatmaya başladı:
- Özür diliyorum, birkaç dakikanızı alacağım, kusuruma bakmayın. Ben simitçiyim. Dün son paramla çocuğuma ilaç aldım. Param kalmadı. Bugün de simit alıp satmak için iki milyon liraya ihtiyacım var. Allah rızası için… Beni dilenci olarak görmeyin. Dolandırıcı da değilim. Evde satacak bir şey kalmadı. Ben de -iç cebinden bir şarkı kaseti çıkardı- bu gördüğünüz kaseti ucuz bir fiyata satıp sermayemi çıkartayım dedim. Bunu iki milyon liraya satın almak ister misiniz?
Adamın söyledikleri, tavrı gerçekten etkileyici idi. “Ben alabilirim.” demeye hazırlanıyordum ki, diğer kişi, tanıdığımız mahalleli atıldı:
- Hadi kardeşim, hadi git işine! Senin gibileri çok gördük!..
Ne Muzaffer Amca, ne ben; hiçbir şey diyemeden, ne diyeceğimizi henüz hesaplamamışken adam şöyle bir baktı, başını eğdi, kasetini avucunda utanılacak bir şey varmış gibi sakladı, çıkıp gitti.
Yutkunamadım. Simitçiye yardımcı olamadım. Kovan adama kızamadım. Olduğum yerde kalakaldım öylece…
Bir dilenci, bir dolandırıcı mıydı? Gerçekten yardıma muhtaç bir insan mıydı? Yoksa hiç ummadıkları bir anda,
ufacık bir bakkalda Allah‘ın sınadığı şu birkaç insanın ayağına gelmiş Hızır mıydı? Kimdi?
Hâlâ düşünür dururum, o adam ne bir dilenci ne de bir dolandırıcı olabilirdi. Her haline sinmiş derin bir mahcubiyetle derdini anlatmaya çalışan bir adam… Evet, dilenci olamazdı. Soğuk bir sabahın altısında hangi dilenci sokak arasındaki bu küçük bakkalda piyasa ederdi? Hele bakkaldan çıkıp gidişi…
Koşup yakalamak istemiştim ama yok olmuştu sanki. Kuş olup gökyüzüne mi karışmıştı? Yoktu işte!
Her ne olursa olsun, bir insan horlanmıştı, aşağılanmıştı, kalbi kırılmıştı sabahın altısında. Aklıma her gelişinde ince bir sızı duyarım içimde. O adam, elinde bir kaset, boş bir simit tepsisi…
Ve sevgili Muzaffer Amca… O sabahtan sonra, sanki içine çöreklenen bir bulutun gölgesi kaldı yüzünde. Ne zaman karşılaşsak, hep konuşmamız gereken ama bir türlü birbirimize söyleyemediğimiz bir sırrın ağırlığı altında birlikte ezildik. Birbirimizin gözlerine bakamadık.
Sabahın Altısında Bir Kalp Kırıldı..!
~ yazan: islamcokguzel Kasım 11, 2007.
|
Ekleme Tarihi: 16.11.2007 - 10:55 |
|
|
|
371 Mesaj -
|
|
Kayıt Tarihi: 07.08.2007
|
En Son On: 20.02.2008 - 12:39
|
Cinsiyeti: Erkek
|
|
BENDE DİLENCİ OLACAĞINA İNANMIYORUM...
O SAATTE NE İŞİ VAR DİLENCİNİN...
ŞOK ETKİLEYİCİ BİR KONU...EKLEME İCİN TŞK'LER
ALLAH RAZI OLSUN
|
Ekleme Tarihi: 16.11.2007 - 12:41 |
|
|
|
71 Mesaj -
|
|
Kayıt Tarihi: 04.11.2006
|
En Son On: 07.05.2010 - 17:01
|
Cinsiyeti: Erkek
|
|
HER HATIRLADIĞINDA İNSANIN KALBİNE SIZI VE VİCDAN AZABI OLARAK GERİ DÖNECEK BİR HADİSE
|
Ekleme Tarihi: 16.11.2007 - 13:22 |
|
|
|
1463 Mesaj -
|
|
Kayıt Tarihi: 23.03.2007
|
En Son On: 09.05.2011 - 10:25
|
Cinsiyeti: Erkek
|
|
ALLAHU alem ya.....kim bilir 40 lardanmıdır hızırmıdır ilyasmıdır ......Eğerki hızır.a.s ise yazık muzaffer amca ya veya sana değil se bile düşmüş garibim el aman yaşım 38 rabbim kimseyi düşürmesin bu duruma ....o vatandaşta çok peşin yargılıymış yahu insan bir zorar inmisin cinmisin demezmi hemen zank diye fesubhanallah be........
selam ve dua ile......
|
Ekleme Tarihi: 16.11.2007 - 15:56 |
|
|
|
611 Mesaj -
|
|
Kayıt Tarihi: 21.07.2006
|
En Son On: 09.07.2010 - 14:12
|
Cinsiyeti: -----
|
|
ALLAHU EKBER. BACIM HIZIR ALEYHISSELAMDIR BELLIKI. RAHMETLI BABANNEME DE GENCLIGINDE GELMIS: ANLATIRDI HEP. AMA ODA NASIBINI ALAMAYANLARDAN. babamda (ALLAH ömür versin) onada hizir aleyhisselam görünmüs ama oda malesef nasibini alamayanlardan.
buda biz müslümanlarin icimizde yardimlasmaya karsi cok sempatisi olmadigindan. Yada ALLAHIN hikmeti.
|
Ekleme Tarihi: 19.11.2007 - 20:32 |
|
|
|
5108 Mesaj -
|
|
Kayıt Tarihi: 31.05.2005
|
En Son On: 21.01.2023 - 23:33
|
Cinsiyeti: -----
|
|
eee bu sahte yüzlü insanların yüzünden, dilenci kılığına girenlerin yüzünden yanılmamıza sebep oluyorlar...
Kim dilencidir, kim dilenci kılığına girmiştir, kim dilencilikle milyarı kazanmıştır, ve önemlisi kim Hz. Hızır a.s. dır bilemez olduk.
|
Ekleme Tarihi: 20.11.2007 - 10:12 |
|
|
|
1293 Mesaj -
|
|
Kayıt Tarihi: 06.07.2005
|
En Son On: 14.11.2012 - 13:17
|
Cinsiyeti: Bayan
|
|
amin cümlemizden
sizinde okuyan gözlerinize saglik
ekleme ve yorumlariniz icin cok tesekkürler
Dua ile ...
Bu mesaj 1 kez ve en son ~Firdevs~ tarafından 20.11.2007 - 18:21 tarihinde değiştirilmiştir.
|
Ekleme Tarihi: 20.11.2007 - 18:20 |
|
|
|
|
|
Bu üyelerimizin doğum günlerini tebrik eder, sıhhat ve afiyet dolu bir ömür dileriz:
kuzen_1956 (69), ab-ýefsun (48), islammmm (48), Karanfil_ (37), Hatiboðlu (51), aysegul27 (56), þeb-i aru.. (49), mehmetsarican (57), salih_zeki (50), yerbay (55), gencefsane0619 (37), fazlivarna (39), nurdanbirdamla (52), quazar (50), yolculukahirete (47), DETAY (50), tugrulhank (41), isa-tunc (38), Musa_efendi (40), hamzaa69 (50), Adem 1981 (44), hikmetbaysal (38), korkusuz (39), yusufcan42 (50), sansar1 (64), talha73 (52), Reis30 (51), merve26 (45), eren@ (60), Nurdamra (36), zynb (45), SeHaDeT (37), ozdemir_3825 (36), ebu_furkan (49), Muhammed Tevhid (54), esrefsaati (42), damla- (), raþitim (54), hakdostu (59), xp_88 (37), turkey06 (48), Güllerin-Efendi.. (37), CanKusumM (56), mustizmir (60), zeki_s (50), gunesgencer (52), nuridemir (65), ozdemir3825 (36), mehdiordusu (37), omar1977 (48) |
|
|
|
|
|
|