* Sefih ve cahil bir kimse konuþunca ona cevap verme. Sükut, ona cevap vermekten daha hayýrlýdýr. Ahmaða verilecek en güzel cevap sükuttur.

* Baþýnda aðaran saçlar, nefsinin ateþini söndürmeli. Baþýnda beyaz saçlarýn yanmasýyla, senin gecenin baþladýðýný anla. (Çünkü bunlar, ölümün habercileridir.) Ýhtiyarlýðýn habercileri yanaklarýna indikten sonra, nasýl rahat yaþarsýn, insanýn ömrünün en iyi kýsmý, ihtiyarlýktan öncekidir. Halbuki, gençliði yok olan bir nefs, yok olmuþ demektir. Ýnsanýn rengi sararýp, saçlarý aðardýðý zaman, güzel ve tatlý günleri de, o güzellik ve tatlýlýðýný kaybeder. Yeryüzünde büyüklenerek yürüme. Çünkü, bir müddet sonra bu yer, seni de içine çekip alacaktýr.

* Bütün düþmanlýklarýn sevgiye dönüþmesi umulur. Fakat hasetten dolayý olan düþmanlýk böyle deðil.

* Allahü teâlâyý sevdiðini söylersin, halbuki, Ona isyan edersin. Böyle sevgi olmaz. Eðer sevginde samimi olsaydýn, Allahü teâlâya itaat ederdin. Çünkü seven, sevdiðine itaat eder.

* Sana gelene sen de git. Sana kötülük ve eziyet edene sen eziyet etme.
* Dilini muhafaza et, seni sokmasýn. Çünkü o, büyük bir yýlandýr.

* Kendisine hayrý olmayan kimsenin baþkasýna hayrý olmaz. Ýnsan kendisi için hayýr iþlemez, kendisine iyilik yapmazsa, insanlar da ona hayýr ve iyilik yapmaz.

* Kendisine hayrý olup olmadýðýný merak eden, beþ vakit namaza verdiði öneme baksýn. Doðru kýlýnan namaz her hayrýn anahtarý, her derdin ilacýdýr.

* Bir kimse kendini övmeye baþlarsa, deðeri düþer.

* Ýnsanlar Allahü teâlâya kulluk, ibadet etmek için yaratýlmýþtýr. Ýnsanlar saadete kavuþmak için yaratýlýþ gayelerine dikkat etmeli ve dünyaya düþkün olmaktan kaçýnmalý. Dünya nimetleri geçicidir. Dünya ebedi kalýnacak bir yer deðildir. Ahirette saadete kavuþmak için bir binek gibidir. Sevinç yeri deðil, ayrýlýk yeridir. Akýllý kimseler bu fani dünyaya düþkün olmayýp kulluk vazifesini hakkýyla yapanlardýr.

* Ýnsan, dünya ve ahiret saadeti için dinimize muhtaçtýr. Zaten bunun için ihsan edilmiþtir. Yalnýz, ondaki nimet ve faydalara iki ipe yapýþmakla kavuþabilirsiniz. Birisi ehl-i sünnet itikadýný öðrenmek diðeri de bunu öðretmektir. Bu ipten birisini býraktýðýnýz zaman nimetler uçar gider. Þahsýnýzdan uçar, evinizden uçar, cemiyetinizden uçar gider. Siz artýk, yaptýklarýnýzý, yaþadýklarýnýzý din yani nimet zannedersiniz.

* Kalbini düþmandan boþalt! Dostu kalbe çaðýrmaya lüzum kalmaz. Kalb denilen latife hiç boþ kalamaz. Mahluklarýn düþüncelerinden temizlenen kalb, kendiliðinden Allahü teâlâya teveccüh eder. [Boþaltýlan bir þiþeye havanýn kendiliðinden dolmasý gibidir.]

* Bir iþ nasýl baþlarsa öyle devam eder. Hizmete, bir iþe baþlayýnca iki maksadýnýz olmalý: Birincisi, Allah’ýn dinine hizmet etmek. Ýkincisi Onun kullarýna faydalý olmak. Ýþinizi adaletle idare edin. O iþi yaparken, hep beraber sýkýntýlar da sevinçler de paylaþýlmalý.

* Ýki kiþinin darýldýktan sonra, birbirlerinin ayýplarýný ortaya çýkarmasý, münafýklýk alametidir.