0
0
0
0
Forum Giris Giris Üyeler Ekibimiz Arama
Toplam Forum: 69     ***     Toplam Konu: 30100     ***     Toplam Mesaj: 148193
  
  Beni hatırla
Forum Anasayfa » D İ N / İ S L A M » İBRET TABLOLARI » Filistin(Taş)

önceki konu   diğer konu
1 okunmamış mesaj mevcut (Acik)
Sayfa (1): (1)
Gönderen
Mesaj
Muvahhid su an offline Muvahhid  
Filistin(Taş)
27 Mesaj -
Elindeki kitabý kapattý. Koltuðuna yaslanýp baþýný geriye doðru kaldýrdý. Yorulmuþtu. Elleriyle þakaklarýna hafif bir masaj yaptý. Biraz rahatlamýþtý.

Bakýþlarýyla yeni taþýndýðý odasýný süzdü. Her þey tam istediði gibiydi. Sað duvardaki kitaplýk týklým týklýmdý. Tek tek özenle yerleþtirmiþti kitaplarýný. Masasý ceviz kaplamaydý. Üzerindeki bilgisayarla internete giriyor, her konuda kolaylýk yaþýyordu. Koltuðu, paf koltuðuymuþçasýna rahat ve ortopedikti. Karþý duvarda deniz manzaralý bir tablo, onu hayaller alemine sürüklüyordu. Sol tarafýndaki pencereden üniversitenin çam aðaçlarýyla kaplý yeþil alanýný seyrettikçe, ruhuna bir dinginlik geliyordu. Manzara, adeta canlý bir natürmorttu.

Bu odaya yerleþmek için az mücadele etmemiþti hani. Meslektaþlarýyla çekiþmesini hatýrladýkça tatlý bir tebessüm belirdi dudaklarýnda

Doçentti Atilla Bey. Bu mevkiye gelmek için uzun yýllar uðraþmýþ, gecesini gündüzüne katmýþtý. Hayat maratonunda hedeflediði her þeye sahipti. Sürekli yükseldiði bir kariyeri, geniþ ve konforlu bir evi, lüks bir arabasý, iyi bir eþi ve bir de 6 yaþýnda bir kýz çocuðu vardý. Daha ne isteyebilirdi ki?

Fakat bir de profesör olabilseydi. Ah! O günleri de görebilecek miydi? O zaman mutluluðuna diyecek olmazdý.

Aniden daldýðý hülyalardan sýyrýldý. Kapý vurulmuþtu.

-Gir! Dedi yüksek sesle.

Ýçeriye elinde çay tepsisi ve günlük gazeteyle Osman Efendi girdi.

-Hocam! Size taze çay getirmiþem. Yeni demledim.

-Sað olasýn Osman Efendi. Ellerine saðlýk.

-Aha bu da gazeteniz hocam. Bi emriniz var mý?

-Teþekkür ederim Osman Efendi. Sana zahmet oldu.

-Estaðfirullah hocam!

Üzerindeki mavi önlüðüyle saygýlý bir þekilde kapýyý çekip gitti. Gerçekten tavþan kaný gibi kýpkýrmýzýydý masasýnda duran çay. Hamarattý Osman Efendi. Tüm öðretim görevlileri çayýný methederdi. Lezzetle yudum yudum içerken, elini günlük gazeteye uzattý.

Ýlk sayfaya baktýðýnda gördüðü manzara karþýsýnda solunum borusuna kaçan aðzýndaki çay burnundan akmýþ, þiddetle aksýrmýþtý. Masanýn üzerindeki kitaplara ve bilgisayar klavyesine kadar sýçrayan damlalar, neþesini kaçýrdý.

Vahþetti gördüðü manzara: Birkaç aylýk bir bebek sedye üzerinde kalabalýklar arasýnda taþýnýyordu. Çýplak görüntüsünde göðsüne, baþýna aldýðý onlarca mermi vardý. Gazete, olayý “Bebek Katili Ýsrail!” diye sür manþetten vermiþti.

Midesi bulandý aniden. Tiksinti duydu. Hemen gazeteyi kapatýp çöp kutusuna fýrlattý.

Nereden çýkmýþtý þimdi bu huzursuzluk? Ne güzel hayaller düþlüyordu. Zehir olmuþtu Osman Efendinin o güzelim çayý. Filistin, Ýsrail zulmü altýnda kan aðlýyormuþ. Bebekler öldürülüyormuþ. Her gün yüzlerce insanýn evi baþýna yýkýlýyormuþ. Nice anneler kocasýz nice çocuklar babasýz kalýyormuþ. Çocuklar ve gençler Ýsrail askerlerine karþý taþlarla savaþýyormuþ. Tek silahlarý sapanlarmýþ. “Bana ne!” dedi kendine. “Bu onlarýn kaderi. Beni ilgilendirmez.”

Pencereye yöneldi; açtý. Ýçeri dolan güzelim çam kokusunu çekti içine. Yerdeki kozalaklar arasýnda yürüyen kýzlý – erkekli öðrencileri seyretti. Neþeli, mutluydular. Aralarýnda þakalaþýyor, yerden topladýklarý çam kozalaklarýný birbirine atýyorlardý.

Saatine baktý. Artýk gitme zamanýydý. Masasýný topladý. Ceketini giydiði gibi soluðu arabasýnda aldý. Kontaðý açýp yola çýkarken, az önce odasýnda yaþadýklarýný unutmuþtu bile. Filistin, Ýsrail, bebekler, acý, ýzdýrap, ölüm… Hepsini çalýþma odasýna kilitleyip hapsetmiþti.

Arabasýný müzik eþliðinde keyifle sürerken direksiyondaki elleriyle de tempo tutturmuþtu. Aklýna kýzýna oyuncak almak geldi. Onu sevindirecekti. “Babacýðým! Deyiþini yerim senin” dedi kendi kendine. Tabi bu arada eþine de sürpriz yapmalý, sevdiði kýrmýzý gülleri almalýydý.Akþam yemeðinin garnitürünü görünce, eþine övgüler düzdü. Yemeðin çeþnisini þimdiden damaðýnda hissetmiþti.

Yemekten sonra nümayiþli oturma salonuna geçmiþlerdi. Kýzýna aldýðý konuþan Sindi bebeði ve eþine verdiði kýrmýzý güllerin mutluluðuyla doluydu yüreði. Küçük kýzý, konuþan Sindi bebeðine ne de çok sevinmiþti.

Akþam haberleri için televizyonu açýp ailece karþýsýna oturdular. Biraz sonra spiker yeni bir haber veriyordu: Sayýn seyirciler! Dün akþam saatlerinde Gazze’nin Nuþayrat mülteci kampýný basan Ýsrail askeri birlikleri, henüz bir kaç aylýk olan bir kýz çocuðunu öldürdüler. Adeta kalbura dönen bebeðin…

Gerisini duymadý Atilla Bey. Boðazýna bir þey takýlmýþçasýna yutkunuyor, gözlerini ekrana gelen bebeðin cesedinden ayýramýyordu. Etrafýnda binlerce öfkeli insan vardý. Kara koca tanklarý taþlayan nefret yüklü çocuklar, ellerinde sapanlarla direniyordu.Genç bir kalabalýk da sürekli aðlýyordu. Annesi olmalýydý. Gayri ihtiyari eþinin elini sýktý. Sanki içinden bir þeyler kopuyordu.

Ekrana kýzý yaþýnda bir kýz çocuðu yansýdý. Aðlýyordu. Toz-toprak içinde sicim, sicim gözyaþlarý akýyordu yanaklarýndan.

Ansýzýn ayaklarý dibinde oturan kýzýnýn ayaða kalktýðýný fark etti. Kanepedeki Sindi bebeðini aldý ve ekranda aðlayan yaþýtý kýz çocuðuna uzattý. “Aðlama!” dedi saf ve masum sesiyle.”Al! Bu senin olsun.”

Artýk tahammülü kalmamýþtý Atilla Beyin. Nereden çýkmýþtý bu haber? Sýrasý mýydý? “Kapat þunu” dedi eþine sinirli, sinirli. Eþi yerinden sýçrarcasýna kalkmýþ, hemen televizyonu kapatmýþtý. Küçük kýzý ise elinde Sindi bebekle televizyonun önünde kala kalmýþtý.

Ertesi sabah arabasýyla üniversiteye giderken, yine unutmuþtu akþam yaþardýklarýný.Neþesi yerindeydi. Arabasýný park edip temiz koridorlardan dudaklarýnda bir mýrýltýyla çalýþma odasýna yöneldi. Kapýnýn önüne geldiðinde kapýya afili bir yazýyla monte edilmiþ, sarý renkli bir metal üzerine kazýnmýþ ismine kasýlarak baktý: “Doç. Dr. Atilla ÖZTÜRK.”

Ýçeri girdiðinde saatine baktý. Dersine on dakika vardý. Hazýrlýklarýný gördü. Yanýna ders kitabýný ve notlarýný alýp amfiye yöneldi.

Sýnýfa girdiðinde doðruca kürsüsüne çýktý. Yüksek sesle yoklamasýný aldýktan sonra, karþýsýndaki öðrencilere baktý.

-Arkadaþlar! Diye baþladý. Geçen dersimizde “Yapý Bakýmýndan Sözcükler” konusuna baþlamýþ, basit sözcükleri bitirmiþtik. Bugün de türemiþ sözcükler üzerinde duracaðýz.

Bir öðrencinin elini havada görünce durdu.

-Evet Engin! Seni dinliyorum, dedi.

-Hocam! Bize vereceðiniz ders notlarý varsa, not tutmayalým.

Sinirlenmiþti Atilla Bey.

-Bakýn arkadaþlar! Dedi. Kaç defa söyledim! Sýnýfta konuþtuðum her þeyden sorumlu olduðunuz için, not tutmanýz menfaatiniz icabýdýr. Hazýra konmak yok. Ancak size dersin sonunda yapým ekleri’nin alfabetik sýraya göre bir listesini vereceðim. Ayrýca vereceðim bibliyografyadan da faydalanabilirsiniz.

Tekrar kaldýðý yerden devam etti.

-Sözcüklerin anlamýný deðiþtirerek onlarý yeni ve baþka bir sözcük haline getiren eklere yapým ekleri denir. Bu tanýma göre þu sözcükler hakkýnda ne diyebiliriz? Silgi, gözcük, taþlýk…

Öndeki öðrenci elini kaldýrýnca;

-Evet Özcan seni dinliyorum, dedi.

-Hocam! Silgi kelimesinin kökü sil-mekten gelir. Aldýðý –gi yapým eki, ona silmekle ilgili bir anlam yüklemiþ, onu isimleþtirmiþtir. Yani baþka bir anlam katmýþtýr.

Atilla Bey, gözcü kelimesini de baþka bir öðrencisine sordu. Tamamen kendisini dersin havasýna kaptýrmýþtý. Konsantresi yapým eklerine yoðunlaþtýðýndan aklýnda baþka bir þey yoktu.

Bir ara son kelimeyi cevaplandýran ayaktaki öðrencinin sözünü kesip;

-Mehmet! Taþ kelimesinin –lýk ekiyle baþka bir kelime türettiðini söylemen doðru dedi. Fakat taþ kelimesinin ne olduðunu söylemedin.Taþ kelimesi sana neyi hatýrlatýyor?

Mehmet, diðer öðrencilerden tabiatý itibarýyla farklýydý. Hocasýna baktý. Mehmet’in verdiði tek kelimelik cevap, bulunduðu kürsüden amfiye yayýlýp duvarlarda dalga, dalga yankýlandý:

-Filistin!

Gerisini hatýrlayamadý Atilla Bey. Gözlerinin önünde tablolar canlandý birden: Kurþunlanmýþ, eller üstündeki bir bebeðin cenazesi…Elleri taþlý, baþlarý puþuli çocuklar, gençler…Tanklar… Aðlayan kadýnlar… “Katil Ýsrail” diye slogan atan insanlar… Askerler; acý, ýzdýrap, zulüm…

Gözlerini kapatsa da, kulaklarýný týkasa da kaçamayacaðý bir gerçek vardý karþýsýnda: Filistin!!!
Gönderen: 14.01.2006 - 02:46
Bu Mesaji Bildir   Muvahhid üyenin diger mesajlarini ara Muvahhid üyenin Profiline bak Muvahhid üyeye özel mesaj gönder Muvahhid üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
Pozisyon - İmzalar göster
Sayfa (1): (1)
önceki konu   diğer konu

Lütfen Seçiniz:  
Şu an Yok üye ve 1500 Misafir online. En son üyemiz: Didem_
16977 üye ile 13.07.2024 - 11:50 tarihinde en fazla ziyaretçi online oldu.

[Admin | Moderator | Kıdemli Üye | Üye]
Dogum Gününüzü Tebrik Ederiz    Doğum gününüzü tebrik eder, sıhhat ve afiyet dolu ömür dileriz:
sezgin 42 (51), hirtilar (51), Ebranur (52), hatay 1 (64), prensesim_28 (54), btutkun58 (60), zeko6454 (62), omarbabuscu (47), aydýn25 (49), mürsel (61), kapadokyali (33), Hacý Ali (72), battal_42 (53), nuhozer (44), ufuk özdemir (55), halidinvelit (60), maviadaist (49), mkuzeci (43), dervisoglu (60), Furkan 2 (50), MUHAMMEDSA&Yacu.. (45), Samet86 (39), yusuf s (40), mesutgumus (44), s_saglam85 (40), tugra01 (44), kizdede (49), Reyyannn (42), Ilyas AKTAS (59), munal_40 (55), ckisaer (66), münih2828 (66), babaersin (40), memoemmi (47), militan_aet (40), nuryol (49), ibrahimbirsen (71), duisburger (51), AlMiRa (39), abdullah dalgic (58), mkilinc_1986 (39), temiz (61), garibem (53), hýfz&yac.. (57), bedrettin tutku.. (60), Rýfat ÖZ.. (64), akcan_80 (44), ahmet12 (33), alptürk (47), ata kýra.. (71), mukremýn (57), engizli müdür (63), wip_ (50), velibey (52), Beytullah_Ko&cc.. (32), ramoz (60), amel114 (40), Bad-Mad (38), radyogul (44), kaya76 (49), Filizz (67), vuslat28 (48), hayhak (47), nasuh uslu (53)
Son 24 saatin aktif konuları - Top Üyeler
0

Copyright © ((( RAVDA.net )))  *  İrtibat   *   RAVDA Reklam Servisi   *   Tüm hakları saklıdır, izinsiz alıntı yapılamaz.
Sitemizde yayınlanan imzalı yazıların içeriğinden yazarları, forum ve yorumlardan ekleyen şahıslar sorumlu olup, kesinlikle sitemiz sorumlu değildir.
© by ((( RAVDA.net )))

Sayfa 0.62258 saniyede açıldı   

Reklamlardan
RAVDA sitesi
hiçbir şekilde
sorumlu değildir.