0
0
0
0
Forum Giris Giris Üyeler Ekibimiz Arama
Toplam Forum: 69     ***     Toplam Konu: 30100     ***     Toplam Mesaj: 148193
  
  Beni hatırla
Forum Anasayfa » A I L E / E Ğ İ T İ M / S A Ğ L I K » KADIN & AiLE » Kadınların örtünmesi Kapali

önceki konu   diğer konu
20 okunmamış mesaj mevcut (kapali)
Sayfa (1): (1)
Gönderen
Mesaj
yanlýz su an offline yanlýz  
Kadınların örtünmesi
41 Mesaj -
Mükellef olan, yani akýl ve balig olan insanýn nemaz kýlarken açmasý veya her zaman baþkasýna göstermesi ve baþkasýnýn bakmasý haram olan yerlerine (Avret mahalli) denir. Erkeðin ve kadýnýn avret mahallini örtmesi, hicretin üçüncü senesinde gelen, (Ahzab) ve beþinci senesinde gelen (Nur) surelerinde emir olundu.

Hür olan kadýnlarýn ellerinden ve yüzlerinden baþka her yerleri, bilekleri, sarkan saçlarý ve ayaklarýnýn altý, nemaz için e avretdir.

Erkeðin veya kadýnýn avret uzvlarýndan herhangi birinin dörtde biri, bir rükn açýk kalýrsa, nemaz bozulur. Azý açýlýrsa bozulmaz. Nemazý mekruh olur. Mesela, ayaðýnýn dörtde biri açýk olan kadýnýn nemazý sahih olmaz. Kendisi açarsa hemen bozulur.

Avret yerini örtmek, namazda da, namaz dýþýnda da farzdýr. Yalnýz iken kýlarken de, örtmek farzdýr. Temiz elbisesi bulunan kimsenin karanlýkda, yalnýz iken de çýplak kýlmasý caiz deðildir.

Kadýnlarýn, namaz dýþýnda, yalnýz iken, diz ve göbek arasýný örtmesi farz olup, sýrtýný ve karnýný örtmesi vacib, baþka yerlerini örtmesi edebdir. Evde yalnýz iken, baþý açýk dolaþabilir. Görünmesi caiz olan onsekiz erkek yanýnda, ince baþ örtüsü örtmeleri evladýr. Ýyi olur. Yalnýz iken avret yeri, ancak özr ile açýlabilir. Mesela halada açýlýr. Yalnýz olarak gusl abdesti alýrken açmak mekruh olur veya caizdir veya küçük yerde caiz olur da denildi. Namaz dýþýnda, necasetli elbise ile de örtünmek lazým olur.

Kadýnlarýn, yabancý erkeklere yalnýz yüzünü ve avuçlarýný açmasý caiz ise de, erkeklerin, Müslüman olsun, kafir olsun, yabancý kadýnlarýn yüzlerine ve avuçlarýna þehvet ile bakmasý caiz deðildir.

Kadýnlarýn bakmasý caiz olan yerlerine, mesela yabancý kadýnlarýn yüzlerine, avuçlarýna ve avret yerlerinin resmlerine ve konuþan çocuklarýn avret yerlerine, lüzumsuz olarak þehvetsiz bakmak mekruhdur. Konuþmaða baþlamamýþ olan küçük çocuklarýn avret mahalli, yalnýz sev’eteyndir.

Erkek çocuklarýn, on yaþýna kadar, kýzlarýn ise, gösteriþli oluncýya kadar galiz avretlerine, bundan sonra, bütün avret yerlerine bakmak caiz deðildir. Oðlanlarýn yüzüne þehvet ile bakmak da haram olup, þehvetsiz bakmak, güzel olsalar da caizdir.

(Üç þey, göze cila verir: Yeþilliðe, akar suya ve güzel yüze bakmak) ve (Üç þey gözü kuvvetlendirir. Sürme çekmek, yeþilliðe ve güzel yüze bakmak) hadis-i þerifleri, bakmasý halal olan kimselere bakmanýn faidesini bildirmekdedir. Yoksa, yabancý kadýnlara, kýzlara bakmak, gözü zaifletir ve kalbi karartýr.

Hadis-i þerifte, (Yabancý bir kýzý görüp de, Allahü teâlânýn azabýndan korkarak, baþýný ondan çeviren kimseye Allahü teâlâ ibadetlerin tadýný duyurur) buyuruldu. Ýlk görmesi afolunur. Bir hadis-i þerifde, (Allah için yapýlan cihadda düþmaný gözleyen veya Allah korkusundan aðlýyan veya haramlara bakmýyan gözler, kýyametde Cehennem ateþini görmiyeceklerdir) buyuruldu.

Yedi veya on yaþýnda olan gösteriþli kýzlar ve onbeþ yaþýný dolduran veya baliga olan bütün kýzlar, kadýn hükmündedir. Böyle kýzlarýn baþlarý, saçlarý, kollarý, bacaklarý açýk olarak, yabancý erkeklere görünmeleri ve erkeklere teganni etmeleri, onlarla yumuþak, cilveli konuþmalarý haram olur. Kadýnlarýn, yabancý erkeklerle, alýþ veriþ gibi, ihtiyac olduðu zaman, fitneye sebeb olmýyacak þekilde, sert konuþmasý caizdir.

Erkekler arasýnda yüzünü açmalarý da böyledir. Kadýnlarýn, baþý, saçý, kollarý, bacaklarý açýk sokaða çýkmalarý ve yabancý erkeklere, lüzumsuz yere, seslerini duyurmalarý, erkeklere þarký söylemeleri, plak ile, film ile de duyurmalarý, Kur’an-ý kerim, mevlid, ezan okuyarak duyurmalarý büyük günahdýr.

Kadýnlarýn, kýzlarýn ince, dar veya kürklü örtü ile ve küpe, gerdanlýk gibi zinet eþyasý açýk olarak ve erkekler gibi giyinerek ve saçlarýný erkekler gibi traþ ederek sokaða çýkmalarý haramdýr.

Bunun için, geniþ bile olsa, pantalon ile örtünmeleri de caiz deðildir. Pantalon, erkek elbisesidir. Hadis-i þeriflerde, (Örtülü olan çýplaklara ve erkek gibi giyinen kadýnlara ve kadýn gibi giyinen, süslenen erkeklere la’net edildi).

Hele dar pantalon, erkeklere de caiz deðildir. Çünkü, kaba yerleri dýþardan belli olmakdadýr. Bundan baþka, kadýnlarýn pantalon giymeleri eskiden de, þimdi de islam adeti deðildir.

Dinsizlerden, islam tesettürünü bilmiyenlerden gelmekdedir. Haramlar yayýlsa, yerleþseler de, islam adeti olamazlar. Kafirlere benziyenin, onlardan olacaðý, hadis-i þerifde bildirilmiþdir. Pantalon, manto altýna giyilebilir ise de, mantonun pantalon yokmuþ gibi dizleri örtmesi lazýmdýr. Þalvar, çok geniþ olduðu için, adet olan yerlerde, kadýnlar için de, iyi bir örtü olur.

Âdet olmýyan yerlerde fitneye sebeb olursa, kullanmasý caiz olmaz. Geniþ manto ile örtünmek adet olan yerlerde, kadýnýn çarþafla sokaða çýkmasý da böyledir. Ayrýca, islam örtüsü ile alay edilmesine sebeb olarak, günah da olur. Nemazda ve nemaz dýþýnda, avret yerini baþkalarýnýn yan taraflardan görmemeleri için, örtmek farz olup, kendinden örtmesi farz deðildir.

Ýnsanlarýn, birbirine görünmesi ve bakmasý, dört dürlüdür: Erkeðin kadýna, kadýnýn erkeðe, erkeðin erkeðe, kadýnýn kadýna bakmasýdýr. Erkeðin kadýna bakmasý da dörde ayrýlýr: Erkeðin yabancý hür kadýna, kendi hanýmsine ve kendi cariyelerine ve bakmasý caiz olan onsekiz akrabasýna, baþkalarýnýn cariyelerine bakmasýdýr.

Erkeklerin yabancý kadýnýn yüzünden ve avuçlarýnýn içinden ve dýþýndan baþka yerine bakmalarý dört mezhebde de haramdýr. Kýzlarýn yüzlerine þehvet ile bakmalarý da haramdýr. Bunun için, kýzlarýn yüzlerini de örtmeleri lazýmdýr. Hasi, ya’ni burulmuþ, husyeleri çýkarýlmýþ olanýn bakmasý da haramdýr. Ýnsaný burmak yani kýsýrlaþtýrmak haramdýr. Hayvaný, ancak semizletmek için caizdir.

Erkeklerin, erkeðin göbeði ile dizi arasýna bakmalarý haramdýr. Bunun dýþýna, þehvetsiz bakmalarý caizdir. Zevcesine tepeden týrnaða kadar, þehvet ile dahi bakmasý ve bunlarýn ona bakmalarý caizdir.

Erkek, nikahla almasý ebedi, sonsuz haram olan onsekiz kadýnýn baþýna, yüzüne, gerdanýna, kollarýna, dizden aþaðý bacaðýna, þehvetden emin ise, bakabilir. Göðüslerine, koltuk ve yanlarýna [böðürlerine], uyluk ve dizlerine ve sýrtýna bakamaz. Kadýnlarýn buralarýna da (Galiz) ya’ni (Kaba avret) yerleri denir. Her kadýnýn, buralarýný nemazda, yabancý erkeklerin yanýnda, þekli belli olmamak üzere geniþ olarak örtmeleri lazýmdýr.

Ýslam kadýnlarý, þimdiki manto ile örtünmekde idi. Çarþafla örtünmeleri, sonradan adet oldu. Geniþ, uzun manto, kalýn baþ örtüsü ve uzun çorap, þimdiki çarþaflardan daha iyi örtmekdedir.

Kafirler, zýndýklar, müslüman hanýmlarýný aldatmak için, (Ýslamiyyetin baþlangýcýnda kadýnlar örtünmezdi. Peygamber zamanýnda, Müslüman kadýnlarý, baþlarý,kollarý açýk gezerlerdi. Sonradan, kýskanç din adamlarý, kadýnlarýn örtünmelerini emr etdiler. Kadýnlar, sonradan kapandý. Umacý gibi oldu) diyorlar.

Evet, kadýnlar açýk gezerdi. Fakat, hicretin üçüncü senesinde (Ahzab) ve beþinci senesinde (Nur) sureleri gelerek, Allahü teâlâ örtünmelerini emir eyledi.

Bakmasý caiz olan yere, þehvetden emin olanýn dokunmasý da caizdir. Bir hadis-i þerifde, (Ananýn ayaðýný öpmek, Cennet kapýsýnýn eþiðini öpmek gibidir) buyuruldu. Fakat, yabancý genç kadýnýn eline ve yüzüne bakmak caiz olduðu halde, þehvetden emin olsa dahi, dokunmak, tokalaþmak caiz deðildir.

Herhangi kadýn ile zina etmek veya herhangi bir yerine þehvet ile dokunmak, unutarak veya yanýlarak bile tutsa, hanefide ve hanbelide (Hurmet-i musahere)ye sebeb olur. Ya’ni, o kadýnýn neseb ile ve süt ile olan anasý ve kýzlarý ile o erkeðin evlenmesi, kýzýn da, oðlanýn oðlu ve babasý ile evlenmesi ebedi haram olur. Bir baba ile kýzý arasýnda hurmet-i musahere hasýl olursa, kýzýn anasý ile, ya’ni adamýn hanýmsi ile adam arasýndaki nikah bozulmaz. Kadýn baþkasý ile evlenemez. Adamýn bu kadýný boþamasý lazým olur. Bu kadýn ile evli kalmasý ebedi haram olur.

Damad ile kayýn validesi arasýnda hurmet-i musahere hasýl olursa, damadýn hanýmsini boþamasý lazým olur. Damad, bu kadýn ile, sonsuz olarak, bir daha evlenemez . Kýzlar, kendilerinden emin olsalar da, yabancý erkeklere dokunmalarý caiz deðildir. Þehvet ile dokunurlarsa, hurmet-i müsahere hasýl olur. Kýzýn ve ihtiyarlarýn þehveti, kalbinin meyl etmesi demekdir. Þehvete sebeb olmýyacak derecede ihtiyar kadýnla müsafeha etmek [tokalaþmak] ve elini öpmek, kendinden emin olana caiz ise de, yapmamak daha iyidir.

Yabancý kadýn çok olsa da, halvet olur. Çok ihtiyar kadýnla ihtiyar erkek sefere çýkar ve yalnýz kalabilirler . Ebedi mahrem olan onsekiz kadýndan biri ile halvet caiz ise de, yalnýz süt kardeþ ile ve genç kaynana veya gelin ile, fitne þübhesi olunca, mekruhdur. Yabancý genç kadýnla, zaruret olmadan, konuþmak caiz deðildir. Mescid gibi dýþarýdan içerisi görünen umuma açýk yerlerde [nakl vasýtalarýnda, dükkanlarda] yalnýz kalmak, halvet olmaz. Bir evin iki odasý bir yer sayýlmaz.

Ýmam-ý Ebu Yusüfe göre, ekmek piþirmek, çamaþýr yýkamak [ve kaba olmýyan avret yerlerinin açýk olmasý lazým gelen baþka iþler] için ücretle çalýþmaða mecbur kalan muhtac, esir, kimsesiz kadýnlar [iþçi ve me’murlar], iþ icab etdirdiði kadar, ayaklarýný ve kollarýný açabilir. Erkeklerin, bunlarý, iþ için görmesi ve þehvetsiz bakmasý caiz olur.

Baldýz ve yenge de yabancý kadýndýr. Bunlarýn da saçýna, baþýna, koluna, bacaðýna bakmak haramdýr. Bunlar gibi yabancý akraba evine gidince veya onlar gelince, kadýn erkek birlikde oturmak, gülüp neþ’elenmek caiz deðildir. Beraber oturmak adet olan ve haram olduðuna ehemmiyyet verilmiyen yerlerde, fitne çýkarmamak ve akraba arasýnda düþmanlýklara yol açmamak için, kadýnlar erkek akraba yanýnda ve sofrada örtülü olarak, kýsa zaman oturur.

Ciddi konuþulur. Bu görüþmenin kýsa sürmesine ve seyrek olmasýna ve bilhassa bir yerde yalnýz bulunmamalarýna çok dikkat etmelidir. Dinini bilen ve uyan, bilgili ve halis Müslümanlar, böyle birlikde hiç oturmamalýdýr. Cahillerle münakaþa etmemeli, dinimiz böyle emr ediyor diye israr etmemeli, dünya iþlerini ileri sürerek, tatlý söyleyip, akrabayý darýltmýyarak, haramdan kaçýnmaða çalýþmalýdýr.

Evlenmek istediði kýzý, þehvet korkusu olsa bile, bir kerre görmeleri ve doktorun, ebenin, sünnetcinin, lavman yapanýn, lazým olduðu kadar bakmalarý caizdir.

Kadýnlarýn birbirlerine avret yeri, erkeðin erkeðe avret yeri gibidir.

Þehvetden emin olan kadýnýn yabancý erkeðe bakmasý, erkeðin erkeðe bakmasý gibidir. Þehvet ile bakmasý haram olur.

Gayr-ý müslim ve mürted kadýnlarýn [ve mürted amca ve dayýnýn], Müslüman kadýnlarýna bakmasý, ya’ni Müslüman kadýnlarýn bunlara görünmeleri, yabancý erkeklere görünmeleri gibi, üç mezhebde de haramdýr. Bunlar Müslüman kadýnlarýnýn bedenine bakamazlar. Hanbeli mezhebinde caizdir.

Bedendeki bakmasý caiz olmýyan yerler, bedenden ayrýlýrsa, öldükden sonra dahi, bunlara bakmak caiz deðildir. Kadýnlarýn saç ve baþka kýllarý, ayak týrnaklarý [el týrnaklarý deðil] ve kemikleri vücuddan ayrýldýkdan sonra, bunlara bakýlamaz.

Kadýnlarýn bakýlmasý haram olan yerlerinin aynadaki veya sudaki görüntülerine þehvetsiz bakmak haram deðildir. Çünkü, kendileri deðil, aksleri, benzerleri görülmekdedir.

Aksleri, resmleri, kendileri deðildir. Bunlarý görmek, kendilerini görmek olmaz. Resmlerine, sinemadaki ve televizyondaki görüntülerine bakmak, aynadaki hayallerine bakmak gibidir. Hepsine þehvetsiz bakmak caiz olup, þehvet ile bakmak veya þehvete sebeb olacak görüntülerine bakmak, böyle sesleri dinlemek haramdýr. Bunlara þehvet ile bakan elbette vardýr. Þehvete, harama sebeb olan resmleri yapmak, basmak, resm etmek haram olur.

Kadýnlarýn avret yerlerine cam, herhangi gözlük ve su arkasýndan þehvetsiz de bakmak ve su içindeki kadýna bakmak caiz deðildir, haramdýr.

Vücude yapýþýk olmýyan, dar olmýyan elbise ile örtülü kadýna þehvetsiz bakmak caizdir. Kaba avret yerleri dar elbise ile örtülmüþ kadýna, þehvetsiz de bakmak haramdýr. Yabancý kadýnýn iç çamaþýrlarýna þehvetle bakmak haramdýr. Sýký, dar örtülmüþ, kaba olmýyan avret yerlerine þehvetle bakmak haramdýr.

Kadýnlarýn açýk ve süslü olarak sokaða çýkmalarý haram olduðu gibi, mahrem olmýyan erkeðin bulunduðu yerlere böyle girmeleri de haramdýr. Avret yeri açýk olarak cami’ içine girmek, daha büyük günahdýr. Avret mahalli açýk olan kimselerin bulunduðu yere veya haram iþlenen her yere (Fýsk meclisi) denir.

Müslümanlarýn, zaruret olmadýkça, fýsk meclislerinde, yani fasýklarýn toplandýðý yerde oturmalarýnýn ve hanýmlerini göndermelerinin caiz olmadýðý (Bezzaziyye)de yazýlýdýr.

Îmaný olan hanýmlarýn, sokaða çýkarken baþ, saç, kol, bacak gibi kaba olmýyan avret yerlerini de örtmeleri bildirildi. Îmanýn gitmemesi için, haramdan çok korkmalýdýr.Yalnýz keyflerini, zevklerini düþünenler, zevklerine kavuþmak için, baþkalarýnýn zarara, felakete düþmelerinden çekinmiyenler diyorlar ki: (Umacý gibi örtünmüþ kadýný görmek, insana sýkýntý veriyor. Süslü, açýk, güzel kadýna, kýza bakmak ise, insana ferahlýk, neþe veriyor. Güzel bir çiçeðe bakmak, koklamak gibi tatlý oluyor).

Halbuki, çiçeðe bakmak, onu koklamak ruha tatlý gelmekdedir. Ruhun Allahü teâlânýn varlýðýný, büyüklüðünü anlamasýna, Onun emrlerine uymasýna sebeb olmakdadýr. Kokulu, tuvaletli, açýk kýza bakmak ise, nefse hoþ gelmekdedir. Kulak, renkden zevk almaz. Göz de sesden zevk almaz. Çünkü, anlamazlar. Nefs Allahü teâlânýn düþmanýdýr. Zevklerine kavuþmak için her kötülüðü yapmakdan çekinmez. Ýnsan haklarýný, kanunlarý çiðner. Onun zevklerinin sonu yokdur. Kýza bakmakla doymaz.

Onunla buluþmak, her zevkýný yapmak ister. Bunun içindir ki, bütün kanunlar, nefslerin taþkýnlýklarýný önlemekdedir. Nefsin taþkýn zevkleri, insaný sefalete, hastalýklara, aile faci’alarýna, felaketlere sürüklemekdedir. Allahü teâlâ, bu faci’alara mani’ olmak için, kýzlarýn açýlmalarýný, yabancý erkeklere yaklaþmalarýný, içkiyi, kumarý yasak etmiþdir. Nefslerinin esiri olanlar, bu yasaklarý beðenmiyorlar. Bunun için, Ehl-i sünnet alimlerinin ilmihal kitablarýný kötülüyor, gençlerin bu kitablarý okuyarak se’adete kavuþmalarýna mani’ oluyorlar.
Gönderen: 08.11.2007 - 14:45
Bu Mesaji Bildir   yanlýz üyenin diger mesajlarini ara yanlýz üyenin Profiline bak yanlýz üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
lütfü  öz su an offline lütfü öz  
3 Mesaj
ben þimdýký kýzlara kadýnlar hýç guvenmýyorum
Gönderen: 20.05.2009 - 20:24
Bu Mesaji Bildir   lütfü  öz üyenin diger mesajlarini ara lütfü  öz üyenin Profiline bak lütfü  öz üyeye özel mesaj gönder lütfü  öz üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
lütfü  öz su an offline lütfü öz  
3 Mesaj
örtunmek guzel ama onemlý olan inactýr basý kapalý olupta þeytana uyan ne kýþýler var
Gönderen: 20.05.2009 - 20:29
Bu Mesaji Bildir   lütfü  öz üyenin diger mesajlarini ara lütfü  öz üyenin Profiline bak lütfü  öz üyeye özel mesaj gönder lütfü  öz üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
keskinmetal su an offline keskinmetal  
655 Mesaj -
kardeþim lütfü ben þimdiki kadýn ve kýzlara güvenmiyorum diyorsun ve eklemissin örtünmek güzel ama inaçlý olmak gerekir diye inancý olmayan neden örtünsün ayrýca öyle bacýlar varki allah sayýlarýný artýrsýn tabi her kes iancý gereði kapanmýyor örf adet ve aneneler gereði kapanan larda var bazen konulara cevap yazarken herkesi bir göremezsin örneðin ben kadýn ve kýzlara güvenmiyorum diyorsun oysa o güvenmediðin kýzlar bir gün anne olacaklar ve o güvenmediðin kadýnlar belkide annedir ve cennet analarýn ayaklarý altýndadýr onun için kadýnlarýmýza ve kýzlarýmýza güveneceðiz onlar bizlerin baþ tacý olmalý yalnýz burda anne ve babanýn görevleri ön plana çýkmakta eðer burda ayrým yapmadan evlatlarýmýzý yetiþtirirken allah rýzasýný gözeterek bir yaþam tarzý öðretebilirsek iþte o zaman güvensizlikte ortadan kalkacaktýr buda ben elhamdülüllah müslümanýn diyen her kiþinin en öncelikli görevleri arasýndadýr
Gönderen: 20.05.2009 - 22:48
Bu Mesaji Bildir   keskinmetal üyenin diger mesajlarini ara keskinmetal üyenin Profiline bak keskinmetal üyeye özel mesaj gönder keskinmetal üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
keskinmetal su an offline keskinmetal  
655 Mesaj -
yalnýz kardeþimdende

örtünmenin gerkliliðini araþtýrýp bizlerle paylaþtýðý için
Te$ekkürler
Gönderen: 20.05.2009 - 22:52
Bu Mesaji Bildir   keskinmetal üyenin diger mesajlarini ara keskinmetal üyenin Profiline bak keskinmetal üyeye özel mesaj gönder keskinmetal üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
rahil su an offline rahil  
1191 Mesaj -
evet baþý örtülü yarý çýplaklar var.. baþýný örtüpte müslümanlýða yakýþmayan hareket ve davranýþlarda bulunan genç kýzlarýmýz var.. sadece kýzlar deðil müslümaným diyen genç erkeklerde müslümanlýða yakýþmayan hal ve tavýrlarý sergiliyorlar.. müslümanlýðýn adýný lekeliyip müslümanlýðý kötülüyorlar.. ama bunu genelleyemeyiz.. bi kaç kiþinin yaptýðýný hepsine mal edemeyiz.. onlar kiþinin karakterine göre kiþinin iradesi ve nefsine göredir..
beþ parmaðýn beþi bir olmaz.. bir torba elmanýn içinde çürüklerde çýkar tabiki.. genellememek lazým.. saygýlar..
Gönderen: 21.05.2009 - 14:37
Bu Mesaji Bildir   rahil üyenin diger mesajlarini ara rahil üyenin Profiline bak rahil üyeye özel mesaj gönder rahil üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
bahar61 su an offline bahar61  
Kalpte iffet örtüsü yoksa, zahiren örtülenler sadece yanıltmaya yarar
1 Mesaj
Selamlar kaedeþlerim.
Yazý oldukça dikkatimi çekti. Ben özellikle Ýslamda örtünme konusunda çok kitap ve yazý okudum.Baþörtüsünü savunanlarýnda dinde yeri yok diyenlerimde sayýsýz yazýsýný okudum.
Ýlkönce baþlýk altýndaki yazýnýn bölümleri altýna bazý sorular yazýp bu konuya katýlmak istedim. Sonra bunun çok zor olacaðýný düþünerek bir internet yazarý tanýdýðýmdam elime geçen ilginç bir yazýþma üzerinde sizlerin görüþlerini öðrenmeyi tercih ettim.
Umarým kimseyi kýzdýrmam. Maksadým benimde kafamda oluþan bir çok soru iþaretini belki biraz aydýnlatabilmek.
Bu yazýþma adýný ve mail adresini xxx lediðim kiþi ile Hayrettin Karaman arasýnda geçmiþ ama yazýnýn sahibi aslýnda bu yazýyý yalnýzca Hayrettin Karamana göndermemiþ. Hayrettin Karamandan gelen cevap yazý üzerinede yine karþýlýk verip tüm yazýnýn ilkini göndersiklerine tekrar göndermiþ.
Ben baþýmý beþ yýl önce geçirdiðim bir rahatsýzlýk nedeniyle mecburen açtým.Bunda bir hikmet var diyede baþýn örtülmesi olayýnýn gerçeðini araþtýrmaya adeta gömüldüm.Bugün ise baþörtüsünün bir emir deðil yalnýzca bir tercih olabileceði inancýndayým.
Sanýrým kendimide kýsaca anlatmýþ oldum.
Makul düþünce yazacak kardeþlerime þimdiden teþekkür ediyorum.
Yazýnýn içinde siyasette var onuda belirteyim. O nedenle biraz sabýrla bakmak gerekiyor.Kusura bakmayýn.Nede olsa iki yazýþmayý ihtiva ediyor.

Tüm güzellikler ve iyilikler sizinle olsun

gül gül gül gül gül gül

Merhabalar, Sn. Hayrettin Karaman, deðerli yazýlý ve görsel medya mensuplarýmýz ve sivil kuruluþlarýmýzýn deðerli mensuplarý,

Bu yazým Sn, Hayrettin Karaman'a bir cevabi yazý niteliðindedir. Paylaþýma ve eleþtiriye ana yazýmda olduðu gibi açýktýr.
Yazýmýn hemen altýnda Sayýn Hayrettin Karaman'ýn benim mevzu yazýma vermiþ olduðu cevabi yazý var. Ben ayrýmsýz bana gelen yazýlarý cevap geldiðindede yazdýðým tüm deðerli basýn ve sivil kuruluþ üyelerimizle paylaþýyorum. O nedenle bu yazýmýn cevabýnýda ayný þekilde ana yazýmý alan tüm alýcýlara göndermiþ olacaðým. Böylece açýk ve adaletli bir tartýþma ortamý yani gizlisi saklýsý bölünmüþü olmayan bir bilgi ortamý olmuþ olacak diye düþünüyorum.

Sayýn Hayrettin Karaman'a yazýma cevap verme zahmetinde bulunduðu için teþekkür ediyorum. Herkesin inancýna saygýlý olmak denen Allah'ýnda emri olan erdem ise benim hem yaþamýmda hemde satýrlarýmda zaten gereðince mevcut. Bu kavram olmazsa imanda olmaz zaten. Ne buyuruyor alemlerin Rabbi. "Eðri ve doðru birbirinden kesin çizgilerle ayrýlmýþtýr. O halde mücadele etmeyiniz.

Benim bu yazýlarý yazma nedenimde zaten inancýn menfaat siyaset ve mevki uðruna hemde Kuran'da asla olmayan bir hükümle sonuna kadar acýmasýzca kullanýlmasýnýn milletimiz içinde yaptýðý ayrým, tahribat ve bizi ulusça götürdüðü faciayý anlatmak, anlatabilmek.

Sanýrým Hayrettin bey benim yazýmý okuyup anlamak yerine, "Bu bizden deðildir" o halde bir þekilde onu yermek hatta aþaðýlamak yolunu tercih etmek gerekir diye düþünmüþ. Bu zihniyetin çok daha koyusu ülkenin üzerine çöreklenmek için zaman ve fýrsatýný kolluyor aslýnda.
Ben beklerdim ki benim bu kadar emek sarfedip sýrf Allah rýzasý için ve ülkemin tüm insanlarýný ayrýmsýz sevip yazdýðým satýrlara olumlu ve mantýklý eleþtiriler getirilebilsin. Tabi þayet varsa ve ben bunlara yine kendi akýl, bilgi ve hissiyatýmca cevap vermeye çalýþayým.

Hayrettin bey söylermisiniz, benim akýl mantýkla donatýlý ve tamamen Kuran ve yaþamsal gerçeklerle birleþtirilmiþ bu yazýmýn hangi bölümüne uyuyor bu sizin eleþtiri diye bana yönelttiðiniz satýrlar ?
Benim yazýlarým ancak akýl ve gönül sahiplerinin sahipleneceði ve kabulleneceði yazýlardýr. Mevlana'nýn sözleri misali "Anlattýklarýnýz karþýnýzdakinin anladýðý kadardýr"
Mevlan'nýn bu anlamlý sözüde aslýnda bir anlamda þu ayetlerin bir yansýmasýdýr.
"Allah istemezse siz isteyemezsiniz."
"Kim Allah'ýn saptýrdýðýný/azdýrdýðýný doðru yola iletebilir."
"O öyle bir kitaptýr ki ona ancak özü temiz olanlar ulaþabilir"
"Kuraný anlamak derece derecedir. Onu her insan tümüyle anlayamaz."

Bu ayetlerin hükmü ýþýðýnda ise benim yaptýðým yalnýzca Allah rýzasý için milletimin çok zor bu yaþam sürecinde bilgi paylaþýmýnda bulunmak için, bilgi edinmede çok önemli yeri olan medya ve sivil kuruluþlara fikir ve düþüncelerimi aktarmýþ olmamdýr. Toz zerresi kadar katkým olsa kar sayar Allah'a þükrederim.

Ýslam coðrafyasýný asýrlardýr mahveden ve bugünkü tabloya taþýyanlar alim kýlýklý kara cahiller ve zalim sürüleridir. Þüphesiz insanlar Allahýn uyardýðý gibi "koyun sürüleri gibi" davranmasalar, Allah bu din yaftalý zalimleri amaçlarýna ulaþtýrmazdý.

Sizinde ( Sn,Hayrettin Karaman'ýn) içinde bulunduðunuz anlayýþlar Ýslam coðrafyasýnda çok daha aðýr versiyonlarý olan din kabullerinin þu sorularým ýþýðýnda bana izahýný yapabilirmisiniz ?
**Neden tüm Ýslam coðrafyasý haçlý kuþatmasý altýnda inim inim inliyor ?
**Neden geliþmiþ ülkeler arasýnda bir tek Ýslam ülkesi dahi yok ?
**Neden Ýslam coðrafysýnda kan þiddet savaþ huzursuzluk durmak dinmek bilmiyor ?

Bu haller Kuran'ý aslýndan saptýran Ýslam coðrafyasýnýn milletlerine Allah'ýn aðýr ve kahýrlý gazablarýndan ve imtihanlarýndan baþka ne olarak yorumlanabilir ?
Oysa Allah doðru yolda olan fert ve milletlere huzur, barýþ ve baþarý vaadediyor.

Ýslam coðrafyasýnýn baþarýsý biz nerede yanlýþlar yapýyoruz diye kendini sorgulamasý ve Kuran'ýn aslýna dönüþününe baðlýdýr. Yoksa bu gazablar ve aðýr kahýrlar silsilesinin kesilmesi asla mümkün deðildir. Velevki Allahýn Türk milletine kurtuluþ savaþýnda tanýdýðý gibi tekrar bir bela silsilesi sonrasý imkanlarý tanýmasý hali oluþmuþ olsun. Ki bu hal bile deðeri bilinmediði için Atatürkten yetmiþ sene sonra tekrar aðýr ve kahýrlý bir bedeller sürecini getirmek üzeredir.

Kuran'ýn farklý farklý yorumlanmasýný ise fýrkalarla ilgili ayetleri þöyle bir incelerseniz nedenlerini hemen bulursunuz. Tabi bu ayetlerin ýþýðýnda Efendimizin "Ümmetim benden sonra yetmiþüç fýrkaya ayrýlýr, bir teki hariç mütebakisi cehennemliktir." hadisinide birlikte iyi etüd etmeniz gerekiyor.

Hamlýk ve tassupla ilgili ithamlarýnýza gelince gelince, sizin bu sözleriniz karþýlýðýnda ne yazdýðýmý çok iyi bilmekle beraber yazýmý þöyle bir daha gözden geçirdim. Ýstemeden bir yerde sürçü lisan olmuþmudur diye. Fakat sizi haklý kýlacak bir tek kelime dahi bulamadým.
Þayet hak olaný birilerinin nefsine uymasada cesaretle ve edep erkan dahilinde söylemek hamlýk ve tassup olarak yorumlanýyorsa, iþte bu durum asýl faciayý oluþturan noktalardan biridir diye düþünmek gerekir.
Yinede söz konusu yazýmda ibret olsun diye hamlýk ve ttassup denen kavramlarý sorgulamak istiyorum. Tabi sizinde katýlýmýnýzla. Yani ben yazýmýn tümünü tekrar vererek içinden onun ana hatlarýný (kalýn siyah yazýyla belirginleþtirererek) vereceðim sorgulamak için. Lütfen sizde yazýmýn neresinde hamlýk ve ttassup varsa onu tespit edip bana yazýnýz. Tabidir ki gerçek hamlýk ve taasubun ne olduðunuda ben bu yazýlarýmda apaçýk ortaya koymuþ bulunuyorum. Bunuda hatýrlatmam gerekiyor. Sayýn Hayrettin Karaman'ýn malum sözleri bu anlamda birazda yavuz hýrsýzlýk kokmuyormu ?

Ýsterseniz yazýmý tekrar okuyabilirsiniz bu daha anlamlý olur.

Söz konusu yazýmdan hamlýklarýmý, taasubumu (burcu burcu hak kokan satýrlarýmýgöz kırpma belirtiyorum lütfen tekrar bir göz gezdiriveriniz. Aslýnda yazýnýn tamamýný kalýn siyah tonda vermek gerekirdi pek ince karakterli bölümde kalmadý çünkü, ama neyse. Tercih sizlerin.

Ve bir noktayý daha tekrar belirtmek istiyorum. Bugüne kadar sizlere yazmýþ olduðum tüm yazýlarýma þöyle bir bakarsanýz ne yapmaya çlýþtýðýmda apaçýk ortadadýr.Bu yazýmýnda yine gerçek ve acý nedeni TÜRBAN TÜRBAN diye ülkemi din adýna bölenlerin elinde (etnik bölücülerde azdýrýlmýþ olarak) tekrar bir kurtuluþ savaþýna doðru sürüklenmesidir.

Yoksa bu din sömürüsü ve bu çarpýk din anlayýþýný devlet yönetimi olarak gerçekleþtirmek yolunda ülkemin deðerleri babalar gibi satýlmasa, Cumhuriyet yok edilmek istenmese, darbe korkusundan kurtulmak için haçlýya sýrt dayanýp her türlü taviz verilmese ve ülkem içerden ve dýþardan tam anlamýyla kuþatýlmýþ olmasa benim bu örtü meselesinin adýný dahi etmem söz konusu olmazdý, olamaz. Týpký yolunda mücadele verdiðim gerçek Hak dostlarýnýn da olmadýðý gibi.

Saygýlarýmla,

.....................


--- 25/10/08 Cts tarihinde Hayrettin Karaman <hkaraman@yenisafak.com.tr> þöyle yazýyor:

Kimden: Hayrettin Karaman <hkaraman@yenisafak.com.tr>
Konu: YNT: LAÝK DEMOKRATÝK CUMHURÝYET'ÝDE ÝSLAM'I ANLADIÐINIZ GÝBÝ ANLAMIÞSANIZ VAH VAH, EYVAH (1)
Kime: xxxxxxxxxxxxxxxxxxxx
Tarihi: 25 Ekim 2008 Cumartesi, 12:24

Siz baþörtüsünün Kur'an'da ve Ýslam'da bir vecibe olarak bulunduðuna inanmýyor veya farklý yorum yapýyor olabilirsiniz. Size yýllarca Arapça ve Ýslam okutacak kadar bilgi sahibi olan baþkalarý da farklý yorumlar ve inanýrlar. Size düþen farklý anlayýþ ve inanýþlara saygý göstermek, kimseye hakaret etmemektir. Yazýnýz hiç bir þeyi haletmeyecek hamlýklar ve taassuplarla dolu.


**************************************************************

Merhabalar, deðerli yazýlý ve görsel medya mensuplarýmýz ve sivil kuruluþlarýmýzýn deðerli mensuplarý,

-- Lütfen bu yazýmý biraz vaktinizi ayýrýp tümüyle okuyunuz. Çünkü bu yazýmda dini yanlýþ anlamanýn milletleri nasýl mahvedebileceðininin, mahvettiðinin ibretle gösterildiði can alýcý tespitler var.

-- Ateþ ve su doðru ve bilinçli kullanýldýðýnda aslýnda birer nimettir ve yaþamýn vazgeçilmezleridir. Fakat bilinçsiz kullanýldýklarýnda feci þekilde yanma veya boðulmalara sebep olmasýda kaçýnýlmaz olabilir.
Ýþte dinde bir anlamda böyledir. O bilinçli ve aslýna sadýk olarak anlaþýlýr ve yaþama katýlýrsa bunu yapan fert ve milletleri ihya eder. Tersi yapýldýðýnda ise acýlar kanlý çatýþmalar ve her anlamda geri kalýþla cezalandýrýlmak söz konudur.

-- Bugün Ýslam coðrafyasý özellikle batýnýn yani haçlý dünyasýnýn ortaçaðda silkinip kilisenin hurafe bataðýndan ve zulmünden kurtulup ilme fenne sarýlmalarýndan sonra batýnýn tam tersine din adýna hurafe ve yalanlarýn içine tam anlamýyla gömülmenin aðýr ve kahýrlý faturalarýný ödemektedir.

-- Aslýnda ülkemin bunca acil sýkýntýsý, derdi varken TÜRBAN gibi senelerdir ülkemi olmayan bir din hükmüyle periþan eden hezeyanla ilgili bir tek satýr bile yazmak istemezdim.
Fakat Anayasa Mahkemesi baþkanýmýz Sayýn Haþim Kýlýç baþta olmak üzere AKP yetkilileri, yandaþ medyanýn DÝNCÝ kesimi, demokrasi ve özgürlük havarisi çaðdaþ kararmýþ aydýnlarýmýz v.s Anayasa mahkemesinin gerekçeli kararýnýn açýklanmasýndan sonra öyle cevherler döktürmeye baþladýlar ki din hakkýnda ilim sahibi hemde yüksek derecede ilim ve bilgi sahibi bir vatandaþ olarak bu konuda birþeyler yazmak ve bazý yanlýþlarý aydýnlatacak açýklamalarda bulunmak artýk þart oldu diyerek bu satýrlarý yazýyorum.
Tevazu yaþamýmýn en önemli deðerlerinden biri olmakla birlikte kendimi bu þekilde methediyor gibi davranmamý lütfen mazur görünüz. Çünkü bu yazýlarýn sahibini ancak yine bu yazýlarla deðerlendirmek ve ona inanmak yada inanmamak durumundasýnýz.


BAÞÖRTÜLEÞTÝRÝLMEK ÝSTENEN ÖRTÜLER..

-- Bu konu üzerindeki tartýþmalar, anlaþmazlýklarýn tarihi yeni deðil. Ýslam tarihi boyunca bugünkü gibi olmasada, bu konuda anlaþmazlýk süregelmiþtir. Baskýn çýkansa kadýný görünmez hale getirmek isteyenlerin zihniyetleri olmuþtur.

-- Bu anlaþmazlýkda en büyük rolü aslýnda Allah tarafýndan baþörtüsü deðilde her anlamda örtüler için kulanýlan HUMUR kelimesinin yorumu almýþtýr. Araplarýn tarih boyunca baþörtüsü için kullandýðý isimler MÝKNA ve NASÝF tir. Yani HUMUR deðildir. HUMUR'un baþörtüsü anlamýna gelmesi için , kelimenin ayette HUMURURRES olarak geçmesi gerekirdi ki bu durumda dahi hüküm yine göðüslerin örtülmesi olurdu, saçýn, baþýn, boynun deðil.

Peki ne olmuþturda HUMUR (örtüler) kelimesi, MÝKNA VE NASÝF (baþörtüsügöz kırpma anlamýna gelecek þekilde bir anlam kaymasý oluþturulmuþtur.
Uydurma hadislerle izlenilen yol, yani Efendimizin kadýnlarýn saçlarýnýn ve baþ ve boyun bölgesinin örtülmesini istediði, buna iþaret eden hadisler olduðu iddialarý ise, Efendimize iftiradan baþka hiç bir anlamý olmayan aðýr yalanlardýr. Allah'ýn Resul'ünün, Kuran'a onun anlamýndan baþka bir tek söz ilave etmesi yada isnat etmesi söz konusu bile olamaz. Bunu iddia etmek anlamýna gelen sapkýn yollara baþvuranlarýn sonu kesinlikle mahvolmaktýr.

Burdaki sorun Efendimizin ayetin hayata geçirilmesi esnasýnda yaptýrdýðý, onayladýðý uygulamadan çýkarýlan yanlýþ anlamadýr.

-- Allah'ýn Resul'ü her türlü örtü için kullanýlabilecek HUMUR kelimesini çok geniþ anlamda deðerlendirmiþ, (mecburen arap örfünü göz önünde bulundurarak) yapýlabilecek en mantýklý uygulamayla ayetteki emri/hükmü ve bunun pratikte uygulanmasýnda en yardýmcý olabilecek, en kolay olacak yolu seçerek zaten bütün arap kadýnlarýnýn baþýnda bulunan örtüyü (MÝKNA ve NASÝF)i kullandýrmýþtýr.

Bu þekilde genel bir uygulama ve bütün milletlerin bunu bu þekilde uygulamasý gerekir diyede bir sözü yoktur ve olamaz. Bu olduðu vakit, Allah'ýn Resulü Rabbi'ne ayette yanlýþ ifade ettin bende onu düzelttim gibi bir (haþa) þirke düþmüþ olur. Buda asla olacak iþ deðildir.

Burda en önemli nokta kesinlikle emir olan hükümün yerine getirilmesidir.

Peki bu durumda hata nerde ?
Burda hata Efendimizin arap kavmine göre uygulattýðý pratik giyimin daha sonralarý yine araplarca (dahada katýlaþtýrýlarak ve azdýrýlarak) dinselleþtirilerek ve ayetinde anlamý bu þekilde kaydýrýlarak, Ýslamýn genel hükmü haline getirilmesine çalýþmak olmuþtur.
Yani arap örfü (Kuran iradesi dýþýnda, Efendimizin uygulamasý kullanýlarak) din haline getirilmeye çalýþýlmýþtýr.
Buda Efendimizden sonra baþlayan ve bugüne kadar gelen içinden çýkýlmaz çarpýk tablolarý ortaya çýkarmýþtýr.

-- Önemli olan hükümdür. Yani kadýnlarýn hangi örtü ile olursa olsun, göðüslerini erkekleri taciz edecek görünümden çýkarmýþ olmalarýdýr.
Ayette HUMUR kelimesinin irade edilmiþ olmasý bize þu hükmü açýkça anlatýyor. Kadýnlarýn hem göðüs açýklarý, hemde, sutyenin olmadýðý o zamanda kadýnlarýn göðüslerinin uçlarý belli olmasý nedeniyle ve yürürlerken göðüslerin sallanmasýndan dolayý mevcut hal erkekleri tahrik edici bir durum arzetmekteydi.
Allah'ýn iradesi bu nedenle milletlerin kendi tercihlerine býrakýlmak anlamýna gelen HUMUR kelimesi ile hükme baðlanýyor.
Allah'ýn Resulü'nün yaptýðýda tebliðin merkezi olan ortamda uygulamada ilk burada olacaðýndan araplar için arap örfüne göre düþünüp en pratik yoldan ayetin hükmünün yerine getirilmesini saðlamak olmuþtur. Bütün müslümanlar bizim yaptýðýmýzý yapmalýdýr, bu Allah'ýn emridir gibi sapkýn bir þeyi istemeside asla söz konusu deðildir.
Ayette istenende bellidir, Allah'ýn Resul'ünün kendi milletine uygulamada neyi tavsiye ettiðide ve bu tavsiyenin þekil ve biçim olarak baþka milletleri baðlamayacaðýda.
Her millet kendine nasýl kolay geliyorsa Allah'ýn emri olan hükmü (kadýnlarýn göðüslerinin örtülmesi) yerine getirecektir.

-- Allah'ýn Resul'ü pratikte yardýmcý olurken var olan örtüyü yani tüm arap kadýnlarýnýn hem gelenek hemde iklim gereði kullandýklarý örtüyü yani yakalarý oldukça uzun olan ve buna müsait olan baþörtüsünü kullanmýþ ona bir nizam getirtmiþ ve ayet hükmüne uyum saðlamýþtýr. Örfe ayrýca hiç bir ilave yapmamýþ yaptýrmamýþtýr.
Ve þüphesiz arap kadýnýnýn var olan baþörtüsü olmasa göðüslerin örtülmesi bir baþörtü deðil her türlü seçenek deðerlendirilebilecekti. Bu noktayýda çok iyi anlamak lazým.

-- Burda önemli olan bir noktada, ayette geçen "kendiliðinden görünen yerler" konusunun iþaret ettiði yerler abdeste muhatap olan bütün uzuvlardýr.
Yani baþ bölgesinin tamamý, boyun, dirseklere kadar kollar ve bilekler dahil olmak üzere ayaklar.
Kendiliðinden görünen yerleri bu þekilde açýkladýktan sonra ayetin hükmü dahada açýklýk kazanmýþ olacaktýr.
Efendimize ayetin bu bölümü sorulduðunda yani kendiliðinden görünen yerler nelerdir diye sorulduðunda Efendimizin verdiði cevapta aynen þöyledir. "Abdeste muhatap olan tüm uzuvlar kendiliðinden görünen yerlerdir."
Dikkat edilirse abdest alan uzuvlarýn Allah katýndan belirleniþi onlarýn toz toprak ve kirlenmeye apaçýk hedef olmalarý özelliði göz önünde bulundurulup irade edilmiþ olmasýdýr.
Baþýn bu anlamda kadýnlarda ve erkeklerde açýk olabileceði apaçýk ortaya konmaktadýr.

-- Sonuç olarak bir daha tekrarlýyor ve açýklýk getiriyorum. Sutyen takan ve yaka açýklarý makul ölçüde kapalý olan kadýnlar, ayetin hükmünü kesinlikle yerine getirmiþ olmaktadýr. Saçlarýný baþlarýný örtmeleri için ne bir bir emir nede bir tavsiye asla yoktur.

-- Akýl ve mantýkla þunlarýda düþünürseniz, böyle abuk subuk (baþörtüsünün Allah'ýn emri olduðu yalanýgöz kırpma bir emrin Allah'a atfedilmesinin vahametini anlamýþ olursunuz.
Kadýnlarýn en güzel yeri yüzleri ve onun içinde de gözleridir.
Saçlar ancak ek bir aksesuar ve doðal örtücüdür.
Bu durumda saçlarýn yüzden daha güzel olduðu, daha nefs uyandýrdýðý savý ne kadar akýlcýdýr ?
Yüzler içinde dahi gözler en güzel yerlerdir. Aðýzlarýn kapalý olup, gözlerin açýk olmasýndaki mantýk nedir ?
Kadýnýn saçlarýna nefsi uyanýp yüzüne nefsi uyanmayan bir erkek bu durumda ya ruh hastasý yada sapýktýr diye deðerlendirmem sizce doðru deðilmidir ?
Böyle sapkýn bir hükmü Allah'a atfetmek sahibini Allah indinde periþan etmezmi, mahvetmezmi ? Bu hükümle baþörtüsü/türban takmayan kadýnlara dolaylý þekilde iftira atmak (Baþörtüsü namusumuzdur, duruþumuzdur, kimliðimizdir demek) çok aðýr bir kul hakký olarak yarýn din gününde bu yanlýþlarýn sahiplerinin önüne konmazmý ?
Kaldý ki bu aðýr yanlýþýn bedellerini tüm Ýslam coðrafyasý dünyadada ödüyor. Öyle görünüyor ki sýra ülkemizede gelmiþ durumda. Kaçýþ yok. Allah'ýn adaleti ve hükmü herkesi kapsýyor.

--Birde þöyle düþünelim. Çocukluðundan malum yaþlara kadar tüm göðüs ve diðer avret yerleri kapalý olan kýz çocuðunun saçlarý açýkken neden birdenbire malum yaþlarda kapatýlmasý gerekli görülür ? Yoksa kýz çocuklarýýnýn saçlarýndan bu yaþlardan itibaren erkekleri cezbeden bir kokumu yaymaktadýrlar ki o nedenle saçlarý örtülür.Bu saçmalýk için neden yalan hadisler uydurulur? Allahýn kitabý apaçýk herþeyi anlatmakta deðilmidir ?

-- Baþörtüsü bir örftür. Geçmiþ tarihlerde milletler onu kadýn ve erkek olarak yaþamlarýnda çok kullanmýþtýr.
Efendimizin Nur suresi 31. deki hükme yani HIMAR=ÖRTÜLER kullanarak yaka açýklarýnýn kapatýlmasýný isteyen ayet hükmüne pratikte yardýmý
zaten var olan uzunca baþörtüsünün yakalarýnýn göðüsler üzerine örtülmesini istemesi tavsiye etmesidir.
Bu durumda araplarýn yaptýðý bir seçenekle ayetin hükmünü yerine getirmiþ olmaktýr.
Arap bu giyimiyle ayete uygun giyindiðini söyleyebilir. Buna Efendimizde ayný hükmü verir.
Ama asla Allah böyle emrediyor kadýnlar bu þekilde giyinmelidir diyemez.
Allah'ýn hükmünün yerini araplarýn seçeneði alamaz.
Þunu deseniz normaldir "Biz arap örfüne uygun giyiniyoruz yada giyinmek istiyoruz"
Ama Allah böyle emrediyor denildiði an hem ayete katmýþ olursunuz hemde o örtüyü takmayan ve baþörtüsünün Allah'ýn emri olduðuna inanmayan kadýnlara iftira etmiþ olursunuz.
Durum bu kadar hassastýr.

Ayetin hükmü arap uygulamasýyla dar alana kapatýlamaz.
O hükmü bugün sutyen takan ve göðüsleri kapalý olan bütün kadýnlar yerine getiriyor demektir. Bunun dýþýnda o örtüyü baþka þekilde örtme tasarrufunda bulunan halklarda bunda özgürdür.
Ayette HUMUR kelimesi örtüler anlamýna gelirki Alemlerin Rab'bý özellikle bu kelimeyi irade etmiþ ve baþörtüsü anlamýna gelmesini önlemeyi irade etmiþtir. Araplarýn baþörtüsü olarak kullandýðý kelimeler MÝKNA ve NASÝF tir.

-- Ne varki arap uydurma alimleri geçen zaman içinde HUMUR kelimesini arap örfüyle baðlantýlý uygulamayýda bahane ederek baþörtüsü (MÝKNA veya NASÝF) anlamýna getirmeye çalýþmýþtýr.
Ayette saçlarýn boynun örtülmesi ile ilgili bir emirde yoktur.

-- Bu arada þunuda ifade edeyim. Arap örfü derken bugünki kara çarþaf peçe tam yüz yarým yüz sahnelerini kastetmiyorum. Onlara da arap örfü denilebilir ama iki kelime ilave edilerek. (ÇIÐIRINDAN ÇIKARILMIÞ ARAP ÖRFÜ.)
Çünki Efendimizin zamanýnda uygulanan örtünmenin bunlarla hiç bir alakasý yoktur.
Bu çýðýrýndan çýkmýþ arap örfünün foyasýnýn son yüzyýlýn içinde ortaya çýkmasý yine bu dönemde batýdan gelen normal sayýlabilecek kadýn kýyafetlerinin sebep olduðu bir olaydýr. Daha önceleri bu ifratlar üzerinde pek durulmuyordu.

Nur suresi 31. ayet: Mümin kadýnlara da söyle, gözlerini haramdan sakýnsýnlar, iffetlerini korusunlar ve açýkta olmasý gereken (açýkta olmasý normal olan, kendiliðinden görünen) yerleri hariç, alýmlý, cezbeden (kadýna has) yerlerini göstermesinler. Örtülerini göðüslerinin üzerine vursunlar/kapasýnlar.
Vücutlarýnýn alýmlý yerlerini kimseye göstermesinler; ancak kocalarý, babalarý, kocalarýnýn babalarý, oðullarý, kocalarýnýn oðullarý, kardeþleri, erkek kardeþlerinin oðullarý, kýzkardeþlerinin oðullarý, diðer kadýnlar, cinsel iktidara sahip olmayan erkek hizmetkarlar ve iþçiler ve kadýnlarýn cinsel yönlerini henüz anlamayan çocuklar hariç. Gizledikleri alýmlý/cezbedici bölgelerini sergilemek/bildirmek için ayaklarýný yere vurmasýnlar. Ey inananlar, topluca ALLAH'a yöneliniz ki baþarýlý olasýnýz.

-- Ayette örtü ile ilgili bölümün arapça yazýlýmýný ve kelime kelime anlamýný verirsek saptýrmayý bir baþka açýdan daha gözler önüne sermiþ oluruz.
"Felyedribne bihumuruhinne ala cuyubihin."
Felyedribne=Vursunlar
Humuruhinne=Örtülerini
Ala=Üzerine, yücesine
Cuyubihin=Göðüslerinin
Þimdi ayetteki ilgili bölümü verdiðim veriler ýþýðýnda þöyle bir sorgulayýnýz lütfen. Ayette saç, baþ, boyun, örtüleri boyundan aþaðý kadar sarkýtsýnlar, saçlarýný, baþlarýný örtsünler, bir tek saç kýlý görünmesin anlamýnda bir hüküm varmý ? Hatta buna çaðrýþým yapan tavsiye anlamýnda bir anlam varmý ?


ÞAÞARIM O ÝNSANLARIN AKILLARINA VE FÝKÝRLERÝNE KÝ ARAP ÖRFÜNE BÜRÜNMENÝN KENDÝLERÝNÝ ALLAH'A YAKLAÞTIRDIÐINI ZANNEDERLER.

-- Ýþte insanlarýn pek çoðu bunlar Allah'ýn emridir deyipte, ayetin anlamýný tahrif edip saptýranlara uyarsa, birileride çýkar bu emir bu þekilde çok saçma ve çok eksik diye kanaat getirip, kadýnýn yüzüne peçeyi çeker.
Yada Afaganistanda olduðu gibi, kadýný çadýrýn içine sokup, yüzüne içini göstermeyen tülbent takar.

-- Bu durumda benim genel deðerlendirmem þöyledir. Allah'ýn emridir demeden baþörtüsünü takanlar mazlum ve masumdur.
Fakat baþörtüsüne Allah'ýn emri deyip takanlar, bu masum ve mazlum halden çýkýp, bilmeden veya bilerek Allah'ýn ayetine katan ve baþörtüsü takmayan ve onun Allah'ýn emri olduðuna inanmayan iman sahibi kadýnlara iftira atan günahkarlar olurlar.

-- Nur Suresinde geçen ziynetlerle ilgili uyarý ise kýsaca kadýnlarýn teþhir denen olayýn her türlüsünden uzak olmasýný saðlamak içindir. Yoksa bugünkü ifrat görüntülerde olduðu gibi kadýnýn tamamen örtülüp ortadan kaldýrýlmasý için deðil.
Yoksa bu anlayýþla, o ziynet bu ziynet diye kadýnýn burnunu, dudaðýný, yüzünü kapar sonundada bu sapkýn bahanelerle çuvala sokarsýnýz.


-- Ahzab suresi 59. ayette geçen kadýnlarýn evlerinden dýþarý çýkarken dýþ örtülerini üzerlerine almalarý tavsiye/uyarýsý, , (Ýslam olarak) tanýnýp incitilmemeleri içindir. Kadýnlarýn o dönemde maruz kaldýklarý uygunsuz davranýþlar ve dejenere olmuþ ahlak ortamýný düþünürsek, ne yapýlmaya çalýþýldýðýný daha iyi anlamýþ oluruz. Ayetdeki hükmün bugün uygulanabilir ortamý var olduðunu kabul etmek, bu kýyafeti giymeyen kadýnlarýn sokakta her türlü tacize ve tecavüze maruz kaldýðýný kabul etmek gibi sapýk bir anlayýþý iddia etmek olur. Tavsiye edilen giyim, Ýslamýn baþlangýç yýllarýnda yaþanan sýkýntýlý dönem için (kadýnlara yönelik)alýnan bir tedbirdir. Ayet'te her zamana uyarlanabilecek uyarý ve tavsiye ise halk içine çýkýldýðýnda kadýna yakýþýr ciddiyet örtüsünün takýnýlmasý olabilir Yoksa bugünkü tesettür manzarasýyla þekil ve anlam olarak hiç bir alakasý yoktur. Allah'ýn emri diye uygulanan bu tesettür/örtünme manzaralarý aslýnda Ýslam'ý hiç anlamamýþ olmanýn gözle görünen en bariz örneklerindendir.



Al-i Ýmran Suresi, 14: Nefsani arzulara, (özellikle) kadýnlara, oðullara, yýðýn yýðýn biriktirilmiþ altýn ve gümüþe, salma atlara, saðmal hayvanlara ve ekinlere karþý düþkünlük insanlara çekici kýlýndý. Bunlar, dünya hayatýnýn geçici menfaatleridir. Halbuki varýlacak güzelyer, Allah'ýn katýndadýr.

Bu ayeti neden verdim. Dikkat edin, birçoðu esas olmak kaydýyla bazý deðerlerin yerini çaðýn buluþlarý almadýmý ? Örnek olarak atýn yerini arabalar almadýmý ? Allah bu çaðda insanlara arabayý icat ettireceðini haþa bilmiyormuydu ?
Ýnsanlar bu baðlamda ayetlerde ne anlatýlmak istendiðini öðrenmek açýsýndan çok iyi ve ufku açýk bir þekilde düþünmeli.

-- Yanlýþlarýn devamý, baþka yanlýþlarla gelir. Týpký yalanlarýn devamýnýn baþka yalanlarla geldiði gibi.
BAKARA kelimesi arapçadýr ve ayný zamanda bir süre adýdýr. Manasý SIÐIR/ÝNEK tir. Kuranda bu hayvanla ilgili anlatým olduðu için süre bu adla adlandýrýlmýþtýr.Bugün bu arapça kelime sýrf Kuranda geçiyor diye iþyerlerine dahi bilinçsizce ad olarak verilmektedir.
BAKARA COLLECTÝON - BAKARA TEKSTÝL - BAKARA AVÝZE gibi. Ayný hata kýzlarýmýza hala verilmeye devam eden KEZZÝBAN/KEZBAN=YALANCILAR kelimesinde ve ALEYNA=BÝZÝ/BÝZE kelimelerinde olduðu gibi bir çok örnekte olduðu gibi maalesef ibret olarak görünmektedir.

-- Bu hal insanlarýmýzýn din diye ortaya atýlan saçma ve yalan bilgileri ve Kuranýn anlamýný nasýl okumadan araþtýrmadan ve öðrenmeden kabul ettiklerinin ve din olarak yanlýþlarý yaþama kattýklarýnýn en acý örneklerindendir.
Bugün TÜRBAN olayýda buna benzer bir özellik göstermektedir. Benim çevremde sorduðum yada çeþitli þekillerde kulaðýma gelen deðerlendirmelerden bu TÜRBAN olayýnýn yaygýnlaþma nedeni þöyle ortaya çýkýyor. Dini biz bilir ve öðretiriz diye Ýslama ipotek koyan bilgisiz ruhban(hoca müftü v.s) taifesinin yanlýþ telkinleri, Aile baskýlarý, birbirini toplum olarak taklit. Peki okuyarak yada inceleyerek TÜRBAN takma oraný nedir. Yok denecek kadar az. Ve onlarda arap geleneði doðrultusunda yazýlmýþ tahrif ve saptýrma ile dolu meallerden öðrenip yanýlgýya düþenlerden oluþuyor.

-- Yanlýþ anlaþýlmasýn, þu noktayýda belirteyim. Benim eþimin baþý açýktýr, Kuran'da baþörtüsü/türban diye bir emir olmadýðýný bildiðimiz ve buna inandýðýmýz için bu böyledir.Fakat rahmetli annemin baþýndada klasik eþarp vardý. Kýz kardeþimdede öyle. Akrabamýn ve yakýnlarýmýn pek çoðunda bu örtüler (türban tipi) var. Benim bunlarla bir sorunumda yok, olamazda. Sorun benim için dine yamanmaya çalýþýlan bir örtünün ülkeyi nasýl tahrip ettiði konusudur çünkü.

-- Birde þöyle söyleyeyim. Gerçek alimlerin ýþýðýnda yetiþenlerden derlenenler ve yansýyanlardýr bu satýrlar.
Akýl ve gönül gözü açýk olan ve nasip olanlar, gerçeði nerde olsa anlar ve inanýr.
Akýl ve gönül gözü kapalý olanlar için ise yapýlabilecek pek bir þey yok, Allah uyandýrsýn diye dua etmekten baþka.

-- Aþaðýdaki resmin ne anlama geldiðini özellikle Anayasa Mahkemesi baþkanlýðý yapan deðerli hakimimiz Haþim Kýlýç'a sormak istiyorum, Kuran'ýn hangi ayetinde böyle burcu burcu akýldýþýlýk ve tutarsýzlýk kokan emir var ? Sizmi Allah'a tabi olacaksýnýz, yoksa haþa Allah'mý size tabi olacak ? Sayýn Haþim Kýlýç'ýn Mail adresini bulamadýðým için kendine sizlerden bu yazýmý iletenler olursa çok memnun olurum. Yada bana mail adresini bileniniz varsa bildiriniz lütfen.








YUNUS SURESÝ, 100 : ALLAH, PÝSLÝÐÝ/GAZABI AKLINI KULLANMAYANLARIN ÜZERLERÝNE YAÐDIRIR.

-- Bu ayet ýþýðýnda bende þunlarý ayrýca ilave etmek istiyorum. Allah'ýn dinine olmayan hükümleri katanlar, hükümleri saptýranlar yüzünden geçmiþte Osmanlý hem Hak yolunda hemde dünya yaþamý açýsýndan geri kalmýþtý. Bunun cezasýnýda çok aðýr ve kahýrlý bir kurtuluþ savaþý vererek ödemiþti. Allah verdiði bu aðýr dersten sonra yepyeni bir lider ve idare þekliyle bu ülke insanýna yükselmenin yolunu açmýþtý. Fakat bu ülkenin insaný hem Atatürkçü geçinen sahtekarlarý tanýyamadýðýndan hemde dine musallat olan din tüccarlarýný peygamber vekili yerine koyduðundan ülkeyi tekrar aðýr bir imtihanýn eþiðine getirmiþ oldu maalesef.

Görünen odur ki, Allah katýndan özellikle bu TÜRBAN yalanýyla ülkeyi kamplara bölenler ve buna ilave sayýsýz feci hatayý yapanlar tekrar aðýr bir bedeller ödeme sürecinin temsilcileri müsebbipleri seçilmiþlerdir.
Din adýna yanlýþ ve yalanlar nerede cirit atýyorsa orada baþka aðýr hatalarýnda kol gezmesi kaçýnýlmazdýr. Ýþte ülkelerin hak ediþleri ve aðýr imtihanlara düþmeleride bu nedenlerledir.

AKP nin istikbalini iyi takip ediniz. Allah'ýn bu zihniyetten ne kadar hoþnut olduðunu yada onlara nasýl gazabla baktýðýný onlarýn istikballeri üzerinden ve onlarýn liderliðinde bu ülkenin düþtüðü ve düþeceði sýkýntýlardan oldukça rahat bir þekilde okuyabilirsiniz.

-- Ben Allah katýndan gelecek dayaklar silsilesine çeþitli adlar verdim kendimce. Bunlarýn en baþýnda TÜRBAN YALANI DAYAÐI adý geliyor.
Nedenmi ? Allah atacaðý dayaklar silsilesine öyle mümessiller seçti ki onlarýn bugün sahip olduklarý mevkilere taþýyan en büyük etken sömürdükleri, dinde asla olmayan ve din adýna tahrifatýn sembolü olan TÜRBAN denen uydurma din hükmüdürde ondan......

Þöyle düþünebilirsiniz, peki bunlardan olmayan insanlarýn suçu ne ki onlarda sýkýntý ve acý çekecekler. Bunu anlamak çok basit. Bir milletin çekeceði kahýrlarda yanlýþlar ve toplumlar birbirlerinden ayrýlarak yanlýþlarýn üzerine gazab yaðmaz. Bunun en ibret dolu son örneði Kurtuluþ savaþýdýr. Ülke için savaþanlarda, korkaklarda, memleketi satanlarda ayný aðýr bedellere muhatap oldular. Aralarýnda bir tek fark var. Doðrularýn hem Allah katýnda yeri var hem kul katýnda. Öbürlerinin ise kul katýnda hali ne olur tartýþýlýr fakat Allah katýnda mahvolduklarý kesindir.
Bugünde durum aynýdýr. Millet olarak yaþamak büyük beceri ve cehalletten uyanýþ ister. Atatürk bunu tesis etmeye çalýþtý yaþadýðý süreçte. Fakat ondan sonra bugüne kadar yaþanan süreç maalesef çar çur edildi. Hele hele son altý yýlda. Ýþte bu aðýr yanlýþlarýn bedelleri þu anda adým adým yaklaþýyor.

-- Bir milleti yýkýp mahveden en büyük etkenlerden biri birbirlerine karþý saðýr, saygýsýz, anlayýþsýz, duyarsýz kalmak ve her anlamda ayrýma düþmektir. Tehlikeleri okumak ancak gerçek anlamda bilgi paylaþýmý ile mümkündür.
Bakýnýz bir veli olan Nasreddin hoca bu konuda nasýl bir ders veriyor.
- Nasreddin hoca bir gün yine hutbe vermek için minbere çýkar ve sorar halka
"Bugün ne anlatacaðýmý bilenler varmý" halk arasýndan bir kaç kiþi elini kaldýrýr. Bunun üzerine Nasreddin hoca "O halde bilenler bilmeyenlere anlatsýn "der.
Ýþte bu kýssadaki gibi halkýn bilenleri fakat doðru bilenleri (hem din adýna hem dünya adýna) bilmeyenleri uyaracak anlatacak ve bilgi paylaþýmýný saðlayacak ki iþler yolunda gitsin.

-- Yoksa bugün olduðu gibi hem ülkeyi yönetenlerin gerçeklerle baðdaþmayan sözleri ve açýklamalarýnýn cirit attýðý hemde her türlü bilgi kaynaðýnda akýl almaz bilgi kirliliðinin fokur fokur kaynadýðý bir ülke ortamýnda iþlerin iyiye gitmesini beklemek olsa olsa ancak hayal görmek olabilir.

Sonuçta Allah býrakmaz kurtuluþ savaþýnda olduðu gibi dersini verip ayaða kaldýrýr fakat, yine çok aðýr bedelleri ödettikten sonra.....

Saygýlarýmla,
.................


ALLAH BÝR ÜLKEYÝ (HAK ETMELERÝ NEDENÝYLE) AÐIR VE KAHIRLI BÝR ÝMTÝHANDAN GEÇÝRMEYÝ ÝRADE EDERSE/ETMÝÞSE, FELAKET VE BELANIN TEMSÝLCÝLERÝ, O ÜLKENÝN BÝR KESÝMÝ TARAFINDAN MÝLLETÝN BAÞINA TAC EDÝLÝR.
ÝÞTE TÜM ÝÞLER BUNDAN SONRA , (ÝKTÝDARDAKÝ GÜRUH ÝLE) O SONUCUN VÜCUDA GELMESÝNE HÝZMET ETMEYE MAHKÜMDUR.


Mesaj 2 kez düzenlendi. En son bahar61 tarafından, 22.05.2009 - 14:50 tarihinde.
Gönderen: 22.05.2009 - 14:37
Bu Mesaji Bildir   bahar61 üyenin diger mesajlarini ara bahar61 üyenin Profiline bak bahar61 üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
rahil su an offline rahil  
1191 Mesaj -
BAHAR KARDEÞÝM YAZIN UZUN OLMASINA RAÐMEN ÜÞENMEDEN OKUDUM VE GERÇEKTENDE ÜZÜLDÜM...

BÝDE PROF. NÝHAT HATÝPOLU HOCAMIZDAN DÝNLEYELÝM..

TERCÝH SENÝN...

http://de.truveo.com/duymayan-kalmasin-nihat-hatipoglu-islamda/id/4086177994


Mesaj 1 kez düzenlendi. En son rahil tarafından, 22.05.2009 - 15:16 tarihinde.
Gönderen: 22.05.2009 - 15:05
Bu Mesaji Bildir   rahil üyenin diger mesajlarini ara rahil üyenin Profiline bak rahil üyeye özel mesaj gönder rahil üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
cuneytarkin82 su an offline cuneytarkin82  
5 Mesaj
Konu baþlýðý altýndaki tüm yazýlarý okudum. Rahil kardeþin eklediði linkide dinledim.
Doðrusu Nihat hocanýn tesettür hakkýnda söylediði bahar61 kardeþin eklediði yazýnýn karþýlýðý gibi görünmüyor. Çok daha detaylý bir ve anlatým var yazýda.
Nihat hoca tesettür emirdir diyor. Kim itiraz ederse kafir olur bu bir gerçek.
Burada önemli olan sanýrým tesettür deyince anlaþýlmasý gereken ve Allahýn bu tesettür konusunda emir ve tavsiyelerini anlayabilmek.
Bugün tesettür konusundaki bu anlam karmaþasýda butesettür sözünün açýlýmýndaki yanlýþ anlamalardan yada kasýtlý çarpýtmalardan geliyor bence.
Bana bu konu televizyonlardada bazý kanallarda bir haftada Kuran öðrenmek yada Kuran öðreniyorum gibi çeþitli kampanyalarla satýlan setler falan aklýma geliyor. Oysa o setlerle öðretilen arapça yazýp okumaktýr. Arapçanýn anlamý bile deðil. Kuraný öðrenmek ise arap kökenli için bile bayaðý derin bir görüþ ve anlayýþ ister.
Buradada tesettürden isteyen istediðini çýkarýp basyor yaygarayý. Bu çok yanlýþ ve tehlikeli bir yol.
Peygamberin eþinin kýzýn ve tüm araplarýn baþlarýnda örtüler var hemde ayrýmsýz hepsinin. Bahar61 in eklediði yazýda bu konu oldukça matýklý bir izah arz ediyor.
Tek tek anlatmam gerek yok fakat ben o yazýda bir tek akla uymayan yer göremedim. Anlaþýlan bu yazýnýn asýl sahibi kendi bilgisine çok güveniyor olmalýki oldukça büyük bir kitleye göðsünü gere gere göndermiþ.
Tesettür kelime anlamý ile örtünme anlamýna geliyor.
Peki sormazlamý insana kardeþim sen baþýný örtüp tesettürlü oluyorsunda baþýný açmýþ olan çýplakmý geziyor diye.
Peki nedir bence son derece sakýncalý zan veya hükmün Kuranda dayanaðý.
bence yok. Yalnýzca alim sýfatý takýlmýþ bazý insanlar geçmiþten bu yana kadýn üzerine tahakkümün bir iþareti olan bu konuyu hep öne sürüp olduðundan farklý kabul ettirmeye çalýþmýþlar.
Benim çevremin çoðu baþý kapalý fakat bu gerçeði deðiþtirmiyor. Sonuçta baþýný örten içinde örtmeyen içinde ahlaký ön plana çýkarmadan ne namus ne din açýsýndan bir zan yada hükümde bulunmak son derece tehlikelidir düþüncesindeyim.

Kuran akla hitap eder. Akla uymayaný reddeder bizde böyle düþünürsek hiç bir sorun kalmaz. Birilerinin þablonlarýna uymak diye bir þeyde yok Kuranda.

Vesselam

Gönderen: 23.05.2009 - 11:44
Bu Mesaji Bildir   cuneytarkin82 üyenin diger mesajlarini ara cuneytarkin82 üyenin Profiline bak cuneytarkin82 üyeye özel mesaj gönder cuneytarkin82 üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
rahil su an offline rahil  
1191 Mesaj -
**Ey Peygamber, eþlerine, kýzlarýna ve öteki mümin kadýnlara söyle, toplum içine çýktýklarýnda dýþ örtülerini üzerlerine alsýnlar. Bu, onlarýn tanýnmalarýný saðlar ve rahatsýz edilmezler."

Allah aþkýna 24.lema Tesettür Risalesini bi aç da oku.... Lütfen...

"Tesettür ayet i geldiðinde biz kara kargalar gibi olmuþtuk" diyen Hz Aiþe yanlýþ anlamýþ olmalý... Ahzap suresinde ki bu ayet geldiginde söylüyor bunu...

Ümmü seleme; Bu ayet i kerime nazil olunca, ensar kadýnlarý evlerinden çýkarken baþlarýnda siyah örtüler örtünerek çýkmýþlardý. Sanki baþlarý üzerinde siyah kargalar vardý.

Ýbni Abbas ra Ahzap suresin 59. ayet i kerime hakýnda þöyle diyor ; Allah cc tüm mü minlerin hanýmlarýna ihtiaç için evlerinden çýkarken baþlarýnýn üzerlerinden cilbalarýný sarkýtarak yüzlerini tek bir göz hariç örtünmelerin emrediyor...

Es Suddi; Kadýn bir gözünü ve alnýnýn ve yüzünün bir tarfýný örter, ancak tekbir gözünü açýk býrakabilir...


Ýbni Kuteybe demiþki; Le erdiyet( kaftan çarþaf) demektir..

Heva ve heveslerine göre Ayet ve Hadislere yeniden mana veren modern alimleri deðilde... 1400 sene önceki din-i islam-ý hakikiyi bugün anlayabilecegimi þekillde izah eden Alimlere itibar edilsin

Selametle....

Gönderen: 04.06.2009 - 17:29
Bu Mesaji Bildir   rahil üyenin diger mesajlarini ara rahil üyenin Profiline bak rahil üyeye özel mesaj gönder rahil üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
cuneytarkin82 su an offline cuneytarkin82  
5 Mesaj
Ben kendi bildiðim kadarýyla düþüncemi söyleyeyim.
Rahil kardeþim ayeti vermiþsin çok güzelde ayet o örtünmenin gereðini dahi birlikte vermiþ birileri tutup bu kýyafetleri kýyamete kadar dayatmasýn diye.
Nedir gerekçe
**Ey Peygamber, eþlerine, kýzlarýna ve öteki mümin kadýnlara söyle, toplum içine çýktýklarýnda dýþ örtülerini üzerlerine alsýnlar. Bu, onlarýn tanýnmalarýný saðlar ve rahatsýz edilmezler."

Demekki rezil bir ahlaki ortam ve o ortamdan Ýslamýn tebliði ve yayýlmasý ile kurtulunmaya çalýþýlan vahim bir ortam ve süreç var.
Bu süreçte kadýnlar akýl almaz derecede taciz ve tecavüze uðruyorlar. Aile kavramý yerle bir olduðu ve kadýnýn kusura bakmayýn ama bir meta bir eþya gibi kullanýlýp itilip kakýldýðý bir dönemden bahsediyoruz.
Kýz çocuklarýnýn diri diri gömülme nedeni nedir diye tespitte bulunursanýz, Ahzab suresinin gerekçesini ve uygulanmasý istendiði zamaný ve hikmetinide hemen anlayýverirtsiniz.
Allahýn ayetlerinde bile o dönem diri diri gömülen kýz çocuklarý için "O kýz çocuðuna sorulduðunda günahýn neydi diye" denmiyormu.O cahiliye döneminin arabý hem kadýnýn onurunu beþ paralýk edip hemde onu bebekken diri diri gömmek suretiyle bu suçun bedelinide aðýr ve zalim bir hükümle kadýna ödetmiþtir.
Peki bu cahiliye anlayýþý Peygamber Efendimizden sonra deðiþmiþmidir. Hayýr bir tek deðiþen olay vardýr. Artýk kýz çocuklarý diri diri gömülmemekte ve fakat onu yok eden fiziki ve manevi örtülerle yaþamdan soyutlandýrýlma yoluna gidilmektedir.
Bugün Arabistanda bir kadýnýn uçak ehliyeti alabilip araba ehliyeti alamamasýnýn arkasýndaki çarpýk kafada iþte benim anlattýðým acý halin en bariz ve ibret örneklerindendir.
Çok eþli arabýn kadýný hükmü altýnda tutabilmek ve ezmek için bulduðu çok kurnaz bir yoldur bu.
Peki nedir tanýnmanýn bu kadar acilen gerekli kýldýðý sebepler.
O zamanlarda evlerin tuvaletleri dahi dýþardadýr. Kýz ve kadýnlar bu tuvaletlere dahi korumasýz gidememektedir. Çarþýya giden kadýn kýz ne varsa tecavüz taciz her türlü çirkin davranýþa muhatap olmaktadýr.
Namuslu kalabilen kadýn sayýsý maalesef azýnlýðý teþkil etmektedir.
Peygamberlikde zaten azgýnlýðýn ve sapkýnlýðýn zirveye týrmandýðý bu zamanda gelmiþtir. Ýyi düþünürsek tüm peygamberler ahlaki çöküþlerin zulümlerin çýðýrýndan çýktýklarý zamanlarda zuhur etmiþlerdir.
Evlilik olayýnýn öyle bir rezili çýkmýþtýrki bazý çocuklarýn babasý ancak benzerlikler üzerinden tespit edilmeye çalýþýlmaktadýr.Hatýrýmda kalan bir ayette dahi bu anlamda þu uyarý var "Artýk cahiliye dönemindeki gibi hanelerinizi teþhir etmeyiniz ve evlerinizde vakarla oturunuz."
Bu ayetin anlamýndan þu tüyler ürpertici anlam çýkmaktadýr. Cahiliye arabý öyle bir ahlaki çöküntü içindedirki eþlerin yatak odasýndaki iliþkileri bile seyir için gösterilebilmektedir.
Þimdi ayet bu kadar açýk ve baþka ayetlerlede nedenlerini ortaya koymuþken Allah kadýnlara bu ayetin hükmünü her zaman sapýklar dadanacakmýþ ve bu kýyafetleri giymezlerse tacize ve tecavüze uðrayacaklarmýþ hükmünü vermek ne kadar akýlcý ve Kurana uygundur.
Lamalara bakmaya ne gerek var. Allah Kuranda hiç bir eksik yok o tastamam bir kitaptýr demiyormu.Kurandan anlamazsanýz Allah katýndan hiç bir vazife verilmeyen birilerinin kitaplarýna bakýn diye bir ayetmi var. Ben bilmiyorumda.Bugün Kuraný yorumluyorum diye yazýlmýþ kitaplar, Hak dostu olmakla hiçbir alakasý olmayan sayýsýz alim yaftalý derece derece cahil, her birinin söylediði bir diðerinkini hesaplarý tutmayýnca tutmayan Kurana adeta savaþ açmýþ kiþiler deðilmidirler.
Hadis dediðimiz olayda bu yalancý hadis üreticilerinin dine yamanmaya çalýþýlan yalanlarýný desteklemek için ürettikleri palavralar deðilmidir.Ýslam bu yalan hadis olayýndanda çok büyük zararlar görmekte deðilmidir.
Kuranýn onaylamadýðý hangi söz gerçek hadis kabul edilebilir.
Peygamber hiç Kuranýn söylemediðini söylermi olurmu böyle sapkýn iþ.
Ýslam Kurandan, onunla örtüþen hadislerden ve Hakdostlarýndan bize kalan kitaplardan öðrenilebilir. Yoksa önüne gelen ben Kuranýn hükmünü anlatýyorum faciasýna inananlar Nasreddin hocanýn bir fýkrasýndaki eþek misali bir zaman gelir eþeðnin dereye düþürüp boðar. Yani ziyana uðrar.
Bu fýkrayý bilirsiniz Nasreddin Hoca torunu ve eþeðiyle yolda giderken her rastladýklarýnýn dediklerini aynen yaparlar ve en son milletin verdiði akýllarla yaptýklarý son hatayla eþeði dereye yuvarlayýp boðulmasýna sebep olurlar.
Ýþte bugün müslümanlarda Nasreddin Hocanýn fýkrasýnda misal edildiði gibi her önüne geleni Ýslam alimi kabul edip sýk sýk ve devamlý eþekleri dereye yuvarladýklarý için bir türlü düzlüðe çýkýp huzur ve baþarýya ulaþmak nasip olmamaktadýr.

Vesselam



Mesaj 3 kez düzenlendi. En son cuneytarkin82 tarafından, 05.06.2009 - 13:35 tarihinde.
Gönderen: 05.06.2009 - 13:28
Bu Mesaji Bildir   cuneytarkin82 üyenin diger mesajlarini ara cuneytarkin82 üyenin Profiline bak cuneytarkin82 üyeye özel mesaj gönder cuneytarkin82 üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
rahil su an offline rahil  
1191 Mesaj -
''Ey iman edenler! ALLAH'a itaat edin. Rasulune ve sizden olan emir sahiplerine de itaat edin. Eðer bir hususta anlaþmazlýða düþerseniz ALLAHA'a ve ahiret gününe gerçekten iman etmiþseniz onu ALLAH'a ve RASULUNE götürün. Bu hem hayýrlý hemde netice bakýmýndan daha iyidir. (nisa 59)


ALLAH'a itaat edin..

ALLAH'ýn indirdiði Kur'an'a itaat edin ve içindeki hükümlere teslim olun..

RASUL'e itaat edin..
RASULULLAH 8sav)'in sahih sünnetine uyun ve size neyi emrettiyse onu yerine getirin; neden sakýndýrdýysa ondan kaçýnýn.

ALLAH cc bu ayette ALLAH'a ve Rasulune itaat edin buyurmamýþtýr.. Allah'a itaat edin buyurduktan sonra tekrar ayrý olarak Rasulune itaat edin buyurmuþtur. Bu gösteriyorki Rasulullah'a itaat etmek yani Rasulallah'ýn sahih sünnetine uymak islamýn temellerindendir. Ayný þekilde bu gösteriyorki Kur'an nasýl bir teþri kaynaðý ise Rasulallah'ýn sözleride teþri kaynaðýdýr. Onun için Rasulallah(sav) þöyle buyurdu:

''Ben size neyi yasaklamýþsam ondan uzak durun. Size neyi emretmiþsem güzünüz nispetinde onu yerine getirin. Sizden önceki kavimlerin helak olmalarýnýn sebebi nebilerine gereksiz çok soru sormalarýdýr.''(Müslim)

Rasullaha (sav) þöyle buyurdu:

''Yataðý üzerinde yaslanmýþ bir þekilde emrettiðim veya yasakladýðým þeylerden biri ona ulaþtýðýnda:'Bilmiyorum. ALLAH'ýn kitabýnda ne bulmuþsam ona baðlanýrým' diyen bir kiþi gibi olmayýn.''(Ebu Davud)

Ýrbad b. Sariye dediki:
''Rasulallah(sav)'i müslümanlara hutbede þöyle buyururken duydum:

''Biriniz yataðý üzerinde yaslanmýþ bir vaziyetteyken ALLAH'ýn sadece Kur'an'da geçenleri haram kýldýðýný zanneder, iyi bilinizki ben size emirler verdim. BAzý þeyleri yasakladým. Bunlar Kur'an'ýn emirleri ve yasaklarý kadar veya daha fazladýr. Onlara uymak mecburiyetindesiniz.''(Tirmizi rivayet etti hasen garib dedi.)

Gönderen: 05.06.2009 - 14:04
Bu Mesaji Bildir   rahil üyenin diger mesajlarini ara rahil üyenin Profiline bak rahil üyeye özel mesaj gönder rahil üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
rahil su an offline rahil  
1191 Mesaj -
RASULALLAH'IN SÜNNETLERÝNÝDE HADÝSLERÝNÝDE ÝNKAR EDECEKSEN SANA BAÞKA NE DÝYEBÝLÝRÝMKÝ...

ÖRTÜNMEK SADECE BAÞI ÖRTMEK DEÐÝLKÝ, BEDENÝDE ÖRTMEK TABÝKÝ..

BAÞINI ÖRTMÜÞ AMA ÖRTÜLÜ YARI ÇIPLAKLARDA VAR.. ÖRTÜNMEK KÖTÜ GÖZLERDEN SAKINMAK ÝÇÝNDÝR.. ERKEKLER GÜZEL GÖRSÜN DÝYE DEÐÝL.. BEN YOLDA GEÇERKEN DAR GÝYÝMLÝ YOLDAN GEÇEN KADINLARIN ARKASINDAN BAKAN ERKEKLERÝN TAAA KADINLAR KAYBOLANA KADAR NASIL BAKTIKLARINA ÞAHÝT OLMUÞUMDUR.. SENCE BU DA CAHÝLÝYYE DÖNEMÝNDEKÝ BAKIÞLARDAN FARKLI MI???

ÖRTÜNMEK NEDENDÝR??? GÜZEL GÖRÜNMEK VÜCUD HATLARINI BELLÝ OLMASI MI??? YOKSA ALLAH'IN RAZI OLDUGU ÞEKÝLDE ÖRTÜNÜLMESÝ MÝ??? NÝÇÝN ÖRTÜNÜR ÝNSAN???

ÖNEMLÝ OLAN ALLAH'IN RIZASI DEÐÝL MÝ??


(sürç-i lisan ettiysem affola)
Gönderen: 05.06.2009 - 14:12
Bu Mesaji Bildir   rahil üyenin diger mesajlarini ara rahil üyenin Profiline bak rahil üyeye özel mesaj gönder rahil üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
ReYYaN su an offline ReYYaN  
288 Mesaj -
Rasule itaat Allah a itaattir. bu ayettir!
okuduklarimdan cikardigim kadariyla siz hadisleri inkar ediyorsunuz.Allah muhafaza etsin, bu ayni zamanda hem Efendimizi inkar ve Allahi inkar degilmidir? Sarilmamiz ve takip etmemiz gereken, bize miras birakilan Kuran ve sünnet degilmidir?

Kurani kerim kusursuz, eksiksiz mükemmel bir kitaptir. Amenna. Namazi farz kilmis rabbimiz. peki nasil kilinacagi anlatilmiyor? Bunu nerden bulabiliriz? Hz. Peygamber kurani kerimin aciklamasi degilmidir? O'nun hayati, yasantisi.. Sözleri bizim icin kurani kerim kadar önemli ve degerlidir.

Rabbim diledigine dogru yolu gösterir. Dilediginede sizinki gibi bakis acisi, anlama gücü verir.
Size verilen Cüz-i iradenizi kullanarak dogru yolda hareket ediniz insaallah.

Gönderen: 05.06.2009 - 14:35
Bu Mesaji Bildir   ReYYaN üyenin diger mesajlarini ara ReYYaN üyenin Profiline bak ReYYaN üyeye özel mesaj gönder ReYYaN üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
vatan su an offline vatan  
3 Mesaj
Merhabalar

Cüneytarkin82 inin son yazýsýný cevap olarak yazýlan Reyyan ve Rahil kardeþlerin yazýlarýnýda tabi.

Ýþte Ýslamýn en acý taraflarýndan biride bu yani birbirinin ne söylediðini anlamamak daha doðrusu öðretilen yanlýþlarýn kemikleþmesi ve doðrulara kulaklarýn sonuna kadar kapalý olmasý.

Þunu öncelikle belirteyim Bahar61 kardeþin aktardýðý yazýya noktasýna virgülüne kadar katýlýyorum. Hem din olarak hem siyaset olarak çok çarpýcý ve gerçekçi bir yazý. Allah yazandanda aktarandanda razý olsun.

Kuran Allahýn Resulüne itaat edin söylediklerine uyun diyor. Tamam. Bunu inkar eden kafir olup bitmiþtir zaten.

Fakat þöyle demiyor PEYGAMBER ADINA UYDURULMUÞ NE KADAR YALAN, DOLAN HEZEYAN VARSA KABUL EDÝP HEM KURANI DEVREDEN ÇIKARIN HEMDE PEYGAMBERE BU ÞEKÝLDE BÝLEREK YADA BÝLMEYEREK ÝFTÝRA EDER DURUMA DÜÞÜN.

Elbetteki Allahýn Resulünün sözlerini kabul edip yaþamýnýza katacaksýnýz. Fakat hadis diye önünüze konan her türlü sözü araþtýrmadan ve herþeyden evvel Cüneyt kardeþin dediði gibi onun gerçekliðini araþtýrmadan yani Kuranla örtüþüp örtüþmediðini araþtýrmadan körü körüne kabul etmeyeceksiniz.

Ýslam coðrafyasýný mahveden en büyük etkenlerden birinin YALAN HADÝSLER konusu olduðunu geçmiþtede bugünde tüm din konusunda bilgi ve ilim sahibi insanlar söylediler, söylüyorlar.

Herþeyden önce Allahýn Resulü yalan hadislere engel olmak için hatta kendi sözleri gerçek bile olsa Kuran yerine konulmasý gibi bir sapkýnlýk olmasýn diye tüm hadisleri toplatýp yaktýrmýþtýr.

Hatta dört halife döneminde dahi hadislerin toplatýlýp yakýldýðý bir gerçektir. Ve sebebide akýl ve mantýk doludur.

Þimdi diyeceksinizki o halde hadisleri kale almayacakmýyýz. Elbetteki hayýr. Burada bu iþin hassasiyetini ve tehlikenin büyüklüðünü anlayýp ona göre hareket edeceðiz yalnýzca. Yani Kuranýn tasdik etmediði hiç bir sözü hadis diye kabul etmeyeceðiz. Yoksa bu þirkin ve Efendimize iftiranýn ta kendisi olur.

Sonra bu kadar nasýl emin olabiliyorsunuz þu þunu demiþ bu bunu demiþ diye harfi harfine sözleri kabulleniyorsunuz.Kuranýn ayetleri üzerinde bile ayetler yok edilemediði için bir sürü anlam kaydýrmasý saptýrma gibi hileler yapýlýrken.

Bugün her türlü kayýt aracýnýn en alalarý varken bile bazý sözlerin söylendiði söylenmediði konusunda ispat için zorluklar çýkarken ondört sasýr önceden hiç bir kayýt cihazý falan olmadan kimin ne söylediðinin kesin olduðu nasýl ispat edilebilir.
Ben sorarým mesela, Allahýn Resulü bu sözleri söylerken sizler oradamýydýnýz diye. Ve bu hadis rivayet eden kiþilerin aktardýklarýnýn ve bu aktaranlarýn doðru kiþiler olduklarýnýn, onlarýn aktardýðýna dair teminat olan Kuranda bir ayetmi var ?

Bu yalan hadis ravilerinden biri aynen þöyle söylüyor. "Bir yerde bir hoþuma giden söz duymayayým, hemen peþine bir ravi takar hadis diye ilan ederim"
Durum bu kadar tehlikeli. Adam kendi nefsine hoþ geleni anýnda Efendimizin sözü diye hemen teþkilatý kurup yayýyor. Ve bu gibi bir sürü yalan hadis fabrikasý geçmiþten bugüne Ýslama etmedik zulüm býrakmadýlar.

Bugün mevcut hadislerin onu doðruysa buna karþýlýk yüzü yalan yada saptýrýlmýþ yani yine yalan sözlerden oluþuyor.Bunu ben söylemiyorum çoðu arap kökenli din konusunda ve hadis konusunda araþtýrma yapan tanýnmýþ kiþilerde bu gerçeði ondört asýrdýr haykýra haykýra söylüyorlar.

Rahil kardeþim Kuran herþeyde orta bir yol izleyin buyurur Kuran. Öyle kadýnlarý kýzlarý örtmede halkýn içindeki üç beþ sapýkðýn bakýþlarýndanda ille korunmak isteyenler tavsiyem þudur. Kadýnlarýnýz ve kýzlarýnýzý hiç bir yeri görünmeyecek hatta kadýn olduðunu dahi belli etmeyecek kamuflajlarýn içine sokun.
Arabýn yapýp tüm dünyaya dinin gereði diye tesettür diye sattýðý din dýþý kabulde zaten budur.

Þunuda hiç unutmayalým. Allahýn insanýn meþrebinde en çok yer verdiði özelliklerden biri KANIKSAMA olayýdýr. Bu müthiþ ve yaþamýn olmazsa olmazý kavram iþte kadýný sosyal yaþamýn dýþýna itenler ortadan kaldýrýyorlar.

Nasýlmý ? Ben öyle tanýnmýþ baðnaz insanlar tamamen örtülerin içine gömülmüþ insdanlar tanýyorumki oðullarý bu saklama nedeniyle kanýksama dengesini kaybettiðinden aþýrý saklamaya insanýn var olan aþýrý düþkünlüðü nedeniyle mesela telefonla bir kýzla konuþurken yüzünün gözünün ifadesi þehevi bir ifade alýyor. Kýzlarýn hiçde az sayýlmayacak bir kýsmý ise kendilerine dayatýlan biçimciliðin tersi cazip geldiðinden gizli gizli erkeklerle her türlü yaklaþýma açýk oluyorlar.

Ne diyor atasözü "Çok saklama arsýz olur, çok söyleme yüzsüz olur"

Ben bu hallere þahit olduðumu Allahýn adý üzerine yemin ederek söylüyorum. Sizlerinde burada bunu doðrulayan ifadeleri az deðil.

Peki bumudur Ýslamýn istediði Yani bir yandan ben örtünen nefsine sahip müslümaným diye kýyafetlerle mesaj veren fakat öbür taraftan haramýn her türlüsünü fiilen yapan ikiyüzlü insanlarmý Kuranýn hedefi olan, oluþturmak istediði müslüman?????

Gönderen: 05.06.2009 - 15:40
Bu Mesaji Bildir   vatan üyenin diger mesajlarini ara vatan üyenin Profiline bak vatan üyeye özel mesaj gönder vatan üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
SuMeYRa su an offline SuMeYRa  
1576 Mesaj -

Vatan.. Hernekadar yazdýklarýmý okuyamayacak olsanda sen ve senin gibiler nasýl doðru bildikleri yanlýþlardan vazgeçmeyecekse bilesiniz ki biz DOGRU olan DOGRULARIMIZDAN asla ve asla vazgeçmeyeceðiz..

Nasýl ki, O gün "beni kölelerimle eþit tutan dini istemem" diyen Cehaletin babasý nasýl göz göre göre inkar etmiþse iþte bugün burda, bu zamanda ayný versionu, ayný beyinleri muhatap almýþ durumdayýz..

Öyle bahar kardeþimin dediði gibi, yok cüneytarkinin yazdýðý fasofisosunu ancak kendine yedirirsin. Birak yöneticileri sitedeki üyeleri bile kandýramazsýn..
Doðru olsan zaten tek baþýna onbeþ isimle meydana cýkmazsýn.


Hadi .. Çek arabaný.. Saðdan saðdan, ardýna bakmadan..!

Gönderen: 05.06.2009 - 18:21
Bu Mesaji Bildir   SuMeYRa üyenin diger mesajlarini ara SuMeYRa üyenin Profiline bak SuMeYRa üyeye özel mesaj gönder SuMeYRa üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
Muhtazaf su an offline Muhtazaf  
Dinimizde tesettürün önemi
Moderator


4254 Mesaj -

Sual: Tesettürü kimler inkâr ediyor?
CEVAP
Kur’ana inanmadýklarý halde, (Yalnýz Kur’an) diyen yalancýlarla, On dokuzculuk bâtýl dinine sarýlanlar, tesettürü inkâr ediyorlar. Halbuki Kur’an-ý kerimde mealen buyuruluyor ki:
(Mümin kadýnlara söyle, gözlerini sakýnsýnlar, ýrzlarýný korusunlar, görünen kýsmý hariç, ziynetlerini göstermesinler, baþörtülerini yakalarýna kadar örtsünler!) [Nur 31]
Bu âyette bazý hususlar açýk deðil. Mesela kadýn, gözünü neden sakýnacak, ýrzýný nasýl koruyacak, ziynetten maksat ne? Kýna, sürme mi, altýn, gümüþ mü, küpe, kolye, bilezik mi? Bu hususlar tam açýk deðildir, bunlar hadis-i þerifle açýklanarak bildirilmiþtir. Allahü teâlâ, (Resule itaat Allah’a itaattir) ve (Sana indirdiðim Kur’aný, anlamalarý için insanlara açýkla) buyuruyor. (Nahl 44)
Resulullah efendimizin açýklamalarý ile âyetin manasý þöyle oluyor:
(Mümin kadýnlara söyle, gözlerini [yabancý erkeklere bakmaktan] sakýnsýnlar, ýrzlarýný korusunlar, [el, yüz gibi] görünen kýsmý hariç, [Kolye, küpe, bilezik, kýna, sürme gibi] ziynetlerini [ve ziynet taktýklarý baþ, kulak, kol ve ayaklarýný] göstermesinler, baþörtülerini yakalarýna kadar [saç, kulak ve gerdanlarýný] örtsünler!) [Nur 31] (Celaleyn, Medarik)
Mecmaul-enhür’deki, (Kadýnýn [yüz ve iki eli hariç] bütün bedeni avrettir) hadis-i þerifi de tesettürü açýklýyor. Hazret-i Esma, ince elbise ile gelince, Resulullah efendimiz baldýzýna bakmadý. Mübarek yüzünü çevirip (Ya Esma, bir kýz, namaz kýlacak yaþa gelince, yüz ve iki eli hariç, vücudunu erkeklere gösteremez) buyurdu. (Ebu Davud)
Hazret-i Âiþe validemiz de bildiriyor ki:
(Ýlk muhacir kadýnlara Allah rahmet etsin! Tesettür âyeti gelince, emri geciktirmemek için hemen peþtamallarýný yýrtýp baþlarýný örttüler) buyurdu. (Buhari, Nesai) [Hazret-i Ýbrahim de, sünnet ol emrini geciktirmemek için, býçak, doktor aramadan, hemen hazýrdaki balta ile kendini sünnet etmiþti.]
Dinimizde iki çeþit kadýn kýyafeti vardýr: Hür ve cariye [köle] kýyafeti.
Cariyeler baþlarýný örtmezlerdi, örtmek zorunda da deðillerdi. Kapanma mecburiyeti hür kadýnlara idi. Tesettür âyeti gelmeden önce hür kadýnlar da baþlarý açýk gezerdi. Münafýklar, cariyelere sarkýntýlýk ederdi. Bu arada açýk olan hür kadýnlara da sataþýrlardý. Olay duyulunca, (Biz bunu cariye sandýk) derlerdi. Allahü teâlâ, (Hür kadýnlar cariyeler gibi giyinmesinler, vücutlarýný tamamen örtsünler, böylece cariye olmadýklarý da meydana çýksýn ve münafýk erkekler tarafýndan da sarkýntýya maruz kalmasýnlar) buyurdu. Bu âyetin meali þöyledir:
(Ey Nebi, hanýmlarýna, kýzlarýna ve müminlerin kadýnlarýna [dýþarý çýkarken] dýþ elbiselerini giymelerini söyle! Bu, onlarýn tanýnýp, eza görmemeleri için en uygun kýyafettir.) [Ahzab 59]
Bazý mezhepsizler, “Hayzdan kesilmiþ, yaþlý kadýnlarýn saçlarýný göstermeleri günah olmaz” diyorlar. Ama Kur’anda mealen buyuruluyor ki:
(Evlenme arzusu bile kalmayan ihtiyar kadýnlarýn ziynetlerini [ziynet yerlerini, baþ, kulak, boyun, kol ve ayaklarýný] göstermemek þartý ile, dýþa giydikleri [manto gibi] elbiselerini çýkarmalarýnda bir vebal yoktur. Ama sakýnmalarý daha iyi olur.) [Nur 60]
Dikkat edilirse, kuyumcuda teþhiri, satýlmasý serbest olan ziynetlerin bile kadýnda olunca, gösterilmesi yasaklanýyor. Müminlerin anneleri için bile, (Siz diðer kadýnlar gibi deðilsiniz, [yabancýlarla] yumuþak konuþmayýn, kalbinde fesat bulunanlar, kötü ümide kapýlýr. Evlerinizde oturun, eski cahiliye kadýnlarý gibi açýlýp saçýlmayýn) buyuruluyor. (Ahzab 32-33)
Bu delillerden sonra, “Ýslamiyet’te tesettür yok” diyenlerin art niyetli olduklarýnda þüphe kalmaz.
Yakayý örtmek ne demek
Yalnýz Kur’an diyenlerle 19’culuk bâtýl dininde olanlar, Nur suresinin, (Mümin kadýnlara söyle: [Yabancý erkeklere bakmaktan] sakýnsýnlar, ýrzlarýný korusunlar, [el, yüz gibi] görünen kýsmý hariç, ziynetlerini [Saç ve gerdan gibi ziynet takýlan yerleri] göstermesinler, baþörtülerini yakalarýna kadar [saç, kulak ve gerdanlarýný] örtsünler!) mealindeki 31. âyetinin yalnýz ziynet takmayý yasakladýðýný, bir de sadece yaka kýsmýný örtmeyi emrettiðini söylüyorlar. Diðer maddede yeteri kadar açýklamýþtýk ama bir hususa daha deðinmek istiyoruz. Nasreddin Hocanýn kabri için, dört tarafý açýk, ancak kapýsýnda koca bir kilit var derler. O zaman kilidin ne kýymeti var. Deve kuþunun, baþýný kuma sokarak saklandýðýný sanmasýna benzemez mi? Bunlara göre de, kadýn her tarafýný açacak, sadece yakasýný kapatacak, böylece tesettür emrine uyacak, bu kadar gülünç, saçma iddia olur mu?
Ýsra suresinin (Ana-babana öf deme) mealindeki 23. âyetini okuyan, ana-babasýna öf demese, fakat gözlerini çýkarsa, kulaklarýný kesse, sopa ile dövse, sonra da (Ben öf demedim, Kur’anýn emrine uydum) dese, Kur’ana uymuþ mu olur? Kur’an-ý kerimde en hafif husus söyleniyor, daha aðýrlarý elbette yasaktýr. (Sana indirdiðim Kur’aný insanlara açýkla) emrine uyarak Resulullah efendimiz âyetleri açýklamýþtýr. Bu âyetin manasý, (Ana-babaný üzme, hatta öf bile deme) demektir. (Beydavi)
Ýsra suresinin, (Zinaya yaklaþmayýn) mealindeki 32. âyeti de ayný anlamdadýr. Kötü bir kimse, kötü bir kadýnla ayný yatakta yatsa, zina hariç her þey yapsa, sonra da, (Kur’an zinaya yaklaþmayýn) diyor, ben zina etmedim dese, günah iþlememiþ mi olur? Bu âyetin manasý da açýklanmýþtýr. Zinaya yaklaþmayýn demek, (Zinaya götürecek sebep, hareket ve iþlerden sakýnýn, yabancý kadýnlarý düþünmeyin, onlarla konuþmayýn, onlara bakmayýn, onlarla tokalaþmayýn, onlarý kucaklamayýn, öpmeyin) demektir.
Yabancý kadýna bakmak zinaya götüren yollardan birisidir. Bunun için hadis-i þeriflerde buyuruluyor ki:
(Yabancý kadýný görüp, baþýný ondan çevirene Allahü teâlâ ibadetin tadýný duyurur.) [Hakim]
(Harama bakmayan gözler, Cehennem ateþi görmez.) [Ýsfehani]
(Kadýna þehvetle bakanýn, gözlerine erimiþ kurþun dökülüp Cehenneme atýlýr.) [M. Enhür]
(Avret yerini açana, baþkasýnýn avret yerine bakana Allah lanet etsin!) [Beyheki]
(Kadýnýn yüz ve iki eli hariç bütün bedeni avrettir.) [Ebu Davud]
Resulullah efendimizin bu açýklamasýndan sonra, (Baþörtülerini yakalarýna örtsünler) âyeti, vücudun tamamýný örtsünler, boyun, yaka ve gerdan kýsmýný da kapatsýnlar demektir. Bazý kadýnlar eþarp taktýklarý halde bu kýsýmlarý açýk kalýyor. Hiçbir yer açýk kalmasýn demektir.
Herkes Kur’an-ý kerimden hüküm çýkarabilseydi, (Kur’aný insanlara açýkla) buyurulmaz ve hadis-i þerifler lüzumsuz olurdu. Kur’an-ý kerimin 17 yerinde Resulullaha (De ki, bana tâbi olun) buyuruluyor. Allahü teâlânýn Resulüne tâbi olup Onun bildirdiði þekilde tesettüre riayet etmelidir!
Kadýnlarýn kýyafet þekli
Yalnýz Kur’an diyen yalancýlar, “Kadýnýn kapanmasý gerekmez” diyor. “Kadýna çarþaf farzdýr” diyenler olduðu gibi, “Çarþaf Hýristiyan rahibe kýyafetidir, giyilmez. Nitekim Abdülhamid Han çarþafý yasaklamýþtý” diyenler de vardýr. Dinimizdeki hükme bakalým:
Kadýnlarýn vücut hatlarýnýn belli olmayacak herhangi bir elbise ile örtünmesi farzdýr. Ýslam dini, kapanmayý emretmiþ, ama belli bir örtü þekli bildirmemiþtir. (Dürer-ül-mültekite)
Ahzab suresinde bildirilen cilbab, erkeðin de, kadýnýn da giydiði bir elbise, bir gömlektir. Zevacir ve Berika’daki, (Haya cilbabýný [örtüsünü] çýkaranýn [aleyhinde] söz etmek gýybet olmaz.) [Beyheki] ve (Cilbabý [gömleði] haram olan erkeðin namazý kabul olmaz.) [Bezzar] mealindeki hadis-i þeriflerde cilbabýn bir örtü olduðu açýkça görülmektedir. Cilbabýn dýþ elbise olduðu tefsirlerde de yazýlýdýr:
Cilbab, hýmarýn [tülbentin] üstüne örtülen ve göðse kadar inerek gömleðin ceybini [yakasýný] boynu örten baþ örtüsü. (Ebüssüud tefsiri)
Cilbab, tek parça örtü. (Celaleyn)
Cilbab, göðse kadar inen baþ örtüsü. (Ruh-ul-beyan)
Cilbab, milhafedir. (Beydavi)
Cilbab, hýmardan büyük örtü veya vücudunu örten dýþ elbise. (Kurtubi)
Cilbab, bedeni baþtan aþaðý örten çarþaf, ferace, çar gibi dýþ giysi. (Elmalýlýgöz kırpma
Cilbab, dýþa giyilen örtü. (Tibyan, A.Fikri Yavuz ve Hasan Basri Çantay’ýn meali)
Cilbab, milhafe, entari veya hýmar. (El-Envar) [Milhafe = dýþ örtü ki buna ferace de denir.]
Cilbab, feracedir. (Ö. Nasuhi Bilmen tefsiri)
Nur suresinde, (Kadýnlar, hýmarlarýný [baþörtülerini] yakalarýna örtsünler) buyuruluyor. Eðer cilbab çarþaf demek olsaydý, hýmar denmezdi.
Fýkýh kitaplarý cilbabýn dýþ örtü olduðunu bildiriyor. Bir örnek: Hanýma verilmesi vacip olan nafaka, yemek, kisve ve meskendir. Kisve, hýmar ve milhafedir. (Bahr-ür raýk)
Tefsir, hadis ve fýkýhta cilbab dýþ örtüdür. Çarþafa bid’at denmez; çünkü âdetteki deðiþiklik bid’at olmaz. Þalvar ve pantolon da böyledir.
Çarþaf kelimesi, Farsça çader-þepten [gece örtüsü] bozularak Türkçe’ye girmiþtir; tesettür için ev dýþýnda giyilen üstlüktür. Tanzimatta hacca giden Ýranlýlardan alýnan çarþaf, önceleri bid’at sayýlýp pek tutulmamýþsa da, 1870’ten sonra yaygýnlaþtý. Daha sonra II. Abdülhamid Han, 4 Ramazan 1309 (2 Nisan 1892) tarihli bir emirle çarþafý yasakladý. (Diyanet Vakfý Ýslam Ansiklopedisi)
Yaþmak ile ferace giyilirken, 1872’de Subhi Paþanýn Suriye valiliðinden dönüþünde ailesi Suriye’den getirdikleri çarþafla görününce, Ýstanbul’da çarþaf moda oldu. (Musahibzade Celal, Eski Ýstanbul Yaþayýþý )
1889’dan sonra açýk feraceli iki paþa kýzýna birkaç külhanbeyi laf atýp feracelerini yýrtýnca, bu defa çarþafa raðbet arttý. Bid’at diyenler de giydi. (Sermed Muhtar Alus, Aylýk Ansiklopedisi sayý 36)
1913’te yüz binlerce Balkan muhacirleri Ýstanbul’a Ortodoks kadýnlarýnýn giydiði siyah çarþafý ile gelmiþti. Zamanla bu da Ýstanbul’a yayýldý. Hükümetin zaten uðraþacak hâli yoktu, çarþafa mani olamadý. (M. Zeki Pakalýn, Osmanlý Tarih Deyimler sözlüðügöz kırpma
3 Ekim 1883’te Þeyh-ül-islamýn teklifi ve padiþahýn emriyle ferace dýþýnda bir þey giymek yasaklandý. Daha sonra çarþaf da giyildi. O zamanki çarþaflar farklý idi. (Vakit. 4.10.1883)
Sual: (Çarþaf tam tesettürdür) diyorlar. Buna da delil olarak Âiþe validemizin giyiminden dem vuruyorlar. Bence çarþaf Ýslam’ýn evrenselliðine aykýrý. Sizin bu konudaki fikriniz nedir?
CEVAP
Sence ile, Bence ile, Onca ile din olmaz. Kitaplar ne yazýyor bunu bilmek gerekir. Bizim veya sizin bu konudaki fikirlerimiz dinde hiç ölçü olur mu?
Âiþe validemiz bir defa çarþaf giymemiþtir. Entari giydikleri, eteklik giydikleri hadis-i þeriflerle sabit. Giymiþ olsa bile, bu bir âdettir. Peygamber efendimiz de entari giyerdi. Niye erkeklerimiz entari giymiyor? Peygamber efendimiz deveye binerdi, onlar niye Mercedese biniyorlar. Binmelerinde mahzur yoktur. Bunlar âdettir, giyim de bir âdettir. Dinimiz belli bir þekil bildirmemiþtir.
Arap ülkelerinde yaþayanlarýn iklim þartlarýna uygun olaný çarþaf olabilir. Fakat kalkýp da kutuplarda yaþayan Müslümanlara çarþaf giyeceksin diyemeyiz. Bu iklime uygun olmaz çünkü. Dolayýsýyla Ýslam’ýn evrenselliði diye bir þey yoktur bunda.
Sual: Bazýlarý, "Çarþaf hýristiyan rahibelerinden geldiði için giyilmesi caiz olmaz. Þalvar ve pantolon giymek de bid'attir" diyorlar. Bu hususta dinimizin hükmü nedir?
CEVAP
Kadýnlarýn vücut hatlarýnýn [kaba avret yerlerinin þekli ve rengi] belli olmayacak herhangi bir elbise ile örtünmesi farzdýr. Ýslam dini, kapanmayý emretmiþ, ama belli bir örtü þekli bildirmemiþtir. (Dürer-ül-mültekite)
Peygamber efendimizin ve Eshab-ý kiramýn mübarek hanýmlarý, çarþafla örtünmemiþtir. Hiçbir kitapta çarþaf giydikleri bildirilmiyor. Milhafe, ferace, fistan, entari giydikleri birçok kitapta bildiriliyor. Ýmam-ý Rabbani hazretleri de, böyle deðiþik elbise giydiklerini 313. mektubunda bildiriyor. Bu hususlar, Cami-ur-rumuz ve Hidaye kitabýnda da bildiriliyor.
Kapanmasý gereken yerleri örtmek ve yukarýda bildirilen vücut hatlarýný belli etmemek þartý ile kadýnlar, bulunduðu þehrin âdetine uygun giyinir. Çünkü elbise gibi mubahlarda, þehrin âdetine uymamak tahrimen mekruhtur. Zaruret olmadýkça, haramlarda hiçbir yerin âdetine uyulmaz. (Hadika)
Peygamber efendimiz, ayaklarýna kadar uzun gömlek, yani entari giymiþtir. Þalvar ve pantolon giymemiþtir. Bunlarý giymek âdette bid'attir. Âdette bid'at olan þeyi yapmak günah deðildir. Taksiye, uçaða binmek de âdette bid'attir. Bunlarý yapmak günah deðil dinin emridir. Bunun için âdet olan yerlerde, kâfirlerden gelmiþ olsa bile, kadýnlarýn çarþaf ve erkeklerin bol pantolon veya þalvar giymeleri caizdir, günah olmaz. Elbisenin þekli ibadet deðil, âdettir. Çünkü Peygamber efendimiz, papaz ayakkabýsý, Rum elbisesi giymiþtir. (Redd-ül Muhtar)
Peygamber efendimizin böyle âdet olarak yaptýðý þeylere Sünnet-i zevaid denir. Bunlarý terk etmek günah olmaz. (Hadika)
(Bir kavme benzeyen onlardandýr) hadis-i þerifi, ibadetlerde benzemenin tehlikesini bildirmektedir. Mesela papaz zünnarý ve haç takmak böyledir.
Dikiþ makinesi, daktilo, elbise gibi þeyler ise âdettir. Âdetlerde kâfirlere benzemek günah olmaz. Peygamber efendimiz, her zaman belli bir elbise giymezdi. Bazen Rum, bazen Arap elbisesi giyerdi. Kollarý dar Rum cübbesi de giymiþtir. (Tirmizi)
Herkesin çarþaf giydiði bir yerde, birkaç kadýnýn manto giymesi fitneye sebep olacaðýndan uygun olmadýðý gibi, manto giyilmesi âdet olan yerlerde de çarþaf giyilmesi uygun olmaz. Çünkü bir yerde âdet olan þeyler giyilmezse, gösteriþ ve þöhret olur, fitneye sebep olur. Hadis-i þerifte (Fitneyi uyandýrana lanet olsun) buyuruldu. (Hadika)

Gönderen: 05.06.2009 - 19:40
Bu Mesaji Bildir   Muhtazaf üyenin diger mesajlarini ara Muhtazaf üyenin Profiline bak Muhtazaf üyeye özel mesaj gönder Muhtazaf üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
su_mavisi su an offline su_mavisi  
RE:
183 Mesaj -
Alıntı
Orijýnalý rahil



evet baþý örtülü yarý çýplaklar var.. baþýný örtüpte müslümanlýða yakýþmayan hareket ve davranýþlarda bulunan genç kýzlarýmýz var.. sadece kýzlar deðil müslümaným diyen genç erkeklerde müslümanlýða yakýþmayan hal ve tavýrlarý sergiliyorlar.. müslümanlýðýn adýný lekeliyip müslümanlýðý kötülüyorlar.. ama bunu genelleyemeyiz.. bi kaç kiþinin yaptýðýný hepsine mal edemeyiz.. onlar kiþinin karakterine göre kiþinin iradesi ve nefsine göredir..
beþ parmaðýn beþi bir olmaz.. bir torba elmanýn içinde çürüklerde çýkar tabiki.. genellememek lazým.. saygýlar..


Gönderen: 06.06.2009 - 08:40
Bu Mesaji Bildir   su_mavisi üyenin diger mesajlarini ara su_mavisi üyenin Profiline bak su_mavisi üyeye özel mesaj gönder su_mavisi üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
batalli su an offline batalli  
RE:
7 Mesaj
Alıntı
Orijýnalý SuMeYRa


Vatan.. Hernekadar yazdýklarýmý okuyamayacak olsanda sen ve senin gibiler nasýl doðru bildikleri yanlýþlardan vazgeçmeyecekse bilesiniz ki biz DOGRU olan DOGRULARIMIZDAN asla ve asla vazgeçmeyeceðiz..

Nasýl ki, O gün "beni kölelerimle eþit tutan dini istemem" diyen Cehaletin babasý nasýl göz göre göre inkar etmiþse iþte bugün burda, bu zamanda ayný versionu, ayný beyinleri muhatap almýþ durumdayýz..

Öyle bahar kardeþimin dediði gibi, yok cüneytarkinin yazdýðý fasofisosunu ancak kendine yedirirsin. Birak yöneticileri sitedeki üyeleri bile kandýramazsýn..
Doðru olsan zaten tek baþýna onbeþ isimle meydana cýkmazsýn.


Hadi .. Çek arabaný.. Saðdan saðdan, ardýna bakmadan..!



Bir müslüman ne olursa olsun küfür ve hakaret olmadýkça böyle ispat edemeyeceði ithamlarla ve insan onuruna yakýþmayacak þekilde ve üstelik bir hanýmefendi tarafýndan karþý karþýya býrakýlmamalý.

Ben müslümaným diyen hiç bir Allahýn kulunu ve hiç kimse Ebu Cehil gibi Allah ve Resulünün düþmaný dinsiz imansýzlara benzetme hakkýna sahip deðildir.

Kimin kafir kimin müslüman olduðuna Allah hüküm verir ve din günündede karþýsýna kor.

Þayet dediðiniz doðruysa bu kiþi yada kiþiler 2004 yýlýndan beri bu sitede istedikleri gibi yazý yazýyorlar zaten. Siz onlarý siteden atmakla sakalý traþ misali iþler yapýyorsunuz gibi geliyor bana. Malum kesilen sakal daha gür biter.

Þayet yine sizin ithamýnýz doðruysa bu kiþi yada kiþiler istedikleri an bu siteye girerler. Yani kapýdan çýkarsanýz bacadan gelirler. En iyisimi cevap bile vermeden yaptýðýnýz gibi bir haksýz iþ yapmak yerine normal medeni insanlar gibi görüþlerlke bunlarý mat etmeyi deneyiniz.
Çünkü yazdýklarýnda ben özgürce belirtilen düþünceler haricinde hiç bir sakýncalý satýr dahi görmedim.

Bu bizdendir deðildir diye dinimizde bir dýþlama yoktur. Dinimiz tevhid dinidir. Her müslümana saygý göstermek zorundayýz. Aksine dýþlama olayýda Kuranda ayaklar altýna alýnmýþtýr.

Bu ülkenin asýl ve en acil meselesi baþörtüsü deðil onu ön plana çýkartýp kangrene çevirip üzerinden nemalananlarýn buda yetmiyormuþ gibi baþörtüsünü Cumhuriteti yok etme iþinin simgesi olarak ilan etmeleridir.Yoksa baþörtüsü siyaset alanýna çekilmese bugün yaþanan hiç bir maðduriyet söz konusu olmazdý.

Benim eþimde baþörtülü fakat ben özellikle yedi senedir hem din konusunda hemde bu konu ön plana çýkarýlýp örtülen diðer konularda yapýlanlarý asla kabul etmiyorum.

Bu ülkenin sorunu baþý örtülü olanlarý müslüman örtülü olmayanlarý müslüman olmayanlar diye ayrýþtýrmaya çalýþanlarýn sebep olduðu dinde bölünme faciasýdýr.

Hiç kimse bir baþka müslümaný kendi gibi düþünmüyor diye susturamaz.Ýþte gerçek faciada budur. Sizler bunu yaparsanýz elbette sizin gibi düþünmeyen insanlar sizlerin niyetlerinden ve yapmak istediklerinden endiþe ve korku duyup karþý harekete geçeceklerdir.

Bakýn you tubdan rastladýðým ibret bir yazýþma bu acý durumu nasýl gösteriyor. Mehmet Akif Ersoyun baþörtsü ile ilgili þu þiirini okudum bir yerde sonra altýna yine ayný þiirin sözlerinin deðiþtirilerek yazýldýðýný gördüm. Her ikisinide yazýyorum.

Bacýmýn örtüsü batmakta rezilin gözüne
Acýrým tükürüðe billahi tükürsem yüzüne

Altýndada þöyle ekliyordu vatandaþýn biri,

Bacýmýn saçý batmakta sapýk yobazýn gözüne
Tükürsem iltifat olur, sümkürsem haktýr yüzüne

Ben bu satýrlarý ilk okuduðumda çok sinirlendim. Fakat aradan bir iki hafta geçince bu sözlerin üslup ve terbiye kurallarýný zorlamasý halinde bile bir endiþeyi ortaya koyduðunu gördüm. O endiþe o vatandaþýn yarýn baþörtüsünü dayatanlarýn bacýlarýnýn baþýný zorla örtmek için zorbalýða baþvurabileceði endiþesi idi.

Vede iþin en acý yaný bu endiþe ve korkudada son derece haklý idi.



Umarým kimseyi kýrmamýþýmdýr.

Hoþçakalýn

Gönderen: 06.06.2009 - 13:51
Bu Mesaji Bildir   batalli üyenin diger mesajlarini ara batalli üyenin Profiline bak batalli üyeye özel mesaj gönder batalli üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
SuMeYRa su an offline SuMeYRa  
....
1576 Mesaj -

Malesef ne acýdýr ki 2004'ten bu yana sizinle uðraþýyoruz..

Ben görevim sürecince size ayýrdýðým zamanýn hesabýný saniye saniye, anbean istiyorum!!

Allah c.c. Alim'dir.. El.Habir'dir..
Elhamdulillah..

Gönderen: 06.06.2009 - 19:33
Bu Mesaji Bildir   SuMeYRa üyenin diger mesajlarini ara SuMeYRa üyenin Profiline bak SuMeYRa üyeye özel mesaj gönder SuMeYRa üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
Pozisyon - İmzalar göster
Sayfa (1): (1)
önceki konu   diğer konu

Kapali Lütfen Seçiniz:  
Şu an Yok üye ve 1299 Misafir online. En son üyemiz: Didem_
16977 üye ile 13.07.2024 - 11:50 tarihinde en fazla ziyaretçi online oldu.

[Admin | Moderator | Kıdemli Üye | Üye]
Dogum Gününüzü Tebrik Ederiz    Doğum gününüzü tebrik eder, sıhhat ve afiyet dolu ömür dileriz:
hicran_50 (37), usri_yusraa (37), D&#221;YARBAKIR.. (33), ahmet_erdogan33.. (38), eryal (62), ((-AySeNuR-)) (29), Memet (43), berfo2004 (44), HÜKÜM (54), nerro_22 (34), engin03 (39), cenngiz (55), apo28 (41), KalbiGüzelKiz (41), ismail36 (38), hakikat_nuru (46), gencolhan (48), roket (39), yasarozdemir (44), harbi (55), yusuf_k9 (44), bhdr_84 (40), tugbali (37), orhan yurt (53), mehmet balaca (43), Mehmet Balaca (43), serkantokmak (49), rabiaaslan (39)
Son 24 saatin aktif konuları - Top Üyeler
0

Copyright © ((( RAVDA.net )))  *  İrtibat   *   RAVDA Reklam Servisi   *   Tüm hakları saklıdır, izinsiz alıntı yapılamaz.
Sitemizde yayınlanan imzalı yazıların içeriğinden yazarları, forum ve yorumlardan ekleyen şahıslar sorumlu olup, kesinlikle sitemiz sorumlu değildir.
© by ((( RAVDA.net )))

Sayfa 0.74881 saniyede açıldı   

Reklamlardan
RAVDA sitesi
hiçbir şekilde
sorumlu değildir.