0
Start Giriş Üye Ol üyeler ((( RAVDATe@m))) Arama
Toplam Kategori: 69 *** Toplam Konu: 30100 *** Toplam Mesaj: 148193
Forum Anasayfa » D İ N / İ S L A M » İBRET TABLOLARI » DİLENCİ KİM?

önceki konu   sonraki konu
Bu konuda 1 mesaj mevcut
Sayfa (1): (1)
Ekleyen
Mesaj
recepholding su an offline recepholding  
DİLENCİ KİM?

1613 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 09.07.2006
En Son On: 12.03.2007 - 11:46
Cinsiyeti: Erkek 
DİLENCİ KİM?

Saltanatının sınırları geniş diyarlara uzanan bir hükümdardı. Kibrinin ve gururunun ise sınırı yoktu. Elinden

gelse bütün dünyayı eline geçirmek ve mülküne dahil etmek istiyordu. Sürekli daha, daha diyordu. Hiç kimse

ondan bir gün olsun yeterli veya Buna da şükür sözünü duymamıştı. Yeme-içmede, eğlenmede, hakarette,

haksızlıkta hep dünden bir adım ileriye gidiyordu. Öyle bencildi ki, iyilik yaparken bile başkalarına ne kadar

cömert olduğunu sergilemek isterdi.

İşte bu hükümdar, bir gün sarayının önündeki bahçede yürüyüşe çıkmış gezinirken, yanına başı önünde eğik,

elinde dilenci kabı taşıyan bir adam yaklaştı. Muhafızlar, dilencinin hükümdarın yanına sokulmasının engellediler.

Hükümdar, adamlarına o ana dek hiç konuşmayan dilenciyi bırakmalarını emretti.

Ne istiyorsun? diye büyüklenerek sordu hükümdar. Adamın onun yanına dilenmek için geldiği besbelliydi,

ama o bu soruyu yine de sordu, çünkü karşısındakinin kendisine yalvarmasını istiyordu. Bu hep böyle olurdu.

Fakirler, dilenciler birşeyler ister, o onlara fazlasıyla ihsanda bulunur, adamlar binbir teşekkürle ve minnetle

yanından ayrılırken o Var mı benim gibi cömert? dercesine sağına soluna bakınır ve etraftaki yağcıların övgü

dolu sözlerini kendinden geçerek dinlerdi.

Ama bu defa öyle olmadı!

Dilenci güldü ve başını kaldırıp hükümdarın gözlerinin içine bakarak şöyle dedi:

Sultan hazretleri yoksa benim arzumu yerine getirebileceklerini mi sanıyorlar?

Böylesine küstahça bir söz karşısında önce ne yapacağını bilemedi hükümdar. İstese oracıkta dilencinin

kafasını vurdurabilir ya da onu zindanlarda çürütebilirdi. Ama, bu dilenci kendisine meydan okumaya kalkmıştı

ve bu söz ne kadar ağırına giderse gitsin, ona dersini başka bir şekilde vermeliydi. Evet, kararını vermişti: Onu

cömertliğiyle ezecekti.

Elbette ki senin arzunu yerine getirebilirim ey dilenci! Ne olduğunu söyle yeter

Çok basit, dedi dilenci ve dilenirken kullandığı kabı uzattı:

Bu kabı birşeyle doldurmanın istiyorum

Bu kadar basit bir isteği duyunca rahatlayan hükümdar kahkahalarla güldü:

;Bundan kolay ne var?

Yanındaki vezirlerden birisine dönüp emretti:

Bu adamın kabını parayla doldurun.

Vezir saraya gitti, dönüşte getirdiği büyükçe bir kese altını dilencinin kabına boşalttı. Normalde kabı doldurup

taşması gereken altınlar kaba dökülür dökülmez yok oldu ve dilencinin kabı biraz önceki gibi bomboş kaldı.

Hükümdar ve etrafındakiler gördüklerine inanamadılar. Dilencinin hiç de öyle büyücü bir görünümü yoktu, ama

yine de ondan ürkmeye başladılar. Hükümdar, adamlarını daha fazla altın getirmeleri için saraya yolladı. Ancak,

her gelen kesedeki altınlar aynı akıbete uğradı. Dilencinin kabına boşanır boşanmaz, uçup gittiler. Bu kap sanki

kara delik gibi altınları yutuyordu. Önce saraydakiler, sonra da olup biteni duyan şehir ahalisi toplandı

etraflarına.

Ne kadar altın ve gümüş boşaltırsa boşalsın, hükümdar dilencinin küçük kabını dolduramıyordu. Şanı, şöhreti,

tibarı elden gitmek üzereydi. Ama o Bütün hazinemi gözden çıkarırım da bu dilenci parçasına mağlup olmam

diye homurdanıyordu.

Gerçekten de, altınlar, gümüşler, elmaslar, yakutlar... hazinesinde ne varsa dilencinin kabına boşaltıldı. Ama

sonuç değişmiyordu: Dilencinin uzattığı kap bomboştu. Saatler geçiyor, insanlar hayret ve şaşkınlıkla

hükümdarın hazinesinin avuç avuç kabın içinde eriyişini seyrediyordu.

En sonunda, hükümdar dilencinin kapandı ve mağlubiyetini ilan etti: Sen kazandın, ama gitmeden önce

bana tek bir şey söyle. Bu kabın sırrı nedir? Hırsıyla, kibriyle ün salan koca hükümdar, sıradan bir dilencinin

önünde böyle yalvarıyordu.

Gerçekte, bir dilenci değildi karşısındaki. Ona ders vermek için gönderile dilenci görünüşündeki bir melekti.

Melek Bu kap dedi, insan hırsından yapılmıştır. Ve hiçbir şey onu dolduramaz. Hırsına mağlup olan insan, ister

senin gibi sultan olsun ister köylü, kabı hiç dolmayan dilenciye benzer. Dünyanın en güzel sarayları, dünyanın

en güzel atları, dünyanın en büyük hazineleri onu doyurmaz. Hatta dünyayı da yutsa tok olmaz. Elindeki kabı,

dilenir durur.
Ekleme Tarihi: 17.09.2006 - 16:16
Bu mesajı bildir   recepholding üyenin diğer mesajları recepholding`in Profili recepholding Özel Mesaj Gönder zum Anfang der Seite
Pozisyon düzeni - imzaları göster
Sayfa (1): (1)
önceki konu   sonraki konu

Kategori Seç:  
Sitemizde şu an Yok üye ve 1197 Misafir mevcut. En son üyemiz: Didem_


Admin   Moderator   Vip   Üye ]

Hayırlı ömürler dileriz.    Bu üyelerimizin doğum günlerini tebrik eder, sıhhat ve afiyet dolu bir ömür dileriz:
zec (53), yesil07 (39), volkansav52 (40), bebecik1974 (50), mcamlica (38), serdar414 (47), musoylemez (56), KalpYapalim (32), gurbat (62), yasen (47), yilmaz (63), kenzularsh (40), srknsrt (51), puma (54), mazpolat (67), pskofb (38), akaasa (49), oguzy (74), arkadasim (51), Mecnun2000 (55), sarenge (44), SarCopTeS (43), halil40 (36), belan08 (47), halil_10 (37)
24 Saatin Aktif Konuları
0

Copyright © ((( RAVDA.net )))  *  İrtibat   *   RAVDA Reklam Servisi   *   Tüm hakları saklıdır, izinsiz alıntı yapılamaz.
Sitemizde yayınlanan imzalı yazıların içeriğinden yazarları, forum ve yorumlardan ekleyen şahıslar sorumlu olup, kesinlikle sitemiz sorumlu değildir.
© by ((( RAVDA.net )))

Sayfa 0.67550 saniyede açıldı