0
Start Giriş Üye Ol üyeler ((( RAVDATe@m))) Arama
Toplam Kategori: 69 *** Toplam Konu: 30100 *** Toplam Mesaj: 148193
Forum Anasayfa » ~~~ RaMaZaN-I ŞERiF ~~~ » Filistin'in ramazanı

önceki konu   sonraki konu
Bu konuda 1 mesaj mevcut
Sayfa (1): (1)
Ekleyen
Mesaj
Muhtazaf su an offline Muhtazaf  
Filistin'in ramazanı

Moderator
4254 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 04.06.2007
En Son On: 30.07.2020 - 23:50
Cinsiyeti: Erkek 


Filistin'in ramazanı

Birkaç dilim ekmek ve üç beş zeytin

Uyandığında, annesi namaz kılıyordu. Kalktı, abdest aldı ve annesinin yanında namaza durdu. Henüz küçücüktü ama namazını hiç kaçırmazdı. Eskiden babası mescide gittiğinde onu da götürürdü. Artık babası yoktu. Bir gece gelmişler ve babasını alıp götürmüşlerdi.

Neden götürdüklerini ve nereye gittiğini söylememişlerdi. Annesi her namazdan sonra ellerini Allaha açar, gözyaşları içinde dua ederdi. O da minicik ellerini kaldırır ve Allah'tan, babasını geri göndermesini isterdi. Namazdan sonra annesi kahvaltıyı hazırladı. Sofrada birkaç dilim ekmek ve üç beş zeytin vardı. Fırınlar çalışmıyor, dükkânlar açılmıyordu. Ambargo vardı. İlk zamanlar açlığın acısıyla ağlıyor, bağırıp çağırıyordu.

Bir gün annesi ona Peygamberimiz ve arkadaşlarının da aç kaldığını, Mekkelilerin onlara üç yıl ambargo uyguladığını ve Müslümanların çocuklarının açlıktan öldüğünü anlattı. Efendimiz ve müminler sabretmişlerdi. O da sabretmeliydi. Artık ağlamıyordu.
Bütün Müslümanlar fakir mi?

Yeryüzünde milyarlarca Müslüman vardı. Onlar neden ona yardım etmiyor, karnını doyurabilecek kadar yiyecek göndermiyorlardı. Müslümanlar kardeş değil miydi? Acaba bütün Müslümanlar fakir miydi, onların çocukları da açlıktan ağlıyorlar mıydı? Herhalde öyle olmalıydı, yoksa elbette ona ellerini uzatırlardı. Kahvaltıdan sonra elbiselerini giydi, çantasını hazırlayıp dışarı çıktı. Okula gitmeliydi.

Arkadaşlarını göremedi. Demek ki geç kalmıştı. Geçenlerde bir bomba düşmüş, en iyi arkadaşı Ahmed'in kolu kopmuştu. Zaten sınıfındaki arkadaşların çoğunun ya ayakları ya da kolları yoktu. Yürümeye başladı. Birden şiddetli bir ses duydu. Yer sallanıyor, sanki kıyamet kopuyor, çevreden dumanlar yükseliyordu. Çok korktu, titremeye başladı. Sonra arkadaşı Ahmedi ve diğerlerini gördü. Askerler onları sopalarla dövüyor, yere atıp tekmeliyorlardı.
'Attığın zaman sen atmadın, fakat Allah attı'

Caddenin ilerisinde bir İsrail tankı vardı. Evlerine doğru ilerliyor, namlusunu ayarlıyordu. Annesi evde ve her şeyden habersizdi. Tank evini yok edecek, annesini öldürecekti. Ne yapabilirdi, çaresizce etrafına bakındı. Nihayet yerden bir taş aldı ve tanka doğru fırlattı.

Hani bir ayet vardı: 'Attığın zaman sen atmadın, fakat Allah attı.' İşte onu hatırladı ve atmaya devam etti. Birden vücudunda bir sıcaklık hissetti. Vurulmuştu. Bacağından kanlar akıyor, canı nasıl da yanıyordu. Yere yığıldı, elindeki son taşı da fırlatmak istedi. O an, nereden geldiğini anlayamadığı bir kurşun tam göğsüne isabet etti. Vücudu parçalanmış, kurşunların verdiği acı aklını başından almıştı. Ali diye bir ses duydu, annesiydi. Ali diye bağırıyor, feryat ederek yavrusuna doğru koşuyordu.
Hoş geldin mücahid Ali

Gözleri karardı, derken yemyeşil ve çok güzel bir yer gördü. Her yerden sular fışkırıyordu. Oyun oynayan çocuklar vardı. O oyuncaklar, zengin Yahudi çocuklarında bile yoktu. Burası ne güzeldi, şu karşıdakiler geçenlerde şehid olan arkadaşları değil miydi? Sonra babasını gördü, babacığım diye bağırmak istedi. Babası ona gülümsüyor ve ilerde bir havuzun başında oturan nur yüzlü zatı gösteriyordu. Saçları omuzlarına kadar uzun, güler yüzlü bu zat ne kadar da yakışıklıydı. O Allahın Resulü, O Hayber'in fatihi, O, Filistin halkının, adıyla coştuğu, varlığıyla sevindiği Muhammed aleyhisselamdı.

Yaklaştı, o yaklaşınca mübarek Nebi ayağa kalktı, gülümsedi ve kucağını açarak seslendi: "Hoş geldin mücahid Ali!"
Hoş bulduk Ya Resulullah!
Filistin ve biz!

Bir Ramazan daha yaşıyoruz. Tüm dünya Müslümanları olarak bir Ramazan daha... Ramazan etkinlikleri, mükellef iftar sofraları, sahura kadar süren eğlenceler, sağlıklı beslenme önerileri, 'yemeği fazla kaçırmayın' tavsiyeleri ile bir Ramazan daha yaşıyoruz. Rahat koltuklarımızda ve arkamıza yaslanarak, güzel hoca efendilerin güzel vaazlarını dinleyerek bir Ramazan daha yaşıyoruz.

Ramazan'ın bugünlerde özünden koparılan bir anlamı da, bu mübarek ayın tefekkür ayı olmasıdır. Kendisi ve çevresi mübarek kılınmış Mescid-i Aksa altmış yıldır işgal altında. Ve Kudüs Müslümanları bir Ramazan'ı daha işgal altında yaşamaya çalışıyorlar. Oğulları öldürülen anneler, kızları kaçırılan babalar, her akşam misafir odalarını yıkacak bir İsrail füzesinin tedirginliğinde oruç tutuyorlar ve iftar ediyorlar.

Tüm dünyayla bağı kesilip, ambargo altında yiyecek ekmek ve içecek su bulamayan Gazze'nin güzel çocukları oruç tutuyor. Zulüm altında, bombalar ve işkenceler altında bir Ramazan daha yaşıyorlar. İsrail hapishanelerinde on binlerce Filistinli mümin, esaret altında oruçlarını tutmaya çalışıyorlar. Direnişin güzel yüzü başbakanımız İsmail Heniye, teravih namazlarını kıldırıyor ve Ramazan'ı tam idrak eden Hamas gönülleri tam anlamıyla oruç tutuyorlar.

Filistin'de, özellikle Gazze'de elbette, 'yemeği fazla kaçırmayın' önerileri yükselmiyor televizyonlardan, mükellef iftar sofraları kurulamıyor, Ramazan'ı kültürel etkinlik ayı ilan edemiyor onlar.

Ramazan dua ayı değil midir? Ellerimizden ne kadar az şey geliyor öyle değil mi? Bir vücudun azaları gibi olan müminler, birbirlerinden duayı bile eksik ediyor ne yazık ki. Hiçbir şey değilse bile en azından dua edebiliriz, altmış yıldır Siyonist işgal altındaki Müslüman kardeşlerimize. Her iftardan sonra, her teravih namazından sonra, her sahur vaktinden sonra dua edebiliriz onlara. Bizler oruç tutuyor ve iftar ediyoruz. Onlar da oruç tutuyor ve iftar ediyor! Ve Allah'ın adaleti asla şaşmayacaktır! Hatırlayalım, ağlayalım.
Ekleme Tarihi: 08.09.2009 - 11:02
Bu mesajı bildir   Muhtazaf üyenin diğer mesajları Muhtazaf`in Profili Muhtazaf Özel Mesaj Gönder zum Anfang der Seite
Pozisyon düzeni - imzaları göster
Sayfa (1): (1)
önceki konu   sonraki konu

Kategori Seç:  
Sitemizde şu an Yok üye ve 1238 Misafir mevcut. En son üyemiz: Didem_


Admin   Moderator   Vip   Üye ]

Hayırlı ömürler dileriz.    Bu üyelerimizin doğum günlerini tebrik eder, sıhhat ve afiyet dolu bir ömür dileriz:
mervenur (39), rabianur ihl (35), muhammed ümmeti (38), delikan63 (39), 2900 (70), Furkan_68_Cetin (32), manitu_76 (48), hamido 33 (53), mudure (50), elektroman (52), murbe (44), KARAHÝSA.. (31), alp.eren.bilge (34), bluesaint (50), merwe (34), reca (42), metkaya (49), MeDiNeLi** (41), algin (34), hüzün_r (38), s.faruk (49), tolgacan (56), sahalo (43), mustafa timur k.. (52), galatasaray (32), tolgaexp (52)
24 Saatin Aktif Konuları
0

Copyright © ((( RAVDA.net )))  *  İrtibat   *   RAVDA Reklam Servisi   *   Tüm hakları saklıdır, izinsiz alıntı yapılamaz.
Sitemizde yayınlanan imzalı yazıların içeriğinden yazarları, forum ve yorumlardan ekleyen şahıslar sorumlu olup, kesinlikle sitemiz sorumlu değildir.
© by ((( RAVDA.net )))

Sayfa 0.56227 saniyede açıldı