0
0
0
0
Forum Giris Giris Üyeler Ekibimiz Arama
Toplam Forum: 69     ***     Toplam Konu: 30100     ***     Toplam Mesaj: 148193
  
  Beni hatırla
Forum Anasayfa » DİĞER KONULAR » ŞERİAT NEDİR _?   Cevap Ekle

önceki konu   diğer konu
1 okunmamış mesaj mevcut (Acik)
Sayfa (1): (1)
Gönderen
Mesaj
EmReCaN_TR su an offline EmReCaN_TR  
ŞERİAT NEDİR _? Alinti ile cevapla
57 Mesaj -
ÞERÝAT

"Biz bu sayýda 'Kahrolsun' ve 'Yaþasýn' sloganlarýyla duygularýmýzýn,korkularýmýzýn, inancýmýzýn,inkarýmýzýn konusu olagelen 'Þeriat'ý düþüncenin konusu yapmayý amaçladýk."

Ýþte bu iddiadan yola çýkarak, son sayýsýný, özel bir 'dosya' halinde,hayli netameli bir konuya ayýrmýþ Ýslamiyat dergisi : Þeriat.

Gerçekten de, bu ülkede þeriat, toplumsal bir antagonizmanýn konusu haline gelmiþ, daha doðrusu getirilmiþtir. Þeriat Dosyasý editörü, bu olguyu þu cümleyle vermeyi uygun bulmuþ: "Bir tarafta Þeriat için canýný vermeye hazýr insanlar,diðer tarafta Þeriat'a karþý mücadele etmenin 'sevap' olduðu fetvasýný veren savcýlar, hukukçular…"

Osmanlý'nýn Yeniçerileri "Þeriat isterük!" diye ayaklanýrken, gerçekte istedikleri þeyin ne kadar cahiliyseler, Cumhuriyet'in Yeniçerileri de "Kahrolsun Þeriat!"diye koro halinde tempo tutarken, düþmaný olduklarý þeyin o kadar cahiliydiler.Cehalete dayalý dostlukla cehalete dayalý düþmanlýðýn, "cehalet" zemininde ayný gözede buluþmasý demeye gelen bu tavýrlarýn çýkardýðý toz-duman arasýnda Þeriat, hep bir düþ kuþu, hep bir Simurg olmayý sürdürdü.

Þeriat, etimolojik olarak "suyun kaynaðýna varmak amacýyla, suya muhtaç canlýlar tarafýndan oluþturulan iþlek yol" anlamýna geliyordu.

Kur'an'da, ikisi "Þeria(t)"formunda olmak üzere, "Þ-r-a" kökünden türetilmiþ dört kelime yer alýyordu. Bu kullanýmlardan yola çýkýlarak yapýlan þu tesbit önemli: "Buradaki istiarenin suyun kaynaðýna deðil de,kaynaða giden yola yapýlmasý calib-i dikkattir. Dinî baðlamda bunun anlamý þudur: Þeria(t),ed-dîn'den tarihin her hangi bir anýnda bir topluma, bir peygamber(vahiy/kitap) aracýlýðýyla açýlan yoldur; yani Þeriat, 'din' deðil 'tedeyyün'dür. Lugat anlamýnda Þeria(t); canlýlarý hayat kaynaðý olan suya götürürken; dinî anlamda Þeria(t) insanlarý ilahi hakikate baðlamaktadýr."

Peki, problem nerede yaþanmaktadýr? Garaudy'e kulak verecek olursak,problem, suyun kaynaðýna sadýk kalmak yerine, eskilerin kendi zamanlarýnda kaynaða ulaþmak için kullandýklarý yola-yordama sadýk kalmaya çalýþmaktan kaynaklanmaktadýr. Oysa ki, bugün dün deðildir.Garaudy'yi dinleyelim:

"Þeriat, kokmuþ su çekmek için gidilen durgun bir su birikintisi deðildir. Böyle bir þey yeni susuzlara yalan söylemek olurdu. Þeriat,pýrýl pýrýl parýldayan ve akarken kýyýlarýný verimli kýlan güzel bir nehirdir."

Garaudy, geçmiþi ve batýyý taklit bataðýna saplanmýþ cümle ölü canlara þunlarý söyler: "þeriat'ýn gerçek anlamda uygulanmasýnýn tembel bir lafýzcýlýkla hiçbir ilgisi yoktur. Gerçek bir uygulama, Kur'an ya da Sünnet'in koymuþ olduðuher hükmün gerisinde, onun varlýk nedeninin, onu hazýrlayan ilkenin,uygulanmýþ olduðu tarihi þartlarýn yeniden bulunmasýný gerektirir... Þeriat, Kur'an'ýn, tamamýný açýklamýþ olduðu Allah iradesi tarafýndan emredilmiþ olan fiillerimizin her biridir. O halde, Allah'ýn rýzasý,her hangi bir ayeti, onu Kur'an'ýn bütünselliðinden ve ona anlamýný veren tarihi baðlamdan koparan lafzi bir okuma ile belirlenemez."

Fas'ýn yetiþtirdiði cins bir kafa olan Muhammed Abid Cabiri de,Þatýbî'den söz ederken þöyle der: "Bu metodolojik yeniden yapýlanma,kýyas veya nasslarýn lafzi anlamlarý üzerinde yoðunlaþarak onlardan hükümler üretme yerine,Þeriat'ýn genel amaçlarýnýn anlaþýlmasýný gerektirmektedir."

Gerek Garaudy gerekCabiri, bu noktada ayný gözede buluþuyorlar. Ýkisi de, Þeriat'ýn hýrsýzlýk için öngördüðü "kat-ý yed" cezasýný, önerdikleri yöntem çerçevesinde yeniden okumaya tabi tutuyorlar. Buraya kadar güzel.

Fakat, çýkýþ noktalarý birbirinden tamamen farklý. Benim de asýl vurgulamak istediðim nokta burasý. Garaudy'nin hareket noktasý, "Bencil yararlarýnýn savunulmasý üzerine" kurulan, "köleleþtirici" Batý uygarlýðýnýn tek alternatifinin Ýslam olduðu gerçeðidir: "Baþlangýç dönemlerindeki yaratýcý atýlýma sadýk olan bir islam, yeniden insani ve ilahi inanç birliðinin bir mayasý ve gerçek bir modernitenin yaratýcýsý olabilir." Cabiri'nin hareket noktasý ise, Garaudy'nin tersine "öyle bir tedvin çaðý ki, hareket noktasý sürekli içtihad ve çaðdaþ hayata ayak uydurmaktýr." (s.36)Cabiri'nin "tecdit" teklifinin eksenini "mevcut geliþmiþlik düzeyineayak uydurabilecek yeni metodolojik çerçeveyi ortaya çýkarabilecek yöntemsel prensipleri yöneltmek" (s.42)oluþturmaktadýr.

Bir çuval inciri berbat eden de, Doðu'lu Müslüman aydýnýn Batý karþýsýnda duyduðu,iþte bu aþaðýlýk kompleksidir.

"Þeriat yaþasýn" , fakat nasýl?
Tevhid, insanlýðýn deðiþmez deðerlerinin öbür adý olan "islam"ýn tüm ilkelerinin kendisinden neþ'et ettiði temel deðerdir. Tevhid, epistemik anlamda hakikatin kaynaðýnýn tek olduðunu, kozmik anlamda var olan
hiçbir þeyin bu kaynaktan baðýmsýz düþünülemeyeceðini, sosyolojik anlamda insanlarýn birbirleriyle ontolojik eþitliðini (vahdet) ve dolayýsýyla kula ve eþyaya kulluðun, sömürünün, zulmün dýþlandýðýný (adalet) ifade eder.
Tevhid'in, bütün unsurlarýyla gerçekleþmesi, insanýn Allah'ýn iradesi karþýsýnda gösterdiði tavra baðlýdýr. Ýslam, Kur'anî anlamda, insanýn Allah'a karþý duruþunu ifade eder; yani, insanýn, varoluþunu Allah'tan baðýmsýz anlamlandýramayacaðýný ve anlayamayacaðýný farkederek, hayat tasavvurunun merkezine Allah'ý yerleþtirmesidir. Bu da, insanýn, gönüllü olarak tüm yaþamý boyunca eylemlerinin sorumluluðunu üstlenmesi,sorumsuz davranmamasý anlamýna gelir.

Allah, 'yaratma'yý kendisine meslek edinen (Hallâk), her an görev baþýnda bir yaratýcý olarak (kulle yavmin huve fi-þe'n) aktiftir ve zamana, olaylara ve eþyaya müdahildir. Ýnsanlýk tarihi boyunca gönderilen peygamberler ve onlarýn taþýdýðý vahiy, iþte bu ilahi müdahalenin eseridir.Allah'ýn tarihe müdahalelerinin hiç biri,zamandan, olaylardan ve olgudan baðýmsýz gerçekleþmemiþtir. Aslýnda, bu müdahalelerin gerekçesi dahi, bizzat o zamanda ve mekanda yaþayanlar ve yaþananlardýr.

Þu durumda, Allah'ýn hayata müdahalesinin iki boyutu inkar edilemez biçimde ortaya çýkýyor:

1. Tüm ilahi müdahalelerde hiç deðiþmeyen ve hep ayný kalan temel nedenler,amaçlar ve ilkelerdir; ki, "Bugün size dininizi tamamladým"(5:3) ayeti bunu ifade ediyor. Bu ayetten sonra da "Þer'î hüküm" bildiren ayetler (Kelale ayeti gibi) inmeye devam ettiðine göre, bu ayette tamamlandýðý ifade edilen "ilkeler"dir.

2. Bu sabit ilkelerin farklý zaman ve zeminlere uygun ve uyarlanmýþ olarak 'teklif edilen' özel yol,pratik uygulamalar ve yöntemlerdir. Ýþte Kur'an'daki "Sizden her nebi için bir þeriat açýkladýk" (5:48) ibaresi bu anlamý ifade ediyor.

Þeriat'ýn etimolojik anlamý, "canlýlarý suyun kaynaðýna götüren iþlek ve geniþ yol" olduðuna göre, 'þimdi ve burada' yaþayan insanlarý, yaþadýklarý çaðdan suyun kaynaðýna götüren yol nasýl bulunmalý? Çünkü,dünkü yol, dün yaþayan insanlarýn kendi yaþadýklarý zaman ve zeminden,yani onlarýn 'þimdi ve burada'sýndan kaynaða giden yoldu. Bu gün o gün olmadýðýna göre, ne yapmalý?

Farklý bir ifadeyle:Ýlahi kelamýn lafzý "suyun" karþýlýðýdýr. O lafýzlarýn ahlaki hedefleri ise o suyun "kaynaðýdýr". O kaynaða giden "yol" ise, tabiatýyla "sudan" daha fazla, "suyun kaynaðýyla" yani "ahlaki hedeflerle "ilgili hükümlerdir. Söz konusu "ahlaki hedefler" ise, Allah'ýn "ne dediðinden "daha çok "ne demek istediðini" tesbitle ilgilidir ve yapýlacak en önemli görev budur: Allah'ýn ne dediðinden yola çýkarak ne demek istediðini, yani muradýný tesbit etmek.


Ben, kendi payýma,Fazlur Rahman'ýn þu sorusunu önemsiyorum:"Allah, toplumsal deðiþmeyi bütün vahiy tarihi boyunca, hatta Kur'an indirilirken bile dikkate alýrken, Kur'an'ý tamamlarken bu tutumundan vaz mý geçti? Yoksa toplumsal deðiþme mi durdu? Zemahþeri'nin dediði gibi tarih boyu toplumsal deðiþmeye baðlý olarak deðiþen maslahatlarý gerçekleþtirmek için yeni hükümler koyan Allah, 7. Miladi asýrdaki bir
toplumun maslahatlarýnýn kýyamete kadar bütün insanlar için deðiþmeyeceðine mi karar verdi?"


Bugün, Allah'a karþý sorumluluðunun bilincinde olan her ilim sahibi, bu sorunun cevabýný aramak durumundadýr. Bugün, "düþünsel" bir cihada, bu ümmetin geçmiþten çok daha fazla ihtiyacý var. Bilmediðinin düþmaný olan aldatýlmýþ cahil yýðýnlarý bir yana býrakacak olursak, "Yaþasýn menfaatlerimiz!" diyemedikleri için "Kahrolsun Þeriat!" diye tempo tutanlarý "insanýn mutluluðu" önünde ciddi bir engel olarak görmüyorum; benim asýl endiþem,"Yaþasýn Þeriat!" diyenlerin, Allah'ýn iradesine uygun yeni bir hayatýn inþasý için gerekli gayret, birikim ve "temsil kabiliyeti"nden yoksun olmalarýndan kaynaklanýyor
Gönderen: 10.12.2003 - 18:45
Bu Mesaji Bildir   EmReCaN_TR üyenin diger mesajlarini ara EmReCaN_TR üyenin Profiline bak EmReCaN_TR üyeye özel mesaj gönder EmReCaN_TR üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
Pozisyon - İmzalar göster
Sayfa (1): (1)
önceki konu   diğer konu

  Cevap Ekle Lütfen Seçiniz:  
Şu an Yok üye ve 1905 Misafir online. En son üyemiz: Didem_
16977 üye ile 13.07.2024 - 11:50 tarihinde en fazla ziyaretçi online oldu.

[Admin | Moderator | Kıdemli Üye | Üye]
Dogum Gününüzü Tebrik Ederiz    Doğum gününüzü tebrik eder, sıhhat ve afiyet dolu ömür dileriz:
mervenur (39), rabianur ihl (35), muhammed ümmeti (38), delikan63 (39), 2900 (70), Furkan_68_Cetin (32), manitu_76 (48), hamido 33 (53), mudure (50), elektroman (52), murbe (44), KARAHÝSA.. (31), alp.eren.bilge (34), bluesaint (50), merwe (34), reca (42), metkaya (49), MeDiNeLi** (41), algin (34), hüzün_r (38), s.faruk (49), tolgacan (56), sahalo (43), mustafa timur k.. (52), galatasaray (32), tolgaexp (52)
Son 24 saatin aktif konuları - Top Üyeler
0

Copyright © ((( RAVDA.net )))  *  İrtibat   *   RAVDA Reklam Servisi   *   Tüm hakları saklıdır, izinsiz alıntı yapılamaz.
Sitemizde yayınlanan imzalı yazıların içeriğinden yazarları, forum ve yorumlardan ekleyen şahıslar sorumlu olup, kesinlikle sitemiz sorumlu değildir.
© by ((( RAVDA.net )))

Sayfa 0.79439 saniyede açıldı   

Reklamlardan
RAVDA sitesi
hiçbir şekilde
sorumlu değildir.