0
0
0
0
Forum Giris Giris Üyeler Ekibimiz Arama
Toplam Forum: 69     ***     Toplam Konu: 30100     ***     Toplam Mesaj: 148193
  
  Beni hatırla
Forum Anasayfa » D İ N / İ S L A M » DİĞER DİNİ KONULAR » Kisveyi İslamiye Gururu İslamiyemizdir!

önceki konu   diğer konu
1 okunmamış mesaj mevcut (Acik)
Sayfa (1): (1)
Gönderen
Mesaj
Muhtazaf su an offline Muhtazaf  
Kisveyi İslamiye Gururu İslamiyemizdir!
Moderator


4254 Mesaj -
Kisveyi Ýslamiye Gururu Ýslamiyemizdir!
Herþeyden evvel, yüce ve aziz olan Dava-i Ýslamiye’ye sahip çýkan, bu uðurda yapýlmasý gereken vazifelerini mukaddes bir vazife bilip itina ile yerine getirme çaba ve gayreti içerisinde bulunan Ýslam davetçisinin, tebliðcisinin, yine son derece itina ve titizlik göstermesi gereken vazifelerinden birisi de hiç þüphesiz Ýslam kisvesidir. Zira Ýslam davetçisinin (tebliðcisinin) teblið ve davet ettiði dini ve davayý evvela bizatihi kendi nefsinde yaþamasý ve yine hayatýnýn her safhasýnda pratiðe döküp uygulamasý en baþta gelen vazifelerinden biridir. Mensubu bulunduðumuz Din-i Mübin-i Ahmediyye’nin getirmiþ olduðu prensip ve ölçülere uygun bir kisveye, yani kýlýk-kýyafet ve dýþ görünümüne riayet ettiðimiz oranda azmimizi ve Resul-ü Ekreme layýki vecih ile ümmet olabilme gayretimizi gösterir. Binaenaleyh muvahhid müminlere yaraþan ve yakýþan batýlýlara, gayr-i müslimlere teþebbühten þiddetle kaçýnmalý ve buna mukabil Ýslamî kisveye sahip çýkmak suretiyle Ýslam milletine benzemekten gurur duymaktýr. Bu hususta ümmeti olmaktan gurur ve þeref duyduðumuz Resul-i Ekrem (s.a.v.) þöyle buyurmaktadýr: „Kim bir kavme benzerse o da onlardandýr!“ (Tirmizi) „Bizden baþkasýna benzeyen bizden deðildir!“ (Tirmizi) Ýþte bu ve benzeri hadis-i þerif’lere binaen görüyor ve anlýyoruz ki, Ýslam müminlere Ýslam milletinden baþka bir millete teþebbühten, þeklî olsun, kavlî olsun veya fikrî olsun, þiddetle men etmektedir. Muteber Fýkýh ve Akaid kitaplarýmýza baktýðýmýzda, gayr-i müslimlere teþebbühün küfür olan, haram olan ve mekruh olan bir çok kýsýmlarý vardýr. Ancak ma-nahnu-fihimizin dýþýna çýkmamak için bu kýsýmlara girmiyorum. Þimdi yukarýda arz etmiþ olduðum hadis-i þerif’lere tekrar bir nazar ettiðimizde „Bizden baþkasýna benzeyen“ ibaresini görmekteyiz ve yine bu ibarede yasak olunan benzeyiþin ne olduðu belirtilmemektedir. Hadis-i þerif’lerin þerh ve izahlarýna binaen burada umumi bir benzeyiþ, yani her türlü ve her nevi teþebbüh kast olunmaktadýr. Dolayýsýyla Ýslam milletlerine gayr-i Ýslamî bir topluma, bir millete teþebbühün her nevisi yasaklanmaktadýr. Tabi ki, burada týp, teknik ve insanlýða yararlý ve faydalý bilimler vs. gibi istisnalar da mevcuttur. Zaten bunlar bizim ma-nahnu-fihimizin dýþýnda kalan ve alýnmasý ve benzemesi mübah olan þeylerdir. Bizi son derece tedirgin edip üzen haram ve yasak olan teþebbüh hususunda ýsrarlý olan, „Siz onlarýn dinine tâbi olmadýðýnýz müddetçe onlar sizden asla razý olmazlar!“ ilahî fermaný idrak edememiþ müslümanlardýr. Evet, esefle söylemek lazým ki, son zamanlarda özellikle Avrupada, hele hele müslüman gençlerin Gurur-u Ýslamiye’lerini ayaklarýnýn altýna alýrcasýna Ýslamî kisveyi terk ve riayetsizlikleri görülmektedir. Ve özellikle bu kimselerin Ýslamî cemaatlarýn fertlerinden veya elemanlarýndan olmasý... Erkeklerde, Resul’un sünneti olan sakallarý kesmeleri veya son derece kýsaltmalarý, sarýðý ve takkeyi atmalarý, ayaklarýna dar pantolon giymek suretiyle setr-i avret hudutlarýný aþmalarýna vs. gibi teþebbüh ve çirkin bid’atlar ziyade müþahade edilmektedir son zamanlarda. Kadýnlarda ise tesettürlü olduklarý halde yüzlerine son derece dikkati cazip bir þekilde makyaj yapmak, vücüd hatlarýný çok bariz bir þekilde belirten dar ve þeffaf elbiseler giymek ve hatta üst kýsýmlarý tesettürlü ancak alt kýsýmlarýna dar pantolan giymek gibi, mukaddes bir vazifeleri olan tesettür-ü Ýslamiye’yi suistimal ettikleri de müþahade edilmektedir. Halbuki benim müslüman kardeþime ve müslüman bacýma yakýþan Ýslam’ýn getirmiþ olduðu ölçülere riayetvari giyinmekle Ýslamî kisveye sahip çýkmaktýr! Meselenin önemine ve ehemmiyeti hususunda Osmanlý devrinin son Þeyhulislam’larýndan olan ve yine devrinin ve hatta 19. yüzyýlýn en büyük âlimlerinden biri olan Merhum Allame Mustafa Sabri Efendi ne söylüyor: „Müslümana yakýþan þey, milletini her milletten üstün görmek ve müslümanlardan baþkasýna benzememek suretiyle baþka milleti tercih etmenin alâmeti sayýlan taklitlerden kaçýnmakta son derece katý olmaktadýr. Ýslam âlimlerinden ve filozoflarýndan çoðu, babalarý tarafýndan müslüman isimlerle çaðrýlan kiþilerin Ýslam memleketlerinde batýlý giysiler giymelerinin manasýný anlamadýlar ve hâlâ da anlamýyorlar. Halbuki insanlarýn þahsiyetlerini yabancý kýyafetler içerisinde sergilemeleri ve o kýlýkta ortaya çýkmalarý, yabancýlarý (batýlýlarýgöz kırpma büyütüp, Ýslam’ý küçültmekten baþka birþey deðildir. Bu Ýslam, gurura vurulan aþaðýlatýcý bir ihanet darbesidir. Müslümanlar, batýlýlarýn, „Kýyafet deðiþikliðinden birþey lazým gelmez!“ þeklindeki sözlerinin etkisi altýnda kalarak bu taklidin (teþebbühün) tehlikesini önemsemediler. Fakat o taklidin batýlýlarýn ýrklarýnýn üstün olduðu manasýna geldiðini hiç düþünmediler. Dolayýsýyla batýlý giysilerin kerametine önem veriyorlar da, onlarýn küçük düþürücü anlamýna geldiðini söylemekten kaçýnýyorlar. Halbuki daha önce Ýslam kendisinde bir gururun olduðunu idrak ediyordu ve kâfirlere benzemenin de küfür olduðunu gizlemiyordu!“ Asrýmýzda yaþayan, sarýk ve sakalý lüzumsuz gördüðü gibi batýlý giysilerin hiçbir sakýncasý olmadýðýný iddia eden sözüm ona bilim ve ilim adamlarýný bu çirkin iddialarýnýn Merhum’un bu hakikat fýþkýran veciz ifadelerinin karþýsýnda bir zýrýltýdan baþka birþey olmadýðýný açýk ve bariz bir þekilde görmekteyiz. Allah’ýn Resulu (s.a.v.) yine þöyle buyurur: „Heva ve hevesini, benimle gönderilen dine tâbi kýlmadýkça hiç biriniz iman etmiþ olamazsýnýz!“ (Müslim) Heva ve hevesini Ýslam’a tabi tutmayan kiþiler ve milletler elbette ki, ýsrar ettikleri batýlýlara þekl-i teþebbühün bir zaman sonra fikrî teþebbühe dönüþeceðinin kaygýsýný da taþýmazlar. Halbuki bu zahiri ve þekli teþebbühün er veya geç kiþinin düþünce alanýnýda tesiri altýna alacaðý büyük bir ihtimaldir. Nitekim Hz. Ömer (r.a.), „Ýnandýðýn gibi yaþamazsan, yaþadýðýn gibi inanmaya baþlarsýn!“ demek suretiyle ileride doðabilecek tehlikelere iþaret buyurmaktadýr. Yine Hz. Ömerin zýmmîler hakkýndaki tatbikatýndan yararlanan Ýmam Yusuf, devrin Halife’si olan Harun er-Reþide uygulattýðý bir genelgede þöyle demektedir: „Ey Halife! Vali ve amirlerine emir gönder, zýmmîlere, müslümanlara has olan kisveyi, kýlýk ve kýyafetleri giymekten þiddetle men etsinler!“ Ýmam Ebu Yusufun bu hareketten maksadý hiç þüphesiz zýmmîlerle müslümanlarýn birbirine benzemelerini önlemek ve aralarýný tefrik etmek suretiyle bir müslim’in bir gayr-i müslime teþebbühünün tehlikesine iþaret etmek idi. Müslümanýn giydiði elbisesinde dahi Ýslam milletinden baþka bir millete benzememesinin gerekliliði hususunda þanlý Peygamberimiz þöyle buyurur: „Amr bin As þöyle dedi: „Hz. Peygamber (s.a.v.) üzerimde sapsarý bir elbise gördüðünde þöyle buyurdu: „Bu elbise (renk ve þekil itibariyle) kâfirlerin elbisesidir, onu giyme!“ (Ahmed b. Hanbel, Müsned) Batýlýlarý ve gayr-i müslimleri taklid ve onlara teþebbüh hususunda Ömer Faruk þöyle demekte: „Müslüman Avrupalý giyimde, kuþamda, adet ve törelerinde, hayat tarzlarýnda taklid etmeye baþlayýnca, kendisi her ne kadar „Benim davam ve amacým bu deðildir!“ demiþ olsa bile, bizzat fiilen Avrupa uygarlýðýný tercih ettiðini açýklamýþ olmaktadýr. Bir kimse medeniyet ve uygarlýk olarak batýyý tasvip edecek, yabancý kültürleri üstün görecek, sonra da kalkýp „Bunun benim özüm ve ruhum üzerinde bir etkisi olmaz!“ diyecek, bu yanlýþtýr. Aslýnda yabancý medeniyyete karþý eðilim göstermek, þuur ve düþünce yapýsý itibariyle bir eksikliðin sonucudur, baþka bir þey deðildir. Bu gün müslümanlarýn baþýna ne gelmiþ ise hep batý uygarlýðýný taklid etmekten gelmiþtir!“ (Ömer Faruk, Yollarýn Ayrýlýþýnda Ýslam) Hulasa-i kelam, Ýslam davetçisine, tebliðcisine burada mühim bir görev düþmektedir. O da sadece dille teblið ve davetle kalmayýp, ayný zamanda güzel, temiz ve düzgün görünümün yanýsýra Ýslamî kýlýk ve kýyafetiyle de teblið etmek ve örnek olmak durumundadýr. Hele hele Ýslam’ýn devletine sahip çýkan davetçiler ve müdafileri olan ve yine böyle ulvi ve yüce bir davayý korkmadan, çekinmeden omuzlamýþ olan muvahhidlere Resul-i Ekrem’in (s.a.v.), „Ümmetimin fesadlara uðradýðý bir zamanda sünnet’lerime temessük edenlere yüz þehid ecri vardýr!“ (Beyhaki) güzel müjdesine nail olmak gayreti içerisinde olmalarý daha da elzemdir. Muvahhid davetçinin bu güzel kisve içerisinde bulunmasý, ayný zamanda özüyle sözünün, fikriyle zikrinin birbirleriyle baðdaþmadýðý, Ýslam’ý çirkin yüz ve amellerine maske yapanlarýn ortalýkta cirit attýðý bir ortamda karþýsýndaki davete muhtaç olan insanlarý ikna etme ve inandýrýcý olma açýsýndan da büyük rol oynamaktadýr. Artýk insanýmýza icraatsýz iddialar kulaklara söylenen ninni gibi geliyor ve uyandýrmýyor, daha da uykusunu artýrýyor! Nasýl ki, sýrtýnda kot pantolon, cebinde Marlboro, elinde Coca-Cola ile meydanlarda „Kahrolsun Amerika ve Ýsrail“ diye baðýrmak son derece gülünç ve sahteyse, inandýðý din ve davanýn getirdiði ölçü ve prensipleri kulak arkasýna atmak suretiyle hiçe sayýp, Ýslam milletinin gururu olan kisvey-i Ýslamiye’den uzak bir kisve içerisinde davetçiliðe soyunmaktan da o derece gülünç ve sahte olur. O halde özelde Ýslam davetçiliðine soyunan muvahhide, genelde tüm müslümanlara düþen yegâne ve tek isabetli yol, heva ve hevesini Ýslam’a tâbi kýlmak, batýlýlara ve gayr-i müslimlere teþebbühten þiddetle kaçýnmak ve buna mukabil millet-i Ýslam’ýn kisvey-i Ýslamiye’sine son derece titizlik ve itina ile özen göstermek suretiyle sahip çýkmaktýr.
Alýntý

Gönderen: 19.03.2009 - 19:21
Bu Mesaji Bildir   Muhtazaf üyenin diger mesajlarini ara Muhtazaf üyenin Profiline bak Muhtazaf üyeye özel mesaj gönder Muhtazaf üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
Pozisyon - İmzalar göster
Sayfa (1): (1)
önceki konu   diğer konu

Lütfen Seçiniz:  
Şu an Yok üye ve 1830 Misafir online. En son üyemiz: Didem_
16977 üye ile 13.07.2024 - 11:50 tarihinde en fazla ziyaretçi online oldu.

[Admin | Moderator | Kıdemli Üye | Üye]
Dogum Gününüzü Tebrik Ederiz    Doğum gününüzü tebrik eder, sıhhat ve afiyet dolu ömür dileriz:
sabrikucukseren (61), Simsek61 (41), dido (41), xserpilx (40), cezabel (52), ahmetcotur (49), ARES (60), alacali_sevim (59), mfilizfidan (41), CILGINPiLOT1 (46), sultan53 (48), ahunal31 (53), musavi (60), adem51 (50), omerpolat04 (35), Bayram-25 (51), ASK (38), medineyevaramad.. (35), Sinan_iht (38), banckal (39), sülü (39), islaminsesi (37), talhardty (52), mmy55 (42), allahbirdir (35), ismer (46), aykiz833 (41), batil (43), sedat1965 (59)
Son 24 saatin aktif konuları - Top Üyeler
0

Copyright © ((( RAVDA.net )))  *  İrtibat   *   RAVDA Reklam Servisi   *   Tüm hakları saklıdır, izinsiz alıntı yapılamaz.
Sitemizde yayınlanan imzalı yazıların içeriğinden yazarları, forum ve yorumlardan ekleyen şahıslar sorumlu olup, kesinlikle sitemiz sorumlu değildir.
© by ((( RAVDA.net )))

Sayfa 0.71123 saniyede açıldı   

Reklamlardan
RAVDA sitesi
hiçbir şekilde
sorumlu değildir.