0
0
0
0
Forum Giris Giris Üyeler Ekibimiz Arama
Toplam Forum: 69     ***     Toplam Konu: 30100     ***     Toplam Mesaj: 148193
  
  Beni hatırla
Forum Anasayfa » ÜYELER PANOSU » ÜYE HİZMETLERİ » Ölüm ve rûhun bekası mevzuu

önceki konu   diğer konu
2 okunmamış mesaj mevcut (Acik)
Sayfa (1): (1)
Gönderen
Mesaj
SaYaCGIN su an offline SaYaCGIN  
Ölüm ve rûhun bekası mevzuu
Admin


1760 Mesaj -
Ölüm ve rûhun bekasý mevzuu


Bildiðimiz ölüm, bedenimizin ölümüdür. Bu ölümle rûhumuzda ölüm olmaz.

Ruh hâdistir; ancak bedenden çýkmakla ölmez, bakidir-dâimidir. Onun için ölüm yoktur. Sadece cesetten-bedenden alakasýný-baðýný-ilgisini kesmek vardýr. (1)

Bu alakayý kesmek de, bedenin hissî hayatý yani canlýlýk duyularý bakýmýndandýr. (2)

Yoksa Berzah’ta üzüntü ve ýztýraplarý, nimetleri (sevinç ve mutluluklarýgöz kırpma mânevi bir idrâk ile duyacak-hissedecek olan vücutla birlikte olacak alaka kesilmesi deðildir.
***

Berzah nedir?

Berzah, Arapça bir isimdir. Ýfade ettiði manalara gelince;

a. Engel, engel olan perde.

b. Ýki coðrafyayý birbirine baðlayan ince-uzun kara parçasý ve iki denizi birbirinden ayýran dar dil, veya kanal-geçit-boðaz.

c. s. Can sýkýcý yer.

d. s. Zor, güç.

e. Ýslâm akaidine göre, ölülerin ruhlarýnýn kýyamete kadar bulunacaklarý mânâ âlemiyle madde âlemi arasýndaki yer ve o vakte kadar geçen zaman, köprü âlem. Bu yer ve zaman için “Berzah âlemi” tabiri kullanýlýr. Bu âlem, ahiret hayatýnýn baþlangýcýný oluþturur. Ruh, cesetten ayrýldýktan sonra ya azap görmek yahut nimete kavuþmak üzere öyle kalýr.

Eski dilimizde bu kavramla birlikte kullanýlan “berzah-ý belâ” tabiri de, içinden çýkýlmaz bela anlamýndadýr.

Velhasýl berzah; farklý iki vasat (ortam) arasýnda yer alan ve bu iki ortama tamamiyle benzemediði gibi tam olarak onlardan farklý da olmayan ara ortam... Ýki þeyi yekdiðerinden ayýran üçüncü þey… Ara bölge’dir. Bir diðer ifadeyle, ölümle baþlayýp kýyamete kadar süren zaman, bu zaman içinde ruhlarýn bulunduðu mekân ve âlem, dünya ile ahiret arasýndaki âlem. Nitekim Kur’an-ý Kerim’de “engel, engel olan perde ve ölümden kýyamete kadar kabirde geçen süre” manalarýnda geçmektedir: “Nihayet onlardan (müþriklerden) birine ölüm gelip çattýðýnda, ‘Rabbim, der, beni geri gönder. Ta ki boþa geçirdiðim dünyada salih amel (iyi iþ ve güzel hareketler) yapayým.’ Hayýr! Onun bu sözü (boþgöz kırpma laftan ibarettir. Onlarýn gerisinde ise yeniden dirilecekleri güne kadar (süren) bir berzah (ölümle baþlayýp yeniden dirilmeye kadar süren bir engel) vardýr. (3) “Ýki denizi birbirine kavuþmak üzere salývermiþtir. Aralarýnda bir berzah (engel) vardýr, birbirine geçip karýþmazlar. O halde (ey insanlar ve cinler) Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlýyorsunuz?” (4)

Ölüm suretiyle dünyadan ayrýlan ruhlar berzah âlemine gittikleri gibi, uyku halinde bedenden ayrýlan ruhlar da o âleme giderler. Ýki hâl, iki sýfat, iki mertebe ve iki âlem arasýnda bulunan bu ara hâle, sýfata, mertebeye ve âleme de berzah denir. Mesela hayâl, varlýkla yokluk arasýnda yer alan bir berzah’týr; ne vardýr ne de yok, ne malumdur ne de meçhul, ne müsbettir ne de menfi veya hem vardýr hem yoktur. Ýnsanýn hakikati ve mahiyeti de bir berzah’týr. Hak ile halk arasýnda bulunur. Bir yönüyle Hakk’a, diðer yönüyle halka dönüktür… Veya insan bir yönden ruhlar âlemine, diðer yönden beden ve madde âlemine baðlýdýr. Mülk ile melekût, þehâdet ile gayb âlemleri arasýnda bulunur. Hem o, hem bu âlemin bazý özelliklerine sahip olduðu halde mutlak olarak ne o ne de bu âlemdendir. Bütün berzahlarýn aslý olan ilk taayyüne ve hazret-i vâhidiyete berzah-ý câmi’, berzah-ý evvel, berzah-ý a’zam gibi isimler verilir. Vahidiyet, mutlak birlikle çokluk arasýndaki bir berzahtýr. (5)
***

Gönderen: 20.09.2007 - 02:28
Bu Mesaji Bildir   SaYaCGIN üyenin diger mesajlarini ara SaYaCGIN üyenin Profiline bak SaYaCGIN üyeye özel mesaj gönder SaYaCGIN üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
SaYaCGIN su an offline SaYaCGIN  
Admin


1760 Mesaj -
DEVAMI


Rûhun bekâsý/dâimiliði mutlak(kayýtsýz-þartsýz-sýnýrsýz) deðildir. Mutlak beka ancak Allah’ýn zâtý ve sýfâtýdýr. Vücûd-i mutlak, Zât-ý mutlak tabirleri sadece Cenab-ý Hak için kullanýlabilir. Yani hiçbir an faniliðin-yokluðun ârýz olmamasý, sürekli var olma hali sadece Allah’ýn zatýna ve sýfatlarýna mahsustur. Zira Kýyamet-i Kübra’da (büyük kýyamet) bütün âlem külliyat ve cüz’iyatýyla (âlemin tamamý, zerreden küreye büyük küçük ne varsa) helak olacaktýr.
***

Kýyamet ikidir:

1.Ýnsanlarýn ölmesiyle meydana gelen kendi kýyametleri ki buna, “kýyamet-i suðra: küçük kýyamet” denir…

2. Dört büyük melekten Ýsrafil aleyhisselâmýn ilk sûr’a üflemesiyle meydana gelecek olan topyekûn kâinatýn yok olma hadisesine de “kýyamet-i kübra: büyük kýyamet” denmektedir.

Kâinatýn bu imha ve helaki, yok olma safhasýna Kur’an-ý Kerim’de “malum zaman: bilinen vakit” denilmiþtir. Bu safha þiddetli korku ve sarsýlma, düþüp bayýlma, helak olma safhasýdýr. Bunun nasýl olacaðýný Rabbimiz bize þöyle haber vermektedir:

“Her þeyi alt üst eden o büyük felaket geldiði vakit…” (6) “Güneþ katlanýp dürüldüðünde, Yýldýzlar bulandýðýnda, Daðlar yürütüldüðünde, Kýyýlmaz mallar býrakýldýðýnda, Vahþi hayvanlar bir araya toplandýðýnda, Denizler ateþlendiðinde (sularý çekilip, volkanlar halinde ateþ püskürdüðünde), Nefisler eþleþtirildiðinde (iyiler iyilerle, kötüler kötülerle bir araya toplandýðýnda), Diri diri topraða gömülen kýza sorulduðunda, ‘Hangi günahtan dolayý öldürüldü?’ diye. Amel defterleri açýldýðýnda, Gök sýyrýlýp açýldýðýnda,…” (7)

Kýyamet ayný zamanda Kur’an-ý Kerim’in 75. suresinin ismidir. Ve bu ismi, ilk ayette geçen “kýyamet” kelimesinden almýþtýr. Bu sûre kuvvetli bir yeminle þöyle baþlayýp devam etmektedir:

“Hayýr, yemin ederim o kýyamet gününe. Yine hayýr, yemin ederim o sürekli kendini kýnayan nefse. Ýnsan, kendisinin kemiklerini bir araya toplayamayacaðýmýzý mý sanýyor? Evet, bizim onun parmak uçlarýný bile aynen eski haline getirmeye gücümüz yeter. Fakat insan günahý devam ettirmek ister. O kýyamet günü ne zaman? diye sorar. Ne zaman ki o göz þimþek çakar, Ay tutulur, Güneþ ve ay toplanýr,...” (8)

Kýsacasý, büyük kýyamette Allah’tan baþka her þey Onun emriyle helak olacaktýr. Bu durumu Kur’an-ý Kerim bize, “… O’ndan baþka ilah yoktur. O’nun zatýndan gayri her þey yok olacaktýr…” (9) diyerek haber vermektedir.
***

Bu helake tabiatýyla ruhlar da dâhildir. Fakat ruhlarýn yokluk acýsýný tatmasý, saflýðý-dürüstlüðü, halinin düzgünlüðü ve marifetullah’a olan yakýnlýk derecesi ile mütenasip/uygun olarak devam edecektir.

Bütün peygamberlerin imamý Efendimiz (s.a.v.), melekler, mukarrabîn, ülû’l-azm peygamberler, Arþ, Kürsî, Levh, Kalem, Cennet, Cehennem gibi yüce varlýklarýn ölümü ve helaký, yokluðu tatmalarý Ýlahi iradenin bir icabý, anlatýlan dereceler münasebetiyle/dolayýsýyla az bir zamana, belki de pek az bir âna mahsus, kýsacýk bir süreyle sýnýrlýdýr. Kur’an-ý Kerim ve hadis-i þerifler buna iþaret etmektedir.

Bu meselede en doðru olan budur… Bununla birlikte þu cevabý hiçbir eserde bulamayacaksýnýz. En iyi bilen Allah Teala’dýr. (10)


DÝPNOTLAR

(1) Beka ve Bakî kavramlarýndan sýkça söz edince, ünlü dîvan þairimiz Bâkî’den (1527 – 1599) bahsetmeden geçmek olmaz. Bakî’nin asýl adý Abdülbâki Mahmud, babasýnýn adý ise Mehmed’dir. Ýstanbul’da doðmuþtur. Kanuni Sultan Süleyman’dan himaye görmüþ ve Melikü’þ-þuarâ, Sultânü’þ-þuarâ (Þairlerin padiþahýgöz kırpma gibi ünvanlar kazanmýþtýr. Meþhur dîvanýndan baþka Mevâhib-i Ledûniyye Tercemesi vardýr… Buna Meâlimü’l-Yakîn fî Siyreti Seyyidi’l-Mürselîn adýný vermiþtir. el-Âlâm fî Ahvâli Beldeti’l-Harâm tercemesi ile Fezâil-i Cihâd’ý da vardýr. Bunu da Meþâiru’l-Eþvâk ile Mesâriu’l-Uþþâk’tan terceme etmiþtir.

(2) Hayat, bilindiði üzere canlýlýk, his de hissetmek, duymak... Hayat’ýn cem’isi (çoðulu): Hayatiyyat, yani Biyoloji: Canlýlar ilmi, canlýlarýn hayat safhalarýný inceleyen ilim dalý. Mesela; hayat-ý alîl (hastalýklý hayat, hasta ömür), hayat-ý askeriye (askerlik hayatýgöz kırpma, hayat-ý câvidâni (daimi hayat), hayat-ý hususiye (özel hayat), hayat-ý insani (insana ait hayat), hayat-ý ma’sumâne-i týflâne (çocuða yakýþacak masumlukta bir hayat, bir ömür). Ýslâm Hukuku lisanýnda “hayat-ý takdîriyye”; hamlin, yani rahimde bulunan çocuðun hayatý demektir. Bu cihetle hamil ölüm zamanýnda anasý rahminde olmak ve sað doðmak þartýyla vâris olur.

(3) el-Mü’minûn, 23/99-100.

(4) er-Rahmân sûresi, 54/19-21.

(5) Kâþânî, Abdurrazzak, Istýlâhâtu’s-Sûfiyye, Kahire, 1981.

(6) en-Nâziât, 79/34.

(7) et-Tekvîr sûresi, 1-11.

(8 Kýyamet sûresi, 1-9.

(9) el-Kasas sûresi, 88.

(10) Kaynak metin: Salâhuddin ibn Mevlâna Sirâcüddin, Mektuplar ve mesail-i mühime, s. 35

Gönderen: 20.09.2007 - 02:29
Bu Mesaji Bildir   SaYaCGIN üyenin diger mesajlarini ara SaYaCGIN üyenin Profiline bak SaYaCGIN üyeye özel mesaj gönder SaYaCGIN üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
Pozisyon - İmzalar göster
Sayfa (1): (1)
önceki konu   diğer konu

Lütfen Seçiniz:  
Şu an Yok üye ve 1300 Misafir online. En son üyemiz: Didem_
16977 üye ile 13.07.2024 - 11:50 tarihinde en fazla ziyaretçi online oldu.

[Admin | Moderator | Kıdemli Üye | Üye]
Dogum Gününüzü Tebrik Ederiz    Doğum gününüzü tebrik eder, sıhhat ve afiyet dolu ömür dileriz:
ljungberg (41), yasse_g (32), SiRaTYoLCuSu (42), merseli (46), tebessumm (43), gül-ay (50), nimet (38), yunusozkan06 (38), gurur35 (38), GLADIO (37), Tuana29 (36), apodurmus (49), omer_soner (48), seher bingöl (41), ethemfener (50), voice (36), incim91 (35), Muhammed1992 (32), MESACID (39), sekaratulmevt (40), munira (43), Ceyt (41), erdoðan57 (50), Bayram weli (39), zekeriya87 (51), garip41 (45), ACÝZB&Ya.. (40), gönül_dostu (47), ercankiran (58)
Son 24 saatin aktif konuları - Top Üyeler
0

Copyright © ((( RAVDA.net )))  *  İrtibat   *   RAVDA Reklam Servisi   *   Tüm hakları saklıdır, izinsiz alıntı yapılamaz.
Sitemizde yayınlanan imzalı yazıların içeriğinden yazarları, forum ve yorumlardan ekleyen şahıslar sorumlu olup, kesinlikle sitemiz sorumlu değildir.
© by ((( RAVDA.net )))

Sayfa 0.59596 saniyede açıldı   

Reklamlardan
RAVDA sitesi
hiçbir şekilde
sorumlu değildir.