*´¯`·.¸.·´¯`·.((( RAVDA.net ))).·´¯`·.¸ | SeVGiYe aÇILaN KaPI - İslamda Bölünme Sünnilik ve Şiilik Üzerine(2)

	Anasayfa Yap
	Favoriye Ekle
	İrtibat

Üye Girişi

Üye Ol

Home

F o r u m

E-Kart

Tavsiye Et

Sitede Arama


» Kapsamlı Arama

Google`de Ara

Tavsiye Linkler

Kuran Kursu Mezunları

Önemli Linkler

Statü / İstatistik

En Son Üyemiz:
Didem_

53683 Toplam Üyemiz var.

Online Üyeler:

Online: 1745 Misafir
Admin | Moderator | Vip | Üye

Giriş Vaktiniz: Perşembe, 19. Eylül 2024 - 19:07

Browseriniz:

IP Adresiniz: Hostname:

Toplam Forum: 69 *** Toplam Konu: 30100 *** Toplam Mesaj: 148193

Beni hatırla

Forum Anasayfa » DİĞER KONULAR » İslamda Bölünme Sünnilik ve Şiilik Üzerine(2)

önceki konu diğer konu

1 okunmamış mesaj mevcut (Acik)

Sayfa (1): (1)

Gönderen

Mesaj

	Muvahhid

İslamda Bölünme Sünnilik ve Şiilik Üzerine(2)

Misafir

CEMEL VAK'ASI
656 tarihinde dördüncü halife Emirü'l-Müminin Hz. Ali ile Hz. Âyþe taraftarlarý arasýnda Basra dolaylarýnda meydana gelen savaþ. Üçüncü Rasid halife Hz. Osman (r.a.)'in þehit edilmesinden sonra üç-beþ gün anarþi hüküm sürdü. Hz. Osman’ý þehit eden âsiler ortama hâkimdiler. Bunlar bir an önce, Hz. Osman’ýn yerine birini hilâfete getirmek istiyorlardý. Fakat kime müracaat ettilerse hep ret cevabi aldýlar. Hz. Ali de, kendisine geldikleri zaman onlarý huzurundan uzaklaþtýrmýþtý: Âsiler hayrete düþmüþler, ne yapacaklarýný þaþýrmýþlardý. Devlet baþkaný tayin olunmadan dönecek olurlarsa ihtilafýn çok daha fazla alevleneceðini biliyorlardý. Bunun üzerine Medine ahalisini toplayarak, onlara bir halife seçmelerini, aksi takdirde Hz. Ali, Talha, Zübeyir ve daha baþka kimseleri de öldüreceklerini söyleyerek, onlara bir gün mühlet verdiler. Bunun üzerine Medine halký Hz. Ali'ye müracaat edip, ona beyat etmek istediklerini bildirdiler. Hz. Ali, Muhâcirlerle Ensâr'ýn bu teklifini reddetmek istediyse de devamlý ýsrarlar karþýsýnda bunu kabul etmek zorunda kaldý. Neticede Hz. Ali'ye beyat edildi ve âsiler Hz. Talha ile Hz. Zübeyir'i de getirterek onlarýn da Hz. Ali'ye beyat etmelerini saðladýlar. Bu sûretle, hicretin otuz besinci yýlý agla

Resulullah’ýn Vefatýndan Tam 25 Yýl Sonra Müslümanlarýn Düþtüðü Durum Ne kadar Kötü deðil mi ve hala Sahabeler var. MUVAHHÝD) yirmi bir Zilhicce Pazartesi günü Hz. Ali'ye beyat edildi.Hz. Ali'ye beyat edildikten sonra yapýlacak ilk is; Hz. Osman’ýn katillerini bulmak ve bunlarýn cezalarýný vermekti. Bu hususta tahkikata baþlanmýþtý. Fakat katiller kesin olarak belirlenemediði için, ser'an cürüm sabit olamamýþtý. Bu durum karþýsýnda bir þey yapýlamazdý. Hz. Talha ile Hz. Zübeyir, Hz. Ali'yi ziyaret ederek ondan katillerin yakalanmasýný istemiþlerdi. Hz. Ali, onlara durumu izah etmiþ, fakat ikisi de ikna olmamýþlardý. Ortam son derece karýþýktý. Bu arada Numan b. Besir, Hz. Osman’ýn Þehadeti esnasýnda giydiði gömlek ile o sýrada zevcesi Nâile'nin doðranan parmaklarýný alýp Þam'a götürdü. Muaviye, bu kanlý gömleði ve kesik parmaklarý teshir ederek, herkesin galeyanýný kat kat artýrmak maksadýyla mescide astý. Diðer taraftan Hz. Osman’ýn katline sebep olanlar hâlâ Medine'de bulunuyorlardý. Bunlarýn bir an evvel oradan uzaklaþtýrýlmasý gerekiyordu.Hz. Ali'nin karþý karþýya kaldýðý zorluklar gerçekten çok büyüktü. Diðer taraftan Medine'de toplanan âsilerin mühim bir kýsmý agla

Bu sýrada Medine’de de Sahabeler var Ama Nafile MUVAHHÝD) "Sebeiyye" fýrkasýna mensuptu. Bu Ýslâm düþmaný grubun reisi olan Abdullah b. Sebe, Ýslâm’ý içinden yýkmayý hedef alan bir Yahudi dönmesi idi. Bunun maksadý; Ýslâmiyet’in saf, berrak, akil ve kalbi tatmin eden akidelerini ifsat edip Müslümanlýðý çýðýrýndan çýkarmak Müslümanlarý türlü türlü gruplara ayýrarak birbirleriyle didiþmeye ve boðuþmaya sevk etmekti. Hz. Osman (r.a.) devrindeki karýþýklýk, bu müfsidin ifsatlarý için uygun bir zemin teþkil etmiþti. Hz. Ali'nin âsileri daðýtmak istemesi ibn Sebe taraftarlarýnýn hoþuna gitmediði için bunlar Hz. Ali'nin emrine muhalefet etmiþler; diðer Araplar da onlara uymuþlardý.Tevbe:97Araplar, küfürce ve nifakça(Nifak::Müslüman Olmadýðý Halde Müslüman gibi davranmak karýþýklýk ve fitne çýkarmak M.Arýcý göz kırpma

daha beterdirler. Ve Allah Teâlâ'nýn Resulüne indirmiþ olduðu kanunlarý bilmemeðe daha lâyýktýrlar. Allah Teâlâ ise bilendir, hikmet sahibidir.Bu karýþýk durum karþýsýnda problemleri arttýran ve buhranýn vahâmetini doruðuna vardýran bir hareket daha baþladý. Hz. Âyþe, hac farizasýný ifâ etmek üzere Medine'den Mekke'ye gitmiþ, hac ibadetini ifâ ederek Medine'ye dönerken, Hz. Osman’ýn þehit edildiði haberini almýþtý. Bunun üzerine Medine'ye gideceði yerde Mekke'ye geri döndü. Çünkü Medine'de facianýn doðurduðu karýþýklýklar, bocalamalar devam ediyordu. Mekkeliler, Hz. Âyþe'ye durumu sorduklarý zaman, Hz. Âyþe, Hz. Osman’ýn mazlum olarak öldürüldüðünü, Medine'de fesat ocaðýnýn bütün ufku karartacak þekilde tüttüðünü, mazlum ve þehit Osman’ýn kanýnýn heder olmamasý gerektiðini, katillerin mutlaka cezaya çarptýrýlmalarý ve ser'i hüküm ve kýsas emirlerinin uygulanmasýnýn icap ettiðini söylemiþti.Hz. Talha ile Hz. Zübeyir de Mekke'ye gelmiþler, Medine'deki durumu Hz. Âyþe'ye anlatmýþlardý. Bu olaylar Hz. Âyþe'nin fikir ve kanaatini kuvvetlendirmiþ, o da mazlum ve þehid Hz. Osman’ýn intikamýný almak için herkesi toplanmaya ve bir araya gelmeye çaðýrmýþtý. (Sanki Hz.Osman’ýn Katili Hz.Ali Ýmiþ Gibi Ona Karþý Ayaklanan Talha Zubeyir Ve Ayþe Annemiz Ne kadar Yanlýþ Bir Hareket Yapmýþlar Sen Kalk Hz.Ali’nin Hakký Olaný Al ve Hz.Ali’yi Suçla Olacak Ýþ mi MUVAHHÝD)Hz. Ali, muhaliflerinin Mekke'deki hazýrlýklarýndan haberdar olunca, onlardan evvel Irak'a varmak, Irak'a hâkim olmak, Beytû'l-Mal'in muhalifler eline düþmesini engellemek istedi. Ensâr, Hz. Ali'nin Medine'den ayrýlmasýný uygun görmüyordu. Hz. Ali, muhâlifler kendisinden önce Irak'a girecek olurlarsa yeni yeni problemlerin ortaya çýkmasýndan endiþe ettiðini, Irak’ýn nüfuzca kesif ve beytü'l-mâlýnýn zengin olmasýndan ötürü bir müddet orada bulunmanýn daha iyi olacaðýný söylemiþti. Bundan sonra Hz. Ali yola çýkmýþ, Zukar mevkiine geldiði zaman, Hz. Talha ile Hz. Zübeyir'in Basra'ya yaklaþtýklarýný, Benu Saad kabilesi ile hemen hemen bütün Basra’nýn onlara iltihak ettiðini haber almýþtý. Hz. Ali, Zukar'da kalarak oðlu Hasan’ý Ammâr b. Yâsir ile birlikte Küfe’ye gönderdi. Hz. Hasan, Küfe’ye varýnca, vali Ebû Musa el-Es'arî onu iyi karþýladý. Hz. Hasan, mescidde minbere çýkarak Hz. Ali'nin dâvâsýný müdafaa etti ve Talha ile Zübeyir’in ona beyat ettiklerini söyledi. Bu konuþmasýnýn sonunda kendisinin Basra'dan gideceðini, katýlmak isteyenlerin onunla birlikte gelebileceðini ilân etti. Hz. Hasan, kendisine iltihak eden dokuz bin kiþilik bir kuvvetle geri döndü. Bu dönüþ ve hareket esnasýnda karþýlýklý mücadeleler, þiddetli tartýþmalar meydana gelmiþti. Hz. Ali, ordusunu bu þekilde takviye ettikten sonra Zukar mevkiinden Basra'ya doðru hareket etti. Hz. Ali, maiyetinde olan el-Ka'ka' b. Amr'i çaðýrarak Basra'ya gönderdi. Ona iki taraf arasýnda mücadele ve çatýþmanýn meydana gelmesine engel olacak çareyi bulmasýný tavsiye etti. el-Ka'ka' b. Amr, Hz. Âise, Talha ve Zübeyir ile görüþmüþ, onlarý ümmetin birliðini bozmama konusunda ikna etmiþti. Hz. Âise ile Hz. Talha ve Hz. Zübeyr, el-Ka'ka'in önerilerini kabul ettiler. Hz. Ali de bu fikirdeyse, bu isin barýþ ile neticeleneceðini söylediler. Hz. Ali, el-Ka'ka'in bu baþarýlarýndan son derece memnun oldu. Diðer taraftan bu sýrada Basralýlar Küfelilerle temas etmiþ, iki tarafta da barýþ ve fitneyi yok etme düþüncesi hakim olmuþtu. Ertesi gün, Hz. Ali hareket ederek Abdülkaysogullari kabilesine uðradý. Bu kabile de ona iltihak etti. Oradan Zaviye'ye vardý. Zaviye'den de Basra'ya hareket etti. Esasen herkes barýþý gayet tabii bir durum olarak görüyordu. Onun için Hz. Ali'nin Basra'ya geliþi, barisin tahakkukuna yönelik bir hareket olarak telakki olunmuþ, herkes son derece huzurlu bir þekilde uyumuþtu. ibn Sebe ile yandaþlarý, herkes uyuduktan sonra Hz. Âise'nin tarafýna hücum etti. iki taraf ta kendilerini karþý hücumuna uðramýþ gibi görmüþlerdi. Hz. Ali, her tarafa memurlar gönderdi. Ne olduðunu anlamak istiyordu. Diðer taraftan Kâab b. Sûr Hz. Âyþe'yi uyandýrmýþ, Hz. Âyþe, devesine binerek çarpýþmalarýn baþladýðý yere gelmiþti. Hz. Ali kendi tarafýný savaþmaktan alýkoyuyor, Hz. Âyþe kendi tarafýný teskin etmeye çalýþýyordu. Fakat bir kere ok yaydan fýrlamýþ bulunuyordu. Vuruþmanýn en hararetli anýnda Hz. Ali atini sürerek savaþ meydanýnýn ortasýna geldi. Hz. Zübeyir'i çaðýrýp, ona Rasûl-i Ekrem (s.a.s.)'in: Bir gün Ali ile Zübeyir arasýnda bir ihtilafýn meydana geleceðini ve bu ihtilafta Zübeyir'in haksiz olacaðýný" söylediðini hatýrlatmýþtý. Bunun üzerine Hz. Zübeyir geri çekildi. Hz. Talha da Zübeyir'in bu davranýþý üzerine çatýþma meydanýndan çekilmek istemiþti. Onun savaþ alanýndan uzaklaþmasý üzerine kendisine zehirli bir ok atýlmýþ ve bu ok Hz. Talha'nýn ölümüne neden olmuþtu. Nihayet ortalýkta yalnýz Hz. Âyþe ile etrafýnda bulunan bir grup kimse kalmýþtý. Çatýþmalar þiddetle devam ediyordu. Bütün bu kanlarýn dökülmesine neden olan münafýklarýn hedefi; bizzat Hz. Âyþe idi. Bunlar Hz. Âyþe' ye kadar ilerleyerek onu tevkif etmek, ona hakarette bulunmak istiyorlardý. Sebeîlerin bu maksadýný anlayan Dâbbeogullari Hz. Âyþe'yi son derece büyük fedakârlýklarla korumuþlardý. Bekr b. Vâil, Ezd ve Dâbbeogullari kabîleleri Hz. Âyþe ile beraberdiler. Bunlarýn onu korumada gösterdikleri cesaret herkesi hayrete düþürmüþtü. Hz. Âyþe'nin devesini koruyanlardan biri yere düþtükçe bir baþkasý onun yerini alýyor, o da ayni fedakârlýk ve ayni kahramanlýk ile dövüþüyordu. Hz. Âyþe'nin önünde þehit düþenlerin sayýsý yetmiþe varmýþtý. Bu çatýþmalara bir son vermek için birisi deveye arkasýndan saldýrarak onu yere yýkmýþ, bu arada da, Hz. Ebu Bekir'in oðlu Muhammed(Hz.Ayþe Ebu Bekir’in Kýzý göz kırpma

, Hz. Ali tarafýndan koþarak Hz. Âyþe'nin korunmasýna hizmet etmiþti. Hz. Ali de Hz. Âyþe'nin yanýna gelerek hatýrýný sormuþ, birkaç günlük istirahattan sonra onu, kardeþi Muhammed b. Ebu Bekir ile birlikte Medine'ye göndermiþti. Hz. Âyþe ile beraber Basra'nýn ileri gelen ailelerine mensup kýrk kadar kadýn refakat etmiþti. Hz. Âyþe Basra'dan ayrýlýrken, kendisi ile Hz. Ali arasýndaki mücadelenin yanlýþ anlaþýlmadan ileri geldiðini söyledi. Hz. Ali de Rasûl-i Ekrem'in muhterem haremine her türlü tazim ve hürmeti göstermenin bir görev olduðunu belirtti. Hz. Âise, hicretin otuz altýncý yýlý Recep ayýnda Medine'ye doðru. hareket etti. Nihayet Hz. Ali 4 Aralýk 656 tarihinde bu problemi de atlattý. Bu olaydan sonra hilâfet merkezini Küfe’ye taþýyarak, sehadetine kadar orada kaldý. (Bu konuda geniþ bilgi için bk. ibnü'l-Esir, el-Kâmil fi't-Tarih, Beyrut 1965, III, 205-263). Devam Edecek

Gönderen: 28.11.2003 - 13:51

Pozisyon - İmzalar göster

Sayfa (1): (1)

önceki konu diğer konu

Lütfen Seçiniz:

Şu an Yok üye ve 1745 Misafir online. En son üyemiz: Didem_
16977 üye ile 13.07.2024 - 12:50 tarihinde en fazla ziyaretçi online oldu.

[Admin | Moderator | Kıdemli Üye | Üye]

Doğum gününüzü tebrik eder, sıhhat ve afiyet dolu ömür dileriz:
kadir42 (59), mehmet Coskun (51), bahtsiz_garib (39), ha987 (61), eraklis (46), sevdamsin (41), REiS44 (39), gül_i_rana_m (38), HaZeL17 (34), hasmusic (49), fesih (39), ta_ha (47), sancaktar (48), turan16 (56), ekspero27 (45), bypolatalemdar (46), istanbullu (62), neyy (40), sinankaya (43), Design-Musty (37), _BURAKK_ (46), erencelik (41), Bizim muhtar (62), bahadir_bado (41), kaanerte (42), turkmilleti (38), SADIKDEMIR (38), haskut72 (52), ulubay (44), xmisirlix (43), sahinoglu-erol (51), Cihat88 (36), evildoer (36), FAZILL (34), tugba*g (43), ZEHIRLI_CICEK_3.. (53), cansever (46), caferta (40), nrdnm (48), vefalim (45), tetik42 (59)

Son 24 saatin aktif konuları - Top Üyeler

Copyright © ((( RAVDA.net ))) * İrtibat * RAVDA Reklam Servisi * Tüm hakları saklıdır, izinsiz alıntı yapılamaz.
Sitemizde yayınlanan imzalı yazıların içeriğinden yazarları, forum ve yorumlardan ekleyen şahıslar sorumlu olup, kesinlikle sitemiz sorumlu değildir.

Sayfa 0.58511 saniyede açıldı

Reklamlardan
RAVDA sitesi
hiçbir şekilde
sorumlu değildir.