0
Start Giriş Üye Ol üyeler ((( RAVDATe@m))) Arama
Toplam Kategori: 69 *** Toplam Konu: 30100 *** Toplam Mesaj: 148193
Forum Anasayfa » D İ N / İ S L A M » İBRET TABLOLARI » SAKIN GEC KALMAYIN

önceki konu   sonraki konu
Bu konuda 5 mesaj mevcut
Sayfa (1): (1)
Ekleyen
Mesaj
EBRAR-NESIBE su an offline EBRAR-NESIBE  
SAKIN GEC KALMAYIN

113 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 26.12.2004
En Son On: 04.07.2006 - 11:49
Cinsiyeti: Bayan 

10. Sýnýf

Ýngilizce dersinde yanýmda bir kýz oturuyordu onun için 'benim en iyi arkadaþým' diyordum... ama ben onun ipek gibi saçlarýna bakýp onun benim olmasýný istiyordum... Ama o bana benim ona baktýðým gözle bakmýyordu bunu biliyordum, dersten sonra kalktý ve geçen gün sýnýfta olmadýðý için o günün notlarýný istedi ona notlarý verirken bana teþekkür etti ve yanaðýmdan öptü. Onu sadece arkadaþ olarak istemediðimi bilmesini istiyordum, onu çok seviyordum ama söyleyemiyordum nedenini bilmiyorum ama çok utanýyordum...

11. Sýnýf

Telefonum çaldý, arayan oydu ve aðlýyordu bana aþkýn nasýl kalbini kýrdýðýný anlattý, beni evine çaðýrdý, yalnýz kalmak istemediðini söyledi, bende tabiki gittim, koltuða, onun yanýna oturdum, güzel gözlerine bakmaya baþladým ve onun benim olmasýný diledim, 2 saat sonra Drew Barrymore'un bir filmi baþladý ve onu izledik filmi izledikten sonra uyumaya karar verdi, bana her þey için teþekkür etti ve yanaðýmdan öptü. Onu sadece arkadaþ olarak istemediðimi bilmesini istiyordum, onu çok seviyordum ama söyleyemiyordum nedenini bilmiyorum ama çok utanýyordum...

Son Sýnýf

Mezuniyet balosundan bir gün önce yanýma geldi ve "çýktýðým çocuk hasta ve partiye gelemeyecek" dedi, benimde çýktýðým biri yoktu ve 7. sýnýfta birbirimize söz vermiþtik eðer çýktýðýmýz biri olmazsa partilere birlikte gidecektik, "en iyi arkadaþ" olarak. Ve partiye birlikte gittik, o akþam çok güzeldi, her þey yolunda gitti, partiden sonra onu evine kapýsýnýn önüne kadar býraktým, kapýnýn önünde ona baktým o da bana o güzel gözleriyle gülümseyerek baktý. Onun benim olmasýný istiyordum... Ama o bana benim ona baktýðým gözle bakmýyordu bunu biliyordum, bana "hayatýmýn en güzel zamanýný geçirdiðini" söyledi ve yanaðýmdan öptü. Onu sadece arkadaþ olarak istemediðimi bilmesini istiyordum, onu çok seviyordum ama söyleyemiyordum nedenini bilmiyorum ama çok utanýyordum...

Günler, haftalar, aylar geçti ve mezuniyet günü geldi çattý...

Sürekli onu izledim onun mükemmel vücudunu seyrettim. Diplomasini almak için sahneye çýkarken sanki havada süzülen bir melek gibiydi. Onun benim olmasýný istiyordum... Ama o bana benim ona baktýðým gözle bakmýyordu bunu biliyordum. Herkes evine gitmeden önce yanýma geldi ve aðlayarak bana sarýldý sonra baþýný omzuma koydu ve "sen benim en iyi arkadaþýmsýn, teþekkürler" deyip yanaðýmdan öptü. Onu sadece arkadaþ olarak istemediðimi bilmesini istiyordum, onu çok seviyordum ama söyleyemiyordum nedenini bilmiyorum ama çok utanýyordum...

Aradan yýllar geçti...

Bir kilisedeyim ve o kýzýn nikahýný izliyorum... evet artýk evleniyordu, onun "evet, kabul ediyorum" demesini, yeni hayatýna girmesini izledim, baþka bir adamla evli olarak. Onun benim olmasýný istiyordum... Ama o bana benim ona baktýðým gözle bakmýyordu bunu biliyordum. Yeni hayatýna girmeden önce yanýma geldi ve "nikahýma geldin teþekkürler" deyip yanaðýmdan öptü. Onu sadece arkadaþ olarak istemediðimi bilmesini istiyordum, onu çok seviyordum ama söyleyemiyordum nedenini bilmiyorum ama çok utanýyordum...

Yýllar çok çabuk geçti...

Þu an benim bir zamanlar en iyi arkadaþým olan kýzýn tabutuna bakýyorum, eþyalarý toplanýrken lise yýllarýnda yazdýðý günlüðü ortaya çýktý... Hemen günlüðünü aldým ve günlükte okuduðum satýrlar þöyleydi...

"Onun gözlerine bakarak onun benim olmasýný diledim... Ama o bana benim ona baktýðým gözle bakmýyordu bunu biliyordum. Onu sadece arkadaþ olarak istemediðimi bilmesini istiyordum, onu çok seviyordum ama söyleyemiyordum nedenini bilmiyorum ama çok utanýyordum... Keþke bana beni bir kez sevdiðini söyleseydi..."
Ekleme Tarihi: 30.12.2004 - 23:06
Bu mesajı bildir   EBRAR-NESIBE üyenin diğer mesajları EBRAR-NESIBE`in Profili EBRAR-NESIBE Özel Mesaj Gönder zum Anfang der Seite
((( ... ))) su an offline ((( ... )))  

2338 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 19.09.2003
En Son On: 03.08.2006 - 01:19
Cinsiyeti: ----- 
Yazınızı kontrol ediniz lütfen, karakterler bozuk çıkmış.
Ekleme Tarihi: 30.12.2004 - 23:08
Bu mesajı bildir   ((( ... ))) üyenin diğer mesajları ((( ... )))`in Profili ((( ... ))) Özel Mesaj Gönder zum Anfang der Seite
EBRAR-NESIBE su an offline EBRAR-NESIBE  

113 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 26.12.2004
En Son On: 04.07.2006 - 11:49
Cinsiyeti: Bayan 
karakterler ben yollarken bozuk diyldi safada düzgündü neden böyle oldunu anlamadim kusura bakmayin
Ekleme Tarihi: 30.12.2004 - 23:15
Bu mesajı bildir   EBRAR-NESIBE üyenin diğer mesajları EBRAR-NESIBE`in Profili EBRAR-NESIBE Özel Mesaj Gönder zum Anfang der Seite
GuLdesTe su an offline GuLdesTe  

307 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 14.12.2004
En Son On: 18.01.2006 - 11:18
Cinsiyeti: ----- 
bunu ben bir arkadasdan okumustum cok güzel bir hikaye fakat anlasilmiyor burda... telaşlısevinçlitelaşlı

burdaki mesaj istediginiz birsey icin cesaret edin ve vakit gecmeden davranin...

selametle Güle Güle

Ekleme Tarihi: 30.12.2004 - 23:56
Bu mesajı bildir   GuLdesTe üyenin diğer mesajları GuLdesTe`in Profili GuLdesTe Özel Mesaj Gönder zum Anfang der Seite
mehmet-54 su an offline mehmet-54  
GÜNAHLARA PİŞMANLIK

221 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 03.04.2004
En Son On: 20.12.2007 - 00:45
Cinsiyeti: Erkek 

GÜNAHLARA PİŞMANLIK

Yaptığı günahlara pişman olmak, tevbe etmek herkese farzdır. Hadis-i Şerifte (Pişmanlık tevbedir) diye buyurulmuştur. Tevbe, bütün kötülükleri terk edip, güzele, iyiye ve doğruya yönelmek demektir. Kötü yollarda şaşkın şaşkın dolaşan kimsenin hak yola girmesi tevbedir. Tevbe, yapılan günaha kalben pişmanlık duymak, dil ile istiğfar etmek ve bir daha aynı günaha dönmekten korkmaktır.
Yapılan günah Allahü teâlâ ile kendi arasında ise, Cenâb-ı Haktan utanıp afv dilemelidir. Farzlardan birisini terk ettiyse tevbe ile birlikte o farzı da yapmak lâzımdır. Günahda kul hakkı da varsa, tevbe için kul hakkını hemen ödemek, onunla helâllaşmak, ona iyilik ve dua etmek de lâzımdır. Hadis-i şerif­lerde buyuruldu ki:
(Bir kimse, bir günah işler, sonra pişman olursa, bu pişmanlığı, günahına keffaret olur. Ya'ni afvına sebep olur.)
(Günahı olan kimse, tevbe ve istiğfar eder, sonra bu günahı tekrar yapar, sonra yine tevbe ve istiğfar eder, üçüncüyü yine yapar ve tevbe ederse, dördüncü olarak yapınca büyük günah yazılır.)
(Bir zerrecik (ya'ni çok az) bir günahtan kaçınmak, bütün cin ve insanların ibâdetleri toplamından daha iyidir.)
Yine Hadis-i Şerifte, ileride tevbe ederim diyerek tevbeyi geciktirenlerin ziyan ettiği, bildirilmiştir.
Hiç bir günahı küçük görmemelidir. Günahların hepsi Allahü teâlânın emrini yapmamak olduğundan büyük. Fakat ba'zısına göre küçük görünür. Bir küçük günahı yapmamak, bütün cihanın nafile ibâdetinden daha sevaptır. Çünkü nafile ibâdet yapmak farz değildir. Günahlardan kaçınmak ise herkese farzdır.
Şartlarına uygun yapılan tevbe muhakkak kabul edilir. Tevbenin kabul edileceğinde şüphe edilmemelidir. Tevbenin şartlarına uygun olup olmadığından şüphe edilmelidir. Tevbesi kabul edilen kimse, hiç günah işlememiş gibi olur.
Bir kimsenin tevbesinin kabul edildiğinin alâmeti şöyledir.
1- Dilini fuzulî sözlerden alıkor. Su-i zandan, gıybetten ve bütün günahlardan kaçar.
2- Kötü arkadaşları terk eder, iyilerle, sâlihlerle beraber olmak için can atar.
3- Daima güleryüzlü olur, herkesle iyi geçinir. İnsanlardan gelen sıkıntılara göğüs gerer.
4- Kimsenin ayıbını göremez. Hep kendi ayıplarını düşünür.
5- Her an ölüme hazır vaziyettedir.
Peygamber Aleyhisselâm (Öyle kimseler bulunur ki, günahı sebebiyle Cennete girer.) buyurunca, nasıl olur diye sual ettikle­rinde şöyle buyurdu:
(Bir günah işler ve tevbe eder. Cennete girinceye kadar o günahını unutmaz. Şeytan keşke onu günaha sokmasaydım der.) Göğe ulaşacak kadar günah olsa da, tevbe ile afvolacağı hadis-i şerifle bildirilmiştir. Bu bakımdan Allahü teâlânın rah­metinden asla ümit kesmemelidir. Buna karşılık Allahü teâlânın azabından ve gazabından da emin olmamalıdır. Ehemmiyet verilmeden işlenen bir günah sebebiyle şiddetli azaba duçar olunabilir. Bilerek veya bilmeyerek yapılan bütün günahlara muhakkak tevbe etmelidir. Tevbe edilmeyen herhangi bir günahtan Allahü teâlâ intikam alabilir. Çünki, Allahü teâlânın gazabı günahlar içinde saklıdır. Yüz bin sene ibâdet eden, makbul bir kulunu, bir günah için sonsuz olarak reddedebilir ve hiç bir şeyden çekinmez.
Kur'ân-ı kerîm, iki yüzbin sene itaat eden İblisin kibredip secde etmediği için ebedî mel'un olduğunu haber veriyor. Adem aleyhisselâmın oğlunu bir adam öldürdüğü için ebedî tard eyledi. Musa aleyhisselâm zamanında, (İsm-i a'zamı) ı bilen, her duası kabul olan, ilmi ve ibâdeti pek çok olan Bel'âm-ı Bâûrâ isimli bir zat, bir harama az bir meylettiği için imansız gitti. Sa'lebe Eshâb-ı kiramdan çok kıymetli bir kimse idi. Bir kerre sözünde durmadığı için sahabilik şerefinden mahrum kaldı, imansız gitti. Allahü teâlâ, bunlar gibi daha daha nice kimselerden, bir günah sebebiyle intikam almıştır.
O halde, her müminin günah işlemekten çok korkması lâzımdır. Ufak bir günah işledikte, hemen tevbe ve istiğfar edip yalvarması lâzımdır.
Ey kardeşim, görüldüğü gibi, nice âlimler, âbitler, hattâ sahabeden olan nice kıymetli zatlar, bir günah sebebiyle imansız gitmiştir. O halde biz neyimize güveneceğiz? İmansız gitmekten korkmamak, imansız gitmeğe sebeptir.
Hayatın hakikati bilinmedikçe, ölümün hakikati bilinmez. Nefsini bilmeyen Rabbini bilemez. Hayvanlarla müşterek olan ruh aynıdır. İnsana has olan ruh ölüp yok olmaz. Sadece hâl ve mekânı değişir. Bu ruh için kabir, ya Cennet bahçelerinden bir bahçe veya Cehennem çukurlarından bir çukur olur.
Bir kimseye dense ki, yeni keşfedilen falanca kıt'aya gidene ev, vasıta, bağ, bahçe v.s. verilmektedir. Yalnız oraya gitmek için tren ücreti şu kadar milyondur. Oraya gidip rahata kavuşmak istiyen kimse, burada neyi varsa iğneden ipliğe hepsini satıp bir tren bileti alsa, fakat, gününde saatinde gelemediği için treni kaçırsa ne kadar çok üzülür. Hattâ imanı zayıfsa, beş param kalmadı nasıl yaşarım, diyerek intihar bile edebilir. Tren kaçtığı için artık bileti de bir işe yaramaz.
İşte misâlde görüldüğü gibi, ruh yeni kıt'aya gidecek insandır. Beden ise tren biletidir. Bir insanın bir eli felç olsa, o eli mevcut olduğu halde, artık o el kontrolden çıkar, cansız bir cisim gibi sallanır. Ölüm ise bedenin tamamen felç olması demektir. İnsan felç olacak bedeni için çeşitli meşakketlere katlanıp, onun sadece dünyada rahat yaşaması için çalışıp da âhireti düşünmezse azap üç çeşittir:
l- Nefsin hoşlandığı şeylerin yok olmasının doğurduğu acı. Bir insan padişah iken,efendi iken köle olsa üzüntüsü az olur mu? Bir genel müdürü vazifesinden alıp yerine bir memuru getirseler bunun emrinde çalışması kendisine az mı tesir eder? işte insan dünyada ne kadar çok sevdiği, bağlandığı şey varsa, bunların acısı, bedene değil ruha te'sir ederek azaplar içinde kıvrandırır.
2- Dünyada işlenen kötü amellerin meydana çıkmasının verdiği utanma, rezil, rüsvâ olma hâli. Düşünün gizli gizli işlediğimiz bütün suçların, birisi filmini çekse, bütün insanların huzurunda bu filmi gösterse insan ne kadar utanır, mahcup olur. Yer yarılsa da dibine geçsem demez mi? Gerçekte işlediğimiz bütün günahlar,bütün sevaplar kiramen katiplerince yazılmakta, filme alınmaktadır. Bütün uzuvlarımız birer birer şahitlik yapacaktır. Şayet afva mazhar olmazsak, kirli işlerimizin meydana çıkması karşısında hâlimizin nasıl olacağını tahmin etmek bile korkunçtur.
3- Arzu edilen ni'metlerin kaçmasının verdiği hasret ateşi: Eskiden İstanbul'un, Ankara'nın, bugün merkezi sayılan yerleri çok ucuza satılıyordu. O zaman şehre uzak diye arsa almayan­lar bugün pişman oluyorlar. Yabancı bir memlekete gidiyorsunuz, arkadaşlarınız lâzım olur diye ba'zı eşyalar alıyorlar. Siz lüzum görmüyorsunuz. Arkadaşlarınız bu yüzden köşeyi dönü­yorlar. Fakat pişmanlığınızın faydası olmuyor.
İşte nefsinize esir olarak dünyada hayır işlere koşmadıysanız, yarın âhırette pişman olacaksınız ama, artık son pişmanlığınızın bir faidesi kalmıyacaktır. Az hizmet etmişseniz keşke ben de çok hizmet etseydim diye dövüneceksiniz ama bir şeye yaramıyacaktır.
O halde fırsat elde iken, bütün gücümüzle faideli işler yapmağa çalışmalıyız!
Ya Rabbi, uyuyan kalblerimizi gaflet uykusundan uyandır, bizi tevbe eden ve sâlih amel işleyen kullarından eyle!

Ekleme Tarihi: 31.12.2004 - 00:20
Bu mesajı bildir   mehmet-54 üyenin diğer mesajları mehmet-54`in Profili mehmet-54 Özel Mesaj Gönder zum Anfang der Seite
Pozisyon düzeni - imzaları göster
Sayfa (1): (1)
önceki konu   sonraki konu

Kategori Seç:  
Sitemizde şu an Yok üye ve 1321 Misafir mevcut. En son üyemiz: Didem_


Admin   Moderator   Vip   Üye ]

Hayırlı ömürler dileriz.    Bu üyelerimizin doğum günlerini tebrik eder, sıhhat ve afiyet dolu bir ömür dileriz:
hicran_50 (37), usri_yusraa (37), DÝYARBAKIR.. (33), ahmet_erdogan33.. (38), eryal (62), ((-AySeNuR-)) (29), Memet (43), berfo2004 (44), HÜKÜM (54), nerro_22 (34), engin03 (39), cenngiz (55), apo28 (41), KalbiGüzelKiz (41), ismail36 (38), hakikat_nuru (46), gencolhan (48), roket (39), yasarozdemir (44), harbi (55), yusuf_k9 (44), bhdr_84 (40), tugbali (37), orhan yurt (53), mehmet balaca (43), Mehmet Balaca (43), serkantokmak (49), rabiaaslan (39)
24 Saatin Aktif Konuları
0

Copyright © ((( RAVDA.net )))  *  İrtibat   *   RAVDA Reklam Servisi   *   Tüm hakları saklıdır, izinsiz alıntı yapılamaz.
Sitemizde yayınlanan imzalı yazıların içeriğinden yazarları, forum ve yorumlardan ekleyen şahıslar sorumlu olup, kesinlikle sitemiz sorumlu değildir.
© by ((( RAVDA.net )))

Sayfa 0.67818 saniyede açıldı