0
0
0
0
Forum Giris Giris Üyeler Ekibimiz Arama
Toplam Forum: 69     ***     Toplam Konu: 30100     ***     Toplam Mesaj: 148193
  
  Beni hatırla
Forum Anasayfa » EDEBİYAT / MAKALE / ŞİİR » MAKALELER » Güzel ve Çirkin Huylar

önceki konu   diğer konu
1 okunmamış mesaj mevcut (Acik)
Sayfa (1): (1)
Gönderen
Mesaj
muhammed yusa su an offline muhammed yusa  
Güzel ve Çirkin Huylar
944 Mesaj -
Ýttika

Yüce Allah'dan korkmak, haramdan ve þüpheli þeylerden sakýnmaktýr. Böyle bir hale "Takva" denir. Bunun sahibine de "Müttakî" denilir. Müttakî olan bir zat, güvenilir ve itimat edilir bir insan demektir. Ondan hiç bir kimseye zarar gelmez.

Ýslâm önünde insanlar esasen birbirine eþittirler. Bunlarýn seçkinliði ancak takva iledir. Kur'an-ý Kerimde buyurulmuþtur: "Þüphe yok ki, Allah yanýnda en iyiniz, en çok müttakî olanýnýzdýr."

Ýttikanýn karþýtý fýsk'dýr, fücur'dur. Daha açýðý, doðru yoldan çýkmak, Allah'a asi olmak, haram ve þüpheli þeylerden kaçýnmamaktýr. Böyle bir halin sonucu da felâkettir, azabdýr.

Edeb

Güzel terbiye ve güzel huylarla vasýflanmaktýr, utanýlacak þeylerden insaný koruyan bir hal demektir.

Edeb, insan için büyük bir þereftir. Edebin karþýtý Ýsaet'dir ki, kötülük yapmak ve terbiyeye aykýrý davranmak demektir.

Edeb, insanýn süsüdür. Edeb, insaný nefsin arzusuna uymaktan korur ve kurtarýr.

"Ýnsanýn edebi, zehebinden (altýnýndan) iyidir" denilmiþtir.

Edebden yoksun olan bir insan, bir toplum için zararlý mikroblardan daha tehlikelidir.

Ýhsan

Baðýþlama, iyilik etme, bahþiþ verme, hayýr olarak yapýlmasý uygun olan bir þeyi yapma demektir. Ýhsan, adaletin üstünde bir faziletdir. Bir âyet-i kerimede buyurulmuþtur: "Ýhsan ediniz; þübhe yok ki, Allah ihsan edenleri sever."

Diðer bir âyet-i kerimede de buyurulmuþtur:

"Yüce Allah sana ihsan ettiði gibi, sen de ihsan et."

ihlâs

Herhangi bir iþi güzel bir niyetle ve saf bir kalb ile yapmak, iþe baþka bir þey karýþtýrmamaktýr. Böyle bir hâle, "Hulûs" da denir, Yapýlan görevlerin deðerleri ihlâsa göre artar. Ýhlâsýn karþýtý Riya (gösteriþgöz kırpmadir. Bir görevi yalnýz bir gösteriþ için veya maddî bir yarar için yapmaktýr.

Riyakâr bir insan, temiz ruhlu, iyi bir insan deðildir. Yaptýðý iþlerin mükâfatýný Allah'dan dilemeðe yüzü olmaz. Bir hadis-i þerifde buyurulmuþtur: "Þüphe yok ki Allah, sadece kendisi için yapýlan ve kendi rýzasý için istenen bir iþi kabul eder.

Ýstikamet

Her iþte doðruluk üzere bulunmak, adaletten ve doðruluktan ayrýlmayýp din ve akýl çerçevesi içinde yürümek demektir. Din ve dünya görevlerini olduðu gibi yapmaya çalýþan bir müslüman, tam istikamet sahibi bir insandýr. Böyle bir insan toplumun en önemli bir organý sayýlýr.

Ýstikametin karþýtý, hýyanettir ki, doðruluðu býrakýp verilen sözü gözetmemek, caymak, emanete riayet etmemektir, insanlarýn haklarýna tecavüz etmektir. Bir âyet-i kerimede, Peygamber Efendimize hibaten þöyle buyurulmuþtur:"Emrolunduðun gibi istikamette bulun."

Ýþte bu âyet-i kerime, istikametin ne kadar önemli ve gerekli olduðunu göstermeðe yeter.

Ýtaat

Üst amirin dince yasak olmayan emirlerini dinleyip ona göre yürümektir. Yüce Allah'ýn buyruklarýný dinleyip tutmak bir taattýr. Ýnsanýn mutluluðu da bu taata baðlýdýr. Bunun karþýtý isyandýr. Yüce Allah'ýn emirlerini dinlemeyen bir insan günahkâr ve hayýrsýz bir kimsedir ki, kendisini tehlikeye atmýþ olur. Artýk böyle bir kimseden insanlýk ne bekleyebilir:



Kur'an-ý Kerim'de þöyle buyurulmuþtur:


"Allah'a itaat ediniz; Allah'ýn Peygamberine de, sizden olan idarecilere de itaat ediniz."



Ýtimad

Güvenmek ve emniyet etmek, bir þeye kalben güvenip dayanmak demektir. Halkýn güvenini kazanmak bir baþarý eseridir. Ýktisadî ve içtimaî hayatýn devamý itimadýn varlýðýna baðlýdýr. Onun için insan, güzel ve doðru hareketleriyle herkesin güvenini kazanmaya çalýþmalýdýr. Ýtimada aykýrý olan þey, hiyanettir, iþi kötüye kullanmaktýr ki, bunun sonucu pek korkunçtur.



Ýktisad



Her iþte denge üzerinde bulunmaktýr. Gereðinden fazla veya noksan harcama yapmaktan kaçýnmaktýr. Ýnsan iktisada uyma sayesinde rahat yaþar. Bir hadis-i þerifde buyurulmuþtur:


"Ýktisad üzere bulunan fakir olmaz."



Ýktisadýn karþýtý israf'dýr, aþýrý gitmektir. Ýsraf, yemek, içmek, giyinip gezmek gibi iþlerde belli bir ölçüyü aþmaktýr ki, haramdýr. Ferdlerin ve cemiyetlerin yýkýlmasýna sebebdir. Bunun içindir ki, Kur'an-ý Kerim'de þöyle buyurulmuþtur:



"Allah israf edenleri sevmez."



Bir de "Takdîr" vardýr ki, bir þeyi gereðinden çok fazla kýsmaktýr. Bu da uygun deðildir.



Ülfet



Uygun kimselerle güzel bir þekilde görüþüp konuþmak demektir. Ýnsanlar devamlý olarak yalnýz baþlarýna yaþayamazlar. Birbirleri ile görüþmek zorundadýrlar. Güzel bir ahlâka sahib olan kimse, herkesle güzel görüþür, onlarýn sevgisini kazanýr. Bu hale, "Ünsiyet" de denir. Bunun karþýtý "Uzlet" kenara çekilmek, yalnýz baþýna kalmak, herkesten uzaklaþmaktýr. Herkesle görüþmek uygun olmadýðý gibi, herkesten kaçýnmak da uygun deðildir. Bir hadis-i þerifde buyurulmuþtur:


"Mümin ülfet eder ve ülfet olunur. Ülfet etmeyen ve ülfet olunmayan kimsede ise hayýr yoktur. Ýnsanlarýn hayýrlýsý, insanlar için hayýrlý olanýdýr."



Emniyet



Bir þeye güvenmek manasýna geldiði gibi, insanda doðruluktan ileri gelen bir huy anlamýna da gelir. Ýnsanlarýn sýrlarýný ve mallarýný güzelce saklamak da, bir emniyet halidir. Emniyetin karþýlýðý "Hiyanettir" sözünde durmamaktýr.



Ferdleri arasýnda emniyet bulunmayan bir toplum geleceðinden güven içinde bulunamaz. Emniyeti kötüye kullanmak münafýklýk alâmetidir. Bir hadis-i þerifde þöyle buyurulmuþtur:



"Münafýkýn alâmeti üçtür: Konuþunca yalan söyler, söz verince cayar, emanet edilince hiyanette bulunur."



Ýnsaf



Adalet içinde hareket etmek ve gerçeði kabul etmektir. Ýnsaf, ciddî ve iyi huylu bir insanýn alâmetidir. Bunun karþýlýðý zulümdür, haksýzlýk etmektir, hak olan þeyi inkârdýr. Bir hadis-i þerifde buyurulmuþtur:


"Ýnsaf dinin yarýsýdýr."



Çünkü gerçek din, faydalý olan þeylerin kabul edilerek yapýlmasý ve zararlý þeylerden sakýnýlmasý demektir. Ýnsaf sahibi olan kimse, muhakkak dinin yarýsýný teþkil eden o yararlý þeyleri anlar ve kabullenir. Böylece insaf, kendisinde dinin yarýsý gibi sayýlýr.



Beþaþet



Güleryüzlü olmak ve hoþ bir hale sahib olmak demektir. Beþaþet, ruhtaki saflýk ve neþ'enin yüzde parýltýsý demektir. Karþýlýðý Ubuset yüz ekþiliðidir. Ýnsan daima güler yüzlü olmalý, hiç kimseye karþý çatýk kaþlý bulunmamalýdýr. Güleryüzlülük bir sadaka ve bahþiþ sayýlýr. Bir hadis-i þerifde buyurulmuþtur.



"Allah muhakkak ki yumuþak huylu ve parlak yüzlü kulunu sever."



Te'dib



Terbiye etmek, edeb ve ahlâk üzere yetiþtirmek demektir. Bunun karþýtý da, terbiyeyi terk etmek, yapmamaktýr. Terbiye iþinde asla gevþeklik yapmamalýdýr. Kendi çocuklarýný güzelce terbiye etmeye çalýþmak, her aile idarecileri için vacib olan bir görevdir. Burada yapýlacak dikkatsizliðin zararlarý yalnýz bir aileye ve ferde deðil, koca bir topluma aittir. Denmiþtir ki:



"Baba ile ananýn terbiye etmediðini, gece ile gündüz (zaman) terbiye eder. Zamanýn terbiye etmediðini de, Cehennem terbiye eder."



Teenni



Bir iþte acele etmeyip düþünerek hareket etmektir. Böyle bir davranýþa "Teüde"de denir. Vakti gelip çatan hayýrlý bir iþ için teenniye (yavaþ davranmaya) gerek yoktur. Fakat henüz zamaný gelmeyen bir iþ içinde acele etmek, piþmanlýk doðuracaðýndan doðru deðildir.



Teenni'nin karþýtý istical, acele etmektir. Bir þeyi zamanýndan önce elde etmeðe çalýþmaktýr. Bir hadis-i þerifde buyurulmuþtur:


"Yavaþ davranmak (teennîgöz kırpma Rahman'dan, acele ise Þeytandandýr."



Diðer bir hadis-i þerifde de þöyle buyurulmuþtur:



"Âhiret iþi müstesna, her iþte yavaþ ve tedbirli davranmak hayýrlýdýr."



Ta'zîm



Hürmete deðer bir kimse hakkýnda, büyük sayýldýðýný gösterecek þekilde güzel bir davranýþta bulunmak demektir. Bunun karþýtý "Tahkîr"dir, küçümseme hareketidir ki, asla caiz deðildir.



Ýlim, edeb ve yaþ bakýmýndan bizden büyük olanlara saygý göstermek, bizden küçük olanlara da sevgi göstermek bizim için bir görevdir. Bir hadis-i þerifde buyurulmuþtur:


"Bizim büyüklerimize saygý göstermeyen ve küçüklerimize merhamet etmeyen bizden deðildir."



Tefe'ül



Bir þeyi uður saymak, bir olayý bir hayrýn baþlangýcý görmektir. Bu güzel bir zan iþi olduðundan iyidir. Bunun karþýtý "Teþe'üm ve Tatayyür"dür. Bu da bir þeyi uðursuz görmek, nefsin nefret duyduðu bir iþi uðursuzluða bir alâmet saymak demektir. Bir kuþun ötüþünü veya bir tarafa uçuþunu uðursuzluða yormak gibi... Bu ise, kötü bir zan ve kuruntu eseri olduðundan caiz deðildir.



Herhangi bir olaydan uðursuzluk hükmü çýkararak ümitsizliðe ve kuruntuya saplanmak doðru deðildir. Bazý günlere ve zamanlara uðursuzluk yorumunda bulunmak da uygun deðildir.



Peygamber Efendimiz buyurmuþtur:


"Hayýra yorma, güzel söz, temiz lâf hoþuma gider."



Ýnsan hayýrlý söz söylemeli, fena ve uðursuz sözlerden dilini korumalýdýr.



Tefekkür



Düþünmek ve bir iþ üzerinde fikri geliþtirmek demektir. Yüce Allah'ýn kudretine delâlet eden varlýklarý düþünmeye dalmak bir ibadettir. Birçok maddî ve manevî buluþlar ve yükselmeler hep tefekkür (düþünme) sayesinde olmuþtur.



Tefekkürün karþýtý, Gaflet'tir. Düþünceden yoksun olmaktýr ki, insana asla yakýþmaz. Bir hadis-i þerifde buyurulmuþtur:


"Yüce Allah'ýn yaratmýþ olduðu þeyler üzerinde düþününüz; fakat Allah'ýn zatý hakkýnda düþünmeyiniz, helâk olursunuz."



Tevazu



Kendini büyük görmemek, bulunduðu dereceden daha aþaðý derecede saymaktýr. Bunun karþýtý "Tekebbür"dür, "Tecebbür"dür. Kendini büyük görmek, bulunduðu derecenin çok üstünde saymak, geçici þeylere güvenerek ona buna çalým satmak ve gururlanmaktýr ki, çok kötü bir huydur. Bir hadis-i þerif þu anlamdadýr:


"Yüce Allah ölçülü davrananý zengin eder, israf edeni de fakir düþürür. Tevazu göstereni yükseltir, büyüklenen kimseyi de kýrýp geçirir."



Tevekkül



Allah'a güvenmek, kulluk görevini yaptýktan sonra baþarýyý Allah'dan beklemek ve insan gücünün yetiþemediði þeyleri Yüce Allah'a býrakýp ümitsizliðe ve keder içine düþmemektir. Tevekkülden yoksun olmak büyük bir noksanlýktýr. Bir mümin bilir ki, herhangi bir iþin elde edilmesi için, sadece sebeblerin varlýðý yeterli deðildir. Allah'ýn dilemediði bir iþ; hiç bir zaman meydana gelemez. O'nun dilediði bir þeyi de hiç kimse engelleyemez. Bununla beraber tevekkül, sebeblere sarýlmaya engel deðildir. Yüce Allah olaylarý birer sebebe baðlamýþtýr. Bu konuda Ýlâhî kanunlara uymak gerekir. Peygamber Efendimiz, devesini bir þeye baðlamaksýzýn dýþarýda býrakýp Peygamberin huzuruna gelen Amr ibni Umeyye'ye þöyle buyurmuþtur: "Deveni baðla da, tevekkül et."



Sebat



Sözde durmak, verilen sözü yerine getirmek, bir iþte, bir inançta veya bir düþüncede kararlý bulunmak demektir. "Sabit (kararlýgöz kırpma olanlar nabit (baþarýlýgöz kırpma olurlar" sözü meþhurdur. Sebat baþarýnýn bir þartýdýr. Doðrusu hayýrlý ve hakka baðlý olan iþlerde sebat etmek bir fazilettir. Faydasýz olan boþ þeylerde sebat göstermek ise, aklýn noksanlýðýna ve insafýn yokluðuna delâlet edeceði için büyük bir kusurdur.



Cûd



Cömert davranmak, insanlara ihtiyaçlarýný bildirmelerine meydan vermeksizin ihsan ve ikramda bulunmaktýr. Verilmesi uygun olan þeyleri, uygun yerlere kolayca vermek huyudur ki, buna sehavet de denir.



Cûd ve seha (cömertlik), insana yaraþan iyi bir huydur. Bunlarýn karþýtý, hasislik, cimrilik ve tama'dýr ki, insanlara asla yakýþmaz. Bir hadis-i þerifde buyurulmuþtur:


"Cömert kimsenin yemeði þifadýr. Hasis (cimri) kimsenin yemeði de hastalýktýr."



Hazm



Anlayýþla yürümek, tedbirli davranmak ve sonucu bilinmeyen þeylere hemen atýlmamaktýr. Karþýtý, tedbirsizliktir. Tedbirli hareket edenler piþmanlýk duymazlar. Bununla beraber hazm (ihtiyatlý bulunmak), bazan kötü kuruntulardan da ileri gelir. Onun için hazm deyip de teþebbüste tereddüt ve kuruntuya düþmemelidir. Onun için bir hadis-i þerifde þöyle buyurulmuþtur:



"Hazm bir kötüzan'dýr."



Hüsnüzan



Güzel sanma veya bir þeyin iyiliði üzerinde inanç beslemedir. Bunun karþýtý Suizan (kötü sanma)dýr. Ýnsan kötüzan beslemekle hiç bir zaman aþýrý gitmemelidir. Hiç kimse hakkýnda da yok yere kötüzanda bulunmamalýdýr.



Doðrusu, herhangi bir kimse hakkýnda körü körüne "Pek iyi bir insandýr" diye hüküm vermek de hüsnü zanný kötüye kullanmak olacaðýndan iyi bir davranýþ deðildir. Onun bunun iþlerini araþtýrmak, kusurlarýný öðrenme arzusunda bulunmak, tecessüs denilen, kötüzandan doðan ve ahlâka aykýrý olan bir harekettir ve haramdýr. Bunun hakkýnda Kur'an-ý Kerimde buyurulmuþtur:



"Þüphe yok ki, zannýn bir kýsmý günahtýr."



Hýfz-ý Lisan



Dili gereksiz sözlerden koruyup ihtiyaçtan fazla söz söylememek halidir ki, çok iyidir. Bunun karþýtý "Malâyani" denilen faydasýz þeylerle uðraþmak ve aðýza gelen her þeyi söylemektir.



Akýllý olanlar çok kez susarlar. Gerek görülmedikçe söz söylemek istemezler. Susmak çok güzel bir þeydir. Yeter ki, bir hakkýn kaybolmasýna veya bir gerçeðin yanlýþ anlaþýlmasýna sebebiyet vermiþ olmasýn.



Peygamber Efendimiz (sallallahu aleyhi ve sellem) buyurmuþlardýr:


"Her kim Allah'a ve âhiret gününe iman ediyorsa hayýr söylesin veya sussun."



Hakk



Yüce Allah'ýn mübarek bir ismidir. Her doðru olan ve deðiþmeyen þeye de hak denir. Bunun karþýtý "Batýl" sözüdür.



wesselam
Gönderen: 09.05.2007 - 14:50
Bu Mesaji Bildir   muhammed yusa üyenin diger mesajlarini ara muhammed yusa üyenin Profiline bak muhammed yusa üyeye özel mesaj gönder muhammed yusa üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
Pozisyon - İmzalar göster
Sayfa (1): (1)
önceki konu   diğer konu

Lütfen Seçiniz:  
Şu an Yok üye ve 1719 Misafir online. En son üyemiz: Didem_
16977 üye ile 13.07.2024 - 12:50 tarihinde en fazla ziyaretçi online oldu.

[Admin | Moderator | Kıdemli Üye | Üye]
Dogum Gününüzü Tebrik Ederiz    Doğum gününüzü tebrik eder, sıhhat ve afiyet dolu ömür dileriz:
iclal2002 (42), yaprak94 (30), ahayuk (61), ebrare (41), kocbey (61), hilal.k (31), bayzafer (43), yasem1987 (37), tornado57 (49), hizbiislam (41), ahmet723 (51), Tayfun58 (47), durmusd (54), sarenurr (40), HABiBiNECCAR (46), muratcan64 (45), þenkal (47), kaya63 (61), Naber (47), remziye (48), The_bashkan (44), Kale1 (55), njp5505 (63), kasrinur07 (42), Hamza68 (56), Gönül dili (43), SARENUR rumeysa (40), ibriktepe (52), ABDULHAY (45), hasan32 (43), icemert (42), FaZiLeT_68 (40), Acizmendi (37), NESTA_07 (37), boyabat (56), maydinus (47), kinyas (43), zeymetsen (53), Dreams (52), bekircunus (54), burcuakyildiz (42), M_a_R_a_L_68 (40), Esenboga (40), sefer70 (47), bunyamin (59), veyselceo (43), Tarakcilar (56), sedamelis (36), tunç72 (42), m-delice (55), rüviþ (41), g_demir (44), semray (41), vakkas76 (48), rabia sencan (35), saýd (44), XxX52 (34), zeki3147 (48), ibrahimcil (41), fsaltekin_62 (62), as1an (41), sabkoc (51), Kenantas (43), zeki02 (42), balkopugu (53), EbuAbdurrahman (41), Talebe-i_cubbel.. (44), Harzana (53), seyrüsefer (41)
Son 24 saatin aktif konuları - Top Üyeler
0

Copyright © ((( RAVDA.net )))  *  İrtibat   *   RAVDA Reklam Servisi   *   Tüm hakları saklıdır, izinsiz alıntı yapılamaz.
Sitemizde yayınlanan imzalı yazıların içeriğinden yazarları, forum ve yorumlardan ekleyen şahıslar sorumlu olup, kesinlikle sitemiz sorumlu değildir.
© by ((( RAVDA.net )))

Sayfa 0.68873 saniyede açıldı   

Reklamlardan
RAVDA sitesi
hiçbir şekilde
sorumlu değildir.