0
0
0
0
Forum Giris Giris Üyeler Ekibimiz Arama
Toplam Forum: 69     ***     Toplam Konu: 30100     ***     Toplam Mesaj: 148193
  
  Beni hatırla
Forum Anasayfa » D İ N / İ S L A M » DİĞER DİNİ KONULAR » ALLAH İLE KUL ARASINDA VASITA OLURMU?,MÜRŞİDİ OLMAYANIN MÜRŞİDİ ŞEYTAN MI?

önceki konu   diğer konu
25 okunmamış mesaj mevcut (Acik)
Sayfa (1): (1)
Gönderen
Mesaj
DERiNsular su an offline DERiNsular  
Konu icon    ALLAH İLE KUL ARASINDA VASITA OLURMU?,MÜRŞİDİ OLMAYANIN MÜRŞİDİ ŞEYTAN MI?
171 Mesaj -
ALLAH ÝLE KUL ARASINDA VASITA OLURMU?,MÜRÞÝDÝ OLMAYANIN MÜRÞÝDÝ ÞEYTAN MI?




Çevremizde bazý insanlar zaman zaman bir mürþide baðlanmak gerek,tövbe alýp tasavvuf terbiyesine girmek lazým!...diye söze baþladýklarýnda,kendilerine nedense hep ayný karþýlýk verilir:

Allah ile kul arasýna kimse giremez!...

Çoðu kimseler bu sözle,tasavvuf yoluna girenlerin Allah ile aralarýna Allahýn razý olmadýðý kimseleri koyduðunu,bir mürþide baðlanmakla þirk tehlikesine düþtüklerini,kendilerinin ise böyle tehlikeden uzak olduklarýný anlatmaya çalýþýrlar.

Acaba iþin gerçeði böyle mi ?

Ben Allaha giden yolda Allahýn kitabý ve peygamberi ile yetinirim,onlar ne diyorsa onu yaparým,baþka kimseyi kabul etmem,alimlere bakmam,velilere baðlanmam,dini kendi anladýðým gibi yaþarým.

Bu kiþi inanç esaslarýný zorlamýþ,kendini tehlikeli bir sona doðru sürüklüyor demektir.Çünkü arada alimler olmadan kendi baþýna dinin öðrenilmesi,anlaþýlmasý ve yaþanmasý nasýl mümkün olacak?

Oysa Kuran ve sünnet,hak yolunda birlik(Cemaat) olmayý,bu beraberliðin baþýndaki imama itaat etmeyi,topluca Allahýn ipine sarýlmayý,hep birlikte tövbe etmeyi,bilmediklerimizi alimlere sormayý, takva ve iyilikte yardýmlaþmayý,bunun için Allahýn sadýk kullarý ile beraber olmayý açýkça emretmektedir.

Hep birlikte Allah'ýn ipine (Kur'an'a) sýmsýký sarýlýn. Parçalanýp bölünmeyin.(Al-i Ýmran, 103)

Sabredip âyetlerimize kesin olarak inandýklarý zaman içlerinden emrimizle doðru yola ileten önderler çýkardýk.(Secde,24)

Bana yönelenlerin yoluna uy(Lokman, 15)

Ýþte, o peygamberler, Allah'ýn doðru yola ilettiði kimselerdir. (Ey Muhammed!) Sen de onlarýn tuttuðu yola uy.(Enam, 90)

Eðer bilmiyorsanýz ilim sahiplerine sorun.(Enbiya,7)

Zaten bütün peygamberler kalbi dünyadan çekip bu þekilde Allaha baðlanmak için gelmiþlerdir.Onlara varis olan alimlerin ve kamil mürþitlerin iþi de budur.Ama ne var ki,kalbin bütün varlýklardan çekilip sadece yüce Allaha baðlanmasý kolay elde edilecek bir nimet deðildir.Arifler o hali elde etmek için nefisleri ile bir ömür boyu mücadele vermekte ve Allah ile aralarýna giren engelleri yok etmek için mücadele etmektedirler.

"Tasavvuf ve manevi terbiyeden kaçanlar, meþhur bir sözle uyarýlýrlar: Mürþidi olmayanýn mürþidi þeytandýr. Büyük veli Beyazid-i Bistamî (K.S.)ye ait bu söz, doðrusu hassas bir konuya iþaret ediyor. Öyle ya; eðer bu ifade dinî bir delile dayanýyorsa, gerçek bir mürþidin talebesi olmayan herkesin durumu yeniden gözden geçirilmeye muhtaç....
Eðer bir tecrübe ve gözleme dayanýyorsa, tecrübe bir ilimdir, ve bir hakikat payý aranmasý gerekir. Bu sýk kullanýlan ifade, bir mürþidin elinden tutanlar þeytanýn elinden kurtulmuþ mu oldular? Biz öyle þeyhleri gördük ki, þeytaný hiç aratmýyorlar! Hem iyi de olsa þeyh bir peygamber mi ki, ona uymayanlar iflâh olmasýn? Biz Kuran ve Sünnetten baþkasýna uymayýz itirazýyla karþýlana gelmiþtir.

Bu meselenin iç yüzünü incelemek için þüphesiz en doðru yol, konuyu yanýlmaz iki þahidin, yani Kuran ve Sünnetin ölçülerine göre ele almak...

Önce þunu belirtelim ki tasavvuf ehli, mürþid deyince gerçekten kendisine uyulmaya layýk bir Allah dostunu kastederler.

Gerçek mürþid alimdir, ariftir, takva ve edebde zirvedir, nur ve feyiz sahibidir. Ayrýca insan terbiyesinde ehliyetli ve irþad iþinde izinlidir. Hz. Peygamber (A.S.)in vârisidir. Çünkü kendisi terbiye olmamýþ bir kimsenin baþkasýný terbiye edemeyeceði açýktýr.

Ýkinci olarak, mürþid deyince tek bir insan deðil, o insanýnýn etrafýnda toplanmýþ, gönlünü ve yönünü Allaha çevirmiþ bir cemaat akla gelmelidir.

Çünkü gerçek mürþid, takva yolunda bir imamdýr ve kendisine uyanlar için emin bir rehberdir. Böyle bir mürþidin elinden tutan kimse, ayný zamanda birçok mümin kardeþiyle Allah yolunda el ele tutmuþ demektir. Þeytana karþý bu ne büyük bir kuvvet ve ne saðlam bir siperdir.

Kâmil mürþidden kaçmak, böyle bir cematten uzaklaþmak ve dini yalnýz baþýna yaþamaya çalýþmak demektir. Bu ise ne kadar zevksiz bir iþ ve desteksiz bir gidiþtir! Tasavvuf, topluca tövbe etmek, birlikte zikretmek, þeytanlara karþý birleþmek, hak için birbirini desteklemek ve cemaat halinde Allah yolunda yürümektir.


"Kuranýn ve Rasulullahýn uyarýlarý:

Mürþidi olmayanýn mürþidi þeytandýr sözü, Hz. Kurana aykýrý deðildir; aksine birçok ayet tarafýndan desteklenmektedir. Çünkü, tek baþýna kalan bir kimsenin insan ve cin þeytanlarýna yem olacaðýna Kurandaki pek çok ayet iþaret etmektedir.

"Allah-u Tealâ, kendi yolunda topluca hareket etmemizi emrediyor. Parçalanmayý, daðýlmayý, tek baþýna kalmayý yasaklýyor (Al-i Ýmran/102-103).

Bunun, düþmanlar karþýsýnda zayýflýk ve maðlubiyet sebebi olacaðýný belirtiyor (Enfal/46).

Cenab-ý Hak hepimizi gerçek takvaya çaðýrýyor ve bunun için sadýk kullarla beraber olmamýzý istiyor (Tevbe/119).

Allahýn zikrinden kaçanlarýn þeytanýn kucaðýna düþtüðünü de Kuran-ý Kerim þöyle ifade ediyor:

Her kim Rahman olan Allahýn zikrinden gafil kalýrsa, biz ona bir þeytan musallat ederiz; o þeytan ondan hiç ayrýlmaz. Bu þeytanlar onlarý doðru yoldan alýkoyarlar, onlar ise kendilerinin doðru yolda olduklarýný sanýrlar. (Zuhruf/36-37 )

Rehberi olmayanýn, tek baþýna kalanýn rehberi þeytandýr sözü, bir çok hadis-i þerifin ortak manasýný da ifade etmektedir. Þöyle ki, Resulullah (A.S.) Efendimiz, Þeytanýn insan kurdu olduðunu, herkese pusu kurduðunu ve cemaatten ayrýlan, tek baþýna kalan kimseyi kolayca yuttuðunu haber veriyor. Ýþte Rahmet Peygamberinin uyarýlarý:

"Þeytan insan kurdudur; sürüden ayrýlan, tek baþýna kalan koyunu daðdaki kurt nasýl kaparsa, cemaatten ayrýlan kimseyi de þeytan öylece kapar. (Ahmed,müsned,v,232-233 Tabaranî el,kebir,no.345)

Sizin cemaat halinde bulunmanýz gerekir. Ayrýlýktan, tek baþýna kalmaktan sakýnýn. Þüphesiz þeytan tek baþýna kalanla beraberdir. O, (Allah için beraber olan) iki kiþiden uzak durur. (Tirmizî,fiten,7 Ahmed,müsned1,18, Hakim,müstedrek,1,114)

Þüphesiz Allahu Tealâ, ümmetimi sapýk fikir ve fitne üzerinde bir araya getirmez. Allahýn eli (rahmet ve desteði) cemaatin üzerindedir. Kim cemaattan ayrýlýrsa ateþe düþer. (Tirmizî,fiten,7, Tabaranî,el kebir Xll,342 )

Bu mealdeki hadislerin ortak manasý ve uyarýsý þudur: Dini tek baþýna yaþamaya kalkmayýn. Allah yolunda birlik olun, alimlere uyun, takva üzere giden cemaata sýmsýký yapýþýn. Tek baþýna kalanýn kalbini þeytan sarar, yolundan alýkoyar ve kolayca zarara sokar. Bu düþmana karþý birlik kalesine girin, Allah sevgisini siper edinin ve ölene kadar böyle gidin. Emniyetiniz budur. Þu halde baþýnda bir rehberi olmayanýn rehberi þeytandýr sözü Kuran ve Sünnete aykýrý deðildir.

Tecrübeler de onu desteklemektedir. Bir üstada gitmeden, alim bir rehberi bulunmadan, peygamberlerden baþka kâmil olan kimse yoktur. Maddi sanat ve fenlerde de durum aynýdýr. Baþýnda bir usta olmadan hiçbir çýrak, kolay kolay usta olamaz. Arifler demiþlerdir ki: Kendi baþýna büyüyen aðaç yaprak açar, fakat meyve vermez. Verse de meyvesi yenmez. Bir edeb ehlini görmeyen gerçek edeb nedir bilmez. Bildikleri de kendisine yetmez.

Kuran ve Sünneti rehberle yaþamak:

Bazýlarý, Biz Kuran ve sünnete uyduktan sonra niye sapýtalým ki? Bizim emniyetimiz mürþide deðil, Kuran ve Sünnete uymaktýr. Mürþide ve müridlerine lazým olan da bu deðil mi? diye soruyorlar.

Evet, hepimiz içimiz ve dýþýmýzla ilahi hükümlere uymakla mükellefiz. Kâmil mürþidlerin bundan baþka bir hedefi yoktur. Bütün mesele, her durumda Kuran ve Sünnet çizgisinde giden Allah adamý olabilmektir. Buna ihsan makamýnda kulluk denir. Acaba bunun en güzel yolu nedir? Sadece okumak mý, yoksa yolu bilene uymak mý? Mesafesi uzun, engelleri çok, tehlikeleri fazla, her yaný gizli düþmanlarla çevrili bir yolu, sadece tarifle mi gitmek emniyetlidir, yoksa yolu bilen bir rehberle mi?

Bu yol, insanýn benliðini aþýp hakikatýna ulaþma yoludur. Bu yoldaki en büyük engel insanýn nefsidir. Bu yol, Alemlerin Rabbine gerçekten kul olma yoludur. Onun etrafý düþmanlarla
doludur. Yalnýz gidilmez, yol çok uzundur.

Þeytandan yakayý sýyýrmak mümkün mü?

Allah(C.C.) þöyle dedi: "Sen o bilinen vakte (kýyamet gününe) kadar mühlet verilenlerdensin. Ýblis, "Senin þerefine andolsun ki, içlerinden ihlâslý kullarýn hariç, elbette onlarýn hepsini azdýracaðým" dedi. (Sad,80-81-82-83).

Kuran-ý Hakim bildiriyor ki, þeytan, ölene kadar hiç kimseden elini çekmez, ümidini kesmez, Bunun için yemini vardýr.

O peygamberlere bile hile yapmak ister, ancak Allahýn nuru onu engeller (Hac,52).

Gerçek þu ki; þeytanýn, inanan ve yalnýz Rablerine tevekkül eden kimseler üzerinde bir hakimiyeti yoktur.( Nahl,99)

Rabbiniz, lütfundan nasip arayasýnýz diye sizin için denizde gemiler yürütendir. Þüphesiz O, size karþý çok merhametlidir.( Ýsra,65)

Kâmil mürþidler þeytanýn baþ düþmanýdýr; onlara yanaþmak ister, karþýsýnda yine ilahi nuru bulur; siner, kaçar. Çünkü, onlar Alemlerin Rabbine teslim olmuþlardýr. O da onlarý özel himayesine almýþtýr

Þeytanýn þerrinden peygamberler ve veliler ancak Allahýn yardýmýyla emin oldular. Yolu bir kere Mekkeye, beþ defa tekkeye uðrayan bir müslüman ondan kurtulduðunu nasýl düþünebilir?

Mürid, Allaha yönelen kimse demektir. Þeytan en fazla bu kimselerle uðraþýr. Bunun için her yolu dener. En iyi yaptýðý iþ vesvese vermektir. Açýkça günaha sokamadýðý müridi, yaptýðý hayýrlý amelleri ile azdýrmaya çalýþýr. Ancak, mürþidine ve cemaatine baðlý sadýk bir müridin bir tane þeytaný varsa, binlerce dostu ve yardýmcýsý mevcuttur. Onlarýn bereketiyle hastalýðýný anlar, ilacýna koþar. Ancak, kalbini deðil cebini düþünen, din deðil dünya derdine düþen, niyeti sakat olduðu halde sadýk görünen kimseler, þeytanýn maskarasý, müslümanlarýn yüzkarasýdýr. Bunlar mürþid deðil þeytandýr, mürid deðil, münafýktýr. Ve onlar bizim konumuz dýþýndadýr. Tek baþýna hakikatý arayan kimse yorulur, çoðu zaman þeytanýn oyuncaðý olur.

Þeytan bu insana açýktan günah iþletemez ise, yaptýðý hayýrlara yönelir. Bu yolla mümini zarara sokmaya çalýþýr, bunu da genelde baþarýr. Þeytan ilim sahiplerine daha çok gizli günahlarý iþletir. Onu gösteriþ, kin, kibir, hased, gaflet, eþyaya aþýrý muhabbet, makam hýrsý, kendini beðenme, ameli ile övünme, insanlarý küçük görme gibi tesbiti güç, tedavisi zor günahlara daldýrýr. Baþýnda bir mürþidi, çevresinde kendisini uyaracak kardeþleri olmayan kimse, asýl halini anlamadan ve bir çaresine bakamadan ölür gider. Sonuçta insan aðlar, þeytan güler.
Gönderen: 06.01.2007 - 20:15
Bu Mesaji Bildir   DERiNsular üyenin diger mesajlarini ara DERiNsular üyenin Profiline bak DERiNsular üyeye özel mesaj gönder DERiNsular üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
Havz-i Kevser su an offline Havz-i Kevser  
1543 Mesaj -
Es Selamu ALeykum Ve Rahmetullah...

Öncelikle ALLAH c.c. razý olsun derinsular kardeþim gül


"Bir hocamýz Ýslam adýna hizmet verip teblið yaparken üniversite hocalarýndan biri çýkýþmýþ ALLAH c.c. kul arasýna girmeyin. Hocamýz da þu manidar cevabý vermiþ. Biz girmesek ara açýlýyor.."
Gönderen: 06.01.2007 - 20:27
Bu Mesaji Bildir   Havz-i Kevser üyenin diger mesajlarini ara Havz-i Kevser üyenin Profiline bak Havz-i Kevser üyeye özel mesaj gönder Havz-i Kevser üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
asabi kanarya su an offline asabi kanarya  
280 Mesaj -
S.A.

konuyu görünce aklýma hemen bi hocamýz geldi
kulaklarý çýnlasýn

mutlak böyle erdi her VELÝ
Mürþidi olmayan vallahi deli

derdi

selam ve dualarýmla
Gönderen: 06.01.2007 - 20:55
Bu Mesaji Bildir   asabi kanarya üyenin diger mesajlarini ara asabi kanarya üyenin Profiline bak asabi kanarya üyeye özel mesaj gönder asabi kanarya üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
Ehl-i Sunnet su an offline Ehl-i Sunnet  
Men Lem Yekun Şeyhuhü Fe Şeyhuhü EŞŞEYTAAN
213 Mesaj -
Ve Aleykum Selam Ve Rahmetullahi Ve Berakatuhu.

Hz Allah Razi Olsun Kardesim.

Evet Bu Söz Gayet Doðru Olup,Ne kitab Ne de Sunnet-e Muhalif Degildir.

Zira Rehbersiz Kendisine Bir Iþýk Tutan Olmaksýzýn Karanlýk Ve Issýz Ve Hiç Bilmedigi Ortamda Degil Yurumesi Yerinden Kýpýrdamasý Mumkun Degildir.

Bize HZ Kur'an Yeter Diyenler,Kur'an Bir Rehberdir Ve Isýkdýr Diyenler.Zaten Bizde Bunu Soyluyoruz Lakin Siz Cevizin Kabugu Ýle Meþgul Oluyorsunuz.

Cevizin Ýçi Ve En Lezzetli Yeri Varken.

Hz Allah Azze Ve Celle Ne Buyuruyor.

Mey Yutýýr Rasüle Fe Kad EtaAllah...SadekAllahul Azim.

Kim Ki Rasulumuze Ýtaat Ederse Muhakkak Hz Allah'a Ýtaat Etmiþ Demekdir.

Þimdi Rasulullah Sav.Efendimize Ýtaat Hz Allah'a Ýtaat Olunca.Nasil Sunneti Yok Sayarsýn.

Yani Sunneti Kabul Etmýyen Muhatabimiz Bile Olamaz.

Sunneti Kabul Edince.

Efendimiz Sav Ne Buyuruyor.

El Ulemaaü Verasetul Enbiyaa...

Alimler Peygamberlerin Varislerdir.

Ve Su Hadisi Seriflerini Ýrad Ediyorlar.

Eshabi Kennücümi Febieyyihim Ýkdeteytum Ýhtedeytum

Ashabim Yýldýzlar Gibidir Hangisine Uyarsanýz Hidayete Erersiniz.

Ibni Abbas Hzleri Vebtegu Ýleyhil Vesilete...

Vesileye Tutunun Ona Yapýsýn.Ayeti Kerimesinde Vesilenin Kendisi Sebebi Ýle Hz Allah'a Yakýnlýk Mumkun Olan Herseydir Buyuruyor.

Eger Bir Mursidi Kamile Ýntisab Hz Allah Ýle Kul Arasýna Girmek Olursa.Buna Peygamberlerde Dahil Olmak Lazim Gelir.

Halbuki Biliriz Ki Peygamberler Haric Hiç Kimse Doðrudan Hz Allah Ýle Görusemez.

Hz Allah Peygamberler Göndermeden Semadan Nida Mi Etti Ey Kullarým Bana Ýman Edin Diye.Yoksa Bir Elçi Rasul Gönderip Onlar Vasitasi Ýlemi bu yuce Tebliði Ýletti.

Henuz Yolda Yurumeyi Bilmezken Hz Kuran Bana yeter Deyip Alimlerin Cýkardýgý hukumlere Göre Amel Ederken Hala Daha Ne Araya Girmesinden Bahsediyorsun.

O Zaman Herkes Kendi Ra'yine Göre Amel Etsin Herkes Okudugundan Anladýgýný Uygulasýn Olurmu Boyle Sey.

Hz Allah'ýn Kendisine Ýkram Ve Lutufda Bulundugu Mustesna Kullarý Birer Araya Giren Degil.Hz Allah'a Olan Vuslatý Kolaylastýrandýr.

Kim Ki Kendisine Hz Allah Ve Onun Halis Kullarý Yardým Etmese Onun Ýþi Bitmiþdir Velev Ki Melek Olsun.

Measselam.


Mesaj 1 kez düzenlendi. En son Ehl-i Sunnet tarafından, 06.01.2007 - 21:01 tarihinde.
Gönderen: 06.01.2007 - 21:00
Bu Mesaji Bildir   Ehl-i Sunnet üyenin diger mesajlarini ara Ehl-i Sunnet üyenin Profiline bak Ehl-i Sunnet üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
Üsve-i Hasene su an offline Üsve-i Hasene  
Gönül Doktorları
273 Mesaj -
gülÇok Güzel ve Faydalý bir Paylaþým Rabbim Razý OlsuN sizdeN gül


Bugün kimsenin tereddütü yokki Peygamber Efendimizin (s.a.v.)güzeller güzeli mübarek nazarlarýnýn deydiði bir mü'min Sahabe olmak þerefini kazanmýþ hiç bir Evliyanýn yaklaþamayacaðý dereceye ulaþmýþtýr.


Mürþidi Kamil demek Evliya yada Veli demek deðildir. Her Mürþidi Kamil Evliyadýr ama her Evliya Mürþidi Kamil makamýna çýkamaz.Bu seçilmiþlere verilir.Mürþidi Kamil ismi ve yetkisi Allah'ýn (c.c.) takdiri ve Sevgili Peygamber efendimizin (s.a.v.) izniyle o kula verilmiþtir. Mürþid-i Kamil Gönül Tabibi demektir.

Ýmam-ý Muhammed Hadimi r.a. Berika isimli eserinde insanda 80 den fazla Kalbi hastalýðýn olduðunu bildirmiþtir. (Nifak,Kibr,Riya,Hased,Zann ve bize bakan yönüyle gaflet gibi)

Ama iþin vahim tarafý hiç bir kul kalbi hastalýðýný bilmez yada kendisinde olduðunu kabul etmez.(hiç bende kibr var diyen gördünüzmü.)

Aziz kardeþlerim iþte bu seçilmiþ büyükler bu kalb hastalýklarýný manen kalb aynasýnda görür ve ona göre tedavi uygularlar ama her kiþinin tedavisi farklýdýr ayný deðildir.


Farz edelim normal saðlýðýnýzda hastasýnýz sizde tansiyon var size bir ilaç verildi,iyi oldunuz.Ama bir baþka tansiyon hastasýna ayný tedaviyi uygular ve ayný ilacý verirseniz onun ölümüne sebeb olursunuz. Nedenmi onda tansiyon yanýnda kalp rahatsýzlýðýda vardýr ve o ilaç kalbe zarar verebilir ve onu öldürebilir.

Nasýl bir doktor bile hasta olduðunda baþka bir doktorun tedavisine muhtacsa kulda kendi kötü huylarý konusunda buna muhtacdýr.

Gönül Tabibleri gönül gözüyle bakarlar ve kulda ne gibi hastalýklar var ( kiminde kibir ,kiminde hased, kiminde hem kibir hem riya gibi ) tesbit ederek ayrý ayrý emir ve tavsiyelerle o kulu hem o sýfatlardan kurtarýrlar hemde kalben ve ruhen inkiþaf ettirerek manen ilerletirler.

Nasýl Güneþin nazarlarý ham meyveyi olgunlaþtýrýrsa onlarýn muhabbet nazarlarýda o kuldaki kalb katýlýðýný giderir ve yumuþatýr.

Onlarýn bir nazarlarýyla kalbler dile gelir (Allah Allah )diyerek zikre baþlar.Ýmam-ý Rabbani Hz'nin yetiþtirdiði büyüklerden Seyyid Nur Hz.Kendisine talebe kabul ettiklerini ilk nazarda Fena-yý Kalb Makamýna çýkarmalarýagla Kalbini tüm kötü sýfatlardan temizlenmesi ve Ýlahi muhabbetle doldururmasý )meþhurdur.

Unutmayalým Cenab-ý Hakk Kuran-ý Azimüþþanýnda

(( Allah'tan Korkun ve Sadýklarla Beraber Olun))

buyuruyor.

Selam ve Dua ile..



Mesaj 2 kez düzenlendi. En son M.MasuM tarafından, 06.01.2007 - 21:18 tarihinde.
Gönderen: 06.01.2007 - 21:07
Bu Mesaji Bildir   Üsve-i Hasene üyenin diger mesajlarini ara Üsve-i Hasene üyenin Profiline bak Üsve-i Hasene üyeye özel mesaj gönder Üsve-i Hasene üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
semerkand52 su an offline semerkand52  
Konu icon   
26 Mesaj -
EVET GERÇEKTEN MÜRÞÝDÝ OLMAYANIN MÜRÞÝDÝ ÞEYTAN ÞU AHÝR ZAMANDA..
KURAN DA DÝYOR SADIKLARLA OLUN DÝYE..
YÝNE DÝYORKÝ BÝR HADÝS DE BENÝM ASHABIM GÖKTEKÝ YILDIZLARA BENZER HER KÝM ONLARA UYARSA MUHAKKAK KURTULUÞA ERECEKTÝR..

AKIL VE MANTIKLI DÜÞÜNSEK BÝLE BU BÝZE YETER..ÞÝMDÝ DÜÞÜNÜN ARKDAÞLAR ALLAH DSOTU ADI ÜSTÜNDE ALLAH CC DOSTU ONLARLA OLMANIN BÝZE KARI OLUR ZARARI OLMAZ.......ALLAH DOSTU OLDUÐUNA GELÝNCE ZATEN GÖRMEK VE YAÞAMK KAFÝÝ.BAZI ÞEYLER ANLATILMAZ YAÞANIR...

VE ALLAH CC RAZI OLSUN...BU KONULARA DEÐÝNDÝÐÝNÝZ ÝÇÝN ACÝZHANE BÝR KAÇ ÞEY BÝZ YAZDIK..MEVLAM RAZI OLSUN SÝZLERDEN...

ÞU AHÝR ZAMANDA KENDÝMÝZE DOST EDÝNELÝM...


SELAM VE DUA ÝLE
Gönderen: 07.01.2007 - 00:09
Bu Mesaji Bildir   semerkand52 üyenin diger mesajlarini ara semerkand52 üyenin Profiline bak semerkand52 üyeye özel mesaj gönder semerkand52 üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
Kubbetus-Sahra su an offline Kubbetus-Sahra  
286 Mesaj -
dil uzat Ben simdi seytanmiyim? dil uzat


yani ben sadece kuran ve hadislerle islami ögreniyorum, bence zaten bir insani Allah ile kul arasina koymak yalnistir, bu ayni hiristiyanliga benzer bence (örnek: günak cikarmaya),
yer yüzü mümin icin mesciddir, Allah heryerde kulunu duyar ve görür
bir araci kul ile Allah arasindaki bagi düzeltemez
öyle birsey olucaksa eger sadece kula Allaha nasil yaklasacagini gösterebilir anlatabilir belkide, yani sadece kulun imaninin fazlalasmasi icin ona yardim edebilir diye düsünüyorum

benim düsünceme göre aracilar insani sirke bile götürebilir
misal: bazi insanlar sadece seyhlerinin onlari kötü bir is yaparken görücek diye ödleri kopuyor, Allah korkusu azaliyor ve insana karsi korku cogaliyor, tabi bu herkeste olucak diye bir sey yok
yada seyhim beni gözetliyor o benim kalbimi bilir demek, cok yalnis bir düsünce misal olarak Efendimize bakalim ona bile cogu bilgiler verilmedi ki bu insanlara verilsin diye düsünüyorum


Allaha emanet
Güle Güle

Gönderen: 07.01.2007 - 01:18
Bu Mesaji Bildir   Kubbetus-Sahra üyenin diger mesajlarini ara Kubbetus-Sahra üyenin Profiline bak Kubbetus-Sahra üyeye özel mesaj gönder Kubbetus-Sahra üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
CiVELEK su an offline CiVELEK  
RE:
978 Mesaj -
Alıntı
Orijýnalý Kubbetus-Sahra

dil uzat Ben simdi seytanmiyim? dil uzat


yani ben sadece kuran ve hadislerle islami ögreniyorum, bence zaten bir insani Allah ile kul arasina koymak yalnistir, bu ayni hiristiyanliga benzer bence (örnek: günak cikarmaya),
yer yüzü mümin icin mesciddir, Allah heryerde kulunu duyar ve görür
bir araci kul ile Allah arasindaki bagi düzeltemez
öyle birsey olucaksa eger sadece kula Allaha nasil yaklasacagini gösterebilir anlatabilir belkide, yani sadece kulun imaninin fazlalasmasi icin ona yardim edebilir diye düsünüyorum

benim düsünceme göre aracilar insani sirke bile götürebilir
misal: bazi insanlar sadece seyhlerinin onlari kötü bir is yaparken görücek diye ödleri kopuyor, Allah korkusu azaliyor ve insana karsi korku cogaliyor, tabi bu herkeste olucak diye bir sey yok
yada seyhim beni gözetliyor o benim kalbimi bilir demek, cok yalnis bir düsünce misal olarak Efendimize bakalim ona bile cogu bilgiler verilmedi ki bu insanlara verilsin diye düsünüyorum


Allaha emanet
Güle Güle



esselamu aleykum verahmetullahi veberekatuhu

güzel kardeþim yukarýda konuyla ilgili hadýs ve ayetlerý ýyýce okuyup anlamak yeterlýdýr sanýrým gerýsý seytanýn ve nefsýn býr aldatmacasý olur ký ALLAH muhafaza buyursun inþALLAH

evet býr þeyhe baðlanmak ve ona uymak yada rabýta yapmak ALLAH a ulaþmak için kullanýlan bir eðitim tekniðidir ibadet deðildir ama bu konudaký düþüncelerinizi bir nevi paylaþýyorum ki amacýnýn dýþýna çýkýlýrsa ALLAH muhafaza þirke götürebilir buna mukabil ALLAH ile kulun arasýna girilmez sözü yanlýþtýr ki ALLAH secde suresý ayet 24 de þöyle buyuruyor;
Ve cealnâ minhum eimmeten yehdûne bi emrinâ lemmâ saberû ve kânû bi âyâtinâ yûkýnûn(yûkýnûne).
Ve onlardan, emrimizle hidayete erdiren imamlar kýldýk ve sabýr sahibi olduklarý ve âyetlerimize (Hakkul yakîn seviyesinde) yakîn hasýl etmiþ olduklarý için....


dua ile....
Gönderen: 07.01.2007 - 09:18
Bu Mesaji Bildir   CiVELEK üyenin diger mesajlarini ara CiVELEK üyenin Profiline bak CiVELEK üyeye özel mesaj gönder CiVELEK üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
Dini Mubin-i Islam su an offline Dini Mubin-i Islam  
190 Mesaj -
Derin Sular kardesim ve cevap yazan tüm kardeslerim Allah sizlerden razi olsun. gül

Cok degerli Kubbetus-Sahra kardesim gül tabiiki siz seytan degilsiniz.
Kardeslerimizin dile getirmek istedikleri cok farkli ve önemli bir husus insallah.

Size kendi tecrüberimden bir iki sey anlatmaya calisayim.
Bende sizler gibi ve her müslüman kardesim gibi Allah´in izni ile dinimizi ögrenmek ve günlük yasantima sokabilmek icin okumaya ve anlamaya gayret ediyorum.
Bunu yapmaya calisirken Allah´inzi ile sunu fark ettimki kendi anlama kabiliyetim cok yetersiz kaliyor. Tek basina cogu seyi anlayamiyorsunuz. Ama malesef anladiginizi zannedebiliyorsunuz! Iste en aci tarafi bu.
Hal böyle olunca, size yolunuzda yardimci olacak birilerine ihtiyac duyuyorsunuz....

Allah´im bizleri dogru insanlarla karsilastirsin.

saygilar

Gönderen: 07.01.2007 - 15:14
Bu Mesaji Bildir   Dini Mubin-i Islam üyenin diger mesajlarini ara Dini Mubin-i Islam üyenin Profiline bak Dini Mubin-i Islam üyeye özel mesaj gönder Dini Mubin-i Islam üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
DERiNsular su an offline DERiNsular  
İstiğfar ve Tevbe aynı şey değil
171 Mesaj -
ALLAH CC RAZI OLSUN

KARDEÞLERÝM.


Ýstiðfar ve Tevbe ayný þey deðil


Önce þunu belirtelim ki, hepimiz Yüce Allaha istiðfar ve tevbe etmekle mükellefiz. Ýkisi de farzdýr.

Ýstiðfar, Allahu Tealâdan affýný istemek, baðýþlanmayý istirham etmektir. Bu dil ile yapýlýr, sonuç Allaha býrakýlýr. Tevbe ise deðiþmektir. Tevbe, ölü kalbi diriltmektir. Tevbe, bozuk hali ve kötü arkadaþý terketmektir. Tevbe, kötülüklere iyilik diye sarýlmýþ nefsi ýslah etmektir. Tevbe, özü, sözü ve her yönüyle Allaha dönmektir. Tevbe, nefis, þeytan ve kötü þartlarla mücadele etmektir. Tevbe, Yüce Allahýn seveceði bir hale gelmektir. Bu ise hem dilin, hem kalbin, hem de bedenin iþidir.

Ýstiðfar tek baþýna yapýlabilir, fakat tek baþýna tevbe yapmak ve o tevbeyi korumak dünyanýn en zor iþidir. Bunun için Yüce Rabbimiz:

Ey iman edenler! Hep birden Allaha tevbe ediniz ki, kurtuluþa eresiniz. (Nûr/31) uyarýsýnda bulunmuþtur. Ayrýca Allahu Tealâ takvaya ulaþmak ve güzel edebi korumak için yardýmlaþmamýzý (Maide/2), kendi yolunda toplu halde, birlik ve dirlik içinde olmamýzý istiyor. (Âl-i Ýmran/102-103) Takvaya ulaþmak ve istikameti korumak için sadýk kullarý ile beraber olmamýzýn gerektiðini belirtiyor. (Tevbe/119)


Mesaj 1 kez düzenlendi. En son DERiNsular tarafından, 08.01.2007 - 15:15 tarihinde.
Gönderen: 07.01.2007 - 15:28
Bu Mesaji Bildir   DERiNsular üyenin diger mesajlarini ara DERiNsular üyenin Profiline bak DERiNsular üyeye özel mesaj gönder DERiNsular üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
DERiNsular su an offline DERiNsular  
Günah çıkarma hezeyanı ve Mürşidle tevbe
171 Mesaj -
Günah çýkarma hezeyaný ve Mürþidle tevbe


Allahu Tealâdan baþka kimseye el açýlýp günahýmý affet denmez. Peygamberler dahil, kimsenin böyle bir yetkisi ve görevi yoktur. Eðer bir kimsenin þahsýna karþý bir kusur iþlemiþsek kendisinden özür dileriz, bizi affetmesini istirham ederiz.

Bu þahýsla ilgili bir hak olduðu için böyle yapýlýr. Bunun ötesinde hiç kimsenin Allaha karþý yapýlan kusurlarý affetme, temizleme görevi ve yetkisi yoktur. Ancak, günahkâr bir insanýn tevbesine yardýmcý olmak vardýr. Bu yardým, günaha düþeni uyarmak, gýyabýnda hayýr dua etmek, onun için Allaha istiðfar ve gözyaþý dökmek þeklinde olur. Cenab-ý Hak, günahla nefsine zulmeden kullarýna en güzel tevbe þeklini þöyle tarif etmiþtir:

Eðer onlar kendilerine zulmettikleri zaman sana gelseler de Allahtan baðýþlanmayý dileseler, Rasul de onlar için istiðfar etseydi, Allahý ziyadesiyle affedici ve esirgeyici bulurlardý. (Nisa/64)

Demek ki ümmet için en hayýrlý tevbe, Allahýn Habibi Hz. Peygamberin (A.S.) huzurunda yapýlan, onun da þahitlik yaptýðý, ayrýca dua ve istiðfarla desteklediði tevbedir. Büyük müfessir Fahruddin Razi (Rh.A.) bu ayetin tefsirinde der ki:

Hz. Peygamber ile birlikte yapýlan tevbenin bir faydasý da, tevbe yapanýn istiðfarýndaki gaflet ve kusurlarýnýn Hz. Peygamberin istiðfarý ile giderilmesi ve ilâhî huzura sahih ve saðlam bir tevbe olarak ulaþmasýdýr. Çünkü kendileri için istiðfar eden Peygamberi Allahu Tealâ seçmiþ, onu vahyi ile þereflendirmiþ, kendisi ile kullarý arasýnda bir elçi yapmýþtýr. Bundan dolayý, onun þefaat ve vesilesiyle huzuruna gelen bir þeyi geri çevirmemektedir. (Tefsir-i Kebir)

Bugün yeryüzünde Allahu Tealânýn þahidi ve halifesi sýfatýný taþýyan, Rasulullahýn (A.S.) vârisi ve ümmetinin terbiyecisi olan kâmil mürþidler de, ümmetle yaptýklarý tevbe ve istiðfarda Efendimizin ayette anlatýlan sýfatýný temsil etmektedir. Kâmil mürþidler, kullarýn Allah Tealâya yöneliþlerine þahid olmakta, tevbelerinin kabulü için ayrýca yüce huzurda yalvarmaktadýrlar.

Kâmil mürþidler naz makamýnda niyaz ettikleri için, onlarla birlikte yapýlan tevbeler Allah katýnda daha sevimli ve daha temiz bir amel olarak kabul görmektedir.

Bir Allah dostunu þahit tutarak yapýlan tevbede, tevazu ve yakaran kalp vardýr. Bu durumda insan, kibrini kýrmýþ, nefsini zelil etmiþ, acizliðini anlamýþ, hiçliðini görmüþ, ihtiyacýný bilmiþ ve ilacýna koþmuþ olmaktadýr. Böyle bir tevbeyi hafife almak münafýklarýn sýfatýdýr ve o kimsenin þu ayette anlatýlan kimselerden olmasýndan korkulur:

Onlara: Gelin, Allahýn Peygamberi sizin için maðfiret dilesin. denildiði zaman baþlarýný çevirip kaçarlar ve sen onlarýn kibir içinde uzaklaþtýklarýný görürsün. (Münafikun/5)


Hz. Rasulullahýn vârisi kâmil bir mürþidin nezaretinde Allaha yapýlan tevbeyi hýristiyanlarýn papaz önünde günah çýkarma hezeyanýna benzetenler, tevhid dinini, Kuranýn hedefini, Sünnette uygulanan beyatlarýn hikmetini ve tasavvufun edebini bilmiyorlar demektir. Tasavvuf büyükleri, elinden tutan kimse ile þu þekilde tevbe etmektedir:


Ya Rabbi! Bütün yapmýþ olduðum günahlardan ben piþmaným. Keþke yapmasaydým. Ýnþaallah bir daha ben yapmayacaðým.
Gönderen: 07.01.2007 - 15:35
Bu Mesaji Bildir   DERiNsular üyenin diger mesajlarini ara DERiNsular üyenin Profiline bak DERiNsular üyeye özel mesaj gönder DERiNsular üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
DERiNsular su an offline DERiNsular  
<Müminlerin günahları için istiğfar et!<
171 Mesaj -
Müminlerin günahlarý için istiðfar et!

Takvaya ulaþmak ve marifetullahý tahsil etmek için kendisine beyat ve intisab edenlere mürþid-i kâmilin istiðfar etmesi, Kuran-ý Hakimin emri ve edebi gereðidir. Cenab-ý Hak, Rasulullah (A.S.) Efendimize þöyle emir vermiþtir:

Ey Peygamber! Ýnanmýþ kadýnlar beyat için sana geldiklerinde beyatlarýný kabul et ve onlar için Allahtan maðfiret dile. Þüphesiz Allah, çok baðýþlayan, çok esirgeyendir. (Mümtehine/12)

Rasulüm! Hem kendi kusurun, hem de erkek ve kadýn müminlerin günahlarý için istiðfar et! (Muhammed/19)


Hiç bir mümin, intisab ve tevbe için elini tuttuðu bir kâmil mürþide: Ben þu þu günahlarý iþledim; beni affet, günahlarýmý temizle, beni cehennemden kurtar, cennete koy! demez, diyemez. Ancak: Ben Rabbime dönmek, rýzasýna yönelmek istiyorum; seni bu yolda kendime delil ve imam seçiyorum. Sen de bu amelime Yüce Rabbim huzurunda þahit ol ve affým için Ona yalvar da kalbime nur, gönlüme sürur versin, günahýmý affetsin. Beni taatýnda muvaffak etsin. der.

Baþkasý için yanmak ve aðlamak peygamber ahlâkýdýr. Allah dostlarýnýn en güzel ahlâký budur. Onlar kendileri için yaþamazlar. Onlar yüce Allahýn yoluna canlarýný kurban etmiþlerdir. Onu tanýmak, sevmek ve zikretmek isteyenlere her þeylerini verirler. Bu, kalbi ihya olmuþ ariflerin mesleðidir.

Kendi periþan haline bir damla göz yaþý dökemeyen günümüz insaný, baþkasý için nasýl aðlasýn ve niçin aðlanacaðýný ne bilsin? Bizim için aðlayacak bir göz bulmaya mecbur deðil miyiz.


gül gül gül


SELAM VE DUA ÝLE.
Gönderen: 07.01.2007 - 15:40
Bu Mesaji Bildir   DERiNsular üyenin diger mesajlarini ara DERiNsular üyenin Profiline bak DERiNsular üyeye özel mesaj gönder DERiNsular üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
DERiNsular su an offline DERiNsular  
MÜRŞİD İLE TEVBEYE MECBUR MUYUZ?
171 Mesaj -
MÜRÞÝD ÝLE TEVBEYE MECBUR MUYUZ?

Tasavvufi yazýlar..RaYiHaN bildirdi: "Bir mümin, diðer mümin kardeþine: Gel, bir Allah dostunun elinde tevbe et, istikamet bul. diye tavsiyede bulunduðunda bazýlarý bu daveti hoþ görmekte.


Bazýlarý ise: Ben tek baþýma tevbe edemez miyim? Tevbe için baþkasýna ne hacet? Tevbe için tekkeye-Mekkeye gitmenin ne gereði var? Ayrýca mürþidle tevbe dinde var mý? Allah ile kul arasýna kimse giremez. diye itiraz ve tenkitte bulunmaktalar. Ýlk bakýþta çok makul gözüken bu itiraz ve tenkit gerçekte ne kadar haklý?...

Bir mürþidle tevbeye davet eden kimsenin davet ettiði mürþid kâmil ve kendisi de samimi ise, bu davetiyle sevap kazanýr. Davetine uyan ve tevbe edip istikamet bulan kimsenin iþlediði hayýrlardan bir hisse de kendisi alýr. Ýtiraz ve tenkid edenin ise ona bir zararý olmaz.

Böyle bir daveti kabul etmeyenlerin bir kýsmý mazur, bir kýsmý sorumlu olurlar.

Mazur olan kimse, tevbe etmeye karþý çýkmaz, tevbenin farz olduðunu bilir. Allah dostlarýný sever, sevilmesi gerektiðini söyler ve onlarla beraber olmayý ister. Fakat bu zamanda gerçek mürþid kalmadý diye daveti ihtiyatla karþýlar.

Bu kimsenin imandan deðil, ihsandan zararý vardýr. Yani kâmil mürþidle elde edeceði büyük menfaatlarý farkedemediði için birçok hayýrdan mahrum kalýr. Ancak güzel niyeti ve edebinin kendisini bir gün o cevherle buluþturmasý umulur.

Sorumlu olan kimse ise ya cahil, ya da bilen birisidir. Cahil kimse, dinde olan bir þeye yok demekle veya hayrý þer, þerri hayýr görmekle mesul olur. Bilenin ise benlik ve kibri kalbini öldürür.

Bu kimse yalnýzca kendi bildiðini hak görür, baþkasýna hak vermez. Önüne konan ayeti kendince yorumlar, hadisi inkara gider, alimlerin sözlerini küçümser, hep ben bilirim der ve hayra yönelen kimsenin yolunu keser. Bundan dolayý mesuldür.
Gönderen: 07.01.2007 - 15:48
Bu Mesaji Bildir   DERiNsular üyenin diger mesajlarini ara DERiNsular üyenin Profiline bak DERiNsular üyeye özel mesaj gönder DERiNsular üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
Dini Mubin-i Islam su an offline Dini Mubin-i Islam  
190 Mesaj -
Söyle bir yazi okudum ve siz degerli kardeslerimin fikirlerinizi rica ediyorum.

Konu/Baslik: Uyulmaya Layik Mürsid-i Kamilin alametleri

1. Dini acidan bilinmesi zaruri olan ilimlee vakif olacak.

2. Ititkatta, amelde ve ahlakta Islam prensiplerine sadik olacak.

3. Resulullah sav ín sünnetine SIMSIKI bagli olacak.

5. Nefsinin kemal seviyesine ulastigi inancina varmayacak. Cünkü o da dünya sevgisinden bir parca sayilir.

6. Kamil bir mürsidin sohbetinde belli bir müddet gecirmis ve bir arifin terbiyesi altinda egitilmis olacak ki, maddi ve manevi sahada doymus olsun.

7. Kendisi ile muasir olan insafli seyh ve alimler, hakkinda hüsn ü zann edecek.

8. Avamdan cok, akilli ve dindar, tahsilli kimseler ona ragbet edecek.

9. Irsad talebinde bulunanlari egitir ve ögretirken, sefkatli olacak. Onlarda gördügü eksikligi kendi haline birakmayacak.

10. Müridlerinin halini anlamk icin uyanik ve güclü bir feraset sahibi olacak.

11. Meclisinde oturanlar kalplerinde dünya sevgisinin azaldigini ve Allah c.c. sevgisinin cogaldigini hissedecek.

12. Müridlere kendi nefsinde tatbik etmedigi emir. sünnet ve mekruhlari emretmeyecek. aksi takdirde sözü tesir etmez.
13. Sözleri heva ve hevesten, saka ve malayaniden uzak olacak.

14. Kendisini ilgilendiren meselelerden müsamahakar olacak, asiri derce ta´zim edilmesini beklemeyecek, kendisini ilgilendiren meselelerde güc yetiremeyecekleri teklifler yapmayacak.

15. Bikkinlik verecek derecede amel yüklemeyecek.

16. Müridle fazla yüz-göz olmadigi gibi, uzak ve donuk olmayacak.

17. Müridlerle beraber oturdugu zaman sükunet ve vakarla oturacak, onlara asiri iltifat göstermeyecek.

18. Müridlerinin birisi davet eder de, davetine icabet ederse, izzet ve iffeti elden birakmayacak.

19. Müridlerinden birisi uzun müddet görünmezse, sormak suretiyle görünmemesinin sebebini ve halini ögrenmeli, hasta ise yardim elini uzatmali, ziyaretine gitmeli, ihtiyacini gidermeye calismali ve ya cemaatle beraber ona dua etmelidir.


saygilar
Gönderen: 07.01.2007 - 15:53
Bu Mesaji Bildir   Dini Mubin-i Islam üyenin diger mesajlarini ara Dini Mubin-i Islam üyenin Profiline bak Dini Mubin-i Islam üyeye özel mesaj gönder Dini Mubin-i Islam üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
Dini Mubin-i Islam su an offline Dini Mubin-i Islam  
190 Mesaj -
Derin Sular kardesim,

ben yaziyi yazarken siz bir cok yazi eklemissiniz. Kusura bakmayin konuyu dagitmis gibi olmak istemezdim...

saygilar
Gönderen: 07.01.2007 - 15:59
Bu Mesaji Bildir   Dini Mubin-i Islam üyenin diger mesajlarini ara Dini Mubin-i Islam üyenin Profiline bak Dini Mubin-i Islam üyeye özel mesaj gönder Dini Mubin-i Islam üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
DERiNsular su an offline DERiNsular  
DİNİ MÜBİN İ İSLAM -
171 Mesaj -
SEVGÝLÝ-DÝNÝ MÜBÝN-Ý ÝSLAM KARDEÞÝM.

Allah Razı Olsun

ESTAGFÝRULLAH KONUYU FALAN DAGITMADINIZ RAHAT OLUN.


SÝZÝN YAZMÝÞ OLDUGUNUZ YAZI ÇOK GÜZEL BÝR ÖLÇÜ

GERÇEK MÜRÞÝDÝ TARÝF EDÝYOR O YAZINIZ.

ÇOK GÜZEL,ELLERÝNÝZE SAGLIK.


SELAM VE DUA ÝLE
Gönderen: 08.01.2007 - 14:09
Bu Mesaji Bildir   DERiNsular üyenin diger mesajlarini ara DERiNsular üyenin Profiline bak DERiNsular üyeye özel mesaj gönder DERiNsular üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
DERiNsular su an offline DERiNsular  
Kamil ve Mükemmel Mürşidin Özellikleri
171 Mesaj -
Kamil ve Mükemmel Mürþidin Özellikleri



Kamil ve Mükemmel Mürþidin Özellikleri Her hareketi þeriata uygun; tarikatýn edeplerini, yöntemlerini, zikirlerini bilen ve müridine seyr-i süluk yaptýrabilecek ve makamlarý geçirebilecek Allah'a ( c.c) vardýrabilecek yeteneði olmalýdýr.

Bütün kötü huylardan, bid'atlardan ve ruhsatlardan kaçýnmalýdýr. Fakirleri, garipleri, zayýflarý korur. Nefsini ve kalbini kontrol altýna almýþ; Peygamberimizle manevi baðlantý kurabilen Allah'a ( c.c) vararak fani olmuþ ve tarikattan icazet ( diploma) mutlaka almýþ bir þeyhtir.

Kalp hastalýklarýnýn manevi ilacýný bilir ve uzak yakýn olmaksýzýn müridinden haberdardýr. Feraset ( dinde anlayýþgöz kırpma sahibi, sadýktýr. ( doðru ve dürüsttür) Müridin bilmesi gereken itikat ve fýkýh bilgilerini öðretebilecek; ona gerektiðinde feyiz aktarabilecek ve manevi perdeleri aralayabilecek yeteneðe sahiptir. Müride fýkýh kurallarýna aykýrý ve aðýrbaþlýlýktan uzak emirler vermez. Müridin zahiri ve Batýni durumunu kontrol edebilir.
Mürit fýkha aykýrý hareket eder, nefsine uygun konuþursa onu hoþ görmez. Müritleriyle ilgili þikayet geldiðinde etraflýca incelemeden bir karara varmaz. Müridin kusurunu görünce ona öðüt verir; fakat kesinlikle ödün vermez.

Müridin gördüðü rüya ve keþifi ona yorumlamak zorunda deðildir. Fakat keþiften ileri gelen zarar ve hicabý ( perdelenme ve yoksunluðu) ortadan kaldýran görevler vermelidir.
Müridi devamlý yüce ve þerefli hallere yükseltir.
Kendisinin dýþýnda mürþitlerin yetiþmesine ve insanlarýn onlara yönelmesine ve yardýmcý olmasýna sevinir. Hakimlerin, idarecilerin, siyasilerin ve bürokratlarýn ileri gelenlerinin ziyaretinden kaçýnýr.

Müritleri kendisine ait özel sýrlarý ve ibadetleri bilmemelidir. Müritlerinin olabildiðince Allah'a yaklaþtýrýcý ibadetleri yapmasýný ve Allah ( c.c) ve onu yüce Resulü'nün ahlaký ile ahlaklanmasýný saðlamaya çalýþmaktýr.

Hamd Alemlerin Rabbi olan Allah'a ( c.c) ; Salat ve Selam O'nun yüce Resulü olan Hz.Muhammed ( s.a.v), Ali ve Ashabýna olsun.
Gönderen: 09.01.2007 - 13:57
Bu Mesaji Bildir   DERiNsular üyenin diger mesajlarini ara DERiNsular üyenin Profiline bak DERiNsular üyeye özel mesaj gönder DERiNsular üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
kofi su an offline kofi  
291 Mesaj -
Rabbim hepinizden razi olsun insaAllah..buraya DERINsular vesileysiyle üye oldum..cok gzl seyler paylasiliyor burda..emegi gecenlerden Allah razi olsun...muhabbetle ins..
Gönderen: 12.01.2007 - 12:03
Bu Mesaji Bildir   kofi üyenin diger mesajlarini ara kofi üyenin Profiline bak kofi üyeye özel mesaj gönder kofi üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
DERiNsular su an offline DERiNsular  
171 Mesaj -
Allah Razı Olsun

Hz. Mevlana yine buyuruyor (k.s.a) :
Evliyalar peygamberlerden sonra beþeriyete gönderilmiþ en büyük rahmettir. diyor. Allahýn en büyük rahmetidir. Evliyalar peygamberlerden sonra beþeriyete gönderilmiþ Allahýn en büyük rahmetidir. buyuruyor. Mürþid-i Kamil varken Allahý bulacaðýný zannetmek, deniz kenarýnda teyemmüm yapmaya benzer diyor. Okyanusun içinde inci tanesi aramaya benzer diyor mürþitsiz bu iþi bulabileceðini nefsini terbiye edebileceðini zannetmek.


Mesaj 1 kez düzenlendi. En son DERiNsular tarafından, 12.01.2007 - 12:58 tarihinde.
Gönderen: 12.01.2007 - 12:57
Bu Mesaji Bildir   DERiNsular üyenin diger mesajlarini ara DERiNsular üyenin Profiline bak DERiNsular üyeye özel mesaj gönder DERiNsular üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
DERiNsular su an offline DERiNsular  
171 Mesaj -
Beyazýt-ý Bestami Hz.(k.s.a.) buyuruyor ki :


Annemin kabrini ziyarete gitmiþtim diyor mezarlýða. Bi ses geldi dedi ki Ey Beyazit sen hangi kabrin önünden geçtiysen biz onun bütün günahlarýný baðýþladýk.
Gönderen: 12.01.2007 - 13:11
Bu Mesaji Bildir   DERiNsular üyenin diger mesajlarini ara DERiNsular üyenin Profiline bak DERiNsular üyeye özel mesaj gönder DERiNsular üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
kofi su an offline kofi  
291 Mesaj -
agla ....Allah razi olsun............
Gönderen: 14.01.2007 - 11:35
Bu Mesaji Bildir   kofi üyenin diger mesajlarini ara kofi üyenin Profiline bak kofi üyeye özel mesaj gönder kofi üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
güz gülü su an offline güz gülü  
7 Mesaj
Allah Razı Olsun
Gönderen: 26.01.2007 - 14:47
Bu Mesaji Bildir   güz gülü üyenin diger mesajlarini ara güz gülü üyenin Profiline bak güz gülü üyeye özel mesaj gönder güz gülü üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
Dini Mubin-i Islam su an offline Dini Mubin-i Islam  
RE: DİNİ MÜBİN İ İSLAM -
190 Mesaj -
Alıntı
Orijýnalý DERiNsular

SEVGÝLÝ-DÝNÝ MÜBÝN-Ý ÝSLAM KARDEÞÝM.

Allah Razı Olsun

ESTAGFÝRULLAH KONUYU FALAN DAGITMADINIZ RAHAT OLUN.


SÝZÝN YAZMÝÞ OLDUGUNUZ YAZI ÇOK GÜZEL BÝR ÖLÇÜ

GERÇEK MÜRÞÝDÝ TARÝF EDÝYOR O YAZINIZ.

ÇOK GÜZEL,ELLERÝNÝZE SAGLIK.


SELAM VE DUA ÝLE




Degerli DerinSular kardesim tesekkür ediyorum.
Allah c.c. sizden ve tüm kardelserimizden razi olsun.

saygilar
Gönderen: 26.01.2007 - 16:48
Bu Mesaji Bildir   Dini Mubin-i Islam üyenin diger mesajlarini ara Dini Mubin-i Islam üyenin Profiline bak Dini Mubin-i Islam üyeye özel mesaj gönder Dini Mubin-i Islam üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
DERiNsular su an offline DERiNsular  
RABITA VE ( ŞİRK) ?
171 Mesaj -
Tasavvuf ehlinin rabýtasý



BÝSMÝLLEHÝRRAHMENÝRRAHÝM


ÖNSÖZ

Bütün varlýklarý yaratan, yaþatan, rýzýklandýran, öldüren ve tekrar dirilten ALLAH'a hamd ederim. Salat ve Selam O'nun Rasulüne (SAV) ve her asýrda O'nun yolundan gidenlere olsun. AMÝN!

Allah'u Teala Hazretleri: "Biz insaný en güzel surette yarattýk" (Tin 4) buyurmaktadýr. Fakat asrýmýzda, insanoðlu insanlýðýný yitirmiþ bulunmaktadýr. Þöyleki:

Kendisini yoktan var eden Rabbini unutmuþ, O'nun, insanlarýn dünya ve ahiret saadetine kavuþmalarý için seçmiþ olduðu büyük önder. Peygamber Muhammed Mustafa'yý (SAV) unutmuþ.

Yüce Allah'ýn göndermiþ olduðu kurtuluþ elmaslarý olan ilahi mesajýndan (Kur'andan) habersiz kalmýþtýr.

Cenab-ý Hakkýn vermiþ olduðu ulvi akýl nimetini nasýl kullanacaðýný þaþýrdýðýndan, O aklý ile: ya midesini düþünür, yada þehvetini, düþünür bir hale gelmiþtir.

Bu acýklý durumdan kendilerini kurtarmak ve bu çirkefe düþmemek için, bir Allah dostunun Riyasetinde (önderliðinde) þeriat hudutlarý içerisinde, Sünnet-i Seniyye caddesinde yürümek gayesiyle kurulmuþ olan Tarikat'a giren kardeþlerimize "Bu yol þirktir" diyerek zavallýca saldýrýda bulunan kendini bilmez kimselere cevap vermek. Tarikat erlerininde gönüllerine su serpmek için bu kitapçýðý yazmaya niyet ettim. Tevfik ve Hidayet Allah'tan (CC).

Mus'ab-bin HAKKI 5- Muharrem 1414





RABITA


Rabýta; bað, alaka. birlik, cemiyet, baðlantý, baðlantý vasýtasý. Baðlýlýk. Tutarlýlýk. Tertip, düzen. Münasebet, ilgi.



(*Tasavvuf); Müridin þeyhini düþünerek, kalbinden dünya ile ilgili þeyleri çýkarmasý, þeyhi vasýtasý ile Hz. Peygamber'e (SAV) ve Allah'a kalbini baðlamasýdýr. (Yeni kamus, Osmanlýca-Türkçe sözlük)

Biz bunu, mürþid ile mürid arasýndaki muhabbet (sevgi) baðý olarak kullanalým. Veya, mürþid ile mürid arasýndaki manevi (gizli) alaka; daha baþka bir tabirle de, müridin mürþid ile kurmuþ olduðu manevi birlik ve beraberliktir. Böyle bir birlik ve beraberlik sonucu kul (mürid), Allah (CC) ile beraber olduðunu ve Allah'ýn kendisine can damarýndan daha yakýn olduðunu anlýyor. Böylece bütün isyan çeþitlerinden uzaklaþarak, ibadet ve itaatin zirvesine kavuþuyor.

Yüce Rabbimiz: "Ben cinleri ve insanlarý ancak bana ibadet (kulluk) etmeleri için yarattým." (Zarîyat.56) buyuruyor. Bu ayetin tefsirinde; Ýbn-i abbas (RA) diyor ki; "Allah'a ibadet etmek için önce onu bilmek lazýmdýr. "Allah'ý bilmek ise O'nun Kitab-ý Kerim'inde vermiþ olduðu bilgilere baðlýdýr.







TASAVVUF

Tasavvuf: Ýslamiyet'in temel prensiplerine dayanarak nefsi arýtýp, ahlaký güzelleþtirerek dini yaþama ve Allah'a ulaþma ilmi (Osmanlýca-Türkçe sözlük).

"O (Allah) sizinle beraberdir. Nerede olursanýz olun" (HADÎD 4)

"Biz (Allah) O'na (kulumuza) Þah damarýndan daha yakýnýz" (KAF 16) buyuruyor Yüce Hâlýkýmýz.

Biraz düþünelim:

Biz insanlar birkaç kiþi oturup bir yerde sohbet ediyor olsak, aramýzdan bir kardeþimiz, kendisi bizim yanýmýzda olduðu halde, sohbeti dinliyormuþ gibi görünüp aklý ile baþka yerlerde dolaþýyor ve baþka þeyler düþünüyor olsa; bu kardeþimizin bizimle beraberliðinden söz edilebilir mi? Elbette ki hayýr. Çünkü bu kardeþimiz, her ne kadar bizimle ayný yerde bulunuyor ve sohbetimizi dinliyormuþ gibi görünüyorsa da, aklý baþka yerlerde dolaþtýðýndan, sohbetimizden istifade edemeyecektir. Bu sebeple bizim yanýmýzda bulunmayanlardan hiçbir farký yoktur. Çünkü beraberliðimizden maksat sohbeti dinleyip istifade etmektir. Eðer bu maksat ele geçmiyorsa bu zahiri beraberliðimizin ne manasý vardýr?

"Sen onlarý toplu zannedersin. Halbuki onlarýn kalpleri daðýnýktýr" (Haþr 14)

Rabbimiz Bize:

"Siz nerede olursanýz olun Ben sizinle beraberim" ve "Biz kulumuza, þah damarýndan daha yakýnýz."Buyurduðu halde. Biz insanlar Allah'ýn kulu olarak, O'nun bizimle beraberliði ve bize son derece yakýnlýðým düþünmeden, O'nun kurtuluþ incileri olan, emir ve yasaklarýna itaatsizlik edebiliyorsak (ki, bu zaman ve zeminde etmemek elde deðil) bizim Rabbimizle beraberliðimizden söz edebilir miyiz?

Demek ki;

Bize can damarýmýzdan daha yakýn olan Rabbimizi unutmuþ, her yerde bizimle beraberliðinden gafil kalmýþ, isyan ve nisyan bataklýklarýna dalmýþ, þeytan ve nefsi emmarenin (devamlý kötülüðü emreden içgüdügöz kırpma kýskacýna yakalanmýþ, aciz, fakir, düþkün ve birisi tarafýndan uyarýlmaya muhtaç zavallý, garip, Müslümanlarýz.

Yeter artýk!

Bu ayrýlýk bitmeli, bu uzaklýk ortadan kalkmalý! Kavuþmalýyýz bizi yoktan var edene... Anlamalýyýz beraberliðimizi! Yakýnlýðýn en üstün derecesine ulaþmalýyýz. Zira O'na her zaman, her yerde muhtacýz..

Yine müracaatýmýz O'na. Derdimizi verende, devasýný verende O'dur.

O'ndan (CC) istiyoruz hastalýðýmýzýn, ayrýlýk ve uzaklýðýmýzýn ilaçlarýný... YA RABBÎ BÝZE ÝMDAD EYLE!... AMÝN





VESÝLE





"Ey iman edenler! Allah'tan hakkýyla korkun. O'na (Sizi ulaþtýracak, kavuþturacak) vesile arayýn." (MAÝDE 35). Dikkat edilirse Rabbimiz "Ey iman edenler" buyuruyor. Bu hitabý kerimi, biz ayrýlýk ve uzaklýk derdine duçar olmuþ (tutulmuþgöz kırpma imanlý kullarýnadýr. Eðer bu dertten kurtulup Rabbinize kavuþmak istiyorsanýz; "Allah&#8217;dan korkunuz" buyurmakla imanýmýzda sebat etmemizi önermekte ve "Ona (Bana sizi ulaþtýracak, kavuþturacak) vesile arayýn" emriyle de ilacýný sunmaktadýr.

Þimdi derdimizin devasýnýn "Bir vesile" olduðunu anladýk. Acaba bu "vesile" ne olabilir? Yine Rabbimize soruyoruz. El cevap:

"aglaEy Muhammed!)Deki: Benim yolum budur. Ben ve bana uyanlar basiret üzere (Rabbimizi, emir ve yasaklarýný, bilip ona göre hareket ederek) insanlarý Alah'a (îman etmeye, ibadet etmeye, O'nu bilip, O'na yaklaþmaya) çaðýrýyoruz." (YUSUF 108)

Gayemiz; Hem Allah'ýn emri olduðu için, hem nimetlerine þükür babýndan ve hem de bizzat kendi kurtuluþumuza giden tek yol olduðu için, Rabbimize kayýtsýz þartsýz kul ve dost olmaktýr.

Ýnsanoðlu, dünya kurulduðundan buyana, gelmiþ geçmiþ yüz binlerce Peygamber (Salavatullahi Aleyhim) ve hesabý rakamla ifade edilmeyecek sayýda Âlim, Fazýl, Salih, Veli ve Mürþidler vasýtasýyla Allah'a Kul olmak, O'na ulaþmak ve kavuþmak uðruna çaba harcamýþ, hayatlarýný bu yola feda etmiþlerdir. Cenab-ý Hak Kanun-u ilahisi (kendi kanunu) gereði her iþe bir sebep yaratmýþtýr. Ýnsanlarý hidayet ve irþad-ý için de Peygamberleri (SAV) ve O Peygamberlere kemal-ý ittiba eden (eksiksiz uyan) Alim ve Mürþitleri vesile kýlmýþtýr. Ancak þuna çok dikkat edilmelidir ki, bu zatlar hidayete vesiledir. Kendilerinin hidayet etme yetkisi yoktur.

"Allah (CC), (kullarýndan) dilediðine hidayet eder" (BAKARA 213). Kanun-u ilahisi gereðince hidayet etme yetkisi ancak Allah'a mahsustur.





MÝRAÇ'TA


Enes'den (RA) buyuruyor ki: "Mirac'a çýktýðým zaman bakýrdan týrnaklarý ile yüzlerini ve göðüslerini týrmalayan bir grup insanla karþýlaþtým "Ya Cebrail, bunlar kimdir? diye sordum. Bana, bunlar baþkalarýnýn þereflerine dil uzatarak onlarýn ölülerinin etini yiyen kimselerdir" diye cevap verdi. (Ebu Davut - Riyazu-s Salihin Cild 3)


Enes'den (RA) buyuruyor ki: "Mirac'a çýktýðým zaman bakýrdan týrnaklarý ile yüzlerini ve göðüslerini týrmalayan bir grup insanla karþýlaþtým "Ya Cebrail, bunlar kimdir? diye sordum. Bana, bunlar baþkalarýnýn þereflerine dil uzatarak onlarýn ölülerinin etini yiyen kimselerdir" diye cevap verdi. (Ebu Davut - Riyazu-s Salihin Cild 3)

Bu hadis-i þeriften anladýðýmýza göre. Peygamber Efendimiz (SAV), insanlar içerisinde, Allah'ýn en yakýn dostu ve Vahy-i ilahi ile þereflenmiþ Peygamberlerin (AS) efendisi olduðu halde: Allah'ü Teala Hazretleri O'na bizzat:"Habibim Ya Muhammedi seni, cemalimi seyretmek üzere Miraç etmeye davet ediyorum, hemen çýk gel" þeklinde çaðýrmasý mümkünken, böyle yapmayýp, O'na (SAV) Miraç esnasýnda arkadaþlýk etmesi ve Allah'ýn Zat-ý Paki Sübhanisini (Cemalini) seyretmeye giden yollarda,





O'na (SAV) rehberlik (yol göstericilik) yapmasý için Cebrail'i (AS) gönderdi.





SADIKLARLA BERABER

Hal böyleyken, size ne oluyor ki? Bu zayýf imanýnýzla, bir sürü hata, günah ve isyanýnýzla, Rabbimize kavuþmaya vesile kabul etmiyor, aramýyor, hatta ve hatta, daha da aþýrý giderek, bu halis tevhid inancýnýn temel kaidelerinden olan "Rabbine bir vesile ile ulaþmak" yoluna intisab etmiþ (baðlamýþgöz kırpma mucahid, muvahhid, muhsin kimselere müþrik diyebilecek kadar alçalýyor, sapýtýyorsunuz. Haberiniz olsunki:"Allah haddi aþanlarý (Allah'ýn hükmünden aþýrý gidenleri) sevmez." (BAKARA 190) Derhal bu yanlýþ davanýzdan vazgeçip tevbe ediniz. Zira Rabbi-i kerimimiz:

"Ey iman edenler! Allah'ü Teala'dan korkun. Ve sadýklarla beraber olun." (TEVBE 119)

"aglaEy insanoðlu) ! Bana (Rabbine) yönelen kimsenin yoluna uy" (LOKMAN 15)

"Ýyi biliniz ki Allah'ýn dostlarýna (Dünya ve ahirette) korku yoktur. Ve onlar çalýþmalarýnýn mükafatýný alamamak ve maksutlarýna ulaþamamak gibi) hüzne (üzüntüye) de düþmeyeceklerdir." (YUNUS 62-63)

Girin kularýmýn (salih kullarýmýn) içine. Girin Cennetime." (FECR 29-30)

"Ýman edip amel-i salih iþleyenler (varya) elbette biz onlarý salihlerin arasýna girdireceðiz." buyuruyor (ANKEBUT 9)

"Sadýklarla beraber olun."

Sadýklar öyle kimselerdir ki, onlar, Alem-i Ervahta (Ruhlarýn toplandýðý yerde) Rabbimizin:

"Ben sizin Rabbiniz deðil miyim?" sorusuna:

- "EVET Yarabbi Sen bizin Rabbimizsin."

Diye verdikleri cevaba muhalif (zýt) yaþamayacaklardýr.

Sadýklar o kimselerdir ki: Kendilerini yoktan var eden Allah hakkýnda þöyle tefekkür ederler:






VUCUD

Allah'ü Teala hazretleri VÜCUD (VAR OLMAK) sýfatýnýn tecelliyatý (izharý ve isbatýgöz kırpma olarak beni var etmiþtir. O halde bu varlýk ondandýr, ben aslýnda yok hükmündeyim. Bu sebeple benim kendime varlýk vererek üstünlük taslamam, ibadetlerimi kendimden bilmem caiz olmaz.





HAYAT

Varlýðý kendi zatýndan olan Rabbim; HAYAT (DÝRÝ OLMAK) sýfatýnýn tecelliyatý (izharý ve isbatýgöz kırpma olarak beni yaþatýyor. O halde bu yaþayýþým benden deðil "Hiç ölmeyecek diri olan" Rabbimdendir. Binaen aleyh bu yaþantýmý, O'nun emir ve yasaklarýna zýt olarak geçiremem. Çünkü birgün benim vücudumdan bu hayat sýfatýnýn tecelliyatýný kaldýracak ve ben öleceðim, bu yaþantýmýn hesabýný vereceðim der.





ÝLÝM




Ve.... Her þeyi bütün incelikleriyle bilen ve haberdar olan Allamül Guyüp (En gizlileri bile ziyade bilen) Allah'ü Zül Celal Hazretleri, ÝLÝM sýfatýnýn tecelliyat-ý olarak bana yürümeyi, konuþmayý, yatmayý, kalkmayý, yemeyi, içmeyi, aðlamayý, gülmeyi, kaným ve zararýmý öðretti. Buna göre bende yürüyüþümü, oturuþ ve kalkýþýmý, O'nun emirlerine uygun bir þekilde (rýzasýna layýk) ayarlamalýyým. O'nun verdiði rýzýklarýn helalinden yeyip içmeli, haramlara yaklaþmamalýyým. O'nun rýzasýna uygun bir þekilde tebessümle gülmeliyim. Müminlerin derdine, kendi hatalarýma, Allah rýzasý için aðlamalýyým. Hayatýmý, O'nun rýzasýna layýk olan ilimler ve ameller yolunda harcamalýyým.





SEMÝ




Karanlýk gecede, kara taþýn üstünde yürüyen kara karýncayý dahi görüp, onun ayak sesini iþiten Rabbim, bana SEMÝ (iþitmek) sýfatýmýn tecelliyatý olarak iþitme hasleti vermiþtir. Eðer O bu tecelliyatýný kaldýrsa ben hiçbir þeyi iþitemem, saðýr olurum. Bana bu nimeti O verdiðinden dolayý, bu benim kendi malým olmayýp O'nun bana emanetidir. Dolayýsýyla bu iþitmek nimetini O'nun rýzasýna layýk olarak kullanmadýðým takdirde emanete ihanet etmiþ olurum. Þeklinde düþünür. Ve...





BASAR




Bütün gizliliklerden haberdar olan, zifiri karanlýklarda dahi gören Yüce Rabbim BASAR (GÖRMEK) sýfatýnýn tecelliyatý olarak bana görmeyi verdi. O gördürmezse ben önümü bile göremem, kör olurum. O halde ben bu görmek nimetini O'nun emir ve yasaklarýný öðrenmekte, O'nun helal ve haramýný tanýmakta kullanýp. Emirlerini uygulamaya, yasaklarýndan kaçmaya, helal olan rýzalarýndan yiyip, haram olanlardan ise yüz çevirmeye çalýþmalýyým O'nun bak dediði yere bakmayý ibadet, bakma dediði yere bakýnmayý da isyan kabul edip, ona göre hareket etmeliyim.





ÝRADE




Her istediðini istediði anda yapmaya kâdir olan Rabbim bana, ÝRADE (ISTEMEK-DÝLEMEK) sýfýtýnýn tecelliyatý olarak, istemek ve arzu etmek huyu vererek, bana: "Hak belli batýlda belli, ister hak yoldan git Cennete ulaþ, istersen batýl yoldan git cehenneme kavuþ" diye muhayyerlik (seçme hakkýgöz kırpma tanýdý.

Öylese, hem Allah'ýn bu nimetine þükür babýndan, hem de kendi menfaatim icabý hakký arzu edip, hak yolu seçmeli ve hak yola can feda etmeliyim diyen kimse, sadýk kimsedir.





KUDRET




Kuvvet ve Kudreti bütün güçlerin üstünde olan ve herþeye gücü yeten Rabbim bana KUDRET sýfatýnýn tecelliyat-ý olarak güç ve kuvvet verdi. Bu kuvveti onun dinini öðrenmek, yaþamak ve yaymak için harcamak þartýyla O'na teþekkür etmem lazýmdýr. Diyen kimse sadýk kimsedir.





KELAM




KELAM (KONUÞMAK) sýfatýna sahip olan Rabbim, bana bu sýfatýnýn tecelliyat-ý olarak konuþma kabiliyeti verdi. O konuþturmasa ben bir kelime bile söyleyemem. O halde bu konuþma kabiliyetimi, O'nun dinini öðrenmek ve anlatmak yolunda kullanarak ve her zaman, her yerde, O'nu zikrederek, O'na eþekkür edenlerden olmalýyým. Diyen Allah dostu ve sadýk kimsedir.

Ýþte ey insan sende insansýn, yukarýdan beri sýfat ve vasýflarýný saydýðýmýz zatta insandýr.

Normal bir insanla sadýk insan arasýndaki fark þudur.

Sadýk insan derki:"Ben yoktum, O (CC) var etti. Ben yaþamýyordum, O yaþamak verdi. Ben bilemezdim, O öðretti. Ben duymazdým O duyurdu. Ben göremezdim O gördürdü. Ben dileyemezdim O bana istek ve arzu verdi. Benim gücüm yoktu O bana kuvvet verdi. Ben konuþamazdým O konuþturdu, Demek ki ben hiçbir þeyi olmayan bir YOK'um. O Her þeyin sahibi. Bende O'nun, sende O'nunsun, ten de O'nun. O'na ben de feda, mal da feda, ten de feda, can da feda olsun.

'Deki: Hiç (Allah'ýgöz kırpma bilenlerle, bilmeyenler bir olur mu?" (ZÜMER 9)





VELÝ




Ebu Hureyre (RA) þöyle demiþtir: Rasullullaha (SAV) þöyle buyurdu:

"Þüphesiz Allah þöyle buyurdu:

Her kim benim bir dostuma (beni tanýyan ve bana ihlasla ibadet eden bir kuluma) düþmanlýk ederse, ben ona harp ilan ederim.

Kulum bana, kendisine farz kýldýðým þeylerden daha sevgili olan hiçbir þeyle yaklaþamaz.

Kulum bana nafile ibadetlerle de yaklaþmaya devam eder.Nihayet ben onu severim.

Ben kulumu sevince, artýk iþiten kulaðý, gören gözü, tutan eli, yürüyen ayaðý (mesabesinde) olurum (ve bu uzuvlarýyla meydana gelmesini arzu ettiði bütün dileklerini veririm.)

Her ne isterse muhakkak onlarý da kendisine ihsan ederim.

Bana sýðýnmak isteyince de muhakkak kulumu sýðýndýrýr (korur)um&#8221; (BUHARÝ RÝKAK 38)

Böyle bir Allah dostu; Her iþittiðini hak kulaðýyla iþitir, her gördüðünü hak gözüyle görür, her bildiðini hak bilgisiyle bilir, hiç bir iþinde þaþmaz, yanýlmaz, aldanmaz, aldatýlmaz, doðruca muradýna erer.

Diðer insan türü ise bunlardan habersiz, hayvan gibi, hatta hayvanlardan daha da aþaðýdýr.





MANA BERABERLÝÐÝ

Bütün bunlardan dolayý Rabbimiz: "Sadýklarla beraber olun" buyurmaktadýr.

Büyük Alim Ubeydullah Ahrar Semerkandi (K.S) bu ayet-i þöyle tefsir ediyor. "Þüphesiz sadýklarla beraber olmak, surette ve manada onlarla beraber olmaktýr." Onlarla surette beraberlik bizzat yanlarýnda oturup sohbetlerine katýlmakla hasýl olur. Manada beraberlik ise; onlara, Allah (CC) için can-ý gönülden baðlanýp, sevmek ve onlarýn suretleri (dýþ görünüþleri) ile beraber, ruhaniyetlerini (Allah (CC) katýndaki manevi makamlarýnýn üstünlüðünügöz kırpma kalp gözünün önüne getirerek düþünmek ve Onlarýn, kendisinin de dostluk makamýna ulaþmasýna vesile olmalarýný ve bu yolda yardýmda bulunmalarýný talep etmektir. Nitekim Mevla Teala Hazretleri:

"O (Allah) sizin aranýza sevgi ve acýma koydu."aglaRUM 21) buyurmaktadýr.

Rasül-ü Ziþan Efendimiz (SAV)

"Kiþi sevdiði ile beraberdir" (BÜHARÎgöz kırpma

"Kiþi arkadaþýnýn (dostunun) dini (ahlakýgöz kırpma üzeredir" (Celaleyn tefsiri, BÜHARÎgöz kırpma buyurmaktadýr.

Sadýk olan Allah dostunu sevmek, kiþiye Allah'ý sevmeyi hatýrlatýr. O'nu görür gibi olmak (Rabýta etmek, yani onu düþünmek) Mevla'nýn (CC) cemalini görür gibi olmayý hatýrlatýr. Çünkü her sanatkar çýraðýna kendi mesleðini öðretir.

Bir Hadis-i Þerifte:

"Ýbn-i Abbas (R.A.)'dan rivayet edildiðine göre, bir kere Rasûlullah (SAV) Efendimiz'e: "Meclis arkadaþlarýmýzýn en hayýrlýsý hangisidir? Diye sorulduðunda, Efendimiz (SAV): "Kimi görmek size Allah'ý hatýrlatýyorsa, kimin konuþmasý sizin ilminizi artýrýyor, kiminde ameli size ahireti hatýrlatýyorsa (Ýþte onlar en hayýrlý arkadaþlarýnýzdýr) buyurdu (ASKALANÝ- EL MATALÝB-UL ALÝYE 3/193)

Allah'ü Teala'nýn: "Onlar meclis arkadaþlarý (m)dýr" (BÜHARÎ DAAVAT 66)

Hadis-i kudsisi gereðince de onlarla oturmak, zikredilen (aranýlan) Mevla ile beraberliði kazandýrýr.

Onlarla oturmak, ya bizzat yanlarýnda bulunmakla, yada onlarýn yanýnda kendini düþünmekle gerçekleþir. Çünkü, sen kimi neyi düþünüyorsan O'nunla berabersin!

Zira Allah dostlarý (sadýklar); kalbini Allah'ýn (CC) Rahmet nazarýyla nazar ederek nurlandýrdýðý bahtiyar insanlardýr. Daha açýk bir ifade ile, O sadýk kimseler; Allah'ýn (CC) zatý ile tecelli edilip nurlandýrdýðý ve Hazret-i Musa'nýn (A.S) da kendisine yönelerek (karþýsýna geçerek) mekandan münezzeh (beri) olduðu halde Mevla ile mükâmele ettiði (konuþtuðu) aðaç gibidir.

O halde ey kardeþim! insafa gel. Bu Allah dostuna yapýlan Rabýta (O'nu düþünerek kalb gözünün önüne getirmek), O'nun etine kemiðine deðil O'na tecelli buyuran HAKKA&#8217;dýr. Esefler olsun O kimselere ki, böyle ilahi nurlara gark olmuþ Allah dostlarýndan mahrumdurlar da, bu mahrumiyetleri onlarý "Rabýta" konusunda þaþýrtmýþtýr. Bu sebeple Hak dostuna Rabýta yapmayý, O'na uluhiyet (O'nu ilah yerine koymak) gibi zannetmiþler. Ve böylece de çok büyük bir fesada düþmüþlerdir.

Yine Rabbimiz (CC) Kur'an-ý Azimde:

"Nihayet kullarýmýzdan bir kul (olan Hýzýrýgöz kırpma buldular ki; biz O'na katýmýzdan bir vahiy vermiþ ve tarafýmýzdan (gayblara ait özel) ilimler öðretmiþtik. Musa (A.S.) O'na: "Sana öðretilen ilimden bana öðretmek þartýyla sana uyayým mý? dedi (KEHF 65-66)

Dikkat edilirse, bu Ayet-i Celilelerde Rabbimiz bize Musa (AS) gibi büyük bir Peygamberin bile, manevi ilimler elde etmek için nurlara, hikmetlere gark olmuþ bir Allah dostunu vesile etmiþ olduðunu kýssa etmiþ (anlatmýþtýr), gerçek akýl sahipleri:

"Bilmiyorsanýz zikir ehlinden (bilenlerden) sorun! (ENBÝYA 7)

Ayet-i Celilesi hükmünce bu kýssadan, bir türlü sýrrýna eremedikleri "kulun Mevla ile berebarliði ve Mevla'nýn kuluna yakýnlýðý" gibi dertlerinin ilacýný ARÎF-Ý BÝLLAH olan (Allah'ý (CC) bilen). Hak dostlarýndan dinlemek, öðrenmek ve yaþamak hissesini alsýnlar.

Baþka bir Ayet-i Celiledede Rabbimiz

"Kullarýmýn içine gir, Cennetime gir" buyurmaktadýr. (FECR 29-30)

Hususi (özel) kullar zümresine girmek, saadet-i ruhaniye (ruhun mutluluðu) ile, onlarla beraber Cennete ve derecelerine kavuþmak ise cismani (bedenle) alakalý saadettir, (mutluluktur)

Necmüddin-i Kübra (KS) Hazretleri, "Te'vilat-ý Necmiye" isimli kitabýnda bu ayet-i Kerimenin te'vilini yaparken: "Benim (zatým) la ve sýfatýmla baki (tarikattan sonra hakikata kavuþarak manevi diriliði bulmuþgöz kırpma olan kullarýmýn içine gir. Zatýný (kendini) ve enaniyetini (benliðini) yok ettiðin için zalimin cennetine gir." diye mana vermiþtir.

Büyük Þeyh Efendi Mustafa ismet GARÎBULLAH (KS) Risale-i Kusiyesinde: (SAHÝFE 91)





ÇÜ MÝR'ATTÝR VELÝYYULLAH KULÛ BÝ





VÝRÎR HERKÝM GÖNÜL GÝDER HUCÛBÝ ......


Mesaj 1 kez düzenlendi. En son DERiNsular tarafından, 26.01.2007 - 20:10 tarihinde.
Gönderen: 26.01.2007 - 20:08
Bu Mesaji Bildir   DERiNsular üyenin diger mesajlarini ara DERiNsular üyenin Profiline bak DERiNsular üyeye özel mesaj gönder DERiNsular üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
kofi su an offline kofi  
291 Mesaj -
gül
Gönderen: 07.02.2007 - 15:17
Bu Mesaji Bildir   kofi üyenin diger mesajlarini ara kofi üyenin Profiline bak kofi üyeye özel mesaj gönder kofi üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
Pozisyon - İmzalar göster
Sayfa (1): (1)
önceki konu   diğer konu

Lütfen Seçiniz:  
Şu an Yok üye ve 1308 Misafir online. En son üyemiz: Didem_
16977 üye ile 13.07.2024 - 12:50 tarihinde en fazla ziyaretçi online oldu.

[Admin | Moderator | Kıdemli Üye | Üye]
Dogum Gününüzü Tebrik Ederiz    Doğum gününüzü tebrik eder, sıhhat ve afiyet dolu ömür dileriz:
Mahbub Betül (39), kolye7 (69), sony79 (50), zekitahiroglu (50), SARE42 (38), YasinG (55), kederli (61), MeYrA_35_ (42), orjins (63), bizkimiz571 (38), (( MEHMED )) (43), Abdullah Erkus (55), mstfunuvar (53), derbeder15 (56), ramazantezel (63), ays.k (40), (( MUHAMMED )) (43), tekkeli (55), by_cansuyu (41), gkn (45), enveR_1882 (41), blaumeer (45), Yeniceri 24 (43), simurg80 (48), Ayzitbige (37), bulbul (87), mihrigök (50), ormanci1968 (57), keremden_y (46), ebrarpinar (), memori (38), yara (145), General (), kartal42 (56), arslan_ozturk (62), mozden (53), mkakbiyik (47), salih_66 (50), Husamettin571 (62), drmka (56), saktürk (33), veysican (68), losta_firtinasi (50), -HaN- (44), muratnes (44), uhudlu hamza (51), babayusuf (50), yitiklale (50), hasbuhal3 (47), yafes_ (47), kanka_55 (41), said ekici (61), DESTAN15 (56), elif karatas (52), Nurcan1975 (50), furkanosman (61), tufan74 (50), Tankut (40), alpay97 (50), güldiken (43), CINARAGA (45), betül (38), ferhat1 ()
Son 24 saatin aktif konuları - Top Üyeler
0

Copyright © ((( RAVDA.net )))  *  İrtibat   *   RAVDA Reklam Servisi   *   Tüm hakları saklıdır, izinsiz alıntı yapılamaz.
Sitemizde yayınlanan imzalı yazıların içeriğinden yazarları, forum ve yorumlardan ekleyen şahıslar sorumlu olup, kesinlikle sitemiz sorumlu değildir.
© by ((( RAVDA.net )))

Sayfa 0.61344 saniyede açıldı   

Reklamlardan
RAVDA sitesi
hiçbir şekilde
sorumlu değildir.