0
Start Giriş Üye Ol üyeler ((( RAVDATe@m))) Arama
Toplam Kategori: 69 *** Toplam Konu: 30100 *** Toplam Mesaj: 148193
Forum Anasayfa » EDEBİYAT / MAKALE / ŞİİR » MAKALELER » Kültür ve din farklılığında evlilikte denklik

önceki konu   sonraki konu
Bu konuda 1 mesaj mevcut
Sayfa (1): (1)
Ekleyen
Mesaj
gul-ay su an offline gul-ay  
Kültür ve din farklılığında evlilikte denklik

128 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 10.10.2006
En Son On: 17.12.2010 - 20:13
Cinsiyeti: Bayan 



Evlilikte denklik meselesi, Müslüman erkeğin gayrimüslim bayanla evliliği ile alakalı yazımızı okuyanların ortak sorusu oldu. Denklik bir köşe yazısında bitmeyecek kadar farklı yönleri olan ve uzun izahlar gerektiren bir husus.
Her şeyden önce denkliğin hangi açılardan ele alınıp arandığının bilinmesi lazım. Fıkıh kitaplarımızdaki en geniş tasnifi esas alacak olursak; din, İslama giriş, meslek, neseb, hürriyet, güzellik, yaş, bedenî kusur, zenginlik gibi hususlarda aranır denklik.

Denklik adına aranan ve buna günümüz şartlarını nazara alarak eğitim-öğretim ve kültürü de ilave ederek bu başlıklara toptan baktığımızda, denkliğin dinî değil sosyo-kültürel bir zemin üzerine oturduğunu görürüz. Belki bunlardan 'dini' istisna edebiliriz ki zaten bunu din farklılığı ve dindarlık olarak iki şekilde inceliyoruz. Çünkü dindarlık, sosyo-kültürel, din farklılığı ise adı üzerinde dinî bir zemine oturmaktadır.

Din farklılığı ve beraberliği için kısaca bir izahta bulunup konumuza geri dönelim. Kur'an müşrik ve ehli kitap kadın ile erkeğin, Müslüman kadın ve erkeğe denk olmadığını vurgular. (Bkz;2/221) Fakat bu demek değildir ki din farklılığı bütünüyle evliliğe manidir. Hayır; geçen haftaki Müslüman erkeğin ehli kitap bayanla evliliği yazımızda da görüleceği gibi bu kaidenin istisnaları bizzat Kur'an tarafından yapılmış ve tarih boyunca da uygulanmıştır. Dolayısıyla din farklılığı bazı durumlarda evlilik engelidir; engel kalktığı takdirde evlilik gerçekleşebilir.

Dindarlık başta diğer şartlara gelince; bunların ortaya konuş sebebi, evliliğin amaçlarının gerçekleşmesine zemin teşkil etmesi içindir. Zira karşılıklı sevgi ve saygının, anlayışın, fedakârlığın olmadığı bir yuvada huzur ve saadet olmayacaktır. Huzur ve saadetin olmadığı bir yuvada ise evlilik adına beklentiler, gayeler, amaçlar, hedefler hayal dünyasının süsleri, rüyalar aleminin hakikatleri olarak kalır. Dolayısıyla denklik adına aranan bu şartlar, bazılarının iddia ettiği gibi sevenleri ayırmak manasını taşımaz. Aksine sevenlerin dünya-hatta ukba beraberliğini sağlar. Zira bu şartlarda hissiyatın yanında aklî ve mantıkî esaslar, beşerî tecrübeler kaale alınmaktadır ve bunların tespitinde hem İlahî vahyin, hem de insanlık tarihi boyunca elde edilen beşerî tecrübenin izlerini görmek mümkündür.

Söz konusu şartlar, sosyo-kültürel bir zemine oturuyor dedik. Bunun en önemli delillerinden biri; bu başlıklarda ele alınan özelliklerin arandığı alandır. Kadın-erkek her iki tarafta aranması gerekli olan bu şartlar, fıkıh kitaplarımıza göre sadece kadında aranmaktadır. Neden? Gayet açık; erkek egemen bir yapının hakim olduğu aile düzeni içinde, kadının kocasından şu veya bu vesile ile, şu ya da bu alanda üstün olması kabullenilebilir bir şey değildir. Böyle bir durumu ne koca, ne ailesi, belki de ne de kadın kabullenebilir. Çünkü toplumun telakkileri bu merkezdedir ve bu çizginin dışına çıkmak bir ölçüde imkânsız ve anlamsızdır. Kaldı ki çıkılsa bile yuvada uzun boylu huzur, saadet ve uyum içinde geçimin olması imkânsızdır. Onun içindir ki bütün olumsuzluklara rağmen evlenen çifte, velilerinin müdahale etme hakkı öngörülmüştür fıkhî içtihadlarda.

Kültür beraberliğinin günümüz şartlarında denklik adına mutlaka nazara alınması gerekli olduğuna inananlardanım. Yabancı kültüre mensup bayan veya erkeklerle yapılan evliliklerde yaşanan hadiseler, zaten bunu açıkça ispat etmektedir. Söz gelimi, yemek, çamaşır, bulaşık, ütü, çocuk bakımı gibi ev işlerinden, sinemadan spor ve müziğe kadar uzanan sosyo-kültürel hayattaki yaşam tarzı ve beklentiler, bu evliliklerde en büyük sorun olarak karşımıza çıkmaktadır. Bu tür evliliklerde geçimsizliklerin, kısa süreli ayrılıkların, çocuklara rağmen boşanmaların altında yatan temel neden din ve dil değil, kültür farklılığıdır.

İtiraf edeyim; arza çalıştığımız kültürel uyumsuzluğu Doğu ve Afrika kültürüne nispetle Batı'da daha çok görüyoruz. Sonuç: Farklı kültüre mensup çiftlerin evlenmelerine hayır demiyoruz, kimse de diyemez; ama kültürün din farklılığı ölçüsünde dikkat edilmesi gerekli olduğunu söylüyoruz.


AHMET KURUCAN


Ekleme Tarihi: 28.05.2008 - 14:10
Bu mesajı bildir   gul-ay üyenin diğer mesajları gul-ay`in Profili gul-ay Özel Mesaj Gönder zum Anfang der Seite
Pozisyon düzeni - imzaları göster
Sayfa (1): (1)
önceki konu   sonraki konu

Kategori Seç:  
Sitemizde şu an Yok üye ve 1446 Misafir mevcut. En son üyemiz: Didem_


Admin   Moderator   Vip   Üye ]

Hayırlı ömürler dileriz.    Bu üyelerimizin doğum günlerini tebrik eder, sıhhat ve afiyet dolu bir ömür dileriz:
ilhan29 (55), bozadeniz (43), islamboy84 (40), küçük &t.. (49), teknur (50), hlim (51), veleye (60), Abdullah_78 (46), sefa60 (45), Gaziantepli (34), sivasliunsal (48), mcu (44), asess (45), akif21 (61), mimar_sophie (44), mamusali (49), Bilal_YETER (41), edare (42), terrazi (43), FaTMaNuR (60)
24 Saatin Aktif Konuları
0

Copyright © ((( RAVDA.net )))  *  İrtibat   *   RAVDA Reklam Servisi   *   Tüm hakları saklıdır, izinsiz alıntı yapılamaz.
Sitemizde yayınlanan imzalı yazıların içeriğinden yazarları, forum ve yorumlardan ekleyen şahıslar sorumlu olup, kesinlikle sitemiz sorumlu değildir.
© by ((( RAVDA.net )))

Sayfa 0.94568 saniyede açıldı