Sonsuz Lezzet
Yaptýklarýnýza karþýlýk olmak üzere, afiyetle yiyin ve için. (Mürselat Suresi, 43)
Ayetlerde cennet ehlinin en güzel yemeklerle ve çeþitli içeceklerle nimetlendirildikleri bildirilmektedir. Burada beslenme gibi bir ihtiyaç olmayacaðýna göre, bu ayetler bize yemenin-içmenin ancak zevk almak için yaratýldýðýný göstermektedir.
Dünyada iman edip salih amellerde bulunan ve çaba harcamalarý Allah tarafýndan þükre deðer bulunan müminler için cennette hazýrlanan yiyecekler, dünyadakilere çok benzemektedir. Cennet ehli bu benzerliði þu þekilde ifade eder:
(Ey Muhammed) iman edip salih amellerde bulunanlarý müjdele. Gerçekten onlar için altlarýndan ýrmaklar akan cennetler vardýr. Kendilerine rýzýk olarak bu ürünlerden her yedirildiðinde: "Bu daha önce de rýzýklandýðýmýzdýr" derler. Bu, onlara, (dünyadakine) benzer olarak sunulmuþtur. Orada, onlar için tertemiz eþler vardýr ve onlar orada süresiz kalacaklardýr. (Bakara Suresi, 25)
Gerçekten de dünyada insanýn nefsinin çektiði, hem görüntü hem de tat olarak zevk veren yüzlerce çeþit yemek vardýr. Bu yemeklerin benzerlerinin cennette de müminlere hoþnutluk vermek üzere var edilmeleri þüphesiz Allah için çok kolaydýr. Ancak bunlar dünyadaki gibi insanda fiziksel sýkýntýlar (þiþmanlýk, kolesterol, aþýrý doyma hissi, vs.) yaratmazlar. Allah cennet ehline "yaptýklarýnýza karþýlýk olmak üzere afiyetle yiyin ve için" (Mürselat Suresi, 43) þeklinde seslenmektedir. Bu, Allah tarafýndan bir ödüllendirmedir. Allah yemek yemeyi, içmeyi cennet ehline hesapsýz bir rýzýk olarak çok zevk alýnan, haz duyulan bir ödül haline getirmiþtir.
Cennete kavuþabilmek için oldukça zorlu bir imtihan dünyasýný geçmek gerekmektedir. Ýman edenler de dünyadaki hayatlarý boyunca Rablerinin rýzasýný kazanmak için ciddi bir çaba ve üstün bir gayret göstermiþ, gönülden O'na yönelip, sürekli þükredip, dua ve tevbe etmiþlerdir. Rableri de bu çabalarýna karþýlýk olarak onlara cennet nimetlerini "Yaptýklarýnýza karþýlýk olmak üzere" diyerek sunmaktadýr. (Mürselat Suresi, 43)

Kuran'ýn bizlere bildirdiði cennet rýzýklarýnýn baþýnda etler gelir. Allah cennetteki müminlere "...istek duyup-arzuladýklarý meyvelerden ve etten bol bol" (Tur Suresi, 22) verdiðini, "canlarýnýn çektiði kuþ eti"nden (Vakýa Suresi, 21) de orada onlara sunulacaðýný bildirmektedir. Üstelik orada, müminlerin rýzýklarýnýn "...bitip tükenmesi de yok"tur. (Sad Suresi, 54) Çünkü müminler, "...içinde hesapsýz olarak rýzýklandýrýlmak üzere cennete girerler." (Mümin Suresi, 40) Ýstenilen yemek, istenildiði kadar yenebilir, bu yemek ne tükenir, ne de insan doyarak ya da rahatsýz olarak durmak zorunda kalýr.

Cennette varolan rýzýklardan, Kuran'da belki de en çok söz edileni, meyvelerdir. Ýstek duyulup arzulanan her türden meyve, orada müminlere ikram edilmektedir. Üstelik bu meyvelerin "gölgeleri onlara pek yakýn ve devþirilmeleri kolaylaþtýrýldýkça kolaylaþtýrýlmýþtýr." (Ýnsan Suresi, 14) Ayetten anlaþýldýðý kadarýyla, cennet meyveleri doðal ortamlarýnda, aðaçlarda bulunuyor ve müminler de bunlarý oradan kolayca alarak, yiyebiliyorlar. Nitekim Vakýa Suresi'nin 28. ve 29. Ayetlerinde "yüklü dallarý bükülmüþ kiraz (aðaçlarý, üstüste dizili meyveleri sarkmýþ muz aðaçlarý" ifadeleri kullanýlarak, meyvelerin ulaþýlmasýnýn kolaylýðý, cennetin bereketine ve bolluðuna baðlanmýþtýr. Meyveler öylesine bol ve bereketlidirler ki, aðaçlarýn dallarý onlarý taþýyamamaktadýr. Bükülmüþ ve aþaðý sarkmýþ bu dallardan da o meyvelere ulaþmak çok kolaydýr.

Cennette meyveler gümüþ ya da altýn tepsilerde, þýk ve estetik kaplarda müminlere tahtlar üzerinde sohbet ederlerken ikram ediliyor olabilir. Þüphesiz bunlarýn dünyada insana rahatsýzlýk veren çekirdek, çürük, eziklik gibi kusurlarý da cennete layýk bir þekilde ortadan kaldýrýlmýþtýr. Hepsi kusursuz ve göz alýcý bir güzelliðe sahip olarak müminlere ikram edilmektedir.

Meyveler bir yandan da cennetin güzelliðine ayrý bir renk ve estetik katarlar. Her cinsten meyveyle yüklü aðaçlarýn rengarenk görüntüsü cennetin muhteþem manzarasýný daha da güzelleþtirir. Hakim renk yeþildir. Yeþilin içinde sarýlar, turuncular, kýrmýzýlar olmasý insan gözüne hitap eden çok estetik bir görüntüdür. Bu görüntü Allah'ýn sanat ve kudretinin de bir göstergesi olarak ayrý bir þükür vesilesidir.

Yaratýlan bunca güzel yemek ve meyve yanýnda, elbette içeceklerin olmasý da arzulanabilir. Ayetlerde bu içeceklerden de bahsedilmektedir. Örneðin bir ayette "kaynaktan (doldurulmuþ kadehlerle çevrelerinde dolaþýlýr" (Saffat Suresi, 45) þeklinde geçmektedir. Müminler için cennette "sonu misk olan, karýþýmý tesnimden, mühürlü, katýksýz bir þarap" (Mutaffifin Suresi, 25-27) hazýrlanmýþtýr. Ayetlerde de belirtildiði gibi bu içecekler ayný zamanda güzel kokular da içermektedir. Ayrýca þüphesiz bu þarap, dünyadakilere benzememektedir. Cennet ehlini sarhoþ etmeyecek, içenlerin þuurunu bulandýrmayacaktýr. Allah cennette içkilerin kadehlerle sunulduðunu, ve bu içkilerden baþlarýn aðrýmayacaðýný, müminlerin kendilerinden geçip akýllarýnýn çelinmeyeceðini söyler. Bu ikramý yapanlar ise, Allah'ýn özel olarak görevlendirdiði civanlardýr.