0
0
0
0
Forum Giris Giris Üyeler Ekibimiz Arama
Toplam Forum: 69     ***     Toplam Konu: 30100     ***     Toplam Mesaj: 148193
  
  Beni hatırla
Forum Anasayfa » EDEBİYAT / MAKALE / ŞİİR » MAKALELER » "Tutun ki Düşmesin Ruhumuz"

önceki konu   diğer konu
1 okunmamış mesaj mevcut (Acik)
Sayfa (1): (1)
Gönderen
Mesaj
KaLBeNuR su an offline KaLBeNuR  
"Tutun ki Düşmesin Ruhumuz"
1686 Mesaj -
Sizi rüyada dahi göremeyenlerdenim. Sizi bir kere dahi hayalinde canlandýramayanlardan. Ne takatim vardý buna, ne de becerim. Biz rüyalarýn insanlarý deðildik. Zor zamanlarýn çocuklarýydýk. Rüyalarý dahi elinden alýnan.

Ama biliyor musunuz? Bunu hiç dert etmedim. Etmek istemedim. Çünkü her yerde sizin izinizi gördüm. Sizin her varlýða düþen nurunuzun ýþýltýsýyla evrenin dili çözüldü. Dilsizlikten kurtulup O’nu anlatan sözcüklere dönüþtü. O’nu anlatan bir þarký gibi seslendi evren. Her varlýk parçasý suskunluðunu bozdu, en tatlý sözcüklerle O’nu anlattý. Evrenin dilinin sözcükleri sizinle kalbimize taþýndý. Kalbimiz sizinle kederlerini teselli etti.


Siz bize kederin bile içindeki sevinci gösterdiniz. Kederlerimizi, sýkýntýlarýmýzý, dertlerimizi bile sevdirdiniz. En güzel bir sabýrla sabretmeyi, sýkýntýlara göðüs germeyi tam tamýna ancak bir tek siz baþardýnýz. Siz bir sýr çözücüsüydünüz. Sýrlar sizin önünüzde çözüldü, sýrlar önünüzde diz çöktü. Sözcükleriniz ne tatlý, ne kadar sahiciydi. Nereden öðrendiniz bunlarý?


Siz hep buradasýnýz. Yaný baþýmýzda.


Bir rüyada bile yüzünüzü görmedim. Biliyor musunuz, bunu hiç dert etmedim. Çünkü sizi hep burada hissetim. Her iyiliðin, güzelliðin, hayrýn içinde sizi buldum.


Her kasvetli yaþantýda aklýmýzý ýþýttýnýz. Olaylara bakýþýnýz, yüzünüzdeki bakýþ gibi imdadýmýza yetiþti. Sözcükleriniz en kalýn kasvetlere yetti.


Ay ve siz. Siz ve ay. Daðlar ve siz. Siz ve daðlar. Siz ve arkadaþlarýnýz. Arkadaþlarýnýz ve siz. Kuþlar ve siz. Siz ve kuþlar. Çöller ve siz. Siz ve çöller. Siz ve eþleriniz. Eþleriniz ve siz. Siz ve tüm insanlýk halleri. Tüm insanlýk halleri ve siz.


Ne kadar çok þey yaþadýnýz. Yaþamadýðýnýz bir hüzün kaldý mý sahi? Nasýl dayandýnýz tüm bunlara? Babanýzýn siz doðmadan öldüðünü ne zaman öðrendiniz? Öðrendiðinizde neler yaþadýnýz? Annesiz büyümek nasýl bir mahrumiyetti? Akranlarýnýzla oynarken onlarýn “Anne, baba” diye seslenmelerini duyduðunuzda gizli gizli aðlar mýydýnýz, boynunuz bükük hisseder miydiniz kendinizi? Amcalarýnýzýn yanýnda büyümek nasýl bir kýrýklýktý? Eþiniz öldüðünde nasýl dayandýnýz buna? Ne olur söyleyin. Yalvarýrým söyleyin. Özleminizi nasýl giderdiniz? Sevgili amcanýz öldüðünde kalbiniz duracak gibi oldu mu? Hayat baþýnýza yýkýldý mý? Çocuklarýnýz öldüðünde hangi sözcüklerin baðrýna yaslandýnýz? Ayrýlýk acýsýnýn sýzýsýný ne ile dindirdiniz?


En anlamlý mucizelerinize dahi “Bu bir sihirdir” dendiðinde içinizde bir fýrtýna koptu mu? Kýrýldýnýz mý? Kýrýldýðýnýzda kalbinizden geçen ilk cümle neydi? Size yüz çevrildiðinde O, sizden ne demenizi istedi ve siz ne dediniz? Taif’ten dönüþünüzde nasýl yakardýnýz Rabbinize?


Bu sorularýn yanýtlarý ruhumuzu üþümekten kurtardý. Ruhumuzu tuttu, düþmekten kurtardý. Sizin yanýtlarýnýzýn dýþýnda her cümle, gökteki yýldýzlarla ýsýnmak kadar sahte ve yalancýydý. Yalan tek bir sözcük çýkmadý dudaklarýnýzdan. Sözcükleriniz heva ve hevesin semtine uðramadý hiç.


Ne kadar sahiciydiniz ve ne kadar güçlü.


Kederden kedere geçtiniz. Karanlýktan karanlýða geçirdi sizi Rabbiniz. Ama siz, her karanlýkta bir nur buldunuz. Sizin tecrübeleriniz olmasaydý biz sahici bir yaþamý nasýl bulacaktýk? Siz bize hayatý sundunuz. En gerçeðinden. Bize hayatlarýmýzý sundunuz. Aydýnlýk ve karanlýðý ile. Siz karanlýðý daðýtan nur idiniz.


Biz ancak sizinle tahammül edebiliyoruz hayata, inanýn. Sizin sözcüklerinizle. Sizin kalbinize ne iyi geldiyse, bizim kalbimize de ancak o iyi gelebiliyor. Sözcükleriniz ne kadar güçlü? Kalbiniz. O sonsuz derinlikli kalbiniz. Ne kadar güzel sevdi O’nu. Tüm davranýþlarýnýz O’nun içindi, O’nu sevindirmek için.


Ayý neden çok seviyoruz biliyor musunuz? Siz sevmeseydiniz, biz ayý nasýl sevebilirdik? Gece vakti gözlerinizi dikip “Seni Yaratanla beni Yaratan ayný” demeniz aklýmýza geliyor. Biz de sizin gibi seslenmeye çalýþýyoruz aya. Ayý ne kadar güzel sevdiniz. Ay sizi ne kadar çok sevdi. Ayý her seyrediþimizde gördüðümüz nur, sizin nurunuzun tecellisi oldu. Ve nurunuzla þimdi de buradasýnýz. Yoksa ayý seyretmenin bir anlamý olur muydu? Ya da aydaki anlamý biz baþka nasýl bulurduk?


Sað eliyle yemek yiyorsa bir insan ve bunu siz yaptýðýnýz için yapýyorsa, bu eylemin içinde siz varsýnýz. Bir çiçeði incitmeyen bir insan, davranýþýndaki bu nezihliði sizden baþka kimden öðrenmiþtir ki? Ne kadar nezihsiniz. Ne kadar kibar, ne kadar ince.


Siz buradasýnýz. Yemeðe baþlarken “Bismillah” diyorsak, bunu sizden öðrenmiþizdir. Namaza baþlama biçimimiz, namazdan sonra ettiðimiz dualar sizin dualarýnýz deðil mi? Yoksa, biz nereden bilirdik en anlamlý dualarý?


Belki bir rüyada bile göremedik sizi. Ama hayatýmýzýn her halinde silinmez izlerinizi gördük. Kýlýcýnýzýn üzerinde “Gelmeyene gideceksin” yazýyordu. Biz size gelemedik. Siz bize geldiniz. Hoþ geldiniz. Ne güzel geldiniz. Siz hep güzel gelirdiniz.


Evimize girerken sað ayaðýmýzý attýk önce. Bunu sadece sizin için yaptýk. Sizi hatýrladýk. Aðzýmýzdan nazik sözcüklerin çýkmasýnda sizi bulduk. Ýhtiyacý olan birinin ihtiyacýný gidermemiz, sizin kalbinizdeki merhametin bir sonucu deðil mi? Eðer hayat yolunda zerre kadar doðruluðun içindeysek bu doðrulukta siz varsýnýz. Biz doðru nedir ancak sizinle bildik.


Hayatýmýzdaki her iyiliðin sizin nurunuzdan çýktýðýnýn farkýndayýz ve bu, kalbimizi kalbinize baðlýyor.


Eðer bir insan bizden korku deðil emniyet, düþmanlýk deðil kardeþlik ve dostluk görüyorsa bu, sizin burada olmanýzdandýr. Siz kâinatýn en emniyet duyulacak insanýsýnýz. Biz de sizin yolunuzda düþe kalka yol almaya çalýþan yolcular.


Sizi özlüyoruz. Size duyduðumuz özlemi sizin gibi yaþamaya çalýþmakla, sizin gibi teselli aramakla, sizin gibi sabretmeyi öðrenmekle gidermeye çalýþýyoruz. Siz bize, size nasýl ulaþacaðýmýzý bile öðrettiniz. “Ben size en güzel rehber deðil miyim?” dediniz. Ne güzel dediniz. Bize hayatý öðrettiniz. Yaþamak ancak sizinle kolaylaþtý. Siz “güzel ahlak” idiniz. Güzel ahlaký hallerimize kattýkça o hallerin içinde sizi buluyoruz.


Ýstersek sizi birçok þeyle hatýrlarýz. Hayata bakýþýnýzla, çocuðunuzu sevme biçiminizle, ayý seyrederken aðzýnýzdan dökülen sözlerle, Rabbinize tanýklýk etme biçiminizle, giyiminizle, diþlerinizi günde birden çok kere temizlemenizle. Ne kadar çok buradasýnýz. Siz her varlýðýn ve her zamanýn kalbindesiniz.


Her davranýþýnýz O’na bir yakarýþtý. Kâinat sessizce konuþuyordu. Kâinatýn sessizce konuþan en anlamlý diliydiniz. Sizin gibi yaþamaya çalýþmamýz da her daim bizi O’na götürüyor, bize O’nu hatýrlatýyor. Siz ne güzel bir hatýrlatýcýsýnýz. Siz en güzel müjdeleyensiniz. Siz en anlamlý varlýksýnýz. Çünkü O’nu anlatan en güzel sözcük siz oldunuz. En güzel sözcükler de sizden çýktý. Sizin hayatta O’nu unuttuðunuz bir an bile olmadý. Bu sizin en büyük onurunuzdu. Ne kadar onurluydunuz. Biz de sizi hayatýmýza katmakla onurlanýyoruz. Siz bizim için en büyük onur oldunuz.


Bize ne umut veriyor, biliyor musunuz? Biz de sizin dünyanýzda çok önemli olduk. Üzerimize o kadar titrediniz ki. Dualarýnýzdaydýk. Hüzünlerinizde, acýlarýnýzda, þefkatinizde, merhametinizdeydik. Size sonsuz karþýlýk vermek isteriz ancak bunu yapacak takatte deðiliz. Ama Rabbimizin size sonsuz karþýlýk vermesi için duadayýz.


Sizi elimizden geldiðince hayatýmýza katmaya çalýþýyoruz. Daha çoðunu yapmak isterdik. Bu niyete sahibiz.


Biz ancak size tutunabiliyoruz, ancak size güven duyabiliyoruz. Sizin gibi yaþamak için elimizden geleni yapmaya çalýþýyoruz.


Nasýl bu dünyada nasýl tuttuysanýz ruhlarýmýzý, ölünce de teslim etmeyin azap meleklerine. Ýnsan olarak sizden baþka hiçbir güvencemiz yok. Sizin kalbinizden baþka güvenli bir kalp yok.


Biz zor zamanlarýn çocuklarýyýz. Bizden gözlerinizi ayýrmayýn lütfen. Yaþam tarzýnýzý yaþam tarzýmýz kýlma gayretiyle size tutunmaya çabalýyoruz. Tüm hoyrat ellere raðmen. Biz size tutundukça sizin de bizi tutacaðýnýzý biliyoruz.


Tutun ki düþmesin ruhumuz. Hiçliðin, yokluðun, karanlýðýn ellerine düþmesin ve yanmasýn ruhumuz.

Mustafa Ulusoy

Gönderen: 15.07.2008 - 21:35
Bu Mesaji Bildir   KaLBeNuR üyenin diger mesajlarini ara KaLBeNuR üyenin Profiline bak KaLBeNuR üyeye özel mesaj gönder KaLBeNuR üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
Pozisyon - İmzalar göster
Sayfa (1): (1)
önceki konu   diğer konu

Lütfen Seçiniz:  
Şu an Yok üye ve 1839 Misafir online. En son üyemiz: Didem_
16977 üye ile 13.07.2024 - 11:50 tarihinde en fazla ziyaretçi online oldu.

[Admin | Moderator | Kıdemli Üye | Üye]
Dogum Gününüzü Tebrik Ederiz    Doğum gününüzü tebrik eder, sıhhat ve afiyet dolu ömür dileriz:
sabrikucukseren (61), Simsek61 (41), dido (41), xserpilx (40), cezabel (52), ahmetcotur (49), ARES (60), alacali_sevim (59), mfilizfidan (41), CILGINPiLOT1 (46), sultan53 (48), ahunal31 (53), musavi (60), adem51 (50), omerpolat04 (35), Bayram-25 (51), ASK (38), medineyevaramad.. (35), Sinan_iht (38), banckal (39), sülü (39), islaminsesi (37), talhardty (52), mmy55 (42), allahbirdir (35), ismer (46), aykiz833 (41), batil (43), sedat1965 (59)
Son 24 saatin aktif konuları - Top Üyeler
0

Copyright © ((( RAVDA.net )))  *  İrtibat   *   RAVDA Reklam Servisi   *   Tüm hakları saklıdır, izinsiz alıntı yapılamaz.
Sitemizde yayınlanan imzalı yazıların içeriğinden yazarları, forum ve yorumlardan ekleyen şahıslar sorumlu olup, kesinlikle sitemiz sorumlu değildir.
© by ((( RAVDA.net )))

Sayfa 0.79496 saniyede açıldı   

Reklamlardan
RAVDA sitesi
hiçbir şekilde
sorumlu değildir.