0
Start Giriş Üye Ol üyeler ((( RAVDATe@m))) Arama
Toplam Kategori: 69 *** Toplam Konu: 30100 *** Toplam Mesaj: 148193
Forum Anasayfa » D İ N / İ S L A M » BÜYÜK ŞAHSİYETLER » Korku ve Ümit Arasındaki Genç

önceki konu   sonraki konu
Bu konuda 9 mesaj mevcut
Sayfa (1): (1)
Ekleyen
Mesaj
Ônder23 su an offline Ônder23  
Themenicon    Korku ve Ümit Arasındaki Genç

569 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 27.10.2006
En Son On: 17.11.2016 - 13:20
Cinsiyeti: Erkek 
Peygamber Efendimiz (a.s.m.), ölüm döşeğinde olan bir gencin yanına girdi ve ona, Sen kendini nasıl buluyorsun? diye sordu. Genç, Ben Allah' (ın affın)ı umarımYâ Resûlâllah! Ve günahlarımdan da korkarım" dedi. Bunun üzerine Resûlâllah (a.s.m.) buyurdu ki, Bu vakitte herhangi bir kulun kalbinde bağışlanma umudu ve günah korkusu birleşince mutlaka Allah o kuluna dilediğini verir ve onu korktuğu azabından emin kılar. (Neseî, Zühd: 31)

Bu hadise her ne kadar bir gencin başından geçmişse de, aynı durum her insan için geçerlidir. Fakat bu hadiseye bir gencin konu olması şu açıdan önemlidir: Gerçekten gençlik dönemi, korku ve ümitin sık sık dengesini kaybettiği bir safhadır. Genç insan, bazen öylesine ümitli olur ki, doğrudan Cennete gideceğini düşünür. Zaman olur öyle ümitsizliğe düşer ki, günahları çok fazla olduğu için affedilmeyeceğini sanır.

İşte bu hadîs, dünyası çok çabuk değişebilen gençlerimize güzel bir müjde ve uyarıdır.

Dinimiz bizleri korku ve ümit arasında olmaya teşvik eder. Yüce Rabbimiz meâlen şöyle buyurur: De ki Ey günahta aşırı giderek nefislerine zulmetmiş kullarım! Allah'ın rahmetinden ümidinizi kesmeyin. Muhakkak ki Allah, bütün günahları bağışlar. Şüphesiz ki O çok bağışlayıcı, çok merhamet edicidir. Öyleyse azap gelmeden önce Rabbinize dönün ve Ona teslim olun; sonra kimseden yardım göremezsiniz. (Zümer: 53-54)

Rabbimiz, Kendisine ortak koşulmasından başka tüm günahları affedebileceğini belirtmiştir. Bunun için kesinlikle ümitsiz olmamak gerekir. Çünkü Allah'ın rahmetinden ümidini kesen ancak şeytandır. Fakat ümitli olmak demek, günah işlemeye devam etmek ve nasıl olsa affedileceğinden emin olup, Allah'ın azabından korkmamak değildir.

Nitekim bu hususta Hz. Ömer (r.a.) tüm gençlerimize örnek olacak şu ölçüyü dile getirmiştir. Eğer 'Tüm insanlar Cehenneme gidecek, sadece bir kişi Cennetlik olacak'dense, 'Acaba ben miyim' diye ümitlenirim. Şayet 'Bütün insanlar Cennete gidecek, sadece bir kişi Cehennemlik olacak' deseler, 'Acaba ben miyim' diye korkarım.

İşte böyle bir düşünce, korku ve ümit arasında olmanın zirvesidir. Yani kişi, hem Allah'ın azabından korkmalı, günahlarını düşünmeli; hem de Allah'ın rahmetinden ümitvar olmalıdır.

Dikkat edilirse böyle bir düşünce birbirinin zıddı değildir. Çünkü ele alınan korku ve ümittir. Bunların zıddı ise, korkmamak ve ümitsizlik"tir. Bize tavsiye edilen, "hem korkmak hem korkmamak" veya aynı anda "ümitli ve ümitsiz olmak" dğildir. Bizden istenen, Aşırı korkudan dolayı ümitsiz olmamak ve Aşırı ümitten dolayı korkusuz olmamaktır.

Bunun için insan hem korkup hem ümitli olabilir.

Hadiste dikkat çekilen mühim bir husus da, Ben kulumun zannı üzereyim. Beni nasıl tanırsa öyle muâmele ederim" hadîs-i kudsîsinde belirtilen gerçektir. Bu hadîs-i kudsîye göre, biz Rabbimizin rahmetini ümit edersek öyle muâmele görürüz. Ayrıca Rabbimize sû-i zan etmemeliyiz. Yani, "Ben çok günahkârım, bana mutlaka azap eder" demek, Allah'ın irâdesine karışmaktır. Ben çok günahkârım, ama Rabbim af ve mağfiret sahibidir" diye düşünmek, günahlara tevbe edip, af dilemek gerekir.

Bir kimsenin, Kesinlikle ben Cehennemliğim" demesi de, Ben kesinlikle Cennetliğim diye düşünmesi de yanlıştır, büyük günahtır. Doğrusu, şöyle düşünmektir:

Ben çok günah işledim. Allah'ın azabından korkarım. Ama pişmanım, Rabbim affedebilir. Bu arada Allah beni bazı sevaplar işlemeye muvaffak etti. İyi amellerim de Onun ihsânıdır. Ümit ederim ki, bana lütufla muâmele eder.

Hiç kimsenin ameli, kendisini Cennete götürmez. Beni de. Rabbimin rahmeti olmasa ben de Cennete giremem. " diyen Peygamberimiz (a.s.m) eski asırlarda yüz kişi öldürdüğü halde samimî bir şekilde tevbe eden bir kişinin affedildiğini belirtir.

İşte korku ve ümit arasında bulunmak budur. Bir yanda Allah'ın en büyük Peygamberi, kendi ameliyle Cennete giremeyeceğini belirtiyor; diğer yanda yüz kişiyi öldüren kesin bir pişmanlıkla af dilediği için mağfiret ediliyor.

Kişinin ameline güvenmesi, ucb denilen mânevî bir hastalıktır ki, en az ümitsizlik kadar kötüdür.

Rabbimiz bizleri, hayatımızı hüsn-ü hâtimeyle bitirip imanla kabre girinceye kadar korku ve ümit arasında bulundursun.
Ekleme Tarihi: 20.08.2007 - 15:33
Bu mesajı bildir   Ônder23 üyenin diğer mesajları Ônder23`in Profili Ônder23 Özel Mesaj Gönder zum Anfang der Seite
şuheda su an offline şuheda  

101 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 15.08.2007
En Son On: 18.11.2007 - 14:40
Cinsiyeti: Bayan 
amin ecmain..
yazınızı zevkle okudum fakat beni düşündüren bir bölüm oldu yazıda;

"Peygamberimiz (a.s.m) eski asırlarda yüz kişi öldürdüğü halde samimî bir şekilde tevbe eden bir kişinin affedildiğini belirtir"

Aftan kasıt nedir tam olarak anlayamadım. Yani bu işlenen günahlar hak indinde sorgusu olmayacak anlamındamı. Eğer böyle bir anlam içeriyorsa o halde şu ayeti sunmak isterim.Zilzal.Ayet 7/8 "Kim bir miskal zerre hayır işlerse mükafatını görecektir, kim bir miskal zerre şer işlerse karşılığını görecektir"
selam ve dua ile...
telaşlı
Ekleme Tarihi: 20.08.2007 - 17:17
Bu mesajı bildir   şuheda üyenin diğer mesajları şuheda`in Profili şuheda Özel Mesaj Gönder zum Anfang der Seite
Ônder23 su an offline Ônder23  

569 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 27.10.2006
En Son On: 17.11.2016 - 13:20
Cinsiyeti: Erkek 
Selam un Alekum Sevgili bacim

Senin soyledigin gibi kim bu dunyada zerre kadar iyilik yapmissa onu hak indinde gorur, kim zerre kadar kotuluk yapmissa onuda hak indinde gorur.

Ama biraz dikkatli bir sekilde okusan yaziyi daha iyi anliyacaksin.


saygilarimla

Selam ve Duaile
Ekleme Tarihi: 20.08.2007 - 18:01
Bu mesajı bildir   Ônder23 üyenin diğer mesajları Ônder23`in Profili Ônder23 Özel Mesaj Gönder zum Anfang der Seite
şuheda su an offline şuheda  
Themenicon    düşündüm ama anlayamadım....

101 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 15.08.2007
En Son On: 18.11.2007 - 14:40
Cinsiyeti: Bayan 
Değerli din kardeşim; yazınızı defalarca okudum fakat konunun teması sorduğum soruyla ilgili olmadığı için cevap bulamadım. Belkide benim anlayış kapasitemden kaynaklanan bir anlaşmazlık, fakat yazıyı okuduğum günden beri her önüme gelene bu soruyu yöneltiyorum "bağışlanmak nedir? yani günahlardan arınmak ve işlememiş gibi olmaksa, bu ayet nedir?" gerçekten kafamı yoruyor bu soru. Eğer bu konuda tatmin edici cevabınız varsa benide aydınlatmanızı rica ediyorum.Şimdiden teşekkürler.
selam ve dua ile...
Ekleme Tarihi: 21.08.2007 - 18:15
Bu mesajı bildir   şuheda üyenin diğer mesajları şuheda`in Profili şuheda Özel Mesaj Gönder zum Anfang der Seite
esma_oguz su an offline esma_oguz  

6 Mesaj

Kayıt Tarihi: 15.12.2004
En Son On: 02.02.2008 - 11:57
Cinsiyeti: Bayan 
mukemmel bir sunumm Allah razi olsun...
Ekleme Tarihi: 21.08.2007 - 18:28
Bu mesajı bildir   esma_oguz üyenin diğer mesajları esma_oguz`in Profili zum Anfang der Seite
Ônder23 su an offline Ônder23  

569 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 27.10.2006
En Son On: 17.11.2016 - 13:20
Cinsiyeti: Erkek 
Selam'un Alekum suheda bacim kusura bakmayin eklemis oldugunuz yaziyi daha yeni farkina vardim o yuzden biraz gec de olsa cevap eklemek istedim.

Sizin anlamadiginiz konu her halde bu olsa gerek (BAGISLANMAK NEDiR)
insan oglu cok gunah isliyor yapacağı tek şey günahından dolayı pişmanlık gösterip bir daha yapmamak üzere tövbe etmektir.

Geriye iki şey kalıyor. Biri kul hakkıdır. Varsa helalleşmek gerekir. Diğeri de Allah hakkı için tövbe, istiğfar etmek ve bir daha o günaha girmemektir.

İnsan hem iyilik hem de kötülük yapmaya uygun yaratılmıştır. Onun için zaman zaman isteyerek veya istemeyerek günahlara girebiliyor. Bu konuda Kur’anı Kerim de, Allah, kendisine şirk koşulmasının dışındaki istediği kimselerin bütün günahlarını bağışlar.(Nisa Süresi,48:116) buyurarak hangi günah olursa olsun affedebileceğini bildirmektedir.

Kitaplarımız da canı gönülden yapılan tövbenin Allah tarafından kabul edileceği ifade edilir. Nitekim Allah’u Teala, Ey iman edenler, nasuh tövbe ile tövbe edin ki Allah da sizin kabahatlerinizi affetsin ve altlarından ırmaklar akan cennetlerine koysun. (Tahrim Suresi,8) buyurarak yapılan tövbelerin kabul edileceğini beyan eder. Ayette geçen nasuh tövbe ise şöyledir:

1-Allah’a karşı günah işlediğini bilerek, bu günahtan dolayı Allah’a sığınmak ve pişman olmak.
2-Bu suçu işlediği için üzülmek, Yaratıcıya karşı böyle bir günah işlediğinden dolayı vicdanen rahatsız olmak.
3-Bir daha böyle bir suça dönmeyeceğine dair bir karar içerisinde olmak.
4-Kul hakkını ilgilendiriyorsa onunla helalleşmek.

Bir hadiste Peygamberimiz şöyle buyurmuş. Nasuh tövbe şudur:
-Günahlara pişmanlık.
-Farz ibadetleri yapmak.
-Zulüm ve düşmanlık yapmamak.
-Kırgın ve küskünlerle barışmak.
-Bir daha o günaha dönmemek üzere karar vermek.

İnşallah bu şartları yerine getirirsek Allah’ın tövbelerimizi kabul edeceğinden ümitli oluruz.

Ancak insan her zaman korku ve ümit içerisinde olmalı. Ne ibadetlerimize güvenip övünebiliriz. Ne de günahlarımızdan ümitsizliğe düşebiliriz. Ben çok iyiyim, bu işi hallettim demek ne kadar yanlışsa ben bittim, beni Allah kabul etmez demek de o kadar yanlıştır. Ayrıca, suçunu anlayıp tövbe edip, Allah’a sığınmak da büyük bir ibadettir.

Yani bacim benim demek istedigim sey su Allah'u Teala bagislayicidir yeterki tövbe edelim ve birdahada gunah islememeye gayret gostermemiz lazim...

Umarim ki sorunuz hakkinda size yardimci olmusumdur.

Selam ve Duaile
Ekleme Tarihi: 12.09.2007 - 17:33
Bu mesajı bildir   Ônder23 üyenin diğer mesajları Ônder23`in Profili Ônder23 Özel Mesaj Gönder zum Anfang der Seite
şuheda su an offline şuheda  

101 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 15.08.2007
En Son On: 18.11.2007 - 14:40
Cinsiyeti: Bayan 
Allah razı olsun cevabınız için. Fakat buda bana tatmin edici gelmedi. Ben derdimi anlatamadım. Neyse beni bilen ve anlayan Rabbim bana ilham versin ve bilmediklerimi öğretsin. Tekrar teşekkürler. Allah'a emanet olun.
Selam ve dua ile..
Ekleme Tarihi: 12.09.2007 - 17:42
Bu mesajı bildir   şuheda üyenin diğer mesajları şuheda`in Profili şuheda Özel Mesaj Gönder zum Anfang der Seite
Ônder23 su an offline Ônder23  

569 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 27.10.2006
En Son On: 17.11.2016 - 13:20
Cinsiyeti: Erkek 
Allah Senden de razi olsun Valllahi benim bildigim bu eyer sen farkli dusunuyorsan bilmiyorum.

Bildigini ve yada fikrini paylasmak istersen cok mutlu olurum belki sayende bilmediklerimizi de ogrenmis oluruz bu arada.

saygilarimla

Selma ve Duaile
Ekleme Tarihi: 12.09.2007 - 17:48
Bu mesajı bildir   Ônder23 üyenin diğer mesajları Ônder23`in Profili Ônder23 Özel Mesaj Gönder zum Anfang der Seite
Ônder23 su an offline Ônder23  

569 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 27.10.2006
En Son On: 17.11.2016 - 13:20
Cinsiyeti: Erkek 



Bu mesaj 1 kez ve en son Önder Adam tarafından 12.09.2007 - 17:49 tarihinde değiştirilmiştir.
Ekleme Tarihi: 12.09.2007 - 17:48
Bu mesajı bildir   Ônder23 üyenin diğer mesajları Ônder23`in Profili Ônder23 Özel Mesaj Gönder zum Anfang der Seite
Pozisyon düzeni - imzaları göster
Sayfa (1): (1)
önceki konu   sonraki konu

Kategori Seç:  
Sitemizde şu an Yok üye ve 1729 Misafir mevcut. En son üyemiz: Didem_


Admin   Moderator   Vip   Üye ]

Hayırlı ömürler dileriz.    Bu üyelerimizin doğum günlerini tebrik eder, sıhhat ve afiyet dolu bir ömür dileriz:
33mya (63), turkishdanger (36), LeeNa (56), avara (34), @KIN (43), Sedat KAYHAN (61), burcuburcu (49), emelim (52), yahia (49), huzur (52), nazarboncuð.. (44), fettah (42), asafusta (41), Selim54 (35), excelleron (53), SeHZaDeM (34), sofiumit (41), remzi82 (54), iskender_1 (44), Ibrahim_Kerim (43), ÝSU (31), sadozaydin (38)
24 Saatin Aktif Konuları
0

Copyright © ((( RAVDA.net )))  *  İrtibat   *   RAVDA Reklam Servisi   *   Tüm hakları saklıdır, izinsiz alıntı yapılamaz.
Sitemizde yayınlanan imzalı yazıların içeriğinden yazarları, forum ve yorumlardan ekleyen şahıslar sorumlu olup, kesinlikle sitemiz sorumlu değildir.
© by ((( RAVDA.net )))

Sayfa 0.86686 saniyede açıldı