*´¯`·.¸.·´¯`·.((( RAVDA.net ))).·´¯`·.¸ | SeVGiYe aÇILaN KaPI

	Anasayfa Yap
	Favoriye Ekle
	İrtibat

Üye Girişi

Üye Ol

Home

F o r u m

E-Kart

Tavsiye Et

Sitede Arama


» Kapsamlı Arama

Google`de Ara

Tavsiye Linkler

Kuran Kursu Mezunları

Önemli Linkler

Statü / İstatistik

En Son Üyemiz:
Didem_

53683 Toplam Üyemiz var.

Online Üyeler:

Online: 1822 Misafir
Admin | Moderator | Vip | Üye

Giriş Vaktiniz: Perşembe, 19. Eylül 2024 - 19:33

Browseriniz:

IP Adresiniz: Hostname:

Toplam Forum: 69 *** Toplam Konu: 30100 *** Toplam Mesaj: 148193

Beni hatırla

Forum Anasayfa » D İ N / İ S L A M » DİĞER DİNİ KONULAR » Gafletle Geçen Yıllar

önceki konu diğer konu

5 okunmamış mesaj mevcut (Acik)

Sayfa (1): (1)

Gönderen

Mesaj

	Muhtazaf

Gafletle Geçen Yıllar

Moderator

4254 Mesaj -

Gaflet; dalgýnlýk, dikkatsizlik, kendinde olmama; gafil de çevresinde olup bitenlerden habersiz, her zaman þaþkýn ve halkla münasebetleri açýsýndan da dikkatsiz yaþayan demektir. Uyur-gezer gibidir gafil; yürür, fakat yürüdüðünün farkýnda deðildir. Bir þeyler yapar ama, ne yaptýðýný tam kestiremez. Hedefsizdir, çok defa abesle iþtigal eder; eder de hep yürüdüðü yollara ve içinde yaþadýðý zamana yenik düþer. Doðrusu, onun davranýþlarýnda bir gaye aramak da beyhudedir; zira o bakýp da görmeyen, iþitip de anlamayan öyle bir þaþkýn ve öyle bir dalgýndýr ki, bazen etrafýnda cereyan eden kýzýl-kýyamet hâdiselerden bile habersiz yaþar.
Yýllar var ki, bu tali’siz coðrafyanýn insanlarý –ona da yaþama denecekse– hep böyle yaþadý; gafletle oturdu, gafletle kalktý, bir gaye-i hayali olmadý ve sürekli gününü gün etme peþinde koþtu.
Aslýnda, böylelerinin hiçbir zaman baþka türlü olmalarý düþünülemez; bunlar yer-içer, yan gelir kulaklarý üzerine yatarlar; ne maziyi görürler, ne de müstakbeli; Ömer Hayyam edasýyla: “Geçmiþ gelecek masal hep/Eðlenmene bak, ömrünü berbat etme!” der, kendilerini “bel hüm edall” [1] gayyalarýna salar ve hilkat seviyelerine raðmen bir hayat yaþarlar. Ne minarenin sesini duyar, ne mâbedden bir þey anlar ne de varlýk ve eþyanýn ifade ve beyanýna kulak verirler. Kâinat kelime kelime, satýr satýr, paragraf paragraf bir þeyler anlatýrmýþ; her yandan üzerlerine saðanak saðanak nimetler yaðarmýþ; yer yer nankörlüklerinden dolayý arz u sema hâdiseleriyle ikaz edilirlermiþ; her hâdise fasih beyan onlara neler ve neler anlatýrmýþ... onlar bütün bu olup bitenlerden hiçbir þey anlamaz, hatta çok defa bu mütemâdî ikazlarýn, bu devamlý tenbihlerin farkýna bile varamazlar. Farkýna varmak bir yana, bazen ilâhî tenbihlere isyan ve küfranla mukabelede bulunur; ihsan ve lütuflar karþýsýnda da daha bir gaflete gömülür ve bohemlik soluklamaya dururlar.
Gafiller, nimete nimet demez, ihsaný ihsan bilmez, ikaza kulak vermez; belâ ve musibetlere gelince, azýcýk inançlarý varsa, onu da kadere verir ve takdiri taþa tutarlar; yoksa, tabiî sebeplere baðlar, temerrütlerine devam ederler. Ýþ dönüp de ilâhî lütuflar söz konusu edilince, her þeyi kendilerinden bilir ve “ben, ben” diye nefes alýp vermeye baþlarlar. Aksine iþleri bozulup düzenleri alt üst olunca da, âh u vâh edip ellerini ovuþturur ve inlemeye dururlar. Ne var ki artýk iþ iþten geçmiþtir; geçmiþ ve dünyevî perde kapanmýþ, yeni bir perde açýlmýþtýr. Bu perde daha ürpertici ve daha müthiþtir; evet, “Ahiret azabý çok daha çetin ve daha þiddetlidir.” [2]
Ama ne acýdýr ki, gafil, ne burada baþýna gelenlerden ne de ötede kendini bekleyenlerden haberdardýr; gafletle oturur, gafletle kalkar.. düþünmez bugünü-yarýný.. tanýmaz hakký-hukuku, çiðner çiðneyebildiði herkesi.. bir fitne olur eser her yanda ve katar karýþtýrýr her tarafý. Gücü yettiklerini ezerken, gafildir, düþünmez onu da ezecek bir güçlünün bulunduðunu. Kendince ters gördüklerini deðiþik ad ve unvanlara baðlayarak haklarken de kendi âkýbetini hiç mi hiç hesaba katmaz. O, fevkalâde þýmarýk ve küstahtýr. Zulüm ile âbâd olacaðýný sanýr ama, kendini acý bir son beklemektedir; bu acý son en hafifinden hüsran ve nedamettir…
Þüphesiz onun bu türlü tavýr ve davranýþlarýna karþý iman ve mefkûre insanlarýna da düþen bir kýsým sorumluluklar vardýr: Bir mü’min, “Nasýl olsa Allah’a inanýyorum” diyerek yan gelip yatamaz. Horlanýp hakir görülmeyi tabiî karþýlayamaz. Haklarýnýn elinden alýnmasý karþýsýnda sessiz kalamaz. Vazifesidir Allah’a dayanýp peygamberâne bir azim içinde bulunmasý, bir hikmet eri gibi iradesinin hakkýný vermesi, iman serasýna sýðýnýp Hak rýzasýna müteveccih olmasý, “Ben de varým!” deyip bütün imkân ve kabiliyetlerini düþünce dünyasýnýn ihyasý adýna harekete geçirmesi, her zaman ciddî bir sorumluluk þuuruyla hizmete âmâde bulunmasý, kalbî, ruhî, aklî, mantýkî bütün güç kaynaklarýný ferdî ve millî diriliþi istikametinde kullanmasý... evet, bu icmâlî hususlarýn hemen hepsi bir mü’min için çok önemlidir.
Bu itibarla da diyebiliriz ki, dine-diyanete saygýlý, ülke ve ülküsüne kilitlenmiþ yüksek karakter ve derin mefkûre insanlarý yetiþtireceðimiz güne kadar, ehl-i gaflet ve dalâletin baský ve dayatmalarýna karþý koymak mümkün olmayacaktýr. Birkaç asýrdan beri devam edegeldiði gibi bundan sonra da insanýmýz sürekli iðfal edilecek.. tiranlar zayýflarý ezmeden geri durmayacak.. insanî deðerlere saygýsýzlýk devam edecek.. Allah’ýn adý unutturulmaya çalýþýlacak.. Resûl-i Zîþân’a açýk-kapalý hakaretler yaðdýrýlacak.. ýrz ve namus mülâhazalarý hafife alýnacak.. fuhuþ revaç bulacak ve bohemlik þahlandýrýlarak saf yýðýnlar cismaniyetin azat kabul etmez köleleri hâline getirilecektir.
Evet, hep imanlý ve ümitli olmalýyýz ama, bir o kadar da azimli ve kararlý duruþ içinde bulunmayý ihmal etmemeliyiz. Yýllarca ve yýllarca içte ve dýþta ruh ve mânâ köklerimize düþman olanlara karþý gösterilen acz ü zaaf, millî deðerlerimizi tezyif eden bir toplumu ve bazý kesimleri daha da cesaretlendirdi; masum ve maðdurlarýn ezilmesini biraz daha kolaylaþtýrdý. Bir büyüðün ifade ettiði gibi, aç kurtlara karþý tahabbüb gösterildi ve onlarýn iþtihalarý kabartýldý. Sonra da onlar dönüp diþlerinin kirasýný istemeye durdular. Ezdiler bizi ve omuzlarýmýza basýp bir yerlere yükseldiler, ancak hiçbir zaman insanca davranmadýlar. Aksine, her defasýnda kendi bâtýl düþüncelerini dayattý ve herkesi kendilerine benzemeye zorladýlar.
Ne var ki, bütün bunlara raðmen, birkaç asýrlýk bu acý serencâme bundan sonra da hep böyle devam edecek demek deðildir; dünya var olduðu günden bu yana, ýþýk her zaman karanlýðý kovaladý durdu.. geceleri sürekli gündüzler takip etti.. zaman dairevî cereyanýyla dün aðlattýklarýný ertesi gün güldürdü.. ve kapkara günler baðýrlarýnda ne nevbaharlar ne nevbaharlar yetiþtirdi.
Millî ses muvakkaten kesilse de hiçbir zaman tamamen susmaz/susturulamaz. Aðzýna fermuar vurulsa da, o mutlaka deðiþik enstrümanlarla kendini yine ifade eder ve maksadýný çevresine behemehal duyurur. Gafiller uyansýn-uyanmasýn, o, mutlaka bir gün minarelerden yükselen sesler gibi ta yatak odalarýmýza kadar gelip ulaþacak ve bize kendimiz olmamýzý fýsýldayacaktýr.
Bugüne dek yüz defa kefeni gömlek yaptýðýmýz gibi, son bir kere daha silkinip kalkmamýz ve kendi ayaklarýmýz üzerinde durmamýz neden mümkün olmasýn ki!? Þimdi müsaade ederseniz konuyu bir eski nazýmla noktalamak istiyorum:

Ey mâyesi nurlarla yoðrulmuþ millet!
Hele diþini sýk, az daha sabret!
Aman sönmesin sinendeki himmet!
Son duraðýn “devlet-i ebed müddet”...

Hiç durma yürü ki yollarda gözler!
Durmuþ þehit baban yolunu gözler,
Geril, koþ, seni bekliyor pürüzler,
Þahlan ki sevinsin kederli yüzler...
______________
Dipnotlar
1. “Hâsýlý onlar hayvanlar gibi, hatta onlardan da þaþkýndýrlar. Ýþte asýl gafil olanlar onlardýr.” (A’râf sûresi, 7/179) âyetine iþaret edilmektedir.
2. Ra’d sûresi, 13/34.
Kaynak: Sýzýntý

Gönderen: 06.09.2009 - 07:29

	sonsuz yolculuk

160 Mesaj -

Gafiller, nimete nimet demez, ihsaný ihsan bilmez, ikaza kulak vermez; belâ ve musibetlere gelince, azýcýk inançlarý varsa, onu da kadere verir ve takdiri taþa tutarlar; yoksa, tabiî sebeplere baðlar, temerrütlerine devam ederler. Ýþ dönüp de ilâhî lütuflar söz konusu edilince, her þeyi kendilerinden bilir ve “ben, ben” diye nefes alýp vermeye baþlarlar. Aksine iþleri bozulup düzenleri alt üst olunca da, âh u vâh edip ellerini ovuþturur ve inlemeye dururlar. Ne var ki artýk iþ iþten geçmiþtir; geçmiþ ve dünyevî perde kapanmýþ, yeni bir perde açýlmýþtýr. Bu perde daha ürpertici ve daha müthiþtir; evet, “Ahiret azabý çok daha çetin ve daha þiddetlidir.” [2]

bu GüZeL pAyÞImýN iÇÝn
Allah Razı Olsun

kardeþimm....

Gönderen: 06.09.2009 - 12:43

sonsuz yolculuk üyenin diger mesajlarini ara

sonsuz yolculuk üyeyi arkadas listeme ekle

	Muhtazaf

Moderator

4254 Mesaj -

Rabbim Bütün Mümin Kardeslerimi RAZI oldugu kullaRINDAn eylesin insaallah

Gönderen: 13.09.2009 - 20:40

	ayseak

70 Mesaj -

''Ey mâyesi nurlarla yoðrulmuþ millet!
Hele diþini sýk, az daha sabret!
Aman sönmesin sinendeki himmet!
Son duraðýn “devlet-i ebed müddet”...

Hiç durma yürü ki yollarda gözler!
Durmuþ þehit baban yolunu gözler,
Geril, koþ, seni bekliyor pürüzler,
Þahlan ki sevinsin kederli yüzler...''

muhtazaf abicim Allah Razı Olsun

Gönderen: 13.09.2009 - 21:26

	Muhtazaf

Moderator

4254 Mesaj -

Rabbim sizlerden ve cümlemizden RAZI olsun insaallah.

Gönderen: 14.09.2009 - 02:21

Pozisyon - İmzalar göster

Sayfa (1): (1)

önceki konu diğer konu

Lütfen Seçiniz:

Şu an Yok üye ve 1822 Misafir online. En son üyemiz: Didem_
16977 üye ile 13.07.2024 - 12:50 tarihinde en fazla ziyaretçi online oldu.

[Admin | Moderator | Kıdemli Üye | Üye]

Doğum gününüzü tebrik eder, sıhhat ve afiyet dolu ömür dileriz:
kadir42 (59), mehmet Coskun (51), bahtsiz_garib (39), ha987 (61), eraklis (46), sevdamsin (41), REiS44 (39), gül_i_rana_m (38), HaZeL17 (34), hasmusic (49), fesih (39), ta_ha (47), sancaktar (48), turan16 (56), ekspero27 (45), bypolatalemdar (46), istanbullu (62), neyy (40), sinankaya (43), Design-Musty (37), _BURAKK_ (46), erencelik (41), Bizim muhtar (62), bahadir_bado (41), kaanerte (42), turkmilleti (38), SADIKDEMIR (38), haskut72 (52), ulubay (44), xmisirlix (43), sahinoglu-erol (51), Cihat88 (36), evildoer (36), FAZILL (34), tugba*g (43), ZEHIRLI_CICEK_3.. (53), cansever (46), caferta (40), nrdnm (48), vefalim (45), tetik42 (59)

Son 24 saatin aktif konuları - Top Üyeler

Copyright © ((( RAVDA.net ))) * İrtibat * RAVDA Reklam Servisi * Tüm hakları saklıdır, izinsiz alıntı yapılamaz.
Sitemizde yayınlanan imzalı yazıların içeriğinden yazarları, forum ve yorumlardan ekleyen şahıslar sorumlu olup, kesinlikle sitemiz sorumlu değildir.

Sayfa 0.80015 saniyede açıldı

Reklamlardan
RAVDA sitesi
hiçbir şekilde
sorumlu değildir.